Apple Kendi İşini Kendi Yapacak!

PSP ve DSi konsollarına beklenmedik bir rakip geldi. Apple’ın iPhone‘u ve iPod Touch‘ı, aslen oyun oynatmak için üretilmemiş olsalar da, bu alanda bir hayli başarılı oldukları için yapımcıların gözdesi konumuna geldi. Electronic Arts ve id Software gibi sektörünün lideri firmalar tarafından birbiri ardına satışa sunulan iPhone ve iPod Touch oyunları, dedikodulara göre Apple yetkililerinin durumu değerlendirmesine ve yeni kararlar almasına sebep olmuş.

Şimdiye dek oyun dünyasının dev isimleri tarafından geliştirilen yapımların arasına, artık kendi yüksek bütçeli oyunlarını da katmak Apple, bu amaçla “geliştirici grubu” kurmak istiyor. Artık iPhone ve iPod Touch için kendi oyunlarını hazırlamak isteyen firma, yazılım mühendisleri aramaya başladı. Eğer dedikodular doğruysa, Apple da oyun dünyasına iyiden iyiye adım atacak demektir. Bir sonraki dedikodu, “Apple oyun konsolu çıkaracak!” şeklinde olursa, kimsenin hayretle karşılayacağını sanmıyoruz.

:: Sizce Apple oyun işine eğilmeli mi? iPhone’da en çok hangi oyunu oynuyorsunuz?

Haftanın Web Siteleri

Bilgisayarlar artık hayatımızın her yerinde, bu sayede internette en az televizyon rutinimiz oldu. Biraz sörf yapmadan ya da sürekli gezdiğimiz sitelere bakmadan güne başlayamıyoruz. Peki, sanal dünyada geçirdiğiniz zamanı biraz daha verimli hale getirmek istemez misiniz? Her hafta sizin için ilginç ve gezilmesi gereken web sitelerini tanıtıyoruz. Günlük rutininizden kurtulup, web üzerinde geçirdiğiniz saatleri yeni bir dil öğrenmek için kullanabilirsiniz, ya da yeni bir mesleğe adım atabilirsiniz. İşte işinize yarayacak internet sayfaları.

 

İnternetten Yeni Bir Dil Öğrenin

Teknolojiyi sevmeyenlerin en büyük savı internettin sadece vakit öldüren içeriklere sahip olduğunu iddia etmektir. Çoğunlukla eğlenceli siteler ön planda olsa da, sanal dünyada ders veren adresler de var. Almancam.com boş vakitlerinde online oyunlarla uğraşmak yerine yeni bir dil öğrenmek isteyenlerin ilgisini çekecek.


www.almancam.com

Ücretsiz olan site, üyelerine Almanca öğretiyor. Bunu Türkçe altyazılı videolarla da destekliyor. Sayfanın temel dersler bölümünde, bu dili anlatan makaleler bulabiliyorsunuz . Almanca’sını denemek isteyenler için testler ve sınavlar bölümü hazırlanmış. Sitenin kantin bölümündeyse üyeler bir birleriyle tanışıp dosyalar yollayabiliyorlar.

 

Şikâyetinizi de Memnunyitenizi de Web’ten Anlattın

Sanal dünyanın bir başka özelliği de sinir krizi geçiren müşterilerin, öfkelerini web sayfalarına kusması. Bu konuda birçok site var, ancak İyisikotusu.com bu işi biraz daha farklı hale getirmiş. Adından da anlaşıldığı gibi site, her konu hakkında iyi ve kötü şeyler yazabileceğiniz bir yer.


www.iyisikotusu.com

Filmlerden, teknoloji firmalarına, hatta her türlü ürüne kadar her şey hakkında olumlu ya da olumsuz eleştirilerde bulunabiliyorsunuz. Twitter‘a benzer bir tasarımı olan site işi o kadar ileri götürmüş ki üyeler hayran oldukları sıradan insanlar hakkında bile bir şeyler karalayabiliyor. Diğer üyeler bu yazılara yorum yapıp onlara not verme yetkisine sahip.

{pagebreak::2}

Programcılığınızı Geliştirmek İçin Tüyolar

Teknolojinin mimarları, olan programcılar eserlerini yaratmak için kodlarla çok fazla vakit harcıyor. Kullanımı çok basit işlemlerin bile yapım aşaması, saatler sürebiliyor. Kullanıcıların çoğunlukla fark edemeyeceği bu yapım dünyasında, bir programcının en iyi dostu yine meslektaşları.


sourceforge.net

Sourceforge.net kod paylaşımı konusunda, bu sektöre emek verenlere yardımcı oluyor. Hazır yazılmış kodları bulabileceğiniz sitede, bu işle amatör uğraşanlar kadar usta programcılarında işine yarayacak bilgiler var. Ayrıca, bilgisayar kurtları burada açık kaynaklı koda sahip programları geliştirecek ortaklar da bulabiliyor.

 

Tek Bir Sayfadan Bir Çok Siteye Ulaşın

İnternette sörf yapmak için çok fazla vakti olmayanlar için portal tipli siteler büyük fayda sağlıyor. Teksayfam.com‘da bu mantıkla hazırlanmış bir site. Amatörce bir yapıya sahip olan sayfada, teknoloji, haber, facebook, video, müzik, spor gibi başlıklar var.


www.teksayfam.com

Bunlara tıkladığınız zaman, o konuyla ilgili ünlü sitelere ulaşıyorsunuz. Ayrıca Google araması içinde yardımcı olan sayfa, vakit kazanmak isteyenler için uygun bir seçim.

 

{pagebreak::3}

Koleksiyon Zevki Farklı Olanlar İçin

Film oyun ve çizgi romanlardaki karakterlerin tasarımları için uzman ekipler aylarca süren uğraşlarda bulunuyor. Bu karakterlere hayranlık besliyorsanız ve evinizin bir köşesinde onları görmek istiyorsanız, tanıtacağımız site hoşunuza gidecek. Jedbang.com‘da film, oyun ve çizgi romanlarla ilgili aklınıza gelebilecek her şeyi bulabiliyorsunuz.


www.jedbang.com

O karakterlere ait, sınırlı sayıda üretilmiş heykellerden, büstlere kadar ilginç ürünlere sayfadan ulaşmak mümkün. Ayrıca Jedbang.com’dan  filmlerdeki, takıların ve silahların da bire bir kopyalarını satın alabiliyorsunuz. Çizgi roman ve posterler de firmanın ürün yelpazesi içerisinde.

 

Programa Gerek Kalmadan Dosyalarınızı Dönüştürün

Hemen her gün bazı dosyaların formatlarını değiştirmek zorunda kalıyoruz. Bir de bu zorunluluk sıkışık bir vakte geldiyse tam bir eziyet oluyor. Üstüne her bilgisayarda yeterli programların olmamasıda işin cabası. Zamzar.com komik bir ada sahip olsa da, mutlaka sık kullanılanlara eklemeniz gereken bir site.


www.zamzar.com

Site üzerine bir dosya upload ediyorsunuz, mesela BMP dosyasını yüklediniz, daha sonra sitedeki sekmeden JPG‘i seçiyorsunuz. Yazdığınız bir mail adresine sitem tarafından dönüşmüş dosyanın linki yollanıyor.  Siteye ücretsiz üye olursanız, özelliklerinden daha hızlı faydalanabiliyorsunuz ve dosya yükleme sınırınız 1GB oluyor. Resim, müzik ve yazı olmak üzere sayfa çok geniş bir dönüştürme arşivine sahip.

:: Bu sayfalardan en çok hangisini beğendiniz?

Microsoft’un Gönlü Zengin!

Windows Ekibinin başındaki isim Steven Sinofksy, Profesyonel Geliştiriciler Konferansı 2009’da (PDC 2009) önemli konuşmalar yaptı. Sinofsky, Microsoft geliştiricilerini kalabalığın arasında yere düşmeden durabilen savaşçılar olarak tanımladı. Henüz geçtiğimiz ay yayınlanan Windows 7‘yi hazırlayan ekibinin, neredeyse tüm mecralarda olumlu konuşulan Windows 7‘yi hazırlarken büyük özverilerde bulunduğunu belirtti.


Steven Sinofsky, PDC 2009’da en çok konuşma yapan isimlerden biriydi

 

PDC 2009‘da SharePoint 2010‘un mobil versiyonu da gösterildi ve, Office 2010‘un mobil versiyonun demo’su dünyaya tanıtıldı. Windows 7’nin bir aylık süre içerisinde ne kadar başarılı olduğu, sayılarla gösterildi. Yapılan konuşmalar gösteriyor ki Microsoft, mobil platforma iyice ağırlığını koymak istiyor.

{pagebreak::Internet Explorer}

Internet Explorer

Konferansta en çok konuşulan konular arasında PC‘ler, TV‘ler ve mobil cihazlar yer alıyordu. Konferansın sonunda ise tüm katılımcılara dizüstü bilgisayar dağıtıldı. Bu hareket karşısında katılımcılar şaşırırken, çeşitli yerlerden “Microsoft’tan katılımcılara sus payı” olarak nitelendirildi. Internet Explorer Genel Müdürü Dean Hachamovitch ise oldukça samimi konuştu ve neredeyse herkesin aklından geçenleri söyledi.


Internet Explorer 9, grafiksel açıdan daha gelişmiş olacak

Dean Hachamovitch, konuşmasında; “Çok daha hızlı bir tarayıcıya sahip olmayı ben de isterdim. Ekibimin de bunu istediğine eminim. Eğer %50 daha hızlı çalışabilen bir JavaScript kodlarına sahip olsaydık, Interneti %50 daha hızlandırırdık, buna kimsenin şüphe duymasın. Fakat, örneğin benim sitemin %10’u JavaScript ise, bunun %5’ini benim tarayıcım yorumlayacaksa, 1.8 saniyelik bir gecikme olmak zorunda kalıyor” cümlelerine yer verdi.

Microsoft‘un, Mart 2009‘dan beri internet tarayıcısı piyasasında herhangi bir yeniliğe imza atmamış olması ise, birçok insanın, PDC 2009‘da Microsoft’un konuyla ilgili bir açıklama yapacak olmasını beklemesine sebep oldu. Microsoft da beklentileri karşıladı ve Internet Explorer 9 hakkında bilgiler verdi. Yeni tarayıcının, daha etkin JavaScript kodları kullanacağını, böylece büyük ölçülerde hız artışı yaşanacağını belirten Sinofsky ve Hachamovitch, Silverlight 4 ile, tarayıcının görsel olarak da seviye atlayacağını iddia etti.

:: Sizce Windows veya IE ekibinin yaptığı açıklamalar samimi mi?

Firefox 3.6 Beta 3 Çıktı, İndir!

Microsoft, Google, Adobe gibi Mozilla da bu haftayı yeni bir yazılım duyurarak geçirdi. Dün itibariyle, Firefox‘un 3.6 versiyonunun üçüncü betasını yayınlayan Mozilla, bu beta sürümde tarayıcının performansını artırmayı başarmış gözüküyor. 3.6 beta 3 ile birlikte Firefox 3.6’ya adım adım yaklaşıyoruz. Mozilla’dan bir diğer atak da Thunderbird tarafından gelecek gibi gözüküyor. Zira, Thunderbird 3‘ün her an Mozilla tarafından duyurulması bekleniyor.


Firefox 3.6 Beta 3’ü indirmek için tıklayın

Firefox 3.6 ile birlikte Mozilla, performans sorunlarını bir nebze aşmayı umuyor. Yaptığı açıklamalardan da görüyoruz ki, Firefox 4.0 yayınlanana kadar ortada bir performans sorunu kalmayacak. Ayrıca eklentilerin yönetimi ile ilgili de gelişmeler final sürümde bizleri karşılayacak.

Firefox 3.6 beta 3’ü indirmek için tıkla

:: Firefox 3.6’nın performans açısından sorunsuz olacağını düşünüyor musunuz?

Fermi Yaşıyor!

Ekran kartı piyasası Windows 7′nin ve DirectX 11′in piyasaya çıkması ile hareketlendi. Ancak bu hareketlenme şimdiye kadar sadece tek taraflı oldu. AMD, elini NVIDIA’dan çabuk tutarak DX11 destekli yeni Radeon HD 5000 serisi kartlarının neredeyse tamamını piyasaya sürdü. Dün ise şirket, bu serinin en üst modeli olan çift grafik işlemcili HD 5970′i piyasaya çıkararak gövde gösterisi yaptı.

Fermi ilk tanıtıldığında, çalışan bir örnek gösterilememişti

AMD’nin bu hamlesinden sadece bir gün sonra, NVIDIA boş durmadığını kanıtlayan bir fotoğraf yayınladı. NVIDIA’nın Facebook sayfasında yayınlanan fotoğrafta gerçekten çalışan Fermi tabanlı bir kart gösterildi. Fermi ilk tanıtıldığında, çalışan bir örneğin olmaması büyük tepki toplamıştı. Hatta NVIDIA CEO’su Jen Hsung Huang’ın elinde tuttuğu kartın içinin boş olması büyük tartışma yaratmıştı.

{pagebreak::Çalışan bir Fermi}

Çalışan bir Fermi

Yayınlanan fotoğrafın gerçek olup olmadığı konusunda NVIDIA’ya güvenmekten başka bir çaremiz yok. Resimden kartın performansı ile ilgili pek bir şey anlaşılmasa da, ekrandaki görüntünün Unigine DX11 benchmark olduğu görülüyor. Bu da kartın en azından DirectX 11′e destek verdiğini kanıtlıyor. Ancak sol üst köşede yer alan sayıları görmek imkansız. Bunun dışında kartın GTX 260/275/285 gibi modellere olan benzerliği de gözlerden kaçmıyor. Bir diğer önemli ayrıntı ise kartın 8+6 pin güç bağlantısı kullanması.

Fotoğraftan görülen en önemli ayrıntı kartın güç bağlantıları

Fermi grafik işlemcisi kullanacak olan kartlar üç farklı sınıfta (GeForce, Tesla, Quadro) karşımıza çıkacak. Bunlardan, biz son kullanıcıları en çok ilgilendiren model elbette ki GeForce. GF100 kod adına sahip olacak olan Fermi tabanlı GeForce’ların AMD’nin üst sınıf modellerine karşı ne yapacağı büyük merak konusu. Ancak Fermi’lerin 2010’dan önce çıkması beklenmiyor. İlk modellerin önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde piyasaya çıkacağı söyleniyor.

:: Fermi’den beklentileriniz neler?

Fring de Android’leşti

Fring, MSN, Facebook, Twitter gibi tüm popüler Sosyal Ağ‘ları tek noktada toparlayan ilginç bir yazılım. Mobil kullanıma destek veren, program içeriği için özel bir liste oluşturuyor böylece tüm platformlardaki arkadaşlarınızla aynı anda konuşabiliyorsunuz. Fring artık Android işletim sistemine de destek vermeye başladı.


Program mobil cihazlar arasında ücretsiz sesli görüşme imkanı sağlıyor

Mobil cihazlarında bu işletim sistemini kullananlar, Skype, MSN, GoogleTalk, ICQ, Twitter, Yahoo! gibi programların mietlerinden faydalanabilecek. Ayrıca bu yazılımların ses transferi özellikleri sayesinde, mobil cihazlar arasında ücretsiz konuşma da yapabilecekler. Bu şekilde Fring, Android üzerinden ücretsiz konuşma yaptırabilen ilk program oldu. Program 3G, GPRS, ve Wi-Fi internet bağlantısı üzerinden bu görüşmeleri gerçekleştirebiliyor. Fring’in Symbian S60, iPhone, iPod touch, Windows Mobile, J2ME ve Linux destekli versiyonları da bulunuyor.

:: Fring’i hiç deneme fırsatınız oldu mu?

Facebook ve Twitter Xbox360’da!

Konsolların kullanılabilirlik yelpazesi gün geçtikçe genişliyor. Oyun, film ve müzik derken, şimdi de popüler sosyal ağlar günbegün konsolların kullanım alanına girmeye başladı. Evvela Microsoft‘un Xbox360 için duyurduğu yeni uygulama, geçtiğimiz günlerde Sony’nin PlayStation 3’ü için de hayata geçirildi.

Öyle ki, artık Xbox360 üzerinden Facebook ya da Twitter profilinizi yönetebileceksiniz. Nasıl mı? Konuyla ilgili birer adet tanıtım videosu yayınlandı. Eğlenceli müzikler eşliğindeki görselleri, video oynatıcımızdan izleyebilirsiniz.

Xbox360 Üzerinden Facebook Yönetimi

#http://trailers-ak.gametrailers.com/gt_vault/1589/t_xbox360_facebook_wt_gt_doc.flv#

{pagebreak::Xbox360 Üzerinden Twitter Yönetimi}

Xbox360 Üzerinden Twitter Yönetimi

#http://trailers-ak.gametrailers.com/gt_vault/1589/t_xbox360_twitter_wt_gt_doc.flv#

:: Konsollar üzerinden sosyal ağ profillerinizi yönetmeye sıcak bakıyor musunuz?

Mobil Verilerinizi Yedekleyin!

iPhone‘unuzdaki verileri yedeklemek için artık bir yazılım mevcut. SOS Online Backup servisi, mobil platformda da yeri olduğunu ispatladı ve iPhone için bir uygulama hazırladı. Pazar payında lider olan diğer veri yedekleme servislerinden önce davranan SOS, böylece pazardaki yerini daha kalıcı hale getirdi.

Uygulama sadece dosyalarınızı online olarak yedekleyip, ihtiyacınız olduğunda indirmenize olanak sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda uygulama aracılığıyla diğer kullanıcılarla paylaşmanızı da sağlıyor. Eğer verilerinizi yedeklemek gibi bir derdiniz yoksa, yine de verilerinizi diğer arkadaşlarınızla paylaşabilmeniz adına oldukça yararlı bir uygulama SOS Online Backup.

Üstelik uygulama, iTunes mağazasından ücretsiz yayınlanıyor.

:: Verilerinizi yedekliyor musunuz?

Tekken 6 PS3 İnceleme

Puan: 100/79

Dövüş oyunu dendiğinde, akla gelen ilk isimlerin sayısı, bir elin parmaklarını geçmez. Hiç şüphesiz ki, saydıklarınız arasında Tekken ismi de olacaktır. Bir dövüş oyunu için fazla detaylı hikayesinin yanında, gerçek dövüş teknikleri baz alınarak hazırlanan yapım, türünün önde gelen isimlerinden biri. Hemen hemen her karakter için yazılan özgeçmiş, birbirlerinden farklı tipler, kıyafetler ve teknikler, yapımcı Namco‘nun Tekken için ne denli ince eleyip sık dokuduğunun da bir göstergesi.

Geçtiğimiz günlerde satışa sunulan serinin altıncı oyunu, aslen Japonya’daki arcade makinelerde 2008 yılında yayınlanmıştı. Daha çok karakter, yeni mekanlar ve modlar ile güncellenen yapım, Kasım ayının başında tüm dünya ile beraber ülkemizde de satışa sunuldu. Biz de merakla beklenen Tekken 6’yı test merkezimizde ağırladık.

{pagebreak::Oynanabilir 40 Karakter}

Oynanabilir 40 Karakter

Tekken serisinin en çok karakterli oyunlarından biri olmuş Tekken 6. Geçmişten gelen 34 dövüşçüye ek olarak, 6 tane daha eklenmiş. Bunlardan her birinin kendilerine has kıyafetleri ve alternatif kostümlerinin de (Karakter seçme ekranında, bastığınız tuşa göre farklı elbise geliyor) bulunduğunu düşünürsek, oyundaki seçenek imkanının çok fazla olduğunu tahmin etmişsinizdir.

Menülere baktığımızda, kayda değer bir yenilik dikkati çekmiyor. Senaryo modu sayesinde, seçtiğiniz karakter ile, tıpkı serinin önceki oyunlarında olduğu gibi ilerleyebiliyoruz; tabii biraz daha çevre etkileşimiyle beraber… Diğer alışık olduğumuz seçenekler ise “Offline Mode” bölümün altında. Burada ister tek kişilik turnuva ve organizasyonlara katılabilir, ister de yanınıza bir arkadaşınızı alıp, karşılıklı müsabaka yapabilirsiniz. Birbirinden ufak tefek farklarla ayrılan birçok başlık bulunmasına karşın, aslında serinin önceki oyunları ve türün diğer yapımlarındakilerden farklı bir seçene mevcut değil.

{pagebreak::Tekken Hep Aynı}

Tekken Hep Aynı

Oyunun dövüş sistemine eklenen yeni bir özellik sayesinde, gücünüz azaldığında çevrenizde kırmızı bir enerji oluşuyor. Bu sayede yenik durumdayken, rakibinizden daha kuvvetli saldırılara yaparak, durumu eşitleme imkanına kavuşuyorsunuz. Hele ki özel hareketler, bu kırmızı güç sayesinde, iyice ölümcül hale geliyor.

“Peki dövüş anında başka ne yenilik var?” diye soracak olursanız, işte bu noktada kayda değer bir yenilik yok. Yıllardır Tekken hep aynı. Yeni hareketler olmasına karşın, oynanışı geliştirecek bir özellik bulunmuyor. Karakter çeşitliliği olması güzel fakat yeni başlayanlar için denenecek çok karakter, öğrenilecek çok vuruş var.

{pagebreak::Grafik Motorunun Yenilenmesi Lazım}

Grafik Motorunun Yenilenmesi Lazım

Serinin önceki oyunlarına oldukça benzeyen görseller, artık grafik motorunun yenilenmesi gerektiğini bar bar bağırıyor. Hele ki raunt sonlarında, ağır çekim ile son hareketinizi gördüğünüzde, karakterin animasyonundan iğrenmeniz bile olası. Tekmelerde dövüşçünün beli, adeta buruluyor(!) Ortaya da maalesef pek gerçekçi bir görüntü çıkmıyor.

Vurma anında ortaya çıkan efetkler de halen aynı. Sarı ya da kırmızı bir efekt ile bu anlar geçiştiriliyor ve vurma hissi yaratılmaya çalışılıyor. Çevredeki objeler, ana karakterlerin modellemesinden çok uzak. Hele ki yaklaşık 15- 20 dakikalık bir video ile başlayan senaryo bölümünü izlerken (Oynarken değil), karakterler ile çevre arasında dağlar kadar fark görmek biraz can sıkıyor. Tamam, çevre detayları elbetteki yüksek grafik kalitesinde olmayabilir fakat çizgi film gibi kalmaları da pek hoş bir şey değil.

{pagebreak::Kısıtlı Dövüş Alanı}

Kısıtlı Dövüş Alanı

Çevrede etkileşime girecek çok fazla detay olmamasına karşın, dış dünyada sürekli bir hareketlilik var. Arkada tanklar, helikopter, patlamalar vb… birçok olay cereyan ederken, önde hiçbir şey olmamış gibi dövüşmeye devam ediyoruz. Bu açıdan, dövüş alanlarının daralmış olduğunu belirtmek gerek. Serinin önceki yapımlarında daha geniş bir arenamız varken, bu kez aksiyondan çok fazla uzaklaşamayıp, daima dövüş çemberinin içinde kalıyoruz. Bu kimi oyuncular için problem olmasa da, çoğunluk için sıkıntı yaratabilir.

Grafik kalitesiyle tatmin etmeyen yapımın sesleri de pek kayda değer değil. Ne müzikler yeterince gaza getirecek kadar hareketli, ne de efektler vurma hissini yaşatacak kadar tok… Bu konuda övgüye değer bir tek karakterlerin seslendirmeleri var. Japonca, Çince ve İngilizce olarak kaydedilen konuşmalar, Tekken 6’da kulağınıza gelen en başarılı işitsel ögeler.

{pagebreak::Son Sözler}

Son Sözler

Yükleme ekranları, yapımın bir başka problemi. Hem sık sayıda loading yaşanıyor, hem de bu anlar pek de kısa sürmüyor. Yükleme bitiyor, tam oyunu oynuyorsunuz (Özellikle de senaryo modunda), kısa süre sonra bir şey oluyor ve yeniden loading ekranıyla başbaşa kalıyorsunuz.

Genel olarak serinin müdavimlerine hitap eden bir yapım olmuş Tekken 6. Çoklu oyuncu seçeneklerinin sınırlı olduğu, İnternet üzerinden kapışmak değil de, aynı ortamda karşı karşıya gelmeye odaklanan yapımcılar, bol karakter ve mekan kullanarak, tek düze ilerleyen seriyi renklendirmeye çalışmış. Ancak kanaatimce, sorunu yanlış yerde aramışlar. Tekken’in acilen yeni bir soluğa ihtiyacı var. Yoksa her yeni çıkan oyunun puanları daha da aşağıya düşecek…

Puan: 100/79

:: Tekken 6’daki favori karakteriniz hangisi? Tekken 6 hakkındaki görüşlerinizi bizimle paylaşın.

Normal
0

false
false
false

EN-US
X-NONE
X-NONE

Puan: 100/79

Dövüş oyunu
dendiğinde, akla gelen ilk isimlerin sayısı, bir elin parmaklarını geçmez. Hiç
şüphesiz ki, saydıklarınız arasında Tekken ismi de olacaktır. Bir dövüş oyunu
için fazla detaylı hikayesinin yanında, gerçek dövüş teknikleri baz alınarak
hazırlanan yapım, türünün önde gelen isimlerinden biri. Hemen hemen her
karakter için yazılan özgeçmiş, birbirlerinden farklı tipler, kıyafetler ve
teknikler, yapımcı Namco’nun Tekken için ne denli ince eleyip sık dokuduğunun
da bir göstergesi.

Geçtiğimiz günlerde satışa
sunulan serinin altıncı oyunu, aslen Japonya’daki arcade makinelerde 2008
yılında yayınlanmıştı. Daha çok karakter, yeni mekanlar ve modlar ile
güncellenen yapım, Kasım ayının başında tüm dünya ile beraber ülkemizde de
satışa sunuldu. Biz de merakla beklenen Tekken 6’yı test merkezimizde
ağırladık.

Oynanabilir 40 Karakter

Tekken serisinin en
çok karakterli oyunlarından biri olmuş Tekken 6. Geçmişten gelen 34 dövüşçüye
ek olarak, 6 tane daha eklenmiş. Bunlardan her birinin kendilerine has
kıyafetleri ve alternatif kostümlerinin de (Karakter seçme ekranında,
bastığınız tuşa göre farklı elbise geliyor) bulunduğunu düşünürsek, oyundaki
seçenek imkanının çok fazla olduğunu tahmin etmişsinizdir.

Menülere baktığımızda,
kayda değer bir yenilik dikkati çekmiyor. Senaryo modu sayesinde, seçtiğiniz
karakter ile, tıpkı serinin önceki oyunlarında olduğu gibi ilerleyebiliyoruz;
tabii biraz daha çevre etkileşimiyle beraber… Diğer alışık olduğumuz
seçenekler ise “Offline Mode” bölümün altında. Burada ister tek kişilik turnuva
ve organizasyonlara katılabilir, ister de yanınıza bir arkadaşınızı alıp,
karşılıklı müsabaka yapabilirsiniz. Birbirinden ufak tefek farklarla ayrılan
birçok başlık bulunmasına karşın, aslında serinin önceki oyunları ve türün
diğer yapımlarındakilerden farklı bir seçene mevcut değil.

Tekken Hep Aynı

Oyunun dövüş sistemine
eklenen yeni bir özellik sayesinde, gücünüz azaldığında çevrenizde kırmızı bir
enerji oluşuyor. Bu sayede yenik durumdayken, rakibinizden daha kuvvetli
saldırılara yaparak, durumu eşitleme imkanına kavuşuyorsunuz. Hele ki özel
hareketler, bu kırmızı güç sayesinde, iyice ölümcül hale geliyor.

“Peki dövüş anında
başka ne yenilik var?” diye soracak olursanız, işte bu noktada kayda değer bir
yenilik yok. Yıllardır Tekken hep aynı. Yeni hareketler olmasına karşın,
oynanışı geliştirecek bir özellik bulunmuyor. Karakter çeşitliliği olması güzel
fakat  yeni başlayanlar için denenecek
çok karakter, öğrenilecek çok vuruş var.

Grafik Motorunun Yenilenmesi Lazım

Serinin önceki
oyunlarına oldukça benzeyen görseller, artık grafik motorunun yenilenmesi
gerektiğini bar bar bağırıyor. Hele ki raunt sonlarında, ağır çekim ile son
hareketinizi gördüğünüzde, karakterin animasyonundan iğrenmeniz bile olası.
Tekmelerde dövüşçünün beli, adeta buruluyor(!) Ortaya da maalesef pek gerçekçi
bir görüntü çıkmıyor.

Vurma anında ortaya
çıkan efetkler de halen aynı. Sarı ya da kırmızı bir efekt ile bu anlar
geçiştiriliyor ve vurma hissi yaratılmaya çalışılıyor. Çevredeki objeler, ana
karakterlerin modellemesinden çok uzak. Hele ki yaklaşık 20 dakikalık bir video
ile başlayan senaryo bölümünü izlerken (Oynarken değil), karakterler ile çevre
arasında dağlar kadar fark görmek biraz can sıkıyor. Tamam, çevre detayları
elbetteki yüksek grafik kalitesinde olmayabilir fakat çizgi film gibi kalmaları
da pek hoş bir şey değil.

Kısıtlı Dövüş Alanı

Çevrede etkileşime girecek
çok fazla detay olmamasına karşın, dış dünyada sürekli bir hareketlilik var.
Arkada tanklar, helikopter, patlamalar vb… birçok olay cereyan ederken, önde
hiçbir şey olmamış gibi dövüşmeye devam ediyoruz. Bu açıdan, dövüş alanlarının
daralmış olduğunu belirtmek gerek. Serinin önceki yapımlarında daha geniş bir
arenamız varken, bu kez aksiyondan çok fazla uzaklaşamayıp, daima dövüş
çemberinin içinde kalıyoruz. Bu kimi oyuncular için problem olmasa da, çoğunluk
için sıkıntı yaratabilir.

Grafik kalitesiyle
tatmin etmeyen yapımın sesleri de pek kayda değer değil. Ne müzikler yeterince
gaza getirecek kadar hareketli, ne de efektler vurma hissini yaşatacak kadar
tok… Bu konuda övgüye değer bir tek karakterlerin seslendirmeleri var.
Japonca, Çince ve İngilizce olarak kaydedilen konuşmalar, Tekken 6’da
kulağınıza gelen en başarılı işitsel öğeler.

Son Sözler

Yükleme ekranları,
yapımın bir başka problemi. Hem sık sayıda loading yaşanıyor, hem de bu anlar
pek de kısa sürmüyor. Yükleme bitiyor, tam oyunu oynuyorsunuz (Özellikle de
senaryo modunda), kısa süre sonra bir şey oluyor ve yeniden loading ekranıyla
başbaşa kalıyorsunuz.

Genel olarak serinin
müdavimlerine hitap eden bir yapım olmuş Tekken 6. Çoklu oyuncu seçeneklerinin
sınırlı olduğu, İnternet üzerinden kapışmak değil de, aynı ortamda karşı
karşıya gelmeye odaklanan yapımcılar, bol karakter ve mekan kullanarak, tek
düze ilerleyen seriyi  renklendirmeye
çalışmış. Ancak bence, sorunu yanlış yerde aramışlar. Tekken’in acilen yeni bir
soluğa ihtiyacı var. Yoksa her yeni çıkan oyununda puanları daha da aşağıya
düşecek…

 Puan:
100/79

Güvenliğin Doğru Adresi

NOD32‘yi geliştiren ve sezgisel tarama özelliği ThreatSense ile antivirüs sektörüne farklı ve proaktif bir yaklaşım getiren ESET, 19-22 Kasım tarihlerinde düzenlenen COMPEX 2009 Uluslararası Bilgisayar ve Tüketici Elektroniği Fuarı’nda, yeni ürün ve çalışmalarını tanıttı. Hız, kalite ve düşük kaynak kullanımını öne çıkaran ESET, COMPEX’deki standında NOD32 ve son derece kapsamlı koruma sağlayan ESET Smart Security ürünlerinin, hem bireysel hem de kurumsal kullanıcıları hedefleyen dördüncü versiyonlarının özelliklerini ziyaretçilerle paylaştı.

 

NOD32 ve Eset Smart Security’nin en yeni sürümlerinin yanı sıra dünyanın ilk Türkçe mobil antivirüs yazılımını tanıttı.

 

3G uygulamasıyla giderek daha çok yaygınlaşan mobil internet ve akıllı telefonlara yönelik ilk Türkçe mobil antivirüs yazılımını hazırlayan ESET, bu ürününü de ziyaretçilerin dikkatine sundu. ESET Mobile Antivirus , hızlı ve derinlemesine tarama özelliği ile, mobil iletişime önem veren kullanıcılar ve işletmeler için ideal bir ürün olarak ortaya çıkıyor.

ESET standının süprizlerinden biri ise “Virus Killer” oyunu oldu. Kurulan oyun standında ziyaretçiler bir virüs avı gerçekleştirdi. Yeterli virüsü yakalayan konuklara çeşitli ödüller verildi.

:: Cep telefonunuza anti virüs yazılımını yüklemeyi düşünüyor musunuz?

Arvento’dan Akut ve Lösev’e Destek

Mobil teknolojiler, kişi ve araç takip sistemleri alanında faaliyet gösteren, tamamen Türk mühendislerin üretimi ile pazarda Türkiye’nin en hızlı büyüyen bilişim şirketleri arasına girmeyi başaran Arvento, sosyal sorumluluk alanına hız vererek planladığı projelerini hayata geçirmeye başladı. Bu anlamda Arvento’nun attığı ilk adım ise Arama Kurtarma Derneği (AKUT) ve Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) ile işbirliği oldu. Projeye göre Arvento tarafından AKUT’a ve LÖSEV’e kişi ve araç takip sistemi konusunda destek verilecek.  

 

Arvento Genel Müdürü Özer Hıncal sosyal sorumluluk projelerine büyük önem veriyor.  


Arvento Genel Müdürü Özer Hıncal projeyle ilgili olarak “Arvento, ekonomik menfaat gözetmeksizin toplumun yararı için çalışan Sivil Toplum Kurumları’na destek vermekten büyük mutluluk duymaktadır. Bu kapsamda LÖSEV’e ve AKUT’a yaptığımız destekle ilk adımı atmış olduk. Bundan sonra bu tür girişimlerimizi sürdüreceğiz.” dedi.

 

Akut ekipleri bundan sonra zaman kaybetmeden doğru yere yönlendirilebilecek.

 

Akut Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Özen “Arvento ile yaptığımız işbirliği arama kurtarma operasyonlarımızda bize zaman kazandıracak” dedi. Yaşar Özen; şu anda Türkiye’de 25 ayrı noktada ekiplerimiz çalışıyor. Bundan böyle arama kurtarma operasyonlarımızda ekiplerimizi bilgisayardan takip ederek onları zaman kaybeden doğru yere yönlendirebileceğiz. Böylece bizden yardım bekleyen yurttaşlarımıza zamanında ve daha etkin bir şekilde müdahale etme şansımız artacak” dedi.

 

Lösev, Türkiye genelindeki araçlarını Arvento Araç Takip Sistemleri ile izleyecek. LÖSEV’in Türkiye genelindeki 16 aracının içerisinde ambulans ve çocuk servisi ile gıda ve ilaç taşıyan araçlar bulunuyor.

 

Kişiler, sadece bu cihazın bulunduğu yeri görmek için kendilerine verilmiş bir şifreyle Arvento’nun internet sayfasına girerek cihazın bulunduğu yeri ayrıntılı görebiliyorlar.

:: Bu tür sosyal sorumluluk projeleri başka nerelerde görmek isterdiniz?

Robot Ağlar Ne Tür Riskler Getiriyor?

Bilgisayar, diğer bilgisayarlara saldırmak (DDoS), istenmeyen e-posta göndermek, tehdit içeren ya da yasadışı web sitelerini barındırmak, hem sabit sürücüdeki dosyalar hem de günlük oluşturucu tuş vuruşları olmak üzere gizli bilgileri çalmak ve bunları suçlulara göndermek için kullanılabilir. Bu bilgisayarlar, sahte antivirüs programları gibi kendisine gösterilen başka tehdit içeren yazılımları da indirip yükleyebilir. Online oturumlarla kesişebilir ve onları (bankacılık gibi) değiştirebilir. Robot bulaşmış bilgisayarlar, istenmeyen e-posta ya da tehdit içeren yazılımları dağıtması için genellikle başka suçlulara kiralanır ve çoğu zaman tek seferde birden fazla aktif tehdit içeren bileşen içerir.

Şirketler kendilerini robot ağlara karşı korumak için ne yapabilirler? Yaşamsal ve aynı zamanda ücretsiz bir önlem, yamaların uygulandığından emin olmaktır. Tehdit içeren yazılımların büyük bölümü, çoğalmak için halihazırda bilinen ve yamalanmış hassas noktalardan yararlanır. İşletim sisteminin ve PC’deki her uygulamanın her zaman güncel olmasını sağlayabilirseniz, saldırı zeminini ciddi biçimde daraltırsınız. Bu, elbette, sıfır gün tehdit içeren yazılımlarını ve istismarlarını kapsamaz ve sosyal mühendislik aracılığıyla yüklenen (popüler “Lütfen videoyu izlemek için bu kod çözücüyü yükleyin” rutini) tehdit içeren yazılımları engellemez. Dolayısıyla, tehdit içeren yazılımlara karşı etkili bir çözüm kullanmanız, yapılacaklar listesinin en başında yer alır.

Suçlular, tehdit içeren kodlarını alıyor ve her üreticinin ürününde test ediyorlar. Böylece, piyasaya sürmeden önce, bunların tespit edilemez olduğundan emin oluyorlar. Daha sonra da bu kodları tespit ve yok edilmemesi için sürekli güncelliyorlar.

Günümüzde tehdit içeren yazılımlar, özellikle, örüntü tabanlı anti virüs tekniklerince tespit edilmemek üzere yazılıyor.

 

Trend Micro’nun çözümleri şirketleri robot ağlara karşı korumaya yeterli mi? Trend Micro’nun Smart Protection Network mimarisi, farklı kaynaklara dayanan ortak zekadan ve tehdit ortamına yönelik bütünsel bir görünümden yararlanıyor. Bu sayede, bilinen ve bilinmeyen tehdit içeren yazılımlara karşı ileri düzey koruma sağlıyor. Basitçe, tehdit içeren dosyalara odaklanılmıyor. Tehdit içeren yazılımlar artık özellikle bu tür tespit tekniklerinden kaçınmak üzere yazılıyor. Trend Micro, dosya hakkındaki zekayı (Dosya İzleme ve Değerlendirme), e-posta kaynakları hakkındaki zekayı (E-posta İzleme ve Değerlendirme) ve web varış noktaları hakkındaki zekayı (Web İzleme ve Değerlendirme) alıp, daha büyük değer taşıyan zeka için birleştiriyor.

:: Trend Micro bu konuda fark yarattığını düşünüyor musunuz?