NFS İle Gerçek Arasındaki Fark 11 Saniye

Geçtiğimiz eylül ayında satışa sunulan Need for Speed: Shift, gerçekçi oynanışı ile dikkat çekmişti. Kimi kullanıcıların büyük beğenisini kazanan yapım, bir kısım tarafından da tepki görmüştü. Shift ile beraber sokak yarışları atmosferinden iyice uzaklaşan seri, artık sırtını gerçekçiliğe yasladı ve resmi pist yarışlarına geçildi. EA‘nin yaptığı bu ani manevra sonucunda, simülasyon hissiyatı yaratan bir oynanış deneyimi yaşadık. Peki hiç düşündünüz mü, oyundaki otomobillerle aldığınız süreler, gerçek parkur ve gerçek otomobillerle alınabilir mi?

Need for Speed: Shift için yayınlanan yeni video, bu konuya ışık tutmuş. Ford Mustang 2010 ile önce oyunda yarışan dört kullanıcı, ardından gerçek pistte, aynı yarışı gerçek bir Mustang ile tekrarlıyor! Videonun sonundaki tabloya bakıldığında, gerçek ile NFS: Shift arasındaki farkın yaklaşık 10 saniye olduğu görülüyor. Tabii bu değer, sürücüden sürücüye değişecektir…

#http://trailers-ak.gametrailers.com/gt_vault/10880/t_needss_fordpa_doc.flv#

:: İzlediğiniz video hakkında yorumlarınızı bizimle paylaşın.

Oyunları Düşünceyle Kontrol Etmek İster misiniz?

İlk çıktıklarında oyun kontrol sistemleri, basit tasarımlı ve fazla ergonomik olmayan cihazlardı. Joystick dediğimiz, bu aletler bir tutma kolu ve makinenin türüne göre farklı sayıda tuşa sahipti. Ancak zamanla, oyuncuların istekleri ve gelişen teknolojiye ayak uyduran kontrol cihazları, tasarım konusunda harikalar yaratmaya başladılar. Özellikle son 15 yıl içerisinde gelişen profesyonel oyunculuk anlayışıyla birlikte, hız ve rahatlık bu sistemlerde çok önemli oldu.

Kısa yol tuşları, el hareketleriyle kontrol derken bu cihazların geldiği en son nokta düşünceyle oyunlara yön verme teknolojisi. Bir yıldan fazla süredir, ortalarda videoları dolaşan Emotiv EPOC adlı sistem nihayet piyasaya çıkıyor. Bir kulaklığa benzeyen cihaz da bulunan 14 sensör kafanın farklı noktalarına yerleştiriliyor.


Bu modern bir kulaklık değil, düşünceyle oyun kontrol etme cihazı

Emokey adlı yazılım ise, sensörlerden aldığı verileri bilgisayara iletiyor, bu sayede klavye ya da fareye gerek kalmadan oyunları kontrol edebiliyorsunuz. Ancak, sistemi çalıştırmak için yazılımdaki tuş kombinasyonlarını kendinize göre ayarlamanız gerekiyor. 300 Dolar‘lık cihaz, şimdilik sınırlı sayıda satılacak. Firma başarı sağlarsa, seri üretime geçmeyi düşünüyor. Ancak Emotiv EPOC’un herkeste aynı performansı vermediğini hatta test edenlerden bazılarının hiç çalıştıramadığını da ekleyelim.

:: Oyunları düşünceyle kontrol etmek ister miydiniz?

Call of Duty Hangi Konsolda İyi?

Infinity Ward tarafından geliştirilen Call of Duty: Modern Warfare 2, bugün, yani 10 Kasım’da Avrupa’da satışa sunuldu. PC, PS3 ve X360 için hazırlanan yapım, özellikle konsol platformunu birbirine katacağa benziyor. Zira yeni oyunun ekran görüntüleri çekilerek, derhal ilk karşılaştırmalar yapıldı. Öyle ki, Cynamite sitesi PlayStation 3 ve Xbox360 platformlarından alınan görselleri alt alta koyarak, Call of Duty: Modern Warfare 2’nin ilk grafik çarpışmasına imza attı. İşte o görüntüler:

{pagebreak::2}

{pagebreak::2}

{pagebreak::2}

{pagebreak::2}

{pagebreak::2}

{pagebreak::2}

{pagebreak::2}

{pagebreak::2}

{pagebreak::2}

:: Sizce Call of Duty: Modern Warfare 2 hangi platformda daha iyi görünüyor?

FileZilla 3.3.0 Çıktı!

1

En çok kullanılan ücretli FTP yazılımları olan CuteFTP ve FlashXP‘ye duygusal anlar yaşatacak kadar başarılı olan FileZilla, kendini geliştirmeye devam ediyor. Yazılımın en yeni sürümü olan FileZilla 3.3.0 çıktı.

Yenilikler

FileZilla 3.3.0’ı indirmek için tıklayın.

Öne çıkan yenilikler arasında sekmeler üzerindeki yenilikler dikkat çekiyor. Tıpkı Firefox‘ta olduğu gibi sekmenin hemen yanındaki boş alana çift tıkladığınızda yeni sekme açılıyor, açık olan sekmeye farenin kaydırma çubuğu ile tıklayınca kapanıyor.

:: FileZilla’yı denediniz mi? Fikirlerinizi paylaşmak için tıklayın.

Görme Engelliler için E-Okuyucu

Intel, görme engelliler için bir okuma cihazı geliştirdi. Intel Reader olarak adlandırılan bu cihaz, elektronik kitapları (E-Book) İngilizce dilinde okuyor

Intel Reader’in üzerinde 5 Megapiksel çözünürlüğünde bir kamera yer alıyor. Bu kamera gazete, kitap ve basılmış kağıtlardaki metinlerin resimlerini çekebiliyor. Çekilen bu resimlerdeki metinler anında dijital ortama aktarılıyor. Dijital ortamdaki metinler anında ve istenilen hızlarda seslendirilmesi, Intel Reader’ı faklılaştırıyor.

 

Bu cihaz ilk olarak İngiltere ve Amerika Birleşik Devletlerinde 1500 Dolar’dan satılacak.


Linux işletim sistemi ile çalışan Intel Reader, Atom işlemci, 4.3 inç ekran ve 2 GByte kapasiteli bir bellek ile donatılmış. 500 000 sayfa metin veya resmi çekilmiş 600 kitap sayfasını hafızasına alabilen bu cihaz, tam kullanımda dört saat kesintisiz çalışabiliyor.

:: Bu tür ürünler çok daha uygun olmalı düşüncesinde misiniz?

Samsung Bada ile Tanışın

Samsung kendi cep telefon ailesi için yeni bir işletim sistemi geliştirdi. Bada olarak adlandırılan bu işletim sistemi Aralık ayında piyasada olacak. Aynı tarihte geliştiriciler için Software Development Kit (SDK) yazılımını da çıkaracak olan Samsung, bu sayede üçüncü parti yazılımların önünü de açmış olacak.

Bu işletim sistemine sahip ilk cep telefonları, 2010 yılının ilk aylarında görücüye çıkacak.

 

Daha fazla bilgi için www.bada.com adresini ziyaret edin.

 

Bada, okyanus anlamına geliyor. Samsung’un bu adı seçmesindeki neden, yeni platform için herhangi bir kısıtlama yapmaması ve bu sayede de kullanıcıları sınırsız uygulama okyanusunu sunmak istemesi. Servis sağlayıcıları Bada sayesinde, Samsung telefonlarına kendi uygulamalarını veya servislerini rahatlıkla çalıştırabilecek.

Samsung bu yüzden olsa gerek bu işletim sistemine oldukça önem veriyor. Blackberry’nin App World, Android’in Market ve Apple’ın App Store’a heveslenen Samsung, yakın zamanda kullanıcılarına üçüncü parti yazılımların da bulunabileceği bir sanal mağaza açarsa hiç şaşırmayın.

:: Samsung yeni işletim sistemi ile fark yaratacak mı?

Samsung’dan Yeni Mobil İşletim Sistemi

Samsung, bir süredir dedikoduları dolanan yeni mobil işletim sistemini sonunda duyurdu. Güney Kore’li dev üreticinin Bada adını verdiği işletim sistemi, Korece’de okyanus manasına geliyor.


İsim olarak oldukça iddialı bir seçim yapan firma,
beklentilerini de üst düzeyde tutuyor.

Kullanıcılara maksimum düzeyde cihazlarını kişiselleştirebilme olanağı sunacağı açıklanan yeni mobil işletim sistemi, kullanımı kolay bir arayüzün yanı sıra, her şeye kolaylıkla ulaşabilmeyi sağlayacak birçok kısayol fonksiyonuna sahip olacak.

Hali hazırda Symbian, Android ve Windows Mobile tabanlı akıllı telefonlar üreten firma, elbette ki bu seçeneklerden vazgeçmeyecek. Hatta Symbian ve Windows Mobile’da da kullandığı Touchwiz arayüzünü Bada ile de kullanacak.

Ürüne dair henüz yayınlanmış bir ekran görüntüsü mevcut değil. Ancak Samsung tarafından yapılan açıklamada, Bada tabanlı cihazların 2010’un ilk yarısında 30 farklı ülkede kullanıcılarla buluşmasının hedeflendiği belirtiliyor. Firma, Bada için özel bir uygulama mağazasını da 2010’un ikinci yarısında hizmete açacak.

:: Samsung’un bu hamlesi hakkında ne düşünüyorsunuz.

Firefox Maemo’da…

Maemo ile mobil cihazlara farklı bir bakış açısı getirmeyi vaat eden Nokia, N900 ile önemli bir adımın da atılmış olacağını belirtmişti. Mameo 5’li N900’ler son kullanıcıyla buluşmak adına yola çıktılar. Bu çok özel internet tableti ile birlikte gün yüzüne çıkan bir diğer önemli çalışma da Mozilla Vakfından geldi.

Mozilla mobil geliştiricileri, Firefox’un Maemo 5 üzerinde çalışacağı yeni bir versiyonunu duyurdu. Firefox’un mobil sürümü olan Fennec’in, optimize edilmiş bir türevi olan yazılım, Maemo için de aynı adı taşıyor.

Son derece güçlü bir yazılım olduğu belirtilen Fennec’in, bugüne kadar geliştirilmiş en fonksiyonel ve kullanışlı web tarayıcı olduğu konusunda da ciddi bir iddia mevcut. Hem N810 hem de N900 ile çalışabilen Fennec, Flash, JavaScript ve Ajax desteği konusunda da oldukça iddialı. Bilgisayarlardan alışıldık web tarayıcı fonksiyonlarının tümüne sahip olan uygulama, bunun yanı sıra farklılık yaratan Firefox özellikleriyle de birlikte geliyor.

:: Firefox Fennec ile mobil cihazlardaki Opera hakimiyetine son verir mi dersiniz?

EyePet PlayStation 3 İnceleme

8.8

Japon’ların sanal hayvan sevgisini bilmeyen yoktur. 90’lı yıllarda ortaya çıkan Tomagotchi‘ler uzun süre hayatımızı meşgul etmişti. Anahtarlık büyülüğünde bir cihazın içindeki bu hayvanlar, tıpkı gerçekleri gibi ilgiye muhtaçlardı, onları beslemek ve sevgi göstermek gerekiyordu. Bir dönem, çok ilginç olan bu varlıklar kısa süre için tüm dünyayı ele geçirdikten sonra, popülerliklerini yavaş yavaş yitirdiler.


Sanal hayvanların ataları

Ancak teknolojik dahi Japon‘ların onlardan vazgeçmeye hiç ama hiç niyeti yoktu. Birkaç yılda bir sanal hayvanları diriltmek için yeni versiyonları piyasaya sürülüyor. Ancak hiçbir zaman eskisi kadar başarılı olmayacak. Çünkü taşıma araçlarında, okul ve işte Tomagotchi’lerle ilgilendikleri için evdeki gerçek hayvanları telef eden insanlar bu hatalarını tekrarlamak istemiyor.


Bu da günümüzdeki halleri

Not: Son sayfada video incelemeyi bulabilirsiniz

{pagebreak::EyeCam nedir}

EyeCam nedir?

Yine de bu teknolojik hobi, tadında bırakılınca çok zevkli anlar yaşayabiliyorsunuz. Yeni bir sanal hayvan versiyonu da Sony’in EyeCam teknolojine adapte edildi. EyePet adlı bu hayvan PlayStation 3 konsolunun nimetlerinden faydalanıyor.


EyeCam eğlenceli olsa da beklenen başarıyı yakalayamadı

EyeCam ilk olarak PlayStation 2 konsolu için tasarlanmıştı. Hareket algılayıcı bir kamera olan bu cihaz, kullanıcının tüm davranışlarını oyuna aktarıyordu. 


El hareketlerinizle bu hayvanı sevebiliyorsunuz

Bu teknoloji için çıkan ilk yapımlarla spor yapabiliyorduk. Mesela ekranın sağında solunda çıkan tuğlaları ve tahtaları karate hareketleriyle kırabiliyorduk. Sistem ne yazık ki istenilen başarıyı yakalayamadı. Sony EyeCam teknolojisini geliştirip EyePet adlı sanal hayvana uygun getirdi.

{pagebreak::Sistem nasıl çalışıyor}

Sistem nasıl çalışıyor?

EyePet‘i satın aldığınız zaman kutunun içinde EyeCam‘de geliyor. Bir de manyetik özel bir karta sahip oluyorsunuz. Bu kart aslında oyundaki fareniz görevinde. EyePet’in sistemi masaüstüne ya da zemine göre ayarlanmış. Bu aynı zamanda oyunun zayıf yönlerinden birisi. Çünkü evinizde müsait yer yoksa, hayvan havada dolaşmaya başlıyor ve perfektif sorunu yaşıyorsunuz.


Bu kart oyundaki fareniz sayılıyor

Oyuna başlayınca, bilim adamı kılıklı bir aktör sistemin nasıl çalıştığını anlatıyor. Oradaki, deneme hareketlerinden sonra, ekrana bir yumurta geliyor ve sanal hayvanımızın yaşamı da böylece başlamış oluyor. İlk önce yapmamız gereken bu yumurtayı ısıtmak. Daha sonrada çatlayıp içinden çıkmasına yardımcı olmak.


Hayvanın doğumunu biz gerçekleştiriyoruz

{pagebreak::Doğumdan itibaren bir hayvana bakmak}

Doğumdan itibaren bir hayvana bakmak

Hayvan doğduktan sonra ona bir isim koyuyoruz. Daha sonra bu sanal yaratığın tüm mesuliyeti bize ait oluyor. Onu beslemek sevmek ve sağlıyla ilgilenmek oyunda yapmamız gerekenler. Ancak tüm bunları sürekli yapmak sıkıcı olduğu için, yapım görev bazlı bir sistemle geliştirilmiş.


İyi bir performans için bir masayı ya da zemini kullanın

EyePet, bize belirli sürelerde yapmamız gereken görevler veriyor. Mesela ilk başta, onu sevmek, oynatmak gibi şeyler yapıyoruz. Hayvanın yaptığımız hareketlere karşı verdiği tepkiler çok gerçekçi. Grafikleri de böyle bir ürün için gayet ilgi çekici. Ona tokat attığımız zaman sinirleniyor, okşamaya başladığımız zaman ise tüylerinde hareketlenme oluyor.


Yerde onunla oynarken hasta olursanız şirket sorumluluk kabul etmiyor

{pagebreak::Günlük ihtiyaçları }

Günlük ihtiyaçları

Hayvanın tüm ihtiyaçları birer küçük oyun olarak tasarlanmış. Mesela acıktığı zaman, ona yemek vermemiz lazım. Elimizdeki kartı istenilen şekilde kameraya doğru tutuyoruz böylece o kart birden yemek kabına dönüşüyor. Daha sonra ise, ekranda çıkan talimatlara göre hayvanımızı besliyoruz. Kabı titretirsek, mamalar yere dökülmeye başlıyor, eğer hızlıca yukarı doğru fırlatırsak, yiyecekler etrafa saçılıyor.


EyePet’i beslemezseniz hastlanıyor

Etrafa saçılan yemekleri EyePet havada kapıyor. Bunun dışında onun ağzına direk yemleri koyabiliyoruz. Günlük olarak hayvanın sağlığına dikkat etmemiz gerekiyor. Joypad’den sağlık kısmını seçersek elimizdeki kart Xray cihazına dönüşüyor. Daha sonra bu kartı, ekrana doğru tutup, hayvanın röntgenini çekiyoruz.


Doktorculuk oyunu başka bir boyut kazandı

Eğer sorunlu bir kısmı varsa, oyun bizi uyarıyor. Buna göre raporlar hazırlayıp önümüzdeki günlerde onun dağlı sağlıklı olması için özel oyunlar tasarlıyor.

{pagebreak::Sahibini tanıyor}

Sahibini tanıyor

EyeCam sayesinde, hayvan odanın içindeki herkesi tanıyor. Ancak en çok onunla daha fazla vakit geçiren kişilere tepki veriyor. Parmağını şıklattğınızda size doğru koşuyor. Hoşlandığı kişilerin yüzünü yalıyor ve onlara oyun yapıyor. Kirlendiği ya da tüyleri çok uzadığı zaman EyePet’i yıkamakta mümkün.


Hayvanı özelleştirmek için çok geniş bir seçeneğiniz var

Temizlik kısmı oyunun en zevkli yanı. Şampuanı dökerken bir yandan da elinizle hayvana dokunun tüylerinde köpükler oluşmaya başlıyor. Gerçek bir hayvan gibi onu yıkayabiliyorsunuz. Tipinden memnun değilseniz, onun tüylerini değiştirip kırpabiliyorsunuz.


Sevdiği kişilerle daha çok ilgileniyor

Hayvana çeşitli kıyafetler giydirip ona özel giysi tasarımları yapmakta mümkün. Bu çeşitli kıyafetleri açmak için, sistemin istediği oyunları bitirmeniz gerekiyor. Böylece EyePet’iniz daha kişisel bir hal alıyor.

{pagebreak::Video İnceleme}

Son sözler

EyePet gerçekten çok eğlenceli bir oyun. Özellikle çocukların ilgisini çekecek bu hayvanla büyüklerde zaman geçirebilir. Sistemin hareketlere verdiği tepkiler ise şaşırtıcı düzeyde. Ancak, EyeCam teknolojisinin hala tam olarak oturmamış olması biraz can sıkıyor. Öncelikle aslında olmayan bir hayvanı sevmek başta ilginç gelse de sonradan sıkıcı bir hal alıyor. Çünkü onunla oynarken, kaslarınız ağrıyor hatta ellerinize kramp giriyor.


İyi davranırsanız EyePet’iniz sanatçı ruhlu oluyor

Ancak karşılığında ne alıyorsunuz? Gerçek bir hayvanın sadakati ve sevgisini ne yazık ki bu sanal versiyon veremiyor. EyePet’in size karşı tepkileri çok candan, ancak ortada televizyon açık değilken size destek verecek bir varlık yok. Hala hazırda ev hayvanları yaşarken, çocukları bu sanal versiyonlara yönlendirmemek gerekiyor. Eğer gelecekte, hayvanların nesli tükenirse ve evde onları beslemek yasak olursa, EyePet’in torunları çocuklarımız için müthiş eğlenceler sunacak.

#2009_11_09_Eyepet_sanal_hayvan.mp4 #

Ancak şimdilik, ailesinde ey hayvanlarına karşı alerjisi olanlar ya da çocuklarının bir canlıyı besleyecek sorumluluğu kazanmasını isteyenler bu sistemi deneyebilirler. Yine de tekrar hatırlatmak istiyorum tüm sorunlarına karşın EyePet vaat ettiği eğlenceyi fazlasıyla veriyor.

8.8

:: EyePet’i denemek istiyor musunuz?


10 Kat Daha Uzun Ömürlü Pil

Arizona Eyalet Üniversitesi, çok uzun ömürlü pil geliştirebilmek için ABD hükümetinden 5,1 milyon $’lık bir fon almayı başardı. Üniversitede bulunan Mekanik Uzay, Kimya ve Malzeme Mühendsiliği bölümlerinden oluşturulan ekip mevcut Lithium-Ion pillerinden 10 kat daha uzun ömürlü piller geliştirmeye çalışacak.

Bunun gibi, elektrikle çalışan arabalar yeni pillerle daha uzun mesafelere gidebilecek

Ekibin üyelerinden Doç. Dr. Cody Friesen “Yaptığımız çalışma enerji depolama masraflarını büyük ölçüde azaltacak. Geliştireceğimiz pilleri kullanacak arabalar, benzinli arabalar kadar uzun mesafelere gidebilecekler. Bu pillere sahip cep telefonları bir ay boyunca şarj gerektirmeden çalışabilecekler.” şeklinde konuştu.

{pagebreak::Farklı bir yaklaşım}

Farklı bir yaklaşım

Projede çalışan bilim adamları Lithium-Ion yerine Metal-Hava pilleri üzerinde çalışacaklar. Günümüzde kullanılan Metal-Hava pillerinde iletken sıvı olarak su kullanılıyor. Ancak bu durum, suyun buharlaşıp, pilin ömrünün düşmesine yol açıyor. Bilim adamlarının yeni pilde kullandıkları iletken sıvı, su gibi buharlaşmıyor ve aynı zamanda ticari ürünlerde kullanılacak kadar ucuz.

Dizüstü bilgisayarlarda kullanılan piller en fazla 7-8 saat çalışabiliyor

Pil teknolojisi günümüzde taşınabilir bilgisayarların ve cep telefonlarının önündeki en büyük engellerden biri. Üreticiler çok hücreli Lithium-Ion piller kullanarak 7-8 saate varan pil ömrü elde edebiliyorlar ama bu bile tam bir taşınabilirlik sağlamıyor. Bu engeli aşabilmek için bilim adamları farklı yöntemler deniyorlar.

:: Taşınabilir cihazlarınızın pil ömürlerinden memnun musunuz?

Amazon Kindle Artık PC’den de Kullanılacak

Online satış sitesi Amazon‘un geçtiğimiz ay çıkarttığı E-Kitap okuma sistemi Kindle‘a artık PC’den de ulaşılabilecek. Orijinal cihaz Tablet PC şeklindeydi onu internette bağlayıp, E-Kitap, MP3 ve Video indirebiliyordunuz. Artık bu özelliklere 5 MB’lık bir program sayesinde PC’den de ulaşılabilecek. Hala Beta aşamasında olan program, Windows 7’nin dokunmatik özelliklerini de kullanacak.


Buradan satın aldığınız kitapları program sayesinde okuyabiliyorsunuz

Kindle PC’yle orijinal cihaza gerek kalmadan, Amazon üzerinde E-Kitap satın alıp daha sonrada program yardımıyla okuyabiliyorsunuz. Ücretsiz olan program, E-Kitap’ların fontlarını, yazı şeklini ve rengini de değiştirebiliyor. Beğendiğiniz kitapları satın almadan önce belirli bir sayfaya kadar ücretsiz okuyabiliyorsunuz. Ayrıca program, en son kaldığınız sayfayı otomatik olarak açıyor.

Amazon‘un bu hizmetine şimdilik Türkiye dahil değil. Ancak önümüzdeki aylarda, Kindle farklı dil ve ülke desteklerine sahip olacak. Programı bu adresten indirebilirsiniz.

:: Türkiye’nin bu sisteme katılmasını ister miydiniz?

 

Bu Oyunlar Bağımlılık Yapıyor

Bir bölüm daha atlayayım sonra kapatırım. Bir dakika sonra oyunu bırakacağım. Rekor kırmama az kaldı. Ya da şu rekor’u ele geçireyim sonra mola veririm.

Tüm bunlar Flash bazlı mini oyunlarda söylediğimiz laflar. Arada bir kafa dağıtmak için açtığımız bu oyunlar bizi saatlerce bilgisayarın başında tutuyor. İşin ilginç tarafı ise bu oyunları oynarken inanılmaz zevk almamız.

 

Yüksek grafik detaylara gerek yok. Yükleme derdi neredeyse sıfır. Oyun, açtığınız an başlamaya hazır.

 

Sizin için seçtiğimiz, kesinlikle kopamayacağınız 5 adet Kule Savunma (Tower Defense) Oyunları. Bu oyunlarda var olan haritada savunma kuleleri yerleştiriyorsunuz. Bu kuleler düşmanı yoldan engellemesi gerekiyor. Farklı kulelerle stratejiler belirleyebiliyorsunuz. Buna ek olarak kuleleri daha modern teknolojilere göre yükseltebiliyorsunuz.

Kulelerin kombinasyonu ve stratejisi burada büyük bir önem kazanıyor. Öldürdüğünüz her bir düşman için ödül alıyorsunuz. Bu ödüllerle de yeni kuleler inşa edebiliyorsunuz.

{pagebreak::VR Defender Y3k}
VR Defender Y3k

Oldukça klasik bir kule savunma oyunu olan VR Defender Y3k, 7 tane farklı kule ile savunma yapıyorsunuz. Bu oyunda dört farklı harita oynayabiliyorsunuz. Bu haritalarda da toplam 50 bölüm oynamak mümkün.

 

Oynamak için tıkla

{pagebreak::Vector TD 2}
Vector TD 2

Grafik detaylarına pek önem verilmemiş. Fakat Vector TD2 birçok oyun modu ile fazlasıyla ilgi çekiyor. Dört farklı mod sayesinde normal bölümler dışında, zamana karşı oynamak mümkün. Vector TD2 profesyonel oyuncular ve belli bir miktar para ile başlamak isteyen bölümlerle de ilgi çekiyor.

Bu oyunda kullanacağınız kulelerin konumu büyük bir önem kazanıyor. Upgrade ile güçlenen kuleler farklı kulelerle birlikte farklı etkiler yaratıyor.

 

Oynamak için tıkla

{pagebreak::Onslaught}
Onslaught

Birçok zorluk derecesine sahip olan bu oyun gerek haritaları gerekse de grafikleri ile ilgi çekiyor. Hızlı bir oyun deneyimi sunan Onslaught, kendi haritanızı kendiniz yapmanız ile de ilgi çekiyor.

Farklı savunma noktaları ve Upgrade imkanı oyunu oldukça ilginç kılıyor. Tüm bunlara ek olarak farklı oyun modlara da sahip olması, Onslaught ile saatlerinizi geçirmenizi sağlıyor.

 

Oynamak için tıkla

{pagebreak::Desktop Tower Defense}
Desktop Tower Defense

İlk başta oldukça basit görünen bu oyun, oynadıkça ilgi çekiyor. Burada harita yok. Düşmanın yolunu kendiniz belirliyorsunuz. Kısaca yekleştirdiğiniz kulelerle yolu oluşturuyorsunuz.

Oldukça ilgi çeken bu oyun sayesinde hiçbir zaman sıkılmayacaksınız. Oyunun haritasını kendiniz oluşturuyorsunuz. 24 farklı bölüm yer alıyor. Buna ek olarak bu oyunu çoklu oyuncu moduna göre de oynamanız mümkün.

 

Oynamak için tıkla

{pagebreak::Antbuster}
Antbuster

Antbuster her ne kadar basit görünse de bir o kadar da ilgi çekici. Yuvadan gelen karıncaları pastanızı yemesini engellemeniz gerekiyor. Burada yerleştireceğiniz kulelerden çok kullandığını teknoloji önem kazanıyor. Birçok silah seçme şansına sahipsiniz. Bu da her oynayışta farklı bir strateji izlemenizi sağlıyor.

Oyunda harita seçme şansınız yok. Oyunun zorluk derecesi sabit. Mantık gayet basit. Kuleleri yerleştirin ve oyuna başlayın.

 

Oynamak için tıkla

:: Beğendiğiniz oyunları bizimle paylaşın?