Eski duvar kağıtlarınızdan sıkıldıysanız, bir de bunlara bakın. Yakın zamanda satışa sunulmuş ya da sunulacak yapımlardan derlediğimiz duvar kağıdı arşivinde, kendinize göre mutlaka bir görsel bulacaksınız. İşte oyunlardan duvar kağıtları:
Duvar kağıtlarınına ulaşmak için resme tıklayın
:: En çok hangi oyunun duvar kağıtlarını beğeniyorsunuz?
Samsung uzun yıllardır başkaları için bellek kartı üretimi yapıyordu. Kendi markası yoktu ve bizde birçok ürünü Samsung olduğunu bilmeden satın alıyorduk. En azından bugüne kadar. Çünkü Samsung kendi bellek markasını piyasaya sürmeye karar verdi. SD-HC, Micro SD-HC ve Compact Flash‘a yoğunlaşacak olan Samsung, her bir ürün için iki farklı model ( Standart, Plus) oluşturacak. Micro SD-HC ve CompactFlash kartlar ilk olarak minimum 2, maksimum 8 GByte kapasitelerle piyasaya sürülecek. SD-HC bellekler buna karşın 16 GByte kapasitelere de sahip olacak.
Samsung Plus SD bellek kartları 15-70 Euro, CompactFlash kartları da 65-110 Euro’dan satılacak.
Standart sürüm Class 4 özelliklerine sahip olacak. Bu kartlar saniyede 4 MByte’lık bir transfer oranına sahip olacak. Pro kartlar buna karşın Class 6 standardına göre üretilecek ve HD kameralar için de kullanılabilecek. CompactFlash, 233x hızına sahip olacak.
Samsung’un bu ürünleri darbeye karşı korumalı, manyetik ortamlara karşı dayanıklı ve su geçirmez özelliklerle ilgi çekiyorlar.
:: Bellek kartlarında Samsung markasını tercih eder misiniz?
Bu özel hediyenin adı Philips’in yeni MP3 ve video çalar ürünü olan GoGear Aria. Philips’in yenilikçi FullSound teknolojisine sahip olan GoGear Aria, özgün ses ayrıntılarını sıkıştırılmış müzikte aynen oluşturarak müziği önemli ölçüde zenginleştirmesi ve bu sayede de üstün bir müzik deneyimi yaşamasını sağlaması ile fark yaratıyor. MP3, WMA ve DRM dosyalarını çalabilen GoGear Aria MP3/Video çalar, kusursuz ses için tasarlanmış ve her kulak yapısına uygun yüksek kalite kulaklıkları ile müzik dinleme keyfini bir üst seviyeye taşıması ile beğeni topluyor.
Patentli Philips FullSound teknolojisi ile üretilen GoGear Aria MP3/Video çalar, orijinal CD kalitesinde MP3 dinlemenizi sağlıyor.
GoGear Aria MP3/Video çalar, 2 inç renkli geniş ekranı ile yüklediğiniz videoları izleme fırsatı sunuyor. Radyo çalabilme özelliğine sahip Philips, 20 FM radyo istasyonuna kadar önceden kayıt edebiliyor. Not alma ya da hatırlatma amaçlı ses kaydı da yapabilen GoGear Aria MP3/Video çalar, 30 saate kadar kesintisiz müzik keyfi sunuyor.
GoGear Aria MP3/Video çalar USB kablosu ile bilgisayara bağlanarak kolaylıkla şarj edilebiliyor ve bilgisayarınızdaki dosyaları hızla ve kolaylıkla aktarmanıza yardımcı oluyor. Kaliteli müzik ve video deneyimini bir arada sunan GoGear Aria MP3 çaların 4 GB hafıza kapasiteli ürünü 199,90 TL, 8 GB hafıza kapasiteli ürünü de 249,90 TL fiyatla satışa sunulmuş durumda.
Eğer kendinizi bir oyun bağımlısı olarak görüyorsanız, İngiltere‘ye vize almaya başlasanız iyi olur. Çünkü İngiltere’de, yeni bir klinik açıldı. Bu kliniğin amacı, oyun bağımlılarını tedavi etmek. İngiltere’de yaşayan ve günlerini oyunlara adayan, dolayısıyla tüm işlerini aksatan oyuncular, oyun tedavi ve rehabilitasyon kliniğine gelerek, dertlerine çare arayacaklar.
Bu hale gelmemek için dozajı iyi ayarlamak gerekiyor
Broadway Lodge adını alan klinikte bağımlıların konaklayabileceği bir ünite de bulunuyor. Kliniğin şu an için 400 civarında hastası bulunuyormuş. Bu bağımlılar, tedavi sürecinde deneyimledikleri gelişmelere göre klinikten taburcu edilecekler. Kliniğin başhekimi, yaptığı açıklamada “Diğer kliniklerin kabul ettiği uyuşturucu ve alkol bağımlıları kadar biz de bir senede oyun bağımlısı kabul ediyoruz” dedi.
Oyun oynamak bir sanattır. En büyük sanatçılar, deli insanlardır
Klinik, bağımlıları 12 adımda tedavi ediyor. Bu 12 adımdan sonra bağımlı olan kişinin, bağımlılığından kurtulmuş olması bekleniyor. Aksi halde tedavi süreci uzatılıyor. Kliniğin danışmanlarından Peter Smith, “İnsanların oyunlara bağımlı olması alışılmadık bir şey değil. Diğer bağımlılar gibi toplumdan ayıplanmıyorlar, aynı şekilde hayatları da diğer bağımlılar kadar kararmış olmuyor. Hem oyun bağımlılığından kurtuluyorsunuz hem de sürekli bi kliniğe gittiğiniz için, her anlamda daha huzurlu oluyorsunuz.” dedi.
:: Sizce oyun bağımlılığı için bir rehabilitasyon merkezi şart mı?
Sony Ericsson’un Android işletim sistemine sahip akıllı telefonu X10, büyük bir organizasyon ile duyuruldu. Google’ın mobil işletim sistemi üzerine kurgulanan sıradışı Rachael arayüzü ile görenleri cezbeden cihaz, bu etkileyici görsel şöleni Qualcomm’un 1GHz’lık Snapdragon işlemcisi ile desteklemiş.
Her ne kadar Google, Android 2.0’ı duyurmuş olsa da Sony Ericsson bu cihazda, Android’in 1.6 sürümünü kullanmayı tercih etmiş. Tüm özellikleriyle ilk bakışta kusursuz görünen cihazın, en önemli handikapı da bu olacak gibi. Elbette ki firmanın bu konuda bir güncelleme yayınlaması da olası bir durum.
İşte Sony Ericsson’un bu en yeni teknoloji harikasının resmi videosu…
#video_4995#
:: Cihaz hakkındaki fikirlerinizi SDN forumlarında paylaşın.
Apple’ın, gerekli ya da gereksiz ayrımı gözetmeden, kriterlerine uymadığı gerekçisiyle birçok mobil uygulamayı yasaklaması, her iPhone ve iPod Touch kullanıcısının canını fazlasıyla sıkan bir durum. Bu engelden payını fazlasıyla alan, Apple sahiplerini de en çok üzen, hiç şüphe yok ki Adobe’ın Flash Player’ı.
Mobil interneti en çok kullanan kesim olan iPhone ve iPod Touch kullanıcıları için bu sorun çok büyük bir önem teşkil ediyor. Her ne kadar Youtube üzerinden, kısıtlı bir imkanla, videolar izlenebilse de Safari üzerinden açılan sayfaların içeriğine, tam olarak erişilemiyor ne yazık ki.
Adobe da bu konuda büyük bir özveri gösterse de, Apple katı tutumundan vazgeçmiş değil. Firma da bu duruma bir tepki olarak, iPhone’a Flash desteği getirilememesi konusunda, suçu tümüyle Apple yükleyerek bir baskı yaratmaya çalışıyor. iPhone veya iPod Touch üzerinden Flash Player indirme sayfasına girdiğinizde, görüntüde yer alan uyarı ile karşılaşıyorsunuz.
Apple, Flash Player gibi gerekli ürünlerin kullanımını sınırlar. Apple bu sınırları ortadan kaldırana kadar, Adobe’ın iPhone veya iPod Touch için Flash Player desteği sağlaması mümkün değildir.
Symbian Vakfı bir yandan çizdiği rota dahilinde, Symbian ^2 ve Symbian ^3 konusundaki çalışmalarını devam ettirirken, diğer yandan da videolar ve fotoğraflarla kullanıcılarına önemli tüyolar vermeyi de ihmal etmiyor.
Son yayınlanan video ve açıklamalar da kullanıcı arayüzü konusunda önemli detaylar içeriyor. Özellikle kullanım durumuna göre değişkenlik gösteren alt araç çubuğu oldukça kullanışlı görünüyor. Kullanıcı arayüzünde beklenen diğer yenilikler ise şu şekilde;
– Tümüyle yenilenen Kinetic Scrooling özelliği
– Konum tabanlı arayüz değişiklikleri
– Boyutlandırılabilir widget seçeneği
– Animasyon ve geçiş efektleri
– Üst ve alt menü araçları
İşte Symbian Vakfı tarafından yayınlanan en yeni kullanıcı arayüzü videosu
#video_4994#
:: Symbian’ın yeni sürümüyle pazar payını koruyabileceğini düşünüyor musunuz?
Opera Mini 5 ile yepyeni bir mobil tarayıcıyı kullanıcıların sunan Norveçli yazılım firması, Java uygulamasında olduğu gibi benzer niteliklere ve Opera Turbo özelliğine sahip Symbian özel uygulamasının ilk betasını kullanıma sundu.
Ekran klavyesini kullanmak konusunda da oldukça başarılı olan yazılım,
adres çubuğu etkin olduğunda sanal bir klavye açarak kullanım kolaylığı
ve keyfi sağlıyor.
Opera Mini 5 ile hemen hemen aynı arayüze sahip olan mobil tarayıcı, dokunmatik ekran için optimize edilmiş. Bu sayede oldukça kullanışlı olan program, sezgisel tıklama özelliği ile de kullanımı kolaylaştırıyor. Yazılım, mobil uygulamalarda görmeye pek de alışık olmadığımız, web sayfalarındaki resimleri kaydetme, yazıyı seçme ve kopyalama gibi aranan özellikleri beraberinde getiriyor.
{pagebreak::Opera Turbo}
Opera Turbo
Opera’nın geliştirdiği Turbo teknolojisinin de oldukça faydalı bir özellik olduğunu söylemden geçmeyelim. Zira bu sayede sayfa boyutları optimize ediliyor ve %70 oranında bir sıkıştırma yapılarak, daha az veri transferi gerçekleştiriliyor. Bu da hem daha hızlı açılan web sayfaları, hem de daha düşük maliyet anlamını taşıyor.
Nokia N97 ile test ettiğimiz uygulama, hız konusunda oldukça iyi bir performans gösterdi. Opera, özellikle Turbo modda, ShiftDelete.Net ana sayfasını birkaç saniye içersinde açmayı başardı. Buna karşın, tarayıcının sistem kaynaklarını etkili kullanmak konusunda küçük sıkıntılar yaşadığını da fark ettik. Açılışta 26 MB boş rame sahip olan cihazımızda, 7 dakikalık bir kullanımın ardından yetersiz bellek uyarısı vererek program kapatıldı.
Elbette ki tüm bunların ilk Betası yayınlanan bir mobil program için makul sayılabileceğini de göz ardı etmemek gerek. Symbian S60 3. Sürüm ve 5. Sürüm işletim sistemine sahip akıllı telefonlar ile çalışan uygulamayı buradan doğrudan telefonunuza, buradan da bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
Yurt çapında yaygın hizmet veren İnternet kafeler, işlevleri ve ekonomiye sağladığı katma değer ile Türkiye için büyük bir önem taşıyor. Özellikle teknolojiye erişimi kısıtlı olan bölgeler ve kitleler için İnternet kafeler kritik bir rol üstleniyor. İnternet kafelerin bilgi toplumundaki yaşamsal önemine inanan Microsoft, İstanbul ve Ankara İnternet Kafeciler Odaları inisiyatifi ve Kültür Bakanlığı desteği ile bu işletmelerin toplumda nezih ve güvenilir birer sosyal mekan olarak algılanmasını sağlayan önemli bir projeye imza atıyor.
Kültür Bakanlığı yetkilileri, Microsoft, İstanbul ve Ankara İnternet Kafeciler Odaları, bu amaçla bugün bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Bu toplantıda 3+ İnternet Kafe projesinin detayları kamuoyuna tanıtıldı.
3+ İnternet Kafe projesinin ele alındığı bu toplantıya Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdür Yardımcısı Günay Kiracı’nın yanı sıra, Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çağan, Ankara İnternet Kafeciler Odası Başkanı Önder Kaplan ve BIESAM başkanı Namık Kural da konuşmacı olarak katıldılar.
Microsoft Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çağan, 3+ İnternet Kafe iş modeli hakkında şunları söyledi:
Türkiye’de 15 bini aşkın sayıda olduğu söylenen İnternet Kafe’lerimizin toplumun geleceğinde önemli potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Ağırlıkla gençlere ve bilgisayar sahibi olmayan milyonlarca Internet kullanıcısına hizmet veren bu mekanlarda dikkatten kaçan lisanssız yazılım kullanımları, bilgisayar sistemlerini İnternet ataklarına karşı savunmasız bırakabilmekte, güvenlik açısından önemli sorunlara yol açmaktadır.
Geniş kesimlerin İnternet ortamına erişim sağlaması, gerekse Internet bankacılığı, e-devlet ve benzeri uygulamaların toplum tarafından benimsenerek kullanılabilmesi için İnternet kafeler bugün ve gelecekte en doğru adres olmaya devam edecektir. Bu mekanların bilgi toplumu olma yolunda Türkiye için önemli bilgi ve sosyalleşme merkezleri olarak hizmet verirken bunu belli kalite ve hizmet standartları ile yapması, karlı hale gelmesi ve hatta marka yaratması önem kazanmaktadır. İnternet Kafe işini hakkıyla yapmaya çalışan işletmelerimizin yaşadığı sorunları dikkate alan Microsoft, 3+ İnternet Kafe iş modeli ile girişimcilerimize en uygun çözümleri öneriyor”.
:: İnternet Kafe’lerin daha güvenli olması gerekiyor mu? Yoksa bu durumdan memnun musunuz?
Intel’in üst seviye işlemci ailesi Core i7 900′lara bir yenisi eklenmek üzere. Seride Core i7 920′nin yerini alacak olan Core i7 930, tüm diğer Core i7 900’ler gibi Intel X58 yonga setli anakartlarda çalışacak. Bu da aynı zamanda işlemcinin LGA 1366 soketli olacağı anlamına geliyor.
Core i7 930 2010’un ilk çeyreğinde Core i7 920’nin yerini alacak
2,88 GHz frekansında çalışacak olan Core i7 930′un fiyatının 300 $ civarında olacağı söyleniyor. Seride yerieni alacağı Core i7 920’nin de bu seviyede olduğu düşünülürse, bu söylentinin doğru çıkma ihtimali yüksek. Core i7 930’un 2010’un ilk çeyreğinde raflarda yerini alması bekleniyor.
:: Core i7 modellerinden birine sahipseniz, bu işlemcilerden memnun musunuz?
Uzun zamandır beklenen Heavy Rain oyunu grafikleriyle ve hikayesiyle dikkat çekiyor. Yapımcı Quantic Dream de, Fahrenheit’dan (Indigo Prophecy) sonraki projeleri olan Heavy Rain’den bir hayli iddialı. Yalnızca PlayStation 3 için geliştirdikleri yapım için çarpıcı açıklamalar yapmayı da ihmal etmiyorlar. Öyle ki, Quantic Dream‘in başkanı David Cage, Heavy Rain için en iyi platformun PlayStation 3 olduğunu dile getirdi.
Eurogamer’a konuşan Cage, daha önce PSOne ve PS2 kullandığını ve PlayStation kültürüyle yetiştiğini de sözlerineekledi. Yapımın son derece gerçekçi karakter modellemeleri sayesinde, insan duygularını da yüze yansıtabildiklerini söyleyen Cage, uzak ara en iyi platformun PS3 olduğunu yineledi.
Satış stratejisi kokan bu açıklamalar ne kadar doğru bilmiyoruz fakat satışa sunulduğunda PS3’ün en iyi grafikli oyunlarından birinin Heavy Rain olacağını, yayınlanan görüntülere bakıldığında tahmin etmek güç değil.
:: Yapımcı David Cage’in açıklamaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Digital Age dergisinin, Microsoft Advertising ve Türk Telekom’un ana sponsorluğunda gerçekleştirdiği 3. Digital Age Konferansı, dijital pazarlamanın geleceeğini mercek altına aldı. Pazarlama ve reklam sektörlerinin ve dijital dünyanın önemli isimleri bu konferansta yerini aldı. “Convergence” (Yakınsama), “Experience” (Deneyim), “Marketing” (Pazarlama) ve “Dijital Başarı Hikâyeleri” olmak üzere dört ana başlık, konferansın temel konularını oluşturdu.
İletişim alanında artık “ya uyum sağlarsın ya da gidersin”
yasasının gerçerli olduğuna değinildi
Medya sponsorluğunu Fox’un, oturum sponsorluğunu Mediacom Interaction’ın, teknoloji sponsorluğunu Mobilera’nın, Wi-Fi sponsorluğunu ise TTNET’in üstlendiği; Mobile Marketing Association (MMA), IAB Türkiye ve Reklamcılar Derneği’nin de destek verdiği konferansın moderatörlüğünü Serdar Kuzuloğlu üstlendi. Etkinliğin ilk konuşmasını ise Crispin Porter+Bogusky Europe Yaratıcı Grup Başkanı ve Kurucusu Gustav Martner yaptı.
Geçtiğimiz sene gerçekleştirilen Digital Age Konferansı’ndan bir görüntü
Günümüzde kullanılan yeni teknolojinin kitle iletişiminde büyük rol oynadığına dikkat çekti. Konuşmasında sanal dünyanın doğuşuna da değinen Gustav Martner, bir kültür değişimi yaşandığını ve bu sayede artık her şeyin daha şeffaf ve demokratik olduğunu da sözlerine ekledi. Dijital değişimin kültürde yarattığı farklılıkları da şirketinin yaptığı çalışmalardan örnekler eşliğinde anlatan Martner, günümüzde dileyen herkesin bir medya kanalı oluşturabileceğini vurguladı.
