PlayStation Home’a İnce Ayar Geliyor

PlayStation 3 konsolu bir türlü Sony’in istediği satış başarısını yakalayamadı. Firma ilk önce interaktif bir cihaz olarak tanıttığı, konsolunu daha sonra sadece oyun üzerine oturttu. Ancak bu satış taktiğinde de umduğunu bulamadı. En son şirket geçtiğimiz sene, PlayStation Home adlı bir sistemle, ürününü kullanıcılar için vazgeçilmez bir hale sokmaya çalıştı. Bu sistem aslında bir chat odası, ancak günümüz teknolojik avantajlarıyla çok daha geliştirilmiş.


Ne Facebook ne de MSN, kız tavlamanın en iyi yolu PS Home

Konsolun kullanıcıları kendilerine birer tane, üç boyutlu karakter yaratıyor. Biraz The Sims biraz da Online oyunlar mantığıyla, bu karakterler bir birleriyle sohbet edip arkadaş olabiliyorlar. Ancak sistemin 12 GB‘lık boş yer istemesi ve içerdiği bağlantı sorunları nedeniyle, kullanıcılar bu işten hiç de memnun değildi.

Firma yaptığı açıklamayla PS Home‘un ilk öncellikleri olduğunu ve sistemin çok daha az alanla, yüksek performans vererek çalışacağını duyurdu. Home’a yapılacak ince ayarlar önümüzdeki aylarda yayınlanacak.

:: PlayStation Home’u kullanmak ister misiniz?

Windows 7’de Defrag İşlemi

Özellikle Windows 98 kullananların oldukça aşina olduğu bir Windows uygulaması var. Adı da Defrag. Bu sistem uygulaması ile, zamanla şişen işletim sisteminizi bir nebze rahatlatabilirsiniz. Defragmantasyon işlemini Windows 7 işletim sisteminize de uygulayabilirsiniz. Kısa sürede işletim sisteminizi şişirmeyi başarmışsanız, daha akıcı ve düzenli bir Windows 7‘ye sahip olabilirsiniz.

Başlat (Start) menüsüne tıklayın ve CMD yazıp enter’a basın. Komut İstemi açılacaktır. Buraya “defrag” yazdıktan sonra defragmantasyon işlemini /h , /d gibi kombinasyonlarla birlikte yazın ve enter’a basıp başlatın. Örneğin C sürücüsüne defragmantasyon yapmak için;

defrag /c

yazmanız gerekir. Windows 7’de yeni araçlar da eklendi. Bunlardan biri de /r. Bu araç, tüm sürücüleri eş zamanlı olarak defrag ediyor. /u ise defrag işlemi ile ilgili olarak size güncel bilgiler getiriyor.

:: Siz de bildiğiniz Windows 7ipuçlarını bizimle paylaşın

Elektronik Giyim Gerçek Oluyor

Yıllardır birçok şirket arasında rekabet konusu olan ama bir türlü uygun maliyetlere üretilemeyen plastik elektronik devreler, Xerox’un geliştirdiği ve “Gümüş Kurşun” adını verdiği özel bir mürekkep sayesinde düşük maliyetlere üretilebildi. Şu an kullanılan silikon bazlı çip üretiminin yüksek üretim maliyetleri, geniş kitlelerin kullanımına bu tür teknolojilerin sunulmasını engelliyordu. Xerox’un başarısı 150 derece gibi düşük bir ısıda eriyebilen plastik üzerine, plastiğin formunu bozmadan 140 derece gibi daha düşük bir ısıda iletken elektronik devrelerin basılmasını sağlamak oldu. Düşük sıcaklıkta eriyen gümüş mürekkep ile iletken elektronik devrelerin basılabilmesi, yapılması düşünülen uygulamaların ticarileştirilmesinin önündeki fiyat engelinin de aşılmasını sağladı.

 

Xerox’un geliştirdiği özel gümüş mürekkep ile plastik ve dokuma gibi farklı yüzeyler üzerinde, bilgisayar kontrollü akıllı elektronik uygulamalar yapılabilecek.

 

Xerox konu ile ilgili firmalara çağrıda bulunarak; üreticilere, uygulama geliştiricilere örnek materyaller sunacağını, geliştirilen teknolojinin test edilmesine, potansiyel uygulama alanlarının değerlendirilmesine izin vereceğini açıkladı. Xerox’un bu buluşu; değiştirilebilir mesajlar veren elektronik giysiler, içinde kaç adet hap kaldığını söyleyen akıllı ilaç kutuları, çantalarda taşınabilecek katlanabilir ekranlar, düşük maliyetli RFID etiketleri gibi uygulama alanları sektörden sektöre değişebilecek sayısız sıra dışı uygulamanın geliştirilmesine imkan sağlayacak.

 

Elektronik devreli giysilerle sokakta yürüyenler reklam panosuna dönüşebilecek, katlanabilir plastik ekranlar, kitap okuyucuları, akıllı ambalajlar gibi birçok teknolojik yenilik hayatımıza girecek.


Xerox’un yeni teknolojisi ile slikon çip üretiminde gerekli olan özel steril ortam donanımlarına ihtiyaç olmadan, sürekli form baskısı yapan bir yazıcıda doküman basıyormuş gibi elektronik devreler basılabilecek. Elektronik devrelere güç vererek çalışmasını sağlayacak, enerji depolama özellikli güneş enerjisi hücreleri de plastik yüzeyler üzerine basılabilecek.

:: Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Yeni Trend Netbook’lar

Masaüstü bilgisayarlar, netbook’larla yer değiştiriyor. Bunu biz değil, dünya genelinde yapılan çalışmalar söylüyor. Analiz uzmanlarının yazdığı raporlara göre, bilgisayar geleceği netbook’lar üzerine olacak. Masaüstü bilgisayarlar ise sadece iş istasyonu ve oyun konsolu olarak görev alacak. Günlük işlerimizin tamamı ise netbook’lar üzerinden halledilebilecek. Üzerinde CD/DVD sürücüsü bulunmayan netbook’lar, bu yönden de bir eksiklik yaşamıyor. Zira günümüz dünyasında bile artık çok fazla CD/DVD’ye ihtiyaç duyulmadığı düşünülürse, ileride gerçekten de bu optik platformu tamamen terkedebiliriz.


Netbook’lardan ileride daha sık bahsedeceğiz gibi gözüküyor

Optik sürücülerin yeni nesil bilgisayarlardan çıkarılması, fiyatları da bir nebze aşağıya çekiyor. Tabii ki bilgisayar üzerinden DVD izleyenler için alternatif yollar düşünülüyor. Fakat bilgisayar üzerinden DVD izlemek de artık demode olarak nitelendiriliyor. Windows 7, çoklu dokunma desteğine sahip. Dolayısıyla birçok uygulamayı ekran üzerinden yapabiliyoruz. Bu, bizleri bekleyen Windows Surface adlı ürün için de başarılı bir adım olarak gösteriliyor.

{pagebreak::Bir basamak olarak netbook’lar}

Bir basamak olarak netbook’lar

Surface ile birlikte bilgisayar anlayışının bir hayli değişmesi bekleniyor. Dokunmatik ekranlar artık mobil platformun vazgeçilmez teknolojisi olarak görülüyor. Masaüstü bilgisayarların monitörlerine dokunmatik ekranı uygulamak zor. Dolayısıyla masaüstü bilgisayarların geleceği için bir kötü haber de dokunmatik teknolojisinden gelmiş oluyor. Hızlı gelişen bu teknolojiler, masaüstü bilgisayarların geleceğini daha da zora sokuyor. Xbox 360, PlsyStation 3 gibi konsollara alışamayan oyuncular ise, masaüstü bilgisayarlarından vazgeçmeyecektir. Aynı şekilde iş istasyonlarının netbook’lara taşınması söz konusu bile olamaz. Dolayısıyla masaüstü bilgisayarların geleceği bu iki sektörde ilerleyecek gibi gözüküyor.


Geleceğin netbook  tasarımları şimdiden merak konusu

Ayrıca masaüstü bilgisayarlar, içerisinde birçok ürün taşıdığı için, her zaman daha pahalı bir sistem çözümü olmuştur. Pahalı olması bir yana, idare edilmesi de diğerlerine göre zor. Yeni bir parça çıktığında onu edinmek, sisteme takmak, sorunlarıyla başa çıkmak, son kullanıcıyı yavaş yavaş netbook’lara doğru kaydırabilir. Intel, Nvidia, AMD/ATI gibi ekran kartı ve işlemci üreticileri ise, masaüstü bilgisayarların geleceği olarak görülen oyun ve iş istasyonu sektörlerinde halihazırda para kazanmaya devam edeceklerinden, onlar açısından da bir sorun olmayacağı iddia ediliyor.

{pagebreak::Uzmanlar Haklı mı?}

Uzmanlar Haklı mı?

Son kullanıcılar için en iyisinin bu olduğunu kesin olarak kimse söyleyemez. Alışkanlıklarından vazgeçmek istemeyecek belki de milyonlarca insan olacaktır. Fakat mevzu bahis netbook trendi, anında artacak bir trend değil. Diğer bir taraftan analizciler, netbook’ların yalnızca bir basamak olduğunu da düşünüyor. İleriye yönelik düşünüldüğünde daha kompakt, daha basit ve daha işlevlerine göre kategorilendirmiş bilgisayarların piyasalarda olcağını düşünüyor.


LG’nin Levi’s ile düzenlediği netbook kampanyaları gibi kampanyalar,
trendin yükselmesine yardımcı oluyor

Peki uzmanlar bu konuda gerçekten haklı mı? Netbook‘lar, notebook‘lardan (dizüstü bilgisayarlar) da popüler olabilir mi? Zira dizüstü bilgisayarlar piyasada yaygınlaştığında herkes “Masaüstü bilgisayarların sonu” demişti, fakat hiç de öyle olmamıştı. Notebook’ların oğlu olarak gösterilen netbook’lar, babalarının yapamadığını yapabilecek mi merak ediyoruz. Yükselen bu netbook trendi, şüphesiz halihazırda son kullanıcının isteklerine göre ilerliyor. Dolayısıyla uzmanlar, bu varsayımların gerçekleşeceğinden son derece emin.

:: Sizce de trend netbook’lara doğru kayıyor mu? Bu konu hakkındaki görüşlerinizi forumda paylaşın.

Internet Explorer’dan Kaçan Kaçana

Microsoft’un işletim sistemi piyasasındaki üstünlüğü tartışılmaz. Son dönemde Mac OS X’e biraz pazar payı kaybetse de, şirket bu pazarda %90′ın üzerindeki payıyla neredeyse tekel konumunda. Ancak iş web tarayıcılarına gelince Microsoft’un durumu hiç de iyi gitmiyor.

IE 8 de bir türlü bekleneni veremedi

Net Applications’ın yaptığı araştırmada Internet Explorer’ın tüm rakiplerinin pazar payını artırdıkları ortaya çıktı. Pazarda Firefox %24.07, Chrome %3.58, ve Safari %4.42‘lik paylara sahip. Internet Explorer halen % 64.64 ile lider konumunda olsa da Windows işletim sisteminin %90 paya sahip olduğu düşünülürse, insanların bu işletim sistemi ile beraber gelen IE’den bir süre sonra vazgeçtiği görülüyor.

:: Internet Explorer kullanıyor musunuz?

Prince of Persia Fragmanı Yayınlandı

Uzun zamandır haberlerini yaptığımız Prince of Persia filmi için yeni materyaller yayınlanmaya devam ediyor. Posterleri, görüntüleri derken nihayet fragman da fan’ların beğenisine sunuldu. Prens Dastan karakterini, Donnie Darko, The Day After Tomorrow ve Brokeback Mountain gibi filmlerden tanıdığımız Jake Gyllenhaal canlandırıyor. Prenses Tamina’ya Gemma Arterton, Sheik Amar’a Alfred Molina ve Nizam karakterine ise Ben Kingsley hayat verecek. İşte Prince of Persia: The Sands of Time fragmanı:

#http://moviesmovies.ign.com/movies/video/article/104/1041031/pop_mov_trl1_110209_flvlowwide.flv#

Pirates of the Caribbean‘ın (Karayip Korsanları) yapımcıları tarafından (Jerry Bruckheimer) hazırlanan filmin yönetmeni, Donnie Brasco, Mona Lisa Smile ve Harry Potter and the Goblet of Fire‘da da görev yapan Mike Newell. Müziklerini Hans Zimmer ile beraber çalışan Harry Gregson-Williams üstlendiği yapım 28 Mayıs 2010’da vizyona girecek.

:: Prince of Persia filminin başarılı olacağına inanıyor musunuz?

Windows ve Rakipleri

Daha önce sitemizde yayınladığımız “Get a Mac” reklamlarını hatırlıyorsanız, orada insanların Windows 7 yerine Mac kullanmaya başladığını görmüşsünüzdür. Apple’ın reklamı olduğu için öyle olması normal diyebilirsiniz ama son açıklanan pazar payları, reklamda gösterilenlerin çok da abartı olmadığını ortaya koyuyor. Microsoft, hali hazırda pazarda neredeyse tekel olsa da, yine de rakipleri ondan ufak ufak paylar almaya devam ediyor.

Windows 7 iki haftada %2,15’lik pazar payı elde etti

Pazar araştırma şirketi Net Applications’ın yayınladığı sonuçlara göre Windows 7 şu anda %2,15′lik bir pazar payına sahip. Bu oran sadece 2 haftadır piyasada olan bir işletim sistemi için oldukça başarılı gözüküyor. Genel olarak bakıldığında ise Microsoft’un tüm pazarın %92,52′sini elinde tuttuğu görülüyor.

{pagebreak::Mac OS X ve Linux}

Mac OS X ve Linux

Bütün bunlar Microsoft için her şeyin iyi gittiği anlamına gelmiyor. Pazarın neredeyse tamamını elinde tutmasına rağmen, Windows işletim sistemi en büyük rakibi Mac OS X’e pay kaybetmeye devam ediyor. Apple’ın Mac OS X işletim sistemi, tarihinin en büyük başarısını göstererek şu anda piyasanın %5,27′sine sahip. İnsanların, “Get a Mac” reklamlarından bir nebze de olsa etkilendiğini söylemek mümkün.

Geçen hafta yeni sürümü çıkan Ubuntu ile birlikte Linux dağıtımlarının payının artması bekleniyordu. Ancak Net Applications’ın yayınladığı rakamlar Linux’un önünde daha uzun bir yol olduğunu oraya koydu. Açıklanan sonuçlara göre Linux dağıtımlarının pazar payı %1′in altında seyrediyor.

:: Mac OS X ya da Linux kullandınız mı? Kullandıysanız bu işletim sistemlerinin Windows’lara göre artı ve eksileri sizce neler?

Joker Xbox 360’ı Ele Geçirdi

Oyuncuların yaratıcı işlerini daha önce de sizinle paylaşmıştık. Bu sefer daha ilginç bir tasarımla karşı karşıyayız. Bazı Xbox 360 sahipleri Microsoft‘un tasarımından pek memnun değil bu yüzden kendileri konsollarını tekrar yaratıyorlar.


Xbox 360’lar böyle olsa satış rekoru kırardı

Carl Butler adlı bir fanatik, birkaç aylık ince bir çalışma sonunda Xbox 360’nın tasarımını çok farklı bir hale getirdi. Batman zırhına benzer deri bir kaplamayla cihazın dış yüzeyini değiştiren Butler, eseri için The Dark Knight filminden esin almış. Cihazın üzerinde bir Batman Sinyali var ön tarafta ise Joker‘in yüzü çıkıyor.

:: Ülkemizde de böyle yaratıcı çalışmalar görmek ister misiniz?

Nintendo Oyuncak Bebek Verecek

Nintendo Wii piyasaya sürüldüğünde büyük ses getirmişti. Farklı oyun anlayışı ile oyuncuların gönlünü fetheden Wii, ne var ki ilerleyen zamanlarda oyuncuları tatmin edememiş, oyuncular da hep aynı oyunları oynamaktan sıkılmıştı. Dolayısıyla Wii’nin satışları da giderek düşmeye başladı. Geliştirici Nintendo da farklı çözümlere gitmeye başlamış olacak ki, yeni oyunlarında oyuncularına hediyeler vermeye karar verdi.

505 Games adlı geliştirici firma, Baby and Me adlı oyununun yanında bir de oyuncak bebek veriyor. Daha çok küçük kız oyuncular için üretilen bu oyunda, bebek aracılığıyla da oyun oynanabiliyor. Bebeğin hareketlerine göre ekranda farklı hareketler kazanılıyor. Bu oyun, Wii satışlarını yeniden artırır mı bilemiyoruz fakat, kız çocuklarına bebeklerini hunharca evirip çevirme alışkanlığı kazandırmasa iyi olur.

:: Sizce bu oyun başarılı olur mu?

Bu Oyunlar Uykunuzu Kaçıracak

Hemen hemen her yaştan izleyiciyi ekrana kilitleyen korku filmlerinin bıraktığı etkiyi ve hatta bazen daha fazlasını, sanal dünyada video oyunları yaratıyor. Undying, Call of Cthulhu ve F.E.A.R. gibi isimlerin karşısında, korkmadan oyun bitiren pek olmamıştır. Hele ki, perdelerinizi çekip, ışıkları da kapatarak oynuyorsanız, bazı anlar ensenizdeki tüylerin ürpermesi içten bile değil.

Şimdilerde korku oyunları yeniden revaçta. Zira 31 Ekim’de Amerika’da kutlanan Cadılar Bayramı (Halloween), aynı bölgedeki yapımcıları da harekete geçiriyor. Dolayısıyla korku oyunları, genellikle yılın bu döneminde satışa çıkıyor. Gamesabyss.com sitesi Cadılar Bayramı süresince oynamak için yakın tarihte satışa sunulmuş en korkunç 5 oyunu listeledi. İşte korkmak isteyenlerin derdine derman olacak yapımlar:

{pagebreak::Saw}

Saw

#http://trailers-ak.gametrailers.com/gt_vault/11089/t_saw_e309_debut_gt_v2.flv#

Her yeni Halloween’de vizyona giren yeni bir Testere filmine artık alıştık. Ancak alışık olmadığımız bir şey varsa, o da Saw’ın oyun makinelerimize konuk olmasıydı; hem de Cadılar Bayramı’nda… İlk iki film arasında geçen dönemi konu alan Saw oyunu, kendinizi Jigsaw‘ın tuzağına düşmüş gibi hissetmenizi sağlıyor. Grafik açısından tatmin edici bir seviyede olan yapım, bu sayede Testere atmosferini yaşatmayı başarıyor.

{pagebreak::Dead Space Extraction}

Dead Space: Extraction

#http://trailers-ak.gametrailers.com/gt_vault/10868/t_deadse_debut.flv#

Macera tarzını modern shooter’larla birleştiren Dead Space Extraction, korku türünü de aynı potada eritiyor. 2008’de PC, PS3 ve X360 için geliştirilen Dead Space’in Wii için geliştirilen versiyonu olan Extraction‘da, grafikten biraz ödün verilmiş olsa da, atmosfer ve gerilim korunmuştu. Yapımda, uzayın uçsuz bucaksız karanlığında, tanımadığımız bir düşmana karşı hayatta kalma savaşı veriyorduk.

{pagebreak::Cursed Mountain}

Cursed Mountain

#http://trailers-ak.gametrailers.com/gt_vault/10176/t_cursedmtn_launch.flv#

Yaz sonunda satışa sunulan modern aksiyon macera oyunu Cursed Mountain’da, bir taraftan zorlu doğa koşullarına ayak uydurup hayatta kalmaya çalışırken, diğer yandan da yaratıkların saldırılarını bertaraf etmeye çabalıyorduk. Paranormal olaylarla karşılaştığımız yapımda, Himalayalarda kabus dolu bir macera yaşıyoruz. Son olarak oyunun yalnızca Wii için geliştirildiğini hatırlatalım.

{pagebreak::The Dracula Files}

The Dracula Files

Yaklaşık iki hafta önce PC için satışa sunulan The Dracula Files, klasik vampir avcılığını bilgisayarlarımıza taşıyor. Kurt adamlar, vampiler, karanlık ruhların kol gezdiği bir ortamda Dracula’nın peşine düştüğümüz oyun, macera türünde boy gösteriyor. Objeleri araştırıp, doğru nesneleri birbiriyle kullanarak bulmacaları çözebileceğiniz oyun, pek tanınmayan eGames firmasının imzasını taşıyor.

{pagebreak::Obscure: The Aftermath}

Obscure: The Aftermath

#http://trailers-ak.gametrailers.com/gt_vault/5090/t_obscure2_carcrash.flv#

2009’un ilk çeyreğinde mağazalara dağıtılan Obscure: The Aftermath, PlayStation 2, Wii ve PC platformları için raflarda yer almıştı. Grafikleri ve sesleri pek tatmin edici olmasa da, oynanışıyla dikkatleri üzerine çeken Obscure: The Aftermath, özellikle Co-Op seçeneği sayesinde epey ilgi gördü. Zira bu kez korkutucu düşmanlara karşı omuz omuza mücadele edebiliyorduk…

:: En çok korktuğunuz video oyunu hangisiydi?

iPhone’a Güneş Enerjisi

Koruma kabı, yedek pil ve güneş enerjisi ile şarj. iPhone çılgınları, iPhone Solar Akku Case adlı üründen kesinlikle vazgeçmeyecekler.

iPhone ve iPod Touch için geliştirilen bu ürünü kullanmak oldukça kolay. Yapmanız gereken tek şey iPhone ya da iPod Touch ürününüzü Solar Akku Case’in içine sokmak ve beklemek. Bunu yaptığınızda var olan cihazın şarj durumunu anında görmeniz mümkün. Arka tarafta bulunan Solar hücreler, cihazı gün ışığında şarj edebiliyor. Bu da iPhone ya da iPod Touch’un pil kullanım süresini inanılmaz derecede arttırıyor.

 

Arktis Solar Akku Case, Kasım ayının sonunda yaklaşık 50 Euro’dan satılacak.

 

Solar Akku Case sadece iPhone ve iPod Touch ürünleri şarj etmekle kalmıyor üzerinde bulunan pil sayesinde ekstra bir pil kullanımı da sunuyor. iPhone’un pili bittiğinde ikinci pil otomatik olarak devreye girmesi büyük bir avantaj.

:: Bu tür bir ürüne ihtiyacınız var mı?

Android 2.0 Görücüye Çıktı

Milestone adını taşıyan bu ürünün en büyük farkı kuşkusuz Google Android 2.0 ( kod adı: Eclair) işletim sistemine sahip olması. Dünyanın en ince Slider telefonu olan Milestone, QWERTY tuş takımı ve kapasitif dokunmatik ekran teknolojisi ile de ilgi çekiyor.

116 x 60 x 14 mm büyüklüğünde ve 165 gr ağırlığında olan Milestone, 550 MHz’lik bir işlemciye sahip. Üzerinde bulunan MicroSD kart yuvası sayesinde 32 GByte’lık bir kapasiteye ulaşan bu ürün, 3.7 inç dokunmatik ekranı sayesinde 480 x 854 çözünürlüğüne ulaşıyor. Ürünün üzerinde bulunan ışık sensoru ekranın parlaklığını ayarlıyor. Buna ek olarak ekran yatay ve dikey konumda da otomatik olarak dönebiliyor.

Quad band, GPRS ve HSPA (10.2 MBit/sn Downstream, 5.76 MBit/sn Upstream) teknolojilerini destekleyen Milestone, 802.11b/g WLAN, Bluetooth 2.1 EDR ( Stereo Bluetoth) ve GPS teknolojilerle donatılmış. Üzeride bulunan 5 MP kamera, otofokus ve çift yönlü LED flaş sayesinde resim çekmesinin yanı sıra 720×480 piksel çözünürlüğünde saniyede 30 kare video çekebiliyor.

 

Amerika’da Droid, Avrupa’da Milestone olarak satılan bu telefon yaklaşık 500 Euro’dan alıcı bekliyor.

 

HTML5 desteğine sahip olan Milestone, Google Maps, Google Mail, Google Talk ve Youtube uygulamaları yüklü olarak geliyor. GPS kullanımı için Motonay’in bir yazılım kullanılmış. Ekstra Widget desteği de sunan bu ürün, MP3, WAV, AAC, AAC+, eAAC+, WMA, MPEG-4, H.263, H.264 ve WMV formatındaki multimedya dosyaları da oynatılabiliyor.

Motorola Milestone 350 saat bekleme süresi ve 390 dakika konuşma süresine (3G modunda 290 dakika) ulaşabiliyor.

:: Bu telefonu bekleyenlerden misiniz?