Bir süredir sızıntılarla gündemden düşmeyen Spider-Man 4 için resmi açıklamayı Tom Holland yaptı. Ünlü oyuncu filmin vizyon tarihini açıkladı ve senaryoyla ilgili ilk yorumlarını paylaştı. Peki Zendaya MJ olarak geri dönecek mi?
Spider-Man 4, 24 Temmuz 2026’da çıkacak
Tom Holland, dördüncü Spider-Man filminin 24 Temmuz 2026’da vizyona gireceğini doğruladı. Jimmy Fallon’un sunduğu The Tonight Show programına katılan Holland, ismi henüz belli olmayan Spider-Man filminin çekimlerine 2025’in ortalarında başlanmasının planlandığını açıkladı.
Konuyla ilgili açıklamasında Holland, “Gelecek yaz çekimlere başlıyoruz. Her şey yolunda gidiyor – neredeyse hazırız. Çok heyecan verici. Sabırsızlanıyorum” ifadelerini kullandı.
Filmin yönetmen koltuğunda, daha önce Shang-Chi ve On Halka Efsanesi filmini yöneten Destin Daniel Cretton oturacak. Cretton, daha önceki üçlemeyi yöneten Jon Watts’tan Spider-Man serisini devralmış olacak.
Hayranlar tarafından büyük heyecanla beklenen Spider-Man 4 için heyecan artıyor. Tom Holland, senaryo ile ilgili konuştu.
Spider-Man 4 ayrıca 1 Mayıs 2026’da vizyona girecek olan Avengers: Doomsday’den kısa bir süre sonra izleyiciyle buluşacak gibi duruyor. Bu, Avengers: Endgame’den birkaç ay sonra gösterime giren 2019 yapımı Spider-Man: Far from Home filmindeki benzer bir stratejiyi takip ediyor.
Holland, yakın zamanda verdiği bir röportajda Spider-Man 4’ün senaryosunu okuduğunu ve yazarların ilerleme kaydettiğini söyledi. Ancak senaryoyla ilgili daha fazla çalışılması gerektiğini dile getirdi. Holland daha önce Marvel-Sony iş birliğinde üç filmde Spider-Man karakterini canlandırdı. Zendaya’nın MJ rolüyle geri dönüp dönmeyeceği henüz belirsiz.
Teknoloji dünyasında yeni bir donanım, yeni bir sorunla birlikte geliyor. ASUS, son zamanlarda tanıttığı Intel Z890 anakartlarının Windows 11 24H2 güncellemesiyle uyum sorunu yaşadığını resmen kabul etti. Üstelik bu sorun yalnızca ASUS’un başını ağrıtmıyor. Diğer büyük oyuncular da benzer zorluklarla karşı karşıya. Yani, eğer yeni bir Intel Z890 anakarta sahipseniz ve Windows 11’in son güncellemesini yüklemek istiyorsanız, biraz dikkatli olmanızda fayda var.
ASUS ve Intel Z890 anakart sahiplerine önemli uyarı: Windows 11 24H2 uyumluluk sorunu çözüm bekliyor
Sorunu bilmeyenlerimiz için, ASUS’a göre problem yeni nesil Ultra 200S serisi işlemcilerin entegre grafik birimi ile Windows 11 24H2 arasında yaşanıyor. ASUS, kullanıcılarını uyarmakta gecikmedi ve hızlı bir çözüm olarak yeni bir BIOS güncellemesi yayınladı.
Ancak, Windows 11’in son sürümüne geçmeden önce bu BIOS güncellemesini yüklemek şart. Aksi takdirde, uyum sorunları nedeniyle çeşitli performans problemleri ve sistem hatalarıyla karşılaşabilirsiniz.
Microsoft Windows 11'in yeni güncellemesiyle ilgili önemli bir uyarı yayınladı. Mavi ekran sorunu yaşanıyor.
Bu sorun sadece ASUS’la sınırlı değil. Gigabyte, MSI ve ASRock gibi diğer büyük anakart üreticileri de benzer uyumsuzlukları yaşadı. Ancak, bu markalar henüz ASUS gibi doğrudan bir açıklama yapmamış olsalar da, arka planda yoğun bir şekilde BIOS güncellemeleri üzerinde çalışıyorlar.
Eğer bu markalardan birine ait bir anakart kullanıyorsanız, üreticinizin web sitesini sık sık kontrol etmenizde fayda var. Ayrıca, bu geçici süreçte kullanıcılar, Windows 11 24H2’yi yüklemeden önce Ultra 200S serisi işlemcilerin entegre grafiklerini devre dışı bırakarak geçici bir çözüm bulabilirler. Bu sayede, güncellemelerden kaynaklanan performans düşüşlerinden korunabilirsiniz.
Bu tür sorunlar, donanım sektöründe sıkça karşılaşılan bir durum. Yeni nesil donanımlar ve yazılımlar arasında uyum sağlamak her zaman kolay değil. Ancak ASUS’un hızlı bir şekilde harekete geçmesi, kullanıcılar açısından takdir edilesi bir durum.
Türk savunma sanayii şirketleri büyük bir inovasyon ile gelişime devam ediyor. Özellikle son yıllarda yapay zeka ve donanım tarafında yaşanan ilerlemeler sayesinde bazı kapıların kilidi açıldı. Bu sayede artık hayaller çok daha kolay gerçeğe dönüşebiliyor.
Ayrıca Türkiye’de veya yurt dışında ortaya çıkan yeni teknolojiler çok hızlı şekilde geliştirilip sistemlere entegre edilebiliyor. Bu alanda birçok kişi henüz nasıl bir faydası olacağını bilmediği için göz ardı etse de en büyük gelişmeler arasında robotlar yer alıyor. Biz de sizlerle Türkiye’deki son gelişmeleri paylaşacağız.
Sarsılmaz, Sarbot Gözcü ve Öncü robot köpeklerini tanıttı!
Sarsılmaz Sarbot robot köpeklerini anlatmadan önce robot köpek nedir, ne işe yarar konusuna açıklık getirmek istiyoruz. Ayrıca olası kullanım alanları ve askeri açıdan nerelerde nasıl kullanılabileceğine de değineceğiz.
Sarsılmaz Sarbot Gözcü ve Öncü
Robot köpekler için uzun yıllar boyunca birçok çalışma yapılmış olsa da ilk somut örnekleri ABD’de Boston Dynamics ve Çin’de benzer işler yapan şirketler tarafından geliştirilmeye başlandı. Dört ayaklı yapısı sayesinde denge sistemlerini kurmak çok daha kolay olduğu için önce robot köpekler, sonra da insansı versiyonları üzerinde çalışıldı.
Tabii şu anda bu türdeki en gelişmiş modeller yine Boston Dynamics tarafından geliştiriliyor. Öyle ki tıpkı gerçek köpek veya insan gibi yürüyor, koşuyor, zıplıyor, takla atıyor ve daha önemlisi verilen görevleri yerine getirebiliyor.
Şuan için bu görevler ağır bir kutuyu taşımak veya bir bölgede devriye gezmek gibi oldukça basit seviyede. Tabii bu işin sivil tarafı. Bu robot köpeklerin şu anda satışı yapılıyor. Fakat uzaktan kumandalı oyuncak araba alıp onu kontrol etmekten daha farklı değiller.
Bir de işin askeri tarafı mevcut. Oldukça basit ve etkili bir örnek ile bu robot köpeklerin faydasını sizlere açıklayabiliriz. Videomuzda yer alan iki versiyon üzerinden örneğimizi verelim. Askerlerin teröristler ile çatıştığı ve mağaralarını bastığı bir senaryo düşünün.
Burada her ne kadar çelik yelek ve kask giyiyor olsa da bir askerin küçük bir delikten geçerek tamamen savunmasız şekilde teröristlerin saklandığı yuvaya girmesi oldukça tehlikeli olacaktır. Fakat teslim olmalarını beklerlerse de saldırıya açık bir pozisyonda kalacaklar.
Ancak Sarsılmaz Sarbot Gözcü gibi robot köpekleri kumandasından kontrol ederek girişi ne kadar dar olsa da tüm mağaralara sokabilir, gece görüşü, Lidar sensörü ve yüksek çözünürlüklü kameraları sayesinde içerideki tüm teröristleri, patlayıcı tuzakları ve engelleri görebilirsiniz.
Hatta Gözcü ile birlikte Öncü’yü de beraberinde mağaraya gönderebilirsiniz. Zaten birbirlerine entegre sistemler oldukları için Gözcü’nün sahip olduğu tüm bilgiler Öncü ile de paylaşılıyor. Bu sayede içeriye hem gözünüz hem de silahınız olacak iki robot köpeği gönderebiliyorsunuz ve gerekli durumlarda olası hedefleri imha edebiliyor veya etkisiz hale getirebiliyorsunuz.
Tabii bu yalnızca mağara olmak zorunda değil. Herhangi bir meskun mahal baskını veya açık havada yaşanacak çatışmalarda da geçerli ya da basit bir şekilde sınırlarımızda devriye görevlerini üstlenebilirler.
Öncü’nün bugün karşılaştığımız versiyonu 50 adet 9mm kurşun kapasitesine sahip. Üstelik yapay zeka sayesinde hedefini tam 12’den vurabiliyor. Dolayısıyla hem saldırı hem de savunma senaryolarında tıpkı bir asker gibi rol oynayabilir.
Günün sonunda yaşanacak en büyük kayıp ise sahip olduğunuz teknolojinin imha edilmesi olacaktır. Fakat genelde bu tip robotlar ya sensör ya da motoruna isabet alıp saf dışı kalacağından, oldukça düşük tamir masrafları ile tekrar göreve kazandırılabilirler.
Bu tip teknolojilerin fiyatlarını duyduğu zaman insanlar ilk olarak çok pahalı veya kullanmaya değer mi şeklinde düşünebiliyor. Ancak iyi bir askerin (SAT Komandosu vb.) yalnızca eğitim maliyetinin o robotun onlarca katı olduğunu bilmiyorlar. Ayrıca insan canının, özellikle de Türk askerinin canının kıymetinin paha ile ölçülemeyeceğini söyleyelim.
EA Games’in popüler yarış oyunu F1 24, PS5 Pro için özel olarak optimize edildi. Yeni güncelleme, oyuna ray tracing teknolojisinde önemli iyileştirmeler ve PlayStation’ın PSSR (PlayStation Spectral Super Resolution) yükseltme teknolojisini getiriyor. İşte diğer detaylar ve bilmeniz gerekenler…
F1 24, PS5 Pro’da çok daha güzel görünüyor
Standart PS5’te bile etkileyici performans sunan F1 24, PS5 Pro’da çıtayı daha da yükseltiyor. Oyun, hem Kalite hem de Performans modlarında önemli iyileştirmeler sunuyor. Ayrıca, 8K ekranlarda kullanılabilen özel bir ‘Çözünürlük’ modu da eklendi.
Bunun yanı sıra, en dikkat çekici gelişme, 60 FPS’de çalışan Kalite modunda görülüyor. EGO oyun motorunun ray tracing özellikleri artık yarış esnasında da aktif olarak kullanılıyor. Bu, PS5 Pro’nun %67 daha fazla hesaplama birimi ve %28 daha hızlı bellek hızlarına sahip GPU’su sayesinde mümkün oluyor.
Ray Tracing İyileştirmeleri:
Yarış sırasında üç önemli ray tracing özelliği aktif olarak çalışıyor:
Cam gibi saydam yüzeylerde gerçekçi yansımalar
Daha doğal dolaylı gölgelendirme için ortam kapatma
Yüzeyler arası ışık yansımalarını simüle eden dinamik dağınık global aydınlatma (DDGI).
Steam, 3 günlüğüne özel ve sevilen bir oyun için ücretsiz deneme süreci başlattı. İşte oyunu denemeniz için yapmanız gerekenler...
Islak pistlerde özellikle etkileyici sonuçlar görülüyor. Standart PS5’teki ekran-uzayı yansımalar (SSR) yerine, PS5 Pro’da ray tracing kullanılarak daha gerçekçi yansımalar elde ediliyor. Pist yüzeyindeki pürüzlü dokular ve su birikintileri çok daha doğal görünüyor.
PS5 Pro’da ray tracing özelliklerini 60 FPS’de çalıştırabilmek için dinamik çözünürlük 1440p ile 1080p arasında değişiyor. Ancak Sony’nin makine öğrenmesi tabanlı PSSR teknolojisi sayesinde, görüntü kalitesi neredeyse 4K’ya yakın bir seviyede algılanıyor. Karmaşık pistlerde, örneğin Monaco’da, çözünürlük 1224p’ye (4K’nın %56’sı) kadar düşebiliyor.
PSSR teknolojisi, düşük çözünürlükteki görüntüyü başarılı bir şekilde yükseltiyor, ancak bazı ince detaylarda ve hareketli sahnelerde küçük bozulmalar görülebiliyor. Buna rağmen, pist geometrisi ve araç modellerinde etkileyici bir 4K görüntü yapısı elde ediliyor.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yayınlanan video hoşunuza gitti mi? Görüşlerinizi yorumlara bekliyoruz.
Star Trek evreninin en değerli isimlerinden, Star Trek: Voyager’ın yaratıcılarından Jeri Taylor, 86 yaşında hayata gözlerini yumdu. Uzun yıllar boyunca Star Trek serisine unutulmaz katkılarda bulunan Taylor, özellikle Captain Janeway karakterinin şekillenmesinde büyük rol oynamıştı.
Jeri Taylor’a son veda…
1938 doğumlu Taylor, televizyon dünyasına Little House on the Prairie ve The Incredible Hulk gibi popüler dizilerde senaryo yazarak adım attı. Ancak asıl çıkışını, Star Trek: The Next Generation’ın dördüncü sezonunda süpervizör yapımcı olarak katıldığında gerçekleştirdi.
Jeri Taylor…
Dizinin final sezonunda showrunner görevini üstlenen Taylor, Star Trek evreninin en önemli ırklarından Cardassian’ların ilk kez ekranda göründüğü ‘The Wounded’ bölümü de dahil olmak üzere, birçok unutulmaz bölüme imza attı.
Taylor’ın en büyük başarılarından biri, Rick Berman ve Michael Piller ile birlikte Star Trek: Voyager’ı hayata geçirmesi oldu. Dizinin ilk dört sezonunda yönetici yapımcı olarak görev yapan Taylor, üçüncü ve dördüncü sezonlarda showrunner pozisyonunu üstlendi. Emekliliğinden sonra bile, halefi Brannon Braga’ya danışman olarak destek vermeye devam etti.
Hayranlar tarafından uzunca bir süredir beklenen oyun, ön sipariş performansıyla Star Wars Outlaws'tan bile kötü bir performans çiziyor.
Star Trek evrenine olan katkıları sadece televizyonla sınırlı kalmadı. ‘Unification’ bölümünün novelizasyonu, Voyager’ın ön hikâyesini anlatan ‘Mosaic’ ve ‘Pathways’ adlı romanlarıyla da Star Trek literatürüne önemli eserler kazandırdı. Bu romanların bazı unsurları, günümüzde Nickelodeon’da yayınlanan Star Trek: Prodigy’de bile referans olarak kullanılıyor.
Star Trek belgesellerinin yapımcısı David Zappone, yakında yayınlanacak Voyager odaklı bir belgeselde Taylor’ın önemli bir yer tutacağını ve Star Trek evrenine katkılarının asla unutulmayacağını açıkladı.
Son yıllarda akıllı telefon sektöründe önemli gelişmeler yaşanıyor. Markalar, daha fazla satabilmek için önemli adımlar atıyor. Bu da sektördeki pazar paylarını doğrudan etkiliyor. Son olarak Çin’de en çok satan akıllı telefon üreticileri belli oldu. Görünen o ki ABD’li teknoloji devi Apple, pazarda kan kaybediyor.
En çok satan akıllı telefon üreticileri
Teknoloji pazar araştırma şirketi Canalys tarafından 2024’ün üçüncü çeyreğine ilişkin açıklanan verilere göre üç aylık dönemde toplamda 69.1 milyon telefon satıldı. Bu rakam, bir önceki yılın aynı çeyreğinde 66.7 milyondu.
vivo, 13 milyon sevkiyat ile pazarda yüzde 19’luk bir paya ulaşarak lider konumuna yerleşti. ABD’nin uzun süredir uyguladığı yaptırımların etkisi altında olan Huawei ise 10,8 milyon satış ve yüzde 16 pazar payı ile ikinci oldu. Son iki yıl içinde attığı stratejik adımlar sayesinde bu yaptırımların etkisini hafifleten Huawei, pazardaki varlığını sürdürmeyi başardı.
Samsung‘un Ekim 2024 güvenlik güncellemesini alan son model Galaxy S20 FE oldu. İşte güncellemeyle ilgili ayrıntılar!
Bir zamanlar Huawei’nin alt markası olan HONOR ise 10.3 milyon satış ve yüzde 15 pazar payıyla en çok satan üçüncü telefon üreticisi oldu. Onu pazarın yüzde 15’ine hakim olan ve 10.2 milyon satış yapan Xiaomi takip etti.
ABD merkezli Apple ise beşinci sırada. 10 milyon sevkiyatla yüzde 14 pazar payını elinde tutan şirket, son yıllarda Çin pazarında önemli bir gerileme yaşıyor. Bu düşüşün devam edip etmeyeceğini önümüzdeki çeyrek raporunda göreceğiz.
2024’ün üçüncü çeyreğinde Çin’de en çok satan akıllı telefon üreticileri şu şekilde sıralandı;
SEGA’nın sevilen Like a Dragon serisinin son oyunu ‘The Man Who Erased His Name’, Steam kullanıcılarına özel bir fırsat sunuyor. 28 Ekim’e kadar devam edecek ücretsiz deneme sürümüyle oyuncular, efsanevi yakuza Kazuma Kiryu’nun yeni macerasını keşfedebilecek.
The Man Who Erased His Name, 50 dolar etiketiyle satılıyor!
Oyunun en dikkat çekici özelliklerinden biri, iki farklı dövüş stilini harmanlayan yenilikçi savaş sistemi. Oyuncular, Yakuza stilinin güçlü hamleleriyle düşmanlarını alt edebilirken, Ajan stilinde ise elektrikli tel ve yüksek teknoloji cihazları kullanarak daha teknik bir dövüş tarzı sergileyebiliyor.
Deluxe Edition’da yer alan ‘Legendary Fighter Pack’ ile oyuncular, üç efsanevi yakuza karakteriyle – Goro Majima, Taiga Saejima ve Daigo Dojima – mücadele edebiliyor. The Coliseum adı verilen arena modunda bu karakterlerle yapılacak mücadeleler, serinin hayranlarına nostaljik anlar yaşatmayı hedefliyor.
Epic Games Store ücretsiz oyunu (24-31 Ekim). Dijital mağaza bu hafta sevilen co-op oyununu ücretsiz verecek.
SEGA ayrıca, 7 Kasım’a kadar sürecek büyük bir kampanya ile serinin diğer oyunlarında da indirimler sunuyor. Judgment, Lost Judgment ve yakında çıkacak Infinite Wealth gibi yapımlar bu kampanyada yer alıyor. Stüdyo ayrıca, serinin gelecek oyunu ‘Like a Dragon: Pirate Yakuza in Hawaii’nin mevcut oyundan 1.5 kat daha büyük olacağının müjdesini verdi.
Siz de 4 saatlik deneme sürümüne erişmek istiyorsanız buraya tıklayabilirsiniz. Oyunla ilgili görüşlerinizi yorumlarda ve sosyal medya hesaplarımızdan paylaşmayı ihmal etmeyin.
Son aylarda oldukça ayyuka çıkan Microsoft ve Sony flörtü, bir başka seviyeye taşınmış gibi görünüyor: Microsoft CEO’su Satya Nadella, çok yakında Sony Xbox oyunlarının tıpkı PC’de olduğu gibi Sony PlayStation 5 için de piyasaya çıkacağını belirtti.
Microsoft Xbox oyunları ne zaman gelecek?
Microsoft CEO’su Satya Nadella, şirketin çapraz platform stratejisine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 2024 mali yılı raporunda yer alan bilgilere göre, Xbox exclusive oyunlarının PS5 ve Nintendo Switch gibi platformlara gelmesi planı hız kesmeden devam edecek.
Ancak Nadella’nın açıklamaları bu iddiaları boşa çıkarır nitelikte. CEO, “Hayran kitlesi yüksek dört oyunumuzu ilk kez Nintendo Switch ve PlayStation platformlarına getirdik. Muhteşem oyunlarımızı daha fazla oyuncuyla, daha fazla cihazda buluşturmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Microsoft Xbox Series X, piyasaya çıktığı ilk günden itibaren istikrarlı bir tablo çizse de bu konsolu ilk kez geçmeyi başardı.
Önümüzdeki dönemde hangi Xbox oyunlarının PS5’e geleceği henüz netlik kazanmadı. Indiana Jones’un çıkışının ardından bu konuda yeni duyurular bekleniyor. Sektör uzmanları, Microsoft’un bu hamlesinin oyun dünyasındaki rekabet dinamiklerini önemli ölçüde değiştirebileceğini düşünüyor.
Bu gelişme, Microsoft’un geleneksel platform savaşlarından uzaklaşarak, oyunları daha geniş kitlelere ulaştırma stratejisini benimsediğini gösteriyor. Şirketin bu yaklaşımı, oyun endüstrisinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında ve resmi sosyal medya hesaplarımız aracılığıyla paylaşmanızı rica ediyoruz.
Samsung, yeni amiral gemisi Galaxy S25 Ultra için bazı sürpriz kararlar aldı. Beklenenin aksine, bu modelde M14 panel yerine, mevcut M13 panelini kullanmaya karar verdiler. Peki, bu değişikliğin ardında ne var? İşte detaylar…
Aslında her şey, maliyetleri dengeleme çabasından kaynaklanıyor. Samsung, bu modelde Qualcomm Snapdragon 8 Supreme Edition çipini kullanacak ve bu çipin maliyeti oldukça yüksek. Üstelik, artan bellek, depolama ve batarya gereksinimleri de masrafları iyice artırmış durumda. Hal böyle olunca, ekran tarafında maliyeti bir nebze de olsa düşürmek için M13 panel tercih edilmiş.
Confirmed with materials suppliers that the S25 Ultra will use M13 rather than M14 materials for cost reasons.
Elbette M14 panel, bazı avantajlar sunmuyor değil. Örneğin, bu panelde kırmızı OLED bileşenlerinde deuterium kullanılıyor. Bu yenilik sayesinde, enerji verimliliğinde %20-30 oranında artış sağlanırken, panelin kullanım ömrü de %10-20 oranında uzuyor.
2025 yılında tanıtılacak Samsung Galaxy S25 serisi kullanıcılara neler sunacaj? İşte Galaxy S25 beklenen özellikleri!
Kısacası, daha parlak ve daha dayanıklı bir ekran sunabiliyor. Ancak, bu özelliklerin yanı sıra M14 panelin üretim maliyetleri de bir hayli yüksek. Samsung, bu noktada kullanıcıya daha ulaşılabilir bir fiyat etiketi sunabilmek için M13 panelde kalmayı tercih etmiş olabilir.
Diğer yandan, bu karar teknoloji dünyasında bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Örneğin, tanınmış analistlerden biri olan Ross Young, M14 panelinin daha üstün olduğunu belirtirken, başka kaynaklar Galaxy S25 Ultra’nın M13 panel ile de oldukça iyi performans göstereceğini savunuyor.
Bazı uzmanlar, M14’ün kullanılması durumunda ekranın parlaklık, renk doğruluğu ve görüş açısı konularında ciddi iyileşmeler sunacağını düşünüyor. Ancak, tüm bunlara rağmen Samsung’un maliyet ön planda tutarak geniş bir kullanıcı kitlesine hitap etmek istediğini net bir şekilde anlıyoruz.
Oyun dünyasının önde gelen isimlerinden, Baldur’s Gate 3 yapımcısı Larian Studios’un yayın direktörü Michael Douse, Ubisoft’un son dönemde aldığı tartışmalı karara sert çıktı. Prince of Persia: The Lost Crown’ın başarılı geliştirme ekibinin dağıtılması, oyun yapımcıları da dahil olmak üzere sektörde büyük yankı uyandırdı.
Baldur’s Gate 3 yapımcısı, Ubisoft’u suçladı!
Metacritic’te 86 puan ortalamasına ulaşan ve hem eleştirmenlerden hem oyunculardan olumlu yorumlar alan oyun, bu başarısına rağmen ekibinin farklı projelere dağıtılmasıyla gündeme geldi. Tam 1 milyon satışı aşmasına rağmen Ubisoft’un devam oyununu iptal etmesi ve ekibi resmen lav etmesi, tüm sektörde tepkiyle karşılandı.
Baldur’s Gate 3 yapımcısı Douse, bu durumun arkasında Ubisoft’un abonelik odaklı iş modelinin yattığını iddia etti. Şirketin Steam platformundan uzak durma stratejisi ve kendi dijital mağazasına odaklanması, oyunun potansiyel başarısını gölgeleyerek sanki bir başarısızlık hikayesiymiş gibi gösterdi.
Prince of Persia Sands of Time Remake için iptal olmadığına işaret eden birtakım yeni haberler ortaya çıktı.
“2021’den bu yana Far Cry 6 dışında dikkat çeken bir çıkış yapamadılar. The Crew, Mirage ve Avatar gibi 2023 yapımları bekleneni veremedi. 2024’te Prince of Persia çıktığında abonelik sayıları düşüktü ve insanlar Ubisoft Store’u çok fazla kullanmıyordu” şeklinde konuşan Douse, oyunun Steam’de yayınlanması durumunda çok daha başarılı olabileceğini ve muhtemelen bir devam oyununun da geleceğini iddia etti.
Prince of Persia: The Lost Crown, çıkışından yedi ay sonra Steam’e geldiğinde oyunculardan olumlu tepkiler aldı. Ancak bu gecikme, oyunun potansiyel başarısını önemli ölçüde etkilemiş gibi görünüyor. Steam’deki kullanıcı değerlendirmeleri oldukça olumlu olsa da, satış başarısı ihtmali çoktan geride kalmıştı.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sizce BG3 yapımcısı söylemlerinde haklı mı? Görüşlerinizi yorumlara bekliyoruz.
Microsoft, oyunseverleri heyecanlandıran önemli bir adım attı. Şirket, DirectSR API’sinin artık AMD FSR 3.1 (FidelityFX Super Resolution) desteği sunduğunu duyurdu. Frklı süper çözünürlük (SR) teknolojilerini tek bir çatı altında toplamak amacıyla geliştirilen DirectSR API, şimdiye kadar Intel’in XeSS ve NVIDIA’nın DLSS teknolojilerini destekliyordu. Artık, AMD’nin FSR 3.1 desteği de eklenince, Windows oyunları daha pürüzsüz, daha detaylı ve görsel olarak daha tatmin edici olacak.
FSR 3.1’in getirdiği yenilikler oldukça ilgi çekici. Öncelikle, FSR 3.1’in FSR 2.2 üzerine iki büyük geliştirme sunduğunu belirtmek gerekiyor. Birincisi, zaman stabilitesini iyileştirerek oyun sırasında yaşanan parlama ve titreme sorunlarını minimuma indiriyor.
Bu sayede, hızlı aksiyon sahnelerinde bile ekranın akıcı kalması sağlanıyor. İkincisi ise, hayalet görüntülerin (ghosting) daha etkili bir şekilde baskılanması. Bu özellik sayesinde, hareketli sahnelerde bile detay kaybı yaşanmadan oyun keyfi devam ediyor. Özellikle yüksek çözünürlüklü oyunlarda bu tür optimizasyonlar, oyunları neredesye gerçek gibi hissettiriyor.
Söz konusu mod yapımcıları olunca herhangi bir şeye olmaz denemiyor: Tam 13 yıllık bu oyuna FSR 3.1 ve DLAA desteği geldi.
FSR 3.1 SDK’sının sunduğu bir diğer büyük avantaj, DirectX 12, Vulkan ve Unreal Engine 5 gibi popüler platformlarla uyumlu olması. Bu da demek oluyor ki, geliştiriciler oyunlarında FSR 3.1’i kullanarak daha geniş bir donanım yelpazesinde mükemmel performans sunabilecekler.
DirectSR API sayesinde, oyun geliştiricileri tek bir arayüz üzerinden hem AMD’nin, hem Intel’in, hem de NVIDIA’nın süper çözünürlük teknolojilerinden faydalanabilecekler. FSR 3.1’in DirectSR ile entegrasyonu sayesinde, oyunlar artık daha pürüzsüz olacak diyebiliriz.
Wall Street Journal’dan gelen ve tüm dünyada bomba etkisi yaratan haberine göre, teknoloji devi Elon Musk, yaklaşık iki yıldır Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile düzenli görüşmeler gerrçekleştiriyor. Bu görüşmelerde jeopolitik konulardan iş dünyasına, kişisel meselelerden uluslararası ilişkilere kadar geniş bir yelpazede konuların ele alındığı iddia ediliyor.
Elon Musk, Putin temasıyla neyi amaçlıyor?
NASA Başkanı Bill Nelson, bu haberin doğrulanması halinde durumun özellikle NASA ve Savunma Bakanlığı için endişe verici olacağını vurgulayarak konunun araştırılması gerektiğini söyledi.
SpaceX ve Tesla’nın Rusya ile doğrudan iş ilişkisi olmamasına rağmen, Musk’ın Putin ile görüşme konusundaki motivasyonu da merak konusu oldu. Uzmanlar, Musk’ın kendisini küresel bir güç arabulucusu olarak gördüğünü ve Ukrayna krizi gibi uluslararası meselelerde rol almak istediğini düşünüyor.
Yaşanan bu gelişme, ABD istihbarat topluluğunda ciddi endişelere yol açtı. Musk’ın ulusal güvenlik izninin iptal edilmesi için çağrılar yükselmeye başladığı söyleniyor. Nitekim Musk, Savunma Bakanlığı’nın hassas görevlerinde görev alan bir füze sağlayıcısı olarak, casus uyduları ve diğer ulusal güvenlik varlıkları hakkında ayrıcalıklı bilgilere erişime sahip biri konumunda…
Tesla Model Y Juniper için geri sayım başladı. Yakında tanıtılacak olan modelin test aşamasındaki görüntüleri sızdırıldı.
Elon Musk’ın Putin ile görüştüğünün ortaya çıkması, Tesla CEO’su ile ABD arasındaki uzun süredir devam eden karmaşık ilişkilerde bir kırılma noktası olarak görülüyor. Özellikle SpaceX’in NASA ve ABD Uzay Kuvvetleri ile olan kritik ortaklıkları göz önüne alındığında, gelişmeler oldukça merakla bekleniyor.
Bakalım yaşanan bu gelişmelerden Elon Musk – Donald Trump ilişkileri nasıl etkilenecek. Siz de konuyla ilgili görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.