Call of Duty serisinin son bombası Black Ops 6, oyuncuları şaşkına çeviren yeni bir uygulama ile gündeme geldi. Activision’ın popüler oyunu, premium ses deneyimi için oyunculardan ekstra ücret talep ediyor. Bu beklenmedik karar, oyun dünyasında büyük tartışmalara yol açmış durumda…
Black Ops 6: “Sen istiyor 5+1, verecek biraz para daha!”
Oyunun yeni ‘Gelişmiş Kulaklık Modu’ özelliği, standart olarak Universal HRTF profilini sunuyor. Ancak asıl tartışma yaratan nokta, kişiselleştirilmiş ses deneyimi için oyuncuların ekstra ödeme yapmak zorunda kalması. PlayStation 5’in benzer özellikleri ücretsiz sunduğu bir dönemde, bu kararın zamanlaması oldukça büyük tartışmalara sebep oldu.
‘Immerse Gamepack’ adı verilen bu özellik, kısa bir deneme süresinin ardından ücretli olarak sunuluyor. Paket, oyuncuların kafa ve kulak yapısına göre özelleştirilmiş, üç boyutlu ses deneyimi vadediyor. Şirket, bu teknolojinin Call of Duty: Warzone’un birinci sezonunda da kullanıma sunulacağını duyurdu.
Oyuncu toplulukları, bu kararı sert bir dille eleştirdi. Kozmetik içerikler ve battle pass sistemlerine alışkın olan oyuncular, temel ses özelliklerinin ücretli hale getirilmesini kabul edilemez buluyor. Sosyal medyada başlayan tepki kampanyaları, her geçen gün daha da şiddetlenecek gibi….
Özellikle PC ve Xbox Game Pass sahiplerinin tırnaklarını yiyerek beklediği Call of Duty Black Ops 6 için geri sayım başladı.
Sektör uzmanları, AAA kategorisindeki bir oyunda görsel ve işitsel özelliklerin ek ücrete tabi tutulmasının, tehlikeli bir emsal oluşturabileceğini belirtiyor. Bu durumun, gelecekte diğer oyun şirketlerini de benzer uygulamalara teşvik edebileceği de düşünülüyor.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorurmlarda paylaşabilirsiniz.
Intel, Core Ultra 285K işlemcisini dün 25 Ekim’de tanıttı. Fakat satışlar tahmin edilenden biraz daha hızlı gelişti. Yeni işlemci, tanıtımının hemen ardından hem Japonya’da hem de ABD’de adeta kapış kapış satıldı. Intel’in yeni Arrow Lake-S serisinin amiral gemisi olan model, piyasaya çıkar çıkmaz stoklarını tüketti. Çıkmadan önce eleştirilerin odağında olan işlemci, kullanıcıların ilgisini pek de azaltmışa benzemiyor.
Performans konusunda eleştirilen Intel Core Ultra 285K işlemcisinin stokları tükendi!
Öncelikle, Japonya’daki duruma bakalım. Tokyo’da yer alan Tsukumo PC ve Tsukumo eX gibi mağazalar, yeni işlemciyi Intel Z890 anakartı ile birlikte paket halinde satışa sundular. Ancak stoklar öylesine sınırlıydı ki, ürün kısa sürede raflardan silindi.
Öyle ki, mağazalar açıklama yapmak zorunda kaldı ve hafta sonu yeni bir stokla tekrar satışa başlamayı planladıklarını duyurdu. ABD tarafında ise işler biraz daha çetrefilli. Newegg ve Best Buy gibi büyük perakendecilerde Core Ultra 285K anında tükendi.
Intel, çip üretimlerini Samsung Foundry ile ortaklaşa yapabilir. Maliyetleri azaltmak isteyen şirketin yeni hedefleri ortaya çıktı.Intel
Amazon’da ise hala listelenmemiş durumda olduğu belirtiliyor. Şu anda, 285K işlemcisini beklemek istemeyen kullanıcılar için alternatif olarak: Core Ultra 7 265K gösteriliyor. Intel’in bu serisi de, masaüstü bilgisayar kullanıcıları için önemli bir seçenek.
Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.
POCO C75, uygun fiyatı ve fiyatına göre yüksek performanslı özellikleriyle karşımıza çıkıyor. Giriş segmenti fiyatıyla piyasaya çıkacak olan C75, Çin’de resmi olarak karşımıza çıktı. İşte şimdiye kadar tüm özellikleri ortaya çıkan POCO C75 ve özellikleri.
POCO C75 özellikleri ve fiyatı
Xaiomi’nin uygun fiyatlı ve yüksek performanslı akıllı telefon üreten markası POCO, C75 modelini sonunda tanıttı. Buna göre model daha önce karşımıza çıkan Redmi 14C’nin yeniden markalanmış versiyonu. POCO ve Redmi arasında özellikle Redmi K serisi ile POCO X ve F serisi arasında bu tür yeniden markalanmalar karşımıza çıkıyor.
POCO C75, ekran tarafında 6,88 inç büyüklüğünde 720×1640 çözünürlüğe sahip LCD ekranla geliyor. Bu giriş seviyesi panele rağmen model 120 Hz ekran yenilemesine sahip. Bu ekranın dokuma örnekleme hızı ise 240Hz seviyesinde. Ekran parlaklığı ise 600 nit olarak karşımıza çıkıyor.
İşlemci tarafında ise MediaTek Helio G81 Ultra işlemci karşımıza çıkıyor. Daha önce POCO’nun modelde Helio G85 işlemci kullanacağı iddia edildi. İki işlemci arasında işlem gücü ve çekirdek yapısı arasında fark yok. Ancak Helio G85 son kullanıcının fark edemeyecek de olsa G81 Ultra’nın biraz daha önünde yer alıyor.
Xiaomi Poco F7 Pro'nun küresel pazara çıkışına az bir süre kaldı. Yeni model, Snapdragon’un tanıdık bir işlemcisiyle gelecek.
Burada POCO’nun daha uygun fiyat için bu işlemci tercihi yaptığı tahminler arasında. Bu işlemci12 nm mimariyle üretilen yonga seti; 2x 2.0 GHz ARM Cortex-A75 ve 6x 1.8 GHz ARM Cortex-A55 çekirdeklerine ek olarak Mali-G52 MC2 grafik birimine ev sahipliği yapıyor.
Telefon kamera tarafında 50 Megapiksel ana kamera 0.08 Megapiksel çözünürlüğe sahip yardımcı kameraya sahip. Ön tarafta ise 13 Megapiksel çözünürlüğe sahip selfie kamerası yer alıyor. Depolama tarafında ise 6 GB RAM 128 GB depolama, 8 GB RAM 128 ve 256 GB depolama seçenekleri yer alıyor.
Teknoloji haberleri! Türkiye'nin en büyük teknoloji haber sitesi ShiftDelete.Net üzerinden en güncel teknoloji haberleri, son dakika gelişmeler ve incelemeleri uzman ekibimiz sayesinde bulabilirsiniz.
POCO C75 bataryası ise 5160 mAh büyüklüğünde ve telefonun 18W hızlı şarj desteğine sahip. Telefonun ölçüleri ise 171.88 x 77.8 x 8.22 mm şeklinde ve ağırlığı ise 204 gram. POCO C75 fiyatı ise daha önce de ortaya çıktığı gibi 6 GB RAM ve 128 GB ROM için 109 dolar şeklinde. Daha üst depolama için fiyat açıklanmadı.
Tesla, heyecanla beklenen Model Y Juniper için geri sayımı başlattı ve söylentilere göre yeni modelin pilot üretimi hız kazanmış durumda. Çin’deki Giga Shanghai tesisinde, günde yaklaşık 12 adet deneme üretimi yapıldığı belirtiliyor. Özellikle Çin, ABD ve Avrupa’da kamuflajlı olarak görüntülenen test araçları, Tesla hayranlarının ilgisini şimdiden çekmeyi başardı.
Tesla Model Y Juniper beklentileri karşılayacak mı?
Yakında tanıtılması beklenen Juniper sızıntıları her geçen gün daha da artmaya başladı. Sızan yeni görüntülere bakılırsa, yeni modelde öne çıkan ilk detaylardan biri, aracın dış tasarımındaki ince dokunuşlar. Örneğin, Juniper’in plaka konumu önceki modellere kıyasla farklı bir yere monte edilmiş. Bunun yanı sıra, daha büyük ve çıkıntılı farlar gibi detaylar aracın ön yüzüne modern bir hava katmış durumda.
Arka bölümde ise yeni bir arka ışık şeridi ve önceki modellere göre daha stilize edilmiş bir arka tasarım yer alıyor. Çin’deki modellerde ise yerel kullanıcıların taleplerine uygun olarak altı kişilik versiyonlar planlanıyor. Tesla’nın Juniper modeli, sadece tasarım değil, fiyat açısından da dikkat çekiyor.
Uygun fiyatlı Tesla Model 2 hakkında yeni detaylar geldi. Elon Musk'ın açıklamalarına göre, Cybercab yeni modelin yerini alabilir.
Geçtiğimiz çeyrek raporlarında, Tesla’nın daha uygun fiyatlı araç modelleri üzerinde çalıştığına dair sinyaller verilmişti. Tesla’nın baş mühendislerinden Lars Moravy, üretim maliyetlerini düşürmeye odaklandıklarını ve bu maliyet düşüşlerinin yeni modellerde fiyat avantajı olarak yansıyacağını belirtti.
Her ne kadar Model Y Juniper yepyeni bir model olmasa da, fiyatında ciddi bir rekabet avantajı sağlama potansiyeline sahip. Özellikle Tesla’nın 800V güç aktarma sistemi ve 48V düşük voltaj sistemi gibi yeni teknolojileri, üretim maliyetlerini azaltmaya ve daha verimli bir sürüş sağlamaya yönelik önemli adımlar arasında.
Model Y Juniper’in teknik özellikleri de oldukça etkileyici. 95 kWh batarya, HW4 kamera sistemi ve gelişmiş iç donanım özellikleri ile donatılan model, Tesla’nın son teknolojilerini kullanıcılara sunmaya hazır. İç tasarımda, Model 3 Highland modelinden ilham alınmış beyaz koltuklar ve geniş bir iç mekân öne çıkıyor.
Ayrıca, kabinde yer alan laptop, aracın test aşamasında olduğunu gösteriyor ve yeni teknolojilerin nasıl entegre edildiğine dair ipuçları sunuyor. Detaylara bakılırsa, Tesla’nın Juniper modelini piyasaya sürmeden önce sıkı bir test sürecinden geçirdiğini gösteriyor.
2025’in ilk yarısında piyasaya sürülmesi beklenen bu model, Tesla hayranlarını şimdiden heyecanlandırmış durumda. Özellikle uygun fiyatlı bir elektrikli SUV arayanlar için Juniper’in, cazip bir seçenek olabileceği söyleniyor.
Ticaret Bakanlığı, dijital dünyada hızla büyüyen ve bir sektör haline gelen influencer alanında yeni bir düzenlemeye imza atarak sosyal medya influencer ve fenomenlerine yönelik bir eğitim programı başlatıyor.
Yapılan açıklamaya göre bu program Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Reklam Özdenetim Kurulu iş birliğiyle sosyal medya etkileyicilerinin daha sorumlu ve etik bir reklam anlayışını benimsemeleri için oluşturuldu. Program kapsamında en az 300 bin takipçiye sahip kişiler iki ayda bir kez eğitim alacak.
Sorumlu Sosyal Medya Etkileyicileri Eğitim Programı başlıyor!
Bakanlık, sosyal medya üzerinden yapılan reklamların tüketicilerin alışveriş kararlarını doğrudan etkilediğine dikkat çekti. Dijital platformlarda artan reklam faaliyetleriyle birlikte tüketicilerin yanıltılma veya mağdur olma riskinin yükseldiğini belirten Bakanlık, bu eğitim programının sosyal medya reklamcılığında etik standartların sağlanması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Yapılan açıklamada dijitalleşmenin getirdiği gelişmelerin reklam içeriklerinde daha hassas ve dürüst bir yaklaşımı gerektirdiği ifade edildi. Eğitim programı ise influencerların pazarlama iletişiminde yasal ve etik ilkeleri öğrenmeleri, tüketici haklarını koruyucu adımlar atmalarını sağlayacak bir içeriğe sahip olacak.
Katılımcılar sosyal medya reklamlarında etik kurallar çerçevesinde nasıl hareket etmeleri gerektiğinden vergi mevzuatına, reklamda kişisel verilerin korunmasından güncel tüketici haklarına kadar geniş kapsamlı konularda bilgi edinecekler.
İlk etapta 300 bin takipçi ve üzeri kitleye hitap eden influencerların dahil olacağı bu eğitim programı iki ayda bir düzenlenecek. Eğitimin yüz yüze gerçekleşeceği belirtiliyor ve bir yıl boyunca devam edecek. Bu süre zarfında influencerlar reklam yaparken dikkat etmeleri gereken temel kuralları öğrenerek sosyal medya kullanıcılarına daha doğru ve güvenilir içerikler sunmayı hedefleyecek.
Amiral gemisi pazarında daha uygun fiyatlı modelleriyle karşımıza çıkan Realme, yeni GT7 Pro modelini tanıtma hazırlığında. Telefonun neredeyse tüm özellikleri sızmasına rağmen, sürpriz özellikler de karşımıza çıktı. İşte Realme GT7 Pro resmi görselleri ve ortaya çıkan yeni özellikleri.
Realme GT7 Pro resmi görselleri ve şaşırtıcı özellikleri
Akıllı telefon dünyasında uygun fiyatlı amiral gemisi üretmekte kararlı markalardan biri olan Realme, yeni GT7 Pro modelini tanıtmaya hazırlanıyor. Modelin şimdiye kadar ortaya çıkan kamera, pil büyüklüğü, 120W hızlı şarj desteği dışında yeni bir sürprizle de karşımızda.
OnePlus 13 gibi Realme GT7 Pro modeli de IP69 sertifikasyonuyla karşımıza çıkacak. Peki ama nedir bu IP69. OnePlus 13 ve GT7 Pro ile birlikte amiral gemisi akıllı telefonlarda ilk defa kullanılan IP69, suya ve toza karşı tam koruma sağlıyor. Ancak IP69 koruması normalde endüstriyel cihazlarda karşımıza çıkıyordu.
Bu koruma ile akıllı telefon 1 metre su dışında yüksek basınçlı sudan da etkilenmiyor. Bildiğiniz gibi IP sertifikasyonunda ilk başta yer alan rakam cihazın toza karşı korumasını ifade ediyor. Bu anlamda 6, toza karşı koruma açısından son seviyeyi ifade ediyor. Yine suya karşı dayanıklılık seviyesi olarak da 9 şimdiye kadar verilen en yüksek sertifikasyon derecesi. Bu anlamda Realme GT7 Pro modelinde de IP69 koruması olması büyük bir sürpriz oldu.
Snapdragon 8 Elite ve Apple A18 Pro işlemcileri Geekbench 6'nın performans arenasında sıkı bir yarış içinde.
Realme GT7 Pro’nun Kasım ayı içinde tanıtılması beklentiler arasında. Bu anlamda modelin Snapdragon 8 Elite yeni 8 Gen 4 kullanan ilk akıllı telefon modellerinden biri olacak. 8 çekirdekli bu işlemci TSMC’nin 3nm işlemci mimarisini kullanan ilk Qualcomm işlemcisi. ARM tabanlı da olsa Qualcomm 8 Elite için özelleştirilmiş Orion çekirdeklerini kullanıyor. İşlemcide iki adet yüksek performans çipi 4.32 GHz işlem gücüne sahip. Kalan altı performans çipi ise 3.53 GHz işlem gücüyle karşımıza çıkacak.
IP69 sertifikasyonu (suya ve toza karşı tam koruma)
RAM ve Depolama
LPDDR5x RAM, UFS 4.0
Fiyat
680 – 720 USD (tahmini)
Realme GT7 Pro ekran özellikleri tarafında ise 1,5K çözünürlüğe ve 120 Hz yenileme hızına sahip Quad Curved OLED ekranla karşımıza çıkıyor. Kamera tarafında ise daha önce ortaya çıktığı gibi üçlü bir arka kamera kurulumuna sahip. Buna göre ana kamera 50 Megepiksel çözünürlüğünde ve Sony IMX 906 sensörüyle geliyor. Bu kamera OIS özelliğine de sahip.
İkinci kamera yine 50 Megapiksel çözünürlükte ve Sony IMX 882 sensörü ile geliyor. Ultra geniş açılı üçüncü kamera ise 8 Megapiksel çözünürlüğünde. Realme GT7 Pro ön kamerası ise 32 Megapiksel çözünürlüğe sahip olacak. Modelde ayrıca LPDDR5x RAM ve UFS 4.0 bağlantı teknolojisi de yer alacak. Modelin resmi fiyatı henüz belli olmasa da 680 ile 720 dolar arasında bir fiyata sahip olması bekleniyor.
Peki sizce Realme GT7 Pro modeli nasıl olmuş? Türkiye’de de satılacak modelin fiyatı sizce ne kadar olur? Yorumlarınızı bekliyoruz.
Tim Cook, bugün dünya çapında tanınan bir CEO olabilir, ancak başarıya giden yolunda pek çok zorlukla karşılaştığını pek kimse bilmiyor. Apple’ı dünyanın en büyük şirketlerinden biri haline getiren Tim Cook yakın zamanda verdiği bir röportajda, hayatının hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmadığını anlattı. İşte Apple CEO’sunun başarıya giden yolculuğu…
Apple CEO’su Tim Cook’un azim ve çalışma dolu başarı öyküsü
Apple’ın CEO’su olarak tanıdığımız Cook, verdiği röportajda başarı öyküsünün köklerini erken yaşlardan itibaren inşa ettiğini söyledi. Küçük bir kasabada büyüyen Cook, ailesinin ilk üniversite mezunu olan kişisi oldu. Çalışma hayatına ise, genç yaşlarında gazetecilik yaparak ve eczanede çalışıp para biriktirerek başladı.
Tim Cook, sabahları saat 03:00’te uyanıp sokaklarda gazete dağıttığını açıkladı. Kazandığı her kuruşu biriktirerek üniversiteye gitme hayaline bir adım daha yaklaşan Cook, o yılları, “Gazete dağıtmak üniversite hayalimi gerçekleştirmeme yardımcı oldu,” sözleriyle anlattı.
Son dönemde Çin ziyaretlerini sıklaştıran Apple CEO'su Tim Cook, bu ziyaretleri neden yapıyor? İşte gerekçesi...
Küçük yaşlarda sorumluluk alarak başladığı yolculuk, kendisine hem iş disiplini kazandırdı hem de çalışmanın gücünü gösterdi. Sabahın erken saatlerinde gazeteleri dağıttıktan sonra, kısa bir uyku molasıyla dinlenerek okula gittiğini ve eğitimini de hiç bir zaman aksatmadığını belirtti.
Emek dolu yılların ardından Cook, Auburn Üniversitesi’nde okuma şansı buldu. Eczanede çalışarak üniversite harçlarını biriktiren Cook, 1982’de mezun olduktan sonra, IBM’de çalışmaya başladı ve burada 12 yıl boyunca başarılı projelere imza attı.
IBM’deki kariyer basamaklarını hızla tırmanan Cook, Kuzey Amerika Lojistik Direktörlüğü görevine kadar yükseldi. Daha sonra, kariyerine farklı bir yön vererek Compaq’ta görev aldı. Tam da bu aşamadan sonra Steve Jobs ile tanışarak Apple macerasına adım attı.
1998 yılında Apple’a katılan Tim Cook, Apple’ın dönüm noktasında oynadığı rol ile şirketi yeniden yapılandırma sürecine önemli katkılarda bulundu. Steve Jobs’ın kaybının ardından Apple’ın CEO’su olarak göreve gelen Cook, bugün Apple’ı dünyanın en değerli şirketlerinden biri haline getirdi. “Üniversite eğitimi benim için bir ayrıcalıktı, o dönemde herkes için birçok kapıyı açan bir fırsattı,” diyen Cook, gençlere eğitim ve çalışma azminin önemini de vurguladı.
Tim Cook’un başarı hikayesi, azim ve çalışmanın gücüyle neler başarılabileceğinin önemli bir örneği diyebiliriz. Apple’ın patronu, genç yaşta çalışarak hem ailesine hem de kendisine eğitim fırsatı yaratmış. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.
Eğer bir tünel kazıp dünyanın bir tarafından diğer tarafına doğru delik açarak içine atlarsak başımıza gelen ilk şey yerçekiminin etkisiyle hızlanmaya başlamamız olurdu. Yerçekimi bizi tünelin içine doğru çekerken hızımızı giderek artırırdı.
Tünelin ortasına, yani Dünya’nın merkezine doğru yaklaştıkça bizi aşağı çeken kütle azalırdı. Yani yerçekimi kuvveti Dünya’nın merkezine yaklaştıkça azalırdı. Dolayısıyla hızımız azalacak ve sonunda merkez noktasına ulaştığımızda bizi her yönden eşit çekim kuvveti etkileyecekti.
Eğer tam merkezde olsaydık tüm yönlerden eşit yerçekimi kuvveti ile sıkışıp kalırdık. Ancak bu tünel yolculuğunda biz atladığımız için saniyede 11 kilometreden fazla bir hızla hareket ederiz ve bu hızla merkezi geçip Dünya’nın diğer tarafına doğru yol almaya devam ederiz.
Fakat yine yerçekiminin karşıt etkisiyle hızımız yavaşlar ve tünelin diğer ucuna ulaştığımızda durma noktasına geliriz. Eğer bizi orada yakalayacak kimse olmazsa yerçekimi yeniden devreye girer ve tekrar başladığımız noktaya doğru düşmeye başlarız. Bu süreç bizi sonsuz bir ileri geri hareketine sokardı. Böylece tünelin içinde sürekli bir salınım yapardık.
Bu ilginç senaryo yerçekimi, hız ve Dünya’nın kütle dağılımı gibi fizik kurallarına dayanarak tasarlanmış olsa da günümüz teknolojisi ve jeolojik yapılar nedeniyle uygulanabilir değil. Zira insanların kazdığı en derin çukur 1970’lerde Sovyetler Birliği tarafından açılan Kola Süper Derin Sondaj Çukuru’dur.
Ancak bu çukur bile yer kabuğunun yalnızca üçte biri kadar derinliğe ulaşabilmiştir. Dünya’nın kabuğu çekirdeğe doğru çok yüksek sıcaklıklara ve basınca sahip olduğundan böyle bir tünel açmak günümüz teknolojisiyle mümkün değil.
Bu teorik senaryo ise her ne kadar sosyal medyada çokça tartışılsa da aslında yerçekimi, hızlanma ve Dünya’nın kütlesel dağılımı gibi konular hakkında fikir veren eğlenceli bir düşünce deneyidir. Ancak pratikte uygulanabilir olmasa da bilimsel açıdan bizi yerçekimi ve fizik yasaları hakkında daha derinlemesine düşünmeye sevk ediyor.
Dünya’nın merkezine bir yolculuk yapma fikri gelecekte teknolojinin ilerlemesiyle daha da detaylandırılabilir veya farklı biçimlerde incelenebilir. Ancak şimdilik Dünya’nın merkezinden geçen bir tünel açıp içine atlamak yalnızca teorik bir düşünce olarak kalacak. Bu ilginç ve eğlenceli deneyim ise şimdilik yalnızca hayal gücümüzün sınırlarını zorlayacak bir bilimsel fantezi olarak varlığını sürdürecek.
Modern hayatın vazgeçilmez parçalarından biri haline gelen akıllı saatler, zamanın ötesinde işlevler sunarak kullanıcılara pek çok avantaj sağlıyor. Sadece estetik bir aksesuar değil, aynı zamanda sağlık takibi, iletişim kolaylığı ve güvenlik gibi birçok konuda hayatı kolaylaştıran akıllı saatler, gün geçtikçe daha fazla işlev kazanıyor.
Akıllı saatlerin sunduğu en büyük avantajlardan biri sağlık yönetimi alanında oluyor. Gelişmiş sensörlere sahip olan bu cihazlar kalp atış hızı, adım sayısı, yakılan kalori, kandaki oksijen oranı ve uyku düzeni gibi birçok sağlık ölçümünü anlık olarak izleyebiliyor.
Bazı modeller tansiyon ve kan basıncı ölçüm özelliğine de sahip. Gelecekte bu özelliklerin yaygınlaşmasıyla, akıllı saatler her evin olmazsa olmazı haline gelebilir. Sağlık takibi yaparak kullanıcıları daha sağlıklı bir yaşam tarzına yönlendiren akıllı saatler, olası sorunları önceden fark etme imkânı sunuyor.
Doğa sporları ve macera tutkunları için de akıllı saatler önemli bir destek sağlıyor. GPS özellikleri ve suya dayanıklı yapıları sayesinde yürüyüş, kamp gibi açık hava aktivitelerinde konum takibi yapabiliyor. Garmin ve Apple Watch gibi uzun pil ömrüne sahip modeller, zorlu doğa koşullarında güvenli bir yol arkadaşı olurken, Apple Watch’ın acil durumlarda acil servisi otomatik olarak arayarak hayat kurtarma örneği, akıllı saatlerin güvenlik alanındaki potansiyelini gözler önüne seriyor.
Araç kullanırken telefon görüşmelerini daha pratik bir şekilde yapmaya olanak tanıyan akıllı saatler, sürücülere gözlerini yoldan ayırmadan iletişim kurma imkânı sunuyor. Bu özellik, hem sürüş güvenliğini artırıyor hem de kolay bir iletişim sağlıyor.
Uyku düzenini izlemek de akıllı saatlerin sunduğu önemli bir özellik. Uyku sırasında ne kadar derin uyunduğu, uyku döngülerinin süresi ve ne zaman uyanıldığı gibi verileri analiz ederek kullanıcıya uykusu hakkında detaylı bilgi sunabiliyor.
Özellikle uyku apnesi gibi rahatsızlıkları olanlar için Samsung, Apple ve Huawei’nin modellerinde bulunan uyku apnesi bildirim özelliği dikkat çekiyor. Bu sayede kullanıcılar uyku kalitelerini artırma yolunda önemli adımlar atabiliyor.
Temassız ödeme özelliği ile de akıllı saatler, günlük hayatı daha pratik hale getiriyor. Apple Pay, Google Pay ve Samsung Pay gibi sistemlerle entegre olan birçok akıllı saat, kullanıcıların cüzdan taşımadan hızlı ve güvenli bir şekilde alışveriş yapmalarına olanak tanıyor. Gelecekte bu özelliğin daha da yaygınlaşması bekleniyor, böylece günlük alışverişlerde akıllı saatler hayatı daha da kolaylaştıracak.
Telefon bildirimleri de akıllı saatlerin sunduğu diğer bir avantaj olarak öne çıkıyor. Aramalar, mesajlar ve uygulama bildirimleri doğrudan akıllı saat ekranında görülebiliyor, bu sayede telefon sürekli kontrol edilmeksizin iletişim sağlanabiliyor. Bu özellik, özellikle yoğun iş temposuna sahip olan kullanıcılar için büyük bir pratiklik sunuyor.
Akıllı saatler, sağlık ve güvenliğin ötesinde günlük hayatın birçok alanında kullanıcılarına destek sunuyor. Sağlıktan güvenliğe, temassız ödeme kolaylığından bildirimleri anında görüntülemeye kadar geniş bir yelpazede faydalar sunarak modern yaşamın önemli bir yardımcısı haline geliyor.
Akıllı telefon pazarının başarılı oyuncularından Samsung’un yaklaşan Galaxy S25 serisi için geri sayım artık başladı. Modellerin önümüzdeki yılın başlarında tanıtılması beklenirken, teknik özellik ve tasarım gibi çoğu konuda raporlar ortaya çıkmaya devam ediyor. Peki, Galaxy S25 ailesinden tam olarak neler beklemeliyiz?
Galaxy S25 serisi neler sunacak?
Galaxy S25 serisinin en çok merak edilen özelliği işlemcisi diyebiliriz. Bilindiği üzere bugüne dek ortaya çıkan raporların ortak noktası yeni seride Exynos 2500 yongasının kullanılacağı yönündeydi. Ancak şirkete yakın güvenilir kaynaklardan gelen son bilgiler, Güney Koreli markanın kendi işlemcisinin üretiminde bazı sıkıntılar yaşaması nedeniyle Qualcomm Snapdragon 8 Elite’e (Snapdragon 8 Gen 4) yöneldiğini ifade etti.
Yani herhangi bir sıkıntı yaşanmaması halinde Galaxy S25 ailesinde Qualcomm Snapdragon 8 Elite yonga setinin kullanılması oldukça yüksek bir ihtimal. Hatta, Samsung MX başkanı TM Roh’un Snapdragon 8 Elite işlemcisinin duyurusu sırasında sahneye çıkıp konuşması da bu söylentiyi büyük oranda destekliyor.
Galaxy S25 Plus modelinin beklenen teknik özellikleri;
Özellikler
Detaylar
Ekran
Boyut: 6.7 inç Çözünürlük: 3088 x 1440 piksel, 19.5:9 oran, 509 PPI Teknoloji: Dynamic AMOLED Yenileme Hızı: 120Hz Maksimum Parlaklık: 2600 cd/m² (nit) Özellikler: HDR desteği, Çizilmeye dayanıklı cam (Corning Gorilla Glass Victus 2), Ortam ışığı ve yakınlık sensörü
Donanım
Çipset: Qualcomm Snapdragon 8 Gen 4 SM8650 (4 nm) İşlemci: Sekiz çekirdek GPU: Var RAM: 12GB Dahili Depolama: 256GB (UFS 4.0) İşletim Sistemi: Android 15
Batarya
Kapasite: 4900 mAh Tip: Li-Ion, Değiştirilemez Şarj: Hızlı şarj, Qi kablosuz şarj, Ters kablosuz şarj Maksimum Şarj Hızı: Kablolu: 45W; Kablosuz: 15W
Kamera
Arka Kamera: Üçlü kamera sistemi – Ana Kamera: 50 MP (OIS, PDAF) – Diyafram Açıklığı: F1.8, Odak Uzaklığı: 24 mm, Sensör Boyutu: 1/1.56″, Piksel Boyutu: 1.0 μm – İkinci Kamera: 10 MP (Telefoto), 3x optik zoom, F2.4, 67 mm, 1/3.94″, 1.0 μm – Üçüncü Kamera: 12 MP (Ultra geniş), F2.2, 13 mm, 1/2.55″, 1.4 μm Flaş: LED Video Kaydı: 8K (30 fps), 4K (120 fps), Full HD (240 fps) Ön Kamera: 12 MP, 4K (60 fps)
Tasarım
Malzemeler: Arka: Cam (Corning Gorilla Glass Victus 2); Çerçeve: Alüminyum Su ve Toza Dayanıklılık: IP68 Biyometrik: Ultrasonik ekran içi parmak izi Tuşlar: Sağda ses kontrolü ve kilit açma/kapatma tuşları
Hücresel
5G: mmWave, 5G Destekli Veri Hızı: LTE-A, HSDPA+ (4G) 42.2 Mbit/s SIM Tipi: Çift Nano SIM + eSIM
Multimedya
Kulaklık: 3.5 mm jak yok Hoparlörler: Ahize, Çoklu hoparlör Ekran Yansıtma: Kablosuz ekran paylaşımı Ek Mikrofon: Gürültü engelleme için
Bağlantı & Özellikler
Bluetooth: 5.3 Wi-Fi: 802.11 a, b, g, n, ac, ax, Wi-Fi 6E, Wi-Fi 7; Wi-Fi Direct, Hotspot USB: Type-C (ters çevrilebilir), USB 3.2 Ek Özellikler: Şarj, OTG Konum: GPS, A-GPS, Glonass, Galileo, BeiDou, Hücre Kimliği, Wi-Fi konumlandırma Sensörler: İvmeölçer, Jiroskop, Pusula, Barometre Diğer: NFC
Galaxy S25 Ultra modelinin beklenen teknik özellikleri;
Kriter
Özellikler
Ekran
Boyut: 6.8 inç Çözünürlük: 3088 x 1440 piksel, 19.5:9 oran, 501 PPI Teknoloji: Dynamic AMOLED Yenileme Hızı: 120Hz En Yüksek Parlaklık: 2600 cd/m² (nit) Özellikler: HDR desteği, Çizilmeye dayanıklı cam (Corning Gorilla Glass Armor), Ortam ışık sensörü, Yakınlık sensörü
Donanım
Sistem Çipi: Qualcomm Snapdragon 8 Gen 4 İşlemci: Sekiz çekirdek, 64-bit GPU: Var RAM: 12GB Dahili Depolama: 256GB (UFS 4.0) İşletim Sistemi: Android (15)
Batarya
Kapasite: 5000 mAh Tür: Li-Ion, Kullanıcı tarafından değiştirilemez Şarj: Hızlı şarj, Qi kablosuz şarj, Ters kablosuz şarj Maks. Şarj Hızı: Kablolu: 45.0W, Kablosuz: 15.0W
Kamera
Arka Kamera: Dörtlü kamera Ana Kamera: 200 MP (OIS, Lazer ve PDAF) Diyafram: F1.7 Odak Uzaklığı: 24 mm Sensör Boyutu: 1/1.3″ Piksel Boyutu: 0.6 μm İkinci Kamera: 50 MP (Telefoto, Periskop, OIS, PDAF) Optik Zoom: 5.0x Diyafram: F3.4 Odak Uzaklığı: 111 mm Üçüncü Kamera: 10 MP (Telefoto, OIS, PDAF) Optik Zoom: 3.0x Diyafram: F2.4 Odak Uzaklığı: 67 mm Sensör Boyutu: 1/3.52″ Piksel Boyutu: 1.12 μm Dördüncü Kamera: 12 MP (Ultra geniş, PDAF) Diyafram: F2.2 Odak Uzaklığı: 13 mm Sensör Boyutu: 1/2.55″ Piksel Boyutu: 1.4 μm Flaş: LED Video Kaydı: 7680×4320 (8K UHD) (30 fps), 3840
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Yapay zeka günümüzde hayatımızın her alanına hızla nüfuz ediyor ve dijital deneyimlerimizi kökten değiştiriyor. Artık karmaşık kodlar yazmaktan sosyal medya içerikleri oluşturmaya, hatta yaratıcı metinler yazmaktan toplantı notları tutmaya kadar birçok işi yapay zeka destekli araçlarla kolayca halledebiliyoruz. Biz de 2024 yılının en iyi yapay zeka araçlarını kategorilerine ayırarak inceleyecek ve hayatınızı nasıl kolaylaştırabileceklerini keşfedeceğiz.
1. Sohbet robotları (Chatbotlar)
Yapay zekanın popülerleşmesinde en büyük rolü oynayan araçlardan biri olan sohbet robotları, doğal dil işleme yetenekleri sayesinde insanlarla etkileşim kurabiliyor, sorularınızı yanıtlıyor ve hatta sizinle sohbet edebiliyor.
ChatGPT: Son olarak GPT-4o modeliyle desteklenen ChatGPT, sektör lideri konumunda. Esnekliği ve kullanım kolaylığıyla dikkat çeken ChatGPT, pazarlama metinleri yazma, pazar araştırması yapma, satış e-postaları oluşturma gibi birçok alanda kullanılabiliyor.
Claude: Anthropic tarafından geliştirilen Claude, güvenli ve yaratıcı bir sohbet robotu. Basit etkileşimli arayüzler kodlayabilen, ayrı bir sekmede belgeler yazabilen ve hatta sizin için oyunlar tasarlayabilen Claude, birçok farklı görevi yerine getirebiliyor.
Meta AI: Henüz Türkiye’de kullanılabilir olmasa da Meta AI, Facebook, Instagram ve WhatsApp’a entegre edilecek yapay zeka özelliklerinin ilk adımı. Sorularınızı yanıtlamanın yanı sıra metin istemleriyle görüntüler ve kısa animasyonlar da oluşturabiliyor.
Zapier Central: Zapier Central, binlerce uygulamada çalışmak üzere kendi yapay zeka asistanlarınızı eğitebileceğiniz deneysel bir yapay zeka çalışma alanı. Asistanınızı HubSpot, Notion ve Airtable gibi uygulamalardaki verilerinize erişim sağlayarak eğitebilir ve veri kaynaklarının otomatik olarak senkronize olmasını sağlayabilirsiniz.
2. Arama motorları
Yapay zekanın en büyük sorunlarından biri olan halüsinasyonlar (hatalı veya uydurma bilgiler) ile mücadele etmek için bazı araçlar, web aramalarını uygulamalarına entegre ederek sonuçları yapay zeka tarafından oluşturulan yanıtları desteklemek için kaynak olarak kullanıyor.
Perplexity: Yüksek kaliteli yanıtları, kaynakları doğru bir şekilde alıntılaması ve takip soruları sorduğunuzda bile konudan sapmamasıyla dikkat çeken Perplexity, Google, Bing ve özel sıralama sinyallerini birleştirerek en iyi sonuçları belirliyor.
Google AI Overviews: Henüz Türkiye’de olmasa da Google Arama’yı kullanırken artık arama sonuçlarının yanı sıra en üstteki sonuçların yapay zeka tarafından oluşturulan bir özetini de görebilirsiniz. Google’ın kaynak seçimleri henüz mükemmel değil. Ancak oluşturulan yanıt derinlemesine bir araştırmaya başlamadan önce iyi bir genel bakış sunuyor.
Arc Search: Arc Browser projesinin bir parçası olan Arc Search, yapay zeka özelliklerini arama deneyiminize getiriyor. Sorunuzu girin ve “Browse for me” seçeneğine dokunun. Arc en iyi sonuçları alacak, bölümlere ayıracak ve kaynak içeriği yapılandırılmış bir yanıta özetlemeye başlayacaktır.
3. İçerik oluşturma için
Yazar tıkanıklığı yaşayanlar için yapay zeka destekli içerik oluşturma araçları büyük bir kolaylık sağlıyor. Metin istemleri girerek, şablonlardan başlayarak veya “tarifler” kullanarak, yapay zeka modellerini bir ortak yazar olarak kullanabilir ve ilk taslakları daha hızlı oluşturabilirsiniz.
Jasper: Güçlü bir yapay zeka içerik oluşturma platformu olan Jasper, yüksek hacimli içeriğe ihtiyaç duyan kullanıcılar için ideal. Başlamanıza yardımcı olacak düzinelerce şablon içeriyor, araştırma ve kaynak bulmak için internete bağlanıyor ve ayrıca yapay zeka ile görseller oluşturmanıza olanak tanıyor.
Anyword: Pazarlamacıların adım adım içerik oluşturmasına yardımcı olan Anyword, öncelikle metin isteminizi ekleyerek birkaç başlık oluşturuyor. Ardından favori başlığınızı seçebilir ve oluşturulan bir taslağı görebilirsiniz. Bu taslağı ele almak istediğiniz konulara göre düzenledikten sonra, son parçayı oluşturmaya geçebilirsiniz.
Writer: Büyük işletmeler yanlış bir bilgi veya yanlış bir iddianın markalara zarar verebileceği, itibarı zedeleyebileceği ve davalara yol açabileceği için hata yapmayı göze alamaz. Diğer büyük dil modelleri gri alanlarda dolaşırken Writer tescilli büyük dil modelleri ve içeriğinizin doğru kalmasını sağlamak için birçok araç sunuyor.
4. Metin geliştirme
Yapay zeka yazım denetimi alanını da değiştiriyor. Eskiden sadece yazım ve temel yapı hatalarını tespit edebilirken şimdi tonu ve karmaşık dili tespit edebiliyor ve yazınızı daha net hale getirmek için öneriler sunabiliyor.
Grammarly: Yaygın bir yazım ve yapı denetimi uygulaması olan Grammarly, İngilizce’nizi düzgün tutmanıza, tonunuzu ayarlamanıza ve uzun veya karmaşık ifadeleri basitleştirmek için kısayollar önermenize olanak tanıyan eksiksiz bir çözüm.
Wordtune: Metninizi geliştirmek için birçok alternatif ifade bulmanıza yardımcı olan Wordtune, kontrol etmek istediğiniz metni girdiğinizde eş anlamlılara kolayca göz atabilir, tüm cümlelerin yeniden yazılmasını isteyebilir ve önerileri son taslağa uyarlayabilirsiniz.
ProWritingAid: Grammarly’nin doğrudan rakibi olan ProWritingAid, dil bilgisi, stil ve yazım puanlarınızı izlemenize yardımcı olacak birçok istatistik sunuyor. En büyük avantajlarından biri, tüm bu özelliklerden yeni bir tekrarlayan fatura eklemeden yararlanmanıza yardımcı olan ömür boyu planı.
5. Video oluşturma ve düzenleme
Tam teşekküllü video oluşturma henüz geliştirme aşamasında olsa da videoyu geliştirmek, arka planları doğru bir şekilde kaldırmak ve hatta her kareye birkaç yeni görüntü çizmek için yapay zekadan yararlanan bir dizi video aracı zaten mevcut.
Runway: Yeni Gen-3 Alpha modeli yapay zeka video oluşturmada büyük bir adım ve ticari olarak temin edilebilen en iyi çözümlerden biri haline getiriyor. Yapay zeka ile video oluşturmanıza, kendi modellerinizi eğitmenize ve metin istemlerini kullanarak karelerin parçalarını çizmenize yardımcı olan bir dizi ilginç özelliğe sahip.
Descript: Videolarınızı bir senaryoya dönüştüren Descript ses ve video parçalarını kırpmak için bir zaman çizelgesi kullanmak yerine metin senaryosunu düzenlemenize olanak tanıyor. Bunu yaparken video otomatik olarak kırpılıyor. Düzenlemenin geri kalanı da benzer şekilde çalışarak konuşan kafa videolarınızı düzenleme süresini kısaltıyor.
Wondershare Filmora: Uzun süredir piyasada olan Wondershare Filmora, artık arka planları kaldırmanıza, düşük kaliteli klipleri gürültüsünden arındırmanıza ve ses kalitesini iyileştirmenize olanak tanıyan bir dizi yapay zeka özelliği de sunuyor. Tüm bunlar, klasik video düzenleme kullanıcı deneyimiyle sunuluyor, böylece hiçbir zaman kaybolmuş hissetmeyeceksiniz.
6. Görüntü oluşturma
Yapay zeka destekli görüntü oluşturucular metin istemlerini alarak etkileyici sonuçlar üretebiliyor. Hem son derece eğlenceli hem de oldukça kullanışlı olan bu araçlar, yaratıcılığınızı ortaya çıkarmanıza yardımcı olabilir.
DALL·E 3: ChatGPT’nin yaratıcıları olan OpenAI tarafından geliştirilen bir görüntü oluşturucu olan DALL·E 3, kullanımı çok kolay (ChatGPT’de çalışıyor) ve ister yeni başlamış olun ister uzman, ilginç sonuçlar üretiyor. Yapay zeka görüntü oluşturma alanını keşfetmeye başlamak için harika bir seçenek.
Midjourney: Etkileyici sonuçlar üreten Midjourney, metin istemlerinizle yaratıcı görseller oluşturmanıza olanak tanıyor. Discord içinde kullanımı artık daha anlaşılır hale geldi ve tarayıcınızda da görüntüler oluşturabilirsiniz.
Ideogram: Görüntü modelleri harf çizerken yaşadıkları sorunlarla ünlüdür. Ancak Ideogram bunu başardı. Bir istemde istediğiniz zaman doğru metin oluşturabiliyor. Bunun dışında kalite açısından Midjourney’nin biraz gerisinde kalsa da, güzel görünümlü görüntüler üretiyor. Ek estetik kontrol istiyorsanız, görüntü düzenleyiciyi deneyin.
7. Sosyal Medya Yönetimi için Yapay Zeka Uygulamaları
Sosyal medya kanallarınızı aktif tutmak, bir düzine topu havaya atmaya çalışmak gibidir: yeni toplar gelir, eskileri düşer ve hepsini aynı anda havada tutmanız gerekir. Görüntüler, videolar, metinler, kitlenizle etkileşim kurma, her şeyi raporlara sarma ve bunu tutarlı bir şekilde tekrarlama… Yapay zeka, bu karmaşık süreci yönetmenize yardımcı olabilir.
FeedHive: İçerik geri dönüşümü ve koşullu yayınlama konusunda öne çıkan FeedHive, daha önceki paylaşımlarınızı yeni takipçilerinizle buluşturmanıza ve her hafta sıfırdan içerik oluşturma baskısını azaltmanıza yardımcı oluyor. Yapay zeka destekli içerik geri dönüşüm özelliklerinin yanı sıra, yönetici şapkasını yaratıcı şapka ile değiştirdiğinizden emin olmak için çok sayıda başka araç da içeriyor.
Vista Social: Birden fazla kanalı aynı anda yönetirken neler olduğunu takip etmek kolay değil. Vista Social, her şey için bir merkez görevi görerek tüm sosyal medya içeriklerinizi tek bir yerde topluyor. Yapay zeka araçları, içeriği platformdan platforma yeniden kullanmanıza yardımcı oluyor, böylece örneğin LinkedIn için yazmaya başlayabilir ancak Facebook ve Instagram için hazır hale getirebilirsiniz.
Buffer: Buffer’ın yapay zeka özellikleri, mesajınızı her sosyal medya platformunun etkileşim stiline uyacak şekilde geliştirmeye odaklanıyor. Yeni bir gönderi oluştururken, yan sekme kanalın gereksinimlerine uyan metinle güncellenerek tonu ve uzunluğu daha da özelleştirmenin yollarını sunuyor. Ayrıca, tüm gönderi fikirlerinizi not alabileceğiniz bir yer sunarak bunları yapay zeka ile hızlı bir şekilde genişletebilir ve yayınlanmak üzere zamanlayabilirsiniz.
8. Ses ve müzik oluşturucular
YouTuber’lar ve diğer sosyal medya içerik oluşturucuları bazen içerikleri için orijinal materyaller bulmakta zorlanıyor. Yapay zeka ses ve müzik oluşturucuları, bu soruna çözüm sunuyor.
ElevenLabs: Piyasadaki en gösterişli yapay zeka ses oluşturma platformu olan ElevenLabs, yüksek kaliteli çıktısı, ses efekti oluşturucusu ve Christy Carlson Romano (Disney’nin Kim Possible’ı) gibi gerçek dünyadaki kişiliklerden bazılarını içeren 300’den fazla sesiyle dikkat çekiyor. Net, ilgi çekici seslere ihtiyacınız olduğunda ve seslendirme sanatçılarıyla çalışmak için zamanınız veya bütçeniz olmadığında, bunu mutlaka deneyin.
Suno: Hızlı bir şarkı bestelemek istiyor ancak kayıt stüdyosunda takılmak için zamanınız yoksa, Suno tam size göre. Bir metin istemi girin ve Suno, şarkı sözleri, çeşitli müzik besteleri ve gerçek bir ses parçasıyla eksiksiz bir şarkı oluşturacaktır.
AIVA: AIVA da müzikle ilgileniyor ancak farklı bir yaklaşım benimsiyor. Bir metin istemi yerine, oluşturmaya başlamanın üç yolu var: destansı orkestradan sinematik siberpunka kadar bir stil seçerek, akor ilerlemesiyle veya ilham kaynağı olarak bir ses referansı yükleyerek. Hazır olduğunuzda, son versiyona doğru ilerlerken enstrüman parçalarını ekleyerek veya kaldırarak sonucu bir zaman çizelgesi düzenleyicisinde düzenleyebilirsiniz.
9. Bilgi yönetimi ve Grounding için
Yapay zeka aynı zamanda güçlü bir asistan arama aracıdır. Kişisel verilerinize, çalışma alanınıza veya ikinci beyninize bağladığınızda, ihtiyacınız olan her şeyi bulabilir ve doğal bir dilde yanıt olarak sunabilir. Bu, “grounding”in özüdür: bir yapay zeka modelini gerçeklerinize yakın tutmak – halüsinasyonlarla uçmasına izin vermemek.
Mem: Aldığınız notları etiketlemek ve birbirine bağlamak için yapay zeka kullanan Mem, notlarınızı düzenlemek için zaman harcamanıza gerek kalmamasını sağlıyor. Bilgi parçacıklarını toplayabilir, depolayabilir ve Mem’in yapay zeka özelliklerinin her şeyi bağlantılı ve düzenli tutacağına güvenebilirsiniz. Bu notları arama zamanı geldiğinde, otomatik etiketlere göz atabilir ve arama çubuğunu kullanarak sizin için önemli olan her konu hakkında yazdığınız her şeyi bulabilirsiniz.
Notion AI: Notion, bilgilerinizi düzenlemek için güçlü bir çalışma alanıdır, ancak disiplinli olsanız bile, önemli sayfalar yine de gözden kaçabilir. Notion AI Soru-Cevap ile artık değil: verilerinize dayalı olarak yanıtlar üretir ve sizi kaynaklara yönlendirir, yıllar önce bir toplantıda kaydettiğiniz kayıp içgörüyü ortaya çıkarır.
Personal AI: Mem ve Notion notlara ve belgelere odaklanırken, Personal AI mesajlaşmaya odaklanıyor. Uygulamaya yüklediğiniz veriler hafıza bloklarına dönüştürülüyor. Ardından, biri size mesaj attığında, kişisel yapay zekanız verilerinize göre bir yanıt oluşturur: ayrıntıları düzenleyebilir veya hemen göndermek için dokunabilirsiniz. Yapay zeka modelinizin sizin hakkınızda yeterince bilgi sahibi olduğunu hissettiğinizde, başkalarının sizin ChatGPT benzeri bir versiyonunuzla konuşuyormuş gibi hissetmesini sağlayacak olan yapay zeka Otopilot’u açabilirsiniz.
10. Görev ve proje yönetimi
İyi bir plana sahip olduğunuzda, işbirliği ve yürütme daha kolaydır. Yapay zeka proje yönetimi ve görev yönetimi, ne yapılacağı konusunda daha fazla netlik kazanmanıza, süreçleri optimize etmenize ve listenizdeki her görevi tamamlamanıza yardımcı olabilir.
Asana: Proje yönetiminde güçlü bir araç olan Asana, çok çeşitli faydalı yapay zeka destekli özellikler ekliyor. Akıllı hedefler, çeyrek için daha iyi hedefler belirlemek için geçmiş verileri kullanıyor. Proje risklerini ve iş akışı engelleyicilerini belirliyor, böylece sorunlar ortaya çıkmadan önce bunlarla başa çıkabilirsiniz. Ve projelerinizle ilgili her şeye yanıtlar sağlayarak neler olup bittiği (veya olmadığı) konusunda daha fazla görünürlük kazanmanıza yardımcı oluyor.
Any.do: Bir projenin tüm görev listesini bilmemek doğaldır. Sıfırdan tamamlamaya kadar olan tüm adımları bulmakta sorun yaşıyorsanız, Any.do sizin için görevler oluşturur. Bunları yazarken, yapay zeka önerilerine göz atabilir ve listenizi büyütmek için tıklayabilirsiniz.
BeeDone: İşleri halletmek için biraz heyecana ihtiyaç duyanlara yönelik ilginç bir seçenek olan BeeDone, sıkıcı görevleri küçük oyunlara dönüştürüyor ve ilerlediğinizde ödüller sunuyor. Alışkanlıklarınızı takip ediyor, size rehberlik edecek bir yapay zeka asistanı sunuyor ve listenizden rastgele bir görevi ele almak istiyorsanız Görev Ruleti’ni çevirebilirsiniz.
11. Transkripsiyon uygulamaları ve toplantı asistanları
Toplantılarda not almak odaklanmanızı azaltabilir, o halde neden bu aktiviteyi tamamen ortadan kaldırmıyorsunuz? Yapay zeka transkripsiyon/toplantı asistanı uygulamaları, sesi metne dönüştürmek ve daha sonra gözden geçirmenize olanak sağlamak için harikadır. Bu, toplantılarınızda daha fazla bulunmanıza ve aynı zamanda transkripsiyonu daha sonra iyice analiz edebilmenize yardımcı olacaktır.
Fireflies: Tüm toplantılarınızı yazıya dökmek ve sohbet konularını takip etmek için harika olan Fireflies, toplantı içeriğini özetlemeyi, metin oluşturmayı ve sorgunuzu karşılamak için geçmişinizde arama yapmayı halledebilen Fred adlı kendi botuna sahip.
Avoma: Bir toplantıyı yazıya dökmek sadece ilk adımdır. Kelimelerin üstünde, altında ve etrafında çok daha fazla şey oluyor ve Avoma buna odaklanıyor. Dolgu sözcük sayısı, monologlar ve konuşma-dinleme oranları gibi konuşma istatistiklerini takip ediyor.
Aramalarınızda insanların tartıştığı konuları kaydediyor, böylece hemen ele almanız gereken acil sorunların neler olduğunu anlamanıza yardımcı oluyor. Ve son olarak, satış ekibinizin nasıl iyileştirileceğini anlamalarına yardımcı olmak için bir dizi yapay zeka puanlama aracı sunuyor.
tl;dv: En cömert ücretsiz planlardan biriyle tl;dv, uzaktan toplantılarınızdan kısa özetler oluşturuyor. Tüm toplantılarınızı platformda tutuyor ve klasörlere ayırmanıza olanak tanıyor. Vurgulamak istediğiniz ilginç bir kısım mı var? Bir noktaya değinmek veya ekibinizi herhangi bir konuda güncellemek için herhangi bir toplantının kısa kliplerini oluşturabilirsiniz.
12. Zamanlama
Kimse toplantı ayarlamanın veya gün için işinizi planlamakla ilgili ekstra işlerden hoşlanmaz. İdeal bir dünyada, takviminize bakar, toplantılara atlar ve görevlerinize belirtilen tarih ve saatte başlardınız. Yapay zeka, işinizi ve hayatınızı planlamanın zorluklarını ortadan kaldırabildiği için buna yaklaşıyoruz.
Reclaim: Alışkanlıklarınızı koruma konusunda harika bir iş çıkaran Reclaim, haftalık fitness hedeflerinizi veya okuma hedeflerinizi asla kaçırmamanızı sağlıyor. Dahası, programınızı yeniden düzenleyerek önemli görevleri tamamlamanız için ihtiyaç duyduğunuz zamanı koruyacaktır.
Clockwise: Ekipler için daha iyi olan Clockwise, haftada bir saat tasarruf etmenizi vaat ediyor ve bunun işe yaradığını göstermek için kullanmaya başladıktan kısa süre sonra bir saatlik bir mola planlayacak. İşi, molaları ve toplantıları uyum içinde yaşadığınız ideal gününüzü oluşturmak için ayarları yapabilirsiniz.
Motion: Proje yönetimine odaklanan Motion, tamamlamanız gereken tüm görevlerin kaydını tutmanıza yardımcı oluyor. Her görevin önceliğini ayarlayarak, yapay zeka motoruna takvimde ne zaman görünmesi gerektiğini ve diğer görevleri etrafına nasıl yerleştireceğini söyleyeceksiniz.
13. E-posta ve Gelen Kutusu yönetimi
İnsanlar yılda yaklaşık bir ayını iş e-posta gelen kutusunu yönetmekle geçiriyor. Takip edilecek bu kadar çok mesaj varken, e-postanın sizi gerçekten ilerlemenizi sağlayan şeylerden uzaklaştırdığını hissedebilirsiniz. E-postaları kategorize etmek, yanıt taslakları oluşturmak ve her şeyi güncel tutmak için bir yapay zeka e-posta asistanı kullanarak yönetim süresini kısaltmaya başlayabilirsiniz.
Shortwave: Tek bir uygulamada birçok yapay zeka özelliği sunan Shortwave, şu anda yapay zeka e-posta yönetimi alanında lider konumunda. E-posta oluşturmanın ve konu özetlerinin yanı sıra -ki bu kategorinin olmazsa olmazıdır- doğal dille etkinlik planlamanın ve yapay zeka yanıtlarıyla derin gelen kutusu aramanın da keyfini çıkaracaksınız. Şimdilik sadece Gmail hesaplarıyla çalışıyor, ancak yakında bunun değişmesini umalım.
Microsoft Copilot Pro for Outlook: Teknoloji devinin 365 paketi için yapay zeka özellik paketi olan Microsoft Copilot, bir dizi harika akıllı araç ekliyor. Temel bilgileri birkaç faydalı değişiklikle yaparak harika bir e-posta arkadaşı haline getiriyor: bir konuyu özetlerken, ilgili mesajlara atlamanıza yardımcı olacak kaynaklar sunuyor; ve e-postanızın nasıl karşılanacağından emin değilseniz, Copilot tarafından Koçluk’u kullanabilirsiniz: yapay zeka, iletişiminizin tonunu, içeriğini ve yapısını analiz edecek ve daha net ve daha empatik hale getirmek için ipuçları sunacaktır.
Gemini for Gmail: Google, Workspace paketi genelinde yapay zeka özelliklerinin kilidini açan Gemini eklentisiyle oyunda. Ekranın sağ üst köşesindeki yıldız simgesine tıklayın ve dalın. Gemini, gelen kutunuzda bağlamsal eylemler sunarak en önemli konu başlıklarınızı özetliyor ve siparişlerinizi takip ediyor.
Bir e-posta açarken, tüm sohbeti özetleyebilir ve yan sekmeden bir yanıt oluşturmaya başlayabilirsiniz. Ve yanıtınız biraz daha fazla bağlama ihtiyaç duyuyorsa, arama sonuçlarını kaynak olarak kullanmak için Google Arama ile hızlıca yeniden deneyebilirsiniz.
14. Sunumlar ve slayt gösterileri
Temiz ve güzel slaytlar performansınızı destekler, kitlenizin ilgisini çeker ve vurgulamak istediğiniz noktaları anlamalarına yardımcı olur. Sorun? Özellikle sıfırdan başlıyorsanız, sağlam bir slayt destesi oluşturmak oldukça zaman alabilir. Yapay zeka yardımcı olabilir mi?
Tome: Yapay zeka tahmin edilemez olabilir, ancak Tome ferahlatıcıdır: işe yarıyor. İsteminizi girin veya satış etkinleştirmeden şirket tanıtımlarına kadar kullanım durumlarını kapsayan bir şablon kitaplığından seçim yapın. Tome, özü kavradığından emin olmak için bir taslak oluşturur. Onayladıktan sonra, sunumu oluşturmaya devam eder. Notion ve standart bir deste düzenleyicisinin birleşimi gibi hissettiren basit kontrollerle düzenleyebilirsiniz.
Beautiful.ai: Beautiful.ai, adının vaadini yerine getiriyor. Tüm düzenler ve stiller belirlenerek güzel bir slayt destesi oluşturma sürecini basitleştiriyor. Renkleri seçin, kitaplıkta telifsiz resimler bulun ve sunumunuzu bir araya getirmeye başlayın. Sık sık değişen verileriniz varsa, bunları kaydırıcılar ve tablolar kullanarak güncelleyebilirsiniz. Değerler daha sonra sunumda dinamik olarak değişecektir.
Slidesgo: Slidesgo, konuyu, yazım tonunu ve genel bir şablonu seçmenize olanak tanır. Yapay zeka sizin için tüm sunumu oluşturur ve buradan kendi içeriğinizi ekleyebilir, her slaytı özelleştirebilir ve yazmak, resim oluşturmak veya yeni bir slayt oluşturmak için yapay zekayı kullanabilirsiniz.
15. Özgeçmiş oluşturma
İş aramak başlı başına bir iştir. Açık pozisyonları aramak, özelleştirilmiş özgeçmişler hazırlamak ve hedeflediğiniz şirketleri etkileyici ön yazılarla etkilemek oldukça zaman alabilir. Yapay zekanın bu yolculuğun her aşaması için yanıtları var ve sürece kolayca uyum sağlamanıza ve kariyerinizin bir sonraki aşamasına geçmenize yardımcı oluyor.
Teal: Birden fazla iş başvurusunu takip etmek için en iyi ücretsiz özgeçmiş oluşturucu olan Teal, hedeflerinize odaklanıyor. Uygulamaya kaydolduğunuzda, deneyiminiz, hedeflediğiniz pozisyon ve ne kadar kazanmak istediğiniz hakkında sorular soruyor. Süreci tamamlamak için, yeni işi almak veya mevcut işinizden yükselmek için ne kadar zamanınız olduğunu ekleyin.
Platform, bu temel metrikleri takip edecek, böylece topun üzerinde gözünüzü tutabilirsiniz. Ardından, özgeçmişinizi ekleyin, başvurduğunuz fırsatları toplayın ve Teal, becerilerinizin işlerle nasıl eşleştiğini anlamanıza yardımcı olmak ve en iyi ilk izlenimi yaratmak için bu belgeleri düzenlemenize ve uyarlamanıza yardımcı olacak yollar sunmak için yapay zeka kullanacaktır.
Enhancv: Özgeçmişinizin yanında kusursuz hale gelene kadar optimize etmenize yardımcı olacak bir yapay zeka asistanı sunan Enhancv, deneyiminizi manuel olarak ekleyerek veya LinkedIn profilinizi içe aktararak başlayabilirsiniz.
Yan sekmede, sloganınızı yeniden yazabilecek, güçlü yönlerinizi vurgulayabilecek veya yeni madde işaretleri için öneriler oluşturabilecek başlangıç istemleri bulunur. İşiniz bittiğinde, ATS kontrolünü çalıştırın: bu, özgeçmişinizi puanlayarak otomatik aday tarama araçlarından geçme olasılığının ne kadar yüksek olduğunu gösterecektir.
Kickresume: Özgeçmişiniz yoksa endişelenmeyin. Kickresume, deneyiminiz ve eğitiminiz hakkında sorular soracak ve siz yanıtladıkça yapay zeka ile özgeçmişinizi oluşturacaktır. Şaşırtıcı bir şekilde çalıştığınız sektöre göre uyarlanmıştır, ancak gerçek becerilerinize ve iş geçmişinize göre oluşturduğu şeyleri doğruladığınızdan emin olun. Puanlama, öğrenme kaynağı önerileri ve yapay zeka destekli özgeçmiş eleştirisi gibi profilinizi güçlendirmek için ekstra araçlar sunar.
16. Otomasyon
Bu yapay zeka üretkenlik araçlarının her biri kendi başına etkileyici, ancak yapay zekayı günlük iş akışlarınıza entegre etmek istediğinizde, bu, yapay zekayı halihazırda kullandığınız diğer araçlara bağlamak anlamına gelir.
Zapier: Zapier, işletmeniz için tamamen otomatikleştirilmiş sistemler oluşturmanıza yardımcı olan bir otomasyon platformudur. İş akışları oluşturmak için yapay zeka destekli bir asistan olan Copilot’u kullanarak doğal dili kullanarak otomatikleştirilmiş iş akışları (Zap olarak adlandırılır) oluşturun. Otomatikleştirmek istediğinizi açıklayın ve Copilot bir Zap taslağı önerecek, hesaplarınızı bağlayacak, verilerinizi eşleyecek ve hatta her adımı test edecektir.
Dropbox Dash: Tüm veri kaynaklarınıza bağlanan yeni bir ürün olan Dropbox Dash. Bu noktadan itibaren, bir proje veya ekip hakkındaki tüm bilgileri toplamak için panolar oluşturabilir ve bulut dosyalarınızda derin yapay zeka destekli aramalar yapabilirsiniz.
Sparkle: Bu ürün, İndirilenler, Belgeler ve Masaüstü konumlarınızı yönetir, dosya adlarını okur ve her şeyi düzenli alt klasörlere ayırır. Şimdilik sadece Mac’e özel, ancak o kadar benzersiz ki bir alkışı hak ediyor.
Loom: Loom, ekranınızı kaydetmek, yeni bir proje sunmanıza veya hızlı bir güncelleme paylaşmanıza yardımcı olmak için zaten zaman kazandıran bir seçenekti. Yapay zeka özellikleri daha da fazlasını ekliyor: sunumunuza göre otomatik olarak bir ad verecek, bölümleri etiketleyecek ve ekibinizin bir bakışta ne bekleyeceğini bilmesi için bir konu dökümü sunacaktır.
Samsung’un W25 ve W25 Flip katlanabilir telefonları yolda! Merakla beklenen cihazların tasarımını ortaya çıkaran yeni görüntüler internete sızdı. Çin pazarında raflara gelecek cihazlar, ilgi çekici bazı tasarım değişiklikleriyle birlikte geliyor. İşte detaylar…
Samsung W25 ve W25 Flip’in tasarımı belli oldu
Bilmeyenler için W serisi normalde Güney Koreli şirket tarafından Çin’de, tanınmış katlanabilir cihazlarının bölgesel olarak yenilenmiş özel versiyonları olarak piyasaya sürülüyor. Bu anlamda W25, yakın zamanda piyasaya sürülen Galaxy Z Fold Special Edition’ın Çin’e özel sürümü olarak gelecek.
Çin’de büyük bir merakla beklenen model, 200 MP sensörlü bir ana kameraya ek olarak 6,5 inç harici ekran ve 8 inç dahili ekranla karşımıza çıkacak. Bununla birlikte yeni model ne yazık ki S Pen desteğine sahip olmayacak. Görsel açıdan ise altın detaylar ve siyahın hakim olduğu bir renk yaklaşımı ile daha şık bir görünüm sunulacak. Modelin kutusu da stilize edilmiş bir tasarımla karşımıza çıkacak.
Samsung‘un Ekim 2024 güvenlik güncellemesini alan son model Galaxy S20 FE oldu. İşte güncellemeyle ilgili ayrıntılar!
Samsung W25 Flip ise Galaxy Z Flip 6’nın yine Çin’e özel bir versiyonu olacak. Tıpkı bir kitap şeklinde katlanabilir tasarıma sahip olacak model, orijinal cihazla aynı görsel kimliği taşıyacak. Telefonun kutusu farklı bir görünüme kavuşurken, modelin kendi tasarımı da altın detaylar unsurlardan oluşuyor. Yine siyah renk, ürünün yapısının büyük bir bölümünde karşımıza çıkıyor.
Samsung W25 ve W25 Flip modellerinin lansman tarihi henüz belli değil. Fakat bir önceki nesil Eylül 2023’te tanıtıldığı için beklenen lansman çok da uzun sürmeyecek gibi görünüyor.
Peki siz W25 ve W25 Flip’in tasarımları ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
