Hukukta yapay zeka skandalı

Yapay zeka, üretkenliği artırmak veya bazı görevleri kolaylaştırmak gibi birçok alanda kullanılıyor. Ancak bu teknolojinin kullanımı, ciddiyet gerektiren meslek grupları arasında da yaygınlaşmaya başladı. Son zamanlarda avukatlar, ChatGPT benzeri sohbet botlarını yasal metinler ve dava özetleri hazırlamak gibi sıkıcı iş yüklerini hafifletmek için giderek daha fazla kullanıyor. Bu durum, beklenmedik ve ciddi sorunlara yol açıyor. Sohbet botlarının bilgileri “uydurma” veya “halüsinasyon görme” eğilimi, hukuk alanında ciddi hatalara neden oluyor.

Yapay zeka hukuk bürolarını sarstı: Hatalı bilgi kullananlara ceza yağıyor

Sohbet botları, gerçekte var olmayan davalara atıfta bulunabiliyor veya yanlış hukuki bilgiler sunabiliyor. Bu durum, davaların gidişatını ve ilgili herkesi olumsuz etkiliyor. New York Times’ın (NYT) yeni bir haberine göre, yapay zekayı dikkatsizce kullanan avukatlara yönelik cezalar artıyor. Bu cezalar arasında para cezaları veya diğer küçük yaptırımlar bulunuyor. Hukuk camiasında yapay zeka kullanımına dair tartışmalar da büyüyor.

avukat, yapay zeka, ChatGPT, hukuk

Amerikan Barolar Birliği gibi kuruluşlar, avukatların çalışmalarında yapay zeka kullanmasına prensipte izin veriyor. Ancak önemli bir şartları var: Avukatlar, sohbet botunun ürettiği metinlerin doğruluğunu mutlaka teyit etmeli. Ne var ki, son zamanlardaki mahkeme dosyaları ve uzman görüşleri, hukuk mesleğinin yapay zeka hataları için adeta bir “yuva” haline geldiğini gösteriyor. Bu hatalar, hem profesyonel avukatlar hem de bir avukat tutmak yerine yapay zekayı kullanan kişiler tarafından yapılıyor.

DeepSeek: Yapay zeka toplum için tehlikeli!

DeepSeek: Yapay zeka toplum için tehlikeli!

Çin'li yapay zeka devi DeepSeek'in üst düzey araştırmacısı Chen Deli, yapay zekanın toplum ve istihdam için tehlikeli olabileceğini söyledi.

Bu endişe verici eğilime karşı, hukuk topluluğu içinde yeni bir hareket başladı. Bazı avukatlar, meslektaşlarının yapay zeka kaynaklı hatalarını aktif olarak takip ediyor ve bu durumu ifşa ediyor. Fransız avukat Damien Charlotin, bu tür yasal hataları izlemek için çevrimiçi bir veritabanı kurdu. Bu veri tabanında şu ana kadar yapay zeka kaynaklı 509 vakanın tespit edildiği belirtiliyor.

avukat, yapay zeka, ChatGPT, hukuk

Bu avukat ağı, tespit ettikleri yapay zeka suiistimallerini çevrimiçi olarak yayınlıyor. Amaçları, bu tür davranışları ifşa ederek caydırıcılık yaratmak ve konuya dikkat çekmek. NYT’ye konuşan New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden etik profesörü Stephen Gillers, bu durumun baroların itibarını zedelediğini belirtiyor. Gillers, “Avukatlar, meslektaşlarının yaptıklarından utanmalı,” ifadelerini kullandı.

Hukuk gibi kritik bir alanda yapay zekanın dikkatsizce kullanılması, teknolojinin potansiyel risklerini bir kez daha gündeme getiriyor. Peki siz, yapay zekanın avukatlık gibi mesleklerde kullanılmasını doğru buluyor musunuz?

Spotify, Apple Music, YouTube Music Karşılaştırması

Müzik, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Peki, bu müziğe ulaşmak için en doğru platform hangisi? Piyasada Spotify, Apple Music ve YouTube Music gibi dev isimler varken, aralarındaki farkları bilmek ve “sana en uygun” olanı seçmek kafa karıştırıcı olabilir. Bu videoda, en popüler üç müzik akış servisini masaya yatırıyor ve karar vermenizi kolaylaştıracak detaylı bir karşılaştırma yapıyoruz. Arayüz, fiyat, müzik kütüphanesi ve ses kalitesi… Tüm detaylar bu rehberde!

Spotify, yıllardır pazarın lideri konumunda ve bunun iyi bir nedeni var. Özellikle kişiselleştirilmiş çalma listeleri (Keşfet Haftalık gibi) ve üstün müzik keşif algoritmalarıyla öne çıkıyor. Kullanıcı dostu arayüzü ve geniş podcast kütüphanesi onu güçlü bir aday yapıyor. Ancak Apple Music, özellikle Apple ekosistemi içindeyseniz, “Lossless” (kayıpsız) ses kalitesi ve Uzamsal Ses (Spatial Audio) gibi özellikleriyle odyofilleri cezbediyor.

Diğer yanda, dünyanın en büyük video platformunun gücünü arkasına alan YouTube Music var. Eğer sıkı bir YouTube kullanıcısıysanız, müzik videoları ile normal şarkılar arasında pürüzsüzce geçiş yapmak ve hepsini YouTube Premium paketiyle birleştirmek istiyorsanız, bu platform sizin için biçilmiş kaftan olabilir. Özellikle “remix”ler ve “live” performanslar konusunda rakipsiz bir arşive sahip.

Bu detaylı karşılaştırma videomuzda; arayüz kolaylığı, müzik arşivi genişliği, ses kalitesi farkları, fiyatlandırma seçenekleri (öğrenci, aile paketleri) ve platformlara özel benzersiz özellikleri tek tek ele alıyoruz. “En iyi” platform yok, “sizin için en doğru” platform var. Videomuzu izleyerek hangi servisin sizin dinleme alışkanlıklarınıza ve bütçenize en uygun olduğuna karar verin!

Intel 10 yıllık çalışanına dava açtı

Intel, on yılı aşkın süredir şirkette çalışan eski bir personeline dava açtı. Teknoloji devi, bu çalışanın “çok gizli” olarak nitelendirilen verileri çaldığını iddia ediyor. OregonLive tarafından bildirilen habere göre, bu ciddi bilgi hırsızlığı olayının, şirketin son dönemdeki işten çıkarma dalgasından kaynaklandığı düşünülüyor.

Intel, eski çalışanından 250.000 Dolar tazminat istiyor

Davanın odağındaki isim Jinfeng Luo olarak açıklandı. Luo’nun 2014 yılından beri Intel bünyesinde çalıştığı belirtildi. Yakın zamanda kendisine bir işten çıkarma bildirimi tebliğ edilen Luo’nun istihdamı 31 Temmuz itibarıyla sonlandırıldı. İddialara göre Luo, şirketteki son günlerinde Intel’in dahili veri tabanından yaklaşık 18.000 adet dosya çaldı.

Intel, 10 yıl, eski çalışan, veri hırsızlığı

Intel’in iddialarına göre, Luo ilk olarak 23 Temmuz’da iş dizüstü bilgisayarından harici bir sabit diske dosya indirmeye çalıştı. Ancak şirketin dahili güvenlik kontrolleri bu şüpheli girişimi engelledi. Bundan beş gün sonra, 28 Temmuz’da ise Luo’nun başka bir depolama aygıtı bağlayarak 18.000 dosyayı indirmeyi başardığı belirtildi.

Intel 14A üretim sürecinde iyi gidiyor

Intel 14A üretim sürecinde iyi gidiyor

Intel yönetiminde yüzler gülmeye başladı. Şirket, 14A üretim sürecinde emin adımlarla ilerliyor.

Bu şüpheli dosya transferi girişimlerinin ardından Intel, derhal bir soruşturma başlattı ve fail olarak Jinfeng Luo’yu tespit etti. Şirket, Seattle’daki adresinden aylarca ulaşmaya çalıştığı Luo’ya karşı resmi olarak dava açtı. Intel, bu dava kapsamında 250.000 dolar tazminat talep ediyor. Ayrıca, Luo’nun bu hassas bilgileri sızdırmasını engellemek için bir mahkeme kararı çıkarılmasını istiyor.

Dava süreci henüz sonuçlanmış değil ve Jinfeng Luo tarafından konuyla ilgili yapılmış bir açıklama bulunmuyor. Çalınan verilerin “çok gizli” olarak etiketlenmesi, durumun Intel için ne kadar ciddi bir endişe kaynağı olduğunu gösteriyor. Şirket içi veri güvenliği önlemleri ve işten çıkarmaların olası yan etkileri hakkında siz ne düşünüyorsunuz?

DeepSeek: Yapay zeka toplum için tehlikeli!

Çin’in önde gelen yapay zeka şirketlerinden DeepSeek, teknoloji dünyasında endişe yaratan bir açıklamayla gündeme geldi. Şirketin üst düzey araştırmacılarından Chen Deli, yapay zekanın toplum üzerindeki potansiyel etkileri konusunda olumsuz görüşlere sahip olduğunu belirtti. Bu açıklama, özellikle Çin gibi teknolojinin devlet tarafından yakından düzenlendiği bir ülkede yapıldığı için büyük önem taşıyor. Chen, bu endişelerini hükümetin organize ettiği Dünya İnternet Konferansı’nda (World Internet Conference) dile getirdi.

Yapay zeka korkusu büyüyor: Çinli dev DeepSeek bile kendi teknolojisinden endişeli

Chen Deli, Wuzhen’de düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Teknoloji konusunda son derece olumlu düşünüyorum ancak toplum üzerinde yaratabileceği etkiyi olumsuz görüyorum” ifadelerini kullandı. Chen’e göre, yapay zeka önümüzdeki on yıl içinde insanların yerini alacak kadar gelişecek ve bu durum istihdam için bir tehdit oluşturacak. Araştırmacı, “Toplum büyük bir zorlukla karşı karşıya kalabilir” diyerek, teknoloji şirketlerinin insanlığı felaketten korumak için “savunucu” rolünü üstlenmesi gerektiğini vurguladı.

DeepSeek, yapay zeka, Çin, Chen Deli

DeepSeek, bu yılın başında DeepSeek-R1 adını verdiği son teknoloji büyük dil modelini piyasaya sürerek aniden teknoloji dünyasının zirvesine yerleşmişti. Hangzhou merkezli bir yatırım fonunun az bilinen yapay zeka kanadı olan şirket, bu başarının ardından yılın büyük bir bölümünde sessizliğini korudu. Ocak ayında Chen, modelin başarısı için “rüya gibi” yorumunu yapmıştı. Ancak Şubat ayında kurucu Liang Wenfeng’in Başkan Xi Jinping ile görüşmesinin ardından, Chen’in bu son açıklamasına kadar şirketten kimse kamuoyuna konuşmadı.

DeepSeek yeni modelini tanıttı: NVIDIA’ya kötü haber!

DeepSeek yeni modelini tanıttı: NVIDIA’ya kötü haber!

DeepSeek, yeni büyük dil modelini duyurdu. Huawei gibi Çinli üreticiler için optimize edilen model, NVIDIA CUDA bağımlılığını azaltıyor.

ABD’deki teknoloji liderlerinin (OpenAI’den Sam Altman gibi) yapay zeka felaket senaryoları genellikle yatırım artırma amaçlı “reklam” olarak görülüyor. Ancak Çin’de durum farklı. Hükümetin teknoloji üzerinde sıkı bir kontrolü bulunuyor. Chen’in bu karamsar açıklamaları, ABD’li yöneticilerin abartılı sözlerinden çok, Çin hükümetinin resmi görüşlerine daha yakın bir çizgi olarak yorumlanıyor. Bu durum, endişelerin sadece teknik değil, aynı zamanda politik bir temele oturduğunu gösteriyor.

DeepSeek, yapay zeka, Çin, Chen Deli

DeepSeek, Çin’in “algoritmik egemenlik” planının merkezinde yer alıyor. Bu plan, yabancı müdahalesi olmadan yapay zekada en üst düzeye ulaşmayı hedefliyor. Şirket, kısa süre önce Nvidia’nın CUDA API’sine alternatif bir sürüm oluşturan ve Çin yapımı GPU’ları destekleyen deneysel bir model yayınladı. Bu adım, şirketin teknolojik bağımsızlık hedefini net bir şekilde ortaya koyuyor.

Yapay zeka yine sınıfta kaldı

Yapay zeka yine sınıfta kaldı

Şirketlerin son dönemde yaptığı büyük yapay zeka yatırımları beklentileri karşılayamadı.

DeepSeek araştırmacısının bu uyarıları, Başkan Xi’nin son açıklamalarıyla da paralellik gösteriyor. Xi Jinping, kısa süre önce yapay zekayı yönetmek için küresel bir organ kurulması gerektiğini ve yapay zekanın “uluslararası toplum için kamu yararına” bir araç olması gerektiğini belirtmişti. Şimdi DeepSeek’ten bir temsilcinin de benzer bir tehlike vurgusu yapması, Çin’in yapay zeka konusunda birleşik bir yaklaşım sergilediğini düşündürüyor.

Çinli yapay zeka devinden gelen bu endişe verici açıklamalar hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Yapay zekanın gelecekte işlerimizi elimizden alacağına inanıyor musunuz?

Elektrikli araçları şarj eden otoyol!

Fransa, elektrikli araç şarj teknolojisinde devrim yaratabilecek bir yeniliği test ediyor. Paris yakınlarındaki A10 otoyolunun 1.5 kilometrelik bir bölümüne, yüzeyin altına indüksiyon bobinleri yerleştirildi. Bu sistem, “Charge as you Drive” (Sürerken Şarj Et) projesinin bir parçası olarak geliştirildi. Teknoloji, elektrikli araçların kablo veya şarj istasyonuna ihtiyaç duymadan, hareket halindeyken şarj olmasını sağlıyor.

Fransa’da bir ilk: Bu otoyol elektrikli araçları yoldayken şarj ediyor!

Projede Electreon, Gustave Eiffel Üniversitesi ve küresel mobilite altyapı şirketi Vinci iş birliği yapıyor. Vinci tarafından paylaşılan ilk sonuçlar “çok cesaret verici” olarak nitelendirildi. Testlerde 300kW’a varan anlık güç aktarımı sağlandı. Optimize edilmiş “sabit durum” koşullarında ise ortalama 200kW güç elde edildiği bildirildi. Bu şarj hızları, günümüzdeki birçok yüksek hızlı DC şarj istasyonunun sunduğu performanstan bile daha yüksek.

elektrikli araç, Fransa, şarj, otoyol

Halka açık otoyolda gerçekleştirilen denemelerde şu an için özel alıcı teknolojisiyle donatılmış bir kamyon, bir kamyonet, bir binek otomobil ve bir otobüs yer alıyor. Vinci’ye göre bu teknolojinin en büyük vaadi, batarya boyutlarını ciddi ölçüde küçültebilme potansiyeli. Eğer yollar araçları şarj edebilirse, araçların uzun menzil için devasa bataryalara ihtiyacı kalmayacak. Şirket, bu sayede “ağır elektrikli araçlarda birkaç tonluk” ağırlık tasarrufu sağlanabileceğini belirtiyor.

Toyota’nın Elektrikli Otomobil Atılımı Sekteye Uğradı

Toyota’nın Elektrikli Otomobil Atılımı Sekteye Uğradı

Toyota elektrikli otomobil tarafından gelişmelerine devam ederken yaptığı açıklamalarla birlikte üretimin gecikeceğini belirtti.

Daha küçük bataryalar, doğrudan üretim maliyetlerini, karbon ayak izini ve kritik malzeme ihtiyacını azaltacaktır. Aynı zamanda, filo operatörleri için maliyetli olan şarj molalarını ve menzil sınırlamalarını ortadan kaldırabilir. Vinci, özellikle lojistik ve yük taşımacılığı sektörünü hedefliyor. Fransa’da sera gazı emisyonlarının %16’sından fazlası bu sektörden kaynaklanıyor.

elektrikli araç, Fransa, şarj, otoyol

Bu Fransız projesi, dünyada halka açık otoyollarda çalışan tek deneme olsa da, türünün ilk örneği değil. Almanya’da otobüs rotaları, İsveç’te taksiler ve ABD’de ağır yük araçları üzerinde benzer teknolojiler test ediliyor. Kablosuz şarj konsepti yeni olmasa da, teknoloji artık halka açık yollarda küçük ölçekte uygulanabilecek seviyeye ulaştı. Hatta Porsche, yakında çıkacak elektrikli Cayenne modeli için 11kW gücünde statik (durağan) kablosuz şarj pedi sunacağını duyurdu.

Yeni Nissan Juke Elektrikli Versiyonuyla Göz Kamaştıracak

Yeni Nissan Juke Elektrikli Versiyonuyla Göz Kamaştıracak

Elektrikli otomobil akımında Nissan da ikonik modeli Juke ile payını genişletmeyi planlıyor. Şimdiden aracın görünümü sızdırıldı.

Teknolojinin önündeki en büyük engel ise maliyet. Milyonlarca kilometrelik otoyol ağına bu indüksiyon bobinlerini yerleştirmek veya mevcut altyapıyı bu teknolojiyle yenilemek, devasa bir yatırım gerektiriyor. Bu süreçte yaşanacak trafik aksaklıkları da önemli bir sorun teşkil ediyor. Ayrıca Vinci, araçların bu yüksek hızları kaldırabilmesi için gereken özel kablosuz alıcıların maliyeti hakkında bir bilgi paylaşmadı.

Vinci, özellikle kamyonlardaki batarya ihtiyacını azaltarak filo operatörlerini elektrikli araçlara geçişe ikna edebileceğini umuyor. Ancak projeyle ilgili en büyük zorluk, bu devasa altyapı faturasını ödemesi için hükümetleri ikna etmek olacak gibi görünüyor. Peki sizce gelecekte yolların elektrikli araçları şarj etmesi mümkün olabilir mi? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Bluetooth 6.2 teknolojisi geliyor

Kablosuz iletişim teknolojilerinin gelişiminden sorumlu olan Bluetooth SIG, Bluetooth Core 6.2 standardını resmen duyurdu. Bu yeni sürüm, özellikle düşük gecikmeli iletişimi ileriye taşıyarak teknolojinin tepki süresini ciddi biçimde kısaltıyor. Açıklanan yenilikler, özellikle yüksek performans beklenen cihazlarda, gerçek zamanlı çalışan sensörlerde ve endüstriyel uygulamalarda büyük bir etki yaratacak.

Bluetooth 6.2 standardı karşımıza çıkıyor

Bluetooth 6.2 standardının getirdiği en çarpıcı yenilik Shorter Connection Intervals (Kısa Bağlantı Aralıkları) adı verilen sistem. Bu özellik, Bluetooth Düşük Enerji (LE) cihazlarında minimum bağlantı aralığını radikal bir şekilde azaltıyor.

Daha önce 7.5 milisaniye olan bu minimum aralık, artık sadece 375 mikrosaniyeye düşüyor. Bir milisaniyenin binde biri kadar kısa bir süreye inen bu fark, teorik olarak hızlarda yirmi kata kadar bir artış anlamına geliyor. Bu devasa gelişim sayesinde, Bluetooth tabanlı sensörler, oyun kumandaları ve insan-makine arayüzleri artık çok daha düşük bir gecikmeyle çalışabilir hale geliyor.

Yeni standart ayrıca, USB bağlantılarına özel Bulk Serialization Mode (BSM) desteğini de beraberinde getiriyor. Bu mod, Bluetooth LE Audio teknolojisinin USB tabanlı sistemlere entegrasyonunu kolaylaştırıyor. Örneğin, bilgisayarlar veya otomotiv sistemlerinde kullanılan Bluetooth ses cihazlarının artık daha senkronize ve gecikmesiz çalışması mümkün olacak.

iPhone 18 kamerası ile şaşırtacak

iPhone 18 kamerası ile şaşırtacak

iPhone 18 serisi, ön kamera tarafında büyük fark yaratmaya hazırlanıyor.

Güvenlik cephesinde de önemli iyileşmeler bulunuyor. Yeni sürüm, amplitüd tabanlı saldırılara karşı koruma sağlayan gelişmiş RF (radyo frekansı) savunma protokollerini içeriyor.

Bu güvenlik katmanı, Bluetooth 6.2’yi akıllı ev sistemleri, otomotiv donanımları ve endüstriyel ekipmanlar gibi profesyonel ve kritik ortamlarda daha güvenilir bir kablosuz seçenek haline getiriyor. Bluetooth Core 6.2’nin yaygınlaşması, donanım üreticilerinin bu yeni standardı ne kadar hızlı benimseyeceğine bağlı olarak önümüzdeki yıl hız kazanması bekleniyor.

Nvidia CEO’su Elon Musk’a çattı!

NVIDIA’nın CEO’su Jensen Huang, Tesla CEO’su Elon Musk’ın gündeme getirdiği devasa çip üretim tesisi kurma planının “neredeyse imkansız” olduğunu söyledi. Elon Musk, Tesla’nın yapay zekâ destekli araç sistemleri ve insansı robotları için kritik öneme sahip olan çipleri, aylık bir milyon adet üretebilecek kapasitede bir mega fabrika, yani kendi deyimiyle “TeraFab” tesisini kurmayı hedefliyordu.

Jensen Huang Musk’ı yalanladı

Jensen Huang, Tayvan’da katıldığı bir etkinlikte bu iddialı hedefi değerlendirdi. Huang, Tesla’nın ulaşmak istediği TSMC seviyesindeki üretim ölçeğini ve mühendislik yeteneğini yakalamanın yalnızca bir fabrika binası inşa etmekle başarılamayacağını belirtti.

Huang, bu ölçeğin, bilim, mühendislik ve yıllar süren kesintisiz deneyimin bir araya gelmesiyle oluşan karmaşık bir ekosistem gerektirdiğini vurguladı. NVIDIA CEO’su, aynı zamanda Intel Foundry’nin bile onlarca yıllık tecrübeye rağmen halen üretim zorlukları yaşadığını hatırlatarak, Musk’ın planının zorluğunu bu örnekle netleştirdi.

Elon Musk ise bu iddialı planı, gelecekte Tesla’nın artan çip ihtiyacının TSMC, Samsung ve Intel gibi mevcut üreticilerin kapasitesinin ötesine geçebileceği öngörüsüyle ortaya atmıştı. Uzmanlar, yüz milyarlarca doları bulabileceği tahmin edilen bu projenin hem teknik açıdan son derece karmaşık hem de finansal açıdan devasa bir girişim olduğu konusunda hemfikir.

iPhone 18 kamerası ile şaşırtacak

iPhone 18 kamerası ile şaşırtacak

iPhone 18 serisi, ön kamera tarafında büyük fark yaratmaya hazırlanıyor.

Ancak metinde yer alan bilgilere göre, uzmanlar aynı zamanda Elon Musk’ın daha önce “imkânsız” olarak nitelendirilen birçok projeyi başarıyla hayata geçirdiğini hatırlatıyor. Bu nedenle, TeraFab fikrinin tamamen göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyorlar, ancak projenin önündeki engellerin boyutunu da ortaya koyuyorlar.

WhatsApp müjdeyi verdi

Popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp, kullanıcıların hesaplarını siber tehditlere ve dolandırıcılık girişimlerine karşı daha güçlü bir şekilde korumak amacıyla tasarlanan “Sıkı Hesap Modu” adlı yeni bir güvenlik özelliğini geliştiriyor.

WhatsApp, kullanıcı güvenliğini artırıyor

Özellikle siber saldırı riski altında olduğunu düşünen veya yüksek güvenlik talep eden kullanıcılar için hazırlanan bu yenilik, çeşitli gizlilik ve güvenlik ayarlarını tek bir adımda toplu olarak etkinleştirme imkanı sunuyor. Bu özellik, Android için 2.25.33.4 ve iOS için 25.33.10.70 beta sürümlerinde keşfedildi.

WhatsApp’ın bu yeni güvenlik paketi, cihazlara zararlı içeriklerin ulaşmasını engellemeyi hedefleyen bir dizi önemli yeniliği kapsıyor. Sıkı Hesap Modu etkinleştirildiğinde, kaydedilmemiş numaralardan gelen fotoğraf, video, belge ve sesli mesajlar otomatik olarak indirilmeyecek.

Bu kısıtlama sayesinde kullanıcılar, kötü amaçlı dosyalar veya zararlı kod içeren eklere karşı korunuyor. Ayrıca, sohbetler yalnızca düz metin mesajlarıyla sınırlandırılıyor, bu da bilinmeyen hesaplardan gelen riskli içeriklerin yayılmasını önemli ölçüde önlüyor.

Güvenlik önlemleri yalnızca mesajlaşma ile sınırlı kalmıyor. Yeni mod, bağlantı önizlemelerini devre dışı bırakma seçeneğini de getiriyor. Normalde bir bağlantı paylaşıldığında, WhatsApp önizleme oluşturmak için harici sitelerle iletişime girerdi.

iPhone 18 kamerası ile şaşırtacak

iPhone 18 kamerası ile şaşırtacak

iPhone 18 serisi, ön kamera tarafında büyük fark yaratmaya hazırlanıyor.

Bu yeni özellikle birlikte harici iletişimin durdurulması, kullanıcıların IP adreslerinin üçüncü taraf sitelere sızmasını engelliyor ve kötü niyetli kişilerin yalnızca bir bağlantı paylaşımı üzerinden cihaz bilgilerine erişimini engelliyor.

Modun getirdiği bir diğer önemli özellik ise bilinmeyen arayanları sessize alma seçeneği. Bu özellik, rehberde kayıtlı olmayan numaralardan gelen tüm çağrıları otomatik olarak sessize alıyor ve kullanıcıyı spam aramalardan veya potansiyel dolandırıcılık girişimlerinden koruyor. Bu aramalar hala arama geçmişinde görünmeye devam edecek, kullanıcı dilediği zaman kontrol edebilecek.

Xbox yeni ücretsiz oyunları belirledi

Microsoft, Xbox konsol rekabetinde gücüne güç katan Xbox Game Pass servisi aracılığıyla “Free Play Days” etkinliğini sürdürüyor. Bu hafta sonu başlayan etkinlik kapsamında, Kingdom Come: Deliverance II başta olmak üzere toplam beş farklı oyun, kısa süreliğine Xbox kullanıcılarına ücretsiz erişim imkanı sağlıyor.

Xbox Free Play Days başladı

Aktarılan bilgilere göre, Xbox Game Pass Core ve Game Pass Ultimate aboneleri, merakla beklenen yapımlardan olan Kingdom Come: Deliverance II oyununu 10 Kasım’a kadar herhangi bir ek ücret ödemeden oynayabiliyor. Bu başlık, özellikle aboneliği bulunan oyunculara özel olarak sunuluyor.

Buna ek olarak, tüm Xbox kullanıcılarının erişimine açılan diğer ücretsiz oyunlar da belli oldu. Bütün Xbox oyuncuları, Crime Boss: Rockay City, Trailmakers, Big Helmet Heroes ve Wild Bastards oyunlarına bu süre zarfında ücretsiz olarak ulaşabiliyor. Yani, Xbox platformunu kullanan herkes, abonelik seviyesine bakılmaksızın bu dört oyunu deneyimleme fırsatı yakalıyor.

Oyuncular bu ücretsiz oyunlara, üyelik girişlerini yaparak Microsoft Store üzerinden ulaşıp yükleyebilir. Xbox konsolları üzerinde ise, Xbox Store’a giderek Abonelikler bölümüne ve buradan da “Ücretsiz Oyun Günleri” kısmına ilerleyerek listelenen oyunlara erişim sağlanıyor.

iPhone 18 kamerası ile şaşırtacak

iPhone 18 kamerası ile şaşırtacak

iPhone 18 serisi, ön kamera tarafında büyük fark yaratmaya hazırlanıyor.

Bu etkinlikte sunulan oyunlar geçici bir süreliğine ücretsiz olsa da, oyuncuların ücretsiz süre boyunca kaydettikleri tüm ilerlemeler ve oyun için yaptıkları olası satın alımlar korunuyor. Bu sayede, ücretsiz sürenin sonunda oyunları satın almaya karar veren oyuncular, kaldıkları yerden devam etme imkanına sahip oluyor. Bu Free Play Days etkinliği, Xbox ve Game Pass kullanıcıları için hafta sonunu oyun dolu geçirme fırsatı sunuyor.

Steam ücretsiz oyunlarını kaçırmayın!

PC oyuncularının gözdesi olan Steam, kütüphanelere eklenebilecek yeni fırsatlar sunuyor. Şu anda platformda iki oyun ve bir DLC paketinden oluşan toplam üç adet Steam ücretsiz oyunları kampanyası bulunuyor. Ancak, bu teklifler için zaman daralıyor ve oyuncuların acele etmesi gerekiyor.

Kaçırılmaması gereken ücretsiz Steam oyunları

Süreli kampanyalar kapsamında Bulb Boy ve OneShift isimli iki oyun ücretsiz hale geldi. Bu oyunlara ek olarak, Simon the Sorcerer Origins için sunulan Pony DLC Paketi de ücretsiz olarak alınabiliyor. PC oyuncuları bu üç içeriği de belirtilen tarihlere kadar kütüphanelerine kalıcı olarak ekleyebilirler.

Teklifler için son tarihler

Fırsatlardan yararlanmak için belirlenen son tarihler oldukça yakın. Ücretsiz oyun Bulb Boy, 9 Kasım saat 21:00’ye kadar kütüphaneye eklenebilir. Diğer oyun OneShift ve Simon the Sorcerer Origins – Pony DLC Paketi için ise son tarih 10 Kasım saat 21:00 olarak açıklandı.

The Sims 4’e gelecek yeni özellik sızdı!

The Sims 4’e gelecek yeni özellik sızdı!

The Sims 4 geliştiricisi Maxis, SimSearch adlı yeni özelliği yanlışlıkla sızdırdı. Yapay zeka destekli arama ve diller arası destek geliyor.

DLC paketini şimdiden alın

Steam kullanıcıları, Simon the Sorcerer Origins ana oyununa sahip olmasalar bile ücretsiz DLC paketini şimdiden kütüphanelerine ekleyebilirler. Bu sayede, gelecekte ana oyunu satın aldıklarında veya oyunun kendisi ücretsiz olduğunda bu eklentiden faydalanma şansını yakalayabilirler.

Peki, bu ücretsiz oyunlar hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!

NVIDIA CUDA hakimiyeti Microsoft’un yeni hamlesiyle kırılabilir!

Microsoft, yapay zeka (AI) pazarındaki NVIDIA CUDA hakimiyeti karşısında önemli bir adım attı. Şirket, geliştiricilerin CUDA platformuna olan bağımlılığını azaltmayı hedefleyen yeni araç setleri geliştirdiğini duyurdu. Bu strateji, pazarın rekabete açılması için büyük önem taşıyor.

NVIDIA CUDA hakimiyeti nasıl kırılacak?

NVIDIA, CUDA ile yapay zeka geliştirme ekosisteminde yıllardır süren bir tekel kurdu. Geliştiricilerin büyük çoğunluğu, GPU’lar üzerinde yüksek performanslı uygulamalar oluşturmak için CUDA’ya bağımlı durumda. Bu durum, diğer donanım üreticilerinin, özellikle de AMD’nin, yapay zeka pazarında rekabet etmesini zorlaştırıyor. Microsoft, geliştirdiği bu yeni araç setleriyle mevcut dengeyi değiştirmeyi hedefliyor.

Geliştiriciler için esneklik artıyor

Microsoft’un yeni yazılım çözümleri, en temelde yapay zeka modellerinin işletilmesi sırasındaki masrafları ciddi ölçüde düşürmeyi amaçlıyor. Bu araçlar sayesinde geliştiriciler, yapay zeka iş yüklerini NVIDIA’ya alternatif donanımlara, bilhassa AMD’nin yapay zeka GPU’larına, çok daha verimli ve zahmetsizce aktarabiliyor. Bunun bir sonucu olarak, Microsoft Azure gibi bulut platformları müşterilerine hem donanım çeşitliliği hem de daha bütçe dostu seçenekler sunma imkanına kavuşacak.

Android arabalar yapay zekaya kavuştu!

Android arabalar yapay zekaya kavuştu!

Google Asistan'ın yerine geçen Gemini Android Auto için kullanıma sunuluyor. Beta kullanıcıları yeni yapay zeka asistanını test ediyor.

Rekabeti artırma hedefi

Bu gelişme, Microsoft’un uzun vadeli yapay zeka stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. Şirket, NVIDIA’ya olan güçlü bağımlılığı azaltarak pazarda daha sağlıklı bir rekabet ortamı oluşturmak istiyor. Ayrıca bu durum, Microsoft’un AMD ve Intel gibi diğer donanım ortaklarıyla iş birliğini de güçlendiriyor.

Peki, Microsoft’un bu hamlesi hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!

BioWare doğruladı: Yeni Mass Effect oyunu yolda

Yeni mass effect oyunu hakkında BioWare, merakla beklenen serinin hayranlarına bekledikleri açıklamayı yaptı. Oyunun yapımcılarından Mike Gamble, N7 Günü blog yazısında projenin aktif olarak geliştirilme aşamasında olduğunu resmen doğruladı. Bu açıklama, serinin geleceği konusunda endişe duyan okuyucular için güçlü bir güvence niteliği taşıyor.

Yeni Mass Effect oyunu için ekip tamamen odaklandı

Gamble, Electronic Arts (EA) ve BioWare’in bu evrende yeni hikayeler anlatma konusunda kararlı olduğunu vurguladı. Açıklamasında, ekibin şu anda tamamen Mass Effect projesine odaklandığını belirtti. Ayrıca stüdyonun; evreni tamamlama, yeni özellikler inşa etme ve karmaşık romantizm seçeneklerini kurgulama üzerine yoğunlaştığını ifade etti. BioWare, inşa ettikleri bu yapıdan dolayı heyecan duyuyor. Bu nedenle, hazır olduklarında oyunun gösteriminin çok eğlenceli olacağını taahhüt ediyor. Hayranların sabrı için teşekkür ederken, spekülasyonlara da gönderme yapıyor.

Mass Effect dizisi ile uyumlu olacak

Oyunun yanı sıra, Amazon ile geliştirilen Mass Effect televizyon dizisi hakkında da önemli bilgiler paylaşıldı. Gamble, Amazon’daki yetenekli ekibin ortaya çıkardığı işten çok heyecanlı olduklarını dile getirdi. Yazım ekibinin çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürdüğünü söyledi. Özellikle dizinin, Mass Effect evreni kanonu ile nasıl uyumlu olacağı ve yeni oyunla nerede kesişeceği konusunun çözüldüğünü belirtti.

Warhammer hayranlarına kötü haber!

Warhammer hayranlarına kötü haber!

NetEase, oyun stüdyosu Jackalyptic Games'i kapatma kararı aldı. Böylece stüdyonun geliştirdiği Warhammer MMO projesi de iptal edilmiş oldu.

Komutan Shepard’ın hikayesi tekrar anlatılmayacak

Dizi, orijinal üçlemeden sonra geçecek yepyeni bir hikayeyi keşfedecek. Bununla birlikte, dizi Komutan Shepard’ın hikayesini tekrar anlatmayacak. Mike Gamble, bu kararı “Sonuçta bu sizin hikayeniz, değil mi?” diyerek açıkladı. Serinin hayranlarının kendi deneyimlerine ve seçimlerine olan bağlılıklarını gösterdi. Şu an itibarıyla yeni Mass Effect oyunu için bir çıkış tarihi veya platform bilgisi duyurulmuş değil.

Peki, yeni Mass Effect oyunu ve dizisi hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!