Huawei’den ABD’ye misilleme yanıt geldi!

Huawei, 2019’dan bu yana ABD’nin ambargosuyla karşı karşıya. Google hizmetleri başta olmak üzere Amerikan teknolojilerine erişemeyen şirket, yıllar sonra geri döndüğünü iddia etti. Hatta Amerikan ve Avrupalı şirketlerden daha önde olduklarını söyledi.

Huawei Yönetim Kurulu Başkanı Yu Chengdong, HDC 2024 konferansında konuştu. Buna göre şirketin 10 yıl içinde kendi işletim sistemini ve yapay zeka teknolojilerini geliştirdiğini dile getirdi. Benzer bir ilerlemenin Avrupa ve ABD’li şirketler tarafından 30 yılda ancak yapılabildiğini iddia etti.

Yu Chengdong, Huawei’nin şu anda dünya çapında 900 milyondan fazla cihaza güç veren HarmonyOS işletim sistemine yönelik başarısına dikkat çekti. HarmonyOS geliştiricilerinin sayısı ise 2,5 milyonu aştı. Ayrıca Next sistemiyle Android ile olan bağını tamamen koparacağını söyledi.

Huawei’den Mate 70 serisi ve HarmonyOS Next sürprizi!

Huawei’den Mate 70 serisi ve HarmonyOS Next sürprizi!

Huawei Mate 70 serisi ve HarmonyOS Next için tarih verildi. Çinli üretici, Android'den bağımsız ilk sistemi için çalışmalarını tamamladı.

Başkan, Huawei’nin başarısını “internet çağını” yaşamasına bağladı. Bunun da ABD’li teknoloji devlerine kıyasla ilerlemesini hızlandırdığını aktardı.

“HarmonyOS büyük atılımlar gerçekleştirdi. Bağımsız bir işletim sisteminin çekirdek teknolojisini inşa etmek açısından Avrupalı ve Amerikalı meslektaşlarımızın 30 yıldan fazla zamanını alan şeyi 10 yıl içinde başardığımızı söyleyebiliriz” dedi.

Yapay zeka tarafında ise NVIDIA’dan daha iyi olduğunu iddia etti. Huawei tarafından geliştirilen Ascend yapay zeka çiplerinin, NVIDIA A100’den daha başarılı aktardı. Ascend çipi, NVIDIA’nın ardından dünyada en çok kullanılan ikinci çip olarak biliniyor.

Huawei’nin 2019’dan itibaren ABD’nin yaptırımlarına maruz kaldığı düşünüldüğünde bu atılımlar dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl sunulan 5G destekli Kirin yonga seti ve Mate 60 Pro gibi cihazlarıyla büyük ses getirdi.

Bataryalar hurdaya çıktı! BMW, büyük anlaşmayı iptal etti

BMW elektrikli araç üretim aşamasında düşmanının başına gelmesini istemeyeceği talihsiz bir durum yaşadı. BMW, İsveçli elektrikli araç batarya tedarikçisi Northvolt ile olan iki milyar euro değerindeki batarya anlaşmasını iptal etti. Bataryalar hurdaya çıkınca, Samsung da BMW’nin yardımına yetişti. Peki neden iptal edildi? İşte detaylar…

Northvolt, BMW’nin yeni nesil elektrikli araçları için batarya hücreleri üretecekti. Ancak, Northvolt’un üretim hattında yaşanan sorunlar ve fazla fireler işleri karıştırdı. Şirket, endüstriyel seri üretimde yaşadığı aksaklıklar nedeniyle iki yıl geride kaldı. BMW bu durumu daha fazla göz ardı edemedi ve radikal bir karar alarak anlaşmayı iptal etti.

bmw-genc-ucuz-elektrikli-arac

Peki, BMW bu durumda ne yaptı? Hemen alternatif bir çözüm arayışına girdi ve Güney Koreli tedarikçi Samsung SDI’ye yöneldi. Samsung SDI, BMW’nin acil batarya ihtiyacını karşılayacak. Ancak, gelecekteki yeni nesil batarya hücreleri için BMW’nin gönlü hala Northvolt’tan yana. Yani, bu iş burada bitmiş değil.

BMW’den gençlere kıyak! Ucuz elektrikli araç geliyor

BMW’den gençlere kıyak! Ucuz elektrikli araç geliyor

BMW, genç alıcıları hedefleyen elektrikli araç atağına geçti. BMW 1 ve 2 Serisi uygun fiyatlarla satılacak.

BMW, Northvolt’un yaşadığı sorunlara rağmen Avrupa’da güçlü ve sürdürülebilir batarya hücresi üreticilerinin gelişimini desteklemeye kararlı. Northvolt, Almanya’nın Schleswig-Holstein bölgesinde yeni bir batarya fabrikası kurmayı planlıyor. 2026 yılından itibaren üretime geçecek olan bu fabrika, elektrikli araçlar için batarya hücreleri üretecek. Üstelik, bu projeye Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck gibi önemli isimler de destek veriyor.

BMW’nin bu hamlesi, elektrikli araç üretiminde yaşanan batarya tedarik sorunlarını ve bu sorunlara karşı alınan stratejik kararları gözler önüne serdi. Ancak, BMW’nin çözüm odaklı yaklaşımı ve alternatif tedarikçilerle olan iş birlikleri, markanın bu zorlukların üstesinden gelerek, pes etmediğini gösteriyor.

Özet olarak, BMW ve Northvolt arasındaki bu milyarlık anlaşma şimdilik rafa kalktı, ancak gelecekte neler olacağını hep birlikte göreceğiz. Siz ne düşünüyorsunuz? BMW’nin bu kararı hakkında görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın…

Sıcak günlerde otomobilinizi serin tutmak için bunu yapın!

Ülke genelinde sıcaklıklar artarken, birçok otomobil sahibi de aracında serinlemenin yollarını arıyor. Araç kullanırken aşırı ısınmayı ve yolda olası arızaları önlemek için uygulayabileceğiniz bazı yöntemler bulunuyor.

Uzmanlar ilk olarak otomobilin klimasını kullanmanızı öneriyor. Ancak soğutma sistemini verimli şekilde kullanmak için bakımların yapılması oldukça önemli. Uzmanlar, düzenli olarak soğutma sıvısı ve yağ değişimi yapılmasını tavsiye ediyor.

bmw-genc-ucuz-elektrikli-arac

Radyatör kanatlarındaki kir ve kalıntıların temizlenmesi de tavsiye ediliyor. Renkli camlar, güneşlikler ve ön cam reflektörleri ise güneşten gelen sıcaklığı engelleyerek aracın daha serin kalmasını sağlayacaktır. Deri koltuklu bir aracınız varsa soğuk jel pedleri tercih edebilirsiniz.

TSMC, çip teknolojisinde geleneksel yöntemi terk etti!

TSMC, çip teknolojisinde geleneksel yöntemi terk etti!

TSMC, çip üretim yaklaşımında devrim niteliğinde bir değişikliğe gidiyor ve artık yeni dikdörtgen düzenekler kullanacak.

Öte yandan otomobilinizi park ederken güneş altından kaçınmanız tavsiye ediliyor. Mümkün olduğunca gölge park yerleri aramanız, aracın ısınmasını da önleyecektir. Ayrıca arabaya binmeden önce sıcak havayı dağıtmak için arabanın kapılarını ve camlarını açabilirsiniz.

Araç kullanımı esnasında klimayı düşük hızlarda çalıştırabilir ve bu sayede daha verimli kullanabilirsiniz. Bu aynı zamanda araç içindeki hava sirkülasyonunu da artıracaktır.

Öte yandan aşırı ısınma sorunlarına yönelik gösterge panellerini takip etmeyi unutmayın. Uzun yaz sürüşlerinde aralıklı molalar vererek yolculuk yapmak hem sizin hem de motorun güvenliği için oldukça önemli. Bu kapsamda yolculuğunuzu sabah ve akşam saatlerine de denk getirebilirsiniz.

30 yıllık Street Fighter filmi hala para kazanıyor! İşte sebebi

Street Fighter serisi oyun dünyasının kült yapımlarından biri. Bu kapsamda oyundan esinlenerek hazırlanan ve 1994 yılında vizyona giren Street Fighter filmi ise büyük ses getirmeye devam ediyor. Hatta yaklaşık 30 yılın ardından Capcom için önemli bir gelir kaynağı haline geldi.

Geçtiğimiz hafta yapılan bir toplantıda Capcom; Jean-Claude Van Damme’ın yönettiği 1994 tarihli Street Fighter uyarlamasının para kazandığını açıkladı. Film için çeşitli gelir yollarına sahip olduğunu belirten şirket, her yıl yüz binlerce dolar kâr ettiğini dile getirdi.

Kesin bir rakam verilmemekle birlikte, şirket temsilcileri fikri mülkiyetin uzun vadede daha fazla paraya dönüştürülebileceğinin altını çizdi. 1994’te çekilen Street Fighter’ın popülaritesi, dijital platformlarda devam ediyor. Bu da Capcom’un para kazanmasını sağlıyor.

Artık oyun içi NPC’leri NVIDIA’nın yapay zekası yapacak

Artık oyun içi NPC’leri NVIDIA’nın yapay zekası yapacak

NVIDIA DLSS teknolojisinin geleceği hakkında önemli açıklamalarda bulundu, Yapay zeka ile oyun içi dokular ve nesneler oluşturacak.

Van Damme’ın Guile rolüyle başrolde olduğu filmde, Raul Julia ise kötü adam M. Bion rolünü canlandırıyordu. ikonik dövüş filmi, Damian Chapa, Kylie Minogue ve Byron Mann gibi geniş oyuncu kadrosuyla ses getirmeyi başarmıştı.

Capcom’un bu tür uzun vadeli finansal başarıyı diğer uyarlama yapımlarına da sağlamak istediği biliniyor. Bu kapsamda Legendary Pictures ile yeni bir Street Fighter filmi ve dizisinin çekidliğini belirtelim. Ayrıca Netflix ile Resident Evil ve Onimusha projeleri devam ediyor.

Öte yandan Capcom, Haziran 2023’te satışa çıkan Street Fighter 6’nın başarısından memnun. Yeni karakterler ile de oyuncuları heyecanlandırmaya devam edecek gibi görünüyor.

Lansmana gerek kalmadı! vivo’dan F/P canavarı telefon

vivo’nun bütçe dostu pazara hitap etmesi beklenen yeni akıllı telefonu için tüm detaylar ortaya çıktı. vivo Y28s olarak adlandırılacak cihaz, Dimensity 6300 yonga seti ve 8GB’a kadar RAM sunacak. Tasarımı ise renkli kapağıyla dikkat çekiyor.

vivo Y28s 5G’nin 90Hz yenileme hızına ve HD+ çözünürlüğe sahip 6,56 inçlik bir ekrana sahip olacağı iddia edildi. Gücünü MediaTek Dimensity 6300 yonga seti, 8GB’a kadar RAM ve 256GB depolama alanından alacak. Telefon ayrıca vivo’nun sanal RAM özelliği sayesinde 4GB RAM daha kazanacak.

vivo y28s 5g geekbench özellikleri

Kamera tarafında ise Y28s 5G’nin 50 Megapiksel ana ve ikincil derinlik sensörü içeren çift arka kamera kurulumuna sahip olacağı söyleniyor. Selfie için 8 Megapiksel çözünürlüğünde bir ön kamera barındıracak.

Bu teknoloji akıllı telefonları çöpe mi attıracak?

Bu teknoloji akıllı telefonları çöpe mi attıracak?

Elon Musk'ın iddialı öngörüsüne göre gelecekte akıllı telefonlar yerini Neuralink beyin çiplerine bırakacak.

5000mAh batarya ve 15W hızlı şarj desteğine sahip olacağını da belirtelim. Akıllı telefon suya ve toza dayanıklılık için IP54 derecesi sunacak. Ayrıca yüzde 150 yüksek ses çıkışı ve fotoğraf gizliliği koruması gibi özellikleriyle de farkını ortaya koyacak.

Telefonun diğer ayrıntıları arasında microSD kart yuvası, USB Type-C bağlantı noktası bulunuyor. Tasarımı ise 163.63 x 75.58mm boyutlarında ve 185 gram ağırlığınde olacağını gösteriyor. Mocha Brown ve Twinkling Purple renklerinde satışa sunulacak.

Daha öncesinde sızdırılan bilgilere göre vivo’nun üzerinde çalıştığı ve Y28 serisinin üçüncü modeli olarak tanıtılması beklenen vivo Y28s 5G, 200 dolar civarında bir fiyatlandırmaya sahip olacak.

Peki ya siz vivo’nun duyurması beklenen telefonu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.

Karayip Korsanları serisi geri dönüyor! Johnny Depp olacak mı?

Sinema endüstrisinin kült yapımlarını oluşturan Karayip Korsanları serisi, uzun yıllardır sessizliğe gömülmüş durumda. Amber Heard ile yaşadığı olaylı mahkeme süreci sonrasında filmlerde yer alamayan Johnny Depp’in Karayip Korsanları serisiyle geri dönebileceği belirtildi.

Senarist ve yapımcı Terry Rossio’nun açıklamasına göre Karayip Korsanları serisinin yapımcıları Johnny Depp ile görüşmelere başladı. Buna göre ünlü oyuncunun, Kaptan Jack Sparrow rolünü yeniden canlandırması planlanıyor.

Konuyla ilgili verdiği bir röportajda Rossio, oyuncuya yönelik taciz iddialarına rağmen Depp’in sete dönebileceğini söyledi. Amber Heard ile yaşanan olaylar yüzünden beyaz perdeye uzak kalan ünlü oyuncu, Jack Sparrow olarak geri dönüş yapabilir.

Artık oyun içi NPC’leri NVIDIA’nın yapay zekası yapacak

Artık oyun içi NPC’leri NVIDIA’nın yapay zekası yapacak

NVIDIA DLSS teknolojisinin geleceği hakkında önemli açıklamalarda bulundu, Yapay zeka ile oyun içi dokular ve nesneler oluşturacak.

Depp, eski eşi Amber Heard’ün suçlamalarının ardından altıncı Karayip Korsanları filmindeki rolünü kaybetmişti. Ancak Rossio, Depp’in dava sonrasında davranışlarını düzelttiğine dikkat çekti. Serinin senaristi, Depp’in yeniden sete dönebileceğine inandığını belirtti.

Ayrıca doğru senaryoyu, finansmanı bulmanın ve doğru oyuncu kadrosunu bir araya getirmenin daha önemli olduğunu söyledi. Bu kapsamda Johnny Depp’in de başrolde olması oldukça önemli. Rossio, Orlando Bloom ve Keira Knightley gibi isimlerin filmde olabileceğini söyledi.

Buna göre ilk Karayip Korsanları filminin ana kadrosunun geri dönmesini ve yönetmen Gore Verbinski’nin yeni bir film hazırlamasını istedi. Açıklamasında, “O en iyi korsan filmiydi. İlk seferinde çok eğlenmiştik. Hadi tekrar yapalım” ifadelerini kullandı. Yapımcı şirket Disney ise herhangi bir projeyi doğrulamadı.

realme V60 serisi 8GB RAM ve iddialı fiyatıyla tanıtıldı!

realme; V60 ve V60s 5G olmak üzere giriş seviyesine hitap eden iki yeni akıllı telefonunu piyasaya sürdü. Şık bir tasarımla gelen realme V60 serisi, aynı zamanda günlük kullanıma hitap eden teknik özelliklere yer veriyor.

Her iki telefon da 120Hz yenileme hızına sahip 6,67 inç HD+ LCD ekranla geliyor. Gücünü 8GB’a kadar RAM ve 256GB depolama alanıyla birlikte MediaTek Dimensity 6300 yonga setinden alıyor. Cihazların 10W hızlı şarj destekli 5000mAh bataryadan beslendiğini belirtelim.

Kamera tarafında ise realme V60 serisinin ön tarafında 8 Megapiksel çözünürlüğünde bir kamera bulunuyor. Ayrıca arkada ise 32 Megapiksel ana kamera barındırdığını belirtelim. Android 14 tabanlı realme UI 5.0 yazılımıyla kutudan çıkacak.

Yeni Galaxy cihazlarının fiyatları sızdırıldı!

Yeni Galaxy cihazlarının fiyatları sızdırıldı!

Samsung Galaxy Buds 3 Pro, Watch 7 ve Watch Ultra fiyatları Avrupa'da sızdırıldı. Detaylar ve fiyat bilgileri burada.
ÖzellikRealme V60Realme V60s
Ekran6.67 inç HD+ (720×1604), 120Hz6.67 inç HD+ (720×1604), 120Hz, 625 nit
İşlemciMediaTek Dimensity 6300 MediaTek Dimensity 6300
RAM6GB, 8GB6GB, 8GB
Depolama128GB, 256GB128GB, 256GB
YazılımAndroid 14, Realme UI 5.0Android 14, Realme UI 5.0
Arka Kamera32MP32MP
Ön Kamera8MP8MP
Batarya5,000 mAh, 10W şarj5,000 mAh, 10W şarj
RenklerYıldız Altın, TurkuazYıldız Altın, Turkuaz
Fiyat6/128GB: 175 dolar
8/256GB: 205 dolar
6/128GB: 205 dolar
8/256GB: 265 dolar

realme V60; Yıldız Altın ve Turkuaz renklerinde satışa sunulacak. Fiyatlandırma ise 6GB/128GB model için 175 dolardan başlıyor ve 8GB/256GB için 205 dolara kadar çıkıyor. V60s’in 6GB/128GB versiyonu 205 dolardan başlayarak 265 dolara yükseliyor.

Oksijene ihtiyaç duymadan hayatta kalabilen ilk hayvan keşfedildi!

Bilim dünyası, oksijene ihtiyaç duymadan yaşayabilen ilk çok hücreli hayvanın keşfiyle sarsıldı. Bu ilginç keşif, hem dünyamızdaki yaşam anlayışımızı hem de uzayda yaşam arayışlarımızı değiştirebilir. Tel Aviv Üniversitesi’nden araştırmacılar, Henneguya salminicola adlı bu parazitin nasıl oksijensiz yaşayabildiğini ortaya çıkardı.

Bilim insanları, yaşamın oksijene bağımlı olduğuna inanıyordu. Ancak Henneguya salminicola adlı bir parazit, bu anlayışı tamamen değiştirdi. Bu küçük, jelatinimsi parazit, somon balıklarının etinde yaşamını sürdürürken oksijen kullanmıyor.

Araştırmalar, bu parazitin mitokondriyal genomunu kaybettiğini ve aerobik solunum yapma yeteneğini yitirdiğini gösterdi.

Tel Aviv Üniversitesi’nden Dayana Yahalomi liderliğindeki araştırma ekibi, H. salminicola’yı ve yakın akrabası olan Myxobolus squamalis’i incelemek için derin dizileme ve floresan mikroskopisi kullandı.

H. salminicola’nın mitokondriyal genomunu kaybettiğini ve neredeyse tüm nükleer genlerini yitirdiğini keşfettiler. Bu durum, parazitin oksijene ihtiyaç duymadan yaşamasını sağlıyor. H. salminicola’nın evrimi, özgür yaşayan bir denizanası atadan basit bir parazite dönüşmesini içeriyor.

H. salminicola’nın oksijensiz yaşama uyarlanması, sadece tek hücreli ökaryotlarla sınırlı kalmadığını, çok hücreli bir parazitik hayvanın da bu uyarlamayı yapabildiğini gösteriyor. Bu, oksijensiz ortamda yaşamın evrimi hakkında yeni anlayışlar sunuyor.

Sineklerle mücadele etmenin yeni yolu: Drone’lar

Sineklerle mücadele etmenin yeni yolu: Drone’lar

ABD’nin Florida eyaletinde yerel yönetimler, sinekleri ortadan kaldırmak için günümüz teknolojisine başvurmaya başladı.

Araştırmacılar, bu keşfin balıkçılık stratejilerini de etkileyebileceğini belirtiyor. H. salminicola, insanlar için zararsız olmasına rağmen, somon balıkları üzerinde yarattığı estetik bozulmalar nedeniyle istenmeyen bir parazit olarak kabul ediliyor.

Bu keşif, yaşamın sadece oksijene bağlı olmadığını ve çok hücreli organizmaların da oksijensiz ortamlarda yaşayabileceğini gösteriyor. Henneguya salminicola, oksijen kullanmayan çok hücreli ilk hayvan olarak, bilim dünyasında büyük bir heyecan yarattı ve evrimsel biyoloji hakkında yeni sorular doğurdu. Bu buluş, oksijen hayvan kavramını yeniden düşünmemize ve evrimin ne kadar esnek olabileceğini anlamamıza yardımcı oluyor.

Mercedes hatasını anladı! Geleneksel tasarıma dönüyor

Mercedes, Volkswagen’in ID serisi tarzında yeni bir elektrikli araç tasarımı denedi. Ancak, bu tasarımın tutmadığını biraz geç de olsa anladı. Yeni tasarımın, klasik Mercedes havasını yansıtmadığı ve müşteri beklentilerini karşılamadığı anlaşıldı. Mercedes, yeniden klasik ve tanıdık çizgilerine dönecek. Peki ızgaralı tasarım geri mi geliyor?

Lüks Mercedes modeli EQS, artık ikonik Mercedes yıldızını tekrar motor kaputunda taşıyacak. Bu yıldız, sadece bir logo değil, Mercedes’in lüks ve kalite sembolü. Efsanevi Mercedes yıldızı, EQS modellerinde tekrar parlayacak. Bu hareket, markanın sadık müşterilerini memnun etmek ve yeni tasarımı benimsetmek için atılmış büyük bir adım olarak görülüyor. Ama bununla da yetinmeyecek.

mercedes-eqs-elektrikli-arac-tasarimi-degisiyor

EQS’in ızgarası da yeniden tasarlanacak ve klasik Mercedes görünümüne daha yakın olacak. Elektrikli araçların radyatör ızgaralarına ihtiyacı yok, ancak bu estetik değişiklik, Mercedes’in kimliğini koruması açısından önemli. Markanın sadık müşterileri, bu klasik detayları görmeyi çok seviyor ve bu yüzden Mercedes bu unsurları geri getiriyor.

Mercedes geliştirilmiş elektrikli araç pillerine kavuştu

Mercedes geliştirilmiş elektrikli araç pillerine kavuştu

Mercedes, Factorial Energy'nin yeni nesil katı hal pil prototiplerini teslim aldı. Peki bu geliştirilmiş piller hangi özelliklere sahip?

Otomotiv dünyasında, geleneksel güçlü yönleri koruyarak yenilikleri benimsemek her zaman zordur. Mercedes-Benz, bu dengeyi sağlamak için büyük çaba sarf ediyor. Geleneksel tasarım unsurlarını koruyarak, elektrikli araçların daha geniş kabul görmesini hedefliyor. Bu, müşteri güvenini ve sadakatini artırmak için stratejik bir hamle olarak görülüyor.

Marka, elektrikli araç geleceği için yatırım yaparken, geçmişin ikonik detaylarını da koruyarak bir denge kurmayı amaçlıyor. Bu da gösteriyor ki, ilerleme ve gelenek bir arada yürüyebilir ve bu, markanın sürdürülebilir ve başarılı bir geleceği için önemli bir adım.

Peki siz ne düşünüyorsunuz? Mercedes’in geleneksel tasarıma dönüş yapması mantıklı olur mu? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazmayı unutmayın…

Antarktika’da gizemli dağlar ortaya çıktı!

Güney Avustralya kıyılarında ortaya çıkan gizemli pembe kumlar, bilim insanlarına Antarktika’nın bilinmeyen dağlarına götüren önemli bir keşfin kapısını araladı. Petrel Cove plajında bulunan pembe kumların kaynağını araştıran bilim insanları, bu kumların Antarktika ‘da gizli kalmış bir dağ silsilesinden geldiğini ortaya çıkardı. Keşif, dünya üzerindeki jeolojik süreçlerin ne kadar karmaşık ve birbirine bağlı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Petrel Cove’da bulunan pembe kumlar bilim insanlarının dikkatini çektiğinde, bu kumların mineral yapısını incelemek için araştırmalar başladı. Bu kumların, garnet adı verilen ve genellikle yüksek sıcaklıklarda kristalize olan bir mineralden oluştuğu tespit edildi.

Garnet, büyük dağ silsilelerinin yükseldiği yerlerde bulunur ve bu nedenle dağ oluşum süreçlerinin anlaşılmasında önemli bir rol oynar. Avustralya’daki garnetlerin yaş ve kökeni üzerine yapılan araştırmalar, bu minerallerin yaklaşık 590 milyon yıl önce oluştuğunu ve Antarktika’daki Transantarktik Dağlar ile bağlantılı olduğunu gösterdi.

University of Adelaide’den jeolog Jacob Mulder ve ekibi, bu garnetlerin Avustralya’ya nasıl ulaştığını araştırdı. Yapılan araştırmalar, bu garnetlerin büyük olasılıkla Antarktika ‘daki Transantarktik Dağları’ndan geldiğini ve bu dağların buz tabakasının altında gizli kaldığını ortaya koydu.

Okyanusun derinliklerinde keşfedilen dev yumurtalar taşıyan gizemli yaratık!

Okyanusun derinliklerinde keşfedilen dev yumurtalar taşıyan gizemli yaratık!

Okyanus derinliklerinde keşfedilen dev yumurtalar taşıyan gizemli yaratık, bilim insanlarını şaşırttı. Detaylar burada!

Bu dağ silsilesi, Gondwana süper kıtasının bir parçasıyken, geç Palaeozoik Buzul Çağı sırasında kuzeybatıya hareket eden bir buz tabakası tarafından taşınmış olabilir. Bu süreçte garnet açısından zengin buzul kumları Güney Avustralya kıyılarında birikmiş ve dalgalar tarafından Petrel Cove plajına taşınmış olabilir. Keşif, Antarktika’nın jeolojik tarihini anlamamızda önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Antarktika’daki gizli dağ silsileleri hakkında daha fazla bilgi edinmek, dünya üzerindeki kıtasal hareketlerin ve jeolojik süreçlerin anlaşılmasına katkı sağlayacak.

Artık oyun içi NPC’leri NVIDIA’nın yapay zekası yapacak

NVIDIA, Deep Learning Super Sampling (DLSS) teknolojisinin geleceğiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. NVIDIA CEO’su Jensen Huang, yaptığı bir konuşmada, DLSS teknolojisinin gelecekte yapay zeka kullanarak oyun içi dokular, karakterler ve nesneler oluşturabileceğini söyledi. Peki, bu ne anlama geliyor?

Şu anda DLSS, RTX GPU’lar üzerindeki tensor çekirdeklerini kullanarak oyun performansını artırıyor ve kare hızlarını yükseltiyor. Ancak, yeni nesil DLSS ile işler çok daha heyecan verici hale geliyor. Huang, DLSS’in gelecekte kendi başına doku ve nesneler oluşturabileceğini, tıpkı şu anda kareleri ölçeklendirdiği gibi, oyun içi varlıkları tamamen yapay zeka ile yaratabileceğini açıkladı. Bu, oyun performansının yanı sıra grafik kalitesinde de büyük bir sıçrama demek.

oyun-npc-nvidia-dlss-yapay-zeka

NVIDIA, ayrıca yeni bir doku sıkıştırma teknolojisi üzerinde çalışıyor. Bu teknoloji, eğitimli yapay zeka sinir ağlarını kullanarak oyun içi doku kalitesini artırırken, video belleği (VRAM) taleplerini mevcut seviyelerde tutuyor. Geleneksel doku sıkıştırma yöntemleri 8x sıkıştırma oranı ile sınırlıyken, NVIDIA’nın yeni teknolojisi bu oranı 16x’e çıkarabiliyor. Yani, oyunlar hem daha güzel görünecek hem de performanstan ödün vermeyecek.

NVIDIA’dan Microsoft’a yapay zeka resti! Ya bizle ya da…

NVIDIA’dan Microsoft’a yapay zeka resti! Ya bizle ya da…

NVIDIA ve Microsoft yapay zeka çipleri üzerinden birbirine girdi. Blackwell B200 çipleri iki şirket arasında karışıklığa yol açtı.

DLSS 3 ile NVIDIA, özgün çerçeveler arasına ek çerçeveler ekleyerek performansı artırıyordu. Ancak yeni DLSS, bir adım öteye gidiyor ve oyun içi varlıkları tamamen sıfırdan oluşturuyor. DLSS, oyun dünyasında varlıkların nerede bulunması gerektiğini ve hangi varlıkların render edilmesi gerektiğini öğrendikten sonra, bu varlıkları tamamen kendi başına yaratacak. Düşünün ki, bir oyun oynuyorsunuz ve gördüğünüz her şey yapay zeka tarafından anında oluşturuluyor.

Huang, DLSS’in sadece varlıkları değil, aynı zamanda NPC’leri (oyuncu olmayan karakterler) de oluşturabileceğini söyledi. Mesela, bir oyun içinde altı karakter varsa, bunların ikisi gerçek karakterler iken, diğer dört karakter tamamen yapay zeka tarafından oluşturulacak. NVIDIA ACE (Avatar Creation Engine) teknolojisi de bu işte devreye giriyor ve NPC’lere özgün diyaloglar ve yanıtlar vererek onları daha gerçekçi hale getiriyor. Yani, oyunlar sadece görsel olarak değil, aynı zamanda etkileşim açısından da bir devrim yaşayacak.

NVIDIA, gelecekte PC oyunlarının tamamen yapay zeka tarafından render edileceğini öngörüyor. Klasik 3D grafik renderleme yöntemleri yerini yapay zeka tabanlı yöntemlere bırakacak. Şu anda oyun içinde belirli varlıkların yapay zeka tarafından oluşturulması, NVIDIA’nın hayal ettiği bu geleceğe doğru atılan ilk adımlar olarak görülüyor.

Yani, oyun dünyasında inanılmaz yenilikler bizleri bekliyor. Siz bu gelişmeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazmayı unutmayın.

Otizmin en erken biyolojik sinyalleri bulundu!

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), sosyal, dil ve bilişsel becerilerde önemli zorluklar yaşayan bireyler için hayat boyu süren destekleyici bakımı gerektirebiliyor. Yeni bir çalışma, laboratuvar ortamında geliştirilen mini-beyinler kullanarak, otizmin biyolojik temellerine dair kritik bilgiler sunuyor. Bu bulgular, otizmin çeşitli alt tiplerini daha iyi anlamamıza ve yönetmemize yardımcı olacak.

Kaliforniya Üniversitesi San Diego’dan sinirbilimci Eric Courchesne ve uluslararası bir bilim ekibi, indüklenmiş pluripotent kök hücreler (iPSCs) kullanarak otizmin biyolojik kökenlerini araştırdı.

Bu hücreler, otizmli 10 bebek ve otizmli olmayan 6 kontrol grubundan alınan kan örneklerinden elde edilerek herhangi bir hücre türüne dönüştürülebiliyor. Araştırmacılar, iPSCs’yi beyin kortikal organoidleri (BCO’lar) adı verilen basitleştirilmiş 3B beyin modellerine dönüştürdü.

Çalışmanın en önemli bulgusu, otizmli çocuklardan alınan iPSCs’nin kullanıldığı mini-beyinlerin, nörotipik kontrollerle karşılaştırıldığında yaklaşık %40 daha büyük büyümesiydi. Ayrıca BCO’ların daha büyük boyutları ve daha hızlı büyümesi, daha şiddetli otizm türleriyle ilişkilendirildi ve bu da otizmin beyin oluşumunun çok erken aşamalarında nasıl geliştiğine dair önemli ipuçları sundu:

“Embriyonik BCO boyutu ne kadar büyükse, çocuğun daha sonraki otizm sosyal semptomları o kadar şiddetliydi. Derin otizmli çocuklar, embriyonik gelişim sırasında en büyük BCO büyümesine sahipti. Hafif otizm sosyal semptomlarına sahip olanlar ise yalnızca hafif büyüme gösterdi.”

Okyanusun derinliklerinde keşfedilen dev yumurtalar taşıyan gizemli yaratık!

Okyanusun derinliklerinde keşfedilen dev yumurtalar taşıyan gizemli yaratık!

Okyanus derinliklerinde keşfedilen dev yumurtalar taşıyan gizemli yaratık, bilim insanlarını şaşırttı. Detaylar burada!

Araştırmacılar, BCO’lardaki büyümenin, daha şiddetli otizme sahip çocukların sosyal beyin bölgelerindeki büyümeyle de uyumlu olduğunu buldular. Bu çocuklar, sosyal uyarana karşı daha az tepki gösterdi. Ayrıca derin otizme sahip çocukların, genişlemiş birincil işitsel ve somatosensoryel kortekslere sahip oldukları tespit edildi. Bu bulgu, duyusal ve sosyal dikkat sorunlarını açıklamaya yardımcı olabilir.

Otizme katkıda bulunan birçok karmaşık faktörle birlikte, embriyonik aşamada bile beyin büyümesinde aşırı uyarılma gibi bir durumun rol oynayabileceği öne sürüldü. Bu yeni araştırma, otizmin nasıl başladığını anlamamıza daha da yaklaştırıyor. “Embriyojenik süreçte, derin otizm ve hafif otizm alt tiplerinin biyolojik temelleri zaten mevcut ve ölçülebilir,” diyen araştırmacılar, gelecekteki daha büyük örneklem BCO çalışmalarının diğer alt tipleri de ortaya çıkaracağını belirtti.