Heyecan dorukta! Harry Potter dizisi için ilk bilgiler geldi

J. K. Rowling tarafından yazılmış yedi fantastik romandan oluşan bir seri olan ve 2001‘de beyaz perde ile buluşan Harry Potter şimdi de dizi uyarlamasıyla karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl HBO tarafından duyurulan dizi için çalışmalar tüm hızıyla devam ederken, kısa bir süre önce ortaya çıkan raporlar ilk ayrıntıları ortaya koyuyor.

Harry Potter dizisi için senarist seçme çalışmaları başladı

Warner Bros. Harry Potter kitap serisini özel bir uyarlamayla HBO Max’te yayınlamayı planlıyor. Deadline tarafından paylaşılan son bilgiler de Martha Hillier, Kathleen Jordan, Tom Moran ve Michael Lesslie gibi dünyaca ünlü senaristlerin Warner Bros Television‘a projeyi üstlenebilmek için sunum yaptıklarını gözler önüne seriyor.

Şu an için kesin bir karar vermeyen Warner Bros Television burada bir eleme mantığı izleyerek vizyonunu beğendiği senaristleri Birleşik Krallık’taki ikinci tur için bir kez daha görüşmelere çağıracak. Bunun dışında serinin yazarı J. K. Rowling‘in de bu karar süreçlerinde söz sahibi olacağı ifade ediliyor.

Netflix aboneleri mutlu: Popüler HBO dizileri geliyor!

Netflix aboneleri mutlu: Popüler HBO dizileri geliyor!

Netflix ile Warner Bros. Discovery arasında HBO içeriklerinin lisansı için bir anlaşma yapıldı. Bu kapsamda popüler dizi Netflix'e geldi.

Burada çok önemli bir detayın olduğunu belirtelim. Eğer firma birden fazla senaristin fikrini ve vizyonunu beğenirse bunlar ayrı ayrı değerlendirilebilir ve karşımıza birden fazla Harry Potter projesi çıkabilir. Son olarak nisan ayında dizinin duyurulduğu sıralarda Warner Bros Discovery CEO‘su David Zaslav’ın Harry Potter’ın “on yıl sürecek bir yapım” olacağını söylediğini de hatırlatalım. Bu da dizinin uzun soluklu olacağı ve en az yedi sezon olacağı anlamına geliyor.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!

3023 yılında hazır olacak fotoğrafın çekimine başlandı

Arizona’nın Tucson kentinde, filozof Jonathon Keats tarafından hayata geçirilen olağanüstü bir proje var: Milenyum Kamerası. Bu kamera, ömrü boyunca sadece bir kez fotoğraf çekecek. Ancak bu fotoğrafın hazırlanması tam 1000 yıl sürecek.

Zamanı donduran Milenyum Kamerası’nın ilginç tasarımı

Proje, geleneksel bir fotoğraf makinesinden ziyade kavramsal bir sanat eseri olarak nitelendiriliyor. Kamera, iğne deliği prensibine dayanıyor ancak bu defa pozlama süresi son derece uzun tutularak tasarlanmış.

Dış bakır silindir, 24 ayar altın bir tabakaya açılıyor. Işığın, özel bir boya pigmenti olan gül kurusuyla kaplanmış yüzeye yavaşça sızmasına izin veriliyor. Tahminlere göre 1000 yıl sonra insanlar kamerayı açtıklarında, fotoğrafın içinde bu uzun süre zarfında meydana gelen her değişikliği gözlemleyebilecekler.

Sevgiliye fotoğraf makinesi hediye edilir mi?

Sevgiliye fotoğraf makinesi hediye edilir mi?

14 Şubat Sevgililer Günü için “değişik” bir hediye fikri mi arıyorsunuz? Pek çok kişi orijinal bir hediye arıyor. Mesela herkes cep telefonuyla fotoğraf çektiği için fotoğraf makinesi almak hiç kimsenin aklına gelmiyor.

Keats, Çin’in Chongqing kenti de dahil olmak üzere başka yerlere de kamera kurmayı planlıyor. Bu projenin, dünyanın pek çok yerinde yapılabilir olduğunu belirtiyor. Bu tür kameraların, gelecek nesiller için Dünyayı yeniden hayal etmeye yönelik gezegensel bir sürece yol açacağını söylüyor.

Fotoğrafın 3023 yılında hazır olma garantisi yok

Kamera, bir bankın yanındaki direğe monte edilmiş durumda. Yanında bulunan duyuru panosu, projenin amacını anlatıyor ve insanları geleceğe dair düşünmeye davet ediyor. Kameranın sahibi, ileride ne olacağına dair çoğu insanın kasvetli bir bakış açısına sahip olduğunu belirtiyor.

Kameranın baktığı dağ sırası, tahminlere göre 1000 yıl sonra nihai görüntünün en belirgin kısımlarını oluşturacak. Kalıcı olmayan özelliklerin, örneğin binaların daha az belirgin ve hayaletimsi görüneceğini söylüyor.

Ancak, kameranın kurucusu uyarıyor: “Eğer kamera çalışırsa…” Tüm bu tahminler, deneyin başarılı olacağı varsayımına dayanıyor. Ancak kamera, 1000 yıl içinde yok olabilir veya hasar görebilir.

Eğer kamera hayatta kalırsa, gelecek nesillerin bu sanat eserini ve içindeki görüntüyü anlaması zor olabilir. Peki sizin düşünceleriniz neler? Aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.

Ekşi Sözlük için verilen erişim engeli kaldırıldı!

Türkiye’nin en popüler mecralarında Ekşi Sözlük, son dönemde bazı sorunlarla gündeme geldi. İlk olarak 21 Şubat 2023 tarihinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından engellenen platform, bugün erişilebilir hale geldi.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Ekşi Sözlük engelini kaldırdı

Son bir yıldır birçok erişim engeli sorunlarıyla uğraşan Ekşi Sözlük için sevindirici haber geldi. Mahkeme, erişim engellemesi kararının Anayasa’nın 26. maddesi ile güvence altına alınan ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi.

BTK, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması gerekçesiyle geçtiğimiz yıl erişim engeli getirmişti. Alan adıyla ilgili birçok kez sorun yaşayan Ekşi Sözlük, “eksisozluk1999.com” için alınan erişim engeli kararının ardından “eksisozluk111.com” adresi üzerinden kullanıcılarına hizmet vermeye devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda da Ekşi Sözlük’ün App Store ve Google Play’deki uygulamalarına engelleme kararı çıkmıştı.

Bu yıl sağlık alanında akıllı bilekliğin yerini “biyosensör” alacak!

2024’te biyosensörlerin daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşması, sağlık teknolojilerinde önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Bu gelişme, özellikle Tip 2 diyabet hastalarına yeni ve daha kişiselleştirilmiş seçenekler sunarak sağlık sektöründe çığır açabilir.

Biyosensörlerin avantajları

Biyosensörlerin geniş bir kitle tarafından benimsenmesi, sağlık bilincini artırma ve kronik hastalıkların önlenmesi açısından önemli avantajlar sağlayabilir. Geleneksel giyilebilir cihazlara kıyasla daha fazla veri elde etme potansiyeli sunan biyosensörler, kullanıcılara vücutlarının derinliklerindeki sağlık unsurları hakkında önceki dönemlerde ulaşılamayan bilgileri sunma imkanı tanıyor.

Özellikle kan şekeri seviyelerini sürekli olarak izleyen bu sensörler, Tip 2 diyabet teşhisi almamış ancak risk altında olan bireyleri kapsayarak sağlık yönetiminde önemli bir rol oynayabilir. CES’te sergilenen biyosensör gelişmeleri, Abbott’un Lingo adlı biyosensör serisi gibi inovatif ürünlerle dikkat çekiyor.

Bu da oldu! Sağlığınızı takip edecek e-dövmeler geliyor

Bu da oldu! Sağlığınızı takip edecek e-dövmeler geliyor

Güney Koreli araştırmacılar, sağlık değerlerini izleyen bir e-dövme üzerinde çalışıyor. Böylece sağlık değerlerini takip etmek kolaylaşacak.

Bu cihaz, kullanıcıların sağlık verilerini birleştirmelerine yardımcı olan bir “koçluk” uygulamasıyla entegre edilerek, sadece bilgi toplamakla kalmayıp aynı zamanda kişisel sağlık hedeflerine ulaşmalarına da yardımcı olmayı amaçlıyor.

Biyosensör üreticileri beklentileri karşılamayı hedefliyor

Dexcom’un Stelo adlı sürekli glikoz monitörü, insülin kullanmayan Tip 2 diyabet hastalarına yönelik bir çözüm sunarak, sağlık yönetiminde daha önce görülmemiş bir hassasiyet ve kişiselleştirme seviyesi sağlama potansiyeline sahip.

Tandem adlı üretici firmanın otomatik insülin dağıtım sistemi Mobi ise Tip 1 diyabet hastalarının günlük yaşamlarını iyileştirmeye yönelik önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Sporcular için tasarlanan Nix biyosensörü, sadece sporcular değil, genel bir kullanıcı kitlesi için de önemli bir sağlık aracı olabilir.

Hidrasyonu izleyerek organ sağlığını, zihinsel işlevi ve sindirim sistemini korumaya yardımcı olma misyonu taşıyan bu sensör, geniş bir kullanıcı kitlesine sağlık bilincini artırma potansiyeli sunuyor. Biyosensörlerin yaygınlaşması, metabolik sağlık ve günlük alışkanlıkların sağlık üzerindeki etkileri hakkında daha fazla bilgi sahibi olma şansını artırabilir.

Ancak, bu teknolojiye erişim ve maliyet faktörleri, kullanıcıların benimsemesinde kritik bir rol oynayacak ve bu cihazların geniş kitlelere ulaşmasını belirleyecek etmenler olacaktır. Siz bu cihazlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.

Öğrencilere karne hediyesi arayanlara vivo’dan kampanya!

vivo, öğrencilerin yarı yıl tatilinde çocuklara özel karne hediyeleri ile dikkat çekiyor. Tasarımı ve güçlü teknolojik özellikleri ile bilinen marka, sömestir kampanyası kapsamında çeşitli avantajlar sunuyor. İşte detaylar…

vivo’dan karne hediyesi arayanlara kampanya!

vivo, akıllı telefon almak isteyen velilere 500 TL’ye varan indirim kuponları ve Y36 modeline özel kaçırılmayacak taksit fırsatı sağlıyor. 5 Şubat tarihine kadar devam edecek kampanya, myvivoshop.com üzerinden yapılan online alışverişlere özel indirimler ve hediye fırsatları içeriyor.

vivo

vivo’nun şık tasarımı ve güçlü teknik özellikleri bir araya getiren akıllı telefonları, çocuklar için ideal sömestir tatili arkadaşı olabilir. Yarı yıl tatilinde vivo telefonlarıyla oyun oynama, eğlenceli anıları kaydetme, yüksek görüntü kalitesiyle dizi ve filmleri izleme imkanı sunuluyor.

Uygun fiyatlı vivo V30 ortaya çıktı!

Uygun fiyatlı vivo V30 ortaya çıktı!

vivo, yakın zamanda vivo V30 adlı akıllı telefonunu tanıtmaya hazırlanıyor. Merakla beklenen vivo V30 modelinin özellikleri ortaya çıktı.

Özel kampanya kapsamında myvivoshop.com’dan yapılan alışverişlerde, kullanıcılara sepette 500 TL’ye varan indirim fırsatı sunulurken, V29 Serisi akıllı telefon alanlara ek olarak akıllı kulaklık ve ücretsiz ekran onarımı da hediye ediliyor. Ayrıca, sömestire özel Y36 modelinde peşin fiyatına 6 taksit imkanı da dikkat çekiyor.

vivo’nun V29 Serisi, 120Hz kavisli AMOLED ekranları, yüksek performans, ve uygun fiyatlı seçenekleriyle öne çıkıyor. Özellikle V29 5G modeli, inovatif “Star Işığı” özelliği ile etkileyici fotoğraf ve selfie’ler çekme imkanı sunuyor. Ayrıca, suya ve toza dayanıklılık sertifikası olan V29, uzun ömürlü bir kullanım vaat ediyor.

vivo

Y36 modeli ise uzun ömürlü bataryası, yüksek performansı ve geniş depolama alanı ile öne çıkıyor. Qualcomm’un Snapdragon 680 işlemcisini kullanarak çocukların ihtiyaçlarına en iyi şekilde karşılık veren Y36, 256 GB’a kadar genişletilebilen depolama alanıyla dikkat çekiyor.

Yerli üretim vivo Y Serisi ise her bütçe ve ihtiyaca uygun seçenekler sunuyor. Örneğin, Y35 modeli, uzun ömürlü pil, hızlı şarj ve yapay zeka destekli güç tasarrufu teknolojisi ile kullanıcılarına uzun süreli kullanım vaat ediyor. Diğer modeller arasında Y22s, Y27, Y17s ve Y16 gibi çeşitli seçenekler bulunuyor.

Vivo, Türkiye’deki Gebze fabrikasında üretilen Y Serisi modelleri ile çocukların ihtiyaçlarına uygun, dayanıklı ve uygun fiyatlı akıllı telefon seçenekleri sunmaya devam ediyor.

OPPO’nun uygun fiyatlı telefonunun tasarımı ortaya çıktı!

Sektördeki pazar payını artırmak için çalışmalarını sürdüren OPPO cephesinde uygun fiyatlı Reno 11F 5G için geri sayım başladı. Akıllı telefonla ilgili ilk bilgiler geçen hafta paylaşılırken, son raporlar ise tasarım detaylarıno gözler önüne seriyor. Peki cihaz nasıl görünecek? İşte Oppo Reno 11F 5G tasarımı, özellikleri ve tanıtım tarihi!

Oppo Reno 11F 5G tasarımı, özellikleri ve tanıtım tarihi

Oppo Reno 11F 5G tasarımı şirkete yakın kaynaklar tarafından sızdırıldı. Buna göre akıllı telefonda mavi, pembe ve yeşil renk seçenekleri mevcut olacak. Dahası, dairesel üçlü kamera kurulumu, keskin ve düz çerçeveler bizleri karşılayacak. Önde ise delikli bir tasarımın tercih edildiğini belirtelim.

Akıllı telefon; FHD+ çözünürlük ve 120 Hz yenileme hızı sunan 6,7 inç AMOLED panelle gelecek. Ön tarafta ise içerisinde 32 Megapiksel Sony IMX615 ön kameraya ev sahipliği yapan delikli ekran mevcut olacak. Arkaya geçtiğimizdeyse 64 Megapiksel (OV64B) ana + 8 Megapiksel (IMX355, ultra geniş) + 2 Megapiksel (OV02B10, makro) sensörlerinden oluşan üçlü kamera kurulumu karşımıza çıkıyor.

Uygun fiyatlı vivo V30 ortaya çıktı!

Uygun fiyatlı vivo V30 ortaya çıktı!

vivo, yakın zamanda vivo V30 adlı akıllı telefonunu tanıtmaya hazırlanıyor. Merakla beklenen vivo V30 modelinin özellikleri ortaya çıktı.

Üründe MediaTek Dimensity 7050 yer alacak. 6 nm mimariyle üretilen yonga seti; 2x 2.6 GHz ARM Cortex-A78 ve 6x 2.0 GHz ARM Cortex-A55 çekirdeklerine ek olarak Mali-G68 MC4 grafik birimine ev sahipliği yapıyor.

8 GB RAM‘in yanı sıra 8 GB sanal RAM desteğiyle gelen akıllı telefonda 256 GB dahili depolamaya yer verilecek. Tabii burada daha farklı opsiyonların olma ihtimalini de akıldan çıkarmamak önemli. Şu an için ürünün tanıtım tarihi belli değil, ancak şirkete yakın kaynaklar önümüzdeki ay vitrine çıkacağı yönünde görüş bildiriyor.

Mikroplar Uluslararası Uzay İstasyonu’nu ele geçiriyor!

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda, insan mürettebatının yanı sıra milyonlarca bakteri ve mikrop ev sahipliği yapıyor. İnsan vücudu, 10 kat daha fazla mikropları içererek, dünya üzerindeki her şeyin içinde ve üzerinde bakteri ve mantarlarla dolup taşmış bir vaziyette.

Mikroplardan nasıl faydalanılıyor?

Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki mikroplar üzerinde, hem mürettebat sağlığı üzerindeki potansiyel etkileri değerlendirmek hem de uzay araçlarının işlevselliğini korumak amacıyla çeşitli araştırmalar yapılıyor. Bu araştırmalar sayesinde, gelecekteki uzay görevlerinin planlanması ve uzayda yaşamın sürdürülmesi için kritik bilgilerin elde edilmesi amaçlanıyor.

Bu bakteriler ve mikroplar genellikle zararsız hatta, birçoğu insan vücudu için faydalı. Ancak mikro yerçekimi ortamı, bazı mikropların hastalık riskini artırabiliyor ve uzay aracı sistemlerini etkileyebiliyor. Aynı zamanda, uzay araçlarının ve mürettebatın iniş yaptığı diğer gezegenleri de potansiyel olarak kirletebiliyorlar.

Uzaydaki gizemi çözecek 13 deney: İlk Türk Astronot ne yapacak?

Uzaydaki gizemi çözecek 13 deney: İlk Türk Astronot ne yapacak?

İlk Türk Astronot giderken yanında neler götürüyor, orada neler yapacak ve görevini ne zaman tamamlayıp dönecek? İşte detaylar...

ISS (Uluslararası Uzay İstasyonu) Boeing Antimikrobiyal Kaplama projesi, uzay aracındaki mürettebatı ve ekipmanı korumak için mikropların büyümesini engelleyen yüzey kaplamalarını test ediyor. Bu kaplamaların, sadece uzay istasyonlarında değil, aynı zamanda uçak kabinleri, sağlık tesisleri ve toplu taşıma araçları gibi birçok ortamda kullanılarak hastalık bulaşmasını azaltmayı hedefliyor.

Uzay istasyonunda mikroplar gözaltında tutuluyor

Mikrobiyal Gözlemevi-1 ve Mikrobiyal İzleme-2 araştırmaları, uzay istasyonundaki mikropları izleyerek potansiyel tehditleri belirlemeye odaklanmış durumda. Bu çalışmalar, uzay aracının ve mürettebatın güvenliğini sağlamak amacıyla mikropları analiz ederek kapsamlı bir bakteri ve mantar katalogu oluşturuyor.

Roscosmos’un BioRisk-MSV araştırması, uzay istasyonundaki mikropların fiziksel ve genetik değişikliklerini inceleyerek, bu organizmaların ekstrem ortamda nasıl hayatta kaldığını ve ürediğini anlamaya çalıştı. Bu bulgular, gelecekteki uzay görevleri için gezegensel karantina yöntemleri ve biyomedikal güvenlik sistemlerinin geliştirilmesine ışık tutabilir.

NASA’nın ISS Harici Mikroorganizmaları projesi, istasyon dışındaki yaşam destek sistemi havalandırma deliklerinden örnekler toplayarak, uzay aracının mikroorganizmalarını incelemeye devam ediyor. Bu araştırma, uzaydaki mikropların dağılımını ve potansiyel olarak diğer uzay araçlarına bulaşma riskini değerlendirmeye odaklanıyor.

Bir başka araştırmada, mürettebat üyelerinin soluduğu veya ciltlerine yapışan mantarların potansiyel alerjen etkilerini değerlendirildi. Veriler, uzayda seboreik dermatit ile ilişkilendirilen bir mantarın arttığını ve çeşitli mantar türlerinin varlığını ortaya koydu.

Uzay istasyonu iç ortamlarının incelenmesi, mevcut mikroplar hakkında önemli veriler sağlıyor ve mürettebat üyelerinin güvenliğini sağlamak için tampon oluşturuyor. Bu araştırmalar, gelecekteki uzay görevlerinin planlanması ve güvenlik önlemlerinin geliştirilmesine katkıda bulunuyor. Uzay, sadece yıldızlara yapılan bir yolculuk değil, aynı zamanda mikropların da keşif yeri.

Peki sizin bu konudaki düşünceleriniz neler? Yorumlar kısmına yazabilirsiniz.

BYD şimdi de Huawei’nin koltuğuna göz dikti!

BYD, geçtiğimiz hafta düzenlediği bir etkinlik kapsamında akıllı elektrikli otomobillere ilişkin planlarını açıkladı. Etkinlikte, BYD’nin birçok yeni araç içi teknolojisi sergilendi ve şirketin çalışmaları gözler önüne serilmiş oldu. Bu teknolojiler, başlıca Huawei’nin HarmonyOS çözümlerine kafa tutacak.

BYD, araç içi teknolojide yeni bir dönem başlatıyor

BYD CEO’su Wang Chuanfu, şirketin “tüm araç zekası” vizyonunu ele aldı. Yeni otomotiv teknolojileri geliştirmek için 90 binden fazla çalışana sahip olduklarını söyleyen CEO Chuanfu, Ar-Ge personelleriyle birlikte “Mühendis Rüya Takımı” oluşturduklarını söyledi.

byd atto 3 türkiye fiyatı, atto 3 fiyatı, atto 3 özellikleri

Tanıtılan önemli teknolojilerden biri, BYD’nin sektörde ilk olduğu iddia ettiği Xuanji çok modlu yapay zeka sistemiydi. U8 SUV ve U9 gibi modellerde yer alacak bu yapay zeka, araç içerisinde modlanabilir bir sesli asistan desteği sunacak.

BMW, otomobillerin tavanına ekran koyacak! İşte sebebi

BMW, otomobillerin tavanına ekran koyacak! İşte sebebi

BMW, araba tutması hastalığına karşı ilginç bir çözüm geliştirdi. Buna göre otomobillerin tavanına ekran yerleştirecek.

Önümüzdeki dönemde tanıtılması beklenen U8 modeli, kırsal bölgelerde yapılacak kazalara karşı bir drone bölmesine ve uydu bağlantı sistemine yer veriyor. Dört yönlü park özelliği ise U8’in dar manevralar yapması tekerleklerini döndürmesini sağlıyor.

Etkinlik kapsamında BYD, Huawei gibi şirketlerin stratejilerine rakip olacak teknoloji odaklı araç içi sistemlerine dikkat çekti. CEO ayrıca BYD’nin diğer üreticilerle iş birliği yapmak yerine “kurum içi inovasyon” üzerinde çalışacağını açıkladı.

BYD, 2023 yılında 3 milyon yeni otomobil satarak yıllık hedefinin yüzde 160’ına ulaşmayı başardı. İhracat satışları da yüzde 334 artışla 242 bin araca çıktı. Geçtiğimiz yıl resmi olarak Türkiye’ye de giriş yaptığını hatırlatalım.

Bu mini robot, bozuk paradan daha küçük!

ABD’de yapılan son çalışmalar, böcek benzeri iki mini robotun, bugüne kadar üretilen en küçük, en hafif ve en hızlı tamamen işlevsel mikro-robotlar olduğunu gösteriyor. Bu inovatif gelişmelerle birlikte gelecekte arama-kurtarma operasyonları, çevresel izleme, mikro imalat veya robot destekli cerrahi gibi alanlarda kullanılmak üzere tasarlanan minyatür robotlar görebiliriz.

Mini robot yetenekleriyle şaşırtıyor

Çalışmanın başyazarı ve Makine ve Malzeme Mühendisliği Fakültesi’nde doktora öğrencisi Trygstad, mini böceğin 8 miligram, su strider robotun ise 55 miligram ağırlığında olduğu belirtiyor. Bu mikro robotlar, saniyede yaklaşık altı milimetre hızında hareket edebilme özelliğine sahipler.

Bu robotlar, benzer ölçekteki diğer mikro robotlara göre hızlı ancak biyolojik kardeşleriyle hala rekabet edebilme konusunda biraz geride kalıyor. Örneğin, bir karınca genellikle beş miligram ağırlığında ve saniyede bir metreye yakın bir hızla hareket edebiliyor.

LG’nin yapay zekalı minik robotu, evlerin yeni ferdi olacak!

LG’nin yapay zekalı minik robotu, evlerin yeni ferdi olacak!

LG ’nin yeni tanıttığı asistanıyla birlikte, yapay zeka artık evimizde aktif olarak bizle birlikte yaşayacak! İşte detaylar…

Bu minyatür robotların temelini oluşturan unsurlardan biri, robotları hareket ettiren minik aktüatörlerdir. Araştırmacılar, yeni bir üretim tekniği kullanarak aktüatörü bir miligramdan daha küçük bir değere indirgeme başarısı elde etti, bu da bu alandaki en küçük değer.

Bu malzeme, hatırlayarak orijinal şekline geri dönebilen bir özelliğe sahip ve geleneksel motorların aksine hareketli parçalar veya dönen bileşenler içermiyor. Araştırmacılar, bu aktüatörlerin mekanik olarak çok sağlam olduğunu ve çok hafif olduğu için mikro robotikte yeni kapıları açtığını belirtiyor.

Mini böcek robot nasıl hareket ediyor?

Diğer teknolojilerle karşılaştırıldığında, şekil hafızalı alaşım (SMA) teknolojisi robotları hareket ettirmek için sadece çok az miktarda elektrik veya ısı gerektiryor. Bu mini robotlar için, SMA sisteminin onlara güç sağlamak için çok daha az karmaşık sistemler gerektirdiği belirtiliyor.

Araştırmacı, su striderlarına duyduğu ilgiden esinlenerek, bu tür böceklerin hareketlerini incelemeye devam etmek istediğini söylüyor. WSU su strider robotu, düz bir kanat çırpma hareketiyle hareket ederken, doğal böcek bacakları daha verimli bir kürek çekme hareketi yapıyor, bu da doğal böceğin çok daha hızlı hareket etmesinin diğer bir nedeni.

Araştırmacılar, başka bir böceği model alarak su yüzeyinin hem üstünde hem de hemen altında hareket edebilen bir robot geliştirmeyi ve robotlarını tamamen otonom ve bir güç kaynağından bağımsız hale getirmek için küçük piller veya katalitik yanma kullanmak üzerinde çalışmaya devam ediyorlar.

Bu gelişmeler, gelecekte mikro robot teknolojisinin daha da gelişerek, hayatımıza farklı ve etkili çözümler getirebileceğini gösteriyor. Sizin bu konudaki düşünceleriniz neler? Aşağıdaki yorumlar kısmında belirtebilirsiniz.

İlk Türk astronotun kapsülü Himalayalar üzerinde böyle görüntülendi!

Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) giden, içinde bir Türk’ün de bulunduğu ilk Avrupalı ticari ekip, cumartesi sabahı güvenli bir şekilde yörünge karakoluna ulaştı. Türkiye’nin birçok noktasında yayınlanan kenetlenme anı izleyenleri büyüledi. Kenetlenmeden önce ortaya çıkan, ilk türk astronotun da içinde olduğu kapsülün fotoğrafı da aynı şekilde büyüledi. İşte o fotoğraf…

İlk Türk astronot Himalayalar’ın üstünde

Axiom-3 mürettebatı – İsveç’ten Marcus Wandt; ABD ve İspanya’nın çifte vatandaşı olan Michael López-Alegría; İtalya’dan Walter Villadei; ve ülkemiz Türkiye’den Alper Gezeravcı – Perşembe günü Falcon 9 roketiyle yörüngeye gönderilen SpaceX Crew Dragon kapsülüyle Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatıldı.

Mevcut ISS mürettebatından Jasmin Moghbeli ve Loral O’Hara isimli astronotlar geçtiğimiz günlerde Crew Dragon’un Cumartesi sabahı uzay istasyonuna yaklaştığını gösteren bazı heyecan verici görüntüler paylaştı.

Axiom-3 mürettebatının gelişiyle ISS’deki toplam insan sayısı 11’e çıktı. Önümüzdeki birkaç hafta içinde, dört yeni gelen mürettebat 30’dan fazla bilim deneyi gerçekleştirecek ve ülkelerindeki kuruluşlarla yaklaşık 50 sosyal yardım etkinliğine katılacak. İlk Türk astronot Alper Gezeravcı ise Tuz Gölü’nden getirdiği bitki ile uzay ortamında deneyler yapacak.

İlk Türk astronotu Uluslararası Uzay İstasyonu’na giriş yaptı!

İlk Türk astronotu Uluslararası Uzay İstasyonu’na giriş yaptı!

İlk Türk astronotu Alper Gezeravcı Uluslararası Uzay İstasyonu'na giriş yaptı! Peki ilk Türk astronot Gezeravcı'yı neler bekliyor?

Axiom-3, Teksas merkezli Axiom Space tarafından NASA ve SpaceX’in desteğiyle düzenlenen ISS’ye yönelik üçüncü ticari görevdir. İlki Nisan 2022’de gerçekleşti. Ticari çalışmalarını genişleten Axiom Space, yaklaşık yedi yıl sonra eskiyen tesisin hizmet dışı kalması durumunda bir gün ISS’nin yerini alabilecek bir ticari uzay istasyonu inşa etmeyi de hedefliyor.

Uzayda kalacağı süre boyunca 13 bilimsel deneye imza atacak olan Alper Gezeravcı da biyoloji, tıp, malzeme bilimi ve genetik gibi alanlarda faaliyet gösterecek. Bunlardan biri de Tuz Gölü’nde endemik olarak yetişen Schrenkiella Parvula bitkisinin uzay ortamında tuz ve diğer stres etkenlerine verdiği tepkiler olacak.

Tuz Gölü’nde yetişen Schrenkiella Parvula isimli bitki.

Peki siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.

Counter-Strike 2’yi geçti! Bu oyun 3 günde 4 milyon sattı

Son günlerin en çok konuşulan açık dünya-hayatta kalma oyunu Palworld, beklenmedik işlere imza atıyor. Yaklaşık üç gün önce Steam’den satışa sunulan oyun, ilk üç gününde 4 milyondan fazla satış yaparak Steam listelerini altüst etti.

Palworld, Steam’de eş zamanlı 1 milyon oyuncuya ulaştı

Pocketpair tarafından geliştirilen Palworld, 19 Ocak’ta Steam ve Xbox üzerinden piyasaya sürüldü. Oyun kısa sürede dijital mağazanın en çok satanlar listesine yükseldi. Eş zamanlı oyuncu sayısı bakımından ise PUBG ve Counter-Strike 2’yi geride bıraktı.

Pocket Pair, hafta sonu yaptığı duyuruda, ilk 24 saatte 2 milyon satışı geçtiğini duyurmuştu. Yeni açıklama ise 72 saat içerisinde bu rakamın ikiye katlandığını gösterdi.

BMW, otomobillerin tavanına ekran koyacak! İşte sebebi

BMW, otomobillerin tavanına ekran koyacak! İşte sebebi

BMW, araba tutması hastalığına karşı ilginç bir çözüm geliştirdi. Buna göre otomobillerin tavanına ekran yerleştirecek.

Yüksek satış rakamları, anlık oyuncu sayısında da kendini göstermeyi başardı. SteamDB’ye göre, şu anda 1 milyondan fazla eş zamanlı oyuncuya sahip. Bu, Steam tarihinin şimdiye kadarki en büyük altıncı oyunu olduğunu gösteriyor.

Pokemon’dan ilham alan Palworld; temelde bir hayatta kalma oyunu. Bu kapsamda 100’den fazla “Pal” (Dost) eğitmeniz gerekiyor. Bu Dost’ları bina inşa etmek, çiftçilik yapmak ve ateş yakmak gibi görevlerde kullanabiliyorsunuz. Ayrıca silahlandırarak diğer oyunculara karşı kullanabilirsiniz.

Oyuncu yoğunluğu sonrasında hafta sonu bazı sunucu kesintileri yaşanmış olsa da, oyunun ivmesinde düşüş olmadı. Geliştirici ekip, Palworld’ün şu anda saatte 86 bin satış rakamına ulaştığını açıkladı. Oyunun Steam’de 13 dolardan satıldığını belirtelim.

Geliştirilmesi üç yıl süren ve Pocketpair’in ilk oyunu olan Palworld, şaşırtıcı bir başlangıç yapmış durumda. Oyunun Steam, Xbox Series X/S ve PC Game Pass için çıkış yaptığını hatırlatalım.

Windows Copilot’ın ücretli yeni Pro sürümü geliyor! Kaç para olacak?

Windows 11’deki Copilot Pro, aylık 20 dolar karşılığında daha kapsamlı yapay zeka özellikleri sunuyor. Microsoft’un blog yazısına göre, geçen yıl tanıtılan yapay zekalı yardımcı Copilot, artık güçlü içerik oluşturma ve uygulamalar arası uyumluluk sağlayan bir Pro sürümüne sahip.

Windows 11’deki Copilot Pro neler sunuyor?

Copilot Pro, OpenAI’nin en güçlü sohbet robotu GPT-4 Turbo’nun yeteneklerini kullanarak daha akıllı yanıtlar ve daha düşük hata oranları sunuyor. Birden fazla cihazda çalışabilen Copilot Pro, Word, Excel, Outlook gibi uygulamalarda bağlamı anlayarak etkileşim sağlıyor. Örneğin, Word’de belge özetleme, PowerPoint oluşturma veya Outlook’ta e-posta taslağı hazırlama gibi görevleri yerine getirebiliyor.

Copilot pro aboneliği, copilot pro özellikleri, copilot pro Microsoft, copilot pro Microsoft 365

Ayrıca, Copilot Pro, gelişmiş görüntü oluşturma ve belirli görevleri yerine getirmek için özel GPT’ler oluşturabilme yeteneğine sahip. Microsoft, Copilot Pro’nun yakında mobil cihazlara da geleceğini duyurdu.

Microsoft Copilot nedir? Copilot nasıl kullanılır?

Microsoft Copilot nedir? Copilot nasıl kullanılır?

Yapay zeka destekli sohbet robotu Copilot, birçok konuda çözümler sunuyor. Microsoft Copilot hakkında merak edilenleri cevaplayacağız.

Microsoft, Copilot Pro’nun yakında mobil cihazlara da geleceğini söylüyor. Şu anda güncel Windows 11’de, Windows + F tuşlarına bastığınızda, sağ tarafta bir Copilot penceresi açılıyor ve yapay zeka kullanarak soruları yanıtlama veya görüntü oluşturma olanağı sunuyor.

Copilot Pro aboneliğine değer mi?

CES’te gördüğümüz yeni dizüstü bilgisayarlarda yerleşik özel bir Copilot tuşu vardı. Ancak temel sürüm, uygulamalar ve cihazlar arasında konuşma gibi daha iddialı şeylerin çoğunu yapamıyor.

Windows 11’de şu anda kullanılan temel Copilot versiyonu, Pro sürümün sunduğu gelişmiş özelliklere erişim sağlayamıyor. Microsoft’un yapay zeka vizyonuna daha yakın olan Copilot Pro, kullanıcılarına daha geniş bir işlevsellik sunarak Windows deneyimini iyileştiriyor.

Bu gelişmeler, Microsoft’un OpenAI ile yaptığı yapay zeka yatırımlarının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Ayrıca, büyük teknoloji şirketlerinin yapay zeka odaklı departmanlara da daha fazla kaynak ayırdığı bir dönemi işaret ediyor. Benzer şekilde, Amazon, Google ve Meta gibi şirketler de yapay zeka alanındaki öncü çalışmalara odaklanarak organizasyon yapılarını değiştiriyor.

Windows 11’de Copilot Pro’nun geleceği

Windows 11 Copilot Pro, kullanıcılarına aylık 20 dolar karşılığında sadece bir bilgisayar yardımcısı değil, aynı zamanda güçlü yapay zeka özellikleri sunarak bilgisayar deneyimini baştan aşağı değiştiren bir araç sunacak.

Microsoft’un yapay zeka teknolojilerine yaptığı yatırımların bir ürünü olan Copilot Pro, daha düşük hata oranları, akıllı yanıtlar ve uygulamalar arası entegrasyon ile kullanıcılarına etkileyici bir deneyim vadediyor. Bu, teknoloji dünyasındaki yapay zeka odaklı değişimin bir yansıması olarak öne çıkarken, Windows 11 kullanıcılarını daha önce yaşamadıkları bir bilgisayar deneyimi ile tanıştırıyor.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.