Türkiye’nin 81 iline yeni şarj istasyonları için destek paketi açıklandı!

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin elektrikli araç devriminde vites yükselttiğini müjdeleyen yeni bir destek programını kamuoyuna duyurdu. Ülke genelindeki 35.000’i aşkın şarj istasyonu sayısını daha da artıracak olan bu hamleyle, Türkiye’nin 81 ilinin tamamına 529 yeni şarj ünitesi kurulması için 1 milyar TL’lik yatırıma 300 milyon TL’yi aşan hibe desteği sağlanacak.

Türkiye’nin Elektrikli Araç Hamlesi Büyüyor

Bakan Kacır’ın açıkladığı yeni destek paketi, iki temel stratejik amaca hizmet ediyor. İlk olarak, ülkenin dört bir yanını yüksek hızlı şarj ağlarıyla donatarak elektrikli araç kullanımının yaygınlaşmasının önündeki en büyük engellerden biri olan menzil endişesini ortadan kaldırmayı hedefliyor. 81 ilin tamamını kapsayacak şekilde planlanan yeni istasyonlar sayesinde, elektrikli araç sahipleri Türkiye’nin her noktasına güvenle seyahat edebilecek.

Programın ikinci ve en az ilki kadar önemli olan hedefi ise şarj istasyonlarının Türkiye’de üretimini teşvik etmek. Sağlanan hibe, sadece istasyonların kurulumunu değil, aynı zamanda yerli teknoloji ve sanayinin gelişimini de destekleyerek bu alanda dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor. Bu sayede Türkiye, sadece bir pazar olmaktan çıkıp elektrikli araç altyapı teknolojilerinde bir üretici konumuna gelmeyi hedefliyor.

Togg T10X ve T10F Almanya yolunda!

Togg T10X ve T10F Almanya yolunda!

Togg, T10X ve T10F modelleriyle Almanya'ya doğru yola çıktı. Yerli otomobil devinin Avrupa hedefleri büyüyor.

Bu kritik yatırım, Türkiye’nin otomotiv sektöründeki dönüşümünü hızlandırmak ve sürdürülebilir ulaşım hedeflerine ulaşmak adına atılmış stratejik bir adım olarak öne çıkıyor.

Battlefield 6 inceleme – Küllerinden doğan bir efsane mi?

Battlefield 2042’nin yarattığı hayal kırıklığının ardından, serinin hayranları temkinli bir bekleyiş içindeydi. DICE, o eski büyüyü, o topyekûn savaş hissini yeniden yakalayabilecek miydi? PC üzerinde geçirdiğim ilk hafta sonunun ardından net bir şekilde söyleyebilirim ki, umutlanmak için çok geçerli sebeplerimiz var. Bu incelemede, Battlefield 6’nın bizlere sunduğu ilk izlenimleri, serinin geçmişiyle olan bağlarını ve bize sunduğu vaatlerini derinlemesine ele alacağız.

Battlefield 6 inceleme

Battlefield 6, serinin DNA’sında yer alan Saldırı, Mühendis, Destek ve Keşif dörtlüsünü gururla geri getiriyor. Her sınıf, kendine has ekipmanları, temel görevleri ve rolüyle savaş alanında belirgin bir kimliğe sahip. Battlefield 2042’nin kimliksiz “Uzman” sisteminden sonra, tankları imha etmek için elinde roketatarla koşan bir Mühendis, mermi yağmuru altında takım arkadaşını dirilten bir Sıhhiyeci veya düşman hatlarını işaretleyip pusu kuran bir Keşif (Sniper) görmek, gerçek bir takım oyununun yeniden hayat bulduğunu gösteriyor. Erken erişim testleri süresince oyuncuların bu rolleri içselleştirip birbirlerine yardım ettiğine, özellikle de Diriltme (Revive) mekaniğinin ne kadar kritik olduğuna şahit olmak son derece keyifliydi.

Ancak ortada, topluluğu ikiye bölen ciddi bir tartışma konusu var: Tüm silahların tüm sınıflar tarafından kullanılabilmesi. Bu test aşamasında durum büyük bir sorun teşkil etmese de, oyunun tam sürümünde tüm silahlar açıldığında sınıfların özgünlüğünün ve rol tanımlarının ciddi şekilde zedelenebileceğine dair endişeler mevcut. Şahsen, her sınıfın kendine has silah türleriyle (örneğin, Mühendis’in DMR/Hafif Makineli Tüfek, Destek’in LMG) sınırlandırıldığı daha keskin bir yapıyı tercih ederdim. Bu, oyuncuyu rol seçimini daha anlamlı kılmaya ve takım kompozisyonunu düşünmeye zorlayacaktır.

Erken erişim testinin en parlak yıldızı şüphesiz silah mekanikleriydi. Her silah, elinizde adeta can buluyor ve farklı oyun tarzlarına mükemmel şekilde uyum sağlıyor. İster uzun menzilli bir saldırı tüfeğiyle düşmanları avlayın, ister yakın mesafe için modifiye ettiğiniz bir SMG ile kaosun ortasına dalın; silahların vuruş hissi ve geri tepme tepkileri (recoil) son derece tatmin edici. Mermilerin yüzeylerden sekmesi, hedefe isabet ettiğindeki tok ve güçlü ses, DICE’ın bu konudaki mekanik ustalığını bir kez daha kanıtlıyor. Silah özelleştirmesi (Plus sistemi) de anlık durumlara adapte olma imkanı sunarak oyuna taktiksel bir derinlik katıyor.

Öldürme Süresi (TTK): TTK’nin (Time to Kill) oldukça hızlı ve affetmez olması, çatışmaları anlık ve acımasız kılıyor. Bu durum, oyuncuları sürekli tetikte olmaya zorlarken, bazen nefes alacak bir an bile bırakmıyor. Bu hız, bazı oyuncular için serinin geleneksel yavaş temposundan bir sapma olarak görülebilir.

Zayıf Halkalar ve Denge Sorunları: Ne yazık ki tüm silahlar aynı özeni görmemiş. DMR’ler (Keskin Nişancı Tüfekleri) hantal, geri tepmeleri yüksek ve diğer silahlara karşı çoğu zaman etkisiz kalıyor. RPG’lerin piyadelere karşı etkisinin gereğinden fazla azaltılması da bir başka hayal kırıklığı; bir roketin bir piyadeyi anında etkisiz hale getirmesi gerektiği düşünülüyor. Umarız DICE, tam sürüm için bu denge sorunlarına öncelikli olarak eğilir.

Haritalar, Yıkım ve Atmosfer

Test aşaması, bizleri üç farklı savaş alanına götürdü: Cebelitarık’taki King’s Battery, Mısır’daki Kahire Kuşatması ve dağlık bir arazide geçen Kurtuluş Zirvesi. İlk iki harita, dar sokakları, binaları ve siper hatlarıyla yoğun piyade ve zırhlı araç çatışmalarına ev sahipliği yaparken, Kurtuluş Zirvesi tam bir keskin nişancı cennetiydi. (Bir tepeye baktığınızda, dürbünlerden yansıyan parıltılar adeta bir Noel ağacını andırıyordu, bu da konumunuzu anında ele veriyordu.)

Haritalardaki dikey tasarım ve bolca siper sunan yapılar, taktiksel oynanışı ve yan yollardan ilerlemeyi destekliyor. Ancak Atılım (Breakthrough) modunda, son sektörlerin saldıran takım için neredeyse aşılamaz bir kale haline gelmesi, harita tasarımında bazı düzenlemeler gerektirdiğini gösteriyor. Savunmacılar kolayca güçlenip dar boğazları kapatabiliyor.

Görsel ve Yıkım Mekanikleri

Grafikler: Battlefield 6, kelimenin tam anlamıyla nefes kesici görünüyor. Işıklandırma, patlama efektleri ve savaş alanının kaotik atmosferi sizi anında içine çekiyor. En önemlisi de bu görsel şölen, optimizasyon sorunları veya kare hızı düşüşleri olmadan akıcı bir şekilde sunuluyor. BF2042’ye kıyasla bu, gece ile gündüz kadar büyük bir fark ve DICE’ın Frostbite motorunda ne kadar ustalaştığını gösteriyor.

Yıkım (Destruction): Serinin en büyük alametifarikası olan yıkım, Battlefield 6 ile zirveye ulaşıyor. Artık binalar sadece göstermelik olarak hasar almıyor; duvarlar, katlar ve hatta tüm yapılar tamamen yerle bir olabiliyor. Savaş ilerledikçe, canlı ve hareketli sokakların toz ve moloz yığınına dönüştüğünü görmek, savaşın yıkıcılığını iliklerinize kadar hissettiriyor. Siperlerinizi kaybediyorsunuz, harita dinamikleri sürekli değişiyor. Bu, serinin gördüğü en sofistike ve etkileşimli yıkım mekaniği olabilir ve oyunun ömrünü uzatacak en önemli unsur.

Teknik Notlar: İyi ve kötü Olanlar

Ses Tasarımı: Mermilerin vızıltısı, tank paletlerinin gürültüsü ve patlamaların gücü harika ve çevreleyici. Ancak Battlefield 6’nın ruhunu kaybettiği tek bir yer var: Müzik. Ne akılda kalıcı bir ana tema, ne de harita yükleme ekranlarında sizi gaza getiren o ikonik melodiler… Hiçbiri yok. Battlefield 4’ün gerilimli yükleme müziklerini veya Battlefield 1’in epik, dokunaklı atmosferini özlemle anıyoruz. Ses, atmosferin yarısıdır ve DICE’ın tam sürümde bunu telafi etmesi gerekiyor.

Araç Kontrolleri: DICE, nihayet araç kontrollerini elden geçirmiş. Özellikle jet ve helikopterler, artık sadece usta pilotların değil, yeni başlayanların da keyif alabileceği kadar sezgisel ve erişilebilir. Bu, öğrenme eğrisini ciddi anlamda düşüren harika bir gelişme ve araçları daha geniş bir oyuncu kitlesi için cazip hale getiriyor.

Asker Hareketleri: Call of Duty’vari aşırı hızlı ve arcade mekanikler yok. Gereksiz kayma (slide) spam’i, çift zıplama gibi unsurlar yerine daha gerçekçi ve ağırlığı olan asker hareketleri var. Bu, oyunu daha taktiksel ve ayakları yere basan bir deneyim haline getiriyor. Pozisyon almanın, eğilmenin ve siper kullanmanın önemini artırıyor.

EA SPORTS FC 26 incelemesi

EA SPORTS FC 26 incelemesi

EA SPORTS FC 26 Türkçe Spiker ile futbol deneyimi zirveye çıkıyor. Çift oynanış modu ve yenilenen kariyer sistemiyle öne çıkıyor.

Battlefield 6’nın bu ilk oynanış testi, son iki oyun olan BFV ve BF 2042’nin ardından seriye olan inancını yitirmiş oyuncular için güçlü ve parlak bir umut ışığı oldu. Temellerine sadık kalan sınıf sistemi, tatmin edici silah mekanikleri, devrimsel yıkım fiziği ve göz alıcı grafikleriyle doğru yönde atılmış dev bir adım. Elbette, silah dengesi, harita akışı ve özellikle müzikler gibi geliştirilmesi gereken yönleri var ve bunlar tam sürüm için büyük önem taşıyor.

Ancak bu erken erişim, DICE’ın dersini aldığını ve Battlefield’ı yeniden o görkemli günlerine döndürmeye kararlı olduğunu gösteriyor. Oyunun temel yapısı sağlam, eğlenceli ve en önemlisi Battlefield gibi hissettiriyor. Eğer topyekûn savaşın kaosunu ve derin takım oyununun zaferini özlediyseniz, bu oyunun çıkışını kesinlikle yakından takip etmelisiniz. Görünen o ki, efsane geri döndü!

Battlefield 6 sistem gereksinimleri

Minimum

  • İşletim Sistemi: Windows 10
  • GPU: Nvidia GeForce RTX 2060/AMD Radeon RX 5600 XT/Intel Arc A380
  • İşlemci: Intel Core i5-8400/AMD Ryzen 5 2600
  • RAM: 16 GB (çift kanallı 2133mhz)
  • Depolama: 55GB HDD
  • Upscaler: Doğal
  • Grafik Ayarları: 30 FPS düşük ayarlarda 1080p
  • TPM 2.0 Etkin, UEFI Güvenli Önyükleme Etkin, HVCI Özellikli, VBS Özellikli: Gerekli

Tavsiye edilen

  • İşletim Sistemi: Windows 11 64-bit
  • GPU: Nvidia GeForce RTX 3060 Ti/AMD Radeon RX 6700 XT/Intel Arc B580
  • İşlemci: Intel Core i7-10700/ AMD Ryzen 7 3700X
  • RAM: 16 GB (çift kanallı 3200mhz)
  • Depolama: 90GB
  • Upscaler: Doğal
  • Grafik Ayarları: Dengeli: 60 FPS’de 1440p Yüksek Ayarlar / Performans: 80FPS’de 1080p+ Düşük Ayarlar
  • TPM 2.0 Etkin, UEFI Güvenli Önyükleme Etkin, HVCI Özellikli, VBS Özellikli: Gerekli

Ultra

  • İşletim Sistemi: Windows 11 64-bit
  • GPU: Nvidia GeForce RTX 4080/AMD Radeon RX 7900 XTX
  • İşlemci: Intel Core i9-12900k/AMD Ryzen 7 7800X3D
  • RAM: 32GB (çift kanallı 4800mhz)
  • Depolama: 90GB
  • Upscaler: Doğal
  • Grafik Ayarları: Dengeli: 60 FPS’de 2160p 4K Ultra ayarlar / Performans: 144 FPS’de 1440p Yüksek ayarlar
  • TPM 2.0 Etkin, UEFI Güvenli Önyükleme Etkin, HVCI Özellikli, VBS Özellikli: Gerekli

Ultra++

  • İşletim SistemiWindows 11 64-bit
  • GPU: Nvidia GeForce RTX 5080
  • İşlemci: Intel Core 9 Ultra 258k/AMD Ryzen 7 9800X3D
  • RAM: 32GB (çift kanallı 4800mhz)
  • Depolama: 90GB
  • Grafik Ayarları: 4K @144HZ (Uscaler: DLSS Süper Çözünürlük / 4K @240HZ (Upscaler: DLSS Süper Çözünürlük Çok Kare Üretimi)
  • TPM 2.0 Etkin, UEFI Güvenli Önyükleme Etkin, HVCI Özellikli, VBS Özellikli: Gerekli

Apple Steve Jobs’un felsefesini canlandırıyor

Apple, Steve Jobs’un harika tasarımın dekorasyonla değil, işlevsellikle ilgili olduğuna dair zamansız inancını yansıtan Tasarım Nasıl Çalışır başlıklı yeni bir video paylaştı . Geçtiğimiz ayki iPhone açılış konuşmasının açılışını yapan video, artık Apple’ın YouTube kanalında tek başına yer alıyor ve şirketin kalıcı tasarım değerlerini hatırlatıyor.

Apple’ın tasarım özü

Kısa film, Jobs’un şu sözüyle başlıyor: ” Tasarım sadece nasıl göründüğü ve nasıl hissettirdiği değildir. Tasarım nasıl çalıştığıdır. ” Bu söz, Apple’ın yirmi yıldır benimsediği temel prensibi özetliyor. Tasarım, teknolojiyi görünmez kılmalıdır. Her ses ve kare, Apple’ın yalnızca donanım estetiğini değil, insan davranışlarını da göz önünde bulundurarak tasarlama biçimini temsil ediyor. Aynı dönemde, Steve Jobs’un 5 Ekim 2011’de vefat etmesinin üzerinden 14 yıl geçti.

Eleştirmenler, Apple’ın iOS görsellerini ve simgelerini yenilemeye devam ederken Jobs’un mirasını anımsatma tercihini sorguladılar. Ancak amaç daha geniş görünüyor. Anlatım ve imgeler, dikkati renk paletlerinden deneyime kaydırıyor. Apple, izleyicilere tasarımın anlarda gerçekleştiğini, bir hareketin nasıl doğal hissettirdiğini, bir animasyonun amacı nasıl ilettiğini, bir cihazın günlük hayata nasıl dahil olduğunu hatırlatıyor.

iPhone 18 için radikal karar

iPhone 18 için radikal karar

Apple'ın seneye tanıtacağı iPhone 18 serisi için ilginç iddialar ortaya atıldı. Tanıtım tarihi ilk defa farklı olabilir.

Video bir ürün satmıyor. İnanç satıyor. Ve Apple için bu inanç, Jobs’un ilk tanımladığı zamandan beri değişmeden kaldı, gerçek tasarım işe yarar.

Türkiye Futbol Federasyonu ve Konami’den ortaklık!

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve oyun devi KONAMI, Trendyol Süper Lig heyecanını sanal sahalara taşıyacak devrim niteliğinde bir iş birliğine imza attı. “eFootball Super 11” adıyla duyurulan yeni girişimle, futbolseverler artık oylarıyla Süper Lig’in en iyilerini belirleyerek eFootball oyununa doğrudan etki edebilecek.

Taraftarların Oyu Oyuna Yön Verecek

Bu yeni sistemle birlikte taraftarlar, Trendyol Süper Lig’deki performansları ödüllendirmede aktif bir rol üstlenecek. Oylama süreci haftalık, aylık ve sezonluk periyotlarla işleyecek:

  • Her Hafta: Taraftarların oylarıyla “Haftanın En İyi 11’i” belirlenecek.
  • Her Ay: “Ayın En İyi 11’i” ile birlikte “Ayın En Değerli Oyuncusu” yine taraftar oylarıyla seçilecek.
  • Sezon Sonunda: Futbolseverler, 2025-2026 sezonu tamamlandığında “Sezonun En İyi 11’i” ve “Sezonun Oyuncusu”nu seçecekler.

Saha Yıldızları eFootball™ Kartlarına Dönüşecek

İş birliğinin en heyecan verici yanı ise gerçek futbolun dijital dünyayla buluşması olacak. Taraftarlar tarafından seçilen “Ayın En İyi 11’i” ve “Sezonun En İyi 11’i”ndeki futbolcular, popüler futbol oyunu eFootball içinde çok özel oyun içi kartlar olarak yer alacak. Bu sayede taraftarlar, destekledikleri ve başarılı buldukları oyuncuları kendi sanal takımlarına katma fırsatı bulacak.

Oylar Nasıl Kullanılacak?

Taraftarlar, oylarını kullanmak ve Süper Lig’in dijital tarihine isimlerini yazdırmak için http://www.superonbir.com adresindeki resmi web sitesini ziyaret edebilirler.

Türk Futbolu İçin Tarihi Ortaklık

TFF ve KONAMI arasındaki bu stratejik ortaklık, Türk futbolunun tutkusunu ve rekabetini dijital platformlara taşıyarak daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Bu girişimle, Süper Lig’in heyecanının sürükleyici bir e-spor deneyimiyle kutlanması amaçlanıyor.

Yapay zeka ve sinema dünyası karşı karşıya geldi

Yapay zeka alanında öncü şirketlerden OpenAI, yeni video üretme aracı Sora 2’yi piyasaya sürdü. Ancak bu yeni teknoloji, Hollywood’un en güçlü kurumlarından birinin sert tepkisiyle karşılaştı. Eğlence dünyasının en büyük isimlerini temsil eden Creative Artists Agency (CAA), OpenAI’ın bu yeni aracının sanatçıların kişilik hakları ve kazançları için ciddi bir tehdit oluşturduğu konusunda uyarılarda bulundu.

Sora 2 telif haklarını ihlal mi ediyor?

CAA, yayımladığı bildiride Sora 2’yi “teknolojinin kötüye kullanımı” olarak nitelendirdi ve OpenAI’ı sanatçıların haklarını hiçe saymakla suçladı. Ajans, OpenAI’ın küresel telif hakkı ilkelerini görmezden gelerek sanatçıların, yazarların, yönetmenlerin ve diğer tüm yaratıcıların eserlerini izinsiz bir şekilde “çalmayı” mı planladığını sorguladı. Özellikle kullanıcıların ünlülerin görüntülerini yapay zeka kliplerinde kullanmasına olanak tanıyan özellikler, büyük bir endişe kaynağı olarak öne çıkıyor.

Sora 2 OpenAI Hollywood CAA

CAA bu tepkisinde yalnız değil. WME ve UTA gibi diğer büyük ajanslar da benzer endişelerini dile getirerek OpenAI’a karşı ortak bir duruş sergiledi. Bu durum, Silikon Vadisi’nin “önce yap, sonra düzelt” yaklaşımı ile Hollywood’un her adımı lisans ve izinlerle güvence altına alan katı kuralları arasındaki çatışmayı gözler önüne seriyor. Gelen tepkiler üzerine OpenAI, Sora 2’nin bazı ayarlarını düzenlemeye başladığını ve gelecekte yeni güvenlik önlemleri ile gelir paylaşımı modelleri üzerinde çalışacaklarının sinyalini verdi.

Yapay zekalı Hollywood yıldızı geliyor!

Yapay zekalı Hollywood yıldızı geliyor!

Yapay zekalı aktris Tilly Norwood, Hollywood'a büyük bir damga vurmaya hazırlanıyor.

OpenAI, ünlülerin izni olmadan görüntülerinin kullanılmasını engellemek için bazı önlemler aldığını belirtiyor. Şirkete göre, bir ünlünün Sora 2 tarafından kullanılabilmesi için o kişinin kendi dijital kimliğini sisteme bizzat yüklemesi ve halka açık hale getirmesi gerekiyor. Hayatını kaybetmiş ünlülerin mirasçıları ise kaldırma talebinde bulunabiliyor. Ancak bu önlemler, telif hakkı ihlallerini önlemenin yapay zeka şirketinin sorumluluğunda olduğunu belirten Sinema Filmleri Derneği (Motion Picture Association) gibi kurumlar için yeterli görülmüyor.

Tüm bu tartışmaların merkezinde ise Hollywood’un temel talebi yatıyor: kontrol, kullanım izni ve adil bir ücretlendirme. Ajanslara göre, sanatçıların bu temel hakları korunmadığı sürece hiçbir çözüm kabul edilemez. Yapay zeka ve eğlence endüstrisinin geleceğini şekillendirecek bu gelişmeler, teknoloji dünyasında yakından takip ediliyor. Peki, siz yapay zekanın ünlülerin görüntülerini kullanması hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu teknolojinin sanat ve eğlence dünyasına olumlu bir katkı sağlayacağına inanıyor musunuz?

Vision Pro rakibi Samsung Galaxy XR özellikleri sızdırıldı

Samsung’un uzun süredir üzerinde çalıştığı ve teknoloji dünyasında büyük bir merakla beklenen artırılmış gerçeklik başlığı Galaxy XR hakkındaki sis perdesi aralanıyor. Şirket, 2023 yılında bu alanda bir cihaz geliştireceğini duyurmuş, 2024’te ise Android XR işletim sistemini tanıtırken başlığın tasarımına dair ilk ipuçlarını vermişti. O zamandan beri “Project Moohan” olarak bilinen proje hakkında sessizliğini koruyan Samsung, yeni bir sızıntıyla tekrar gündeme geldi. Android Headlines tarafından paylaşılan bilgiler, cihazın adını, teknik özelliklerini ve kontrolcü aksesuarlarını gözler önüne seriyor.

Samsung Galaxy XR başlığının tüm özellikleri sızdırıldı

Sızıntıya göre cihazın resmi adı “Samsung Galaxy XR” olacak. Tasarım olarak, piyasadan çekilen Meta Quest Pro ile Apple Vision Pro’nun bir birleşimi gibi görünüyor. Ayarlanabilir bir kafa bandına sahip olan Galaxy XR, temel olarak dış dünyayı kameralar aracılığıyla görmenizi sağlayan bir yapıya sahip ve gücünü harici bir batarya paketinden alıyor. Samsung daha önceki tanıtımlarında cihazın sesli komut, göz ve el takibi yeteneklerine odaklansa da, yeni bilgiler Galaxy XR’ın Meta Quest 3’ün kontrolcülerine oldukça benzeyen iki adet fiziksel kontrolcüyü de destekleyeceğini gösteriyor.

Samsung Galaxy XR Vision Pro artırılmış gerçeklik

Cihazın teknik özellikleri ise beklentilerle büyük ölçüde örtüşüyor. Qualcomm’un 2024 yılında duyurduğu gibi, Galaxy XR gücünü Snapdragon XR2 Gen 2 yonga setinden alacak. Yazılım tarafında ise Samsung’un kendi One UI arayüzüyle özelleştirilmiş bir Android XR sürümü kullanılacak. Paylaşılan ekran görüntüleri, Samsung’un tarayıcı, fotoğraf ve kamera gibi kendi uygulamalarını eklediğini, ancak genel deneyimin Google’ın saf Android XR sürümüne oldukça yakın olduğunu gösteriyor. Bu durum, Samsung’un yazılım tarafında daha sade bir yaklaşım benimsediğine işaret ediyor.

Daha önce Koreli kaynaklar tarafından da iddia edildiği gibi, başlıkta her göz için bir adet yüksek çözünürlüklü 4K micro-OLED ekran bulunacak. Yaklaşık iki saatlik batarya ömrü sunması beklenen cihaz, bu konuda Apple Vision Pro ile benzer bir performans sergiliyor. Ancak önemli bir fark var: Galaxy XR çok daha hafif. Söylentilere göre başlık sadece 545 gram ağırlığında olacak. Bu değer, 600 gramı aşan Apple Vision Pro’ya kıyasla önemli bir kullanım kolaylığı sunabilir.

Yeni nesil Apple Vision Pro askıya alındı

Yeni nesil Apple Vision Pro askıya alındı

İddiaya göre üst düzey Apple Vision Pro projesi askıya alınarak odak AI destekli akıllı gözlüklere çevrildi.

Şu an için en büyük bilinmezlikler ise cihazın fiyatı ve kesin çıkış tarihi. Samsung, 2025’in ikinci çeyrek raporlarında başlığı bu yıl içinde piyasaya sürmeyi planladığını belirtmişti, ancak henüz resmi bir lansman tarihi açıklanmadı. Cihazın fiyatının ise oldukça yüksek olması bekleniyor. Ağustos 2025’te ortaya atılan iddialar, Galaxy XR’ın yaklaşık 1.700 ila 2.800 dolar arasında bir fiyat etiketine sahip olabileceğini öne sürmüştü.

Peki, siz Samsung’un yeni artırılmış gerçeklik başlığı hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Galaxy XR, Apple Vision Pro ve Meta Quest gibi güçlü rakiplerin karşısında başarılı bir yer edinebilir mi? Yorumlarda görüşlerinizi bizimle paylaşın.

iPhone 18 için radikal karar

Apple denince akla gelen ilk şeylerden biri, her sonbaharda düzenlenen o meşhur iPhone lansmanlarıdır. Yıllardır süregelen bu gelenek, teknoloji tutkunları için adeta bir ritüel haline geldi. Ancak son sızıntılara bakılırsa, bu alışkanlık iPhone 18 serisiyle birlikte kökünden değişebilir.

Herkes iPhone 17 serisinin ardından iPhone 18’in de benzer bir takvimle, yani 2026’nın Eylül ayında tanıtılmasını beklerken, kulislerde dolaşan bilgiler Apple’ın bu kez farklı bir strateji izleyeceğini gösteriyor. Görünen o ki, tüm iPhone 18 modellerini aynı anda göremeyebiliriz.

iPhone 18 Lansman Takvimi: Beklentiler Neler?

Sektörden gelen son raporlara göre Apple, lansman takvimini ikiye bölmeyi planlıyor. Bu, bazı modellerin alıştığımız sonbahar döneminde, bazılarının ise çok daha sonraki bir tarihte piyasaya sürüleceği anlamına geliyor. Hatta standart iPhone 18 modelinin tanıtımı 2027 baharına kalabilir.

Peki bu durumda hangi model ne zaman gelecek? Söylentilere göre ortaya çıkan tablo şu şekilde:

iPhone ModeliTahmini Tanıtım Tarihi
iPhone 18 Pro2026 Sonbaharı (Eylül)
iPhone 18 Pro Max2026 Sonbaharı (Eylül)
iPhone Air 2 (2026)2026 Sonbaharı (Eylül)
Katlanabilir iPhone2026 Sonbaharı (Eylül)
iPhone 18 (Standart Model)2027 Baharı
iPhone 18e2027 Baharı

Tabloda da gördüğünüz gibi, 2026 sonbaharında Pro modeller, yeni bir Air modeli ve hatta uzun zamandır beklenen katlanabilir iPhone sahne alabilir. Ancak serinin en çok satan modeli olması beklenen standart iPhone 18 ise birkaç ay rötar yapacak gibi duruyor.

Apple Neden Böyle Bir Değişikliğe Gidiyor?

Peki Apple, yıllardır tıkır tıkır işleyen bu sistemi neden değiştirsin ki? Bu sorunun birkaç olası cevabı var:

  • Satış Stratejisi: Standart iPhone modeli, genellikle daha uygun fiyatı ve yeterli özellikleriyle en çok tercih edilen model oluyor. Apple, bu modeli geciktirerek kullanıcıların bir kısmını sonbaharda çıkacak olan Air veya katlanabilir iPhone gibi diğer yeni modellere yönlendirmeyi hedefliyor olabilir.
  • Rekabet Zamanlaması: Rakip firmaların, özellikle Samsung’un Galaxy S serisini genellikle yılın ilk aylarında tanıttığını biliyoruz. Apple, standart iPhone 18’i 2027 baharında piyasaya sürerek, tam da o dönemde ilgiyi kendi üzerine çekmek ve rakibinin pazar payından çalmak isteyebilir.
  • Lansman Yoğunluğunu Azaltmak: 2026 sonbaharında Pro modeller, Air ve katlanabilir cihaz gibi pek çok yenilikle sahneye çıkacak olan Apple, standart modeli daha sakin bir döneme bırakarak her cihaza hak ettiği ilgiyi göstermeyi amaçlıyor olabilir.

Şimdilik Her Şey Söylentiden İbaret

Elbette tüm bunların şimdilik güçlü birer iddiadan ibaret olduğunu unutmamak gerek. Apple, planlarını son ana kadar gizli tutmasıyla meşhur bir şirket. Ancak bu sızıntılar, şirketin gelecekteki iPhone stratejileri hakkında bize önemli ipuçları veriyor.

iPhone Ultra geliyor!

iPhone Ultra geliyor!

Apple'ın ilk katlanabilir iPhone modeli için "iPhone Ultra" ismi gündemde. Peki Apple neden Fold yerine Ultra adını tercih edebilir?

Sonuç olarak, en güvenli tahmin yine de iPhone 18 serisinin ana gövdesinin önümüzdeki sonbaharda tanıtılacağı yönünde. Fakat standart modelin küçük bir bahar kaçamağı yapma ihtimali de oldukça yüksek. 2026 ve 2027, iPhone hayranları için oldukça hareketli geçeceğe benziyor!

Yapay zeka iş dünyasını nasıl etkileyecek? HP anlattı!

HP’nin 14 ülkeden toplam 18.200 çalışanın katılımı ile gerçekleştirdiği HP İş İlişkileri Endeksi’nin (WRI) üçüncüsünü yayımladı. Dünyanın dört bir yanındaki insanların işleriyle olan ilişkileri hakkında ne hissettiklerini inceleyen kapsamlı bir küresel araştırma olan HP İş İlişkileri Endeksi (WRI) verileri, iş yerinde tatmin seviyesinin tarihsel olarak en düşük noktaya gerilediğini gösteriyor. Bilgi çalışanlarının yalnızca %20’si işiyle sağlıklı bir bağ kurabildiğini belirtirken, bu oran 2024’e kıyasla 8 puanlık bir düşüş anlamına geliyor. En keskin gerileme iş dünyası liderleri arasında yaşanarak, en üst düzeyde ciddi bir güven ve bağlılık krizine işaret ediyor. Araştırma, işyerindeki tatmini artıracak şekilde düzenlemeler yapmak, gerekli değişim için BT departmanlarını karar süreçlerine dahil etmek ve değişime öncülük etmek ve daha sağlam iş ilişkileri kurmak konusunda önemli bir fırsatlar sunuyor.

Araştırmaya göre, işiyle sağlıklı bağ kurma noktasında dünya genelindeki %20 oranına karşılık HP Quant Survey Türkiye verilerine göre bu oran Türkiye’de %29 ile küresel ortalamaya yakın seyrediyor. Buna karşın çalışanların ciddi bir baskı altında olduğuna dair bulgular dikkat çekiyor. %67’si iş yerindeki beklenti ve taleplerin arttığını söylerken, %62’si şirketlerin insandan çok kâra öncelik verdiğini belirtmiş, bu oran globalde %45 oranında. Türkiye’de çalışanların %63 ise kurumların çalışan deneyimi yerine şirketin büyümesini önceliklendirildiğini düşünüyor. 

HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“ Bilgi çağında çalışanların işlerinden tatmin olmaları giderek zorlaşırken, liderlerinden değer görme ve bunu hissetme beklentileri artıyor. Türkiye’de yapılan araştırmalar, özellikle yetkinlik geliştirme ve kariyer ilerlemesinin ön plana çıktığını ayrıca çalışanların sorunsuz bir dijital deneyim arayışında da olduklarını gösteriyor. Dijital çalışma ortamımız yeni yetkinliklerle geliştikçe, daha bilinçli ve güvenli kararlar alabilecek, düşük etkili işleri teknolojiye devrederek yüksek etkili işlere odaklanabileceğiz.” 

Çalışanlar, mesleki tatmin, profesyonel gelişim ve liderlerinin kendilerini önceliklendirmesi ile ilgileniyor. Çalışılan saatlerin sayısı değil, nasıl geçtiği daha çok önemseniyor. Çalışanlar için tatmin, kendisi ve kurumu için gerçekten anlamlı bir işe vakit ayırmak, bu önemli vakitte birlikte çalışabilmek ve beceri edinme fırsatları yakalayarak gelişim göstermek, sorunları kendi kontrolü altında çözme özgürlüğüne sahip olmak, yaratıcılığı kullanarak anlamlı hedeflere ulaşabilme yetkinliği anlamına geliyor. Önceliklendirilen bu beş unsur arasında en çok ilk üçü vurgulanırken ne yazık ki çalışanlar vakitlerinin sadece %50’sini bunlara ayırabildiğini söylüyor. Bu beş unsurun tatmin düzeyine katkısı sorgulandığında, Türkiye’deki çalışanlar için yetkinlik (%27) ve gelişimi (%24) ilk iki sırayı alıyor. Türkiye’de çalışanların memnuniyet seviyelerinin düşük olduğu görülüyor. Katılımcıların %58’i katkılarının yeterince takdir edilmediğini, %67’si iş yerindeki teknolojinin gelişime ihtiyaç duyduğunu, %72’si ise rutin işlerin anlamlı çalışmaları gölgelediğini belirtti. 

İş liderlerinin yalnızca %37’si BT’yi çalışan deneyimi çalışmalarına dahil ediyor.  Teknolojinin profesyonel tatmini artırmadaki önemi göz önüne alındığında, BT ekiplerinin, çalışan deneyimi ve verimlilik üzerinde çok daha güçlü bir etki yaratabilir ve bugün olduğundan çok daha kritik bir rol üstlenebilir. BT profesyonellerinin %71’i çalışan deneyimini önemli ölçüde iyileştirebileceğine inanıyor.

AI teknolojisi çalışma deneyimini yeniden şekillendiriyor

Araştırmaya göre, dünya genelinde her 10 bilgi çalışanından 4’ü günlük işlerinde AI kullanıyor. Türkiye’deki toplantıda, bu trendi destekleyen HP’nin AI tabanlı iş çözümleri ve ürünleri de katılımcılarla buluştu. HP’nin sergilediği yeni nesil ürünler, çalışanların verimliliğini artırmayı ve iş-yaşam dengesi sağlamayı hedefleyen çözümleriyle öne çıktı.

Tesla Türkiye yine zam yaptı

Tesla, Türkiye pazarındaki en popüler modellerinden biri olan Model Y’nin fiyatlarında bir kez daha artışa giderek potansiyel alıcıları şaşırttı. Kısa süre önce yapılan zammın ardından gelen bu yeni güncelleme ile Model Y’nin başlangıç fiyatı 2.4 milyon TL barajını aştı. Bu artış, markanın Türkiye’deki fiyatlandırma stratejisi ve gelecekte sunulacak modeller hakkında da önemli ipuçları veriyor.

Standart Menzil Versiyonunda Peş Peşe Gelen Zamlar

Tesla’nın Türkiye’deki en ulaşılabilir modeli olan arkadan itişli Standart Menzil (SR) Model Y, son haftalarda adeta bir zam fırtınasının merkezinde yer alıyor. Yakın zaman önce 2.241.000 TL’den 2.305.500 TL’ye yükseltilen modelin fiyatı, bugün yapılan son artışla birlikte 2.420.625 TL‘ye ulaştı. Bu son zam, aracın giriş seviyesi fiyatının kısa bir süre içinde yaklaşık 200.000 TL artması anlamına geliyor ve Tesla sahibi olmak isteyenler için giriş maliyetini önemli ölçüde yükseltiyor.

Tesla Model Y Ailesi Etkilendi: İşte Güncel Fiyat Listesi

Yapılan bu güncelleme sadece başlangıç modelini değil, tüm Model Y serisini etkiledi. Performans ve menzil beklentisi daha yüksek olan kullanıcıları hedefleyen diğer versiyonların da fiyatları güncellendi. 10 Ekim 2025 itibarıyla Tesla Model Y ailesinin Türkiye’deki güncel fiyat listesi şu şekilde oluştu:

  • Model Y (Arkadan İtişli Uzun Menzil): 3.225.240 TL
  • Model Y Long Range (Dört Çeker Uzun Menzil): 3.998.400 TL
  • Model Y Performance (Dört Çeker Performans): 4.418.400 TL
Tesla Türkiye

Fiyat artışlarının yanı sıra, Tesla’nın Avrupa pazarındaki strateji değişikliği de Türkiye piyasasını yakından ilgilendiriyor. Almanya’da, mevcut Model Y SR versiyonunun yerini, donanım olarak biraz daha “kırpılmış” yeni bir “Model Y Standard” modelinin aldığı duyuruldu. Bu gelişme, Türkiye’ye de artık mevcut SR yerine bu yeni Standard versiyonun ithal edileceği beklentisini doğurdu.

Ucuz Tesla cacık çıktı! Model Y Standart Türkiye’ye gelir mi?

Ucuz Tesla cacık çıktı! Model Y Standart Türkiye’ye gelir mi?

Yeni uygun fiyatlı Tesla Model Y, 517 kilometre menzil sunarak ekonomiyi ve teknolojiyi bir araya getiriyor. Peki bu fiyata değer mi?

Henüz bu yeni versiyonun Türkiye fiyatı hakkında resmi bir bilgi bulunmuyor. Ancak sektördeki beklentiler, bu yeni giriş seviyesi modelin fiyatının, son zamla 2.4 milyon TL’yi aşan mevcut fiyattan önemli ölçüde düşük olmayacağı yönünde. Tüketiciler şimdi, hem bu yeni modelin donanım farklılıklarını hem de Türkiye’ye hangi fiyattan giriş yapacağını merakla bekliyor. Bu son zamlar, Tesla’nın Türkiye’deki erişilebilirliğini bir miktar zorlaştırırken, pazardaki rekabet dinamiklerini nasıl etkileyeceği ise zamanla görülecek.

PlayStation Store’da artık oyunlar için detaylı incelemeler yazılabilecek!

Sony, PlayStation Store’a getirdiği yeni bir güncellemeyle oyunculara kütüphanelerindeki oyunlar hakkında artık çok daha fazlasını söyleme imkanı tanıyor. Sadece yıldızla puan vermenin ötesine geçen yeni sistem, kullanıcılara tam 4.000 karaktere kadar detaylı yazılı incelemeler bırakma olanağı sunuyor. Bu özellik, oyuncuların deneyimlerini derinlemesine paylaşmasını hedeflerken, “review bombing” (inceleme bombardımanı) endişelerini de beraberinde getiriyor.

PlayStation oyun deneyimlerinizi paylaşın, ama şimdilik sadece Web’den

Push Square tarafından fark edilen bu yeni özellik, şu an için yalnızca PlayStation Store’un web sitesi üzerinden kullanılabiliyor. Konsol üzerinden henüz erişilemeyen bu sistem, muhtemelen bir kontrolcü ile uzun metinler yazmanın zorluğu göz önünde bulundurularak öncelikle web platformuna entegre edildi. Artık bir oyun hakkında söyleyecek çok sözünüz varsa, klavyenizin başına geçerek düşüncelerinizi diğer oyuncularla paylaşabilirsiniz.

Her kullanıcı inceleme sisteminde olduğu gibi, PlayStation’ın bu yeni adımında da en büyük endişe, organize bir şekilde bir oyunu karalamak veya haksız yere övmek için yapılan “inceleme bombardımanı”. Ancak Sony, bu riski en aza indirmek için bazı önemli önlemler almış görünüyor:

  1. Sahiplik Şartı: Bir oyuna inceleme yazabilmek için o oyuna PlayStation Store üzerinden dijital olarak sahip olmanız gerekiyor. Bu, oyunu oynamamış kişilerin yorum yapmasının önüne geçiyor. (Fiziksel kopya sahipleri şu an için sistemin dışında kalıyor.)
  2. Moderasyon Süreci: Yazılan her incelemenin, yayınlanmadan önce moderatör onayından geçtiği belirtiliyor. Bu, küfür, hakaret ve konu dışı yorumların filtrelenmesine yardımcı olacak.
  3. Ciddi Bir Platform Havası: İlk gözlemler, kullanıcıların sistemi Steam’deki mizahi veya alaycı yorumların aksine, daha ciddi ve amaca yönelik kullandığını gösteriyor.
En çok indirilen PlayStation oyunları belli oldu

En çok indirilen PlayStation oyunları belli oldu

En çok indirilen PlayStation oyunları açıklandı. Listede oldukça ilgi çeken yapımlar yer aldı.

Bu yeni özellik, doğru kullanıldığında bir oyunun gerçekten size göre olup olmadığını anlamak için sayısal bir puandan çok daha fazlasını sunma potansiyeli taşıyor. Sony’nin, Metacritic gibi platformlarda sıkça görülen toksik yorum kültüründen uzak, daha yapıcı bir topluluk alanı oluşturmayı hedeflediği anlaşılıyor.

Sora tartışmaların gölgesinde rekor kırdı!

OpenAI, metin tabanlı yapay zeka sohbet robotu ChatGPT ile kırdığı rekorların ardından şimdi de video üretim arenasında fırtına gibi esiyor. Şirketin yapay zeka tabanlı TikTok rakibi olarak konumlandırılan yeni uygulaması “Sora”, daha yalnızca davetiyeyle ve kısıtlı bir bölgede erişilebilir olmasına rağmen, beş günden kısa bir sürede bir milyon indirme sayısını aşarak inanılmaz bir başarıya imza attı. Sora başkanı Bill Peebles, bu hızın “ChatGPT’den bile daha süratli” olduğunu vurgulayarak platforma olan devasa ilgiyi gözler önüne serdi.

Sora, kullanıcılarına TikTok benzeri sonsuz bir dikey video akışı sunuyor, ancak burada temel bir fark var: içeriklerin tamamı yapay zeka tarafından üretiliyor. Kullanıcılar, OpenAI’nin gelişmiş “Sora 2” modeline bir komut yazarak saniyeler içinde 10 saniyelik özgün videolar yaratabiliyor. Platformun “Cameo” özelliği ise, kullanıcıların kendi veya izin veren başka kişilerin dijital benzerlerini kullanarak videolar oluşturmasına olanak tanıyor ve bu da kişiselleştirilmiş içerik potansiyelini arşa çıkarıyor.

Sora’nın hızlı büyümesi ve ilk kriz

Ancak Sora’nın bu baş döndürücü popülerliği, beraberinde ciddi tartışmaları da getirdi. Uygulamanın zayıf koruma önlemleri, Pikachu gibi dünyaca ünlü karakterlerin ve hatta OpenAI CEO’su Sam Altman’ın izinsiz kullanıldığı videoların hızla yayılmasına neden oldu. Bu durum, eğlence sektöründen büyük tepki çekerken, OpenAI’nin modelini hangi verilerle eğittiği konusunda da ciddi soru işaretleri doğurdu.

Eleştirilerin odağı haline gelen OpenAI, hızla harekete geçerek Sora’ya yeni güncellemeler getirdi. Artık kullanıcılar, dijital benzerliklerinin hangi videolarda kullanılabileceği konusunda daha fazla kontrole sahip. CEO Sam Altman ayrıca, telif hakkı sahiplerine de “karakterlerinin nasıl kullanılabileceğini (hiç kullanılmaması da dahil) belirleme olanağı” sunacaklarını açıkladı. Bu kontrollerin neden en başından beri mevcut olmadığı ise merak konusu.

OpenAI: ChatGPT bir işletim sistemine dönüşecek

OpenAI: ChatGPT bir işletim sistemine dönüşecek

OpenAI, ChatGPT'yi üçüncü taraf uygulamaların çalışacağı yeni bir işletim sistemine dönüştürme planını açıkladı.

Davetiye sistemi nedeniyle bir milyon indirmenin ne kadarının aktif kullanıcıya dönüştüğü belirsizliğini korusa da, ortada net bir gerçek var: OpenAI, yapay zeka tarafından üretilen video alanına yaptığı bu iddialı yatırımın ilk meyvelerini, tüm tartışmalara rağmen rekor bir ilgiyle toplamaya başladı.

PlayStation 6 ilk detaylar ve çıkış tarihi sinyali!

PlayStation 5, beşinci yaşını kutlamaya hazırlanırken, Sony ve teknoloji ortağı AMD, oyun dünyasının geleceğine dair ilk somut ipuçlarını verdi. PlayStation’un efsanevi mimarı Mark Cerny, merakla beklenen PlayStation 6’nın ne zaman gelebileceğine ve hangi devrimsel teknolojilerle donatılacağına dair önemli açıklamalarda bulundu.

Sony Interactive Entertainment (SIE) ve AMD’nin ortak projesi “Project Amethyst” üzerine yayınlanan yeni bir videoda sahne alan PS5’in baş mimarı Mark Cerny, yeni nesil konsol teknolojilerinin “birkaç yıl içinde” oyuncularla buluşacağını belirterek heyecanı doruğa çıkardı. Bu ifade, PS6’nın 2 ila 5 yıl arasında bir zaman diliminde piyasaya sürülebileceğine dair ilk resmi sinyal olarak yorumlandı.

PlayStation 6’nın barındırdığı teknolojiler

Mark Cerny ve AMD Kıdemli Başkan Yardımcısı Jack Huynh, PS6’nın temelini oluşturması beklenen üç çığır açıcı teknolojiyi detaylandırdı. Makine Öğrenimi (Machine Learning) odaklı bu teknolojiler, oyun deneyimini kökten değiştirmeyi vadediyor

  1. Sinir Dizileri (Neural Arrays): Bu sistem, işlemci birimlerinin tek bir yapay zeka motoru gibi verileri ortaklaşa işlemesini sağlıyor. Bu sayede çok daha akıllı ve verimli bir performans elde edilecek.
  2. Işıltı Çekirdekleri (Radiance Cores): Oyunculara daha önce görülmemiş bir gerçekçilik sunmak için tasarlanan bu özel donanım, yüksek performanslı ve gerçek zamanlı ışın izleme (ray tracing) teknolojisini standart hale getirecek.
  3. Evrensel Sıkıştırma (Universal Compression): GPU içindeki verileri akıllıca sıkıştırarak bellek bant genişliği kullanımını minimuma indiren bu sistem, hem enerji verimliliği sağlayacak hem de donanımın kağıt üzerindeki sınırlarını aşarak daha yüksek performans sunmasına olanak tanıyacak.

Cerny, bu üç teknolojinin birbiriyle sinerji içinde çalışarak oyunculara mümkün olan en iyi deneyimi sunacağını vurguladı. “Bu teknolojilerin henüz simülasyon aşamasında olmasına rağmen sonuçlar oldukça umut verici,” diyen Cerny, “Bunları birkaç yıl içinde gelecekteki bir konsola getirme konusunda gerçekten heyecanlıyım,” ifadelerini kullandı.

İptal edilen Assassin’s Creed oyunu ortaya çıktı

İptal edilen Assassin’s Creed oyunu ortaya çıktı

İddiaya göre Ubisoft, Amerikan İç Savaşı sonrasını işleyecek olan Assassin's Creed oyununu "fazla politik" olduğu gerekçesiyle iptal etti.

Bu açıklamalar, PS6’nın sadece daha güçlü bir konsol olmakla kalmayıp, yapay zeka ve donanım verimliliği alanlarında da bir nesil atlayışı hedeflediğini gözler önüne seriyor.