Rusya, Ukrayna’ya karşı yürüttüğü işgal girişimini başlattığı zamandan bu yana başta Avrupa olmak üzere birçok ülke tarafından ciddi kınamalara, yaptırımlara ve ambargolara maruz kaldı. Pek çok sektörde Ruslar için bu durumun faturası giderek ağırlaşıyor.

Bu yaptırımlardan muzdarip olan alanlardan biri de havacılık. Fakat Rus hava yolu şirketleri, bu ağır yaptırımların üstesinden gelmek için ilginç ve riskli yöntemlere başvuruyor. İşte konun detayları…

Rus hava yolu uçaklarını frensiz uçuracak!

Birçok ülkenin uyguladığı yaptırımlar, Rus hava yolu şirketlerinin uçaklarına bakım hizmeti sağlamasına ve yedek parça tedarik etmesine mani oluyor. Havacılığın çok ehemmiyetli stratejik sektörlerden biri haline geldiği günümüzde Ruslar, bu duruma çözüm bulmak ve uçaklarını uçurmak için ilginç ve bir o kadar da riskli yollara başvuruyorlar.

Rus hava yolu şirketi Aeroflot’un, uçucu personeli emniyet sorunlarının raporlanmaması hususunda uyardığı ve filosundaki bazı sağlam uçakları yedek parça elde etmek için kasıtlı olarak parçaladığı daha önceden basında yer aldı.

Yolcu uçakları pilotsuz uçabilir mi?

Son dönemlerin en popüler teknolojilerinden olan İHA'lar gibi yolcu uçakları da pilotsuz uçabilir mi? İşte cevabı...

Aeroflot’un filosunda ch-aviation.com verilerine göre toplam 295 uçak mevcut. Bu uçakların 217 tanesini Boeing ve Airbus üretimi muhtelif tipte uçaklar oluşturuyor. Filosundaki uçakların dağılımı bu şekilde olan şirket, ülkedeki seyahat talebinde yaşanan büyük yoğunluğa karşın yeni uçak satın alamıyor.

Yedek parça tedarikinin yanı sıra uçakların bakım hizmetlerinin sağlanamamasından ötürü de uçakların büyük çoğunluğu uçuşa elverişsiz hale geliyor. Bu durum şirketi çıkmaza sokmasının yanında ilginç alternatifler üretmesine de sebebiyet veriyor.

Geçtiğimiz günlerde Rus basınında çıkan haberlere göre Rusya’nın ulusal hava yolu şirketi Aeroflot, filosundaki Airbus ve Boeing üretimi uçakların kullanım ömrünü doldurmuş frenlerini yaptırımlar yüzünden yaşanan yedek parça tedarik sorunundan dolayı revize edemiyor.

Bu sebeplerden ötürü Rus şirket kritik bir kararla filosundaki bir Airbus A330, beş Boeing 777, iki Airbus A321 ve bir tane Airbus A320 tipi uçak olmak üzere toplam da dokuz uçağını fren kullanmadan uçurmaya karar verdi.

Şirketin aldığı yeni karar doğrultusunda hava yolu yönetimi, uçakları yerde durdurmak için pilotlara thrust revese sistemini kullanmalarını önerdi. Thrust reverse kullanımı esnasında uçak sağa-sola sapma eğilimi gösterebileceğinden dolayı özellikle uçağın yandan rüzgara maruz kaldığı durumlarda ıslak bir piste inilirken dikkatli olunması gerektiği bildirildi. Ayrıca şirket, pilotlara uçakların pistten çıkma ihtimaline karşı ihtar verdi.

Thrust reverse sistemi nedir, nasıl çalışır?

Thrust reverse sistemini kısa ve kabaca tanımlayacak olursak motor freni diyebiliriz. Motorlar, normal çalışma pozisyonunda uçağa ileriye doğru gitmesi için gerekli olan itki kuvvetini sağlar. Genelde uçaklarda bu sistem çalışırken motor kaportasının orta kısmı açılır.

Bununla birlikte motorun arka tarafından hava çıkışını içerideki kapaklar engeller. Böylece arka taraftan çıkmayan hava, uçağın gidiş yönün tersine bir kuvvet oluşturacak biçimde motor kaportasının açılan kısmından öne doğru tahliye olur.

Bu sistem diğer fren sistemleriyle eş zamanlı olarak normal uçuşlarda iniş esnasında nerdeyse her zaman aktiftir. Thrust reverse sistemi sayesinde bazı uçaklar yerde geri geri de gidebilmektedir.

Havacılıkta emniyet ve güvenlik öncelik sırasında her zaman en öndedir. Lakin bunun gerekliliklerinin hakkıyla sağlanabilmesinin yolu, onca tecrübenin ardından hazırlanmış prosedürlere harfiyen uymak, uçakların uçabilirlik gereksinimlerine uygun olarak hazırlanmış minimum ekipman listelerindeki ekipmanları eksiksiz sağlamak ve bakımlarını düzgün biçimde yapmaktan geçiyor.

Dünya’nın en çok noktasına uçan hava yolu olma özelliğine sahip bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları, mevcut iştirak şirketlerine bir yenisini daha eklediğini resmen duyurdu. Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirimde bulunan THY, elektronik para ve ödeme hizmetleri verecek olan yeni iştirak şirketini böylece duyurmuş oldu. Konuya yakından bakalım.

“THY Finansal Teknolojiler Anonim Şirketi” kuruldu!

Türk Hava Yolları, KAP’a yeni bir bildirimde bulundu. Bildirime göre THY’nin yüzde 100 iştiraki olarak yeni bir şirket kuruldu. “THY Finansal Teknolojiler Anonim Şirketi” adıyla serüvenine başlayacak olan şirket, THY’nin sahip olduğu küresellik, havacılık tecrübesi ve satış gücü gibi özelliklerinden de istifade ederek elektronik para ve ödeme hizmetleri sağlayacak.

Türk Hava Yolları’ndan konuyla ilgili KAP’a bildirilen açıklamada yeni iştirak şirketin kuruluş sürecine ilişkin şunlar söylendi:

“14 Temmuz tarihli duyurumuzda ortaklığımızın havacılık sektöründeki tecrübesi, küresel gücü ve satış kanallarından geçen işlem hacmini göz önüne alarak mevcut potansiyelinin değer yaratan bir iş modeline dönüştürülmesi amacıyla elektronik para ve ödeme hizmetleri kuruluşu kurulması ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde lisanslama süreçlerinin yürütülmesi için gerekli çalışmaların başlatılmasına yönetim kurulumuzca karar verildiği kamuoyu ile paylaşılmıştı. Bu kapsamda ortaklığımızın yüzde 100 iştiraki olacak şekilde ‘THY Finansal Teknolojiler AŞ’nin kuruluşu 18 Ağustos’ta İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde tescil edilerek tamamlanmıştır.”

Uçakların burunlarının içinde ne var?

Uçaklarda bulunan yüksek teknoloji sistemlerden biri de burunlarda yer alıyor. Peki uçakların burnunda ne var?

Türk Hava Yolları, kendi ana markasına bağlı olarak halihazırda muhtelif birçok iştirak şirkete sahip. Bazıları yüzde 100, bazıları ise belli oranlarda THY’ye ait olan bu şirketler çok çeşitli iş kollarında faaliyet göstermektedir.

Bunlardan bazılarını örnek vermek gerekirse: hem THY hem de pek çok farklı hava yolu şirketinin uçaklarına bakım onarım hizmeti veren THY Teknik A.Ş., uçaklarda yolculara sunulan ikramları sağlayan THY DO&CO İkram Hizmetleri A.Ş., tatil destinasyonlarında yoğun hizmet veren ve THY’nin Alman hava yolu şirketi Lufthansa ile iştiraki olan Sunexpress Hava Yolları ve uçaklara havalimanlarında yer hizmeti sağlayan TGS Yer Hizmetleri A.Ş. gibi şirketleri sayabiliriz.

THY Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat konuyla ilgili şunları söyledi:

“Dijitalleşen dünyada finansal işlemlerin daha hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirilmesi için yenilikçi uygulamalar ve müşteri odaklı çözümler konusunda uzmanlaşmış finansal teknoloji şirketleri son dönemde oldukça yaygınlaştı. Bu şirketler, kullandıkları yeni nesil ürün ve hizmet yelpazesi ile daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşma imkanına sahipler.

Havacılık sektöründe ise dijitalleşme ile birlikte gelen yenilikler de yolcu alışkanlıklarında değişimlere neden oldu. Seyahat edilen ülkelerde nakit kullanım zorunluluğunu azaltmak, fiziki kredi kartı kullanımında yaşanabilecek çalıntı/kopyalama riskini azaltmak ve aynı zamanda yüksek işlem maliyetlerini azaltmak amacıyla dijital cüzdan gibi alternatif yöntemler kullanılmaya başlandı. Özellikle pandemi ile birlikte artış gösteren elektronik ticaret, ticari işletmelerde online satış ve tahsilat kanallarının kullanımı da arttı.

Ortaklığımızın hava yolu sektöründeki tecrübesi, marka gücü, dünyanın her noktasına hızlı erişim imkanı ile birlikte finansal kredibilitesi ve güvenilirliği düşünüldüğünde kurulan finansal teknoloji şirketimizle ödeme sistemleri alanında Ülkemiz, Ortaklığımız ve seyahat ekosistemindeki tüm paydaşlarımız için önemli katma değer yaratmayı hedefliyoruz. Böylece Ülkemizin ve Ortaklığımızın seyahat, ulaştırma, kültür turizmi ve sağlık alanında tüm dünyada etkinliğini arttırmayı amaçlıyoruz.

Şirketimizin faaliyete geçmesi için yasal olarak gerekli olan izinlerin alınması ve bu teknolojik dönüşüme yönelik gerekli işlemleri yapılması için ekiplerimiz çalışmalara başladılar. Markamıza ve ortaklığımıza hayırlı olmasını diliyorum”

Konu hakkındaki görüş ve düşüncelerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.