Musk’ın dev elektronik otomobil şirketi Tesla, ilginç bir ürün tanıttı. Evcil hayvan sahiplerine hitap eden yeni ürün, rekabetçi bir satış fiyatıyla piyasaya sürüldü. İşte detaylar
Tesla, yeni ‘kedi yatağı’ ürününü piyasaya sürdü!
Tesla, Cybertruck’tan ilham alınarak tasarlanan bir kedi yatağını satışa sundu. Musk’ın talimatıyla şirketin ilginç ürünleri arasında yerini alan kedi yatağı, şirketin resmi sitesi üzerinden 13 dolarlık bir satış fiyatıyla birlikte piyasaya sürüldü.
Bu özel kedi yatağı, Tesla’nın elektrikli araç modeli Cybertruck’ın tasarımından ilham alınarak oluşturuldu. 15 kilograma kadar ağırlık kapasitesiyle, daha büyük kedileri destekleyebilen bu ürün, nemden etkilenmeyen karton kullanılarak üretildi.
Tesla, adeti olduğu üzere, karton kedi yatağı pazarında bile rekabetçi bir fiyata sahip. Amazon’da benzer karton kedi yatakları 20 ila 38 dolar arasında seyreden bir satış fiyatına sahipken, Tesla’nın bu uygun fiyatlı ürünü, 13 dolarlık fiyatıyla son derece ekonomik.
Tesla, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşım ile uzun süredir beklenen Cybertruck modelinin üretimine başlandığını müjdeledi.
Musk, daha önce de ilginç ürünlerle gündeme gelmişti. Şirketin ürün yelpazesine kazandırdığı yıldırım şeklinde bir şişede satışa sunduğu tekila, ‘S3XY’ yazılı şort, “yanık saç” isimli parfüm ve Cybertruck şeklinde düdük gibi ürünleri, tanıtımının ardından dikkat çekici bulunmuştu.
Musk’ın bu tür ürünleri satışa sunarak neyi hedeflediği, hâlâ anlaşılabilmiş değil. Peki, sizler bu tuhaf ürün hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce Musk, neden böyle bir ürün tasarlamak istemiş olabilir? Görüşlerinizi bizlerle yorumlar kısmından paylaşabilirsiniz.
Güvenlik araştırmacıları tarafından yürütülen yeni soruşturma, ChatGPT ve Google Bard gibi dillerin “hipnotize” olabileceğini gösterdi. Üretken yapay zeka modellerinin, belirli komutlar sonrasında zararlı tavsiyelerde bulunduğu ve kötü amaçlı içerikler ürettiği bildirildi.
Hipnotize ChatGPT kötü amaçlı kod yazıyor, kırmızı ışıkta geçmenizi öneriyor
IBM’in siber güvenlik ekibi yayınladığı yeni çalışmada, ChatGPT gibi büyük dil modellerini hipnotize edilebileceğini ortaya koydu. Bir dizi deneyde araştırmacılar, yapay zeka modellerinin yanlış bilgi vermesini amaçlayan oyunlar ve senaryolar tasarladı.
Örneğin, hipnotize olmuş ChatGPT, trafikte kırmızı ışıkta geçmenizi ve fidye yazılımı taleplerini yerine getirmenizi tavsiye ediyor. Yapay zeka modelleri, doğru yanıtlar verildiğinde ise (mesela yeşil ışıkta geçmek) bunların yanlış olduğunu iddia etti.
Yeni bir araştırma yapay zeka kullanarak nasıl şifre kırılabileceğini gösterdi. Klavye seslerini dinleyerek şifrenizi tahmin edebiliyor.
Araştırmacılara göre, GPT-4 gibi yeni modelleri kandırmak bazı açılardan daha da kolay. Özellikle internete erişimi olan modellerin, yanlış komutlar ile tehlikeli önerilerde bulunabileceğini söylediler. IBM tarafından yayınlanan raporda, “kötü niyetli hipnotizmanın gerçek bir tehdit” olacağı ifade edildi.
Kötü niyetli kişiler dikkatlice hazırladıkları yönlendirmeler sayesinde ChatGPT gibi araçların sahip olduğu gizli verileri ele geçirebilir. Ayrıca yapay zeka sistemlerinin kötü amaçlı kod üretmesini sağlayabilir. Hatta daha önce Apple ve Google gibi birçok marka, çalışanlarına ChatGPT kullanmayı yasaklamıştı.
Çalışma, üretken yapay zekanın ciddi güvenlik açıklarına sahip olduğunu gösteriyor. Bu modeller gelişmeye devam ediyor olsa da, araştırmacılar istismar edilmesi halinde zarara yol açabileceklerine dikkat çekiyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Teknoloji devi Google, tüketici gizliliğini ihlal ettiği iddiasıyla açılan 5 milyar dolarlık bir davada önemli bir darbe aldı. Dünya genelinde milyarlarca kullanıcıya sahip olan şirket, milyonlarca kullanıcısının gizliliğini ihlal etmekle suçlanıyor. İşte detaylar
Google, gizlilik ihlali suçlamalarıyla yargıda!
Google’a açılan büyük davanın arkasında, kullanıcılarının internet kullanımlarını gizlice izlediği ile ilgili iddialar yer alıyor. Teknoloji devinin; kullanıcılarının kişisel tercihleri, arkadaşları ve iletişimde olduğu şahıslar, tüketim alışkanlıkları ve hobileri gibi hassas kişisel bilgileri topladığı ile ilgili suçlamaların yönetildiği davada, yeni gelişmeler kaydedildi.
ABD’ye bağlı bir mahkemede yürütülen davanın hakimi, kullanıcıların internet kullanım alışkanlıkları hakkında ne tür bilgiler topladığına dair açık bir izin almadığını belirterek Google’ın itiraz hakkını elinden aldı. Hakim ayrıca, şirketin kendi gizlilik politikasında bile, belirli bilgilerin toplanmayacağı yönünde bazı ifadeler olduğuna dikkat çekerek gizlilik ihlaline işaret etti.
iPhone telefonlarında ChatGPT kullananlar dikkat! Gizlilik sözleşmesinde ucu açık bir madde var. İşte detaylar...
Google’ın 1 Haziran 2016 tarihinden itibaren kullanıcı verilerini toplaması sebebiyle açılan davada, her bir kullanıcı için beş bin dolarlık bir tazminat isteminde bulunuldu. Kullanıcıların gizli sekme kullanmalarına rağmen veri toplamaya devam ettiği ifade edilen dev şirketin, gizlilik politikalarını gözden geçirmesi gerektiği ifade edildi.
Davanın Google aleyhinde seyrediyor olması, veri gizliliği konusundaki endişeleri artırıyor ve diğer teknoloji şirketleri hakkında da soru işaretlerinin oluşmasına sebep oluyor. Günümüz koşullarında veri gizliliğinin artık sadece bir ‘etik anlayış’ olarak değerlendirilmemesi gerektiği, yasalarla daha sıkı bir kontrole tabi tutulmasının gerekliliği daha iyi anlaşılıyor.
Google, kendisine yöneltilen suçlamaları şiddetle reddedip kendisini savunmaya devam edeceğini açıklasa da kullanıcılarının güvenini sarstığı, net bir şekilde görülüyor. Peki, sizler bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce şirkete yöneltilen suçlamalar doğru mu? Görüşlerinizi bizlerle yorumlar kısmından paylaşabilirsiniz.
Valve, Steam Deck’in yenilenmiş modellerini görücüye çıkardı. Kullanıcılar tarafından iade edilen ve şirket tarafından tamir edilerek satışa sunulan bu modeller, taşınabilir oyun konsolunu daha geniş kitleye getirmeyi hedefliyor. Peki yenilenmiş Steam Deck fiyatı ne kadar ve Türkiye’ye gelir mi?
Yenilenmiş Steam Deck neler vadediyor?
Valve’dan gelen açıklamaya göre, yenilenmiş Steam Deck modelleri kapsamlı testlerden geçiriliyor. Her cihaz için yazılım güncellemesi, 100’den fazla test ve tüm bileşenlerin kontrolü yapılıyor. Ayrıca pil sağlığı da değerlendiriliyor.
Şirketin paylaştığı açıklamada, bu Steam Deck modellerinin yeni cihazlarla aynı performans standartlarını karşıladığı belirtildi. Valve küçük kusurları olduğunu kabul ediyor, ancak taşınabilir konsol deneyiminde sorun yaratmıyor.
Baldur’s Gate 3, erken erişimden çıkmasıyla beraber Steam’de en çok satan oyunlar listesinde adını birinci sıraya taşımayı başardı.
Yenilenmiş Steam Deck modelleri, yeni cihazlara benzer şekilde 1 yıllık garantiye sahip. Ayrıca tamamen test edilmiş güç kaynağı, taşıma çantası ve hızlı başlangıç kılavuzu ile birlikte satışa sunuluyor.
Yeni taşınabilir el konsolunun satış fiyatları paylaşılmadı. Ancak SteamDB litsesinde bazı sızıntılar yapıldığını belirtmek gerekiyor. Buna göre 64GB depolama alanına sahip giriş modeli 319 dolarından başlayan fiyatlarla sunulacak. Normal fiyatın ise 399 dolar olduğunu belirtelim.
Ayrıca iddiaya göre en üst düzey 512 GB SSD’li sürüm ise 519 dolardan satılacak.
Özellikler
İşlemci
AMD Zen 2 4c/8t, 2,4-3,5 GHz (en fazla 448 GFlops FP32)
GPU:
8 RDNA 2 CU, 1,0-1,6 GHz (en fazla 1,6 TFlops FP32)
APU gücü:
4-15 W
Bellek
16 GB LPDDR5 tümleşik bellek
Depolama
64 GB eMMC (PCIe Gen 2 x1) 256 GB NVMe SSD (PCIe Gen 3 x4 veya PCIe Gen 3 x2) 512 GB yüksek hızlı NVMe SSD (PCIe Gen 3 x4 veya PCIe Gen 3 x2)
Steam Deck şu anda Türkiye’de resmi olarak satışta değil. Ancak yenilenmiş versiyonun sunulması, stokları artıracak ve Valve’ın daha fazla ülkeye genişlemesine katkı sağlayacak.
Peki sizler bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki Yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.
Popüler oyunlar kısa süreliğine ücretsiz olmaya devam ediyor. Son kampanya ise Ubisoft’tan geldi. Şirketin açıklamasına göre 10-14 Ağustos tarihleri arasında beş Assassin’s Creed oyunu çeşitli platformlardan ücretsiz olarak erişime açılacak.
Popüler Assassin’s Creed yapımları hafta sonu boyunca ücretsiz
Ubisoft, popüler Assassin’s Creed yapımlarını içeren büyük bir hafta sonu etkinliği düzenleyeceğini duyurdu. 10-14 Ağustos 2023 tarihleri arasında yapılacak etkinlik sayesinde beş Assassin’s Creed oyunu hem konsol hem de Windows üzerinden ücretsiz olarak oynanabilecek.
Şirketin açıklamasına göre Windows, Xbox ve PlayStation için farklı oyun kombinasyonları uygulanacak. Örneğin, Windows için Ubisoft Connect üzerinden Assasin’s Creed II, Brotherhood, Revelations ve Valhalla; Epic Games Store’da ise sadece Valhalla sunulacak.
Nvidia DLSS destekli oyun sayısı Ağustos'ta arttı. Şirketin açıklamasına göre Baldur's Gate 3 ve Remnant 2 DLSS alıyor.
Xbox Live Gold üyeleri için Xbox konsollarında beş oyunun tamamı yer alacak. Son olarak tüm PlayStation kullanıcıları için Valhalla; PlayStation Plus Extra üyeleri ise beş oyunu birden alacak.
Oyunların 8 Ağustos tarihinde ön yüklemeye açılacağını da belirtelim. Tüm ücretsiz Assassin’s Creed oyunlarını liste halinde belirtmek gerekirse şu şekilde sıralanıyor:
Windows:
Ubisoft Connect – Assassin’s Creed II, Brotherhood, Revelations ve Valhalla
Epic Games Store – Assassin’s Creed Valhalla
Xbox:
Xbox Live Gold – Assassin’s Creed II, Brotherhood, Revelations, Black Flag ve Valhalla
PlayStation:
Tüm PS4 ve PS5 sahipleri – Assassin’s Creed Valhalla
PlayStation Plus Extra – Assassin’s Creed II, Brotherhood, Black Flag, Revelations ve Valhalla
Önümüzdeki hafta sonu başlayacak etkinlik sırasında her oyunun standart sürümünü deneyebilirsiniz. Ayrıca oyunun tamamını satın almayı tercih ederseniz de ilerlemeniz kaydedilecek. Ubisoft ayrıca 17 Ağustos’a kadar tüm platformlarda Assassin’s Creed oyunlarında yüzde 85’e varan indirimler uygulayacak.
Peki, siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Apple, yıllar içerisinde kendi cihazları arasında büyük bir ekosistem yaratmayı başardı. Günümüzde ise iPhone, iPad, Apple Watch, AirPods ve MacBook ile bir Apple ailesi oluşturmak mümkün. Peki en düşük fiyatlı Apple ürünleriyle bir ekosistem yaratmak kaç liraya mal oluyor? Sihirli Elma editörü Osman Furkan Şahin sizler için hesapladı.
En ucuz iPhone, iPad, Watch, AirPods ve MacBook ne kadara geliyor?
Başlangıç seviyesindeki bir Apple ekosistemi için gereken temel ürünler iPhone, Apple Watch ve AirPods olacak. Gürgençler’deki en uygun fiyatlı modelleri seçerek bu ekosistemi 36 bin TL civarında bir fiyata kurmak mümkün.
Ancak aileyi biraz daha genişletmek isterseniz iPad ve MacBook gibi cihazları de eklemek mantıklı olacaktır. Beş ürünlü bir Apple ekosistemi kurmak için yaklaşık 75 bin TL’lik bütçeye ihtiyaç duyacaksınız.
Gürgençler’in üniversite öğrencilerine yönelik kampanyası, MacBook alana AirPods Pro hediye ediyor. Bu sayede beş ürünlü ekosistem 70 bin TL civarına denk geliyor.
iPhone 15 Pro tasarımı nasıl olacak? İnternete sızan yeni bir şema, USB-C bağlantı noktası ve yeni bir butonu ortaya çıkardı.
Uygun fiyatlı olarak seçtiğimiz ürünler arasında iPhone 11, iPad 9. Nesil, AirPods 2. Nesil, Apple Watch SE ve MacBook Air M1 yer alıyor. Bu ürünleri Gürgençler’den alarak kuracağınız ekosistem size 75 bin TL civarına mal olacak.
Benzer ürünleri Apple’ın kendi mağazasından aldığınızda ise 83 bin TL’lik fiyat sizleri karşılıyor. Yani Gürgençler’deki kampanya sayesinde 6-7 bin TL cebinizde kalmış olacak.
Nvidia, DLSS teknolojisini yeni oyunlara getirmeye devam ediyor. Şirketten gelen açıklamaya göre Remnant 2, DESORDRE: A Puzzle Game ve Gord gibi yapımlar DLSS özelliği kazanıyor. Ayrıca geçtiğimiz hafta Baldur’s Gate 3 için DLSS güncellemesi yapıldığını belirtmek gerekiyor.
Nvidia DLSS desteğine sahip yeni oyunlar belli oldu
DLSS, görüntü kalitesini korurken oyunların performansını önemli ölçüde artırabilen, makine öğrenimi destekli bir teknoloji olmasıyla öne çıkıyor. Düşük çözünürlüklü grafiği işleyerek daha yüksek çözünürlüklü bir görüntüye dönüştüren DLSS, yapay zeka destekli olarak çalışıyor.
Ağustos ayı itibarıyla DLSS desteğine kavuşan oyunlar arasında en çok dikkati Baldur’s Gate 3 çekiyor. Nvidia’nın açıklamasına göre rol yapma oyunu, DLSS 2 and DLAA teknolojileriyle üst düzey grafik kalitesini performanslı şekilde sunacak.
Oyun dünyasının en önde gelenlerinden The Witcher serisinin fiyatı, kısa süre önce zamlandı. İşte yeni fiyat listesi...
Diğer oyunlar arasında ise bulmaca-macera oyunu DESORDRE ve son zamanların en çok satan aksiyon oyunu olan Remnant 2 yer alıyor. Bu yapımlar, Nvidia’nın en güçlü DLSS 3 teknolojisine sahip olacak. DLSS 3, tamamen yeni kareler oluşturmak için yapay zeka kullanarak önceki DLSS sürümlerine göre 4 kata kadar daha fazla performans sunuyor.
Baldur’s Gate 3 – DLSS 2 ve DLAA
Remnant 2 – DLSS 3
DESORDRE: A Puzzle Game Adventure – DLSS 3
Gord – DLSS 2
The Texas Chain Saw Massacre – DLSS 2
SPRAWL – DLSS 2 ve DLAA
Deadlink – DLSS 2
Ağustos oyunlarıyla birlikte DLSS teknolojisine sahip oyun sayısı 300’ü geçmiş oldu. Bu yapımlar arasında büyük bütçeli God of War‘dan Minecraft’a kadar birçok kategorideki oyun bulunuyor.
Peki, siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!
WhatsApp, görüntülü görüşmelerde yeni bir devir başlatmaya hazırlanıyor. Bir süredir Android için WhatsApp Beta’da test edilen ekran paylaşma özelliği nihayet kararlı sürüm için de yayınlandı. Böylece video görüşmeleri sırasında ekranınızı paylaşabileceksiniz.
WhatsApp ekran paylaşma ve yatay mod desteği kazanıyor
Popüler mesajlaşma uygulaması, görüntülü aramalar için iki yeni önemli özelliği devreye aldı. Ekran paylaşımı ve yatay mod desteği sunan WhatsApp, görüntülü arama deneyimini geliştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca bu özellikler ile Zoom ve Google Meet gibi araçlar ile rekabet edecek.
Meta CEO’su Mark Zuckerberg tarafından duyurulan ekran paylaşımı özelliği, kullanıcıların görüntülü görüşme sırasında telefon veya bilgisayar ekranlarını diğer katılımcılar paylaşmalarına olanak tanıyacak. Özelliğin Android, iOS ve Windows uygulamalarında kullanılabilir olacağını belirtelim.
WhatsApp, uzun zamandır beklenen sesli grup sohbeti özelliğini test etmeye başladı. Android cihazlarda test edilen özellik yakında yayılacak.
Yeni özellik WhatsApp’ı farklı amaçlar ile kullanan kişilere hitap ediyor. İsterseniz iş arkadaşlarınızla bir dosya üzerinde çalışabilecek isterseniz de online alışveriş yaparken aile üyelerinden fikir alabileceksiniz.
Ekran paylaşımını kullanmak için görüntülü arama sırasında yeni bir ‘Paylaş’ simgesi görünecek. Bu düğmeye tıkladıktan sonra bir uygulama penceresini veya tüm ekranını paylaşmak mümkün olacak. Ancak ekran paylaşımı için WhatsApp’ın bazı izinler isteyeceğini de belirtelim.
WhatsApp ayrıca video aramaları için yatay mod desteği de sunacak. Kullanıcılar artık akıllı telefonlarını yatay olarak döndürerek sohbet edebilecek. Bu, ekran paylaşımı yapmayı da kolaylaştıracak. WhatsApp, iki yeni özelliğini önümüzdeki günlerde küresel olarak erişime açacak.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında belirtmeyi unutmayın…
Apple, önümüzdeki ay iPhone 15 ailesini tanıtmaya hazırlanıyor. Etkinliğe haftalar kalmasıyla birlikte iPhone 15 serisiyle ilgili sızıntıların ardı arkası kesilmiyor. Son olarak iPhone 15 Pro tasarımı için ipucu veren bir şema ortaya çıktı. Şemada; USB-C bağlantı noktası, yeni bir buton ve daha büyük sensör dikkat çekti.
iPhone 15 Pro şeması neler gösteriyor?
Twitter’da paylaşılan yeni bir çizim, iPhone 15 Pro’nun tasarımına ışık tutuyor ve cihazın teknik özelliklerine ilişkin ayrıntılı bir şema içeriyor. Genel tasarım iPhone 14 Pro’ya benziyor gibi görünse de, birkaç önemli değişiklik göze çarpıyor.
Tasarım tarafında yaşanacak en önemli değişikliklerden biri, hoparlör açma/kapatma butonunu kaldırılması ve ses kontrollerinin üzerinde yeni bir “Eylem” butonunun yer alması oldu. Buna ek olarak telefonun alt kısmında ise USB-C olması beklenen bir bağlantı noktası bulunuyor.
iPhone 15 serisi ile birlikte ilk kez bir iPhone modelinde USB-C konektörü göreceğiz. İşte iPhone 15 serisindeki USB-C konektörleri...
Dikkat çeken bir diğer değişiklik ise iPhone 15 Pro’nun boyutlarında oldu. Buna göre cihaz, 38 x 37,5mm ölçüleriyle biraz daha geniş olacak. Ayrıca kamera tarafında da iPhone 14 Pro’nun 7,9 mm kalınlığına kıyasla 8,2 mm ile daha derin bir sensör kullanıcıları karşılayacak.
Boyutlardaki küçük artışlara rağmen, cihazın nispeten yuvarlatılmış köşelere sahip olduğu görülüyor. Bu da tutuşun daha kolay olacağı ve cebe daha kolay sığacağı anlamına geliyor. Ayrıca Dynamic Island tüm modeller için standart hale getirilebilir.
Daha önceki sızıntılarda iPhone 15 ailesinin 13 Eylül’de tanıtılacağını belirtmiştik. Yeni seride iPhone 15, iPhone 15 Plus, iPhone 15 Pro ve iPhone 15 Pro Max olmak üzere dört cihaz görmeyi bekliyoruz.
iPhone 15 Pro tasarımı hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Geçtiğimiz günlerde klasik diyebileceğimiz dolandırıcılık hikayelerine bir yenisi daha eklendi. Çiğdem İlgün adında bir kişi uçaklar için türbülans önleyen bir çip geliştirdiğini iddia etti. Birçok büyük şirketten yatırım aldığını söyleyen ve yatırım yapanlara büyük kar payı vaatlerinde bulunan İlgün’ün çok sayıda kişiyi 20 milyon lira dolandırdığı ortaya çıktı.
(Sözde) türbülans önleyen çip: CAFA CHIP
Nisan ayının başlarında ülkemizde birçok büyük medya kuruluşu ve ajanslar tarafından servis edilen bir habere göre Çiğdem İlgün isimli bir kişi geliştirdiği bir yazılımla uçakları türbülanstan muhafaza eden CAFA CHIP adını verdiği bir çip yaptığını iddia ediyordu.
Öyle ki bu yazılımla birlikte uçak türbülansa girmeden önce pilota haber verecek ve uçağın güvenli yeni rotasına yönelmesi sağlanmış olacaktı. Fakat havacılıkta herhangi yeni bir teknoloji ya da prosedürün uygulanması için genelde çok uzun süren geliştirme, test ve uygulama aşamaları gibi zorlu ve derin bilgi gerektiren süreçlere karşın bu iddianın çok yüzeysel bilgilerle duyurulması biraz ilginçti.
Son dönemlerin en popüler teknolojilerinden olan İHA'lar gibi yolcu uçakları da pilotsuz uçabilir mi? İşte cevabı...
Çiğdem İlgün, görsel ve yazılı medyada çıkan bu haberleri kullanarak insanlara reklamını yapma fırsatı da buldu ve bu sayede biraz daha güven kazandı. Türkiye ve dünyadan; Baykar, Air Canada gibi birçok şirketinde projesine 150 milyon Dolar yatırım yaptığını iddia eden Çiğdem İlgün, projeye yatırım yapacak olan yatırımcısına yüzde 30 kar payı vaat etti.
Ayrıca başlangıçta insanlara biraz ödeme yaparak da güven kazandı. Daha sonra geçtiğimiz günlerde medyaya düşen haberlere göre aralarında pilot, doktor ve daha birçok kişinin bulunduğu onlarca insandan 20 milyon Lira toplayıp dolandırarak vurgun yaptığı ortaya atıldı.
Klişe bir dolandırıcılık hikayesi olarak niteleyebileceğimiz bu olayın gelişiminde bu sefer diğer dolandırıcılık hikayelerinden farklı olarak teyit edilmeden ve detaylı araştırma yapılmadan yayınlanan haberlerde, bu türbülanslı hikayede bozuk hava akımı gibi işlev göstermiş ve maalesef hikayenin ilerlemesine katkı vermiş gibi gözüküyor.
Ayrıca uçaklarda türbülans önleme gibi bir sistemin bu kadar basit şekilde ortaya çıkması ve duyurulmasına inanıp yatırım yapan kişileri de anlamak güç zira bedava peynirin yalnızca fare kapanında olacağını bilmek, özellikle ekonomik olarak zor zamanlardan geçtiğimiz şu zamanlarda bizi bu tip kolay yoldan zengin olmaya davet eden düzenbazlıklardan muhafaza edecektir.
Peki türbülans gerçekten önlenebilir mi?
Türbülans, uçağın uçmasına yardımcı unsurlardan biri olan hava akışının bozulması sebebiyle uçağın sallanması anlamına gelir. Ayrıca türbülans, hava cebi olarak da ifade edilebilir ve uçağın ani olarak bir miktar irtifa kaybetmesine neden olur.
Pek çok kişi bu durumdan oldukça korkmakta ve çoğu zaman suçu pilotlara atmaktadır. Fakat türbülans hava akışı içinde olası bir durumdur. Şiddetli sallantılara yol açsada türbülans, kolay kolay uçak kazasına sebep olmaz.
Dünya’nın farklı yerlerinde her gün binlerce uçuş icra edilmekte ve bu uçuşların pek çoğunda yine çok sayıda türbülans olmakta fakat her gün uçak kazası haberi almamaktayız. Yılda yapılan milyonlarca uçuşa karşılık bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar ciddi kaza meydana gelir ki bu istatistikler diğer ulaşım şekillerine göre oldukça iyidir.
Havacılıkta emniyet ve güvenlik her şeyden önce gelir. Uçaklarda emniyet kemerleri, uyarı ışıkları gibi pek çok emniyet ve güvenlik önlemi mevcuttur. Günümüzde uçaklar çok gelişmiş bilgisayara, otonom sistemlere ve radarlara sahiplerdir.
Ayrıca pilotlar türbülansın gayet doğal bir durum olabileceğini bilirler ve eğitimlerinde bu gibi havada yaşanabilecek pek çok acil durum için çok detaylı eğitimler alırlar. Dolayısıyla acil durumlarda yolculara düşen görev, sadece mürettebata güvenmek ve emniyet kemeri takma gibi verilen direktifleri ivedilikle yerine getirmektir.
Ayrıca unutulmamalıdır ki uçak yolculuğu, bariz bir şekilde en güvenli ulaşım şeklidir. Yani arabada ya da otobüste giderken başınıza olumsuz bir durum gelme ihtimali, uçakta yapacağınız bir seyahate kıyasla daha fazladır.
Konu hakkındaki görüş ve düşüncelerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Meta, Messenger uygulamasında birtakım önemli değişikliklere gittiğini duyurdu. Buna göre Eylül ayından itibaren Messenger uygulamasında SMS mesajlarına yönelik destek sonlandırılacak. Bu, varsayılan mesajlaşma uygulaması olarak Messenger’ı tercih eden milyonlarca kullanıcıyı etkileyecek.
Facebook Messenger, Android için SMS desteğini bırakıyor
Meta’dan gelen yeni bir duyuru sonrasında Messenger’ın SMS özelliğinin iptal edileceği açıklandı. 28 Eylül 2023 tarihinden itibaren Messenger uygulamasında SMS mesajlarını görmek mümkün olmayacak.
Messenger, 2016 yılında Android cihazlarda varsayılan mesajlaşma uygulaması olarak hizmet vermeye başladı. Kullanıcıların, Messenger’dan gelmeyen metinler de dahil olmak üzere tüm mesajlaşmalarını uygulamada görüntülemelerine olanak tanıdı. Ancak Facebook, rotayı tersine çevirerek bu işlevi kaldırdı.
Mark Zuckerberg, tüm zarara rağmen metaverse sevdasından vazgeçmiyor. İşte Zuckerberg'in metaverse için harcadığı miktar!
Konuyla ilgili paylaşılan açıklamada Facebook, Android kullanıcılarının mesaj gönderip alabilmeleri için varsayılan mesajlaşma uygulamasını değiştirmelerini tavsiye etti. 28 Eylül’den sonra bu işlem otomatik olarak yapılacak.
Android cihazınızda varsayılan mesajlaşma uygulaması olarak Messenger’ı kullanıyorsanız, farklı bir uygulamaya geçmenizi tavsiye ediyoruz. Üçüncü taraf uygulamalar da kullanabilirsiniz, ancak Google’ın kendi Mesajlar uygulamasının otomatik olarak varsayılan hale geleceğini belirtelim.
Facebook’tan özelliğin kaldırılmasıyla ilgili detaylar belirsiz, ancak bu hamle birkaç faktöre bağlanıyor. İlk olarak Messenger, RCS gibi modern mesajlaşmastandartlarını desteklemiyor. Bu da Meta’nın bu alanda daha fazla çalışmak istemediğini gösteriyor. Google Mesajlar’ın RCS desteğine sahip olduğunu belirtelim.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında belirtmeyi unutmayın…
Apple Eylül ayında tanıtacağı iPhone 15 serisi ile birlikte USB-C’ye geçiş yapacak. Bu bağlantı noktasıyla ilgili birçok haber çıkmışken bugün bir kullanıcı iPhone 15 Pro Max, iPhone 15 Plus ve iPhone 15 için tasarlanan konektörlerin fotoğraflarını sızdırdı. İşte iPhone 15 serisi USB-C konektörleri ve detayları…
İşte iPhone 15 serisinde kullanılacak olan USB-C konektörleri!
Teknoloji devi Apple, Avrupa Birliği’nin elektronik cihazlarda tek tip şarj girişine sahip olması kuralına uyabilmek için iPhone’larında USB-C konektörlerini kullanmaya başlayacak. Bir kaç senedir gündemde olan konuyla ilgili kuralların uygulanacağı ilk Apple serisi ise iPhone 15 oldu.
Bir X kullanıcısı ise bu konektörleri kendi hesabından paylaştı. Yaptığı paylaşımda iPhone 15 Pro Max, iPhone 15 Plus ve iPhone 15 için tasarlanan konektörlerin tasarımlarını sızdırdı. Paylaştığı fotoğraflarda üç farklı konektör gösteren kullanıcı hangi modellere ait olduklarını da altlarına yazdı.
Apple macOS'lar içerisine yerleştirilmiş 4 gizli Mac detayı ile karşınızdayız. İşte oldukça keyifli olan listemiz...
Bundan önceki söylentilere baktığımızda iPhone 15 ve 15 Plus’ın, Lightning bağlantı noktası ile aynı 480 Mbps veri aktarım hızı ve 20 W’a kadar şarj desteği sunan USB 2.0 standart konektörlerini taşıması bekleniyor. Yani iPhone 15 Pro ve 15 Pro Max, 2012’den bu yana iPhone’da gözle görülür ilk hız artışını sunan USB 3.2 konektörlerine sahip olacak. Tabi bununla birlikte Apple’ın iPhone 15 serisinde USB-C konektörleri ile sağlayacağı veri aktarımı ve şarj hızlarını Lightning bağlantı noktasına göre kısıtlayacağını da gösteriyor.
Burada kullanıcıların yaptıkları yorumlara baktığımızda ise Apple’ın, “USB-C zorunluluğu yüzünden Made for iPhone (MFi) programının dışına çıkması markayı biraz küstürdü” yorumlarını görüyoruz. Tabi bu durumda telefonu satın alacak olan kullanıcıların da belirli hızlardan mahrum kalacaklarını belirtelim. Peki siz iPhone 15 serisi USB-C konektörleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında belirtmeyi unutmayın…
