Birçok farklı alanda içerikler sunan ABD merkezli yayın kanalı Roku, önemli bir anlaşmaya imza atmış durumda. Ücretsiz olarak yayın yapan Roku Channel, bundan böyle Google TV üzerinden izlenebilecek. Böylece Google TV ve Android TV sahipleri, Roku kanalı sayesinde artık ücretsiz film ve TV şovları izleyebilecekler.
Roku Channel, Google ve Android TV’lere adım atıyor
Bünyesinde 80 binden fazla içerik bulunduran Roku Channel aynı zamanda orijinal yapımlara da ev sahipliği yapıyor. Google TV ve Android kullanıcıları, Roku’nun WEIRD: The Al Yankovic Story, Die Hart ve The Great American Baking Show gibi orijinal şovlarını da izleyebilecek. Roku Channel üzerinden 350’den fazla ücretsiz canlı televizyon kanalına da erişilebiliyor.
The Roku Channel’ı Google Play Store üzerinden Google TV’nize veya Android TV cihazınıza indirebilirsiniz. En iyi yanı, herhangi bir abonelik veya kayıt gerektirmemesidir. Uygulamayı indirdikten hemen sonra akışa başlayabilirsiniz.
Netflix, şirketin kendi bünyesinde geliştirdiği ilk oyunu Oxenfree II: Lost Signals'ı piyasaya sürdü. İşte detaylar:
Bununla birlikte, Roku Kanalı size Starz, AMC Plus, MGM Plus ve diğer içeriklere premium abonelikler ekleme seçeneği sunuyor. Ancak bu hizmetler diğer akıllı TV platformlarında bulunmadığı için bu seçeneğin Google TV ve Android cihazlarda sunulup sunulmayacağı henüz belirsizliğini koruyor.
Şirkete göre, Roku Channel, sunduğu ücretsiz film ve dizilerle 100 milyondan fazla kişiye ulaşmayı başardı. Şimdiye kadar yalnızca Roku TV’lerde, Samsung TV’lerde ve Amazon Fire TV’lerde mevcut olan platform, yeni anlaşma ile birlikte artık daha geniş bir kullanım alanına kavuşacak.
Bünyesindeki içerikleri sürekli artıran Roku TV, Google ile yaptığı anlaşma ile birlikte yeni bir boyut kazanacak gibi görünüyor. Peki siz Roku TV ve sunduğu ücretsiz içerikler hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
iOS 17, iPadOS 17 ve macOS Sonoma sürümlerinin herkese açık Beta versiyonlarını yayınlayan Apple, yeni özellikler ile kullanıcıların karşısına çıktı. iOS 17 Beta ile birlikte, yapay zeka destekli asistan Siri çift dilli sorgu destekleyecek. İşte detaylar…
Siri, iOS 17 sürümünde çift dilli sorgu özelliği ile karşımıza çıkacak
Google, yapay zeka destekli asistanı için 2018 yılında çift dil desteği sundu. Yaklaşık bir yıl sonra Amazon, benzer şekilde çift dil desteğini duyurdu. Uzun süredir sessizliğini koruyan Apple, Siri için bazı iyileştirmeler yaptıklarını açıkladı.
Şirket, belirli Hint dillerinden başlayarak Siri’ye iki dilli sorgu desteği ekledi. iOS 17 ile birlikte kullanıcılar, İngilizce ve Hintçeyi karıştırarak Siri’ye soru sorabilecek.
Apple, haziran ayında WWDC etkinliğinde tanıttığı iOS 17 başta olmak üzere tüm işletim sistemlerinin public beta sürümlerini yayınladı.
Apple ayrıca, iOS 17 sürümünde tam sayfa ekran görüntüsü özelliğini sunacağını açıkladı. Android kullanıcılarının bu özelliğe uzun süredir sahip olduğunu belirtmekte fayda var.
Çift SIM özelliğini kullanan kişiler, mesajları SIM’e göre sıralama, her SIM için ayrı zil sesleri ve bilinmeyen bir numarayı geri ararken SIM seçme özelliğine kavuştu.
Yayınlanan beta sürümüyle birlikte kullanıcılara sunulan diğer özellikler ise şu şekilde:
Tamil, Telugu, Kannada ve Malayalam için iOS’ta harf çevirisi desteği. Bu genişletmeyle, Apple artık 10 anadili destekliyor.
Kullanıcılar, iOS 17, iPadOS 17 ve macOS Sonoma’da e-posta kimliği yerine telefon numaralarını kullanarak Apple Kimliğine giriş yapabilir.
Platformlar arasında kelimelerin ve deyimlerin tanımını almak için yeni bir yerleşik Punjabi sözlüğü.
Kullanıcılar, Facetime ve WhatsApp aramaları da dahil olmak üzere arama geçmişi bölümünde 2.000’e kadar aramayı görebilecek.
İletileri iPad’de bilinen ve bilinmeyen gönderenlere göre filtreleme.
Apple, bu sonbaharda iOS 17, iPad 17 ve macOS Sonoma’nın kararlı sürümlerini yayınlayacak. Mevcut beta sürümlerinde bazı hatalar olması bekleniyor, bu nedenle bunları ana cihazınıza yüklemek istemiyorsanız, son genel sürümü bekleyebilirsiniz.
Sosyal medya platformları insanların kendilerini ifade ettiği en önemli noktalardan birisi hâline geldi. Bu platformlar üzerinden düşüncelerini paylaşan insanlar bazen kullandııkları kelimelerin dozunu ise kaçırabiliyor. Bu yüzden sosyal medya platformlarının paylaşımlar hakkında belli başlı kuralları bulunuyor.
Twitter kurallarını ihlal eden 700 bin tweet kısıtlandı
Twitter’ın platform üzerinde kullanıcıların paylaşımları içim ‘Freedom of Speech Not Reach‘ ismini verdiği bir politikası bulunuyor. Şirket, yaptığı açıklama ile uyguladıkları politikanın işleyişini ve sonuçlarını paylaştı. Yapılan açıklamaya göre ortaya çıkan sonuçlar oldukça umut verici.
Twitter, nisan ayından itibaren platform kurallarını ihlal eden tweet’ler için kısıtlama getirmeye başladı. Şirket aynı zamanda bu paylaşımlara “Görünüm sınırlı: Bu tweet, Twitter’ın davranış kurallarını ihlal ediyor olabilir” ifadesini eklemiş durumda.
Tumblr, Instagram ve Twitter savaşı sonrasında kayboldu. Şirket CEO'suna göre her yıl 30 milyon dolar kaybediliyor.
Popüler sosyal medya platformu, bu kuralı uygulamaya başladığından beri toplamda 700 bin paylaşımın kısıtlandığını açıkladı. Aynı zamanda bu paylaşımların proaktif olarak reklamların yanında görünmesi de engellendiği belirtiliyor.
Şirket, bu uygulamaya geçildikten sonra kuralları ihlal eden paylaşımlara erişimin yüzde 81 oranında azaldığını ifada ediyor. Sosyal medya platformu ayrıca Twitter kuralarını ihlal eden kullanıcıların üçte birinin, uyarı aldıktan sonra paylaşımlarını kaldırdığını belirtiyor. Platform ayrıca paylaşımlarında bu etiket olan kullanıcıların sadece yüzde 4’ünün itirazda bulunduğunun da altını çizdi.
Twitter, izledikleri politikanın katkısını gördükten sonra küfürlü ve şiddet içeren paylaşımlar için de bir çalışma yapacağı ifade ediliyor. Önümüzdeki haftalarda, kişileri hedef alan, bir kşiiyi veya grubu taciz etmeye teşvik eden, başkalarına fiziksel zarar verme tehdidinde bulunan ve başkalarını şiddet eylemlerine teşvik eden paylaşımların da etiketlenerek etkileşimlerinin azaltılması hedefleniyor.
Twitter, yeni politikası ile platform üzerinde daha nezih bir ortam sağlamayı hedefliyor. Peki siz Twitter’ın yeni politikası hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Günümüzde özel şirketler uzay yolculuğunda önemli bir rol üstleniyor. Elon Musk’ın CEO’su olduğu SpaceX ve Jeff Bezos tarafından kurulan Blue Origin şirketleri bunun en önemli örnekleri. Bu iki şirket uzaya çıkmak konusunda araştırmalarını sürdürürken Çinliler de önemli başarılara imza atmaya başladı.
Landscape yeni roket yakıtı ile öne çıkıyor
Çin’deki özel bir uzay şirketi, metan yakıtı kulanan roketini yörüngeye fırlattı. Landspace’in metan yakıtlı roketi, yeniden kullanılabilir özelliği ile dikkat çekeren, daha temiz ve daha güvenli uzay yolculuklarının da önünü açacak gibi görünüyor.
Salı günü Gobi Çölü’ndeki Jiuquan Uydu Fırlatma Merkezi’nden Zhuque-2’i fırlatan şirket, görevin başarı ile tamamlandığını açıkladı. Şirket daha önce kasım ayı içerisinde başarısız bir girişi yapmış, Zhuque-1, içerisindeki 14 uydu ile birlikte patlamıştı.
NASA, astronatları Kennedy Uzay Merkezi'ndeki fırlatma rampasına taşıyacak üç yeni tamamen elektrikli aracı tanıttı.
Bu başarısız görevin ardından Zhuque-2 ile yeniden yörüngeye çıkan Landscape, bu sefer rokette herhangi bir yük taşınmadığını açıkladı. 49,5 metrelik roket, 243 ton itme gücü üretebilen gaz jeneratörü motorlarına sahip. Landspace, roketlerinin 6 ton ağırlığındaki yükleri alçak Dünya yörüngesine veya 4 tonluk yükü Güneş ile senkronize bir yörüngeye taşıyabileceği iddiasında.
Landscape’in roketinin en çok öne çıkan özelliği ise yakıt olarak metan kullanması. Uzay endüstrisi, şu anda kullanımda olan sıvı hidrojen, kerosen ve diğer itici gazlardan daha temiz ve daha güvenli olduğu ifade edilen metanı, yeni nesil roket yakıtı olarak kullanmayı düşünüyor. Bu konuda öncülüğü ise Landscape üstlenmiş durumda.
Diğer yandan SpaceX, yeni nesil Starship roketlerine güç sağlamak için sıvı metan yakıtı kullanmayı planlıyor. Relativity Space, Rocket Lab ve Blue Origin de yeni nesil araçlarında roket yakıtı olarak metanı kullanmayı hedefleyen şirketler arasında.
Çinli Landscape, metan yakıtlı roketi ile uzay yarışında önemli bir başarıya imza attı. Peki siz metan ve diğer roket yakıtları hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Yapay zeka teknolojileri, interneti kasıp kavurmaya devam ediyor. Yazılımcısından tutun da mühendisine kadar herkes, gündelik işlerini kolaylaştırmak için AI’dan destek alıyor. Bu durum, pek çok teknoloji devinin de yapay zekaya yatırım yapmasına neden oluyor. Her ne kadar OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT şimdilik bu yarışı önde götürse de rakipleri de boş durmuyor. Örneğin Google, bugün yayınladığı bir güncelleme ile kendi AI sohbet botu olan Bard’ı çok daha akıllı hale getirdi. İşte ayrıntılar…
Bard ile hayal gücünüzün sınırlarını zorlayın
Bard, bundan sadece birkaç ay önce ChatGPT’nin popülerliğinin önüne geçmek için Google tarafından apar topar tanıtıldı. Ne yazık ki bu acele, AI modelinin sorunlu bir başlangıç yapmasına neden oldu ve şirkete değer kaybettirdi. Neyse ki tüm bunlar zaman içerisinde düzeltildi ve Bard, bugün ilk büyük güncellemesini aldı. Şirketin yapay zekası artık çok daha akıllı ve çok daha fazla dil desteğine sahip.
Bard bugünden itibaren 40’tan fazla dil seçeneğine sahip. Bu özelliğin, doğru telaffuzu duymak veya metni sesli olarak dinlemek isteyenler için oldukça yararlı olduğunu söyleyebiliriz. Seslendirmeyi kullanmak için ise tek yapmanız gereken ses simgesini tıklamak. Üstelik desteklenen diller arasında Türkçe de var.
Elon Musk, xAI isimli yeni yapay zeka şirketini resmi olarak tanıttı. İlk açıklamaya göre şirket, evrenin temel doğasını bulacak.
Bildiğiniz üzere Bard, bugüne kadar konuşulanları kaydetse de geçmişe erişmenize izin vermiyordu. Neyse ki bu yeni sürümle beraber bu da düzeldi ve eski sohbetler artık erişilebilir ve yeniden kullanılabilir durumda. Bu sayede araya başka şeyler girse bile AI ile olan konuşmanıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Bu yenilik, özellikle de uzun soluklu projeler üzerinde çalışan kullanıcılar için ideal.
Lens’in gücü yakında Bard’a entegre edilecek. Bildiğiniz gibi AI halihazırda yanıtlarına görsel ekleyebiliyor. Örneğin, “İstanbul’da nereleri gezebilirim?” diye sorduğunuzda, yapay zeka metinle birlikte görsel öneriler de sunuyor. Ancak artık, görsel atabilecek ve bu görseller üzerinde sorular sorabileceksiniz.
Ne yazık ki bu özellik şu anda sadece İngilizce’de var ve yakında diğer dillere de gelecek. Google, aynı zamanda Python kodlarını Replit’e aktarmanıza izin veren yeni bir özelliği de platforma ekledi. Tüm yenilikleri başlıklar altında özetleyecek olursak:
Özelleştirilmiş yanıtlar alın
Yanıtları dinleyin:
Bazen bir şeyi yüksek sesle duymak, fikrinize farklı bir yaklaşım sağlayabilir. Bu yüzden bugünden itibaren Bard’ın yanıtlarını dinleyebilirsiniz. Özellikle bir kelimenin doğru telaffuzunu duymak veya bir şiiri veya senaryoyu dinlemek isterseniz bu özellik yardımcı olacaktır. Sadece bir ipucu girin ve ardından ses simgesini seçerek Bard’ın yanıtlarını dinleyebilirsiniz. Bu özellik şu anda 40’tan fazla dilde kullanılabilir durumda.
Bard’ın yanıtlarını kolayca ayarlayın:
Bard’ın yanıtlarının tonunu ve stilini artık beş farklı seçenekle değiştirebilirsiniz. Bunlar sırasıyla basit, uzun, kısa, profesyonel veya gündelik. Örneğin, Bard’dan eski bir koltuk için bir pazar yeri ilanı yazmanıza yardımcı olmasını isteyebilir ve ardından açılır menüyü kullanarak yanıtı kısaltabilirsiniz. Bu özellik şu anda İngilizce’de kullanılabilir durumda ve yakında yeni diğer diller için de sunulacak.
Üretkenliğinizi artırın
Konuşmaları sabitleyin ve yeniden adlandırın:
İpucunu tekrar ziyaret etmek istiyorsanız Bard’a eklenen konuşmalarınızı sabitleme ve yeniden adlandırma yöntemlerini kullanabilirsiniz. Artık bir konuşma başlattığınızda, kenar çubuğunda sabitleme, yeniden adlandırma ve son konuşmaları almanız için seçenekler göreceksiniz. Örneğin, Bard’dan yaz ayları için açık hava sporlarını karşılaştırmanıza yardımcı olmasını istediğinizde, daha sonra ipuçlarına tekrar göz atabilirsiniz. Bu özellik şu anda 40’tan fazla dilde kullanılabilir durumda.
Kodu daha fazla yere aktarın:
Bard’ı kodlama görevleri için kullanma isteği her geçen gün artıyor. Bu yüzden Python kodunu Google Colab’a ek olarak Replit’e aktarmanıza olanak sağlayan yeni bir özellik eklendi. Bu özellik şu anda 40’tan fazla dilde kullanılabilir durumda.
Yanıtları arkadaşlarınızla paylaşın:
Bard, sohbetinizin bir bölümünü veya tamamını ağınızla paylaşmayı daha da kolay hale getirdi. Paylaşılabilir bağlantılarla fikirlerinizi ve oluşturduğunuz içerikleri başkalarıyla paylaşabilirsiniz. Bu özellik de 40’tan fazla dilde kullanılabilir durumda.
İpucu olarak resimler kullanın:
Hayal gücümüzü nasıl kullanacağımızda resimler büyük bir rol oynar. I/O’da Google Lens’in yeteneklerinin Bard’a getirildiği söylendi. Bir resim hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa veya sadece bir başlık bulmak için yardıma ihtiyacınız varsa, artık ipuçlarıyla resimleri yükleyebilirsiniz. Bard fotoğrafı analiz ederek yardımcı olacaktır. Bu özellik şu anda İngilizce’de kullanılabilir durumda ve yakında yeni dillere genişleyeceğiz.
Peki siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Konuyla ilgili düşüncelerinizi yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Geçtiğimiz yıl yeni amiral gemisi modeli için çalışmalara başlayan Redmi, K60 Ultra’da kritik eşiği aştı. Teknik özellikleri ile dikkat çeken Redmi K60 Ultra modelinin render görüntüsü ortaya çıktı.
Redmi K60 Ultra fotoğrafı sızdırıldı
Yeni model, gücünü MediaTek tarafından üretilen Dimensity 9200 Plus işlemciden alacak. 4nm teknolojisiyle üretilen işlemcide 1 adet 3.05GHz saat hızında çalışan Cortex-X3, 3 adet 2.85GHz saat hızında çalışan Cortex-A715 ve 4 adet 1.8GHz saat hızında çalışan Cortex-A510 çekirdek bulunuyor. Dimensity 9200 Plus işlemcii iQOO Nedo 8 Pro’nun 1.363.206 puanla AnTuTu rekorunu kırdığını belirtmekte fayda var.
Sızdırılan bilgilere göre Redmi K60 Ultra modelinde QuadHD Plus çözünürlüğe sahip 12 bit renk gamı sunan ekrana yer verilecek. Bununla birlikte cihazda, 1400 nit parlaklık sunabilen 526 PPI 6.7 inç OLED panel kullanılacak.
Üçlü kamera dizilimine sahip olacağı tahmin edilen cihazda 108 Megapiksel ana kamera, ultra geniş açılı kamera ve 2 Megapiksel derinlik sensörü kullanılacak. Öz çekim kamerasında ise 32 Megapiksel lense yer verileceği tahmin ediliyor.
Cihazın MIUI 14 tabanlı Android 13 ile kutudan çıkacağı sızdırılan bilgiler arasında yer alıyor. Ayrıca cihazın ekran altı parmak izi tarayıcıya sahip olacağı tahmin ediliyor. Bağlantı tarafında ise çift SIM, 5G, Wi-Fi 6, çift bantlı GNSS ve NFC teknolojileri kullanılacak.
Redmi, K60 Ultra modelinde 100W hızlı şarj teknolojisine yer verecek. Batarya kapasitenin detayları henüz bilinmiyor.
Temmuz ayı ile birlikte her geçen gün yeni bir zam haberi ile uyanıyoruz. Döviz kurunun artmasının ardından KDV’ye yapılan zamlar ile yeni fiyatlara alışmaya çalışırken, bir zam da pasaport ve vize ücretlerine geldi.
Pasaport ve vize harçlarına yüzde 50 zam
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayınlanan karara göre pasaport ve vize harçlarına yüzde 50 oranında zam yapıldı. Resmi Gazete’de belirtilen rakamlara göre 6 aya kadar pasaport için harç tutarı bin 34 lira 50 kuruş olmuş durumda. Diğer yandan 1 yıla kadar pasaport harcı bin 512 lira 45 kuruş, 2 yıllık pasaport harcı 2 bin 469 lira 15 kuruş, 3 yıllık pasaport harcı ise 3 bin 507 lira 75 kuruş olarak belirlendi.
Karayolları Genel Müdürlüğü'nden köprü geçiş ücretlerine zam geldi! KDV zammı köprü geçiş ücretlerine yansıdı. İşte detaylar...
Resmi Gazete’nin aynı sayısında yapılan bir diğer açıklamada ise vize harçlarına da zam gelmiş durumda. Buna göre tek giriş fiyatı 3 bin 456 lira 30 kuruş olarak belirlendi. Müteaddit giriş için vize ücretinin fiyatı ise 11 bin 578 lira 5 kuruş olarak ifade ediliyor.
Vize harç ücreti
Giriş vizeleri
Harç ücreti
Tek giriş
3.456,30 TL
Müteaddit giriş
11.578,05 TL
Transit vizeleri
Harç ücreti
Tek transit
3.456,30 TL
Çift transit
6.934,95 TL
Döviz kurunun yükselmesi ile yurt dışına çıkışların iyice zorlaşmasının ardından gelen pasaport zamları ile yurt dışı hayali kuranlara bir kötü haber daha gelmiş oldu. Peki siz Resmi Gazete’de yayımlanan yeni pasaport ve vize ücretleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Netflix, bünyesinde barındırdığı dizi ve filmler ile bu alanda en popüler djital yayın platformlarından bir tanesi. ABD’li şirket uzun süredir kendi dizi ve filmlerini yayınlayarak seyircilere birçok farklı alternatif sunuyor. Şirket şimdi ise oyun alanındaki ilk büyük hamlesini yaptı.
Oxenfree II: Lost Signals, Netflix bünyesinde geliştirilen ilk oyun oldu
Netflix, şirketin kendi bünyesinde geliştirdiği ilk oyunu Oxenfree II: Lost Signals’ı piyasaya sürdü. Şirketin kendi bünyesinde geliştirdiği ilk oyun, Netflix aboneleri tarafından Android ve iOS cihazlar üzerinden oynanabilecek. Yeni oyun aynı zamanda Windows, PlayStation 5, PlayStation 4, Nintendo Switch üzerinden de oynanabilecek.
🔺 Welcome to Camena. Hope you brought your radio. OXENFREE II: Lost Signals is AVAILABLE NOW.
— Night School Studio | OXENFREE II Out Now! (@nightschoolers) July 12, 2023
Netflix’in ilk oyunu sahip olduğu korku teması ile öne çıkıyor. Doğaüstü anlatı odaklı bir oyun olan ve 2016 yılın yayınlanan Oxenfree’nin devamı niteliğinde olan yeni oyun Night School Studio tarafından geliştirilmeye devam ediyor. Netflix, ise oyunlara yönelmesinin önemli bir adımı olarak 2021 yılında Night School Studio’yu satın almıştı.
Steam, Türkiye'de haftanın en çok satanlarını kısa süre önce açıkladı. CS:GO, liderliği sürdürdü. İşte sıralam...
Oxenfree II, ürkütücü ortamı ve manzaları ile önceki oyunun izinden gidiyor. Arkadaşınızla beraber çeşitli bulmacaları çözmeye devam edeceğiniz oyunda orijinal oyunun temasının bozulmadığını görüyoruz. Ancak serinin ikinci oyununda yeni karakterler ve yeni mekanlar bizleri karşılıyor.
Oyundaki tek korku içeriği sadece ortamlar değil tabi ki. Geçmiş travmalarını ve gelecekteki korkularını size aktaran karakterler gerçekten korkutucu olabiliyor. Her bir karakter hakkında bilgi edinirken, onları uzaklaştırmak veya rahatlatmak ise size düşüyor.
Netflix’in yeni oyunu Oxenfree II: Lost Signals, korku temalı içerikleri seven ve insan psikolojisine meraklı olanlar için oldukça güzel bir seçenek olabilir. Peki siz Netflix’in yeni korku temalı oyunu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Özellikle daha önce hiç Linux tabanlı bir sistem kullanmadıysanız, Windows’tan Ubuntu’ya geçiş ilk başta göz korkutucu olabilir. Bununla birlikte, geçiş için uygun şekilde hazırlanırsanız, herhangi bir zorluk veya sürprizle karşılaşma olasılığınız büyük ölçüde azalacaktır. İşte Windows’tan Ubuntu’ya geçerken dikkat etmeniz gereken 8 şey!
Windows’tan Ubuntu’ya geçiş öncesi bilmeniz gereken 8 şey!
1. Ubuntu’yu doğrudan USB sürücünüzden çalıştırabilirsiniz
Ubuntu’nun en öne çıkan özelliklerinden biri, onu önyüklenebilir bir USB sürücüde taşıyabilme ve karşılaştığınız herhangi bir bilgisayarda çalıştırabilme yeteneğidir. Bu yetenek, tamamen bir kurulum yapmadan önce size onu test etme şansı verir. Bu durumda Ubuntu’nun tüm özelliklerini deneyimleyebilir ve sizi tatmin etmezse Windows ile çalışmaya devam edebilirsiniz.
Bu sayede daha sonra fikrinizi değiştirirseniz tüm işletim sistemini kurmakla harcayacağınız zamandan tasarruf etmiş olacaksınız. Bu özellik, bir arkadaşınızın bilgisayarını, dosya ve programlarına erişmeden ödünç almak istediğinizde de işe yarar.
Eski bilgisayarlara Windows 11 işletim sistemi kurmak mümkün. İşte eski bilgisayara Windows 11 kurma işlemi için gereken adımlar.
2. Ubuntu’yu Windows’un yanına sorunsuz bir şekilde kurabilirsiniz
Eğer hala bilgisayarınızda Windows’u kullanmaya devam etmek istiyorsanız, yanına Ubuntu’yu çift önyükleme sistemi olarak kurabilirsiniz. Çift önyükleme sistemini iki işletim sistemini bir arada çalıştıran bir bilgisayar gibi düşünebilirsiniz. Bu sayede iki işletim sisteminde de işlem yapma olasılığınız doğar.
Ubuntu kurulum işlemi sırasında yeni işletim sistemini Windows ile birlikte kurmayı tercih ederseniz bunu yapmak kolaydır. Kurulumunuz tamamlandığında, ilk açılışta her zaman Windows’u mu yoksa Ubuntu’yu mu başlatacağınızı seçebilir ve görevlerinizi herhangi bir işletim sisteminde gerçekleştirebilirsiniz.
3. Windows’tan Ubuntu’ya geçişin en zor kısmı: Terminali kullanmak!
Windows’tan Ubuntu’ya geçiş yaparken alışmanız gereken en büyük değişikliklerden biri, bazı işlemleri terminal komutlarını kullanarak gerçekleştirmektir. Daha önce Windows Komut İstemi’ni sıkça kullandıysanız, pek bir sıkıntı yaşamazsınız. Ancak, daha önce hiç terminal komutları kullanmadıysanız gözünüzü korkutabilir.
Diğer birçok karmaşık görevin yanı sıra uygulama yükleme, sistem güncellemeleri gerçekleştirme ve uygulamaları kaldırma gibi temel görevleri gerçekleştirmek için Ubuntu terminaline ihtiyacınız olacak. Hızlı bir Google araması, her zaman size ilk aşamalarda yapmanız gerekenleri gösterir. Ubuntu sistemi üzerinde çalışmaya alıştıktan sonra, her şey sizin için çok kolay olacaktır.
Google, aldığı yeni patent ile birlikte telefonlarımızda kullandığımız uçak moduna yeni bir soluk getirecek. İşte detaylar...
4. Ubuntu eski bilgisayarınızda sorunsuz çalışabilir
Eski bilgisayarların çoğu en son Windows sürümünü çalıştırmakta zorlanır. Ubuntu ile bilgisayarınız, sisteminizden önemli ölçüde daha az kaynak talep ettiği için Windows’a göre daha kolay çalıştırılır. Öyle ki Ubuntu’yu bir Chromebook’ta bile çalıştırabilirsiniz.
Eski bir bilgisayar ile çalışıyorsanız, benzer deneyime ve işlevselliğe sahip Ubuntu’dan bile daha hafif Linux dağıtımları bulmanız da mümkün. Eski bir bilgisayarınızı kullanılabilir hale getirmenin yanı sıra, bu Linux dağıtımlarını kullanmanın başka birçok avantajı vardır.
5. Ubuntu sizi güncelleme yapmaya zorlamaz
Windows’tan farklı olarak, Ubuntu sizi sisteminizi güncellemeye zorlamaz; güncellemeleri daha sonra gerçekleştirmek isterseniz görmezden gelebileceğiniz bir açılır pencere hatırlatıcısı alırsınız. Güncellemeyi yüklemek istediğiniz zaman ise terminal aracılığıyla veya manuel olarak yapabilirsiniz. Bir güncelleme yüklemeye karar verdiğinizde, bilgisayarınızı yeniden başlatmanıza gerek kalmadan kullanmaya devam edebilirsiniz.
Windows’ta, sistemin sizi bir güncelleme için yeniden başlatmaya zorlaması durumunda çalışmanızı bir saatten fazla beklemeye almak zorunda kalabilirsiniz. Güncelleme ne kadar büyük olursa, o kadar uzun süre beklemeniz gerekir. Ancak Ubuntu’da böyle bir durum söz konusu değildir.
Firefox 116.0'ın yayınlanması ile birlikte Windows 7 ve Windows 8 kullanıcıları Genişletilmiş Destek Sürümü'ne (ESR) geçiş yapacak.
6. Oyun oynama hevesiniz varsa Ubuntu bunu kaçırabilir
Bu madde oyuncuları üzecek olsa da ne yazık ki durum böyle. Çoğu bilinen bilgisayar oyunu geliştiricisi, Ubuntu gibi Linux tabanlı sistemler için optimize edilmiş oyunlar üretmez. Ancak çaresi var. Eğer oyunsuz yapamam diyorsanız Ubuntu’yu Windows ile birlikte kurmak sizin için çok iyi bir fikir olabilir. Bu sayede oyun oynamak istediğinizde Windows sistemini çalıştırabilirsiniz.
7. Windows programlarını Ubuntu üzerinde çalıştırabilirsiniz
Oyun oynamanın aksine Windows uygulamalarını Ubuntu’da çalıştırmak daha kolay. İhtiyacınız olursa Microsoft Office gibi çoğu Windows programını çalıştırmaya devam edebilirsiniz. Windows programlarını Ubuntu’da çalıştırmak için WinApps adlı bir uygulamaya ihtiyacınız olacak. WinApps’in yanı sıra, Wine, Bottles ve Vineyard adlı uygulamalara da göz atabilirsiniz. Ubuntu’da en sevdiğiniz Windows programlarına erişme olanağı sizin bu işletim sistemini yükleme hevesinizi arttırabilir.
8. Ubuntu Windows’a göre daha güvenlidir
Windows’ta, sisteminizi güvende tutmak için bir antivirüs programı yüklemeniz gerekebilir. Yaygın olarak kullanılması, Windows’u kötü niyetli oyuncuların kötü amaçlı yazılım oluşturma ve Windows sistemlerine saldırma teşvikine sahip olduğu anlamına gelir. Windows ayrıca, tek tuşla kapanabilen güvenlik duvarları yüzünden kötü amaçlı uygulamaları bilgisayara yüklemenizi kolaylaştırabilir.
Ubuntu’da, her uygulama yüklediğinizde veya sistemde değişiklik yaptığınızda yönetici parolanızı girmelisiniz. Parola gerektirmesi, sisteminize saldırmak için gönderilen bir yükün siz açık izin vermediğiniz sürece kurulmayacağı anlamına gelir. Ancak bu, bilgisayarınızın yenilmez olduğu anlamına gelmez. Her zaman potansiyel olarak kötü amaçlı dosyalara dikkat etmeli ve güvenilir olmayan web sitelerinden kaçınmalısınız.
iPhone fiyatları günümüzde bu kadar zamlanmışken ülke ülke asgari ücret ve iPhone 14 Pro Max fiyatlarını karşılaştırdık!
Ubuntu, özellikle daha önce Linux tabanlı bir sistem kullanmadıysanız size başta çok yabancı gelebilir. Ancak buna zamanla alışabilirsiniz. Açık kaynaklıdır, yani Windows’tan farklı olarak basitçe indirebilir ve ücretsiz olarak kullanmaya başlayabilirsiniz. Özet olarak kaçıracağınız tek şeyin Windows’taki geniş oyun kitaplığı olacağını söyleyebiliriz.
Ay’a yeniden dönmek için kolları sıvayan NASA, Artemis görevi kapsamında çalışmalarını sürdürüyor. 2030 yılına kadar Ay’a tekrar insan yollamayı planlayan uzay ajansı, geçtiğimiz gün ise farklı bir tanıtıma imza attı. NASA, astronatları Kennedy Uzay Merkezi’ndeki fırlatma rampasına taşıyacak üç yeni tamamen elektrikli aracı tanıttı.
Astronotlar uzaya giderken bu araçlarla taşınacak
California merkezli elektrikli otomobil girişimi olan Canoo Technologies tarafından tasarlanan çevre dostu minivan, fırlatma uzay kıyafetlerini giymiş dört astronotu taşıyabilecek. Yeni elektrikli araç ayrıca Artemis görevleri için gerekli ekipmanı taşımak için de kullanılacak.
Önümüzdeki yıl boyunca, yeni elektrikli araç filosu tesisteki astronot eğitim tatbikatları için kullanılacak. Daha sonra ise Kasım 2022’de gerçekleştirilmesi planlanan Artemis II görevinde yer alacak dört astronotu SLS roketine taşıyacak. Astronotlar yeni ‘Astrovan’ların da yardımıyla 50 yıl sonra ilk mürettebatlı ay uçuşu için Orion uzay aracına ulaşacaklar.
LTT9779 b olarak adlandırılan ötegezegen yörüngesinde döndüğü yıldızdan gelen ışığın yüzde 80'ini yansıtabiliyor.
Artemis II görevi, 1973’ten sonra ilk kez Ay’a ayak basılmasının önünü açacak. NASA, Artemis görevleri sonunda Ay’ı Mars’a yapılacak ilk insanlı görev için bir üs olarak kullanmayı planlıyor. Uzay ajansı, uydumuza kalıcı bir astronot üssü inşa etmeyi planlıyor.
NASA ilk olarak Kasım 2024’te mürettebatlı olarak Ay’a oldukça yakın bir uçuş gerçekleştirmeyi planlıyor. Uzay ajansı devam eden yıllarda ise ilk kadın ve siyahi insanı da Ay’a taşımayı hedefliyor. NASA’nın Ay görevi kapsamında sonraki yıllarda ise Artemis III ve Artemis IV görevlerini gerçekleştirecek. Artemis V görevi ile birlikte ise Ay’a uzun yılların ardından ilk insanlı iniş yapılacak.
NASA’nın Ay görevi kapsamında bu araçlarında küçük de olsa bir katkısı olacak. Peki siz NASA ve astronotlar için sunduğu yeni aracı hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Dünyanın en büyük dijital oyun platformu Steam, kısa süre önce Türkiye’de haftanın en çok satan oyunları açıkladı. Listeye göz attığımızda, geçtiğimiz günlerde başlayan ve kısa bir süre sonra sona erecek Yaz İndirimlerinin önemli bir katkısı olduğunu görüyoruz. İşte Steam’de en çok satanlar…
Steam’de en çok satanlar!
Steam tarafından paylaşılan verilere göre Türkiye’de en çok satan oyun, FPS türündeki CS:GO oldu. 2012 yılında piyasaya sürülen yapım, o günden bu yana popülerliğini halen sürdürüyor. Ülkemizde hatrı sayılır bir oyuncu kitlesi bulunuyor.
Öte yandan sıralamanın ikinci sırasında ise indirimler sırasında öne çıkan ELDEN RING yer aldı. Hemen ardından ise onu, geçtiğimiz aylarda zamlanarak oyuncuları üzen Red Dead Redemption 2 takip etti. Listenin geri kalanına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Steam listelerini altüst eden Dave the Diver nedir? 98 bin anlık oyuncuya ulaşan bağımsız yapım, basit bir macera oyunu olarak öne çıkıyor.
İşte Steam’de haftanın en çok satanları:
Sıra
Oyun
Fiyatı
1
Counter-Strike: Global Offensive (CS:GO)
Free To Play
2
ELDEN RING
489,30 TL (-30%)
3
Red Dead Redemption 2
379,50 TL (-67%)
4
EA SPORTS FIFA 23
174,99 TL (-75%)
5
Euro Truck Simulator 2
37,25 TL (-75%)
6
Grand Theft Auto 5
276,00 TL (-62%)
7
Forza Horizon 5
299,50 TL (-50%)
8
Rust
206,36 TL (-33%)
9
God of War
197,40 TL (-40%)
10
Call of Duty: Modern Warfare 2
604,45 TL (-45%)
11
Mount & Blade 2: Bannerlord
209,99 TL (-40%)
12
Marvel’s Spider-Man Remastered
334,33 TL (-33%)
13
Sekiro: Shadows Die Twice – GOTY Edition
144,50 TL (-50%)
14
Dying Light 2 Stay Human
159,03 TL (-57%)
15
Cyberpunk 2077
399,50 TL (-50%)
16
Ready or Not
79,20 TL (-20%)
17
Sons Of The Forest
224,00 TL (-20%)
18
DAVE THE DIVER
171,00 TL (-10%)
19
NARAKA: BLADEPOINT
129,99 TL
20
Forza Horizon 4
65,67 TL (-67%)
21
Hogwarts Legacy
559,20 TL (-20%)
22
Assassin’s Creed Valhalla
174,75 TL (-75%)
23
UNCHARTED: Legacy of Thieves Collection
299,40 TL (-40%)
24
BattleBit Remastered
180,00 TL
25
Apex Legends
Ücretsiz
26
STARFIELD
899,00 TL
27
Hunt: Showdown
43,60 TL (-60%)
28
Tom Clancy’s Rainbow Six Siege
91,60 TL (-60%)
29
Black Desert
9,50 TL (-50%)
30
Hearts of Iron 4
102,00 TL (-70%)
Peki sizler bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Listede görmeyi beklediğiniz bir oyun var mıydı? Görüşlerinizi aşağıdaki Yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.
Son yıllarda akıllı telefon pazarında yükseliş trendine giren Vivo, kısa süre önce Y27 5G modelini sessiz sedasız, hiçbir tanıtım yapmadan piyasaya sürdü. Giriş-orta segment kataloğuna giriş yapan model, vadettkleri ile öne çıktı. İşte Vivo Y27 5G özellikleri…
Vivo Y27 5G özellikleri!
Vivo’nun resmi web sitesinde listelenen Vivo Y27 5G modeli; 6.64 inç boyutunda ve 2388 x 1080 piksel çözünürlükte olan LCD bir ekrana sahip. Yüksek görüntü kalitesi ile iddialı olan bu ekran, maksimum 600 nit parlaklık sunuyor.
Öte yandan cihazın kalbinde ise MediaTek tarafından üretilen Dimensity 6020 yonga seti yer alıyor. Ayrıca akıllı telefonun 4 GB / 6 GB RAM‘li versiyonları bulunuyorken, depolama tarafındaysa 128 GB şeklinde tek bir seçenek bulunuyor. Cihazda 6 GB‘a kadar sanal RAM desteği olduğunu da belirtmekte fayda var.
Android 14 tabanlı FuntouchOS 14 güncellemesi alacak Vivo modelleri hangileri? Sizlerle şu ana kadar belli olan tüm modelleri paylaşıyoruz.
Ön tarafında 8 Megapiksel çözünürlüğünde bir özçekim kamerasına sahip olan akıllı telefonun arka kasasında ise iki tane kamera bizleri karşılıyor. Bunlar sırasıyla 50 Megapiksel ana kamera ve 2 Megapiksel derinlik sensörü şeklinde.
Android 13 tabanlı Funtouch OS 13 işletim sisteminde çalışan akıllı telefonda 15 W hızlı şarjı destekleyen 5.000 mAh kapasitesinde bir batarya bulunuyor. Söylenenlere göre bu batarya, 16 saatten fazla video izlemeyi ve neredeyse 6 saat oyun oynamayı mümkün kılıyor.
Son olarak Vivo Y27 5G modelinde güç düğmesine yerleştirilen parmak izi okuyucusu ve 5G, Wi-Fi, Bluetooth 5.1, NFC bağlantı seçeneklerinin olduğunu da belirtmekte fayda var. Telefonun geri kalan tüm özelliklerine aşağıdaki tablodan ulaşabilirsiniz.
Vivo Y27 5G teknik özellikleri:
Özellikler
Açıklama
Ekran:
6.44 inç LCD, FHD+ çözünürlük, 600 nit parlaklık
Arka kamera(lar):
Arka: 50 MP ana sensör + 2 MP derinlik lensi
Ön kamera:
Ön: 8 MP özçekim kamerası
İşlemci:
MediaTek Dimensity 6020
RAM:
4 GB / 6 GB (+6 GB sanal RAM desteği)
Depolama:
128 GB
Batarya:
5.000 mAh 15 W hızlı şarj desteği
Yazılım:
Android 13 tabanlı Funtouch OS 13
Bağlantı:
5G, USB Type-C, 3.5 mm kablolu kulaklık girişi, Wi-Fi, Bluetooth, NFC
Diğer:
Güç düğmesine yerleştirilen parmak izi okuyucusu
Boyut ve ağırlık:
164.06 mm x 76.17 mm x 8.07 mm 190 gram
Renkler
Mystic Black, Satin Purple
Vivo Y27 5G modelinin fiyatı şimdilik belli değil. Fakat önümüzdeki günlerde belli olması bekleniyor. Tahminler, maksimum 250 dolar fiyatlandırmaya sahip olacağı yönünde. Bunu hep birlikte göreceğiz.
Peki sizler bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Akıllı telefonun özelliklerini nasıl buldunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki Yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.