Otomotiv devi Volkswagen, elektrikli araç ailesini genişletmeye devam ediyor. Şirket, Münih’teki IAA Mobility 2025 fuarında yeni konsept modeli ID Cross’u tanıttı. Yaklaşık 30 bin eurodan başlayan fiyatla 2026’da yollara çıkacak olan bu model, markanın en ucuz elektrikli SUV’u olacak.
Volkswagen ID Cross görücüye çıktı
ID Cross, içten yanmalı motorlu T-Cross modelinin elektrikli muadili olarak konumlanıyor. Aslında yeni ID Polo’nun yükseltilmiş bir versiyonu olan araç, şehir içi kullanıma uygun ve aynı zamanda uzun yol kapasitesi de olan beş koltuklu bir SUV olarak tanımlanıyor. Model, 4161 mm uzunluğa, 1839 mm genişliğe ve 1588 mm yüksekliğe sahip. Aks mesafesi ise 2601 mm. Bu boyutlar, benzinli T-Cross’a çok yakın.
ID Cross’un tasarımında, ön kısımda gülümseme hissi uyandıran 3 boyutlu bir ışık imzası dikkat çekiyor. Aracın ID Buzz’dan ilham alan C sütunları da gövde tasarımının öne çıkan detayları arasında yer alıyor.
İç mekân, ID Polo ile neredeyse aynı. Kabinde açık tonlu kumaş kaplamalar kullanılarak ferah bir his yaratılıyor. Konsolda 11 inçlik dijital gösterge paneli ve 13 inçlik dokunmatik ekran bulunuyor. Fiziksel kontroller ise minimum seviyede tutulmuş.
E-spor oyuncularının ne kadar kazandığını hiç merak ettiniz mi? Bu haberimizde E-spor oyuncularının gelirlerine değiniyoruz.
Modelde 450 litrelik bagaj hacmi sunuluyor. Ayrıca, ön kaputun altında 25 litrelik küçük bir “frunk” (ön bagaj) da yer alıyor. Volkswagen, tüm koltukların tamamen düz bir zemin oluşturacak şekilde katlanabildiğini belirtiyor.
MEB Entry platformunu kullanan ID Cross, önde konumlandırılmış 208 beygirlik elektrik motoruyla geliyor ve gücü ön tekerleklere aktarıyor. Maksimum hızı 175 km/s olarak açıklanan SUV, tek şarjla 420 kilometreye kadar menzil sunuyor.
ID Cross’un üretim versiyonu önümüzdeki yaz tanıtılacak. Araç, Skoda Epiq ile birlikte Volkswagen’in İspanya Pamplona fabrikasında üretilecek. Volkswagen, bilinen model isimlerini elektrikli araçlarda da kullanma kararı alarak, ID. 3 ile başlayan sayısal sistemden uzaklaşıyor. Bu yeni isimlendirme stratejisi, ID Cross’un T-Cross’un elektrikli versiyonu olarak daha net bir şekilde konumlanmasını sağlıyor.
Sanal Özel Ağ (VPN), şifreli bir bağlantı aracılığıyla internette anonim olarak gezinmenizi mümkün kılar. Ancak çoğu VPN uygulaması, ağlarını kullanmak için kullanıcılarından aylık ücret ister. Peki en iyi ücretsiz VPN programları nelerdir?
Ücretsiz VPN uygulamaları (Android, iOS, Windows ve Mac)
VPN’ler, kullanıcıların özel ağlara bağlanmasına izin veren bir teknolojidir. Engellenen veya sansürlenen web sitelerine ve hizmetlere erişmek için tercih edilir. Ayrıca internette anonim olarak gezinmeye izin verir. Fakat en popüler VPN uygulamaları belirli bir ücret karşılığında sunulur.
Ücretsiz VPN seçerkendikkat etmeniz gereken ilk kriter, doğrudan veya dolaylı yoldan abonelik maliyetlerinin olmamasıdır. Ayrıca VPN’lerin müşteri verilerini üçüncü taraflara satmaması da önemlidir. Listemizde en iyi ücretsiz VPN uygulamaları şu şekilde sıralandı:
Planet VPN
AdGuard VPN
Hapi VPN
Proton VPN
PrivadoVPN
Windscribe
TunnelBear
Atlas VPN
Planet VPN
Türkiye’de tüm servis sağlayıcılarda sorunsuz çalışan nadir hizmetlerden olan Planet VPN güçlü güvenlik özelliklerini kolay kullanımla birleştiriyor. Bu nedenle güvenilir bir seçenek olarak ön plana çıkıyor. Hizmetin ücretsiz sürümünde 11 farklı konum seçeneği bulunuyor. Ayrıca Planet VPN’in asıl özelliği, veri kotası, bant genişliği sınırlaması ve kullanım süresi gibi kısıtlamalar olmadan kullanım imkanı sunmasıdır.
Katı bir kayıt tutmama politikasına bağlı olan Planet VPN tüm popüler platformları (Windows, macOS, Android, iOS ve tarayıcı eklentileri) destekliyor. Yayın ve oyun için optimize edilmiş düşük pingli sunucularıyla Netflix, Prime Video, Disney+ gibi yayın platformlarıyla uyumlu çalışıyor. Kill switch, DNS ve WebRTC sızıntı koruması, Double VPN gibi özellikler ise daha fazla güvenlik arayışında olanların ilgisini çekebilir.
AdGuard VPN
Burayı tıklayarak ücretsiz olarak indirebileceğiniz AdGuard VPN, Windows, Mac, iOS ve Android işletim sistemlerinde çalışır. Uyumlu bir şekilde çalışması her cihazda kullanılabilir kılar. Kişisel olarak en sevdiğimiz özelliği ise, hangi sitelerde veya uygulamalarda aktif hale gelmesi gerektiğini seçebilmemizdir.
Her ne kadar internette yaptığımız tüm gezintilerde arkamızda bir veri izi bırakıyor olsak da AdGuard VPN protokolü (65’den fazla konum mevcut) sizi gizlemeyi başarıyor. Ayrıca uygulamanın kendisi de verilerinizi toplamıyor ve paylaşmıyor.
Bu sırada da hızlı internet deneyimi yaşamanızın önüne geçmiyor. Aynı şekilde, halihazırdaki kullanıcılar da bizlerle benzer deneyimleri yaşamış olacak ki uygulamanın 5 üzerinden 4.7 puan ortalaması (9 binden fazla uygulama incelemesi) bulunuyor.
Hapi VPN
Yerli bir uygulama olan Hapi VPN, özellikle de güvenlik endişelerimizin her geçen gün arttığı bugünlerde oldukça yararlı bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Uygulama Google Play Store ve App Store üzerinden mobil cihazlarda kullanılabilir. En dikkat çeken özelliği ise ücretsiz sürümünde kullanım ya da hız sınırının olmamasıdır.
Proton VPN
Proton VPN’in ücretsiz sürümünde veri veya hız sınırı yok. Diğer ücretsiz VPN hizmetleriyle karşılaştırıldığında bu önemli bir özellik olarak karşımıza çıkıyor. Proton VPN’in bir diğer artısı ise tüm platformlarda bulunması oldu. Uygulamayı Mac, Windows, Android, iOS ve Linux’ta kullanabilirsiniz.
Proton VPN ağlarında hız sınırı olmamasına rağmen, bağlantı hızı zaman zaman oldukça yavaşlayabilir. Sadece üç adet sunucu konumu olduğu için kullanıcı sayısına bağlı olarak bağlantı hızında düşüşler yaşanabilir.
PrivadoVPN
Gizliliğinizi korumayı vaat eden PrivadoVPN; Windows, Mac, iOS ve Android’de bulunuyor. Hizmet, aylık10 GB veri limiti dahilinde kaldığınız sürece sınırsız hız sunar. Aylık veri hakkınızı kullandıktan sonra da uygulamayı kullanabilirsiniz. Ancak tek bir sunucu bağlantı noktası ve 1 Mbit hızla sınırlı olduğunuzu hatırlatalım.
Dokuz farklı ülkede 13 sunucuya sahip olan PrivadoVPN; Netflix, Disney+ gibi yayın hizmetlerinde sorunsuz bir deneyim yaşatıyor. Hızlı ve kullanımı kolay olan bu uygulamayı anonim olarak gezinmek için tercih edebilirsiniz.
Windscribe
Üst düzey güvenlik önlemlerine sahip olan Windscribe, son yılların dikkat çeken VPN uygulamalarından biri olmayı başardı. Windscribe, ücretsiz paketi için dünya çapında farklı ülkelere yayılmış 11 sunucuya yer veriyor.
Windscribe’ın aylık 2 GB veri limiti bulunuyor. Ancak e-posta adresi ile giriş yapar ve doğrularsanız ayda 10GB’a kadar kullanabilirsiniz. Aylık fazladan 5 GB veri almak için Windsribe hakkında Twitter’dan paylaşım yapabilirsiniz.
TunnelBear
Ücretsiz VPN arayan kullanıcıların yıllardır kullandığı popüler seçeneklerden biri de TunnelBear’dir. Kolay bir arayüze sahip olan hizmet, hem tarayıcı eklentisi olarak hem de uygulama üzerinden kullanılabilir.
TunnelBear’ın ücretsiz sürümü hız sınırına sahip değildir ve ücretsiz seçeneğinde 20’den fazla sunucuya yer verir. Fakat ayda yalnızca 500 MB gibi oldukça düşük bir veri kısıtlaması bulunuyor. Çoğu kullanıcının günlük internet tüketimi için yeterli olmadığını belirtelim.
Atlas VPN
Windows, Android, MacOS ve iOS için kullanılabilir olan Atlas VPN, ücretsiz seçeneğinde avantajlı özelliklere sahip. 3 farklı ülkede sunucu ağına sahip olan hizmet, aylık 10 GB veri kullanmanıza izin verir. Atlas VPN’nin ücretsiz sunucuları P2P etkinliğini destekler. Hizmetin güvenlik ve günlük kaydı uygulamaları, dosya paylaşırken anonim kalmanızı sağlar.
Peki, siz ücretsiz VPN programları hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Tesla, Türkiye’deki elektrikli araç sahiplerini ilgilendiren yeni bir fiyat güncellemesiyle gündemde. Şirket, 8 Eylül itibarıyla Supercharger istasyonlarındaki şarj ücretlerine son iki ay içindeki üçüncü zammı yaptı. Özellikle Tesla dışındaki elektrikli araç kullanıcıları için artış oranı dikkat çekici seviyede.
Yeni Tesla Supercharger fiyatları
Yapılan son düzenlemeyle birlikte Tesla marka araç sahipleri için kilovatsaat (kWh) başına ücret 8,50 TL’den 8,90 TL’ye yükseldi. Bu, %4,7’lik sınırlı bir artışa denk geliyor. Ancak diğer marka elektrikli araç kullanıcıları için tarife, %18’lik bir zamla 10,60 TL’den 12,50 TL’ye fırladı.
İşte yeni fiyat tablosu:
Tesla Sahipleri İçin: 8,50 TL/kWh → 8,90 TL/kWh
Diğer Marka Araçlar İçin: 10,60 TL/kWh → 12,50 TL/kWh
Tesla, daha önce 25 Temmuz ve 8 Ağustos tarihlerinde de fiyatları artırmıştı. Bu son zamlarla birlikte şirket, kendi müşterileri için artışı sınırlı tutarken, diğer markalar için belirlediği tarifeyi rakip şarj operatörlerinin seviyesine yaklaştırmış oldu.
Togg T10X ve Togg T10F modellerinin Euro NCAP puanları belli oldu. Bu puanlar ülkemiz için çok önemli bir gelişme.
Marka fark etmeksizin tüm elektrikli araçlara açık olan Supercharger istasyonları, rekabetçi fiyatları nedeniyle yoğun ilgi görüyordu. Ancak yeni fiyatlandırmanın ardından, özellikle Tesla harici araç sahiplerinin bu istasyonları tercih etme oranında bir düşüş yaşanabileceği tahmin ediliyor.
Tesla’nın Türkiye genelinde İstanbul, Ankara, Antalya, Bolu, Denizli, Balıkesir ve Aydın gibi önemli noktalarda toplam 16 adet Supercharger istasyonu bulunuyor.
Türkiye’nin yerli otomobil markası Togg, güvenlik alanında uluslararası bir başarıya imza attı. Uzun zamandır merakla beklenen çarpışma testi sonuçları açıklandı: Togg’un T10X ve T10F modelleri, Avrupa’nın en prestijli güvenlik derecelendirme kuruluşu Euro NCAP tarafından yapılan zorlu testlerden en yüksek not olan 5 yıldızı almayı başardı. Bu önemli gelişme, Togg’un bugün itibarıyla Almanya pazarına açılmasıyla aynı zamana denk geldi.
Türkiye yollarında bir süredir kullanıcılarıyla buluşan T10X, daha önce yaşanan birçok ciddi kazada yolcuların güvenliğini sağlayarak sağlamlığını reel hayatta kanıtlamıştı. Euro NCAP’ten gelen 5 yıldız ise bu güvenliği resmi olarak tescilledi. Togg mühendisleri, aynı yüksek güvenlik standartlarını fastback modeli T10F’e de taşıyarak markanın güvenlik iddiasını perçinledi.
Merakla Beklenen T10F İçin Geri Sayım Başladı
Togg, SUV modeli T10X’in ardından şimdi de fastback gövde tipindeki T10F’i yollara çıkarmak için gün sayıyor. Aracın Türkiye satış fiyatı henüz açıklanmamış olsa da, Togg’un resmi “ToggCare” sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre süreç oldukça hızlandı. Paylaşımda, “Eylül ayı başında T10F’ler tüm Türkiye’deki Togg deneyim merkezlerinde kullanıcılarımızın incelemesi için sergilenmeye başlayacak. Eylül ayı içerisinde ilk T10F ön siparişleri toplanacak olup ilk teslimatları yine eylül ayında başlayacaktır” ifadelerine yer verildi.
Mercedes-Benz Elektrikli GLC modeli ile ezber bozmaya geliyor. Bu otomobil resmen gelecekten gelmiş gibi görünüyor.
Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, daha önceki açıklamalarında T10F’in 2025’in ilk çeyreğinde yollarda olmasının hedeflendiğini belirtmişti. Ancak son duyurular, takvimin öne çekildiğini ve kullanıcıların yeni modele beklenenden daha erken kavuşacağını gösteriyor.
Togg T10F: Güç ve Teknolojinin Buluştuğu Tasarım
T10X gibi C platformu üzerinde geliştirilen T10F, dinamik ve sportif çizgileriyle dikkat çekiyor. Kullanıcıyı merkeze alan akıllı yaşam çözümleri ve uzaktan güncelleme (OTA) yetenekleriyle sürekli güncel kalacak olan T10F, üç farklı teknik versiyonla pazara sunulacak:
RWD Standart Menzil: Arkadan itişli bu versiyon, 160 kW (218 Beygir) güç ve 350 Nm tork üretiyor. 52,4 kWh kapasiteli bataryasıyla 350+ km menzil sunuyor.
RWD Uzun Menzil: Yine arkadan itişli olan bu model, aynı güç değerlerine sahipken 88,5 kWh’lik büyük bataryasıyla menzili 600 km‘ye çıkarıyor.
AWD (Dört Çeker): Çift motorlu bu güçlü versiyon, 700 Nm tork üreterek yüksek performans sunarken, 530 km‘ye varan bir menzil hedefliyor.
Togg T10F, hem Avrupa’da kanıtlanmış güvenliği hem de sunduğu ileri teknoloji ve performans özellikleriyle otomobil pazarında yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor.
Android kullanıcılarının en popüler ve en çok tercih edilen uygulamalarından biri olan Nova Launcher için bir devir sona erdi. Uygulamanın kurucusu ve ilk geliştiricisi Kevin Barry, projeden tamamen ayrıldı. Bu gelişmeyle birlikte, Nova Launcher’ın artık yeni güncellemeler veya özellikler alması beklenmiyor.
Nova Launcher resmen rafa kalkıyor
Nova Launcher, yıllar boyunca hızlı yapısı, sınırsız özelleştirme seçenekleri ve istikrarlı güncellemeleri sayesinde Android dünyasının en vazgeçilmez uygulamalarından biri haline geldi. Ancak 2022 yılında uygulamanın analiz şirketi Branch tarafından satın alınmasıyla işler değişti.
O dönemde Branch, uygulamanın geliştirme sürecinin devam edeceğine ve hatta ekibin dağılması durumunda kodların açık kaynaklı hale getirileceğine dair söz verdi. Ancak gelinen noktada bu vaatler gerçekleşmedi.
Nova Launcher’ın tek geliştiricisi olan Kevin Barry, kısa süre önce Branch’ten ayrıldığını ve artık Nova ile ilgili çalışmadığını duyurdu. Barry, aslında uygulamayı açık kaynaklı hale getirmeye hazırlanıyordu. Ancak Branch, Barry’den hem geliştirmeyi hem de açık kaynak çalışmalarını durdurmasını istedi. Bu durum, uygulamanın geleceğini belirsizliğe bıraktı.
E-spor oyuncularının ne kadar kazandığını hiç merak ettiniz mi? Bu haberimizde E-spor oyuncularının gelirlerine değiniyoruz.
Nova Launcher, şu an itibarıyla telefonlarda çalışmaya devam etse de, yeni özellik veya güvenlik güncellemeleri alması artık olası görünmüyor. Bu gelişme, popüler uygulamanın resmen sonlandırıldığını gösteriyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Siz daha önce hiç Nova Launcher kullandınız mı? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle kolayca paylaşabilirsiniz.
Apple’ın yapay zeka platformu Apple Intelligence, Çin’de kısıtlı bir şekilde kullanıma sunuluyor. Bloomberg’in yeni raporuna göre, hizmetin iOS 26.1 veya iOS 26.2 güncellemeleriyle 2025’in sonuna kadar Çin’deki kullanıcılara ulaşması bekleniyor. Apple, bu yapay zeka özelliğini, özellikle iPhone 17 serisinin başarısı için kritik bir adım olarak görüyor.
Çin, Apple Intelligence’a sansür uyguluyor
Apple Intelligence’ın Çin’de çalışması için yerel düzenleyicilerden onay alması gerekiyor. Ülkedeki kurallar gereği, yabancı şirketler genellikle yerel bir ortakla çalışıyor. Raporlara göre, Apple bu kapsamda Baidu ve Alibaba ile iş birliği yaptı. Onay sürecinin uzun ve karmaşık olduğu, ayrıca ABD’li yetkililerin de bu durumdan kaygı duyduğu belirtiliyor.
Apple Intelligence’ın Çin’deki işleyişi ikiye bölünüyor. Baidu, platformun Visual Intelligence gibi özelliklerini sağlayacak ve ABD’de ChatGPT’nin üstlendiği rolü yerine getirecek. Alibaba ise platformun Çin hükümetinin şartlarına uygun çalışmasını sağlayarak içerik üzerinde kısıtlama rolü üstlenecek.
E-spor oyuncularının ne kadar kazandığını hiç merak ettiniz mi? Bu haberimizde E-spor oyuncularının gelirlerine değiniyoruz.
Apple’ın şu anda Çin’deki çalışanlarıyla Apple Intelligence’ı test ettiği biliniyor. Apple hesapları Çin’e kayıtlı olan kullanıcılar, cihazlarını yurt dışından alsalar bile bu özelliğe erişemiyor. Şirket, Nisan 2024’te Apple Intelligence’ın basitleştirilmiş Çince sürümünü sadece Çin dışındaki kullanıcılar için yayınlamıştı.
Bu durum, Çin pazarında yapay zeka alanındaki kısıtlamaların ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gösteriyor. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Enerjide bilindik bütün ezberlerin bozulduğu bir dönemden geçiyoruz. Pandemi, tedarik zincirindeki kırılmalar ve bölgesel krizler fiyatlarda dalgalanmalara neden olurken öngörülemez bir piyasa yapısı meydana getirdi. Enerji, küçük olsun büyük olsun bütün ülkeler için bir milli güvenlik konusu haline geldi. Hayatın her alanının elektrikleştiği bir dünyaya doğru hızla ilerliyoruz. Yapay zeka, nesnelerin interneti ve büyük veri uygulamaları elektrik sektöründe paradigma değişikliklerini tetikliyor, iletim ve dağıtım şebekelerindeki dönüşümü zorunlu kılıyor. 2024’te dünya genelinde 30 bin TWh’in üzerinde elektrik üretildi. Aynı yıl ülkemiz 349 TWh ile dünya üretiminin yüzde 1,1’ini gerçekleştirdi” ifadelerini kullandı…
Tarımdan sanayiye, konutlardan ulaşıma kadar her sektörün enerji ihtiyacının arttığını vurgulayan Bakan Bayraktar, “Eskiden ülkemizde elektrik tüketimi kış aylarında pik yapardı. Artık yoğun klima kullanımıyla birlikte yaz aylarında yeni tüketim rekorları kırılıyor. Geçtiğimiz temmuz ayı, tüketim rekorları ayı oldu. Toplam elektrik üretimimiz 36,7 milyar KWh’e çıkarak aylık bazda şimdiye kadarki en yüksek değere ulaştı. 29 Temmuz’da da maksimum günlük elektrik üretimi, 1 milyon 250 bin 178 kWh ile zirve yaptı. 2035’te talebimizin en mütevazı tahminlerle her yıl ortalama yüzde 3,5 artarak 510,5 TWh’e ulaşmasını öngörüyoruz. 2035-2055 döneminde ise yıllık ortalama artış oranının yüzde 5,2 düzeyine yükselerek toplam yıllık tüketimimizin 1.406 TWh seviyesine çıkacağını tahmin ediyoruz. Bu talep artışı ve aynı zamanda üretim kaynaklarındaki geçişkenlikler karşısında Türkiye olarak yeni bir enerji mimarisine ihtiyaç duyuyoruz. Bu çerçevede yeni enerji mimarimizi kurgularken dijitalleşmeyi önceleyen duyarlı, esnek ve rasyonel politika setlerini hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bir yandan arz güvenliğini tesis etmeye çalışıyor. Diğer taraftan da ‘Enerjide Tam Bağımsız Türkiye’ mottosuyla ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını düşürmeyi hedefliyoruz” dedi.
14 GW’A ULAŞAN KURULU GÜCÜMÜZLE AVRUPA’DA 6’NCI, DÜNYADA 12’NCİYİZ
Dünya enerji sistemlerinin köklü bir dönüşümden geçtiğini, rüzgar ve güneşte rekabetin arttığını, teknolojinin hızla geliştiğini ifade eden TÜREB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erden ise “Ülke olarak kısa sayılabilecek bir zamanda, kömür, hidro, doğal gaz ekseninden rüzgar, güneş, depolama eksenine doğru güçlü bir geçiş yaşadık. Artçı şoklarıyla beraber de geçişi yaşamaya devam ediyoruz. Fakat, bu geçişin akıllı, maliyet etkin ve teknoloji odaklı yürütülmesi mutlaka yüksek stratejik önemdedir. Bugün 14 GW’a ulaşmış kurulu gücümüzle Avrupa’da 6’ncı, dünyada 12’nciyiz. Yatırım ve izin süreçleri devam eden çok güçlü bir portföyümüz var: 18,5 GW depolamalı proje, 2 GW’ın üzerinde devam eden YEKA, 600 MW lisanssız kapasitemiz mevcut. Bu tablo, rüzgarda büyürken enerjide dışa bağımlılığımızı da azalttığımızı ve daha da azaltacağımızı gösteriyor. Bu potansiyel ilerlemeyi sağlayacak temel, Ulusal Enerji Strateji Belgesi ve geçtiğimiz yıl Bakanımız tarafından açıklanan 2035 Yenilenebilir Enerji Vizyonudur. Bu vizyonla 2035 yılında 120 GW yenilenebilir enerji hedefi ve bunu sağlamak üzere yapılacak büyük altyapı yatırım planları ortaya konmuştur. Bu vizyon doğrultusunda devam edecek ilerlemenin önünü açacak en kritik adım ise büyük bir gayretle tamamlanan ‘Süper İzin’ düzenlemesidir. Yaklaşık 1,5 yıllık titiz bir hazırlık sürecinin ardından yasalaşan bu düzenleme ile rüzgar yatırımlarında 48-60 ay sürebilen önlisans ve izin süreçlerini 24 ayın altına indirme imkanına kavuştuk” diye konuştu.
YEREL KONUTLARDA ENERJİ ÇÖZÜMLERİ SEÇENEK DEĞİL ZORUNLULUK
WindEurope CEO’su Giles Dickson: “2013 yılından bu yana Türkiye’nin enerji kapasitesini artırma hedeflerini yakından takip eden biri olarak, önümüzdeki yıllarda özellikle 2030 ve 2035 hedeflerinin ne kadar kritik olduğunu çok net görüyorum. Rüzgar enerjisi kapasitemizin bu yıllarda ciddi anlamda artacağına inanıyorum ve bu dönüşümde yerli üretim ve teknolojinin rolü de oldukça önemli. Yerel konutlarda kaliteli ve sürdürülebilir enerji çözümleri geliştirmek artık bir seçenek değil, bir zorunluluk haline geldi. Elektrikli araçlara geçiş süreci ve endüstriyel elektrifikasyonun önemi her geçen gün daha da artıyor. Bu alanda yapılacak her yatırım, sadece çevresel değil, ekonomik açıdan da büyük kazançlar getirecek. Avrupa Birliği’nin enerji politikalarını ve regülasyonlarını da yakından takip ediyorum. Avrupa’nın enerji sistemini elektrifikasyon üzerinden yeniden şekillendirmesi, bize de örnek teşkil ediyor. Öte yandan, Avrupa’daki büyük uçak üreticilerinin Çinli tedarikçilerle olan ilişkileri, veri güvenliği ve siber dayanıklılık konularını da gündeme getiriyor. Bu meseleler, sadece Avrupa’yı değil, bizim gibi küresel pazarlarda yer almak isteyen ülkeleri de doğrudan etkiliyor. İstanbul’da düzenlenen WindEurope etkinliğinin başarısı, beni oldukça umutlandırdı. Bu tür uluslararası platformlarda Türkiye’nin etkin bir şekilde yer alması gerektiğine yürekten inanıyorum. Avrupa enerji sektöründe Türkiye’nin rolünü daha da güçlendirmemiz şart. Çünkü bu sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirecek bir adım” ifadelerini kullandı.
Kaspersky verilerine göre, 2025’in ilk yarısında Android akıllı telefon kullanıcılarına yönelik saldırılar 2024’ün ilk yarısına göre %29, 2024’ün ikinci yarısına göre %48 artış gösterdi. 2025 yılında Kaspersky, SparkCat, SparkKitty ve Triada gibi önemli mobil tehditleri tespit etti.
Ancak DDoS saldırıları başlatabilen yetişkin içeriğine sahip uygulamalar ve kısa mesajlarla gönderilen giriş kodlarını ele geçiren bir VPN uygulaması da dahil olmak üzere başka aktif tehditler de tespitler arasındaydı. Kaspersky, Türkiye’de Coper Truva atı faaliyetini de tespit etti. Coper hassas finansal ve kişisel bilgileri çalmak için tasarlanmış olup, genellikle bankacılık veya yardımcı yazılım gibi meşru uygulamalar kılığında sunuluyor.
2025 yılının ikinci çeyreğinde saldırganlar, yetişkinlere özel içerik uygulamalarına dinamik olarak yapılandırılan DDoS saldırıları için işlevler yerleştirdiler. Bu Truva atı, virüs bulaşmış cihazdan saldırganlara belirli zaman aralıklarında belirli verilerin gönderilmesini sağlıyor.
Kaspersky ayrıca kısa süre önce farklı kullanıcı hesaplarını ele geçiren sahte bir VPN istemcisi tespit etti. Bu istemci vaat edilen işlevselliği sağlamak yerine, bildirimleri izleyerek çeşitli mesajlaşma uygulamaları ve sosyal ağlardan tek kullanımlık şifre kodlarını ele geçiriyor ve bunları bir Telegram botu aracılığıyla saldırganlara gönderiyor.
En popüler kötü amaçlı uygulamalar
Mobil kullanıcıların en sık karşılaştığı kötü amaçlı uygulamalar, Fakemoney dolandırıcılık uygulamaları, bankacılık Truva atları ve önceden yüklenmiş kötü amaçlı yazılımlar oldu.
Akıllı telefonlardaki sahte para dolandırıcılık uygulamaları, kullanıcıları görevler, oyunlar veya yatırımlar yoluyla gerçek para veya ödüller kazanabileceklerine inandırarak aldatıp, daha sonra kişisel bilgilerini ve paralarını çalan veya hiçbir ödeme yapmayan sahte uygulamalara deniyor.
Triada ve Dwphon gibi önceden yüklenmiş Truva atları da sıklıkla tespit edilenler arasındaydı. Bunlar, üretim sırasında Android cihazların donanım yazılımına yerleştirilen ve fabrika ayarlarına sıfırlama işleminden sonra bile veri hırsızlığı, yetkisiz eylemler ve kalıcılık sağlayan kötü amaçlı yazılım örneklerinden oluşuyor.
Mobil bankacılık Truva atları
2025 yılının ilk yarısında tespit edilen mobil bankacılık Truva atlarının sayısı, 2024 yılının ilk yarısına göre neredeyse dört kat, 2024 yılının ikinci yarısına göre iki katından fazla arttı.
Kaspersky Kötü Amaçlı Yazılım Analisti Ekip LideriAnton Kivva, şunları söylüyor: “2025’in ilk yarısında, 2024’e kıyasla Android kötü amaçlı yazılım saldırılarında artış görüldü. Bu alanda farklı saldırı yolları vardır ve uygulama mağazaları dışından uygulamaların yüklemesi bunlardan biridir. Google’ın son zamanlarda yan yüklenen uygulamalar için bile geliştiricilere yönelik doğrulama girişimi, resmi uygulama mağazaları dışındaki APK dosyaları aracılığıyla yayılan kötü amaçlı yazılımlara karşı bir önlem olarak öne çıktı. Ancak bu adım sihirli bir çözüm değil. Kötü amaçlı yazılımlar, geliştirici doğrulamasının uzun süredir yürürlükte olduğu Google Play Store’a bile sızmaya devam ediyor. Kötü amaçlı yazılımlar Apple’ın AppStore’una da sızıyor. Saldırganlar muhtemelen söz konusu doğrulamayı da atlatmanın yollarını bulacaktır. Bu da kullanıcıların gelişen tehditlerin önüne geçmek için sağlam güvenlik çözümleri, dikkatli uygulama kaynakları ve düzenli işletim sistemi güncellemeleri bir araya getirmeleri gerektiğini vurgulamaktadır.”
Mobil tehditlerden korunmak için Kaspersky şunları öneriyor:
Uygulamaları yalnızca Apple App Store ve Google Play gibi akıllı telefonlar için resmi uygulama mağazalarından indirin. Ancak resmi mağazalardan uygulama indirmenin her zaman risksiz olmadığını da unutmayın.
Güvenliğinizi sağlamak için her zaman uygulama yorumlarını kontrol edin, yalnızca resmi web sitelerindeki bağlantıları kullanın ve bir uygulamanın sahte olduğu ortaya çıkarsa kötü amaçlı etkinlikleri algılayıp engelleyebilen Kaspersky Premium gibi güvenilir güvenlik yazılımları yükleyin.
Kullandığınız uygulamaların izinlerini kontrol edin ve bir uygulamaya izin vermeden önce dikkatlice düşünün. Özellikle Erişilebilirlik Hizmetleri gibi yüksek riskli izinler söz konusu olduğunda bu geçerlidir.
Güncellemeler yayınlandıkça işletim sisteminizi ve önemli uygulamalarınızı güncelleyin. Birçok güvenlik sorunu, yazılımın güncellenmiş sürümlerini yükleyerek çözülebilir.
Daha ayrıntılı bilgiyi Kaspersky’nin raporunda bulabilirsiniz.
Ebeveynlerin giderek artan bir şekilde inovasyonu çocuklarının refahıyla dengeleyen teknoloji arayışına girdiği Avrupa, dijital sağlık hareketinin ön saflarında yer alıyor. TCL de bu beklentileri karşılamak amacıyla güvenliği arttırılmış yeni çocuk akıllı saati TCL MOVETIME MT48‘i tanıttı. Çift Frekanslı GPS (L1+L5) ile yüksek hassasiyetli konum takibi, her zaman çevrimiçi 4G iletişimi ve çocuklara özel dost özellikler sunan bu saat, ebeveynlere çocuklarıyla sürekli bağlantıda kalma imkânı verirken çocuklara da güvenli bir şekilde dünyayı keşfetme özgürlüğü yaşatıyor. TCL’in çocukların güvenliğini destekleyerek onların dünyayı daha fazla bir merak ve güvenle keşfetmelerine olan bağlılığını yansıtan bu ürün; çocuklar için eğlenceli bir yol arkadaşı, ebeveynler için ise güvenilir bir yardımcı oluyor.
TCL MOVETIME MT48 ileebeveynlerin içi daha rahat
Çocukların güvenliği her ebeveyn için en büyük önceliktir. Çocuğuna her an ulaşabilmek ise paha biçilmez bir iç huzur getirir. İşte MT48 tam da bu noktada devreye giriyor; yüksek hassasiyet ile üst düzey konum doğruluğu sunan Çift Frekanslı GPS (L1+L5) ve gelişmiş parazit önleme özellikleriyle yoğun şehir ortamlarında dahi konum takibini güvenilir kılıyor. Gerçek zamanlı navigasyon ve 1 saniyelik yenileme hızıyla takip özelliği sayesinde, MT48 çocukların güvenliğini sağlamak için güvenilir bir yardımcı olduğunu kanıtlıyor. TCL Connect uygulamasıyla da ebeveynler; çocuğunun konumunu anlık olarak görebiliyor, geçmiş konumlarını inceleyebiliyor, güvenli bölgeler tanımlayabiliyor ve çocuk bu bölgelerden çıktığında anında bildirim alabiliyor. Uygulama, üçüncü parti harita uygulamalarını da desteklediği için ihtiyaç duyduğunuzda doğrudan çocuğunuzun bulunduğu konuma kolayca yol tarifi alabiliyorsunuz.
Çocuklarıyla her an iletişimde olmak, ebeveynlere büyük bir huzur verir. Her zaman çevrimiçi kalabilen çeşitli iletişim seçenekleriyle dikkat çeken MT48, kristal netliğinde 4G görüntülü arama, VoLTE ile sesli görüşme, anlık sesli mesaj, SMS, fotoğraf paylaşımı ve grup sohbeti gibi birçok imkân sunuyor. Çocuğunuzdan hızlı bir “iyiyim” mesajı almak ya da onunla anlık görüntülü görüşme yapmak artık çok daha kolay ve güvenilir. Acil bir durumda ise saatin tek dokunuşla çalışan SOS fonksiyonu anlık konumu paylaşarak arama başlatıyor ve böylece yardımın gecikmeden ulaşmasını sağlıyor.
MT48, tek şarjla 2,5 güne kadar kullanım imkânı sunan 900mAh yüksek kapasiteli pille geliyor. IP68 suya ve toza dayanıklılığı sayesinde çocuklar ister dışarıda oynasın ister yüzmek için suya girsin, cihaz her koşulda sorunsuzca kullanılabiliyor. Sağlam ve dayanıklı yapısı ile çocuklar özgürce oyun oynayabiliyor, güvenle keşfe çıkabiliyor ve her zaman aileleriyle güvenli şekilde iletişimde kalabiliyor.
Sağlıklı dijital alışkanlıklar ve çocuklara özel güvenli AI entegrasyonu
Çocukları bağlantıda tutmak için elektronik cihazları kullanmak ile onları dijital bağımlılıktan korumak arasındaki dengeyi sağlamak, ebeveynler için büyük bir zorluk. Bu nedenle MT48 sağlıklı dijital alışkanlıkları küçük yaşlardan itibaren destekleyecek şekilde özenle tasarlandı. Okul Modu, ders sırasında bildirimleri kapatarak ve kamera, oyunlar, grup sohbetleri gibi gereksiz işlevleri sınırlandırarak çocukların dikkatinin dağılmasını önlüyor. Hatırlatıcı özelliği ise çocukların uyku saati, ödev ve günlük rutinlerini sağlıklı bir şekilde düzenlemelerine yardımcı oluyor.
Yaratıcı oyun deneyimi için çocuklara özel güvenli AI, sesli komutları eğlenceli ve farklı tarzda görsellere dönüştürerek, çocukların hayal gücünü güvenli ve yaşına uygun bir ortamda harekete geçiriyor. Hareket algılayan, adım sayan ve kişiselleştirilebilir duvar kağıtlarına sahip interaktif saat arayüzleriyle de çocuklar cihazlarını diledikleri gibi eğlenceli biçimde kişiselleştirebiliyor. Arkadaş eklemek ise çok kolay; çocuklar, ebeveyn onayıyla yalnızca güvendikleri arkadaşları ve aile bireylerini cihazlarını sallayarak ekleyebiliyor. Tüm bu özellikler bir araya gelerek, odaklanmayı destekleyen, yaratıcılığı teşvik eden ve çocukların teknolojiyle büyürken güvende kalmasını sağlayan sağlıklı bir dijital ortam sunuyor.
Merakı teşvik eden yenilikçi tasarım
Kozmik evrenin büyüsünden ilham alan TCL MOVETIME MT48, çocukları sınır olmadan keşfetmeye, öğrenmeye ve hayal etmeye teşvik ediyor. Tek dokunuşla akıllı saat bir “uzay gemisi kokpitine” dönüşüyor ve yapay zekâ ile hazırlanmış bir keşif evrenini çocukların karşısına çıkarıyor. Galaktik Mavi, Kozmik Pembe, Ay Kremi ve Nebula Grisi gibi renk seçenekleriyle, yıldızların heyecanını ve hayalini her genç kâşifin bileğine taşıyor.
İyilik için teknoloji taahhüdü
Bu akıllı saatin yanı sıra TCL, genç kullanıcılar için özel olarak geliştirdiği TCL NXTPAPER 5G Junior akıllı telefon modelini de tanıttı. Bu akıllı telefon, NXTPAPER’ın sektörde öncü göz koruma ekranını, TCL’in kendi geliştirdiği Dijital Detoks Modu ile birleştirerek dikkat dağıtmayan, konforlu bir izleme deneyimi sunuyor. Google Family Link destekli ebeveyn kontrolü ise güvenli içerik filtresi, gerçek zamanlı konum takibi ve ekran süresi ile uygulama yönetimi gibi özelliklerle çocukların dijital dünyada özgürce dolaşmasını sağlarken, ebeveynlere de gönül rahatlığı ve tam kontrol imkânı veriyor.
Bu yeni ürünler, TCL’in çocuklar için günümüzün bağlantılı dünyasında teknolojiyi güvenli, rahat ve sorumlu bir şekilde kullanmalarını sağlayacak çözümler sunan “İyilik için Teknoloji” vizyonunu gerçeğe dönüştürüyor.
OnePlus tarafından yapılan açıklamada, beş yıllık ortaklığa duyulan saygı dile getirildi. Hasselblad’ın rafine estetik anlayışının artık görüntüleme DNA’larının bir parçası haline geldiği belirtildi. Gerçeğe en yakın renkleri sunma hedefiyle Hasselblad’ın renk bilimini OnePlus’ın hesaplamalı fotoğrafçılık yetenekleriyle birleştiren bu ortaklık, markanın kamera performansında önemli bir iz bırakmıştı.
Yeni Strateji: OnePlus DetailMax Engine Tanıtıldı
İleriye dönük olarak firma, kamera stratejisini kullanıcı geri bildirimleri doğrultusunda yeniden şekillendiriyor. Şirket, kullanıcıların özellikle “fotoğraflarını yakınlaştırmak için kıstırdıklarında” sürekli olarak “net ve gerçekçi” sonuçlar talep ettiğini belirtti. Bu taleplerin, sıfırdan yeni bir görüntüleme motoru olan DetailMax Engine‘i inşa etme kararını tetiklediği açıklandı.
Yeni motor, aşırı güzelleştirme veya bozulma olmadan görüntüler sunmaya öncelik veriyor. Bu, “benzersiz derinlik ve gerçekçiliğe sahip görüntüler anlamına geliyor. Firma, DetailMax Engine’in daha fazla veriyi yakalamak ve yorumlamak için daha fazla işlem gücü ve gelişmiş algoritmalardan yararlanacağını iddia ediyor. Amaç, özellikle detay ve netlik konusunda yeni bir standart belirlemek.
Gelecek ve Pazar Spekülasyonları
Henüz testin ilk aşamalarında olan yeni motorun bir prototipi üzerinde çalışmalar sürerken OnePlus, oldukça iddialı. Şirket, OnePlus 15 olması beklenen bir sonraki amiral gemisi telefonun, “sınıfında netlik için yeni bir standart belirleyeceğine” olan güvenini dile getirdi.
Bu haber, pazardaki ilginç bir dinamiği de gözler önüne seriyor. OnePlus’ın bu adımı, ana şirketi OPPO’nun amiral gemisi Find Serisi için Hasselblad ile olan kendi ortaklığını genişletme kararının hemen ardından geldi.
Apple bugün Türkiye saati ile 20:00'da düzenleyeceği Awe Dropping etkinliğinde neler tanıtacak? İşte detaylar.
Ayrıca, Çin’de ColorOS işletim sistemini kullanan OnePlus 15 için OPPO’nun “Lumo Image Engine” adlı bir teknolojiyi kullanacağına dair söylentiler de mevcut. Bu durum, “DetailMax Engine”in, aynı teknolojinin Çin dışındaki küresel pazarlar için markalaşma stratejisi olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.
OnePlus’ın bu stratejik değişikliği, markanın kamera felsefesinde renk odaklı bir iş birliğinden, tamamen kendi kontrolündeki detay ve netlik odaklı bir teknolojiye geçiş yaptığını gösteriyor. Bu yeni dönemin ilk meyvelerini ise OnePlus 15 ile birlikte göreceğiz.
Dünyanın dört bir yanına uydu interneti sağlamak amacıyla devasa bir ağ kuran SpaceX, bu yılki fırlatma hızını rekor seviyeye taşıdı. Şirket, hafta sonu gerçekleştirdiği iki başarılı fırlatma ile sadece 2025 yılında yörüngeye gönderdiği Starlink uydusu sayısını 2 bini geçti. Halihazırda Starlink ağı, toplamda 8 binden fazla uyduya sahip.
SpaceX, 2025 yılına hızlı başladı
SpaceX, cuma günü Florida’daki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri Üssü’nden 28 Starlink uydusunu yörüngeye fırlattı. Bu fırlatma, şirket için aynı zamanda bir kilometre taşı oldu; Falcon 9 roketiyle gerçekleştirilen bu görev, SpaceX’in 500. başarılı fırlatması olarak kayıtlara geçti. Cumartesi günü ise 24 uydunun daha fırlatılmasıyla, şirketin bu yılki toplam uydu sayısı 2 bini geçti.
Fırlatma sayısını daha da artırmak isteyen SpaceX, bu konuda önemli bir adım attı. ABD düzenleyici kurumları, şirketin Cape Canaveral’daki yıllık fırlatma sayısını 50’den 120’ye çıkarma talebi için çevresel incelemeyi tamamladı. Bu onay, SpaceX’in fırlatma lisansını yükseltmeye bir adım daha yaklaştığını gösteriyor.
E-spor oyuncularının ne kadar kazandığını hiç merak ettiniz mi? Bu haberimizde E-spor oyuncularının gelirlerine değiniyoruz.
SpaceX’in Florida üssünden daha fazla fırlatma yapmaya başlayacak olması, 8300 uyduya ulaşan Starlink ağının önümüzdeki dönemde daha da hızlı büyüyeceğini işaret ediyor. Şirketin uzun vadede toplam 40 bin uyduluk bir ağ kurma hedefi bulunuyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Çinli Meizu geri dönüyor. Firma Meizu 22 lansman tarihinin yanı sıra cihazın tasarımını gözler önüne seren ilk resmi görseli de yayınladı. Bu görsel, düz bir ekran, şık bir metal çerçeve ve dikkat çekici dörtlü arka kamera kurulumunu doğruluyor. Meizu, yeni amiral gemisiyle özellikle tasarım ve performans konusunda sınırları zorlamayı hedefliyor.
Meizu 22 nasıl olacak?
Meizu’nun en çok güvendiği alanlardan biri, telefonun ekran tasarımı. Şirketin kendi geliştirdiği özel LIPO (Lithography-based Patterning and Etching Process) teknolojisi sayesinde Meizu 22, dört tarafında da simetrik olarak sadece 1.2 mm kalınlığında çerçevelere sahip olacak. Bu değer, cihazı “dünyanın en dar çerçeveli akıllı telefonu” unvanına taşıyor. Ayrıca, 71 mm’lik gövde genişliği güçlü donanımına rağmen telefonun tek elle rahat bir kullanım sunacağının sinyallerini veriyor.
Apple bugün Türkiye saati ile 20:00'da düzenleyeceği Awe Dropping etkinliğinde neler tanıtacak? İşte detaylar.
Meizu 22, gücünü Qualcomm’un henüz taze olan en güçlü işlemcisi Snapdragon 8 Gen 4‘ten alacak. 4nm üretim teknolojisiyle geliştirilen bu yonga seti, Adreno 825 GPU ile birlikte üst düzey bir performans ve oyun deneyimi vaat ediyor. Ayrıca, bu güçlü işlemciye, 12 GB LPDDR5X RAM ve 256 GB / 512 GB UFS 4.0 depolama seçenekleri eşlik ederek akıcı ve hızlı bir kullanım deneyimini garanti altına alıyor.
Kamera Yetenekleri: Her Köşede 50 MP Sensör
Meizu, kamera konusunda da oldukça iddialı. Teaser’larda belirtilen dörtlü kamera kurulumunun detayları da netleşti:
Ana Kamera: OIS destekli, f/1.68 diyafram açıklığına sahip 50 MP’lik OmniVision OV50H sensör.
Ultra Geniş Açı: 122 derecelik görüş alanı sunan ve 2.5 cm’den makro çekim yapabilen 50 MP’lik OV50D sensör.
Ön Kamera: Şaşırtıcı bir şekilde, 90 derecelik ultra geniş açıya sahip 50 MP’lik bir OV50D sensör de ön tarafta yer alıyor.
Meizu 22’nin öne çıkan diğer teknik özellikleri ise şu şekilde:
Ekran: 6.3 inç boyutunda, 1.5K çözünürlüğünde 2.5D OLED düz ekran.
Batarya: 80W kablolu hızlı şarj ve kablosuz şarj desteğine sahip, tipik değeri 5500mAh olan büyük bir batarya.
Yazılım: Android 15 tabanlı en güncel Flyme OS 11 arayüzü.
Güvenlik: Ekrana gömülü 3D Sonic ultrasonik parmak izi sensörü.
Ses: Stereo hoparlörler ve USB Type-C ses çıkışı.
Bağlantı: Wi-Fi 6E, Bluetooth 5.4, 5G ve NFC gibi en güncel bağlantı teknolojileri.
Meizu, bu yıl stratejisini değiştirerek standart ve Pro gibi farklı versiyonlar yerine sadece tek ve güçlü bir Meizu 22 modeli sunacak. Cihazın tüm özellikleri ve fiyat bilgisi, önümüzdeki hafta gerçekleşecek resmi lansmanda netlik kazanacak.
