Porsche 911 dünyanın en karanlık siyah boyasıyla kaplandı!

En popüler spor otomobillerden biri olan Porsche 911, ışığı yüzde 99,4 oranında absorbe etmeyi başaran siyah boya ile kaplandı. Musou Black boyasıyla kaplanan Porsche 911, kısa sürede sosyal medyada viral olmayı başardı.

Porsche 911, Musou Black ile nasıl görünüyor?

Japonya merkezli bir modifiye dükkanı, Porsche 911’i en karanlık siyah ile kapladı. Görünür ışığın yüzde 99,4’ünü emebilme yeteneğine sahip olan Musou Black, Porsche 911’i neredeyse görünmez hale getirdi. Arabanın hatlarını görünmez hale getiren bu kaplama, daha önce BMW X6 Coupé için de uygulanmıştı.

Pit One Customs isimli bir dükkan tarafından gerçekleştirilen yeni siyah boyama, oldukça kafa karıştırıcı duruyor. Arabanın tüm kontrastını yok eden ve tasarımın görünmesini engelleyen Musou Black, standart siyah akrilik boyalardan neredeyse yüzde 5 daha başarılı.

MG, uygun fiyatlı elektrikli otomobilini tanıttı!

MG, uygun fiyatlı elektrikli otomobilini tanıttı!

MG, uygun fiyatlı elektrikli otomobilini tanıttı. İşte hatchback sınıfının yeni favorilerinden MG 4 özellikleri ve fiyatı...

Pit One Customs’un yüklediği videoda, Porsche 911’in kaplama öncesinde de siyah renkte olduğunu görüyoruz. Fakat ışığı absorbe etme konusunda iddialı olmayan bu renk seçeneği, Musou Black ile değiştirildi.

Görünür ışığın yüzde 99,4’ünü emen Musou Black kaplama maliyeti de oldukça ucuz. Çevrim içi alışveriş sitelerinde 100 ml’lik şişesi 20 dolar gibi bir fiyattan satılan bu boya, videodakine benzer şekilde plastik figürlerde uygulanabilir. Fakat arabanın bu kaplamayla trafiğe çıkmasının yasak olduğunu belirtelim.

Aslında Musou Black’tan bile ışığı daha fazla absorbe etme yeteneğine sahip olan bir boya bulunuyor. Vantablack’ın ışığı emme yeteneği yüzde 99,6’ya kadar ulaşabiliyor. Ancak Vantablack boyası yalnızca havacılık ve savunma sanayi firmalarının kullanımına açık.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Turkcell’den yerli ve milli 5G açıklaması

Türkiye’nin iletişim sektöründeki yatırımları tüm hızıyla devam ediyor. Bu alanda gündemden düşmeyen konuların başında ise fiber ve 5G yer alıyor. Herkes bu iki standardın ne zaman yaygınlaşarak geniş kitlelerin kullanımına açılacağını merak ederken, Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin, iletişim teknolojilerinin geleceğine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Turkcell, 5G yatırımlarında yerli ve milli teknolojileri kullanmak istiyor

Turkcell’in Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin, dünyada ve Türkiye’de iletişim teknolojilerinin geleceğine yönelik gündemi değerlendirdi. Turkcell’in devam eden Ar-Ge faaliyetleri ve altyapı yatırımları hakkında bilgiler veren Sezgin, Türkiye’de yeni nesil iletişim alanında yerli teknolojilerin gelişiminin ve kullanılmasının önemine dikkat çekti.

Yeni nesil teknolojilerle dijitalleşmeye geçişte önceliğin fiber altyapı olması gerektiğini belirten Sezgin, fiberde ortak altyapının stratejik bir adım olarak bir an önce tamamlanmasını beklediklerini söyledi.

Gediz Sezgin, “Ülkemizde yeni teknolojilerin atardamarı niteliğindeki fiber altyapı yeterli düzeyde değil. Fiber altyapının hızlandırılması için ortak altyapı fikrini destekliyoruz ve elimizi taşın altına koymaya hazırız. Sayın Cumhurbaşkanımız farklı vesilelerle yerli 5G teknoloji altyapısı kurulmadan ve yüksek yerlilik oranına ulaşmadan 5G’ye geçilemeyeceğini açıkça ifade etmişti.

Turkcell dijital banka kuracağını açıkladı!

Turkcell dijital banka kuracağını açıkladı!

Turkcell, dijital banka kurmak için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na başvuruda bulunduğunu açıkladı.

Dolayısıyla ortak fiber altyapı tamamlanmadan 5G’ye geçişin yerli teknoloji gelişimini de sekteye uğratacağını ve ekonomik yükü artıracağını düşünüyoruz” dedi.

“Fiber altyapı, gelişmiş teknolojilerin otoyolu”

Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin, fiber altyapının ülkemizdeki teknolojik gelişime, dijitalleşmenin hızlanmasına ve ekonomiye kattığı değere işaret ederek şöyle konuştu:

“Fiber altyapı, 5G gibi gelişmiş teknolojilerin otoyolu niteliğinde. Bu yolları tamamlamadan, en teknolojik otomobili bu yola çıkarmak ve burada endüstriyel üretime katkı sağlanmasını beklemek hem araç hem kullanıcı hem de yol için enerji kaybı demek. İlk etapta fiber konusunda yatırımı hızlandıracak adımlar atıldığında 5G’ye geçiş de kolaylaşacaktır.

Altyapıda ortak yatırım hızlanırsa, üstyapıda da tüm oyuncular yenilikçi ürün ve servislere daha fazla yoğunlaşır. Böylece sektörümüzdeki enerjinin ürün ve hizmetlere yansımasını sağlayarak bireysel ve kurumsal müşterilerimiz için daha fazla değer üretmeyi hedefleyebiliriz. Bu sayede ülkemizin dijitalleşme süreci de hızlanır.”

“4.5G sürecindeki doğru öngörümüz ile dünyada ilk 3 içindeyiz”

Gediz Sezgin, 2015 yılında gerçekleştirilen 4.5G ihalesinde Turkcell’in öngörülü stratejisi sayesinde Türkiye’de dijitalleşmeye önemli katkılar sağladığını kaydetti. Sezgin, “Turkcell olarak gelecek için öngörülü davranarak 6 yıl önceki 4.5G ihalesinde en geniş spektrum bandını aldık. Bu aynı zamanda Avrupa’daki en geniş 4.5G frekans bandıydı.

Kurguladığımız doğru stratejimiz sayesinde 1,6 Gbps hıza ulaşabilen Türkiye’de tek, Avrupa’da ilk ve dünyada en yüksek 4.5G hızlarını sunan 3 operatörden biriyiz. Şu anda yeni kullanım senaryolarının önemli kısmını 4.5G ile sağlayabiliyoruz” diye konuştu.

5G için 5D yaklaşımı

5G’ye geçiş gibi ülkemize çok yüksek finansal etkisi olacak stratejik düzeydeki bir konunun tek bir boyutla değil tüm boyutlarıyla kapsamlı analiz edilmesi gerektiğine inandıklarını kaydeden Sezgin, şunları söyledi:

“Turkcell olarak 5G ile ilgili olmazsa olmaz gördüğümüz 5 doğruyu, ‘5G için gerekli 5D’ yaklaşımıyla ele alıyoruz. Türkiye’nin teknolojik ve ekonomik faydaları açısından ‘Doğru Teknolojiyle, Doğru Altyapıyla, Doğru Alanda, Doğru Zamanda ve Doğru Maliyetle’ bir 5G’ye geçiş planının oluşmasını önemsiyoruz.”

5G bireysel kullanımdan çok endüstriler için gerekli

Sezgin sözlerini şöyle sürdürdü: “5G konusunda en önemli noktalardan biri de bu teknolojinin bireylerden ziyade öncelikle endüstriyel alanda faaliyet gösteren işletmeler açısından bir avantaj sunacak olması. Ancak yine de görüyoruz ki Küresel Mobil Tedarikçiler Birliği’nin (GSA) Mayıs 2022 raporuna göre; dikey sektörlerde kullanılan mobil şebekeler yüzde 60 oranında 4.5G üzerinden servis veriyor. Halihazırda Türkiye’de 4.5G ile de son kullanıcıların ihtiyaçları rahatlıkla karşılanabiliyor. Ayrıca şu anda dünyada olduğu gibi Türkiye’deki kullanıcıların sahip olduğu 5G uyumlu cihaz sayısı da oldukça sınırlı.”

Kullanım senaryolarını ve deneme alanlarını artırmak, 5G’ye hazırlık için en iyi yol

5G’ye her alanda hazırlıkları tamamlayarak adım adım geçilmesi gerektiğini vurgulayan Gediz Sezgin, şunları söyledi: “Bunun ilk adımı da doğru pilot uygulama örneklerinin uygulanmasıdır. Dolayısıyla 5G’nin öncelikle deneme izinleri ile kullanım alanlarının; örneğin havalimanları, merkezi kesişme noktaları, organize sanayi bölgeleri, statlar, etkinlik alanları ve hatta bazı akıllı şehir uygulamalarında ortaya çıkarılmasını çok önemsiyoruz.

5G, bireyselden çok endüstriyel bir teknoloji olduğu için işletmelerin de altyapı ve kullanım senaryoları ile buna hazırlanması şart. Önce bölgesel 5G deneme izinleriyle başlayıp buradaki örnekleri ve yöntemleri çoğaltmamız, sürecin hızla yol almasına katkı sağlayacaktır.

Bu amaçla özellikle kurumsal ekosistemi hazırlayabilmek ve dikey sektörlerle etkileşimi sağlayabilmek için 5G pilot uygulamaların hayata geçmesi gerekiyor. Böylece 4.5G ile 5G’nin birlikte çalışabilirliği, hangi uygulamaların 4.5G ile hangi uygulamaların 5G ile daha verimli çalışabildiği ve bireysel kullanıcıların buna zihinsel hazırlıklarının yapılması gibi adımların tamamlanması büyük önem arz ediyor.”

5G için uluslararası alanda da çalışmalara devam ediyoruz

5G’de dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, bu alandaki uluslararası komisyonlarda ve ortak çalışmalarda katkı verdiklerini ve bu sayede öncülük ettiklerini hatırlatan Sezgin; “Turkcell olarak, 5G’nin teknolojik entegrasyonu ve yerlileşmesi için 5 yıldır yoğun çalışmalar yürütüyoruz.

Teknoloji alanında sahip olduğumuz yüksek yerlilik oranlarımızla ve Ar-Ge gücümüzle geliştirdiğimiz pilot uygulamalar açısından 5G konusunda da öncülük ediyoruz. Teknolojide yerli ve mili ekosistemin gelişimi için iş birliklerimizi sürdürüyoruz. Bunun yanında dünya çapında önemli otoriteler ve büyük kuruluşlarda 5G standartlarının oluşturulmasında aktif rol alarak katkılar sağlıyoruz” dedi.

Turkcell şebekesinde sanallaşma oranı yüzde 70

5G’ye geçişte önemli başlıklardan birinin de sanallaşma olduğuna dikkat çeken Sezgin; Turkcell’deki çekirdek şebekede sanallaşma oranının yüzde 70’i geçtiğini, radyo şebekesinde sanallaşma sürecinin başlatıldığını vurguladı. “Tüm bu altyapı çalışmalarımız ve yatırımlarımız sayesinde, ülkemiz için 5 doğru tamamlandığında rahatlıkla 5G’ye hazır duruma gelebileceğiz” dedi.

5G için gerekli 5D

  • Doğru teknoloji: Ülkemizin Milli Teknoloji Hamlesi hedefleri kapsamında yerli 5G teknolojisini geliştiren ekosistemle 5G’ye geçmeliyiz.
  • Doğru altyapı: Ülke kaynaklarının verimli kullanımı için ortak fiber altyapı adımını tamamlayarak 5G’ye geçmeliyiz.
  • Doğru alanda: 5G teknolojisinin kabiliyetlerini en çok sergileyeceği endüstriyel dikey uygulamaların artması için bölgesel 5G deneme izinleriyle başlayıp örnekleri ve yöntemleri çoğaltmalıyız.
  • Doğru zamanda: 2017’den beri farklı projeler ile yerli ve milli ekosistemin oluşturulmasına yönelik tohumların atıldığı bu süreçte, ürün olgunlaşmadan hasat edilmeye kalkılır ise yeni teknolojiler alanında Türkiye’nin kazanabileceği olumlu ivme olumsuza dönüşerek, global alanda aradaki mesafenin aleyhimize açılmasına neden olabilir. Bu konuda geri kalma şansımız yok.
  • Doğru maliyetle: Yerli teknolojilerin olgunlaşması ve global alanda teknolojinin ‘advanced’ hale ulaşması, 5G’ye geçiş maliyetlerinde ülke ekonomisine de birçok yönden avantaj sağlayacaktır.

TikTok kapanıyor mu? Hayatını kaybeden kız için yeni karar

Kısa video platformu TikTok, challenge videosu çekerken hayatını kaybeden kız yüzünden yeni bir krizle karşı karşıya. 9 yaşındaki kızın “blackout challenge” yaparken boğulduğunu iddia eden aile, TikTok’a dava açtıklarını söyledi.

TikTok’ta ‘blackout challenge’ krizi yaşanıyor

Popüler kısa video uygulaması TikTok’taki challenge’lar yüzünden bir kişi daha hayatını kaybetti. 9 yaşındaki Arriani Jaileen Arroyo’nun video çekerken kendini boğarak öldürdüğü iddia edildi. Baba Heriberto Arroyo, odaya girdiğinde çocuğun hareketsiz olduğunu ve TikTok videosu çektiğini bildirdi.

TikTok’a açılan son davada, bazı kuralların göz ardı edildiği söylendi. Örneğin, yasalar gereği 13 yaşın altındaki kişilerin TikTok kullanması yasak. Fakat son zamanlarda yaşanan ölümlerin tamamındaki çocuklar 13 yaşından küçüktü.

TikTok’tan geri adım! Instagram benzeri özellik iptal edildi

TikTok’tan geri adım! Instagram benzeri özellik iptal edildi

TikTok, Shop özelliğini devre dışı bırakmaya karar verdi. Canlı alışveriş deneyimi sunan Shop, Instagram'dakine benzer çalışıyordu.

Ayrıca platform algoritmasının ‘blackout challenge’ videolarını kasıtlı olarak ön plana çıkardığını söyleyen aile, çocuklarının bu challenge’ı denerken hayatını kaybettiğine inanıyor. Dava dosyasında şu ifadelere yer verildi:

TikTok, Blackout Challenge videolarının özellikle küratörlüğünü yaptı ve bilincini kaybedene kadar kendilerini boğan kullanıcıların yer aldığı videoların küçük çocuklar için uygun olduğunu belirledi.

Dava dosyasına göre TikTok, genç kullanıcıları sosyal medya kullanmaya ve dikkatlerini daha fazla çekebilecek şekilde tasarlanmış videolar izlemeye yönlendiriyor. 9 yaşındaki kızın babası, TikTok’un aile odaklı bir sosyal medya uygulaması olarak lanse edildiğini, gerçekte ise tam tersi olduğunu söyledi. 

Trajik bir olay olmasına rağmen, bu, TikTok videosu çekerken ölen ilk çocuk değil. Daha önce yine ‘blackout challenge’ yapmaya çalışırken kendini boğan 13 yaşın altında çocuklar olduğunu görmüştük. Bu çocuklar için de ayrı davalar açıldığını hatırlatalım.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Hidroelektrik santralleri çok daha verimli hâle geliyor!

Tüm dünya enerjisini yenilenebilir kaynaklardan elde etmeye odaklanırken, hava koşullarına ve günün saatine bağlı olarak üretilen bu enerjinin depolanması da bir başka sorun olarak karşımıza çıkıyor. Büyük batarya paketleri bu soruna geçici bir çözüm sunuyor olsa da daha büyük depolamalar için bazen yeterli olmuyor.

İsviçre’de kurulan su bataryası ile verimlilik arttırılacak

Uzmanlar enerji depolama konusunda çeşitli çalışmalar yürütmeye devam ediyor. Su bataryası olarak adlandırabileceğimiz sistem de yine bu depolama yöntemlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Temel olarak bir tür hidroelektrik santral olan bu su bataryası farklı yüksekliklerde bulunan iki büyük havuzdan oluşuyor.

Yenilenebilir enerji konusunda dev adım!

Yenilenebilir enerji konusunda dev adım!

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve ABD Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı (NREL) yenilenebilir enerjide verimlilik rekoru kırdı.

Bu sistem alt tarafta bulunan havuzdan üst havuza su pompalayarak fazla elektriği depolayabiliyor. Böylelikle batarya bir anlamda yeniden şarj edilmiş oluyor. Elektrik gerektiğinde ise su yeniden aşağıdaki havuza aktarılarak elektrik üreten türbinlerin döndürülmesi sağlanıyor.

Su bataryaları özellikle rüzgar, güneş ve nükleer gibi kesintili güç kaynakları tarafından üretilen fazla enerjiyi depolamak için oldukça kullanışlı durumda. Enerji, aşırı üretim zamanlarında üst havuza pompalanacak ve daha sonra yüksek talep dönemlerinde ise enerji üretmek için tekrar serbest bırakılabilecek.

Nant de Drance şirketi tarafından inşa edilen İsviçre santrali 1 Temmuz‘da devreye girdi. Tesisin altı pompa türbini ve toplam 900 MW güç çıkışı bulunuyor. Bu rakamın da 900 bin eve güç sağlamaya yeteceği belirtiliyor.

20 milyon kWh elektrik depolama kapasitesiyle, su bataryasının İsviçre ve Avrupa’nın enerji şebekelerini dengelemede önemli bir rol oynaması bekleniyor. Özellikle aşırı sıcak günlerde yüksek talebin olduğu dönemlerde batarya, elektrik şebekesinin üzerindeki yükü azaltabilir.

Önemli lojistik ve mühendislik zorlukları nedeniyle tesisin tamamlanması 14 yıl sürdü. Tesisi oluşturmak için Alpler’de 18 kilometrelik tünel kazıldı. Bu tüneller, yapı malzemelerinin ve prefabrik binaların dağa taşınmasına olanak sağladı.

Tesisin kalbinde, yaklaşık 200 metre uzunluğunda ve 32 metre genişliğinde olan devasa makine dairesi yer alıyor. 2012 ve 2016 yılları arasında, rezervuarların daha fazla su depolamasına ve daha fazla enerji üretmesine olanak sağlamak için Vieux Emosson barajının yüksekliği de 20 metre artırılmıştı.

Yenilenebilir enerji kaynaklarına her geçen gün yenileri eklenirken, hidroelektrik santrali temelli bu yapının da umut vadediyor. Peki siz hidroelektrik santral temelli su bataryaları konusunda ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Samsung gelirlerine çip krizi dopingi! Rekor büyüdü

Teknoloji devi Samsung, bu yılık ikinci çeyreğine ilişkin finansal raporunu sunmaya hazırlanıyor. Resmi rapor öncesinde piyasa analistlerinde ilk tahminler geldi. Buna göre, akıllı telefon satışlarında düşüş yaşayan Samsung, yarı iletken tedariğinde rekor büyüdü. Şirketin işletme karının bir yıl öncesine kıyasla yüzde 15’ten fazla arttığı ortaya çıktı.

Samsung’un akıllı telefon geliri düştü, çip fırladı

Samsung, akıllı telefon gibi bazı iş kollarında satışların azalmasına rağmen, büyümeye devam ediyor. İkinci çeyreğin finansal tablosunda satışlarda ve net gelirde gözle görülür bir artış yaşandığı ortaya çıktı. Koreli üreticinin yonga seti bölümünün yüzde 42 civarında büyüyerek 7,4 milyar dolar kazandığı ifade edildi.

Yarı iletken çipteki başarı, kendisini akıllı telefon sevkiyatlarında gösteremedi. Geçtiğimiz üç aylık dönem incelendiğinde, Samsung’un akıllı telefon sevkiyatları yüzde 16 civarında düştü. Ayrıca bu bölümdeki işletme karının 457 milyon dolar olduğu belirtildi.

Samsung Galaxy Note serisinin kaderi belli oldu!

Samsung Galaxy Note serisinin kaderi belli oldu!

Samsung'un mobil bölüm başkanı TM Roh, iptal edildiği iddialarıyla gündemden düşmeyen Galaxy Note serisiyle ilgili beklenen açıklamayı yaptı.

Akıllı telefondaki düşüş ve yarı iletken çiplerdeki üst düzey başarıya ek olarak, şirketin ekran/panel üreten iş kolu Samsung Display‘de de yüzler gülmedi. İşletme karında bir yıl öncesine kıyasla 228 milyon dolar düşüş yaşadığı ortaya çıktı.

Beyaz eşya sektörü de hammadde maliyetlerinin ve enflasyonun artmasıyla birlikte durgun geçti. Analistler, Samsung’un beyaz eşya kolunun 2021’e göre yüzde 50’den fazla düşeceğini tahmin ediyor.

Akıllı telefon, yarı iletken çip, ekran, beyaz eşya ve diğer faaliyetlerin sonucunda ise Samsung’un genel olarak kar ettiği ortaya çıktı. Bir yıl önceki verilere kıyasla yüzde 15,6 büyüyen Güney Koreli üretici, ikinci çeyrekte 11 milyar dolar faaliyet karı elde etti.

samsung tv üretimi

Şirketin ayrıca tüm ürünler bazında ikinci çeyrek satışları artmış durumda. Sadece üç aylık dönemde 58 milyar dolar kazanan Samsung, satışlarını yüzde 20,6 civarında artırdı. Net gelirin ise yıllık yüzde 19,8 artarak 8,5 milyar dolara dayanması bekleniyor.

Peki siz Samsung geliri hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz

Android telefonların kilit ekranlarında reklam dönemi!

Reklamlar artık hayatımızın bir parçası. Hemen her alanda reklamlarla karşılaşıyoruz. Akıllı telefonlarımızda kullandığımız çoğu uygulama da reklamlardan nasibini almış durumda. Şimdi ise Android telefonların kilit ekranında da reklamlarla karşılaşabiliriz.

Android telefonlara zorunlu reklamlar gelebilir

Mobil reklam şirketi Glance, önümüzdeki iki ay içinde ABD’deki Android cihazlarda kilit ekranı platformunu başlatmayı planlıyor. Rapora göre, Glance, ABD’li kablosuz taşıyıcılarla görüşmelerde bulunuyor ve önümüzdeki ay içinde birkaç akıllı telefonda piyasaya sürmeyi planlıyor.

iPhone’lar neden Android telefonlardan daha az RAM kullanıyor?

iPhone’lar neden Android telefonlardan daha az RAM kullanıyor?

iPhone'lar neden Android telefonlardan daha az RAM kullanıyor? Yazımızda bu durumun nedenlerine en ince ayrıntısına kadar anlattık...

Glance, Hindistan merkezli bir mobil pazarlama platformu olan InMobi’nin bir yan kuruluşu. Glance’nin yatırımcıları arasında Google da bulunuyor. Glance, Samsung’un bütçeye uygun akıllı telefon serisi de dahil olmak üzere, bazı ülkelerdeki Android cihazlara önceden yüklenmiş olarak gelir. Bu uygulamayı aynı zamanda Google Play mağazasındann da indirebiliyor.

Ortaya atılan fikirde Glance’nin dinamik bir kilit ekranı olarak akıllı telefonlardaki yerini alması planlanıyor. Uygulama, telefon ekranında, farklı bir duvar kağıdı, haber başlıkları ve video gibi güncellenmiş içeriklere ev sahipliği yapacak. Ancak aynı zamanda reklamlar da uygulamanın bir parçası olacak.

İçeriği atlamak için telefonun kilidini açmak yeterli olacak. Ancak Glance, haberler ve orijinal video gibi ilgi çeken ögelere ulaşmak için ekranı kaydırmaya devam etmenizi zorunlu kılıyor. bu da daha fazla reklamla karşılaşmanız anlamına geliyor.

Android 13

Tüm bunlarla birlikte devre dışı bırakılamayacak bu sistem gerçekten sinir bozucu olabilir. Aynı zamanda telefonların performansına da olumsuz katkıda bulunması muhtemel görünüyor. Henüz resmi bir açıklama gelmemiş olsa da uygulamanın birkaç ay içerisinde ABD’de aktif olabileceği konuşuluyor.

Umarız bu uygulama diğer pazarlarda da kendisini göstermez. Bununla birlikte diğer şirketlerin de benzer reklam politikalarını benimsemesi durumunda ortaya gerçekten can sıkıcı durumlar çıkabilir. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Meta, veri hırsızlığı iddiasıyla bir Türk’e dava açtı!

Meta, Instagram’daki kullanıcıların verilerini toplayan üçüncü taraf şirketlere veri hırsızlığı kapsamında dava açtı. Bu davalardan birisi Çin merkezli Octopus’a diğeri ise bireysel olarak Ekrem Ateş isimli vatandaşa açıldı. Meta’nın iddiasına göre, Ekrem Ateş 350 binden fazla Instagram profilinin bilgilerini kopyaladı.

350 bin Instagram kullanıcısının verisini topladı iddiası

Meta tarafından duyurulan yeni federal davalar, Instagram’daki kullanıcı verilerinin tehlikeye atıldığını iddia ediyor. Çinli bir teknoloji firmasının ABD’deki ofisi olan Octopus, Instagram üzerinden veri toplama kampanyaları yürütüyordu.

Ekrem Ateş’in ise 350 binden fazla hesabın bilgilerini bot Instagram profilleriyle taradığını iddia etti. Ateş’in kullanıcı verilerini birden fazla web sitesinde yayınladığını söyleyen Meta, platformundaki verilerin kullanıcıların rızaları olmadan taşındığına inanıyor.

Metaverse’ten arsa alınır mı? İşte 2040 için tahminler

Metaverse’ten arsa alınır mı? İşte 2040 için tahminler

Metaverse yatırımı için henüz erken mi? Metaverse platformlarının geleceğini tartışan yeni araştırma, uzmanları ikiye böldü.

Aslında sosyal medya devi, Octopus gibi birçok Instagram klonlayıcı hizmete savaş açmış durumda. “Veri kazıma” olarak da adlandırılan bu teknik, başka bir platformdaki bilgilerin kopyalanmasını ve farklı amaçlar için kullanılmasını sağlıyor.

Ekrem Ateş’e geçtiğimiz yıldan bu yana geri çekilme ve bot hesaplarını kapatma teklifi gönderdiğini söyleyen şirket, kullanıcının hizmetlere erişimini iptal etti. Fakat iddiaya göre, 2021’den beri 350 binden fazla kullanıcının verilerini kazımaya devam etti.

Meta’nın dava dosyasında yazdığına göre, Octopus ayrıca kendi müşterilerine veri toplama araçları sattı. Instagram hesaplarındaki tüm bilgilerin kazındığını iddia eden Meta, Octopus’un kimlik doğrulama bilgilerini bile kopyalabildiğini ortaya çıkardı.

Octopus gibi şirketler, kimi hedeflediklerine ve hangi amaçla kazıdıklarına bakılmaksızın, herhangi bir müşteriye otomasyon hizmetleri sağlayan, gelişmekte olan bir kazıma endüstrisinin parçasıdır. Bu endüstri, kazımayı, aksi takdirde yeteneklere sahip olmayacak bireyler ve şirketler için kullanılabilir hale getiriyor.

Peki siz Meta veri hırsızlığı davası hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz

Yeni iPhone modelleri su altında kullanılabilecek!

Telefonların belki de en büyük düşmanı su. Son dönemde suya karşı dayanıklı telefonlar yapılsa da çoğu cihaz yoğun suya karşı çaresiz kalıyor. Bu konu üzerinde çalışmalarını yürüten Apple, su altında veya yoğun yağmurda iPhone modellerinin kullanımına olanak sağlayacak yeni bir patent aldı.

Apple su altında kullanımı geliştirmek için fazla mesai harcıyor

Apple’ın temel amacı, böyle bir senaryoda ekranın dokunma hassasiyetini korumak. Buna göre akıllı telefon ekranının su altında olsa bile dokunma hareketlerini doğru bir şekilde okuması hedefleniyor. Şirket bunun için ise çeşitli yöntemlere başvurmuş durumda.

En ucuz iPhone hangi ülkede satılıyor?

En ucuz iPhone hangi ülkede satılıyor?

En ucuz iPhone 13 hangi ülkede satılıyor? İşte iPhone 13 modellerinin en ucuz satıldığı ülkeler. Türkiye'de durum ne?

Bunlardan ilki olarak Apple yeni patenti ile ekrana uygulanan kuvveti algılayan sensörleri geri getirebilir. Apple bu sayede telefonun parmak basıncı ile sudan gelen dokunma bildirimlerini ayırt etmesini planlıyor. Şirket bu sensörün devreye girmesi için ise bir ambiyans sensörü kullanabilir. Bu sayede su altında olduğunu anlayan telefon, ekran girdilerini farklı şekilde yorumlayabilecek.

iPhone su altında

Aynı zamanda bu basınç sensörleri telefonun su altına alınması durumunu da algılayabilir. Telefonun kamerası da yine su altındaki aktivitelerin belirlenmesinde rol oynayabilir. Patent başvurusu, “yanlış dokunma” ve “gerçek dokunma” arasında ayrım yapmak için bir kapasitör sistemi kullanma fikrini ortaya koyuyor.

Patent, dokunma hassasiyetini geliştirmenin yanı sıra, kullanıcıların bir cihazı su altında kullanmasını kolaylaştırmak için belirli ayarlara da işaret ediyor. Bunlar arasında en sık kullanılan uygulamaların simgelerinin büyütülmesi de bulunuyor. Aynı zamanda bazı uygulama arayüzleri de basitleştirilebilir.

iPhone 13 serisi

Bunların yanı sıra cihaz suya girdiğinde veya yoğun yağmurlu ortamlar algılandığında ekranda birkaç özel kısayol tuşunun belirmesi de patentin içeriği arasında. Böylece normal dokunmatik girişin yetersiz olabileceği durumlarda, özelleştirilebilir kısayol tuşları sayesinde kullanıcıların telefon kullanma deneyiminin olumsuz etkilenmemesi hedefleniyor.

Apple’ın patent başvurusu kulağa oldukça etkileyici geliyor. Ancak henüz bu özelliklerin ne zaman iPhone modellerinde sunulacağı ise belirsiz. Peki siz iPhone telefonunuzu su altında kullanmak ister misiniz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

TikTok’tan geri adım! Instagram benzeri özellik iptal edildi

Sosyal medya platformlarının birbirinin özelliklerini kopyalamasına ve kendi hizmetine uyarlamaya çalışmasına artık alıştık. Instagram’ın birçok defa uyguladığı bu strateji, TikTok’ta işe yaramamış gibi duruyor. Kısa video platformunun, TikTok Shop isimli alışveriş özelliğinden vazgeçtiği ortaya çıktı.

TikTok canlı alışveriş deneyimi Shop’tan vazgeçti

TikTok, sosyal medya üzerinden alışveriş yapma trendinden faydalanmak için kendi yöntemlerini geliştirmeye başlamıştı. 2021’in sonunda ortaya çıkan özellik, markaların TikTok hesaplarını bir e-ticaret ağına dönüştürmesini mümkün kılıyordu. Asya pazarında viral hale gelen canlı alışveriş, İngiltere’de tutmamış gibi görünüyor.

Kullanıcılar, birden fazla markanın katıldığı canlı alışveriş sayesinde TikTok üzerinden katalogları inceleyip ürün satın alabiliyordu. Özellikle kozmetik ve tekstil markalarına yer veren Shop canlı yayınları izleyicilerin dikkatini çekemedi ve istenilen satış rakamlarına ulaşamadı.

Kullanıcılar şokta! TikTok veri paylaştığını itiraf etti

Kullanıcılar şokta! TikTok veri paylaştığını itiraf etti

TikTok veri paylaşımı iddiasını doğruladı. Çin'deki çalışanların ABD'li müşterilerin verilerini görebildiğini söyledi.

TikTok Shop özelliği aslında her pazarda farklı bir grafik sergiliyor. TikTok’un Çin versiyonu Douyin’de rekor kıran bir başarıya imza atan canlı alışveriş, İngiltere pazarında kullanıcıları cezbedemedi. Avrupa’da ilk aşamada yalnızca İngiltere’ye sunulan özelliğin Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya planları iptal edildi.

TikTok Shop, markaların veya TikTok fenomenlerinin canlı yayın üzerinden alışveriş yapmaya teşvik etmesini amaçlıyor. Yine de en azından şimdilik hem ABD hem de Avrupa için askıya alınmış durumda. TikTok sözcüsü, Shop’u Birleşik Krallık’ta başarılı hale getirmeye odaklandıklarını söyledi.

Fakat kısa süre önce Endonezya’da TikTok Shop sekmesinin test edildiği ortaya çıktı. Alışveriş deneyimine özel bir sekme gelmesi, Asya pazarında ne kadar başarılı olduğunun da bir göstergesi.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz

Yılın astronomi fotoğrafı için finalistler belli oldu!

Daha önce hiç gökyüzüne bakıp etkilendiğiniz oldu mu? Peki bu anı ölümsüzleştirmek için akıllı telefonunuza sarıldınız mı? Tabi ki az önce baktığınız o etkileyici görüntü telefon kameranıza yansımadı. Yılın Astronomi Fotoğrafçısı ödülü için finale kalan fotoğraflar ise hiç öyle değil. Hepsi birbirinden güzel.

Yılın Astronomi Fotoğrafçısı ödülünün kazananı 15 Eylül’de açıklanacak

İngiltere’de The Royal Observatory Greenwich tarafından yürütülen Yılın Astronomi Fotoğrafçısı yarışmasında finale kalan fotoğraflara hayran olmamak elde değil. 67 farklı ülkeden toplamda 3 binden fazla fotoğraf arasından seçilen bu görüntüler gerçekten nefes kesici.

Sadece uzaydan görülebilen Güneş tutulması gerçekleşti! İşte görüntüler

Sadece uzaydan görülebilen Güneş tutulması gerçekleşti! İşte görüntüler

NASA'nın Güneş Dinamikleri Gözlemevi, 29 Haziran'da gerçekleşen Güneş tutulması görüntülerini yakaladı. İşte detaylar!

Amatör ve profesyonel fotoğrafçılar tarafından çekilen bu görüntüler evrenin ne kadar inanılmaz olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Finale kalan fotoğraflar arasında Tibet’te dünyanın en yüksek ulusal otoyoluna yansıyan Samanyolu’nun ışıklarını, Ay’ın güney kutbunun amatör olarak üretilmiş en ayrıntılı görüntüsü, İtalya üzerinde kısmi bir güneş tutulması ve keşfinden 270 yıl sonra Avustralya’da çekilen Güney Fırıldak Gökadası yer alıyor.

2021 yılının en büyük uzay keşiflerinden biri de Leonard kuyruklu yıldızıydı. 3 Ocak 2021’de G.J. Leonard tarafından keşfedilen bu kuyruklu yıldız bu seneki yarışmanın da odak noktalarından biri. Yarışmayı düzenleyen organizasyon, Gezegenler, Kuyruklu Yıldızlar ve Asteroitler kategorisine yapılan başvuruların neredeyse dörtte birinin Leonard kuyruklu yıldızı odaklı olduğunu açıkladı.

Finale kalan 36 fotoğraf arasından kazananlar 15 Eylül tarihinde açıklanacak. Farklı kategorilerde kazanan fotoğraflar daha sonra İngiltere Ulusal Denizcilik Müzesi’nde sergilenecek. Bu fotoğraflar daha sonrasında ise resmi bir kitapta sergilenecek.

Yılın astronomi fotoğrafı finalist

Bu fotoğrafların her biri gerçekten birbirinden güzel. Peki siz bu etkileyici fotoğraflar hakkında ne düşünüyorsunuz, favoriniz hangi fotoğraf oldu? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Red Dead Redemption Remastered iptal edildi! İşte sebebi

Rockstar Games’in Red Dead Redemption ve GTA 4 gibi büyük oyunlarını remastered olarak yeniden geliştireceğine dair bazı iddialar, oyun dünyasını karıştırmayı başardı. Son aylarda oldukça popüler hale gelen söylentilere rağmen, Rockstar’ın yeni bir remastered planı olmadığı belirtildi.

GTA 4 ve RDR Remastered’a GTA 6 engeli

GTA Trilogy ile adeta felaket yaşayan ve hayranlarını hayal kırıklığına uğratan Rockstar Games, Red Dead Redemption ve GTA 4 remastered projelerini durdurmuş olabilir. İddiaya göre GTA Trilogy’den beklenen başarı alınsaydı, hemen arkasından yeni Red Dead Redemption ve GTA 4 sunulmuş olacaktı.

Rockstar Games’in birkaç yıldır bu planları masaya yatırdığı, ancak GTA Trilogy’nin başarsızlığı nedeniyle yeniden rafa kaldırdığı belirtildi. Şirketin ayrıca GTA 6’ya daha fazla önem vermek ve maddi imkanlarını yeni açık dünya oyununa harcamak istediği söylendi.

GTA 6 çıkış tarihi, harita boyutu ve hikaye süresi belli oldu!

GTA 6 çıkış tarihi, harita boyutu ve hikaye süresi belli oldu!

Bugün ortaya çıkan bir sızıntıyla birlikte GTA 6 çıkış tarihi, karakterler, oyun süresi ve harita boyutu dahil pek çok şey belli oldu.

Rockstar’dan remastered projeleriyle ilgili resmi bir açıklama gelmese de, bu, Red Dead Redemption ve GTA’yı bekleyen oyuncular için kötü bir gelişme. Rockstar’ın en azından GTA Trilogy’den ders aldığını ve oyuncuların eleştirilerine kulak verdiğini söylemek mümkün.

Son iddialar, geliştiricinin tamamen GTA 6’ya odaklandığını da kanıtlar nitelikte. GTA 6 hakkında gelen son sızıntılar, şirketin yaklaşık 8 yıldır (2014’ten beri) bu proje üzerinde çalıştığını ortaya koydu. Ayrıca Rockstar’ın şimdiye kadar ki en büyük kaynak aktarımını buraya yaptığı söyleniyor. Üstelik bahsedilen miktar tam 600 milyon dolar.

analistlerden-gta-6-cikis-tarihi-hakkinda-yeni-iddia

GTA 6’da selefi GTA 5’in tam 5 katı büyüklüğünde bir harita bizleri bekliyor olacak. GTA 5’i 30 saat gibi bir sürede bitirebiliyorduk. Yeni oyunun hikayesi ise en az 75 saat sürecek.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Almanya, uydu siber saldırılarına karşı planını açıkladı

Son zamanlarda siber saldırı, fazlasıyla artış gösteriyor. Saldırılardan biri de uydulara yönelik siber saldırılar. Alman Federal Bilgi Güvenliği Ofisi (BSI), uzay altyapısı için bir BT temel koruma profili yayınladı. Almanya, sunduğu bu profil ile uydu siber tehditleriyle mücadele etmeyi amaçlıyor. Almanya uydu siber saldırı planıyla pek çok önemli konuya yer veriyor.

Planda, uyduları ilgilendiren çeşitli sınıflandırma yer alıyor

Geçtiğimiz hafta yayınlanan belge, Airbus Defence and Space, Alman Havacılık ve Uzay Merkezi’ndeki (DLR) uzay ajansı ve BSI‘nın bir yıllık çalışması sonucu olarak ortaya çıktı. Bu plan, uydular için siber güvenliğin ihtiyacını tanımlamayı içeriyor. Ancak, bazı kişiler, SpaceX gibi şirketlerin uzay araçlarını yörüngeye fırlattıkları hız göz önüne alındığı zaman geç bir karar izlenimi veriyor.

https://shiftdelete.net/wp-content/uploads/2022/07/Almanya-uydu-siber-saldirilarina-karsi-planini-acikladi-1.jpg

Planda ‘Normal’ ve ‘Yüksek gibi birçok sınıflandırma yer alıyor. Aynı zamanda uyduların üretiminden işletimine kadar bilgi güvenliğini de kapsıyor. Planda yer alan ‘Normal‘ kategorisi, yönetilebilir ve sınırlı hasarlarla ilişkili hasarla ilgili. ‘Yüksek‘ kategorisi ise, uydu sisteminin çalışmasını önemli ölçüde sınırlayacak hasarları ilgilendiriyor.

İngiltere, İHA ile ilaç teslimatına başladı!

İngiltere, İHA ile ilaç teslimatına başladı!

İngiltere Sağlık Bakanlığı çatısı altında bulunan Ulusal Sağlık Servisi, İHA ile ilaç teslimatı yapmaya başladı.

Bu kategorilerin dışındaki ‘Çok Yüksek’ kategorisinde ise saldırı, üretici ya da operatör için varoluşsal bir tehdit boyutuna ulaşabilir. Belge, basit bir talimat dizisinden çok, neye dikkat etmek gerektiğine dair temel bilgilerden oluşuyor. Buna rağmen, oldukça ayrıntılı bilgilere de ulaşmak mümkün.

Uydudaki yaşam döngüsü, tasarım, test etme, taşıma, işleme alma ve hizmetten çıkarma aşamalarından oluşuyor. Sonrasında ise uzay aracının kendisini desteklemek için kullanılan uygulamalar ve ağlar yer alır. Uyduların daha hale gelmesi, yüzey alanlardaki saldırıları artışı da beraberinde getirir.

https://shiftdelete.net/wp-content/uploads/2022/07/Almanya-uydu-siber-saldirilarina-karsi-planini-acikladi-3.jpg

Uzayda siber güvenlik, gittikçe daha önemli bir hale geliyor. On yıldan daha uzun süre önce, ABD’nin yönettiği bir çift çevresel izleme uydusu müdahaleyle karşı karşıya kaldı. Uydu karşıtı olan silahlar önemli derecede zarar verirken, siber savaş daha da yaygın hale geldi. BSI belgesi ise pek çok bilgiye yer veriyor. Bu bilgiler içinde kullanım ömrü dolan uydular için ne yapılacağına kadar önemli detaylar yer alıyor.

Peki, siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Almanya uydu siber saldırı planı işe yarar mı? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!