Twitter, LinkedIn, Instagram dahil çoğu sosyal medya platformu, sesli sohbet odası özelliği geliştirerek Clubhouse uygulamasına rakip olmuştu. Bu defa, pandemi döneminde insanların eve kapanmasına bağlı olarak internet tüketiminin artmasıyla popülerleşen Clubhouse’tan beklenmedik bir hamle geldi.
Davetiye sistemiyle kullanılabilen ABD merkezli platform, yazılı sohbet özelliğini duyurdu. İsminden de anlaşılacağı üzere artık uygulamada odalarda yazılı mesaj gönderilebilecek. Bu özelliğin birebir aynısı Google Meet, Zoom gibi video konferans yazılımlarında da bulunuyor. Ancak Clubhouse’ta bazı farklılıklar var.
Pandemi başında favori haline gelen sosyal medya uygulaması Clubhouse artık sohbet odalarına tarayıcı ile katılmaya izin veriyor.
Clubhouse, ses tabanlı sosyal ağ olmadan çıktı
“Oda içi sohbet” başlığıyla kullanıma sunulan yeni özellik doğrudan Clubhouse’ta odaların içine entegre edilecek. Katılımcılar sohbete sesle katılmak istemediklerinde düşüncelerini yazılı mesaj yoluyla ifade edebilecekler.
Oda moderatörleri her zaman olduğu gibi yazılı mesajlarda da yaptırım yetkisine sahip olacak. Yapılan açıklamaya göre, bir moderatör veya odanın sahibi tıpkı YouTube’da olduğu gibi yazılan mesajları silebilecek. Ayrıca yazılı sohbet özelliği devre dışı bırakılabilecek. Bu ayar odayı oluştururken değiştirilebilecek.
Clubhouse, kullanıcıların odada yazdığı sohbet mesajlarını silebileceklerini söyledi. Ayrıca platformun kurallarını ihlal eden mesajların da doğrudan sohbet içinden raporlanabileceğini belirtti. Yazılı sohbetin odanın tekrarında da görüneceğini vurgulayan sosyal medya uygulaması, özelliğin iOS ve Android’de kullanımasunulduğunu açıkladı.
Oda içi sohbetleri kullanmak için öncelikle App Store veya Google Play Store’dan Clubhouse’un son sürümünü yükleyin. Ardından ekranın sol alt köşesindeki Paylaş ve Klip simgelerinin yanında bulunan “Sohbet” butonuna tıklayarak mesaj gönderebilirsiniz.
Uygulama zorunluluğu da kalktı
2020’deki ilk çıkışından beri mobil uygulama gerektiren Clubhouse, Ocak ayında bu zorunluluğu ortadan kaldırdı. Önceden sosyal ağda bir odaya katılabilmek için Clubhouse’u telefona yüklemek şarttı. Geçen ay yayınlanan yeni sürümden sonra artık odalara tarayıcı ile katılım sağlanabiliyor. Ancak web ortamında oda oluşturulamıyor.
Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorum kısmında veya SDN Forum’da paylaşabilirsiniz.
Dün sabah saatlerinde başlayan ve hala süren Rusya – Ukrayna savaşı tüm dünyanın gündeminde. Sosyal medya platformu Twitter, Ukrayna’da savaşın sürdüğü bölgelerden görüntü paylaşan hesapları askıya almış, sonra bunun yanlışlıkla yapıldığını belirterek özür dilemişti.
Meta’ya bağlı Facebook, Ukrayna’da “Profilini Kilitle” özelliğini aktifleştirerek kullanıcıların profillerini arkadaşları hariç herkese kapatmalarını sağlamıştı. Ek olarak Turkcell ve Türk Telekom, Ukrayna’da bulunan müşterilerine ücretsiz internet, dakika ve konuşma sağlayacağını duyurdu. Bir hamle de teknoloji devi Apple’dan geldi.
Rusya, Ukrayna'ya birlik çıkararak askeri operasyonlarını başlattı. Fakat hacker saldırıları sebebiyle devlet siteleri kapandı.
Tim Cook: Yardım çabalarını destekleyeceğiz
Apple CEO’su Tim Cook, Rusya – Ukrayna savaşına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Ülkede yaşanan olayları yakından takip ettiğini belirten Cook, Ukrayna’da savaş mağduru olan insanlar için endişeli olduğunu ve barış isteyen herkesi desteklediğini ifade etti.
I am deeply concerned with the situation in Ukraine. We’re doing all we can for our teams there and will be supporting local humanitarian efforts. I am thinking of the people who are right now in harm’s way and joining all those calling for peace.
Tim Cook açıklamasında, “Ukrayna’da yaşananlar ile yakından ilgileniyorum. Oradaki ekiplerimiz için elimizden geleni yapıyoruz ve yerel insani yardım çabalarını da destekleyeceğiz. Zarara uğrayan insanları düşünüyorum ve barış isteyen herkese katılıyorum.” ifadelerini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki Donbass bölgesine askeri operasyon düzenleme kararıyla başlayan savaş dünyanın tepkisini çekti. Sosyal medyada “#NoWar (Savaşa Hayır)” etiketi kısa süre bir numaralı gündem oldu. Öte yandan Ukrayna’da faaliyet gösteren Türk markaları da güvenlik sebebiyle mağazalarını kapatmıştı.
Sizler Apple CEO’su Tim Cook’un açıklaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorum kısmında veya SDN Forum’da paylaşabilirsiniz.
Steam Deck, oyun konsolu piyasasına üst düzey oyunlarla girme peşinde. Platform tüm oyunları desteklemese de birçok oyun için destek sunacağı sürpriz değil. Ancak uzun süredir merakla beklenen Elden Ring için Steam Deck desteği oyuncular için oldukça büyük bir sürpriz oldu.
Ubisoft tarafından düzenlenen kampanya kapsamında, birkaç günlüğüne Assassin’s Creed Valhalla ücretsiz oldu. İşte yapmanız gerekenler!
Elden Ring ve bazı FromSoftware oyunları için Steam Deck desteği geldi
Uzun süredir beta sürecinde olan Elden Ring bu gece 2’de PC oyuncularına, sabah saat 8’de ise konsol oyuncuları için yayınlanma hazırlığında. Özellikle Elden Ring aldığı yüksek inceleme puanı 97 ile adından söz ettirdi. Bu anlamda 2022 yılının en çok beklenen Fantastik RPG oyunu, şimdi de Steam Deck desteği ile gündemde.
Elden Ring, aldığı değerlendirme puanı 97 ile 2022 yılının en çok beklenen oyunu haline geldi
Valve, Steam Deck desteği için oyunları dört ana gruba ayırıyor. Bunlar, bilinmeyen, desteklenmeyen, oynanabilir ve doğrulanabilir şeklinde. Bilinmeyen ve desteklenmeyen oyunlar Steam Deck desteğine sahip olmayan oyunları kapsıyor. Steam için oynanabilir oyunlar platformda tam randımanlı olmasa da çalışan oyunlar. Elden Ring ise doğrulanan oyunlar arasında. Bu anlamda Steam Deck, tam performansı ile Elden Ring deneyimi yaşatacak. Ancak Steam Deck’ten bir oyun bilgisayarı performansı beklememek gerekiyor. Bu anlamda oyunun Steam Deck performansı da merak konusu.
Buna göre Steam, FromSoftware oyunları arasında Dark Souls 2: Scholar of the First Sin, Dark Souls 3 ve Sakiro oyunlarını da doğruladı.
FromSoftware, Dark Souls serisi ile başlayan ve türe adını veren Souls oyunları ile tanınıyor. Oyun stüdyosu şimdiye kadar başarılı işler yapsa da Elden Ring ile tüm bakışları üzerine topladı. Özellikle Elden Ring konsol versiyonları ile çok daha fazla övgü almış durumda. Oyunculara açıldıktan sonra oyunun nasıl geri dönüşler alacağı ise merak konusu.
Elden Ring minimum ve önerilen sistem gereksinimleri
FromSoftware’in merakla beklenen oyunu Elden Ring, minimum ve önerilen sistem gereksinimleri ile de bilgisayarları zorlamanın peşinde.
Elden Ring minimum sistem gereksinimleri İşletim sistemi: Windows 10 İşlemci: Intel Core i5-8400 ya da AMD Ryzen 3 3300X Bellek: 12 GB RAM Ekran kartı: Nvidia GeForce GTX 1060 3 GB ya da AMD Radeon RX 580 4 GB DirectX sürümü: Versiyon 12 Depolama alanı: 60 GB boş alan
Elden Ring önerilen sistem gereksinimleri İşletim sistemi: Windows 10 ya da Windows 11 İşlemci: Intel Core i7-8700K ya da AMD Ryzen 5 3600X Bellek: 16 GB RAM Ekran kartı: Nvidia GeForce GTX 1070 8 GB ya da AMD Radeon RX Vega 56 8 GB DirectX sürümü: Versiyon 12 Depolama alanı: 60 GB
Elden Ring için gelen Steam Deck desteği sizi de heyecanlandırdı mı? Görüşlerinizi yorumlar kısmından ya da SDN Forum‘da bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Ünlü milyarder Elon Musk, girişimlerinin yanı sıra Twitter hesabında yaptığı paylaşımlarla da bir şöhrete sahip. Geçen yıl Musk, Twitter’da herkesin katılabileceği bir anket açarak Tesla’daki hisselerinin bir kısmını satıp satmamasını çıkacak olan anket sonucuna bağlamıştı. Anketten ‘Sat’ cevabının çıkmasıyla da Musk hisselerini satmış, yatırımcılar için bir kriz oluşmuştu.
Ortaya çıkan yeni bir detaya göre Elon Musk’ın erkek kardeşi Kimball Musk, bu anketten önce kendini zarardan kurtaracak bir hamle yapmış.
4 Şubat 1955 günü dünyaya gelen Steve Jobs eğer yaşasaydı, 67. doğum gününü kutlayacaktı. Peki, Jobs nasıl bir hayat yaşadı?
Elon Musk, anketten önce kardeşine hisselerini sattırdı mı?
Musk geçen yıl yaptığı anketten sonra sahip olduğu Tesla hisselerinin yüzde 10 kadarını satmıştı. Bu satış, Tesla hisselerine olan güveni sarstığı için hisse fiyatında keskin bir düşüşe sebep oldu. Bu olaydan dolayı pek çok yatırımcı büyük oranlarda para kaybetti. Musk’ın hisselerini satmasında bir engel yok, ancak ortaya çıkan yeni bilgiye göre Kimball Musk, anketten bir gün önce hisselerinin bir kısmını satmış. Yani Elon Musk tarafından bunun tembihlenmiş olması olası görünüyor.
Kimball Musk
Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu, bu detayın ortaya çıkmasıyla harekete geçti. Satışla ilgili bilgi paylaşımının kuralları ihlal edip etmediğine dair araştırmalar sürüyor. Eğer bu satışta bir art niyet olduğuna karar verirse Musk ailesi maddi yönden biraz sarsılabilir. Milyarlarca dolarlık servet düşünüldüğünde bu bir sorun değilmiş gibi görünebilir, ancak asıl önemli olan Tesla’ya ve Musk’a karşı olan itibarın korunması.
Windows 11, sadece Intel’in X86 işlemcilerine değil aynı zamanda ARM64 tabanlı işlemcilere sahip cihazlar için de karşımıza çıkacak. Bu anlamda Windows 11 için ortaya çıkan son güncelleme özellikle Windows tabanlı tablet kullanıcılarını sevindirecek. Buna göre Windows 11 Insider Preview Build 22563 güncellemesi işletim sisteminin tablet versiyonu için bir dizi yenilikle karşımızda.
Windows 11 Insider Preview Build 22563 güncellemesi ve tablet modu özellikleri
Microsoft’un Windows 10 için kullandığı tablet modu arayüz anlamında çok da başarılı değil. Bu anlamda pek dokunmatik arayüz dostu olmayan Windows, yeni versiyonu 11 ile tüm bu duvarları yıkmanın peşinde.
Microsoft’un resmi sitesinde yer alan Windows blogu bu anlamda oldukça ayrıntılı şekilde yeni Windows 11Insider Preview Build 22563 ile gelen özellikleri sıraladı. Buna göre Windows 11 tablet modu ile yeni bir görev çubuğu karşımıza çıkıyor.
Windows 11 Insider 22563 güncellemesi ile tablet modu güncellendi. Solda daraltılmış görev çubuğu sağda ise genişletilmiş görev çubuğu yer alıyor
Yalnızca tabletler için kullanılan bu görev çubuğu, daraltılan ve genişletilen olmak üzere iki farklı yapıda. Buna göre daraltılan görev çubuğu ile tablet kullanıcıları için daha fazla ekran alanı ortaya çıktı. Bu daralan görev çubuğu tıpkı akıllı telefonlarda olduğu gibi bildirim çubuğu yapısı ve boyutunda. Sadece pil, saat ve kablosuz bağlantıyı gösteren çubuk, daha fazla alana ihtiyaç duyan tablet kullanıcılarına yönelik.
Genişletilen görev çubuğu ise daha geniş bir alanı kaplayan ve dokunmatik kontrole çok daha yatkın bir boyuta sahip. Özellikle görev çubuğunu uygulama kısayolları için kullanan tablet severler de bu versiyonu tercih edebiliyor. Bu Windows 11 özelliğinin devrede olup olmadığını görmek için Ayarlar > Kişiselleştirme > Görev Çubuğu > Görev Çubuğu davranışları menüsüne gitmeniz gerekiyor.
Tabii ki Windows 11 Insider güncellemeleri için Insider programına dahil olmanız gerekiyor. Microsoft bu yeni denemeleri Insider kullanıcıları için yayınlıyor ve aldığı geri bildirimlere göre güncellemeye son halini veriyor.
Windows 11 güncellemesi ve yeni tablet arayüzü
Microsoft, Windows 11 tablet modu ile haber kaynağı arayüzünü de daha mobil dostu hale getiriyor. Buna göre yeni güncelleme ile haber kaynağı ve widgetlar bir araya geldi. Bir nevi iOS görünümü sağlayan bu yeni widget arayüzü, ileride çok daha dinamik ve kişiye özel olacak.
Windows 11 22563 güncellemesi öncesi widget arayüzü solda, güncelleme sonrası değişen arayüz ise sağda yer alıyor
Microsoft, Windows 11 tablet modu kullanıcıların haber kaynağı üzerinden widgetlara çok daha kolay ulaşmasını sağlamak istiyor. Özellikle Android ve iOS tarafında tabletlerin yeniden rağbet görmesi, Windows’un da 11 için daha mobil dostu bir tasarım dili kullanmasına neden olmuşa benziyor.
Windows 11 tablet modu sizce nasıl olmuş? Görüşlerinizi yorumlar kısmından ya da SDN Forum‘da bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Apple’ın AR/VR kulaklık geliştirdiğine dair söylentilerin yayılmasının ardından Güney Koreli rakibinden de ilk hamle geldi. Koreli kaynaklara göre Samsung, AR gözlüğü için kolları sıvadı: Samsung’un hologram destekli metaverse cihazı üzerinde çalıştığı iddia edildi.
Metaverse pazarının artan popüleritesi başta Facebook olmak üzere Apple, Samsung ve Microsoft gibi şirketleri etkilemiş durumda. Son raporlar, Microsoft ve Samsung’un bir AR gözlük ortaklığı kurduğunu ve ayrıca Samsung’un holografik bir AR cihazının üzerinde çalıştığını belirtiyor.
Bir süredir iddialarla ve raporlarla gündemde olan Samsung Galaxy M33 5G modelinin tanıtım tarihi belli oldu.
Samsung AR gözlüğü özellikleri
Korea IT News’ten yeni rapor, metaverse için AR gözlükleri geliştirmek üzere Microsoft ile daha önce açıklanan bir ortaklığın yanı sıra, Samsung’un kendi AR cihazının üzerinde çalıştığını söylüyor. Rapora göre Samsung, Exynos merkezli uygulama işlemcisi ile Gelişmiş Teknoloji Enstitüsü tarafından geliştirilen “hologram teknolojisini” içeren AR cihazının çıkış tarihini tartışmaya başladı.
Samsung’un AR cihazı için Exynos işlemci ve işletim sistemi için Android’i tercih edeceği iddia edildi. Şirketin ayrıca AR/genişletilmiş gerçeklik teknolojisi (XR) şirketi olan DigiLens ile yakın bir şekilde çalıştığı da söylentiler arasında. Samsung Electronics’in bir prototip geliştirmeyi tamamladığı ve çıkış tarihine karar vereceği bildirildi.
Raporda Samsung’un kendi cihazına ek olarak, Microsoft ile birlikte hologram teknolojisine sahip, Qualcomm işlemcisi kullanacak AR gözlükleri üretmek için ortak bir proje oluşturduğu belirtiliyor.
Apple AR gözlüğü ne durumda?
Samsung AR gözlüğü hamlesi, VR kulaklık üretimi için performans testinin tamamlandığı bildirilen Apple ile rekabeti kızıştırabilir. Korea IT News raporu, Apple VR hakkında bazı ayrıntılar da sunuyor.
Rapora göre Apple VR cihazları, micro OLED ekranla donatılacak ve Apple, VR cihazları için TSMC ile iş birliği yapacak. VR kulaklık, gücünü Apple’ın kendi geliştirdiği M1 çipten alacak ve iOS arayüzünde çalışacak.
Microsoft ise HoloLens 3 projesinin rafa kaldırıldığını bildiren raporlardan sonra, metaverse’i benimsemek ve HoloLens’in “canlı” olduğu konusunda ısrar etmek dışında herhangi bir AR planından bahsetmedi. Ancak Microsoft’un yeni bir AR cihazı için Samsung ile çalışması merak verici gözüküyor.
Apple ve Samsung AR gözlüğü hakkındaki görüşlerinizi yorumlar kısmında ve SDN Forum‘da bizimle paylaşabilirsiniz.
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlatmış olduğu askeri operasyonların ardından Batı’dan gelen ilk açıklama, Birleşik Krallık başbakanı Boris Johnson tarafından yapıldı. Fakat herkesin gözü, ABD başkanı Joe Biden’ın akşam saatlerinde yapacağı açıklamadaydı. Nitekim Biden, Putin’i hedef alarak yaptığı konuşmada, teknoloji de dahil çeşitli ambargo ve yaptırımların uygulanacağını söyledi.
Rusya, Ukrayna'ya birlik çıkararak askeri operasyonlarını başlattı. Fakat hacker saldırıları sebebiyle devlet siteleri kapandı.
ABD, Rusya’ya teknoloji ambargosu uygulayacak
Joe Biden, yaptığı konuşma sırasında pek çok kez Rusya’nın yakın gelecekte içine gireceği ekonomik sıkıntılara dikkat çekti. Özellikle AB ülkeleri ve ABD tarafından karşısına örülecek duvar nedeniyle, saldırganlığının bedelini ödeyeceğini söyledi.
ABD ve Birleşik Krallık tarafından yapılan açıklamalardan anladığımız kadarıyla, Batılı devletler Ukrayna’ya asker çıkarma düşüncesinden tamamen vazgeçmiş durumda. Fakat planlanan ambargolar sebebiyle, Rusya’nın kendi içerisinde bir çöküşe gitmesi hedefleniyor.
Ancak Biden’ın açıklama esnasında söylediği “Güçlerimiz Ukrayna’da savaşmak için Avrupa’ya gitmiyor. NATO müttefiklerimizi savunuyor ve doğudaki müttefiklere güven veriyor.” sözler, akıllarda şüphe uyandırdı.
Biden’ın açıklamasına göre Rusya’nın düzenlemiş olduğu bu saldırı, uzun zamandır üzerinde çalıştıkları “tasarlanmış savaş” planı doğrultusunda gerçekleştirildi. Bu sebeple yalnızca Putin’i değil, tüm ülkeyi sorumlu tutacağını söyledi.
Ardından, yeni yaptırımlar, finans kurumlarına yönelik kısıtlamalar, teknoloji ihracatına yönelik yasaklar ve Putin’in yakın çevresini hedef alan engellemeleri içeren bir genel ambargo uygulanacağını söyledi. Ayrıca, benzin fiyatlarındaki yükselişin farkında olduğunu ve bu yaptırımların Rusya’nın enerji fiyatları üzerindeki etkilerini sınırlandıracağını belirtti.
Buna ek olarak, sabah saatlerinde bir araya gelen AB komisyonu toplantısının ardından, Başkan Ursula von der Leyen’de Ukrayna’ya yönelik bu kabul edilemez saldırıyı kınadığını ve Rusya’nın ekonomik tabanını ve modernleşme çabasını zayıflatmayı hedeflediklerini söyledi.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi SDN Forum‘da veya yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Bugün takvimler 24 Şubat 2022’yi gösteriyor. 24 Şubat 1955 günü dünyaya gelen Steve Jobs eğer yaşasaydı, 67. doğum gününü kutlayacaktı. Apple’ın kurucu ortağı ve eski CEO’su Jobs, pankreas kanseri tanısı konduktan 8 yıl sonra, 2011 yılının Ekim ayında 56 yaşında dünyaya gözlerini yumdu.
Jobs, 1976 yılında Steve Wozniak ile birlikte Apple’ı kurdu ve uzun bir süre boyunca yönetti. 1985’te NeXT adlı şirketinin temellerini atmak için ayrıldı ve 1997 yılında Apple’ın bu şirketi satın almasıyla birlikte döndü. Hayatını kaybedene kadar yani 2011 yılına kadar Apple CEO’su olarak görev yaptı.
3 trilyon doları geçen piyasa değeri ile günümüzde dünyanın en değerli şirketi olan Apple, ilk etapta Mac ve iPod modelleri ile tanınırken 2007 yılında ilk iPhone’un piyasaya sürülmesi her şeyi değiştirdi.
Daha önce Apple’ın operasyon başkanı olarak görev yapan ve hali hazırda CEO’su olan Tim Cook, Jobs’un düşüncelerinin, sarsılmaz mükemmeliyetçiliğinin, sıkı çalışmaya bağlılığının ve yenilik arzusunun “Apple’ın temeli” olduğunu ifade ediyor.
Suriye asıllı baba, Amerikalı anne: Jobs’u evlatlık verdi
Evlatlık verildiği ailesi tarafından büyütülen Steve Jobs, aslında Suriye asıllı Abdulfattah Jandali ve Amerikalı Joanne Schieble isimli bir çiftin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ancak ailelerinin baskısı nedeniyle bir araya gelemeyen çift, Steve’i bir hafta sonra Paul ve Clara Jobs çiftine verdi.
Annesi Joanne Schieble, onun üniversiteye gitmiş eğitimli bir çift tarafından evlat edinilmesini ve üniversiteye gitmesini istiyordu. Bu nedenle evlatlık verme evraklarına çocuk için üniversite fonu açılmasını şart koştu.
Her ne kadar Paul ve Clara Jobs’ın yanında sorunsuz bir hayat yaşasa da bazı meslektaşları onun öfkeli yapısını bu olaya bağlıyorlar. Hatta Mac’in geliştirici ekibinde yer alan ve şirketin ilk yıllarında büyük emeği bulunan Andy Hertzfeld, “Altta yatan asıl sorun Steve’in hayatındaki terk edilme temasıydı.” ifadelerini kullandı.
Steve’in biyolojik annesine verdikleri sözü tutmak için oldukça fazla emek harcayan Paul ve Clara Jobs çifti, onun daha iyi bir eğitim hayatı olabilmesi için taşındı. Bu sayede Apple’ın da hikayesinin başladığı 2066 Crist Drive, Los Altos, California’da tek katlı eve yerleştiler.
Jobs için asıl değişim ise evine yakın olan Homestead Lisesi’ne gitmesiyle başladı. Burada daha sonra şirketi beraber kuracağı Steve Wozniak ile tanıştı ve çeşitli bağlantılar edindi. Üniversite yıllarına geldiğinde Steve çoktan gözünü yükseklere dikmişti.
Portland, Oregon’daki Reed College’a gitmekte ısrar etti. Ailesi okul ücretleri oldukça yüksek olmasına rağmen bunu kabul ederek çocuklarının eğitim hayatına burada devam etmesini sağladı. Ancak pek de disiplinli bir öğrenci olmayan Steve, daha sonra Reed Koleji’nden ayrıldı.
İlerleyen dönemlerde bu kararı ailesinin mali sıkıntıları nedeniyle aldığını söylese de dersleri pek sevmediği de bir gerçekti. Yine de kampüs hayatını seven Steve, gerekli izinleri alarak okulda kalmaya devam etti. Okul tarafından ilgilendiği herhangi bir sınıfa girmesi için aktif olarak teşvik edildi.
Burada kaligrafi ve tipografi gibi farklı alanlarda eğitimler gördü.
Apple’ı kurdu, daha sonra şirketten ayrıldı!
Tarihler 1976’yı gösterirken, Jobs ailesinin garajında Apple Computer Co. kuruldu ve ilk geliştirdikleri ürün Apple I, 666.66 dolar karşılığında satışa sunuldu. Bu sırada Jobs 21, Wozniak ise 26 yaşındaydı.
1977 yılına gelindiğinde Apple II piyasaya sunuldu ve kısa sürede önemli bir yer edinmeyi başardı. Bu iki ürün ile bilgisayar pazarındaki yerini sağlamlaştıran Apple, 1980 yılında halka açıldı ve çok iyi değerlerle piyasaya giriş yaptı.
Apple büyümeye devam ederken, yeni yöneticilere ihtiyaç vardı. 1983 yılında Pepsi-Cola’nın CEO’su olarak görev yapan John Sculley’i ikna etmek için ilginç bir yol izleyen Jobs;
“Ömrünün sonuna kadar şekerli su mu satmak istiyorsun yoksa dünyayı mı değiştirmek istiyorsun?” şeklinde bir soru sorarak Sculley’i Apple’ın yeni CEO’su haline getirdi. Macintosh ise 1984 yılında kullanıcı ile buluştu.
Apple her ne kadar ikna etme yeteneklerine sahip olan iyi bir yöneticisi olsa da, aynı zamanda düzensiz ve hırslı bir yapısı vardı. 1985 yılında şirket içerisinde oluşan bir kavga sonucunda ayrılma kararı aldı ve NeXT Computer adında başka bir bilgisayar şirketi kurdu.
1996 yılında Apple, Jobs’u kurduğu şirkete geri getirmek için NeXT’i 429 milyon dolar karşılığında satın aldı. Pek bilinmeyen bir detay: Steve Jobs, 1986 yılında Edwin Catmull ile ortak bir çalışmaya imza atarak animasyon stüdyosu Pixar’ı kurdu.
iPhone 4S tanıtıldıktan bir gün sonra hayatını kaybetti
iPhone 4S, “Bugüne kadarki en inanılmaz iPhone” sloganıyla 4 Ekim 2011 tarihinde duyuruldu ve Jobs ertesi gün hayatını kaybetti. Ancak bir önceki model çok fazla konuşuldu: 7 Haziran 2010’da düzenlenen WWDC 2010’da tanıtılan iPhone 4, Jobs tarafından dünyanın en ince akıllı telefonu olarak lanse edilmişti. Ancak cihaz anten sorunu ile akıllara kazındı.
İlk iPhone ile kıyaslandığında ciddi bir tasarım değişikliği ile kullanıcıların karşısına çıkan bu telefon belirli şekillerde tutulduğunda, sinyal gücü oldukça düşüyordu. Apple bu konuda kullanıcılara ücretsiz kılıf dağıtmak gibi çeşitli alternatifler sunarken, Steve Jobs konuyla alakalı bir basın toplantısı düzenledi.
Bu basın toplantısında rakip cihazlarında benzer bir şekilde tutulduğunda sinyal gücünün düştüğüne dair örnekler gösterilirken, cihazdan memnun olmayanlar sorgusuz sualsiz cihazı iade edebildi. iPhone 4s modelinde ise tasarımda yapılan küçük değişiklikler ile bu sorun ortadan kaldırıldı.
Ailesinin yanında hayata gözlerini yumdu!
Jobs’un ölüm haberi sonrasında Apple’ın internet sitesine ”Steve Jobs: 1955-2011” başlığıyla Jobs’un siyah beyaz bir fotoğrafı koyuldu. Apple’ın merkez binasında bayraklar yarıya indirildi.
Bunun yanı sıra Jobs hayranları, Palo Alto’daki evinin yanı sıra Apple mağazalarının dışında mumlar yaktı, gül bıraktı.
Steve Jobs’un hayatı, sayfalarca yazmakla bitmeyecek kadar dikkat çekici detaylar içeriyor. Hayatı hakkında merak ettiğiniz detayları yorumlar bölümünden bizlere iletebilirsiniz.
Rusya, ABD yanlısı olarak bilinen Volodimir Zelenski’nin devlet başkanı olmasının ardından Ukrayna ile olan ilişkilerini askıya aldı. Hatta giderek tırmanan gerilim, önce silahlı çatışmalara, ardından sınır etrafındaki topçu ateşlerine kadar gitti.
Bu sabah ise Vladimir Putin, Rus parlamentosunun verdiği yetkiyi kullanarak Ukrayna’ya askeri operasyon başlattı. Tabii her ne kadar Putin ve diğer bakanlar bunun yalnızca bir operasyon olduğunu söylüyor olsa da aslında Zelenski’nin yerine Rusya taraftarı bir devlet başkanı getirmeyi ve Kiev’i işgal etmeyi amaçlayan bir savaşın hedeflendiği biliniyor. İşte son gelişmeler…
ABD başkanı Joe Biden yaptığı açıklamada, Rusya'nın yaptıklarının bedelini ödeyeceğini söyledi ve teknoloji de dahil ambargoları açıkladı.
Rusya, internet erişimine kapandı!
Rusya tarafından yapılan sözde “askeri operasyon”, Ukrayna tarafının uyguladığı anlaşılması güç taktikler sebebiyle bitmek bilmiyor. Kırım ve Odessa tarafından ülkenin deniz bağlantısını kesen Ruslar, bir yandan da Harkov sınırı ve Belarus üzerinden jetler ile saldırılarına devam ediyor.
Hatta önlerini fazla açık bulan Rus askeri birlikleri, nakliye helikopteri ile Kiev yakınlarına kadar giderek Hostomel havaalanını ele geçirdi. Fakat asıl savaşın Harkov cephesinde sürdüğü tahmin ediliyor. Zira, bu bölge üzerinde pek çok jet, tank ve drone faaliyeti görüyoruz. Hatta sınırdan içeri giren bir Rus zırhlı konvoyunun, Bayraktar TB-2 SİHA’ları ile imha edildiği görüntüler de ortaya çıktı.
Fakat bu süreçte, Rusların kullanmış olduğu AWACS (Havadan erken uyarı ve kontrol sistemine sahip uçak) sistemleri sayesinde 4 adet TB-2’nin de düşürüldüğü iddia ediliyor. Ancak şu ana kadar Rus komutanlarının, karşısında durabilen bir gerçek bir güç göremediği için işleri fazla hafife alarak planlanan bölgelerden fazlasına ilerlediği ve bu noktalara geri çekilerek mevzilenen yani pusu kuran Ukrayna askerleri tarafından geri püskürtüldükleri de iddialar arasında.
Fakat Rusya sınırları içerisine yapılan ilk saldırı internet üzerinden oldu. government.ru ve kremlin.ru gibi devletin kendi siteleri de dahil pek çok sayfanın çöktüğü bilgisi paylaşıldı. Bu durumun bir benzerinin, Rusya saldırıya geçmeden önce Ukrayna tarafında yaşandığını görmüştük. Zira bahsi geçen siteler henüz açılmadan, Ukrayna’nın Harkov’da karşı taarruza geçtiği bilgisi paylaşıldı.
Şu an için ABD Başkanı Joe Biden tarafından yapılacak ilk açıklama bekleniyor. Fakat Birleşik Krallık başbakanı Boris Johnson, Rusya tarafına yapılacak yaptırımlar ile birlikte, Rusya’yı dünya ekonomisinden sileceklerini açıkladı. Ayrıca, Rusya’da Moskova, Petersburg ve Yekaterinburg’da barış yanlıları tarafından düzenlenen protestolarda gözaltına alınan kişi sayısının 700’ü geçtiği belirtiliyor.
Son olarak da Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Rus hava indirme ve baskın birliklerinin, Rusya’nın 18 Mart 2014’te ihlak ettiği Kırım tarafından yola çıkarak 100 kilometre Kuzeybatı yönünde bulunan Herson kentine girdiği söyleniyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi SDN Forum‘da veya yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Finlandiyalı üretici HMD Global, patent anlaşmazlıkları nedeniyle Nokia akıllı telefonlarının çoğunu Almanya’daki web sitesinden kaldırmak zorunda kaldı. Almanya’daki Nokia mağazasından yalnızca Şubat ortasında piyasaya sürülen Nokia G21 modeli satın alınabiliyor. Aynı zamanda piyasaya sürülen Nokia G11 hala listeleniyor ancak şu anda stokları tükenmiş durumda.
Nokia’nın pazarlama şirketi HMD Global, VoiceAgeEVS LLC ile olan bir patent anlaşmazlığı nedeniyle eski Nokia akıllı telefonlarını sunamadığını açıkladı. Şirketten gelen yazılı bildiride, “HMD, VoiceAgeEVS LLC (VAEVS) adlı bir şirket tarafından Almanya da dahil olmak üzere çeşitli ülkelerde açılan birçok davada davalı konumunda.” ifadeleri kullanıldı.
Uzun pil ömürlü olma iddiası taşıyan giriş seviyesi akıllı telefon Nokia G11 tanıtıldı. İşte özellikleri ve fiyatı!
Nokia, Almanya ve AB pazarına elveda edecek
HMD Global, yaptığı duyuruda Almanya’nın yanı sıra diğer pazarlarda da etkilendiğini yazıyor. Eski Nokia akıllı telefonlar artık Fransız ve İsviçreli üreticilerin web sitelerinde listelenmiyor. Ancak HMD Global; Avusturya, İtalya, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nde eski Nokia akıllı telefonlarını satışa sunmaya devam ediyor. Amazon ve MediaMarkt gibi perakendeciler de Almanya’da hala eski Nokia telefonlarını satıyor.
VoiceAgeEVS LLC ile yaşanan patent anlaşmazlığı, EVS adındaki bir teknolojiden kaynaklandı. EVS, birçok akıllı telefonda kullanılan ve 3GPP standardizasyon projesinin bir parçası, ses iletimi için bir codec bileşeni olan Enhanced Voice Services anlamına gelir. EVS codec bileşeninin bir kısmı, Kanadalı VoiceAge şirketi tarafından VoiceAgeEVS ile ortaklaşa geliştirildi.
VoiceAgeEVS, 2018’te ortaklık kurduğu yatırım grubu Fortress ile birlikte bu patentten para kazanıyor. VoiceAgeEVS, o dönemden beri HMD Global’e ek olarak Apple, TCL ve Lenovo dahil olmak üzere birçok cep telefonu üreticisine dava açtı.
Ancak Apple dahil diğer üreticiler, VoiceAgeEVS ile mahkeme dışında anlaşmaya vardı, HMD Global ise mücadele etmeyi seçti. VoiceAgeEVS, geçen yaz Mannheim Adalet Divanı’nda HMD’ye açtığı davayı kazanmayı başardı. Bu dava ile Nokia, Almanya’dan çekilmek zorunda kalabilir.
Bu yasak, sektörde 4 yıl sonra pozitif finansal raporlar görmeye başlayan HMD Global için kesinlikle iyi değil. Ayrıca birkaç gün sonra (28 Şubat) Mobil Dünya Kongresi 2022 başlayacağını göz önünde bulundurursak, davanın zamanlaması da şirket açısından sorun oluşturabilir.
Peki ya siz Nokia Almanya çekilmek zorunda kalmasını nasıl yorumluyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında ve SDN Forum‘da bizimle paylaşabilirsiniz.
Samsung’un ön satışa çıktığı ülkelerde saatler içerisinde tükenen, eğlenceyi her yere götürmenizi sağlayan taşınabilir ekran ve eğlence cihazı The Freestyle lazer projeksiyon cihazının canlı yayında incelemesini gerçekleştirdik.
Samsung’un Z ve Y kuşağı kullanıcıları hedefleyen yeni ‘The Freestyle’ projeksiyon cihazı, akıllı hoparlörü ve herhangi bir ek aksesuara gerek olmadan ortam aydınlatma cihazı özelliklerini hafif ve taşınabilir tek bir cihazda bir araya getiriyor. Her açıda ve yüzeyde 100 inç boyutuna kadar kristal berraklığında görüntü sağlayan eğlence cihazı her zaman ve her alanda (ev içi, ofis içi, dış mekan) büyük ekran keyifli bir izleme deneyimi sunuyor.
830 gram ağırlık ile kolay taşınabilen The Freestyle, hem Android hem de iOS cihazlar ile uyumlu bir şekilde çalışıyor. Harici tripod ihtiyacı duymayan 180 derece dönebilen ayak tavan, zemin, çatı duvar vb her türlü yüzeye ekran yansıtmaya imkan veriyor. Kamp, lüks kamp veya diğer aktivitelerde kullanılabildiği gibi evden çalışanlar için ikinci ekran olarak da kullanılabiliyor.
Harici batarya desteği ile uzatılabilir esnek kullanım süresi sunan lazer projektör USB-PD ve 50W/20W çıkışı destekleyen harici pillerle de uyumlu. Kullanım ömrüne baktığımızda her gün 90 dakikalık bir sinema filmi izleseniz dahi 37 yıl sorunsuz bir şekilde kullanılabiliyor.
Ses konusunda da iddialı olan The Freestyle, bozulma olmadan temiz ve daha derin bas sağlayan 5W Çift Pasif Yayıcı’ya sahip. 360 derecelik ses yayılımı ile sinema kalitesinde bir ses performansını izleyiciye hissettiriyor.
Sektörün önde gelen OTT – Over The Top (izleyiciye internet üzerinden direkt olarak ulaşan medya hizmetleri) onayını alan ilk projektör olarak öne çıkan cihaz mobil bağlantı desteğine sahip. iOS cihazlar için Airplay 2 bulunan projektör Android tarafında da Tap View desteği ile ön plana çıkıyor.
Oyun konsolu bağlantıları için mikro HDMI girişi bulunan projektör, 15.999 TL fiyat ile satışa sunuldu. Oldukça sınırlı sayıda olan ön satış kampanyasında ise The Freestyle satın alan müşteriler bir adet Galaxy A32 ile 20.000 mAh 65W taşınabilir batarya hediyesine sahip olacak.
Kripto varlıklar son dönemde popülaritesini artırdı. Özellikle El Salvador başta olmak üzere çeşitli ülkeler tarafından resmi para birimi ilan edilen bu varlıklar, geleceğin paraları olarak lanse edilmeye başlandı. Kripto paraların günümüz itibariyle milyarlarca dolarlık bir piyasada boy gösterdiğini belirtmekte fayda var.
Günden güne işlem hacmini ve değerini artırmaya devam eden kripto para piyasasında adını sıklıkla duymaya başladığımız IOTA Coin nedir? IOTA nasıl çalışır? Yazımızda anlattık…
Snapchat kullanmaya başlayan kişilerin en çok sorduğu “Snapchat puanı nedir ve nasıl arttırılır?” sorularını yanıtladık.
IOTA Coin (MIOTA) nedir?
Kripto para piyasasında adını sıklıkla duyduğumuz terimlerden biri de IOTA Coin diyebiliriz. Adından da anlaşıldığı üzere Nesnelerin İnterneti (IoT) konsepti ile tasarlanan merkeziyetsiz açık kaynaklı kripto para birimi, yapısı itibariyle diğer varlıklardan biraz farklı.
IOTA Coin, genellikle Blockchain teknolojisini kullanan kripto varlıkların aksine Tangle olarak adlandırılan altyapıyı benimsiyor. Bu teknoloji, Blockchain altyapısındaki birbiriyle ilişkili blokların aksine işlemleri depolamak, doğrulamak ve onaylamak için Yönlü Düz Ağaç (DAG) adı verilen veri yapısını tercih ediyor.
IOTA (MIOTA) nasıl çalışır?
IOTA, Blockchain’in aksine Tangle altyapısını kullandığı için transferlerinde herhangi bir işlem ücreti de talep etmez. Aynı zamanda diğer kripto paraların aksine madencilik işlemi de olmaz. Blockchain teknolojisindeki gibi karışık işlemlerin olmaması nedeni ile işlem hızları yüksektir. Öte yandan işlem hızlarının yüksek olması, kripto varlığı Nesnelerin İnterneti (IoT) konsepti için ideal kılıyor diyebiliriz.
IOTA Coin ile ilgili dikkat çeken detaylardan bir diğeri ise fiyatlarında ani değişikliklerin ve dalgalanmaların yaşanmaması. Bunun nedenini madencilik yapılamaması ve sahip olduğu 2 milyar 779 milyon 530 bin 283 tokenlik maksimum arzın tamamının günümüzde piyasaya sürülmüş olması şeklinde açıklayabiliriz.
Kripto paranın kurucu ortaklarından David Sønstebø’ya göre IOTA (MIOTA), Bitcoin’e alternatif olarak kullanıma sunulan altcoin olarak değerlendirilmemeli. Daha çok Blockchain teknolojisinin bir uzantısı olarak düşünülmeli.
IOTA Coin fiyatı ne kadar?
IOTA (MIOTA), şu sıralar sabit bir görüntü ile yatırımcıların karşısına çıkıyor. Geçtiğimiz yılın nisan ayında 2,5 dolar seviyelerine kadar çıkmayı başaran kripto para, bir süre inişli çıkışlı bir grafik sergileyerek Mart 2022 itibariyle 0,70 dolar bandına kadar geriledi.
Sorumluluk reddi beyanı: ShiftDelete.Net’in bu içeriği, yatırım tavsiyesi ya da önerisi niteliğinde değildir. Bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce IOTA Coin, gelecekte daha iyi yerlere gelebilir mi? Görüşlerinizi yorumlar kısmından ya da SDN Forum‘da bizlerle paylaşmayı unutmayın.