Akıllı telefon dünyası söz konusu olduğunda birçok kişinin aklında ilk sıraya yerleşen Xiaomi, başarılarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Xiaomi tarafından 2019 yılında bağımsız bir marka haline getirilen Redmi ile adı bütünleşmiş Redmi Note serisi, satış rakamlarında büyük bir başarıya ulaştı.
ShiftDelete.Net ofisinde kutu açılışını yaptığımız Xiaomi 12 Pro akıllı telefonda PUBG Mobile testi yaptık.
Xiaomi 240 milyon Redmi Note satışı yaptı
Xiaomi, kendi resmi sitesinden bir paylaşım yaptı. Şirket, Redmi Note serisinin başlangıcından itibaren 240 milyon satıldığını duyurdu. Satışlar, Mart 2014’te başladığı Redmi Note satışlarından bu yana artarak devam ediyor. Geçtiğimiz yılın Mayıs ayında aynı duyuruyu 200 milyon için yapan şirket, son 8 ayda 40 milyon Redmi Note satışına imza atmış oldu.
Korona virüs salgını ve beraberinde getirdiği küresel çip sıkıntısı göz önüne getirildiğinde şirket, performansıyla önemli bir performans gösterdi. Tüm dünyada oldukça sevilen Xiaomi, bu hızla giderse 300 milyon bandını 2022 yılı içerisinde görecek gibi görünüyor.
Redmi Note 11S için geri sayım devam ediyor
Şirket, Redmi Note serisine yeni bir telefon eklemek için kolları sıvadı. Ocak ayı içinde tanıtılması beklenen telefonla ilgili önemli kaynaktan bilgiler gelmeye devam ediyor. Aktarılan bilgilere göre cihazın RAM ve depolama seçenekleri 6GB-64GB, 6GB-128GB ve 8GB-128GB şeklinde olması bekleniyor.
Ayrıca Redmi Note 11S, Android 12 tabanlı MIUI 13 arayüzüne sahip olacak. ön tarafında 90Hz ekran tazeleme hızı sunan AMOLED bir panele sahip olması beklenen cihaz, 108 Megapiksel Samsung HM2 ana kamera, 8 Megapiksel Sony IMX3555 ultra geniş açı ve 2 Megapiksel OV2a OmniVision makro sensörlerine sahip olacak.
Xiaomi’nin ürünleri beğeniyor musunuz? Lütfen düşüncelerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşınız.
NASA ve Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından yapılan bağımsız analizlere göre, “Dünya’nın 2021’deki ortalama sıcaklığı, her geçen gün artarak rekor kırıyor. Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü’ndeki (GISS) bilim insanlarına göre, tehlike çanları çalıyor.
NASA’nın önde gelen iklim modelleme ve değişikliği araştırma merkezi (GISS) direktörü Gavin Schmidt, hem NOAA’nın hem de NASA’nın analizlerine dikkat çekerek, Dünya’nın uyarıcı sinyaller verdiğini söyledi. İşte ayrıntılar…
NASA, astronot sayısının yeterli olmadığına dikkat çekerek son 50 yıldaki en küçük ekibe sahip olduğunu söylüyor.
2021, Dünya tarihinin en sıcak altıncı yılı oldu
Toplu olarak son sekiz yıl, modern kayıt tutmanın 1880’de başlamasından bu yana en sıcak yıllar oldu. Bu yıllık sıcaklık verileri, bilim adamlarına gezegenin ısındığını söyleyen küresel sıcaklık kaydının bir parçasını oluşturuyor. NASA’nın sıcaklık kaydına göre Dünya 2021’de, sanayi devriminin başlangıcı olan 19. yüzyılın sonları ortalamasından yaklaşık 1,1 santigrat derece daha sıcaktı.
NASA Yöneticisi Bill Nelson yüksek sıcaklıklar hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Gezegenimizdeki en sıcak 10 yılın sekizi geçtiğimiz on yılda gerçekleşti ve bu, ülkemizin ve tüm insanlığın geleceğini korumak için cesur eylemlere duyulan ihtiyacın altını çiziyor. NASA’nın Dünya’nın nasıl değiştiğine ve ısındığına dair bilimsel araştırması, tüm dünyadaki topluluklara rehberlik ederek insanlığın iklimin yıkıcı etkilerini hafifletmesine yardımcı olacak.”
Dünya’nın bu ısınma eğilimi, atmosfere karbondioksit ve diğer sera gazlarının emisyonunu artıran insan faaliyetlerinden kaynaklanmakta. Gezegenimiz son dönemde küresel ısınmanın etkilerini hızla hissetmeye başladı: Kuzey Kutbu deniz buzukırıldı, deniz seviyeleri yükseldi, orman yangınları daha şiddetli hale geldi ve hayvan göçü kalıpları bile değişti.
Microsoft, Edge tarayıcısını daha popüler hale getirmek için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Sık sık getirdiği yeniliklerle kullanıcılarının deneyimini iyileştirmek isteyen şirket, bu sefer de YouTube kullanıcılarının seveceği türden bir gelişmeye imza attı. Şirket, bir YouTube entegrasyonu üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
Windows Latest tarafından son bildirilen güncellemeye göre, Microsoft Edge tarayıcısına yeni bir 'Oyunlar' sekmesi ekleniyor.
Edge, YouTube içerik oluşturucularının takip edilmesini sağlıyor
Microsoft, Edge kullanıcılarının en çok kullanılan içerik platformu YouTube’u daha verimli kullanabilmeleri için tarayıcısında daha derin bir YouTube entegrasyonunu test etmeye başladı. Böylece tarayıcı, kullanıcıların favori içerik üreticilerini takip edebilmeleri için “takip edilebilir web” özelliğini kullanıma sunuyor.
Kaynak: Leopeva64
Reddit kullanıcısı Leopeva64, yeni tespit ettiği özelliği ilk tespit eden kişi oldu. Buna göre YouTube sayfalarının adres çubuğunda yeni bir YouTube takip düğmesi bulunuyor. Artık içerik oluşturucular, Edge’deki Koleksiyonlar özelliğinin bir parçası olan bir özet akışına eklenecek.
Ancak henüz bu özellik tüm YouTube kanalları için geçerli değil. Özellik henüz ön izleme aşamalarında ve henüz tüm YouTube içerik oluşturucularını desteklemiyor. Edge’nin bu özelliği, ilk bakışta Chrome’un blog ve içerik oluşturucularını takip edip son güncellemeleri aynı anda görebilmelerini sağlayan RSS uzantısı deneysel özelliğine benzetiliyor.
Birçok kişi tarafından kullanışlı görünen bu özellik şimdilik yalnızca sınırlı sayıda Edge Canary‘lerde test ediliyor. Şirket, özellikle ilgili henüz resmi bir detaylandırma açıklamadı. Ancak kullanıcılarının deneyimlerini kolaylaştırmak için elinden geleni yapan şirketin bu konu hakkında kısa sürede açıklama yapması bekleniyor.
Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aksu, şirketin sürdürülebilirlik, toplumsal katkı ve dijitalleşme alanlarındaki çalışmalarını değerlendirdi. Aksu, özellikle pandemiyle beraber iklim krizi ve sürdürülebilirlik konularında dünya genelinde farkındalığın arttığını dile getirdi.
Toplumun yüzde 78’inin iklim değişikliğine karşı mücadelede büyük şirketlere de rol düştüğüne inandığını ifade eden Aksu, şirketin bu konudaki hassasiyetini şöyle açıkladı:
“Ürettiğimiz teknolojileri doğaya, çevreye ve topluma karşı sorumluluk duygusuyla tasarlıyor, tüm iş süreçlerimizi insan ve çevre odaklı kurumsal yaklaşımla geliştiriyoruz. İklim değişikliği karşısında, teknolojinin gücünü kullanarak işimizi daha çevreci, daha verimli ve sürdürülebilir bir modele dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda; 2030 yılına kadar elektrik tüketimini %100 yenilenebilir kaynaklardan karşılama ve 2050 yılına kadar net sıfır karbon olma hedeflerine sahibiz.”
Turkcell, ülkemizin en önemli teknoloji firmalarından biri olarak CES 2022 etkinliğine katıldı. Turkcell CEO'su ile CES'i değerlendirdik.
Turkcell, yenilenebilir enerji için yatırımlarını sürdürüyor
Özellikle iş süreçlerinde yenilebilir enerji kaynaklarını tercih ettiklerini söyleyen Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aksu, enerji verimliliğini ve tasarrufunu artıracak süreç iyileştirmelerine de odaklandıklarını paylaştı. Sürdürülebilirlik konusundaki tüm çalışmalarını Entegre Faaliyet Raporu’nda şeffaf bir biçimde tüm paydaşları ve kamuoyuyla paylaştıklarını belirten Aksu; şu açıklamayı yaptı:
“Sadece yenilenebilir enerji tüketen değil aynı zamanda yenilenebilir enerji de üretebilen bir şirket olmak amacıyla bu alandaki yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda, 2021 yılındaki elektrik tüketimimizin tamamını, %100 yenilenebilir enerji kaynaklarından tedarik ederek karşıladığımızı mutlulukla belirtmek isterim. Sahip olduğumuz toplam 3 güneş enerjisi projesi ile 2020 yılında yenilenebilir kaynaklardan 1,6 milyon kWh elektrik üretmiştik.
2021 yılında İzmir Karadağ Rüzgar Enerjisi Santrali’ni (RES) satın aldık. Turkcell olarak toplam kurulu gücü 18 MW olan ve yılda yaklaşık 67,5 GWh’lik bir üretim gerçekleştirme kapasitesine sahip bu RES ile 2.500 baz istasyonunun elektrik ihtiyacını karşılayabiliyoruz. İzmir Karadağ Rüzgar Enerjisi Santralimizin kapasitesini önümüzdeki dönemde daha da artırma yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
“Sürdürülebilir Endeksli Kredi”
Bülent Aksu, şirketin sürdürülebilirlik odaklı 2030 ve 2050 taahhütlerini yalnızca çevresel bir sorumluluk olarak değil, kurumsal zorunluluk olarak da kabul ettiklerini dile getirdi. Bu kapsamda şirketin sergilediği istikrarlı performansın, “sürdürülebilir finansman” konusundaki çalışmalarına da olumlu katkı sağladığını görmekten memnun olduklarını paylaştı.
Turkcell, geçtiğimiz ay BNP Paribas ile imzaladığı anlaşma sayesinde 2019’da tahsis ettiği sürdürülebilir endeksli kredinin tutarını 70 milyon Euro’ya çıkarmış ve vadesini 5 yıl olarak güncellemişti. Aksu, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Sürdürülebilirlik alanındaki bu taahhütlerimizi finansman kaynaklarımızı çeşitlendirme hedefimizle birleştirdik ve BNP Paribas ile daha önce imzaladığımız ‘Sürdürülebilirlik Endeksli Kredi’ anlaşmamızda tutarı arttırıp vadeyi uzatarak güncelledik. Bu kredi sayesinde bir taraftan karbon ayak izi azaltılarak çevreye karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirirken bir taraftan da finansman maliyetlerimizi düşürebileceğiz. Bu tarz kaynakların artarak kullanılması için öncülük yapmaya devam edeceğiz.“
Robot El projesi
Aksu, şirketin sürdürülebilirlik konusunu yalnızca çevresel anlamda değerlendirmediğini; sosyal, çevresel ve ekonomik alanda teknolojisiyle pozitif değer yaratma misyonuyla çalıştığını söyledi. Bu kapsamda bir örnek olan Robot El projesi hakkında şunları söyledi:
“Kurulduğumuz günden bu yana teknolojinin fırsat eşitleyici gücünü toplumsal faydaya çevirmeyi önemsiyoruz. Toplumun bilgiye, eğitime ve sosyal hayata erişimde eşit olanaklara kavuşmasını hedefleyen projeleri hayata geçirmeyi misyonumuz olarak görüyoruz. Bu çerçevede teknoloji ve tasarımı, insan odaklı kullanarak toplumsal fayda sağlamayı önemsiyoruz.
Robotel Türkiye Derneği, el ve parmak protezi ihtiyacı duyan bireylere, özellikle çocuklara kişiye özel ölçü ve niteliklerde 3 boyutlu yazıcılarla üretilmiş, ekonomik ve kullanılabilir mekanik ellerin ücretsiz paylaşıldığı bir platformdu. Biz de Turkcell olarak, Robotel Derneği ile iş birliği yaparak, parmak ve el deformasyonu nedeniyle proteze ulaşamayan veya kullanamayanlara destek vermek istedik. Verdiğimiz bağış desteği ile de bekleyen 120 el için çalışmalara başladık. Ayrıca bu Dernek ile birlikte Zeka Gücü öğrencilerimize eğitim vermeye de başladık. Öğrencilerimizin de katkılarıyla 1 sene içerisinde tüm robot eller hazırlanıp ihtiyaç sahiplerine ulaşmış olacak.”
Zeka Gücü projesi
Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aksu, şirketin Zeka Gücü projesi hakkında da bilgi verdi. Bu doğrultuda Aksu, şu cümleleri dile getirdi:
“Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz Zeka Gücü Projesi, Endüstri 4.0’ın şekillendireceği geleceğin dünyasına hazırlık anlamında değerli çalışmalarımızdan biri olma özelliği taşıyor. Ülkemize fayda sağlamak amacıyla Türkiye’nin en kuzeyinden en güneyine, en doğusundan en batısına 42 şehirde hayata geçirdiğimiz 70 Zeka Gücü sınıfı ile öğrencilerimize ve öğretmenlerimize hizmet etmenin gururunu yaşıyoruz.
Zeka Gücü Teknoloji Laboratuvarlarında öğrencilerimiz yapay zeka, kodlama, uzay bilimleri, robotik, akıllı ev ve bulut teknolojilerine yönelik eğitimler alarak yeni projeler geliştiriyorlar. Şimdiye kadar ulusal ve uluslararası 400’den fazla ödül kazanan öğrencilerimiz, projenin etkisi ve çıktıları açısından bize önemli bir gösterge sunuyor.”
Atmosware
Bülent Aksu, günümüzde dijitalleşmenin dışında teknoloji gücüyle dönüşen yeni bir ekonominin oluşmaya başladığını söyledi. Ülkemizin küresel teknoloji alanındaki rekabette öne çıkması için en önemli alanlardan birinin yazılım olduğunu söyleyen Aksu, bu alanda Türkiye’nin kendi kaynaklarına daha fazla yatırım yapmak ve bu alandaki çalışanları desteklemek için yerli ve milli bir yazılım seferberliği başlatarak Atmosware isimli yeni nesil yazılım şirketi kurduklarını açıkladı. Konuya ilişkin Aksu, şunları paylaştı:
“Ülkemizde yeni nesil çalışma, öğrenme ve gelişim modelleri geliştirmeyi ve teknoloji alanında daha fazla katma değer üretmeyi hedefliyoruz. Bu sayede ülkemizdeki teknoloji odaklı yetkin iş gücünü destekleyebilir ve Türkiye’nin teknoloji ekosistemini el birliğiyle verimli bir biçimde büyütebiliriz.
Atmosware, nitelikli yazılımcı yetiştirmek ve kaliteli kod üretmek için kuruldu. Öncelikle Turkcell grup şirketlerimizin yazılım ihtiyacını kapsayacak şekilde yol haritamızı hazırladık. Ardından firmaların yazılımcı ihtiyacından ziyade, direkt yazılım ihtiyacını karşılayacak şekilde işlerine talip olmayı hedefliyoruz.”
Özel olarak tasarlanan eğitim programlarıyla yazılım alanındaki istihdamı güçlendirmeyi hedeflediklerini belirten Bülent Aksu, sözlerini şöyle noktaladı:
“Yeni yazılım şirketimizle yükselerek artan yazılımcı ihtiyacı için ekosisteme fayda sağlayacağız. İstihdamdaki yazılımcı oranımızı, gelişmiş ülkelerdeki orana yaklaştırmamız gerekiyor. Bu doğrultuda Kasım ayında Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığımız protokolle de bir adım attık. ‘Geleceği Yazanlar – Gençlere Yatırım, Geleceğe Yazılım’ Programı’yla yeni bir eğitim ve istihdam seferberliği başlattık. Türkiye’de ilk kez hayata geçirilen mesleki eğitim programıyla, üniversite son sınıf öğrencileri ve mezunlara yazılım teknolojileri alanında eğitim, sertifikasyon ve istihdam imkânı sağlanacak.
6 ay sürecek program boyunca bire bir mentorluk desteği de sağlanacak. Katılımcılardan programı başarı ile tamamlayanlara ise vereceğimiz sertifika ile yazılımcı olarak Turkcell grup şirketlerinde iş bulma imkanı tanıyacağız. Ayrıca katılımcılar; Turkcell’in kurumsal birikimini yansıtan ve Turkcell Akademi’nin hazırladığı yüksek düzeyde bir eğitimin ardından, mesleki yeterlilik sertifikalarıyla farklı şirketlerde de istihdam konusunda bir adım önde olacaklar.”
Türkiye’deki yüksek teknoloji vergileri ve dolar kurunun sabit olmaması tüm ürünlerin fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Durum böyle olunca tüketiciler çeşitli marketlerde piyasaya göre daha ucuza satılan ürünlere yöneliyor. Bu noktada imdada BİM, A101 ve ŞOK giriyor.
Bahsettiğimiz zincir marketlerden biri olan ŞOK, 19-25 Ocak tarihleri arasında satışa sunacağı teknolojik ürün ve aksesuarlarını duyurdu. İşte ŞOK Marketlerde satılacak ürünler..
A101, uygun fiyatlı ürünleri tüketicilerle buluşturmaya devam ediyor. Son olarak market zinciri, 20 Ocak'ta gelecek ürünleri açıkladı.
19-25 Ocak ŞOK teknolojik ürünler
Bu hafta ŞOK market zincirlerine gelen ürünler arasında; oyuncu ekipmanları, koltuğu ve dizüstü bilgisayar gibi ürünler yer alıyor. Aynı zamanda uygun fiyatlı tam kablosuz kulaklık gibi cihazlar da kullanıcıları bekliyor. Her birinin fiyatına baktığımızda ise piyasaya göre ortalama yüzde 15 daha ucuza satıldığını görüyoruz.
Rampage RM-K16 Oyuncu Kulaklığı
149 TL fiyatla satışa sunulacak kulaklık, kulak içi yapısı ve çıkarılabilir mikrofonu ile dikkat çekiyor. 10 mm kulaklık sürücü bulunan plastik alaşımlı kulaklık, 1,2 metre kabloya ve 3.5 mm kulaklık jak girişi ile cihaza bağlanıyor.
Rampage Oyuncu Klavye KB-R57 X-Jammer oyuncu klavyesi
Uygun fiyatlı oyuncu klavyesi arayan tüketicilerin değerlendirmesi gerek bir ürün olan Rampage Oyuncu Klavye Kb-r57 X-Jammer, FN+F multimedya özellikli bir yapıya sahip. 1,3 metre örgülü kablo ile gelen tam klavye (numerik tuşları mevcut), gökkuşağı ışıklandırmaya sahip.
Ürünün fiyatı ise 159 TL.
Rampage RM-K27 Mikrofonlu Oyuncu Kulaklığı
Kafa üstü ve RGB aydınlatmalı oyuncu kulaklığı, yumuşak kulaklık pedleri ile ağrıya sebep olmazken, ayarlanabilir gürültü engelleyicili mikrofona sahip. Ses kontrol anahtarı ile kolayca ayar yapılabilen kulaklık, USB ve 3.5 mm jak girişine sahip. Kulaklığın kablosu ise 2,2 metre uzunluğunda.
Kulaklık ayrıca PS4, Xbox ve cep telefonuna sorunsuz bir şekilde bağlanıyor. Ürünün fiyatı ise 169 TL.
Rampage Oyuncu Mouse SMX-R47 X-Jammer
7200 DPI çözünürlüğü bulunan oyuncu faresi yanlarında ve kaydırma tekerleğinde RGB aydınlatmaya sahip. 6 adet makro tuş ve 1,5 metre kablosu bulunan oyuncu faresinde Instant 725 sensörü bulunuyor. Ürünün fiyatı ise 139 TL.
Rampage KL-R58 Siyah/Kırmızı Oyuncu Koltuğu
Kırmızı-siyah renklerde oldukça şık duran oyuncu koltuğu, 3 fonksiyonlu yumuşak kolcak, kelebek mekanizma ve dayanıklı amortisör ile geliyor.
120 kilogram ağırlıkta bulunan koltuk 180 derece tam yatar mekanizma, PU deri ve kafa ile bel yastığına da sahip. Ürünün fiyatı 1.599 TL.
Rampage X-Jammer Oyuncu Mouse Pad
Uygun fiyatlı Rampage mouse yanında alabileceğiniz bu mouse pad, 30x70x0,3 cm ölçülerinde bulunuyor. Ürünün fiyatı ise 39 TL.
HP 15-DW3013NT i5 Freedos 15.6″ FHD Taşınabilir Bilgisayar
Intel Core i5-1135G7 işlemcisi ile güncel teknolojilere sahip laptop, 16 GB RAM ve 256 GB SSD ile geliyor. Harici olarak NVIDIA GeForce MX250 grafik kartı bulunan 15.6 inç Full HD ekranlı HP 15-DW3013NT modeli 9.299 TL fiyatla satışa sunulacak.
Dünyanın en popüler mesajlaşma platformu WhatsApp, yeni özellikler kazanmaya devam ediyor. Çeşitli yeniliklerle kullanıcılarla olan etkileşimi artırmayı hedefleyen uygulama, son olarak uzun süredir beklenen mesajlara tepki verme özelliğini bünyesine kattı.
Ardından geçtiğimiz günlerde, masaüstü uygulamasını güncelledi. Beta kullanıcılarının erişimine açılan yazılım sürümü 2.2201.2’ye yükseltildi. Fakat bugün ortaya çıkan bir habere göre, şirket bir süredir merakla beklenen özelliğin üzerinde yaptığı çalışmaları hızlandırdı.
WhatsApp, masaüstü uygulaması için yeni beta güncelleme yayınladı. Sohbette konuşma baloncuklarının rengi değişti.
WhatsApp, yeni çizim araçları üzerinde çalışıyor
WhatsApp, daha güvenli ve daha zengin bir mesajlaşma deneyimi sunmak için uygulamasına sürekli olarak yeni özellikler ekliyor. Ayrıca, rafine bir sesli arama arayüzü, ABD’de Novi entegrasyonu ile ödemeler ve çoklu cihaz desteği de dahil olmak üzere, halen geliştirilmekte olan birçok özelliğe sahip.
Bugün ortaya çıkan haberlerse WhatsApp’ın, Android’in en son beta sürümü üzerinde resimler ve videolar için yeni çizim araçları üzerinde çalıştığını ortaya çıkardı. Uygulamanın yerleşik resim düzenleyicisinde ikisi yeni, toplamda 3 adet çizim kalemi keşfedildi.
Simgeler, yeni kalemlerin daha geniş ipuçları sunabileceğini ve resimler veya videolarda daha kalın çizgiler çizmenize ve karalamanıza olanak tanınacağını gösteriyor. WhatsApp şu anda da kullanıcıların kalem rengini değiştirmesine izin veriyor. Ancak kalınlığını artırma ve azaltma seçeneği bulunmuyor.
Rapor ayrıca, WhatsApp’ın Android uygulaması için görüntüleri bulanıklaştırmaya yönelik bir araç üzerinde çalışmaya başladığını da belirtiyor. Bu, daha çok hassas kısımları göndermeden önce bulanıklaştırabileceğiniz ekran görüntülerini ve fotoğrafları paylaşmayı kolaylaştıracaktır.
Buna ek olarak, halihazırda geliştirme aşaması süren bazı ek çizim araçları da bulunuyor. Fakat bunlar hakkında henüz bilgi paylaşımı yapılmadı. Ayrıca, bu yeni araçların ne zaman halka sunulacağı konusu da netlik kazanmadı. Bununla birlikte özelliklerin, WhatsApp’ın devasa kullanıcı tabanına sunulmadan önce beta kanalına geçmeleri gerekiyor.
WhatsApp tarafından aktif olarak geliştirilen bir dizi iyileştirmeye rağmen, Telegram spoiler stili, emoji tepkileri, sohbet başına temalar, ekran paylaşımı ve hareketli arka planlar gibi seçeneklerle daha zengin özelliklere sahip bir deneyim sunuyor.
Bununla birlikte, Meta’ya ait mesajlaşma hizmetinin dünya çapında yaklaşık iki milyar aktif kullanıcısı ve yalnızca Play Store’da beş milyardan fazla indirmesi var. Buna karşılık, Telegram’ın Android uygulaması, Ekim 2021’de 1 milyar seviyesine ulaşmayı başardı.
Tabii bu durumda geçtiğimiz aylarda WhapsApp ve Facebook’un yaşadığı uzun süreli çökmeler de etkili oldu. Bu yüzden Meta, rakiplerine kaptırdığı kullanıcıları geri alabilmek ve elindekileri tutabilmek için peş peşe güncellemelerle birlikte uygulamalarını geliştiriyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Arama motoru olarak adını duyuran Google, aynı başarısını akıllı telefon dünyasında da sürdürmek istiyor. Bu amaç doğrultusunda Ekim ayında Pixel 6 serisini çıkarmıştı. Büyük umutlarla piyasaya çıkan akıllı telefon, şu ana kadar başarısından çok hatalarıyla ön plana çıktı. Fakat Google da bu durumun farkında.
Google'ın katlanabilir cihazı Pixel Notepad olarak adlandırılabilir ve Galaxy Fold'dan daha ucuza satışa çıkabilir.
Pixel 6 ve 6 Pro artık güncelleme alıyor
Akıllı telefon serisi, uzun süredir kullanıcılarından gelen bazı hata bildirimleriyle karşılaşıyordu. Uzun süredir beklenen güncelleme nihayet geldi. Şirket Pixel 3 ve 5 için gerekli güncellemeleri bu ayın 4’ünde yapmıştı. Artık Pixel 6 ve 6 Pro’da bugünden itibaren yeni güncellemeye sahip. Güncellemeyle birlikte birçok hatanın da ortadan kalktığı bildiriliyor.
Güncelleme yapabilmek için Pixel 6 serisinde ayarlar kısmından “Güncellemeyi kontrol et” butonu artık aktif durumda geçiyor. Güncelleme, desteklendiği tüm Pixel telefonlara bugünden itibaren iki haftadan daha kısa bir süre içinde gelecek.
Aslında güncellemenin Aralık ayında yapılması gerekiyordu. Ancak gelmesi gereken sürümün ciddi bir çağrı bağlantısı hatası getirdiği gerekçesiyle iptal edilmesi gerekti. Pixel 6 serisi kullanıcıları uzun süredir beklediği güncellemeyi artık almaya başladı.
Pixel 6 kullanıcıları uzun süredir önemli hata bildirimlerinde bulundu. Pixel 6 serisi kullanıcıları özellikle şarj hızları konusunda sıkıntı yaşıyorlardı. Birçok kişi de gelen cevapsız aramalar sonucunda telefon kilidinin açıldığını belirtmişti. Bluetooth bağlantısı, kamera kararlılığı, kullanıcı arayüzü, Wi-Fi bağlantısı, ekran sorunları ve daha fazlası sorunun artık güncelleme ile çözülmesi bekleniyor.
Orta seviye akıllı telefon Vivo Y55 5G, sonunda piyasaya çıktı. Akıllı telefon, gücünü 7nm üretim sürecinden geçen Dimensity 7000‘den alıyor. Telefonun güçlü işlemcisinin yanında 5.0000 mAh pil kapasitesiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Cihaz, sadece teknik özellikleriyle değil aynı zamanda tasarımıyla da göz dolduruyor. İşte cihazın tüm detayları…
Yakında tanıtılacak olan Vivo X80 serisi ile ilgili çok detaylı ve çok net bilgiler ortaya çıktı. İşte serinin beklenen teknik özellikleri!
Vivo Y55 5G özellikleri
Tanıtımı yeni yapılan Vivo Y55 5G, 6.58 inç büyüklüğünde ve FHD+ çözünürlüğünde delikli LCD ekrana sahip. Gücünü MediaTek Dimensity 7000‘den alan akıllı telefon, 4GBRAM ve 128 GB depolamayla karşımıza çıkıyor. Android 11 işletim sistemiyle çalışan telefon, FuntouchOS 12 arayüzü ile sunuluyor.
USB-C üzerinden üzerinden 18W hızlı şarj destekli cihaz, 5.000 mAh pil kapasitesine sahip. Orta sınıf olarak güçlü bir pil kapasitesi bulunan cihazın 8 Megapiksel özçekim kamerası, 50 Megapiksel ana kamera, iki adet de 2 Megapiksel makro ve derinlik kamerası bulunuyor. Ön kamerası ile toplamda dört adet kamerası bulunan Vivo Y55 5G‘nin siyah ve mavi olmak üzere iki adet renk seçeneği mevcut.
Mavi ve siyah olarak çift renk seçeneği bulunan Vivo Y55 5G, 290 dolar (yaklaşık 3 bin 900 TL + vergiler) fiyat etiketiyle piyasaya sürüldü. Cihazın ülkemizde de kısa süre içerisinde satışa sunulması bekleniyor.
Siz yeni akıllı telefon Y55 5G hakkında ne düşünüyorsunuz? Almayı düşünür müsünüz? Yorum yapmayı unutmayın!
Akıllı telefon pazarında her geçen gün yeni cihazlar aramıza katılmaya devam ediyor. Fakat bir yandan da üreticisi tarafından fişi çekilerek yazılım desteği sonlanan modeller mevcut. Bugün de OnePlus, 2 modeli için sunmuş olduğu desteği sonlandırdığını açıkladı.
Geçtiğimiz günlerde satışa çıkan OnePlus 10 Pro, satışa çıktıktan 1 saniye sonra tüm stokları tüketti. İşte detaylar...
OnePlus 6 ve 6T için yazılım desteği sonlandı!
OnePlus 6 ve 6T modelleri, 2018 yılında altı ay arayla piyasaya sürülmüştü. Qualcomm Snapdragon 845 yonga setini kullanan ve Android Oreo ile birlikte tanıtılan cihazlar, 6 ila 12 GB arası RAM seçenekleri sunduğu için oldukça gündem olmuştu. Fakat aradan geçen 3 yılın ardından şirket, artık yazılım desteğini sonlandırdığını açıkladı.
OnePlus 6, Android Oreo önceden yüklenmiş olarak gelirken, aynı yılın ilerleyen günlerinde OnePlus 6T, yazılım sürümünü Android 9 Pie’a yükseltti. Ardından OnePlus’ın üç yıllık yazılım güncelleme taahhüdünün bir parçası olarak ikili, resmi olarak Android 11 ve OxygenOS 11’e güncellendi.
Şu anda aktif olarak OxygenOS 11.1.2.2’i çalıştıran cihazlar için OnePlus forumlarında sessiz bir duyuru yapıldı. Bu modellerin son olarak Aralık 2021 güvenlik yapasını alacağı söylendi. Fakat Android 12 ve OxygenOS 12 OTA’yı almayacak.
Never Settle ekibi, forumda konuyla ilgili paylaştıkları yazıda şunları söyledi:
Merhaba arkadaşlar, 3 büyük güncelleme ve 3 yılı aşkın güncellemeden sonra, yaklaşık 60 Kapalı Beta sürümü ve 30’dan fazla Açık Beta sürümünden sonra şimdi bir bölümü kapatmanın ve OnePlus 6 ve 6T resmi yazılım desteğinin sona erdiğini duyurmanın zamanı geldi.
Desteğiniz sayesinde bu cihazlardaki yazılım deneyimini sürekli olarak iyileştirebildik. Ayrıca sürekli geri bildiriminiz için size ne kadar teşekkür etsek azdır. Tüm beta test kullanıcılarına, 2018’den beri özellikleri kararlı sürüme yayınlanmadan önce test eden özel bir teşekkür kelimesini paylaşmak istiyoruz. Genel olarak daha iyi bir deneyim sağlamak için OxygenOS’u optimize etmede büyük rol oynadınız.
Bir kez daha, yol boyunca muazzam destek için hepinize en içten şükranlarımızı sunmak istiyoruz. Bunların hiçbiri sizsiz mümkün olamazdı. Gelecekte daha da iyi ürünler geliştirmek için sesinizi dinlemeye devam edeceğiz.
2022 ve sonrasında OnePlus 6 veya 6T’yi kullanmayı düşünüyorsanız, olası güvenlik kusurlarıyla mücadele etmeniz veya üçüncü taraf yazılım kanallarını kullanmayı düşünmeniz gerekiyor. Neyse ki, OnePlus 6 ve 6T akıllı telefonunuza bağlı kalmayı düşünüyorsanız, yazılım desteği açığını kapatmaya yardımcı olabilecek bir dizi üçüncü taraf ROM bulunuyor. Hatta pek çok kullanıcı şimdiden LineageOS’u tavsiye etmeye başladı.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Dünyadaki tüm evlerde bulunan tozun gerçek zararlarını kaçımız biliyoruz? Bulunduğunuz odaya bakın, muhtemelen belirgin tozları göreceksiniz. Ya göremedikleriniz? Evlerimizdeki tozun çoğunluğunu içeren ve çıplak gözle göremediğimiz, sağlığımızı olumsuz etkileyen partiküllerin mevcut olduğunu da unutmayın. Peki bu tür tozlardan korunmak için ne yapmalıyız?
Ev tozu nedir?
Ev tozu ölü cilt hücreleri, saç, toz akarları, toz akarı dışkıları, bakteriler, virüsler, küf, küçük böcekler ve diğer lifleri ve partikülleri içerebilen karmaşık bir bileşen matrisi olarak tanımlanıyor. Bu partiküllerin çoğu sadece mikroskop altında görülebilir ve yaşamımızı olumsuz etkileyebiliyor.
Covid-19’un başlamasından bu yana, kişisel hijyenin yanı sıra evlerimizdeki hijyen de hiç olmadığı kadar önemli hale geldi. Temizlik yapmaya devam ediyoruz ancak evlerimizde oluşan tozun neler içerdiğinin farkında değiliz. Bu noktada ise Dyson, Malmesbury’deki Araştırma ve Geliştirme tesislerinde toz bilimi konusunda kapsamlı araştırmalar yaparak ev tozlarının içinde ne olduğunu, bunu neden önemsememiz gerektiğini ve bununla ilgili neler yapabileceğimizi ortaya koyan bir çalışma yayınladı.
Dyson tarafından her yıl toplanan yüzlerce kilogram gerçek ev tozunu analiz etmekten sorumlu bilim insanlarından biri olan Mikrobiyoloji Araştırma Görevlisi olan Dennis Mathews konuyla ilgili şöyle dedi:
“İnsanların ev tozunu, hatta göremedikleri tozu, evlerinden en iyi şekilde nasıl çıkaracaklarını anlamaları hayati önem taşıyor. Tozların içinde ne olduğu ve toz oluşumunun nasıl geliştiği konusunda daha bilinçli olunsaydı, temizlik esnasında nereye odaklanılması gerektiği daha iyi bilinebilirdi”
Yaşadığımız evin konumunun, yaşam alanlarındaki toz ve çeşitlerine etki ettiğine vurgu yapan Mathews: “Birinin deniz kenarında yaşayıp yaşamadığını, evdeki tozlarda belirli tuzları ve mineralleri görebildiğimiz için sık sık anlayabiliriz. Mahallenizde belirli bir ağaç türü varsa, evinizdeki polen türüne göre türleri belirleyebiliriz. Şehirlerde veya yollara yakın evlerde de kauçuk lastik parçaları ve mikroplastikler gibi sentetik parçacıklar bulma eğilimindeyiz. Evimizin dışından gelen partiküllere ek olarak, içeride bulduklarımızın da ev tozumuz üzerinde büyük etkisi olabilir. Cildimiz, evlerimizdeki tozu büyük oranda etkiliyor. Ortalama bir insan günde yaklaşık iki ila üç gram ve geceleri daha da fazla deri döker. Bu, kabaca bir haftada bir paket cips ağırlığına denk geliyor” dedi.
Toz akarları nelerdir?
Toz akarları, dünyada milyonlarca yıldır yaşayan mikroskobik canlılar olarak biliniyor. Ev ortamınızda milyonlarca toz akarı olabilir ve akarların kendileri zararlı olmasa da, dışkılarında bulunan proteinler dünya çapında alerjenik hastalıkların en önemli tetikleyicileri olarak kabul ediliyor.
Dünya çapında 65-130 milyon arasında insanın toz akarı dışkısı alerjisinden muzdarip olduğu düşünülüyor. Çalışmalar, pandemi sırasında evlerimizde daha fazla vakit geçirmemizle birlikte alerjisi olanların semptomlarının şiddetlendiğini gösteriyor. Özellikle genç yaşlarda yüksek miktarda toz akarlarına maruz kalmanın akar alerjisi ve astım geliştirme riskini de artırdığı görülüyor.
Evimizi sık sık süpürmek, toz miktarını azaltmak ve vücudumuz üzerindeki olumsuz etkiyi en aza indirmek için iyi bir yol olsa da, nereleri süpürmemiz gerektiğini bilmek önemli bir nokta olarak karşımıza çıkıyor. Toz akarları sıcak, karanlık ve nemli koşullarda gelişir. Bu nedenle yatak ve kanepe gibi yerler, toz akarı mevsiminde çoğalan akarlar için kolay bir üreme alanı olabiliyor.
Mathews yaptığı açıklamalara ayrıca şunu da ekliyor: “Toz gerçekten de hayatımızda yaptığımız her şeyin mikroskobik çorbasıdır. Bunların çoğu, endüstri standartları için sıklıkla analiz edilen ve test edilen sentetik toza yansıtılmıyor. Dyson’da gerçek tozla test yapıyoruz, bu da elektrikli süpürgelerimizin yalnızca laboratuvarda değil, gerçek evlerde de üst düzeyde performans göstermesini sağlıyor.”
Evdeki kirleticilerden kurtulup temizliğini sağlamak, sizin ve ailenizin sağlığını koruyabilmek adına önlemler almak oldukça önemli. Bunun en kolay yollarından biriyse doğru temizlik teknolojilerine sahip olmaktan geçiyor.
Kripto paraların hayatımıza girmesiyle birlikte pek çok coin ortaya çıktı. Bu kripto paralardan ve coinlerden biri de token’dir. Dijital dünyada sık sık duyulan ve pek çok alanda karşılaşılan token kelimesi, çoğu kişiye kafa karıştırıcı gelse de oldukça basittir.
Bir yatırım amacı olarak görülen ve en çok yatırım yapılan coinlerden olan bu kelime, son zamanlarda daha çok merak ediliyor. Peki token ne demek ve ne işe yarar? Bu yazımızda sizlere bu soruların cevabını verdik.
Tüm dünyayı etkisi alan kripto para dünyasının işletmeler gözündeki değerin ölçmek için bir anket düzenlendi. İşte detaylar...
Token ne demek?
Token, teknik olarak ‘kripto para birimi’ ya da ‘kripto varlık’ için farklı bir kelimedir. Ancak giderek bağlamak bağlı şekilde pek çok özel anlam kazanmıştır. Bunlardan ilki, Bitcoin ve Ethereum dışındaki tüm kripto para birimlerini tanımlaması oluyor. İkincisi ise başka bir kripto para biriminin blok zincirinin üzerinde çalışan belirli dijital varlıkları tanımlamasıdır.
Tüm bu tanımlarla birlikte token, genel olarak Bitcoin ve Ethereum‘un yanı sıra herhangi bir kripto para birimini ifade eder. Günlük hayatta sık sık duyulan Bitcoin ve Ethereum kripto para birimleri de birer token’dir. Ancak her token de bir kripto para birimi olmak zorunda değildir.
Token ne işe yarar?
Çoğunlukla IEO/ICO süreci olarak bilinen token, bulunduğu platformun sürekliliğini devam ettirmesi ve kaliteyi yükseltmesi açısından üretilebilir. Aynı zamanda bu birim, bir değeri, hizmeti ya da ürünü de temsil edebiliyor. Kısacası her ürünün, değerin ya da hizmeti bir token’e dönüştüğünü söylemek mümkündür.
Bir kripto para birimiyle token arasındaki en önemli fark, kripto para birimlerinin kendi blok zincirlerine sahip olmasıdır. Token’ler ise merkezi olmayan Bitcoin, Ethereum ve Waves gibi blok zincir üzerine kurulmuştur.
Token nasıl kullanılır?
Token, Utility , Equity , Credit ve Combo olmak üzere farklı çeşitler de yer alıyor. Bu çeşitlerin kullanımı da almak istediğiniz çeşide göre değişiklik gösterir. Token’i kullanmak için ilk olarak tercih ettiğiniz borsaya parayı yatırın. Ardından o parayı, istediğiniz kripto para şeklinde cüzdanınıza transfer edin. Son olarak da paranızın değerlemesini bekleyerek kullanım sağlayabilirsiniz.
Sosyal medya platformlarının artması birçok kirli bilgi paylaşan insanları da beraberinde getiriyor. Konuyla ilgili yapılan araştırmalara göre internet kullanıcılarının yüzde 86’sı yalan haberle kandırıldıklarını belirtiyor.
Tam bu noktada TED Üniversitesi’nin Sosyal Ağlardaki Trollerin Otomatik Tespiti adlı projesi, TÜBİTAK 1001 programı dahilinde 36 ay desteklenmeye hak kazandı.
Sosyal Ağlardaki Trollerin Otomatik Tespiti projesi ne sunuyor?
Haber Global’in haberine göre, internetteki bilgi kirliliğine karşı kalıcı çözüm geliştirmek isteyen TED Üniversitesi’nin projesi, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazandı. Letter.Ly tarafından konuya dair yayınlanan verilere göre, internet kullanıcılarının yüzde 86’sı yalan haberle kandırılırken, internet platformları, çevrimiçi haberlerin ve internet sitelerinin yüzde 62’si ise kullanıcılar tarafından sahte olarak nitelendiriliyor.
Bu noktada TED Üniversitesi (TEDÜ) Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Aykut Yıldız öncülüğünde yürütülen “Sosyal Medyadaki Fikir Dinamiğinin Diferansiyel Oyun Olarak Modellenmesi Ve Ağdaki Trollerin Otomatik Tespiti” isimli proje, TÜBİTAK 1001 programı kapsamında 36 ay süresince desteklenmeye hak kazandı.
Projenin başında bulunan Öğretim Üyesi Dr. Aykut Yıldız, kullanacakları matematiksel analizin özgün bir yaklaşım olduğunu belirtti. Geliştirilen “Sosyal Ağlardaki Trollerin Otomatik Tespiti” isimli projede sosyal medyadaki trollerin fikir eğrilerindeki değişimlerden yola çıkan bir tespit metodu geliştirildi. Bu sayede sosyal ağları trollerden arındırarak bilgi kirliliğinin önüne geçilebilecek.
Projenin gün geçtikçe sosyal medya trollerine karşı çözüm getireceğini belirten Yıldız, paylaşılan fikirlerin sayılara izdüşümünü yaparak matematik analiz yapacaklarını vurguladı.