Tesla, dünyanın en büyük otomobil üreticileri arasında bulunuyor. Şirket, sunduğu elektrikli otomobilleriyle ve otonom sürüş teknolojileriyle kullanıcıların ilgisini çekiyor. Bunların yanında eşsiz tasarımlara sahip tanıttığı elektrikli otomobilleriyle de dikkatleri çekiyor.
Şirket, geçtiğimiz yıllarda Tesla Cybertruck ismini verdiği değişik bir tasarıma sahip tam elektrikli pickup modelini tanıtmıştı. Tanıtıldığı zaman çok detaylı bilgi verilmemişti. Tanıtımdan sonra bir sürü detay ortaya çıktı ve halen de çıkmaya devam ediyor.
Önümüzdeki yıllarda yollara çıkması beklenen Tesla Cybertruck, bazı noktalarda Elon Musk'ı memnun etmedi. İşte nedeni...
Tesla, Cybertruck’ın katlanabilir arka koltukları için patent aldı!
Dün, Twitter’da bir kullanıcı tarafından Tesla’nın elektrikli pick-up modeli için aldığı yeni patenti yayınlandı. Patentte yer verilen fotoğraflara göre şirket araçta katlanabilir arka koltuklara yer verecek. Bugüne kadar Tesla’nın CEO’su Elon Musk ve şirket, Cybertruck ile ilgili birçok detay paylaşmıştı ancak araçta katlanabilir arka koltukların olacağı söylenmemişti.
Patentin ayrıntılarına baktığımızda yeni alındığını görebiliyoruz. Bildiğiniz üzere şirketin en büyük rakiplerinden Rivian, elektrikli pickup modeli R1T’nin teslimatlarına geçtiğimiz günlerde başlamıştı. Rivian R1T de patentlerdekine benzer yapıda katlanabilir arka koltuklara sahip. Bu durum, Tesla’nın Rivian’la daha iyi rekabet edebilmek için patenti aldığını gösteriyor.
Yeni patentle birlikte Tesla Cybertruck, üç tane katlanabilen arka koltuğa sahip olacak. Diğer rakiplerinde olduğu gibi orta koltuktan bagaja erişebileceğiniz bir tünel sunulmayacak. Bu özellik sayesinde bagaj alanını daha rahat bir şekilde büyüyebileceksiniz ve diğer Tesla modellerinde de gördüğümüz araç içi yatakları daha rahat yerleştirebileceksiniz.
Tesla Cybertruck’ın arka koltuklar 60/40 oranında katlanacak. Bu ve daha fazla özelliğin Elon Musk tarafından Tesla’nın 4. çeyrek kazanç çağrısında duyurulması bekleniyor. Peki, sizin düşünceleriniz neler? Sizce bu özellik işe yarar mı? Opsiyon olarak mı yoksa standart bir özellik olarak mı sunulmalı? Düşüncelerinizi ve yorumlarınızı aşağıda belirtmeyi unutmayın.
Dünyanın en ünlü sosyal medya platformlarından ve video akış sitelerinden biri olan TikTok, bugünlerde oldukça enteresan bir haberle daha gündeme geldi. ByteDance bünyesinde TikTok moderatörlüğü yapan Candie Frazier isimli bir çalışan, onay sürecinde izlemek zorunda kaldığı videolardan ötürü psikolojik travma geçirdiği gerekçesiyle şirketini dava etti.
OBS iş geliştirme müdürü Ben Torell, TikTok Live Studio yazılımında OBS'ye ait kaynak kodların kullanıldığını iddia etti.
TikTok’a açılan dava, Facebook’a da açılmıştı
Bloomberg cephesinden gelen yeni bir habere göre eski TikTok moderatörü Candie Frazier, sosyal medya platformunun sahibi ByteDance‘i mahkemeye verdi. Frazier, TikTok moderasyonunda görev aldığı dönemlerde şiddet, okul baskınları, ölümcül yaralanmalar ve hatta yamyamlık içeren videoları denetlemeye zorlandığını söyledi.
Eski TikTok çalışanı, her videonun yayına uygun olup olmadığnın denetlenmesi için en fazla 20-25 saniyeleri olduğunu ve yoğun çalışma şartları nedeniyle 3 ila 10 videoyu aynı ekranda ve aynı anda izlemek zorunda kaldıklarını belirtti. Frazier, günde 1 saatlik yemek molası ve sadece 2 adet 15 dakikalık molayla tam 12 saat vardiya yapmak zorunda kaldıklarını, tüm bu yorucu sürecin izlediği videolarla birleşince ciddi psikolojik sorunlar yaşadığını belirtti.
Geçtiğimiz dönemlerde bünyesindeki çalışma şartlarıyla ilgili bir açıklama yayınlayan TikTok; Facebook ve YouTube gibi diğer platformlarla birlikte travmatik görüntülerle karşılaşabilen moderatörler için önlemler almıştı. Moderatör vardiyalarının4 saatle sınırlandırılmasınıön gören bu yönergelerin, işlerin yoğunlaştığı dönemlerde hiçbir şekilde uygulanmadığı iddia ediliyor.
TikTok’a hem maddi hem de manevi tazminat davası açan çalışan, bu alanda şirketini dava eden ilk kişi değil. 2018 yılında bir Facebook çalışanı, şikayet edilen videoları denetlerken çeşitli psikolojik problemler yaşadığına dair Facebook’u dava etmişti.
Peki sizler Frazier tarafından açılan bu dava hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce de çalışanların psikolojisinin bozulması mümkün mü? Görüşlerinizi bizlerle yorumlar kısmında paylaşmayı ihmal etmeyin.
Bilindiği üzere Türk vatandaşlığına sahip olmak için pek çok yol bulunuyor. Bu yollardan biride sıklıkla tercih sebebi haline gelen mülk satın alma olarak belirlenmiş durumda. Elbette Türk vatandaşlığı almak için uygun çözümlerden biri olan mülk satın almak için pek çok koşul bulunuyor.
İlk olarak bu gereksinimleri tamamlamak için tüm aşamaları doğru ve uygun bir şekilde geçmeniz gerektiğini belirtelim. Özellikle alacağınız gayrimenkulun minimum fiyatının 250.000 dolar olacağını belirtelim. Turkish Citizenship (Türk vatandaşı) olmak adına alacağınız gayrimenkul için atacağınız adımlar şöyle:
Vergi sicil numaranızı almalısınız
Türkiye’de mülk satın alacaksınız öncelik vergi sicil numarası almak olacak. Bu şartı yerine getirmeden Türk vatandaşlığına başvuramayacağınızı belirtelim. Türkiye’de başvuracağınız herhangi bir vergi dairesinden sicil numarası alabilmek mümkün.
Mülk satın almalısınız
Yukarıdaki gereksinimi yerine getirdikten sonra mülk satın almak için yeni bir aşamaya geçebileceksiniz. İlk aşamadan sonra istediğiniz mülkü satın alabilirsiniz. Ancak gayrimenkul yatırım bedelini en az 250.000 dolar olması gerektiğini tekrar hatırlatalım. İsteğinize uygun mülk alımını da gerçekleştirdikten sonra son adıma geçebilirsiniz.
Tüm bu adımlarınızda Propertytr ise vergi numarasi alınmasından, gayrimenkul bulunmasına, satışın tamamlanmasına ve avukatlık işlerinin hepsinin takibini yapıyor.
Mülkünüz için oturma izni başvurusunda bulunun
Seçtiğiniz gayrimenkulü satın aldıktan sonra vatandaşlığınız ve oturma izni için başvuruda bulunmanız gerekiyor. Elbette bu başvuruyu yapmak için gerekli bazı belgeler bulunuyor. İkamet izni başvurusu için de bazı masrafların oluşacağını belirtelim.
Genel olarak bu işlemleri yapmadan önce ikamet izni başvuruları ile ilgili detayları takip etmeniz gerekiyor. Genel olarak bu işlemleri yapmadan önce ikamet izni başvuruları ile ilgili detayları takip etmeniz gerektiğini belirtelim.
Türk vatandaşlığına başvurmanız gerekiyor
Yukarıda belirtilen tüm adımları doğru ve sırasıyla yaptıktan sonra Türk vatandaşlığı almaya hazır olacaksınız. Bu başvurunun gerçekleşmesi için gerekli belgeleri sağladıktan sonra başvurunuz 3 ay ile 1 yıl arasında sonuçlanacaktır. Bu aşamada ise Propertytr a’dan z’ye süreçle ilgili bütün hizmetleri size sunuyor. Hukuk ve gayrimenkul departmanı olarak birebir her türlü konuda işlerinizin kolaylıkla takibini sürdürüyor.
Hızla büyüyen kripto para sektörü konusunda Türkiye kapsamlı bir yasal düzenleme hazırlığı içerisinde. Mayıs ayında Resmî Gazete’de yayımlanan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile kripto paralar resmen tanınmıştı. Kripto para borsaları da Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu’na tabi olmuştu.
Resmi Gazete'de bugün yayımlanan karar ile, kripto para piyasalarına yeni yükümlülükler getirildi. Bununla birlikte kripto para birimleri resmen tanındı.
Cumhurbaşkanı açıkladı: Kripto para yasası hazır
NTV’nin haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomist ve akademisyenlerle bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıda kripto paralarla ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kripto paraların ülkemizdeki yasal altyapısıyla ilgili olarak yasanın hazır olduğunu ve yakında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşınacağını ifade etti.
“Yasa hazır. Gecikmeden Meclis’e göndererek bu konuda adım atacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kripto para sektörünün öneminin farkında olduğunu ifade etti. Gecikmeden adım atmak durumunda olduklarını ifade ederek, kısa süre içerisinde adım atılması gerektiğini vurgulayarak hazırlanan yeni yasal düzenlemenin kısa sürede TBMM’ye taşınacağını söyledi.
AMD’nin NVIDIA tarafından geliştirilen DLSS teknolojisine rakip olarak sunduğu yeni nesil FidelityFX Super Resolution teknolojisine dair yeni bir video yayınlandı. Yeni dönemde 70’den fazla oyuna destek verecek olan teknolojiyle ilgili God of War’ın PC versiyonuna dair FPS değerleri de yayınlandı.
Sektörede tecrübeli markalardan olan eTail.com.tr, dijital platformlardaki ihtiyaçlarınızı karşılamak için indirimli oyunlara devam ediyor.
God of War, 4K’da 57 FPS’ye ulaşıyor!
AMD’nin uzun bir süredir üzerinde çalıştığı ve geçtiğimiz Haziran ayında kullanıma sunduğu AMD FidelityFX Super Resolution teknolojisiyle ilgili yeni bir video geldi.
Temel olarak nispeten daha düşün donanımlı bilgisayarlarda, yüksek çözünürlüklü grafiklerin daha yüksek FPS değerleriyle sunulabilmesini amaçlayan bu teknoloji günden güne gelişiyor. Yapay zeka kullanarak, normalde düşük çözünürlükte çalışan bir oyundaki eksik pikseller, AMD’nin kendi yapay zekası tarafından anlık olarak tamamlanıyor ve aradaki çözünürlük farkını hissetmemeniz sağlanıyor.
NVIDIA’nın DLSS 2.0 teknolojisiyle yarışması beklenen bu teknolojinin kullanıldığı 70’den fazla yapımla ilgili FPS değerleri paylaşıldı. AMD, aynı zamanda testin gerçekleştirildiği bilgisayarın donanım özelliklerini de paylaştı. Tanıtım videosunda oyuncuların en çok dikkatini çeken yapım ise doğal olarak God of War’ın PC versiyonu oldu.
AMD FideltyFX SR kullanan sistemin özellikleri:
AMD Radeon RX6800XT
AMD Ryzen 9 5900X
16GB DDR4-3200 RAM
QOGI AM4 Anakart.
Videodan da görebileceğiniz üzere yukarıdaki sistemle ve 4K çözünürlükte, Ultra ayarlarda çalıştılan God of War’dan tam 57 FPS’ye erişilebilmiş. Normal şartlarda, belirtilen sistemle God of War gibi grafik harikası bir yapımda 57 FPS’ye ulaşmak pek mümkün değil. Bununla birlikte AMD’nin bu yeni nesil teknolojiyle, özellikle belli oyunlarda oldukça iyi iş çıkardığı söylenebilir.
PlayStation Studios, yeni stüdyolar almaya devam ediyor. Bu sefer God of War adlı popüler oyunun stüdyosu Valkyrie Entertainment'i aldı.
AMD tarafından geliştirilen FidelityFX Super Resolution teknolojisi şu an için toplamda 70 farklı oyuna destek veriyor ve yeni geliştirilen oyunlar arasında da bu teknolojiye destek veren yeni yapımlar olacak. Peki sizler yayınlanan video ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi bizlerle yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.
Bir dönem telefon piyasasında başarılı işlere imza atan, ancak sektörde yaşanan değişime ayak uyduramayarak düşüşe geçen Motorola, eski günlerine geri dönmek için çalışmalarına devam ediyor. 2014 yılında Google tarafından Çinli şirket Lenovo’ya 2.91 milyar dolar karşılığında satıldıktan sonra kabuk değiştiren şirket, günümüzde akıllı telefon piyasasında aktif rol oynuyor.
Bunun dışında son yıllarda fazlasıyla popüler hale gelen katlanabilir akıllı telefon konusunda da çalışmalarını sürdüren üretici, yakın zamanda heyecanlandıran bir açıklama ile gündeme geldi. İşte detaylar…
Motorola, kullanıcılarına saf Android 12 deneyimi yaşatma imkanı sunacağı güncelleme listesini yayınladı.
Lenovo yöneticisi: Yeni bir katlanabilir telefon üzerinde çalışıyoruz
Bildiğiniz üzere Motorola, katlanabilir telefon pazarına hiç de yabancı değil. Tabii burada şirketin bir döneme damga vurmuş cihazlarının aksine günümüz itibariyle Samsung gibi üreticilerin ön planda olduğu katlanabilir ekranlı akıllı telefonlardan bahsediyoruz.
Bu doğrultuda ilk hamlesini 2019 yılının sonlarına doğru yapan şirket, Motorola Razr ile kullanıcıların karşısına çıkmıştı. Bundan yaklaşık bir yıl sonra da cihazın gelişmiş özelliklere sahip 5G sürümü çıkış yapmıştı. Tabii Samsung ve Huawei gibi şirketlerin katlanabilir telefonlarının yanında hedeflenen satış rakamlarına ulaşılamadı.
Ancak kısa bir süre önce Lenovo yöneticisi Chen Jin, mikroblog sitesi Weibo üzerinden yaptığı yeni açıklamayla şirketin katlanabilir telefon pazarından hala umutlu olduğunu gözler önüne serdi.
Jin, üçüncü nesil Motorola Razr üzerinde çalıştıklarını ve katlanabilir telefonun selefine kıyasla daha geniş ekranlı, daha şık tasarımlı ve performans açısından daha güçlü bir yapıda olacağını belirtti. Şu an için söz konusu telefon hakkında ortaya çıkan tüm detaylar bu kadar.
Motorola Razr 5G teknik özellikleri
Boyutlar ve ağırlık: Katlıyken: 91.7 x 72.6 x 16 mm, Açıkken: 169.2 x 72.6 x 7.9 mm / 192 gr
Ana Ekran: 6.2 inç, OLED ekran, 2152 x 876 piksel, 373 ppi
İşlemci: Snapdragon 765G (1 x 2.4 GHz Kyryo 475 Prime & 1 x 2.2 GHz Kryo 475 Gold & 6 x 1.8 GHz Kryo 475 Silver)
Grafik Birimi: Adreno 620
Depolama – RAM: 256 GB, 8 GB RAM
Ana kamera: 48 Megapiksel f/1.7, PDAF, OIS
Arka kamera video: 4K @30fps, 1080p@30/60/120fps
Ön kamera: 20 Megapiksel, f/2.0, 1080p@30/60 FPS video
Batarya: 2800 mAh @ 15 Watt hızlı şarj
Bağlantı: Bluetooth 5.1, Wi-Fi 802.11 a/b/g/n/ac, Type-C, GPS, NFC
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Motorola, yaptığı hamlelerle eski günlerine dönebilir mi? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın…
Apple akıllı saatler için geçtiğimiz günlerde yayınlanan watchOS 8.3 güncellemesi sonrası birçok yenilik ve hata düzeltmesi sunulmuştu. Buna karşın güncellemeyi yapan Apple Watch sahipleri ciddi bir sorunla karşı karşıyalar. Bir takım kullanıcılar, yeni güncelleme sonrasında saatlerini şarj edemediklerini rapor ettiler.
Geçtiğimiz yıl ilk akıllı saatini tanıtan Vivo, şimdi de 50 metreye kadar su geçirmediği söylenen cihazını duyurdu. İşte Vivo Watch 2!
Apple Watch, güncelleme sonrası şarj olmuyor
13 Aralık 2021 tarihinde yayınlanan yeni watchOS güncellemesiyle düzeltilen birçok hatanın yanı sıra, veri ve sensör erişimini kaydetmek için Uygulama Gizlilik Raporu desteği ve bildirimlerin Farkındalık seanslarını kesmesine engel olan ciddi bir problem giderilmişti. Buna karşın bu güncelleme, getirdiği yeniliklerin yanı sıra ciddi de bir soruna sebep oluyor.
13 Aralık tarihinden beri Apple’ın kendi destek sayfaları ve Reddit aracılığıyla konu açan birçok kullanıcı, şarj sorunundan muzdarip durumda. Gönderilen raporlara göre, Apple Watch sahipleri, cihazlarını şarja taktıktan birkaç dakika sonra şarjın aniden durduğunu belirtiyorlar. Bu aşamada akıllı saatlerini tekrardan başlattıklarında cihazın yeniden şarj almaya başladığını, bir süre sonra da problemin tekrar başladığını söylüyorlar.
Her ne kadar şarj problemi çoğunlukla üçüncü parti şarj cihazlarında yaşansa da Apple’ın lisanslı şarj cihazıyla da sorun yaşayan kullanıcılar mevcut.
Yaşadıkları şarj problemi sonrasında farklı bir şarj cihazı edinen Apple Watch sahiplerinin bir kısmı da sorunun devam ettiğini rapor ettiler. Bu aşamada eğer cihazınızı watchOS 8.3 sürümüne güncellediyseniz, problemi gidermek için yapabileceğiniz herhangi bir şey maalesef yok. Bu aşamada Apple’ın yeni güncellemeyi yayınlamasını beklemek veya birinci parti bir Apple şarj cihazı denemek önerilen yegane çözümler arasında yer alıyor.
Peki sizler güncelleme sonrası Aplle Watch cihazınızda benzer bir problem yaşadınız mı? Görüşlerinizi bizlerle yorumlar kısmında paylaşmayı ihmal etmeyin.
Dünya çapında birçok izleyiciye hitap eden Netflix, Türkiye’de yürüttüğü operasyonlar ile de başarılı yapımlara destek oluyor. Netflix, en son Kağıttan Hayatlar ve Geçen Yaz filmleri ile izleyicilerden beğenileri topladı. Türk yapımlarına destek olan Netflix, Babamın Kemanı filmini duyurdu.
Netflix, 9 sezondan oluşan The Office (US) dizisinin tüm bölümlerini yayınlayacağını duyurdu. İşte beklenen o tarih!
Netflix, Babamın Kemanı filmini ve çıkış tarihini duyurdu
Keman virtüözü olan Mehmet, uzun süredir görmediği kardeşi tarafından ziyaret edilir. Kardeşi, Mehmet‘e gelip öleceğini belirtir ve çocuğunu Mehmet’e emanet etmek ister. Amca ve 8 yaşındaki yeğeninin duygusal hikayesi burada başlar. Mehmet, yeğeni Özlem ile arasındaki engelleri aşamaz ve bir süre sonra Özlem‘i çocuk esirgeme kurumuna bırakmaya karar verir. Özlem’in de aynı babası ve amcası gibi kemana ilgi duyduğu belli oluyor fakat fragmanda bunun nasıl bir olay örgüsü işleyeceği belli değil.
Mehmet hikaye boyunca hem kendi içerisindeki duygularla hem de çevresindeki insanlarla mücadeleye girer. Bir yandan da çocuk sahibi olmayan Mehmet’in karşısına böyle bir fırsat çıkması, çocuk sahibi olmanın aslında ne kadar farklı bir şey olduğunu gösterir.
Başrolü; Engin Altan Düzyatan, Belçim Bilgin, Selim Erdoğan ve Yener Sezgin paylaşıyor. Filmin yapımcılığını Necati Akpınar ve Cansu Aydın üstlendi.
Babamın Kemanı, 21 Ocak 2022‘de Netflix’te yayınlanacak.
Yılın en büyük teknoloji fuarı pandemi ve Omicron varyantı sebebiyle büyük sorunlar ile karşı karşıya. Geçtiğimiz yıl online olarak gerçekleştirilen etkinliğin ardından bu yıl yüz yüze katılmak isteyen üreticiler, yıl boyu sürdürdüğü çalışmalar sonrası Omicron varyantı ile karşı karşıya kaldı. Yaşanan gelişme sonrası birçok teknoloji devi CES 2022 fuarına uzaktan bağlanacağını açıkladı.
Lenovo, Hisense, T-Mobile, AT&T, Amazon, Meta, Waymo, Twitter, Pinterest, iHeartRadio, General Motors, Intel ve Google‘ın fiziksel olarak katılmayacağını açıkladığı CES 2022 fuarı, birçok kişi tarafından “İptal olacak mı?” soruları ile gündeme gelmeye başladı. Gelişmeler ardından CES cephesinden açıklama geldi.
Dünyanın en büyük teknoloji fuarı CES 2022 için bir kötü haber daha! Bir şirket daha pandemi sebebiyle etkinliğe uzaktan bağlanacak!
CES 2022 fuarı sanal aleme taşınmayacak
Etkinliğe katılmayacağını açıklayan teknoloji şirketlerinin dışında birçok basın kuruluşu da etkinliğe yüz yüze katılmayacağını açıklamıştı. Bu gelişmeler sonrasında hızla artan sanala geçiş süreci etkinliği düzenleyen Consumer Electronics Association (Tüketici Elektroniği Derneği) tarafından değerlendirildi.
Perşembe akşamı Google, Intel ve GM‘nin etkinliğe personel güvenliği sebebiyle uzaktan bağlanacağını açıklaması, diğer küçük çaplı firmaları da böylesine bir karara itti. CES cephesi ise polemiğe son verdi. Paylaşılan Tweet’te 2200‘den fazla şirketin etkinliğe yüz yüze katılacağı söylenirken, dijital olarak sunum yapacak firmaların da etkinlikte önemli olduğu vurgulandı. Ayrıca etkinliğin gerekli tedbirler dahilinde yüz yüze gerçekleşeceğinin teminatı verildi.
Ayrıca devamedegelen Tweet dizisinde etkinliğin yüz yüze gerçekleşeceği ve CES’in küçük çaplı firmalara kendini gösterme fırsatı sunacağı belirtildi. Ülkemizin yerli otomobili TOGG’nin de boy göstereceği Tüketici Elektroniği Fuarı, 5 Ocak-8 Ocak tarihleri arasında Amerika’nın Nevada eyaletinde gerçekleştirilecek.
Peki siz CES 2022 fuarının yüz yüze gerçekleşmesini doğru buluyor musunuz? Etkinliğe dijital olarak katılma kararı alan şirketler ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda belirtebilirsiniz…
Geçtiğimiz aylarda WhatsApp’a gelen bir güncelleme ve beraberinde getirdiği yeni kullanıcı sözleşmesi sebebiyle, pek çok kişi bu uygulamayı kullanmama kararı aldı. Haliyle pazarda bulunan diğer alternatif mesajlaşma platformlarına bakmaya başladı. İşte tam olarak bu noktada Telegram ve Signal isimleri ön plana çıktı.
Telegram’ı halihazırda pek çok kişinin aktif bir şekilde kullandığını biliyoruz. Hatta WhatsApp’a kıyasla beraberinde getirdiği yeni özellikler sebebiyle iş dünyasında da oldukça popüler bir hal alıyor. Fakat Signal bu diğer iki uygulamaya göre nispeten daha az biliniyor. Ancak bu platform ABD başta olmak üzere, adını her geçen gün üst sıralara çekmeyi başarıyor.
WhatsApp kullanıcılarının yıllardır beklediği ve gizlilik önlemlerini bir üst seviyeye taşıyacak olan özellik sonunda geliyor.
Telegram ve Signal özellikleri
Güvenlik söz konusu olduğunda pek çok kişi Signal’i açık ara kazanan ilan ediyor. Başlangıç olarak, tüm mesajları varsayılan olarak uçtan uca şifreliyor. Bu, siz ve sohbet ettiğiniz kişiler dışında hiç kimsenin mesajlarınıza erişemeyeceği anlamına geliyor. Buna karşılık Telegram, yalnızca bazı mesajları ve sesli aramaları uçtan uca şifrelemeye sahiptir. Geri kalanlar potansiyel olarak Telegram çalışanları, kolluk kuvvetleri ve diğerleri tarafından görülebilir.
Signal Desktop
Signal’in açık kaynaklı şifreleme protokolü herkesin görebileceği ve herkesin inceleyebileceği şekilde mevcuttur. Bu da kusurların hızlı bir şekilde bulunup düzeltilebileceği anlamına gelir. Hatta şifrelemesi WhatsApp tarafından da kullanılır. Şifreli Gizli Sohbetleri için Telegram, istemci tarafında açık kaynaklı olan kendi MTProto 2.0 protokolünü kullanıyor.
Pek çok bilgi güvenliği uzmanı, Telegram’ın şifreleme teknolojisinin Signal’e nazaran sınırlı bir geçmişe sahip olduğunu belirtiyor. Tabii yine de MTProto 1.0’dan daha güvenli olduğu konusunda fikir birliği var. Ayrıca, Aralık 2020’de yayınlanan bir akademik araştırma makalesi, Telegram’ın MTProto 2.0 protokolünü analiz ederek temelde sağlam olduğunu öne sürdü. Fakat bu protokol paketini kesinlikle güvenli kabul etmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu ekledi.
Telegram Desktop
Signal, kullanıcıları hakkında Telegram’dan çok daha az veri topluyor. Örneğin, genellikle yalnızca hesabınızı oluşturduğunuz tarihi ve en son ne zaman bağlandığınızı saklıyor. Telegram’ın meta verileri, IP adresinizi (ve sonuç olarak konumunuzu) ve ayrıca kiminle ve ne zaman konuştuğunuzu içerebilir.
Yani yetkililer servis sağlayıcısının tesislerine arama emriyle geldiklerinde bu veriler önemli bir hal alabilir. Ayrıca, Signal sohbetlerini başka bir kişinin numarasını yazarak başlatabilirsiniz. Fakat Telegram’ın herhangi birine mesaj gönderebilmeniz için kişilerinize erişmesi gerekiyor.
Telegram arayüz
Bu nokta da birilerinin teknolojiyi kullanarak özel konuşmaları gözetlemesinden endişe duyanlar için Signal bir kez daha daha iyi bir seçim olduğunu kanıtlıyor. Üstelik şirket kar amacı gütmeyen bir vakfa ait. Fakat Telegram’ın kurucuları, ülkenin en popüler sosyal ağı olan VK’yı da yaratan Rus milyarderler Pavel ve Nikolai Durov’dur. Kardeşler artık Rusya’da yaşamıyorlar ve şirketleri Londra’da, ancak birçok merkezi operasyon Dubai’de sürüyor.
Signal ve Telegram için cihaz desteği ve kullanım kolaylığı
Telegram, Windows Phone desteğinin yanı sıra bir Chrome tarayıcı uzantısı ve tamamen web tabanlı bir seçenek ile bu kategoride avantajı elinde tutuyor. Öte yandan hem Signal hem de Telegram iOS, MacOS, Android, Windows ve Linux platformlarında bulunuyor.
Signal arayüz
Her iki uygulama için de yükleme işlemi nispeten basit. Tercih ettiğiniz platform için yazılımı indirin, telefon numaranızı kullanarak kaydolun ve SMS ile gelen doğrulama kodunu girin. Tabii bazı durumlarda Telegram kod göndermek yerine arama da yapabiliyor.
Bu işlemden sonra kullanıcı bilgileri kısmına geçebilirsiniz. Bu noktada profilinizi tamamlamak için bir isim girmeniz gerekiyor. Fakat gerçek adınızı kullanmanıza gerek yok. Örneğin bir takma ad veya emoji de kullanabilirsiniz. Ayrıca kişilerinize erişim gibi uygulama izinlerini etkinleştirmek isteyip istemediğiniz sorulacaktır.
Telegram ve Signal genel kıyaslaması
Bireysel mesajlar
Signal’in bireysel mesajları varsayılan olarak uçtan uca şifrelenirken Telegram’ın temel bire bir sohbetleri şifrelenmez. Telegram’daki iletişimlerinizi platformun kendisinden korumak istiyorsanız, bir Gizli Sohbet başlatmanız gerekir.
Grup sohbetleri
Her iki platform da grup mesajlaşma seçeneği sunuyor. Şifrelemeyse yine sadece Signal’de bulunuyor. Fakat bu noktada Telegram’ın büyük bir avantajı mevcut. Sinyal grupları 1.000’e kadar kullanıcı içerebilirken, Telegram 200.000’e kadar grup üyesine izin veriyor.
Sesli ve görüntülü aramalar
Her iki platform da sesli ve görüntülü arama özelliklerine sahip. Signal’in şifreli aramaları grup içerisinde 40 kullanıcıya kadar destek sunuyor. Telegram ise uçtan uca şifreli ve bire bir görüntülü aramanın yanı sıra, büyük grupların üyelerin gelip gidebileceği konuşmalar yapmasına olanak tanıyan bir sesli sohbet özelliğine sahip. İstemci cihazdan sunucuya şifreleniyor. Fakat uçtan uca şifreleme yapmıyor.
Kaybolan mesajlar
Herhangi bir bireysel veya grup sohbetindeki Signal mesajları beş saniye ile bir hafta arasında kaybolacak şekilde ayarlanabilir. Telegram ise yalnızca Gizli Sohbetler için değil, aynı zamanda normal sohbetler için de benzer bir kendi kendini imha etme seçeneğine sahiptir. Ayrıca Signal’in fotoğraflarda ve videolarda yüzleri gizlemenize olanak tanıyan bir görüntü bulanıklaştırma aracı olduğunu da belirtelim.
Telegram, deneyiminizi kişiselleştirmek için çok daha fazla seçeneğe sahip. Bu nedenle bu kategoride liderdir. Yazı tipi, boyutu ve renk temaları etrafında ayarlayabileceğiniz, emoji, animasyon ve bildirimler de dahil olmak üzere bir sürü ayar mevcut.
Aynı anda birden fazla şarkı dosyası gönderir ve bunları yerleşik medya oynatıcısında başlatırsanız, uygulama çalma listeleri oluşturacaktır. Yakındaki Kişiler ile anketler ve testler yapabilir, fotoğrafları ve videoları düzenleyebilir ve fiziksel olarak size yakın olan diğer kullanıcıları görüntüleyebilirsiniz.
Signal, kısa süre önce animasyonlu çıkartmalar sunmasına ve mevcut emojilerine eklenmesine rağmen, temel metin, medya ve sesli mesajları güvenli bir şekilde göndermeye odaklanan çok daha basit bir uygulamadır. Genel olarak, platformda gezinmek kolaydır ve deneyiminizden en iyi şekilde yararlanmak için çok fazla özelleştirme yapmanıza gerek kalmaz.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Arama motoru devi Google, son dönemde akıllı telefon sektöründe aktifliğini büyük ölçüde artırdı. Bu doğrultuda ekim ayında kendi üretimi Tensor işlemcisinden güç alan Pixel 6 serisini piyasaya sürüldü. Ancak serinin çıkmasının ardından işler bir türlü yolunda gitmedi.
Özellikle aralık ayı güvenlik güncellemesinin ardından internete girememe başta olmak üzere çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalan Pixel 6 serisi, kısa süre önce hatalar nedeniyle popüler iki özelliğine veda etmek zorunda kaldı. Tabii problemler bunlarla sınırlı kalmadı…
Pixel 6 serisinin sorunları bitmiyor. Google, şimdi de serinin sevilen iki özelliğini devre dışı bıraktığını açıkladı.
Google Pixel 6 serisinde üretim hatası mı var?
İlk çıkış yaptığı günden itibaren daha çok yazılımsal sorunlarla gündemde olsa da, son dönemde yaşanan gelişmelerin ardından üretim hatası iddiaları ortaya çıkmaya başladı. Bunun nedeni ise telefonların ekranlarında oluşan sebepsiz cam kırıkları ve çatlakları…
Bildiğiniz üzere her iki model de Gorilla Glass Victus teknolojisiyle korunuyor. Durum böyle olunca herhangi bir kırık ve çatlağın meydana gelebilmesi için telefonların oldukça sert darbelere maruz kalması gerekiyor. Ancak Reddit ve Google destek forumlarında oluşturulan kullanıcı raporlarına göre olay tamamen farklı.
Bu sorundan müzdarip kullanıcıların ortak noktası ise telefonlarını düşürmemesi veya çarpmaması. Hatta bazıları ekran koruyucu ve kılıf gibi aksesuarları bile tercih etmiş. Ancak yine de ortada hiçbir neden yokken ilk olarak köşelerden başlayan ve daha sonra ekranı boylu boyunca kaplayan çatlak ve kırıklar oluşmuş.
Pixel 6 ve Pixel 6 Pro’nun ekranlarındaki sorun, muhtemelen fazla basınç ve sıcaklıklarda yaşanan ani değişimlerden kaynaklanıyor. İşte üretim hatası iddiaları tam da burada ortaya çıkıyor. Şu an için belli olmasa da, üretim sürecinde yapılan bir hata, basınç ve sıcaklığa maruz kalmış ekranın çatlaması ve kırılmasına neden oluyor.
Google, kullanıcılardan gelen şikayetlerin artmasının ardından bir açıklama metni yayınladı. Yaşanan sorunları kabul eden şirket, çözümü için de detaylı bir araştırma süreci yürüttüklerini açıkladı.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Pixel 6 serisinde yaşanan sorunlar, şirketin sektördeki imajını nasıl etkiler? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Bulut oyunculuk, gün geçtikçe popülerliğini artırıyor. Özellikle pandemi, küresel çip krizi ve kurdaki artış gibi çeşitli nedenlerden dolayı bilgisayar fiyatlarının yükseldiğini ve güçlü sistemlere ihtiyaç duymadan, aylık belirli bir ücret karşılığında sadece iyi bir internet bağlantısıyla üst düzey oyunları oynatabilen platformlar daha cazip hale geldi.
Tabii bulut oyunculuk denince akla ilk gelen hizmetlerden biri de GeForce Now diyebiliriz. Halihazırda kütüphanesinde 1000’den fazla oyun bulunan platform, her hafta yeni yapımları bünyesine katmaya devam ediyor. Son olarak 6 oyun, hizmetin kütüphanesine eklendi.
Popüler bulut oyun servisi GeForce NOW'da haftalık abonelik dönemi başladı. İşte yeni aboneliğin detayları ve fiyat listesi!
İşte GeForce Now kütüphanesine eklenen 6 oyun
Bu hafta GeForce Now kütüphanesine katılan oyunların arasında dikkat çeken yapımlar bulunuyor. Bunlara Uprising Studios tarafından geliştirilen ve HandyGames tarafından yayınlanan Scarf’ı örnek gösterebiliriz. Dün çıkış yapan oyun, tüm dünyayla aynı anda GeForce Now üyelerinin de beğenisine sunuldu.
İşte bu hafta platforma eklenen 6 oyun:
SCARF (23 Aralık’tan itibaren Steam ve Epic Games Store üzerinden oynanabilir)
Buna ek olarak GeForce Now’ın son dönemde kurda yaşanan düşüşün ardından yapılan fiyat indirimlerine henüz dahil olmadığını belirtelim. Bunun dışında geçtiğimiz günlerde platforma Haftalık Premium adında yeni bir abonelik paketi eklendi. Haftalık abonelik paketi ile 7 gün boyunca en sevilen oyunları donmadan oynayabilecek oyuncular, bunun karşılığında 44,9 TL ödeyecek.
24 saatlik Premium = 14,9 TL
Haftalık Premium = 44,9 TL
Aylık Premium = 89,9 TL
3 Aylık Premium = 199,9 TL
6 Aylık Premium = 349,9 TL
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Kurdaki düşüşün ardından GeForce Now abonelik fiyatlarında herhangi bir indirim bekliyor musunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.