ROKETSAN Şimşek-2 Türkiye’yi uzaya çıkaracak

ROKETSAN, Türkiye’nin uzay teknolojilerindeki en kapsamlı girişimlerinden biri olarak tanımlanan Şimşek-2 Uydu Fırlatma Aracı’nı IDEF 2025 kapsamında tanıttı. Milli Savunma Bakanlığı’nın ev sahipliğinde düzenlenen fuarda görücüye çıkan sistem, hem teknik kabiliyetleri hem de taşıdığı stratejik anlam bakımından dikkat çekti.

Şimşek-2 Uydu Fırlatma Aracı tanıtıldı

Şimşek-2, 1.500 kilogram ağırlığındaki bir uyduyu veya benzer ölçekteki faydalı yükleri 700 kilometre üzerindeki Güneş eşzamanlı yörüngeye taşıyabilecek şekilde tasarlandı. Sistem, iki kademeli ve sıvı yakıtlı roket motoruna sahip. Geliştirilen yapı, hem yörüngeye hassas yerleştirme kapasitesi hem de yüksek taşıma gücüyle Türkiye’nin uydu fırlatma yeteneklerini yeni bir seviyeye taşıyor.

Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, Şimşek-2’nin tanıtımı sırasında yaptığı açıklamada bu sistemin, Türkiye’nin mühendislik altyapısının geldiği noktayı ortaya koyduğunu belirtti. İkinci, daha önce tanıtılan Şimşek-1 platformunun yalnızca 400 kilogramlık faydalı yük kapasitesine sahip olduğunu hatırlatarak, Şimşek-2 ile bu alanda yaklaşık dört katlık bir gelişme sağlandığını vurguladı.

Uydu fırlatma yeteneği, yalnızca askeri uygulamalarla sınırlı kalmıyor. Şimşek-2, sivil ve ticari amaçlı görevler için de kullanılabilecek şekilde tasarlanıyor. Bu çerçevede, sistemin yalnızca yerli uydular için değil, uluslararası pazarda görev üstlenebilecek ticari bir platform olarak da işlev görmesi planlanıyor.

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

İngiltere'de ilginç bir olay yaşandı. Zayıf şifre yüzünden 158 yıllık şirketin iflas noktasına geldiği ortaya çıktı.

Sistemle ilgili teknik detaylar da fuar sırasında paylaşıldı. Şimşek-2’nin toplam uzunluğu 39,2 metre. Birinci kademe çapı 3,3 metre olarak ölçülürken, ikinci kademe ve başlık bölümünde bu ölçü 3,0 metreye düşüyor. Roketin taşıyabileceği azami faydalı yük kapasitesi 1.500 kilogram olarak açıklanırken, erişebileceği yörünge yüksekliği 700 kilometrenin üzerinde konumlanıyor.

Geçtiğimiz ay yapılan açıklamalarda, Şimşek-1 sisteminin ilk testlerinin 2027 yılında gerçekleştirileceği bildirilmişti. Şimşek-2’nin ise bu test sürecine 2027 sonrasında dahil olması ve en geç 2029 yılına kadar fırlatma testlerinin başlaması bekleniyor.

ROKETSAN’ın geliştirdiği Şimşek-2, Türkiye’nin uzayda bağımsız hareket edebilme kapasitesine ulaşma hedefinde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Fırlatma sisteminin devreye alınmasıyla birlikte, uydu üretimi kadar kritik olan yörüngeye erişim meselesinde de Türkiye’nin elindeki imkânlar büyük ölçüde genişlemiş olacak.

Pubinno ile sektöre yeni bir soluk geldi

0

2014 yılında mükemmel içecek deneyimi sunma ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunma vizyonuyla yola çıkan Pubinno, geliştirdiği akıllı teknolojilerle bugün 3 kıtada, 7 ülkede ve New York, Londra, Tokyo gibi 62’den fazla metropolde faaliyet gösteriyor. Pubinno CEO’su Can Algül, şirketin temel misyonunu, “Teknolojiyi doğayı koruma misyonuyla birleştirerek içecek sektörünün küresel sürdürülebilirlik dönüşümüne liderlik etmek,” olarak tanımlıyor.

Rakamlarla Küresel Etki ve Türkiye’deki Liderlik

Pubinno’nun geliştirdiği teknolojiler, bugüne kadar 200 milyondan fazla bardak içeceğin servisinde kullanıldı. Türkiye’de Anadolu Efes ile gerçekleştirdiği stratejik iş birliği sayesinde, ülkede servis edilen her 10 fıçı biradan 7’si Pubinno altyapısıyla sunuluyor. Bu başarı, şirketin sadece küresel pazarda değil, kendi ülkesinde de ne denli güçlü bir konuma ulaştığını gösteriyor.

Sürdürülebilirlik İş Modelinin Merkezinde

Pubinno, sürdürülebilirliği bir tercih değil, bir zorunluluk olarak görüyor. Bir litre biranın tüketiciye ulaşana kadar ortalama 102,5 litre su harcandığı gerçeğinden yola çıkan şirket, bu döngüyü kırmak için somut adımlar atıyor.

  • Su Tasarrufu: Bugüne kadar sağlanan 1,4 milyar litre su tasarrufu, Tokyo’nun bir aylık içme suyuna veya 280 olimpik yüzme havuzunu dolduracak miktara denk geliyor.
  • Karbon Ayak İzini Azaltma: Leeds Üniversitesi’nin verilerine göre karbon ayak izi şişeye kıyasla 7 kat daha düşük olan fıçı sistemlerini “Smart Tap” teknolojisiyle optimize ederek çevresel etkiyi minimize ediyor.
  • Atık Önleme: Fıçı içecekteki zayiatı %20’ye kadar azaltan teknoloji, döngüsel ekonomiyi destekleyerek her yıl 6 milyar tek kullanımlık ambalajın atık olmasının önüne geçiyor.

Yapay Zeka Destekli Verimli Teknolojiler

Pubinno’nun başarısının arkasında iki yenilikçi teknoloji yatıyor:

  • Smart Tap: Yapay zeka destekli akış kontrolü ile her fıçıdan %20 daha fazla verim alınmasını sağlıyor.
  • Smart Clean: Geleneksel temizlik yöntemlerine göre 4 kat daha hızlı çalışarak, %25 daha az su ve %15 daha az deterjanla maksimum hijyen sunuyor.

Gelecek Hedefleri: Sektör Standardı Olmak ve Büyümek

Pubinno’nun gelecek vizyonu oldukça iddialı. Şirket, Avrupa ve Amerika pazarlarındaki konumunu güçlendirerek fıçı içecek sektöründe sürdürülebilir bir endüstri standardı oluşturmayı hedefliyor. Bu hedefler doğrultusunda en dikkat çekici adımlardan biri, 2026 FIFA Dünya Kupası sırasında Amerika’daki stadyumlarda teknolojileriyle yer almak.

Ayrıca şirket, teknolojisini sadece birayla sınırlı tutmayıp, fıçıdan servis edilebilen kokteyl ve soğuk kahve gibi tüm içecek kategorilerine yayarak ürün yelpazesini genişletmeyi planlıyor. Can Algül, “Servis edilen her bir fıçı içeceğin, daha temiz ve sürdürülebilir bir dünya için atılmış önemli bir adım olduğuna inanıyoruz,” diyerek şirketin kararlılığını vurguladı.

ROKETSAN roket atabilen robot köpek geliştirdi

ROKETSAN, savunma sanayinde dikkat çeken yeni bir sistemini kamuoyuna tanıttı. KOZ adı verilen dört ayaklı insansız kara aracı, IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda ilk kez sergilendi. KOZ, entegre roket sistemiyle, dünyada roket atabilen ilk robot köpek olma özelliğini taşıyor.

ROKETSAN, yeni nesil robot köpek tasarladı

Tamamen yerli imkanlarla geliştirilen sistem, özellikle taarruz, keşif ve özel görevlerde kullanılmak üzere tasarlandı. Üzerinde dört adet güdümlü mühimmat taşıma kapasitesi bulunan KOZ, hem otonom hem de uzaktan kumandalı modlarda görev yapabiliyor. Bu esneklik, farklı senaryolara hızlı şekilde adapte olabilmesini sağlıyor.

KOZ üzerinde kullanılan mühimmat, ROKETSAN’ın daha önce çeşitli insansız platformlarda test ettiği Lazer Güdümlü Mini Füze Sistemi METE. METE füzesi, 1.000 ila 1.250 metre arasında değişen menzil aralığıyla dikkat çekiyor.

Bu füze tipi daha önce dronlar, deniz platformları ve çeşitli insansız kara araçlarında kullanılmıştı. KOZ’un bu mühimmatı taşıması, robotik platformların doğrudan çatışma sahasında aktif bir rol üstlenmesini mümkün kılıyor.

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

İngiltere'de ilginç bir olay yaşandı. Zayıf şifre yüzünden 158 yıllık şirketin iflas noktasına geldiği ortaya çıktı.

Aracın yürüyen dört ayaklı yapısı, zorlu arazilerde yüksek denge ve hareket kabiliyeti sağlıyor. Bu özellik, dağlık, ormanlık ya da şehir içi dar alanlarda etkin şekilde kullanılmasını mümkün hale getiriyor. Görev süresi 2,5 saate kadar kesintisiz olarak devam edebiliyor. Geliştirilen robot köpek, yalnızca taşıdığı mühimmatla değil, aynı zamanda platform olarak da tamamen yerli üretim olmasıyla öne çıkıyor.

KOZ’un tanıtımı, Türkiye’nin insansız sistemler alanında geldiği noktayı ve klasik platformların ötesinde hibrit çözümler geliştirme kapasitesini ortaya koydu. Sistem, ROKETSAN’ın gelecekteki muharebe konseptlerine yönelik yaklaşımını yansıtırken, aynı zamanda sahadaki ihtiyaçlara doğrudan yanıt veren modüler ve taşınabilir yapısıyla da dikkat çekiyor.

Legion Go 2 ortaya çıktı: İşte tasarımı

Lenovo’nun yeni nesil taşınabilir oyun konsolu Legion Go 2, resmi tanıtımından önce Çin’de ortaya çıktı. Henüz şirket tarafından duyurulmamış olmasına rağmen, cihazın erken prototiplerine ait görüntüler ve teknik bilgiler internete sızdı. Prototip modellerde kullanılan donanım, önceki beklentilere kıyasla bazı sürpriz detaylar barındırıyor.

Legion Go 2 yakında geliyor

Yeni cihazda AMD’nin geçtiğimiz yıl CES 2025’te sergilediği Ryzen Z1 Extreme işlemcisi yer alıyor. Lenovo’nun asıl planında Ryzen AI Z2 Extreme ile çıkış yapması beklenen modelin, şu an için Z1 Extreme tabanlı örnekleri test ediliyor.

Teknik olarak Z2 etiketli prototiplerin, gerçekte Z1 Extreme donanımı taşıdığı belirtiliyor. Bu işlemciler, 32GB LPDDR5-7500 RAM ile destekleniyor. RAM tarafındaki bu artış, önceki modelle kıyaslandığında kapasitenin iki katına çıktığını gösteriyor.

Donanım tarafında Lenovo’nun kendi üretimi bir anakart kullanılıyor. Görüntü birimi olarak Samsung’un 1200p çözünürlük sunan RGB OLED ekranı tercih edilmiş durumda. Kablosuz bağlantıda ise MediaTek imzalı Wi-Fi çözümü yer alıyor. Cihazın üzerinde web kamerası bulunmuyor. Enerji verimliliği açısından yaklaşık 30W TDP ile çalışan prototip, tek şarjla yaklaşık 1.5 saatlik bir kullanım süresi sağlıyor.

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

İngiltere'de ilginç bir olay yaşandı. Zayıf şifre yüzünden 158 yıllık şirketin iflas noktasına geldiği ortaya çıktı.

Cihaza entegre edilmesi planlanan yazılım paketi ise henüz test modellerine dahil edilmemiş durumda. Lenovo’nun bu yazılımıyla birlikte fan profilleri, TDP sınırlamaları ve titreşim motoru gibi çeşitli ayarların kullanıcıya açılması bekleniyor. Bu yazılımın, son kullanıcı sürümünde aktif olarak sunulması planlanıyor.

Legion Go 2’nin kontrolcüleri, tıpkı önceki modelde olduğu gibi modüler yapıda ve fare ya da klavye moduna geçiş yapabiliyor. Ancak ağırlık noktasında cihazın, sınıfındaki rakiplerine göre ciddi bir fark taşıdığı dikkat çekiyor. 938 gramlık ağırlığıyla test edilen prototip, karşılaştırıldığında Zotac ZBOX’un 750 gram ve Switch 2’nin 618 gramlık ağırlığının oldukça üzerinde yer alıyor.

Lenovo’dan cihazın çıkış tarihine dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak Latin Amerika’daki Lenovo ofislerinden gelen bilgilere göre Legion Go 2’nin Eylül ayında piyasaya sürülmesi planlanıyor. Donanımın son hali, işlemci tercihi ve yazılım detaylarının netleşmesi için önümüzdeki haftalarda yapılacak resmi duyurular bekleniyor.

Türkiye ile İngiltere arasında Eurofighter Typhoon anlaşması yapıldı

Türkiye ile Birleşik Krallık arasında Eurofighter Typhoon savaş uçağı alım sürecinde kritik bir aşama geçildi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve İngiltere Savunma Bakanı John Healey, Türkiye’nin bu platforma katılımını öngören bir Mutabakat Zaptı’na imza attı. İmzalar, İstanbul’da düzenlenen IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı kapsamında atıldı.

Türkiye, Eurofighter Typhoon platformuna katılacak

Taraflarca imzalanan belge, Türkiye’nin Eurofighter Typhoon savaş uçaklarını tedarik etmesine yönelik resmi sürecin başlatıldığını gösteriyor. Mutabakat, Türkiye’nin Typhoon kullanıcı ülkeler topluluğuna katılmasına yönelik siyasi ve stratejik iradeyi ortaya koyarken, iki ülke arasındaki savunma iş birliğinin daha üst seviyeye taşınmasına da zemin hazırlıyor. Türkiye ile Birleşik Krallık’ın uzun yıllardır NATO kapsamında süregelen askeri ve savunma alanındaki ortaklıkları, bu adımla daha kapsamlı bir yapıya kavuşuyor.

Eurofighter Typhoon, Avrupa’da Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya’nın ortak geliştirdiği dördüncü nesil çok rollü savaş uçağı olarak öne çıkıyor. Hava-hava ve hava-yer görevlerini aynı platformda yerine getirebilen Typhoon, yüksek manevra kabiliyeti, gelişmiş sensör sistemleri ve modern silah taşıma kapasitesiyle dikkat çekiyor.

Türkiye’nin bu platforma dahil olması, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın caydırıcılık kabiliyetinde önemli bir artış anlamına geliyor. Aynı zamanda savunma sanayi alanında da yeni bir iş birliği döneminin başlangıcını temsil ediyor.

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

İngiltere'de ilginç bir olay yaşandı. Zayıf şifre yüzünden 158 yıllık şirketin iflas noktasına geldiği ortaya çıktı.

Almanya, kısa süre önce Türkiye’ye Eurofighter ihracatı için gerekli onayı vermişti. Türkiye’nin toplamda 40 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı alımı yönünde talebi bulunuyor. Söz konusu uçakların üretimi, Eurofighter konsorsiyumunun ana yüklenicilerinden biri olan İngiltere merkezli BAE Systems tarafından gerçekleştirilecek.

Uçakların toplam maliyetinin yaklaşık 4,75 milyar euro seviyesinde olabileceği öngörülüyor. Bu rakam, alınacak uçak sayısına, konfigürasyonlara ve mühimmat paketine göre değişiklik gösterebilir.

Türkiye ile Birleşik Krallık savunma bakanları, imza töreninin ardından yaptıkları açıklamalarda, bu adımı memnuniyetle karşıladıklarını ve tam kapsamlı anlaşmaya geçiş sürecinin hızla tamamlanması için gerekli düzenlemelerin yapılacağını belirtti. Tarafların, savunma sanayi kabiliyetlerinin karşılıklı olarak desteklenmesi yönünde ortak bir vizyona sahip olduğu vurgulandı.

Eurofighter Typhoon süreci, Türkiye’nin hava kuvvetlerinin modernizasyonu ve uzun vadeli savunma planlaması açısından tarihi bir gelişme olarak kayda geçti.

278 beygirlik Opel Mokka GSE duyuruldu

Opel’in sportif otomobillerinde 1970’lerden bu yana kullanılan GSE rozeti, tamamen elektrikli bir geleceğe adım atıyor. Marka, kısa süre önce yaptığı açıklamada GSE etiketi taşıyan tüm modellerin artık yalnızca elektrikli olacağını duyurmuştu. Bu yeni dönemin ilk temsilcisi olarak tanıtılan Opel Mokka GSE, markanın şimdiye kadarki en hızlı elektrikli otomobili unvanını aldı.

278 beygirlik Opel Mokka GSE tanıtıldı

Mokka GSE, ön aksa yerleştirilen 207 kW (278 hp) gücündeki elektrik motoruyla 345 Nm tork üretiyor. Bu gücün tamamı yalnızca aracın “Sport” modunda sürücüye sunuluyor. Opel, modelin net ağırlığını henüz açıklamasa da aracın 1.6 tonun altında kalacağı bilgisi paylaşıldı. Bu da Mokka GSE’nin standart Mokka Electric’ten birkaç kilo daha hafif olacağını gösteriyor.

Performans verileri, GSE kimliğini taşıyan bu modelin yalnızca isimle değil, teknik olarak da önceki nesillerin sportif mirasını sürdürdüğünü ortaya koyuyor. Araç 0’dan 100 km/s hıza 5.9 saniyede ulaşıyor.

Maksimum hız ise 200 km/s ile sınırlı. 54 kWsa (net 50.8 kWsa) kapasiteli NMC bataryayla donatılan model, 336 kilometre menzil sunuyor. Bu rakam, standart versiyondaki 407 kilometrelik menzilin altında kalıyor ancak aracın daha yüksek güç çıkışı ve performans odaklı sürüş karakteri bu farkın temel nedeni olarak öne çıkıyor.

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

İngiltere'de ilginç bir olay yaşandı. Zayıf şifre yüzünden 158 yıllık şirketin iflas noktasına geldiği ortaya çıktı.

Mokka GSE’nin teknik altyapısı, kısa süre önce tanıtılan ralli versiyonlu Mokka modelinden esinlenerek geliştirilmiş. Torsen sınırlı kaydırmalı diferansiyel, özellikle ıslak ve düşük tutunmalı zeminlerde gücün ön tekerleklere daha dengeli aktarılmasını sağlıyor.

Direksiyon sistemi daha keskin tepkiler verecek şekilde ayarlanmış. Spor süspansiyon sistemi çift hidrolik amortisör içeriyor. Sarı renkli GSE fren kaliperleriyle birlikte daha büyük ve geliştirilmiş fren sistemi dikkat çekiyor. 20 inçlik özel alaşım jantlar ve Michelin Pilot Sport EV lastikler standart olarak sunuluyor.

Tasarım anlamında model, radikal bir değişiklik taşımıyor. GSE logoları, koyu renkli tampon detayları ve büyük jantlarla sportif kimlik dışarıdan belirginleşiyor. İç mekânda ise Alcantara kaplı spor koltuklar, alüminyum pedal seti, ralli çizgileri ve sarı dikişlerle donatılmış özel döşeme yapısı öne çıkıyor. Kapı iç panellerinde de Alcantara kullanılması, GSE’yi standart Mokka’dan ayıran farklar arasında yer alıyor.

10 inçlik bilgi-eğlence ekranında GSE’ye özgü performans göstergeleri yer alıyor. Sürücüler batarya sıcaklığı, G-kuvveti ve hızlanma değerleri gibi teknik verileri doğrudan ekran üzerinden takip edebiliyor.

Opel Mokka GSE’nin ilk kez Eylül ayında düzenlenecek IAA Mobility 2025 fuarında sahneye çıkması planlanıyor. Teslimatların yılın son çeyreğinde başlaması bekleniyor. Henüz resmi fiyat açıklanmasa da modelin standart Mokka Electric’in 36.740 euroluk başlangıç fiyatının üzerinde, yaklaşık 45.000 euro civarında bir etiketle satışa sunulması öngörülüyor.

Galaxy A17 5G performans testinde

Samsung‘un daha önce FCC sertifikası alan Galaxy A17 5G modeli performans testlerine girdi. Peki Güney Koreli markanın yaklaşan telefonu kullanıcılara neler sunacak? İşte ayrıntılar!

Galaxy A17 5G, SM-A176B model numarasıyla Geekbench testlerine girdi. Telefon yapılan tek çekirdekli testlerden 942 ve çok çekirdekli testlerden ise 2 bin 137 puan almayı başardı. Böylece bazı özellikleri dolaylı yoldan da olsa belli oldu.

Testlere sokulan prototipin Exynos 1330 işlemcisinden güç aldığını belirtelim. Öte yandan, 6 GB RAM’le gelecek. Tabii burada daha farklı bellek seçeneklerinin olma ihtimalini de akıllardan çıkarmamak önemli. Bunun dışında kutudan çıkar çıkmaz Android 15 tabanlı One UI 7 güncellemesini çalıştıracak.

Galaxy A17 5G Geekbench puanı belli oldu

Bunun dışında geçtiğimiz hafta Galaxy A17 5G’nin resmi destek sayfası Samsung’un İngiltere ve İsviçre web sitelerinde yayınlandı. SM-A176B model numarasıyla listelenen akıllı telefon markanın sitesinde yerini alsa da henüz herhangi bir teknik özellik paylaşılmadı.

Bu gelişme, Galaxy A17 5G’nin çok yakında tanıtılacağının işaretlerini veriyor. Ayrıca daha önce ortaya çıkan sızıntılar göz önüne alındığında, cihazın 25W hızlı şarj destekleyen 5.000 mAh kapasiteli bir pil ile geleceği söylenebilir.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!

iyzico, 530’dan fazla kadın girişimciyle 170 milyon liralık hacim yarattı

0

iyzico’nun kadın girişimcilerin dijital ekonomide güçlenmelerine katkı sunmak amacıyla 2021 yılında başlattığı Kadın Girişimci Destek Programı, 9. dönem başvurularını almaya başladı. Lansmanla duyurulan yeni dönem, kapsayıcı büyüme hedefi doğrultusunda girişimcilik ekosistemine güçlü bir ivme kazandırmayı amaçlıyor. Bugüne kadar 530’dan kadın girişimciye ulaşan program, toplamda 170 milyon TL’yi aşkın işlem hacmiyle ekosistemde kapsayıcılığın gelişimine, e-ticarete ve ekonomiye somut katkı sağladı.

Kadın girişimcilere geniş bir yelpazede destek sunan program, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından girişimciler tarafından yoğun ilgi görüyor. Programın yeni dönemine başvurular 31 Temmuz’a kadar sürecek. Katılımcılar, 6 ay boyunca %0 komisyonla Sanal POS ve Cep POS çözümlerine erişebilecek, e-ticaret ve dijital pazarlama eğitimlerinden faydalanabilecek, tanıtım destekleri ve güçlü iş birlikleri sayesinde büyüme yolculuklarına hız katabilecek.

Kadın güçlenirse ekonomi güçlenir; kadın üretirse toplum kazanır

iyzico Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Şebnem Dağ Güven, programın arkasındaki vizyonu şu sözlerle aktardı: “Dünya genelinde kadınlar, finansal ürün ve hizmetlere erişim konusunda önemli engellerle hala karşı karşıya. Bu durum, kadın girişimcilerin işlerini büyütme ve sürdürülebilir kılma yolunda ciddi kısıtlar yaratıyor. Üstelik risk sermayesi yatırımlarında da benzer bir eşitsizlik söz konusu. Bu yapısal dengesizlik, kadın ve erkek girişimciler arasındaki farkın kapanamamasındaki temel nedenlerden biri. Son 20 yılda dünya genelinde kadın girişimcilerin oranında sadece 4 puan artış sağlanabildi. Türkiye’de ise 2002 yılında %13 olan girişimci kadın oranı 2024’te %18’e yükseldi. Oysa OECD verilerine göre, girişimcilik ekosisteminde eşitlik sağlanabilirse küresel ekonomiye 5-6 trilyon dolar arası katkı sağlanabilir.

Biz iyzico olarak, kadın girişimcilerle birlikte bu potansiyeli açığa çıkarmak hedefiyle teknolojinin gücünü kadınların finansal hayata tam katılımı için seferber ediyoruz. Kadın Girişimci Destek Programı’nı hem bir finansal kolaylaştırıcı hem de bir büyüme ve görünürlük platformu olarak ele alıyoruz. Kadınların cesaretine, emeğine ve üretkenliğine yatırım yapıyor, dijital çözümler ve etkili bir ağ ile girişimcileri destekliyoruz. Çünkü biliyoruz ki, kadın güçlenirse ekonomi güçlenir; kadın üretirse toplum kazanır.” 

Girişimcilerin gözünden: “iyzico, güvenilir bir yol arkadaşı”

iyzico Kadın Girişimci Destek Programı deneyimini aktaran, 2. dönem katılımcısı, 108niyettasi Kurucusu Merve Uçar; “iyzico Kadın Girişimci Destek Programı’nın sunduğu sıfır komisyon gibi işimizi güçlendiren desteklerinin yanında bize kattığı en büyük şey, bir yol arkadaşımız olduğunu hissetmek oldu. Görülmek, en önemli iş partnerlerinizden biri tarafından böyle desteklenmenin verdiği motivasyon ve birlik hissi paha biçilemez. Programdan kendi kanatlarımızla uçarak ayrıldık fakat iyzico bizim her zaman güvenilir yol arkadaşımız olmaya devam edecek” dedi.

Programın 1. dönem katılımcısı, Bonj Kurucusu Hilal Yabuz İçgören; “Bonj markasını kurarken yola çıkış motivasyonum, aslında hayatın içinde karşılaştığım sorunlara çözüm üretmekti. Bu yaklaşımı, yıllardır iş birliği içinde olduğum iyzico’da da görmek benim için çok kıymetli. Çünkü iyzico’nun en güçlü yönlerinden biri, tıpkı benim gibi, sorunlara çözüm üretmeye odaklanması ve kullanıcılarına her zaman en iyi deneyimi sunma çabası. Bonj’un kurulduğu ilk günden bu yana, iyzico her adımda yanımdaydı. Gerek teknik altyapı gerek ödeme sistemleri, gerekse kullanıcı dostu çözümleriyle bize güven verdi, işimizi kolaylaştırdı. Bugün, bu güçlü iş birliğini temsil etmekten gurur duyuyorum. Kadın girişimciler için hem ‘Kadın Girişimci Destek Programı’yla hem de sunduğu sade ve etkili çözümleriyle iyzico’yu gönülden tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.

3. dönem katılımcısı, A! Ne Hoş Kurucu Ortağı Yasemin Hacıkura ise “A! Ne Hoş, kâğıdı sadece bir yüzey değil, duyguları taşıyan yaşayan bir malzeme olarak gören bir hayal ile doğdu. El emeğini, zarafeti ve kalıcılığı bir araya getirerek insanların hayatlarına dokunan tasarımlar üretmeyi amaçladık. Kadın girişimci olarak çıktığımız bu yolda birçok zorlukla karşılaştık ama her zorluk, bizi daha yaratıcı çözümler üretmeye itti. iyzico Kadın Girişimci Destek Programı’na katılmak, işimizi büyütmekte yalnız olmadığımızı hissettirdi. Sağladığı ödeme altyapısı kolaylığı ve görünürlük desteği, markamızın daha fazla kişiye ulaşmasına katkı sağladı. Bu destek, hayal ettiğimiz dünyayı inşa etme yolculuğunda bize güç verdi” dedi.

Detaylı bilgi ve başvuru için tıklayın.

Yeni Fantastic Four filmi beğenildi mi?

Marvel Sinematik Evreni’nin ilk Fantastik Dörtlü filmi olan The Fantastic Four: First Steps, 25 Temmuz’da vizyona girmeden önce ABD’deki ilk basın gösterimlerinde izleyicilerle buluştu. Gösterim sonrası sosyal medya ve eleştiri platformlarında paylaşılan ilk yorumlar, filme yönelik genel algının olumlu olduğunu ortaya koyuyor.

The Fantastic Four: First Steps görücüye çıktı

Filmin oyuncu kadrosu, ilk değerlendirmelerde en çok öne çıkan unsurlardan biri oldu. Pedro Pascal, Vanessa Kirby, Joseph Quinn ve Ebon Moss-Bachrach’tan oluşan Fantastik Dörtlü ekibi, izleyiciler tarafından hem bireysel performansları hem de ekip içi uyumlarıyla beğenildi. Bu durum, özellikle bir takım dinamiği üzerine kurulu yapım için önemli bir ayrıntı olarak öne çıkıyor.

Galactus’un filmdeki yansıtımı da dikkat çekmiş durumda. Karakterin görsel sunumu ve genel etki gücüyle izleyiciler üzerinde güçlü bir izlenim bıraktığı belirtiliyor. Marvel’ın kötü karakter yazımı konusunda zaman zaman eleştirildiği göz önünde bulundurulduğunda, bu detay yapım adına öne çıkan bir artı olarak değerlendiriliyor.

Filmin atmosferi ve görsel dünyası ise bir diğer dikkat çeken başlık. Yönetmen Matt Shakman’ın alternatif bir evrende geçen hikâyeye retrofuturistik bir dünya kurduğu ifade ediliyor. Bu dünya tasarımının tutarlı ve özgün bulunduğu, filmin evren inşasına dair detayların izleyiciyi içine çekmeyi başardığı yönünde paylaşımlar yapıldı.

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

İngiltere'de ilginç bir olay yaşandı. Zayıf şifre yüzünden 158 yıllık şirketin iflas noktasına geldiği ortaya çıktı.

Ancak yorumlar tamamen olumlu değil. Filmin ikinci perdesine dair bazı eleştiriler öne çıkıyor. İlk perdede kurulan dünyanın ardından, hikayenin orta kısmında tempoda belirgin bir düşüş yaşandığı ve bu bölümün zaman zaman sıkıcı bir hale geldiği ifade ediliyor. Buna rağmen üçüncü perdede artan aksiyon temposunun bu yavaşlamayı telafi ettiği ve finalde genel olarak dengeli bir yapı sunulduğu dile getiriliyor.

Filmin ilk gösterimlerine katılan kitlenin genellikle Marvel’a yakın medya figürlerinden ve influencer’lardan oluştuğu biliniyor. Bu nedenle yorumların bir kısmının pozitif yönde şekillenmiş olabileceği ihtimali göz ardı edilmiyor.

Ancak önceki Marvel filmleriyle kıyaslandığında, The Fantastic Four: First Steps için oluşan ilk hava daha olumlu bir tablo çiziyor. Vizyon tarihine kısa bir süre kala, filmin genel izleyici kitlesi üzerindeki etkisi merakla bekleniyor.

Samsung ucuz telefonunda One UI 8’i test ediyor

Samsung, Android 16 tabanlı One UI 8 güncellemesi için geri sayıma geçti. Güney Koreli marka bu ayın başında tanıttığı katlanabilir telefonlarında yeni sürümü kullansa da, henüz diğer modeller için genel dağıtım başlamadı. Ancak, günden güne ortaya çıkan raporlar sayesinde kullanıcıların fazla beklemek zorunda kalmayacağını anlayabiliyoruz. Şirket son olarak uygun fiyatlı bir modelinde One UI 8’i test etmeye başladı.

Samsung, Galaxy M15 için dahili One UI 8 testlerine resmen başladı. Yeni sürüm, firmanın bütçe dostu telefonu için Hindistan, Avrupa, Brezilya ve Meksika bölgeleri için test ediliyor. Öte yandan, kullanılan yapı numarası Asya ve Avrupa için M156BXXU6CYG1 ve Brezilya ve Meksika için ise M156BXXU6CYG3 görünüyor.

Galaxy M15 için One UI 8 testleri başladı

Samsung’un One UI 8 güncellemesinin ne zaman geniş çapta yayımlanacağı henüz belli değil. Ancak 9 Temmuz’da vitrine çıkan Galaxy Z Fold 7, Flip 7 ve Flip 7 FE modellerinin kutudan bu sürümle çıkması yeni sürümün çok yakında genel kullanıma sunulacağını gösteriyor.

Android 16 tabanlı One UI 8 güncellemesi alması beklenen Samsung modelleri;

Not: Aşağıdaki liste resmi değildir. Güvenilir kaynaklar tarafından şirketin güncelleme politikası eşliğinde hazırlanmıştır. Ayrıca yeni dönemde çıkacak modeller yer almıyor ve sadece mevcut ürün yelpazesini kapsıyor.

Galaxy S:

  • Galaxy S22 Serisi
  • Galaxy S23 Serisi
  • Galaxy S24 Serisi
  • Galaxy S25 Serisi

Galaxy Z Fold ve Flip:

  • Galaxy Z Fold 4 ve Z Flip 4
  • Galaxy Z Fold 5 ve Z Flip 5
  • Galaxy Z Fold 6 ve Z Flip 6

Galaxy S FE:

  • Galaxy S21 FE
  • Galaxy S23 FE
  • Galaxy S24 FE

Galaxy A:

  • Galaxy A33, A53 ve A73
  • Galaxy A14, A24, A34 ve A54
  • Galaxy A15, A25, A35 ve A55
  • Galaxy A06, A16
  • Galaxy A56, Galaxy A26

Galaxy Tab:

  • Galaxy Tab S8, Tab S8+ ve Tab S8 Ultra
  • Galaxy Tab S9, Tab S9+ ve Tab S9 Ultra
  • Galaxy Tab S10+ ve Tab S10 Ultra

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!

PayPal Türkiye’ye geri mi dönüyor?

PayPal, küresel para transferi alanında kapsamlı bir hamleyle “PayPal World” adını verdiği yeni platformunu duyurdu. Şirketin yaptığı resmi açıklamada, bu yeni sistemin öncelikli olarak Çin, Hindistan ve Latin Amerika’daki bazı finans kuruluşlarıyla entegre olarak faaliyete geçeceği belirtildi. Yeni platformun PayPal’in yıllar önce ayrıldığı Türkiye’ye yeniden adım atmasının yolunu açabileceği değerlendiriliyor.

PayPal, Türkiye’ye resmen geri dönebilir

PayPal, 2016 yılında BDDK lisans düzenlemelerine uyum sağlamadığı gerekçesiyle Türkiye pazarından çekilmişti. Ancak o günden bu yana dijital ödeme sistemleri hızla gelişti ve kullanıcılar açısından PayPal’in yokluğu önemli bir boşluk olarak görüldü.

Şirket şimdi PayPal World aracılığıyla bu boşluğu küresel iş birlikleriyle doldurmaya hazırlanıyor. İlk aşamada Tencent’in sahibi olduğu Tenpay Global’in de aralarında bulunduğu çeşitli finans kuruluşlarıyla ortaklık kurulduğu duyuruldu. Yeni sistem, kullanıcıların kendi ülkelerindeki dijital cüzdanlar aracılığıyla uluslararası para transferi yapmasına olanak tanıyor.

PayPal World’ün duyurulması Türkiye açısından da dikkate değer bir gelişme olarak öne çıkıyor. Şirketin, Türkiye’de aktif olan çevrim içi ödeme platformlarından biriyle, özellikle de Papara ile entegrasyon sağlayabileceği konuşuluyor.

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

İngiltere'de ilginç bir olay yaşandı. Zayıf şifre yüzünden 158 yıllık şirketin iflas noktasına geldiği ortaya çıktı.

Böyle bir iş birliği gerçekleşirse Türkiye’deki kullanıcılar PayPal World aracılığıyla dünya genelinde para transferi yapabilecek. Ancak bu aşamada herhangi bir resmî anlaşma yapılmış değil. Olası bir entegrasyon için hukuki, teknik ve lisanslama süreçlerinin tamamlanması gerekiyor.

Platformun kullanıma ne zaman sunulacağına dair de net bir takvim verildi. PayPal, PayPal World’ün 2026 yılı itibarıyla erişime açılacağını açıkladı. Ancak bu açılışın küresel çapta aniden gerçekleşmesi beklenmiyor. Platform, aşamalı olarak farklı ülkelerde devreye alınacak. Bu durum PayPal World’ün tam anlamıyla işler hale gelmesinin zaman alacağını gösteriyor.

PayPal’in Türkiye’ye doğrudan dönüşüne ilişkin şu anda herhangi bir resmi başvuru ya da adım atılmış değil. Ancak PayPal World’ün doğası gereği yerel iş birliklerine açık olması, Türkiye pazarına yeniden giriş için altyapı oluşturabileceğine işaret ediyor. Şirketin yakın vadede atacağı adımlar, bu olasılığın ne derece gerçekçi olduğunu ortaya koyacak.

YouTube bu ülkelerle bağlantılı kanalları kapatıyor

Google, devlet destekli dezenformasyon faaliyetlerine karşı yürüttüğü küresel mücadele kapsamında 2025 yılının ikinci çeyreğine ait güncel güvenlik raporunu paylaştı. Raporda, Çin, Rusya ve çeşitli ülkelerle bağlantılı yaklaşık 11 bin YouTube kanalının kapatıldığı bilgisi yer aldı. Bu adım, son yıllarda dijital platformlarda hız kazanan bilgi manipülasyonlarına karşı atılan en kapsamlı hamlelerden biri olarak öne çıkıyor.

YouTube, Çin ve Rusya bağlantılı hesapları kapattı

Kapatılan kanalların büyük kısmını Çin kaynaklı hesaplar oluşturuyor. Rapora göre, 7.700’den fazla Çin bağlantılı kanal, YouTube’dan kaldırıldı. Bu kanallarda ağırlıklı olarak Çince ve İngilizce dillerinde içerikler paylaşılıyordu. Videolarda, Çin Halk Cumhuriyeti’ni ve Devlet Başkanı Şi Cinping’i öven söylemlere, ABD dış politikasına yönelik eleştirilere ve Çin lehine anlatılara yer verildiği belirtildi.

Rusya ile bağlantılı olarak kapatılan 2 binden fazla kanal ise özellikle Ukrayna karşıtı içeriklere ve NATO ile Batı ülkelerine yönelik eleştirilere odaklanıyordu. Google, bu kanalların da devlet destekli medya organlarıyla ilişkili olduğunu ve küresel kamuoyunu etkilemeye yönelik sistematik kampanyalar yürüttüğünü belirtti.

Mayıs ayında ayrı bir operasyon kapsamında, Rus devlet medyası RT’ye ait olduğu tespit edilen 20 YouTube kanalı, 4 reklam hesabı ve 1 Blogger blogu platformdan kaldırılmıştı. Bu ağın, 2024 ABD seçimleri öncesinde bazı sağ görüşlü içerik üreticilerine sosyal medya üzerinden propaganda yapmaları karşılığında ödeme teklif ettiği öne sürüldü.

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

158 yıllık şirket bu yüzden battı!

İngiltere'de ilginç bir olay yaşandı. Zayıf şifre yüzünden 158 yıllık şirketin iflas noktasına geldiği ortaya çıktı.

İddialarda adı geçen isimler arasında Tim Pool, Dave Rubin ve Benny Johnson gibi Trump’a yakınlığıyla bilinen influencer’lar bulunuyor. Google, RT’nin YouTube yayınlarını Mart 2022’de, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının ardından tamamen durdurmuştu.

Google’ın ikinci çeyrek güvenlik raporunda yalnızca Çin ve Rusya değil, Azerbaycan, İran, Türkiye, İsrail, Romanya ve Gana gibi ülkelerden yürütülen diğer siyasi içerikli kampanyalara da yer verildi. Bu kampanyaların çoğunlukla yerel siyasi rakipleri hedef aldığı, bazı durumlarda ise İsrail-Filistin çatışması gibi uluslararası krizlerde kamuoyu algısını etkilemeye yönelik alternatif anlatılar sunduğu ifade edildi.

Şirket, yılın ilk çeyreğinde de benzer nedenlerle 23 binden fazla hesabı kaldırdığını açıklamıştı. 2025 yılı boyunca toplam silinen hesap sayısının 30 bini aşması, platformda yürütülen bilgi kirliliği operasyonlarının ölçeğini gözler önüne seriyor.

Google, bu faaliyetlerin hem seçim süreçleri hem de uluslararası kriz dönemlerinde ciddi etki yaratabildiğini ve bu nedenle daha agresif bir müdahale stratejisi benimsendiğini ifade ediyor.