Yaz aylarının sona ermesi birçoğumuzu üzüyor. Hem havaların soğuyacak olması hem de ‘tatil’ (Hangi tatil yahu?) döneminin bitişi, okulların açılması derken aslında tam depresyon aylarına giriş yapmış bulunuyoruz. En azından benim açımdan sonbahar her zaman olduğu gibi yine maksimum depresif bir giriş yapacak hayatıma. Sizi bilemem tabii.


PES 2013 işte bu görüntüyle karşımıza çıkmıştı

Fakat bu ayların oyunseverler için bir de güzel tarafı var. Bu da oyun dünyasında yaz boyunca süregelen (çok şükür Diablo 3 hayat kurtardı bu yaz) kuraklık sona erer ve firmalar yılbaşının da yaklaşıyor olmasının şerefine bir bir büyük projelerini oyunseverlerle buluşturur.

Özellikle futbol tutkunları için en önemli aylardır sonbahar ayları. Çünkü hem Pro Evolution Soccer 2013 hem de FIFA 13 piyasaya sürülür. Eskiden Football Manager serisini de bu aylarda elde edince hangisini oynayacağımızı şaşırır ve zevkten dört köşe olurduk.

Şimdi de Eylül ayının sonlarına gelmemizle birlikte havalar henüz soğumamış olsa da, Konami bizleri yanıltmadı ve Pro Evolution Soccer 2013’ü piyasaya sürüverdi. Geçtiğimiz haftalarda sizler için demosunu ve lansmanda tam sürümden edindiğimiz izlenimleri paylaştığımız PES 2013, bu yıl çok daha iddialı dersem yanılmış olmam.

{pagebreak::2}

İyi akşamlar sevgili Seray severler

Böyle bir başlık atınca insan ne yazacağını bile unutuyor inanır mısınız? Konuyu toparlamak adına hemen ufak bir anektod vereyim.

Oyun incelemeleri yapılırken çok klasik kalıplar kullanılır. İlkokuldan itibaren öğrenmeye başladığımız ‘Giriş-Gelişme-Sonuç’ üçlemesinin kullanılması haricinde, ‘Menüler şöyleydi tuşlar böyleydi, A’ya basınca şut atıyor’ gibi klasikleşmiş cümleler sıralanıverir anında.

Benim bu kalıbı kırmak niyetinde olduğumu en baştan belirteyim. Çünkü derdim PES 2013’ün hangi tuşlarla oynandığını ya da menülerinde ne olduğunu anlatmak değil. Eminim ki sizin de merak ettikleriniz bunlar değil. Zaten oyunun demosunu dahi oynasanız menülerine göz atma fırsatınız olabiliyor. Hatta durun hemen aşağıya bir ekran görüntüsü yerleştireyim menüler nasılmış görün.

 

İşte bu menülerle oyun karşılıyor bizi. İçerisinde birçok oyun modu var ve geçtiğimiz sene piyasaya sürülen PES 2012’den farklı herhangi bir seçenek karşımıza çıkmıyor. Konami anlaşılan oynanış üzerinde yapacağı değişikliklere odaklanmış ve oyun modları konusunda çalışmayı bırakmış.

Zaten önümüzdeki yıl Fox Engine kullanılarak hazırlanacağı iddia edilen PES 2014 ile çoktan uğraşmaya başladıklarına da eminim. Asıl bomba bir yıl sonra patlayacak diyebilirim kısacası.

{pagebreak::3}

Ekran görüntüsünü gördüğünüz menülerde bir süre gezindikten sonra artık alıştığımız şekilde Türkçe dil desteği sayesinde rahat rahat istediğimiz ayarı yapabiliyor, her oyun modunu noktasına, virgülüne kadar anlayabiliyoruz. 2010 yılında başlayan bu Türkçe desteği, Konami’nin PES serisinin Türkiye’de ne kadar çok oynandığını fark etmesiyle ortaya çıkan bir fikirdi ve oldukça başarılı oldu.

Fakat iki yıldır tercüme konusunda büyük sıkıntılar olduğunu görebiliyorduk. Tercüme demek ne kadar doğru olur bilemiyorum ama sanki Gooogle Translate kullanılarak çevirisi yapılmış cümle ve kelimeler karşımıza sürekli çıkıyordu. Eh bu da oldukça rahatsız edici olabiliyor tahmin edebileceğiniz gibi.

Gelin görün ki bu yıl Konami bu konu üzerinde ekstra efor sarfetmiş diyebilirim. Artık her şey gerçekten akıcı bir Türkçe ile anlatılıyor ve bu da oldukça hoşuma gitti. Çünkü verilen değerin arttığını görmemiz anlamına geliyor.

Gelelim pek gelişmeyen diğer özelliklere ki, en sona gerçekten oyunda yapılan büyük değişiklikler kalsın. Böylece ağzınıza bir parmak bal çalıp kaçmış olayım.

{pagebreak::4}

Öncelikle grafik konusuna değinelim. Geçtiğimiz yıl Konami grafiksel anlamda bir devrim(!) gerçekleştirerek oyuna oyuncuların boyunlarındaki DAMARLARI eklemişti hatırlarsanız. Bu yıl bu denli devasa bir gelişme beklememenizi tavsiye ediyorum. Ben şahsım adına kollar ve bacaklardaki tüyler ile benlerin eklenmesini bekliyordum ama maalesef umduğumu bulamadım.


İşte PES 2012 ile tanıtılan sinirli ve DAMARLI oyuncular

İşin şakası bir yana, grafiksel anlamda hiçbir değişikliğe gidilmemiş dersek yeridir. Bu durumu oldukça normal karşılıyorum ve herhangi bir eksi olarak görmüyorum çünkü oyunun grafikleri, grafik motoru ile günümüz konsollarının teknik kapasitelerinin yetebildiği maksimum düzeye ulaşmış durumdaydı zaten. Aynı şey FIFA serisi için de geçerli olduğundan bence bu iki oyunun artık grafiksel anlamda değerlendirilmesi oldukça saçma oluyor.

Zaten fark ettiyseniz ne Konami ne de EA Sports oyunlarını tanıtırken ‘Grafikleri de şöyle abarttık keh keh’ gibi açıklamalar yapmıyor. Çünkü onlar da bu durumun farkında ve oynanışa getirilecek yeniliklerin her zaman grafiklerden daha önemli olduğunu anlamış durumdalar.

Fakat değişen bir nokta var ki o da oyuncu animasyonları. Geçtiğimiz yıl karşımıza çıkan ‘kütük gibi’ hareket eden oyuncular artık mevcut değil. Konami bu konuda nasıl bir çalışma yürütmüş bilmiyorum ama kesinlikle oyuncuların her hareketi geçtiğimiz yıla oranla çok daha gerçekçi görünüyor.

Verdiğiniz paslar, attığınız şutlar, kalecilerin gelen toplara hamleleri ve yapılan müdahaleler kesinlikle ve kesinlikle çok gerçekçi görünüyor. Tabii bu gerçekçi görünme olayı sizi yanıltmasın, FIFA’nın Impact Engine yani Çarpışma Motoru ile başa çıkması yeni bir sistem getirilene kadar imkansız görünüyor.

{pagebreak::5}

Yine de bu konu üzerinde çalışma yapmaları PES fanatiklerini mutlu edecektir diye düşünüyorum. Sonuçta Türkiye’de hala en çok oynanan futbol oyunu PES serisi ve hal böyle olunca Türk oyunseverleri mutlu edecek gelişmeler yaşandığından bahsediyorum yaklaşık 5 paragraftır.

Gelelim ses ve atmosfere. Konami’nin sınıfta kalmaya devam ettiği en önemli nokta sesler ve atmosfer yaratımı konusu. Konami ki Silent Hill, Metal Gear serisi gibi oyunların altına imzasını atmış bir firma. Nasıl böylesine amatörce bir hata yaptıklarını yıllardır anlayamıyorum. Sanırım yapılması gereken şey çok belli. Bütün ses teknisyenlerini kovup, yerine yeni çalışanlar almak.

Topa vurduğunuzda çıkan sesler, stadyumun yaratamadığı atmosfer ile birleşince ortaya kulaklarımız açısından bir felaket çıkmış oluyor. Bu felaket de oyunu oynarken aldığınız zevki tamamen öldürüyor. Tabii burada değinilmesi gereken nokta, PES’in Türkiye’de (sürekli Türkiye ve Türk oyunculardan bahsediyorum çünkü bu incelemeyi bir tek siz okuyorsunuz) PlayStation kafelerde oynandığını düşünecek olursak, sesi kısıp oynadığınızdan pek de umurunuzda olmayacağı.

Yine de Konami’nin ağır şekilde eleştirilmesi gerektiği gerçeğini değiştirmiyor bu durum. Siz siz olun, PES 2013 oynarken sesi pek açmayın. Beşinci sınıf takımların UEFA kupası maçlarını izlermişcesine bir atmosfer oluşuveriyor evde.

{pagebreak::6}

Sağ kanatta topu John Rambo alıyor

Geldik zurnamızın zırt dediği yani oynanış konusunda yapılan değişikliklerden bahsedeceğimiz bölüme. Biraz uzun bir bölüm olacağı konusunda sizleri uyarıyorum, eğer yazıyı okuyorsanız bir süre ara verip çayınızı kahvenizi alın (sakın sigara içmeyin) ve öyle devam edin.

Konami bu yıl PES serisinin başına Kei Masuda’yı geçirerek oldukça mantıklı bir iş yaptı. Zira Masuda, PES fanatiklerinin yorumlarını utanmasa tek tek evlerine gidip dinleyebilecek düzeyde bir adam ve yaptığı iş gerçekten de etkileyici olmuş diyebilirim.

İsterseniz PES Full Control ile başlayalım. Birazdan aşağıda anlatacaklarımın tümünün genel adı olarak belirlenen PES Full Control sayesinde oyundan alacağınız zevk maksimuma çıkacak. Oyunculara saha içerisinde tam kontrol imkanı sunan bu sistem, FIFA’nın yıllardır kullandığı 360 derece yön sistemi ve Precision Dribbling sistemi ile eş değer bir sistem.

Yani oyuncunuzla koşarken D-Pad’in 8 yönü dışında 360 derecelik alanda istediğiniz noktaya doğru yönlenebiliyorsunuz. Bu da top kontrolü, top sürme, çalımlar ve hatta karşı taraftan düşündüğümüzde defans yapanlar açısından oldukça etkileyici bir gelişme oluyor.

Ardından Full Manuel Passing sistemi geliyor. Bu sistem oyunda en çok beğendiğim sistem oldu çünkü eskiden dan dun paslaştığımız PES, artık küçük üçgenler bile kurabileceğimiz kadar isabetli paslar atabilmemize olanak tanıyor. Üzerine geliştirilen yapay zeka sayesinde çok doğru yerlere koşu yapan oyuncuları koyduğumuzda tadından yenmeyen bir gelişme oluyor.

{pagebreak::7}

Bu sistemde yine 360 derecelik açıda istediğiniz noktaya pas atabiliyor ve bu sayede dinamik ver-kaçlar yapabiliyorsunuz. Bu da karşınıza gelen iki üç oyuncuyu dahi aynı anda oyundan düşürebilmenize ve hızlı ataklara çıkmanıza yardımcı olduğu gibi, defansınızdan top çıkarmak konusunda da işinizi oldukça kolaylaştıracağından eminim.

Bir diğer değişiklik Dynamic First Touch. Bu yenilik bu yıl aynı şekilde FIFA 13’te de uygulanmaya başlandı ve gerçekten harika bir yenilik. Çünkü gelen pasları yabancıların ‘First Touch’ olarak adlandırdığı tek dokunuşla yönlendirebilmek çok zevkli oluyor. PES 2013’te üzerinize doğru bir top geliyorsa yapabileceğiniz üç farklı şey var.

Ya ilk müdahaleyi gerçekleştirip hızlıca bir dönüş yaparak topu kontrolünüze alıyorsunuz, ya gelen topu direkt olarak tek pas oynayabiliyorsunuz ya da son olarak gelen topu bir arkadaşınıza indirip yapacağınız koşu ile topu geri alarak rakiplerinizi geçebiliyorsunuz.

Full Manuel Shooting sistemine ne demeli peki? Oyunu kat kat zorlaştıran bir yenilik olsa da topu kalenin istediğiniz noktasına gönderebiliyor oluşumuz gerçekten etkileyici. Alışmak biraz zaman alacaktır (gerçi FIFA serisini oynuyorsanız çoktan alışmışsınız demektir) ama yine de oyuna kattığı gerçekçilik ve heyecan yadsınamaz.

Son olarak Deft Touch Dribbling’e gelelim. Bu sistemi anlatmak biraz zor aslında ama şöyle özetleyeyim, top kontrolünü yüzde 5000 daha hassas hale getirdiğimizi düşünün. Yapacağınız en ufak bir hareket bile oyuncunuzun ayağıyla topu ileri geri sağa sola ya da çapraza çekmesiyle sonuçlanıyor. Yani oyuncuya yüzünüzü dönüp arkanıza doğru geri geri gidebilmeniz dahi mümkün. Yapacağınız hareketlerin nereye varacağını ise tahmin etmek güç değil.

{pagebreak::8}

Taçsız kral Pele gidiyor

Oynanış konusunda yapılan yenilikleri okuduğunuzda aklınıza başka bir oyun yani FIFA geliyorsa merak etmeyin, anormal değilsiniz. Çünkü bu saydığımız yeniliklerin hepsi FIFA serisinde mevcut. Hatta bu yıl daha da geliştirilmiş olarak karşımıza çıkacak ama oyun piyasaya sürülene kadar hakkında konuşmamak en doğrusu olacak.

FIFA’da olan yenilikler olarak bahsetmemin sebebi ise çok basit. Amacım FIFA ile PES hayranları arasında bir çatışma başlatmak değil. Yalnızca, PES serisini Arcade oyun yapısı nedeniyle seven arkadaşların, oyunun her yıl daha da FIFA serisine benziyor olmasının ne kadar iyi olduğunu tartışmamız gerektiğini düşünüyorum açıkcası.

Çünkü oynanış FIFA’ya benzedikçe, bazı FIFA hayranları için PES 2013, FIFA klonu olmaktan öteye gidemeyecek gibi görünüyor. Zira çıtayı yükseltip yüksekliğini belirleyen oyun FIFA olduğundan, FIFA severler açısından PES’in FIFA’ya yaklaşması iyi bir gelişme olurken, PES sevip FIFA’yı sevmeyenler için hiç de iyi bir gelişme olmadığı da bir gerçek. Yeryüzünün en karışık cümlesini okudunuz, anlayabildiyseniz ödüllerinizi adreslerinize postalamaya başlıyorum.

Sonuca baktığımızda FIFA’ya gittikçe daha da benzeyen bir oyun var karşımızda ve bu benzerlikler nedeniyle oyunu oynarken garip gelen durumlarla neredeyse hiç karşılaşmadım. Hatta son 4 yıldır ilk kez bir PES oyununu inceleme versiyonlarını denemek dışında oynadığımı fark ettim.

{pagebreak::9}

Oynanışta yapılan geliştirmeler o kadar doğru hamleler ki, PES serisi belki de önümüzdeki yıldan itibaren kaybettiği tahtını geri alabilir.

#video_1910#

Eğer FIFA hayranı değilseniz, PES 2013’ün PES 2012’ye oranla çok çok daha iyi olduğunu bilmeniz faydanıza olacaktır. Futbol oyunlarını seviyorsanız kesinlikle tercihiniz PES 2013’ten yana olmalı. Tabii FIFA 13 çıktığında neler olur, orasını şimdilik kestiremiyoruz. Kendisi daha piyasaya sürülmeden ödüller alan bir yapım olduğundan bu yıl da muhtemelen tahtını PES serisine devretmeyecektir.

Eğer FIFA hayranıysanız, PES 2013 sizlere FIFA 13 çıkana kadar çerez niyetine oynayabileceğiniz bir  yoldaş olacaktır.

Tavsiye ediyor muyum? Evet ediyorum. Çünkü PES uzun bir süredir ilk kez bana eski zevkini yaşatma başarısını gösterdi. Şahsım adına FIFA’yı bekliyor olsam da, bir kenara da tutup fırlatmayacağımı söyleyebilirim PES 2013 için. PES fanatiklerine duyurulur.

8.5/10

Artılar: Türkçe menüler her zaman büyük katkı sağlıyor. Düzeltilen Türkçe yazılar var. Oynanış konusunda büyük mesafe kat edilmiş. Grafikler yeterince iyi görünüyor.

Eksiler: Lisans problemleri her zaman olduğu gibi oyunu baltalıyor. Ses ve atmosfer yaratımı konusunda firma sınıfta kalmış. MyPes modu iyi çalışmıyor.

:: PES 2013 mü yoksa FIFA 13 mü? Sizce hangisi daha iyi? Tıklayın, forumumuzda tartışalım.