Araştırmacılar, COVID-19 hastalığının kaynağı olan SARS-Cov-2 üzerine yeni çalışmalara yoğunlaşıyor. Yaklaşık iki yıldır tüm dünyayı bir kapanmaya iten bu virüs ailesi geçmişten beri canlı yaşamını tehdit ediyor. Bununla birlikte, dünya çapında milyonlarca insanı hayattan koparan yeni tip koronavirüse bakarak bunu anlamak mümkün. Bu nedenle, bilim insanları gelecekteki olası pandemi kaynaklarını araştırıyor.
İlk COVID-19 hastası bulundu!
İlk COVID-19 hastası bulundu! Arizona Üniversitesinde çalışan virolog Michael Worobey, ilk hastanın pazarda çalıştığını açıkladı.Bir sonraki SARS-Cov-2 kaynağı kemirgenler olabilir!
Sputnik’in haberine göre, bir grup bilim insanı geçtiğimiz günlerde PLOS Computational Biology‘de ilgi çekici bir çalışma yayımladı. Bilim insanları, kemirgenlerin, virüsleri asemptomatik olarak taşırken aynı zamanda yayabileceklerini belirtti. Bu önemli çalışmada Princeton Üniversitesi araştırmacılarının imzası yer alıyor.
Araştırmacılar, SARS-CoV-2 virüsünün en olası kaynaklarını araştırmaya devam ediyor. Bu çalışmaların birçoğu yarasalara odaklanıyor. Ancak bazı bilim insanları fareler gibi kemirgenlerde de bu virüsün bulunabileceği sonucuna vardı. Ekip, kemirgenlerin SARS virüsüne benzer virüsleri asemptomatik olarak taşıyabileceğini açıkladı. Yani araştırmacılar, bir sonraki yıkıcı pandeminin farelerden gelme ihtimaline dikkat çekti.
Araştırma ekibi, SARS virüslerinin bağlandığı reseptörleri merkeze alarak çeşitli memeli türlerini analiz etti. Bulgular, bazı kemirgen türlerinin geçmişte tekrar tekrar SARS benzeri koronavirüslere maruz kaldığını gösterdi. Ayrıca bunlara karşı bir miktar direnç geliştirdikleri de ortaya çıktı.
Çalışma, SARS virüslerinin bir hücreye girmek için kullandığı ACE2 reseptörünün farelerde evrimleştiğini açıkladı. Çalışmanın yazarlarından Profesör Dr. Mona Singh, “Bu, bazı modern kemirgen türlerinin SARS-Cov-2 benzeri koronavirüslerin asemptomatik taşıyıcıları olma ihtimalini artırıyor.” dedi.
Son olarak bilim insanları, SARS-CoV-2 virüsünün hayvandan insana bulaşma olasılığı üzerinde durdu. Gelecekteki salgınları önlemek için bu tür çalışmaların hayatî olduğunu belirttiler. Ancak bu çalışmanın, herhangi bir canlı türüne karşı kampanyaları beraberinde getirmemesi gerektiğini de vurguladılar.