NASA’daki bilim insanları Satürn uydusu Enceladus üzerinde okyanusta bulunabilecek yaşam için en temel malzemelere ulaştı. Buzlu Ay olarak bilenen ve yaşam belirtisinin olmadığı düşünülen uyduda, yaşam belirtilerinin bulunması bilim dünyasını heyecanlandırdı. Buzlu Ay dediğimiz şeyse, çoğunlukla buzdan oluşan yüzeyleri olan doğal uydular olarak sınıflandırılıyor. Buzlu Ay‘lar alt kısımlarında okyanus barındırabiliyor ya da metalik kayalardan oluşabiliyor.
Yanlışlıkla dünyanın en karanlık maddesi keşfedildi
MIT’deki bilim insanları tarafından yanlışlıkla keşfedilen karanlık materyal, şu an dünyanın en karanlık maddesi olarak görülüyor. Bu maddenin ışığı yüzde 99, 995’ini emdiğini söylüyor.NASA Cassini sondası, 2017 yılının Eylül ayında Satürn’ün atmosferine girdi. Burada günümüze kadar toplanan verileri değerlendiren bilim insanları, Enceladus‘ta okyanusun derinliklerinde bazı amino asitler ve yeni tür organik bileşikleri bulduklarını bildiriyor.
Azot ve oksijen içeren bileşikler heyecan verici olarak nitelendiriliyor çünkü Buzlu Ay’ın okyanus tabakasında en azından yaşam belirtilerinin olabileceğinin küçük bir kanıtına işaret ediyor.
Kraliyet Astronomi Derneği’nin aylık dergisinde yayınlanan araştırma, Cassini uzay aracıyla bu bileşiklerin nasıl avlandığı detaylandırılıyor. Cassini, 1997 yılından beri Satürn için görevde olduğu biliniyor.
Yeni keşifle beraber Cassini’de kütle spektrometlerinin verileri kullanıldı. Bu ise uzay aracına bağlı atomları ayırabilecek özel bir alet olarak tanımlanabilir.
Enceladus’un içinde bulunan organik bileşenler buzun içine nasıl girdi dersiniz? Gökbilimciler ve bilim insanları okyanusun derinliklerinde devasa hidrotermal menfezlerin ayın çekirdeğini yerinden çıkarttığından şüpheleniyor. Bu ise uyduda bulunan okyanus suyuna karışmış organik bileşikleri açıklıyor.
Satürn uydusu Buzlu Ay önemli gelişmelere sahne oluyor
Bulunan bileşiklerin kökenlerinin Enceladus’un büyük okyanusunda yer aldığı anlamına geliyor. Bu kapsamda bilim insanları Buzlu Ay’daki hidrotermal menfezlerin Dünya’da olduğu gibi çalıştığı düşünülürse, o zaman bu bileşikler amino asit haline getirilebilir.
Projenin araştırmacılarından Nozair Khawaja ise bir basın açıklamasında, koşullar eğer uygunsa Dünya’da gördüğümüz moleküller aynı reaksiyonları gösterebilirler dedi. Konuşmanın devamında ise: “Dünyadaki yaşam için amino asitlere ihtiyaç duyulup duyulmadığını henüz bilmiyoruz, ancak amino asitleri oluşturan molekülleri bulmak bulmacanın önemli bir parçası.” diyor.
Geçen yıl da Cassini Satürn’ün uydusunun okyanusunda meydana gelen birkaç kimyasal reaksiyonu tespit etmişti.