Sinema, ilk kez 1890’larda Lumière Kardeşler’in hareketli resimleri beyaz perdeye yansıtmasıyla başlayan bir sanat dalı. Ancak o günlerden bugünlere sinema dünyası, teknolojinin inanılmaz bir hızla gelişmesi sayesinde adeta çağ atlamış durumda. Siyah-beyaz sessiz filmlerden IMAX 3D görüntülerine kadar uzanan bu yolculukta, çekim teknikleri hep bir adım daha ileri gitmiş. Peki, bir filmi unutulmaz kılan bu tekniklerden en ilginç olanları neler?
Tekniklere kısaca bir göz atalım
Her ne kadar sinema büyülü bir hikaye anlatımı sanatı olsa da, kameranın hangi açıdan baktığı ya da bir sahnenin nasıl çekildiği, izleyici üzerinde büyük bir etki yaratabilir. İşte sinema tarihinde iz bırakan bazı dikkat çekici teknikler…

Vertigo Etkisi: Kamera ile algı oyunları yapmak
‘Vertigo etkisi’ ya da diğer adıyla ‘dolly zoom’, Alfred Hitchcock’un efsane filmi Vertigo sayesinde ün kazandı. Bu teknikte, kamera bir nesneye yaklaşırken lens uzaklaştırılır ya da tersi bir şekilde uygulanır. Sonuç? İzleyiciye derinlik algısında tuhaf bir bozulma yaşatır ve sahnenin duygusal etkisi bir kat daha artar.
Günümüzde bu teknik, gerilim yaratmak ya da karakterlerin kafa karışıklığını göstermek için sıkça kullanılıyor. Jaws ve Yüzüklerin Efendisi serilerinde de bu tekniğin unutulmaz kullanımlarına rastlayabilirsiniz.
Bullet Time: Zamanı durdurmanın etkileyici bir yolu
Matrix filmiyle özdeşleşen ‘Bullet Time’, bir sahnenin içinde zamanı adeta durdurup kameranın özgürce hareket etmesini sağlar. Bu etkileyici teknik, sahne çekimi için çember şeklinde dizilen birden fazla kameranın senkronize çalışmasıyla oluşturulur. Bu teknoloji, aksiyon sahnelerine çarpıcı bir boyut kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda video oyunlarından reklamlara kadar pek çok alanda ilham kaynağı oldu.

One-Shot: Tek planın büyüsü…
Sinema dünyasında sabır ve yaratıcılığın zirvesi sayılabilecek bir diğer teknik ise ‘one-shot’ yani tek plan çekimlerdir. 1917 filmi, bu teknikte başarının bir örneğini sunuyor. Film, tek bir kesinti olmadan savaşın ortasında bir askerin hikâyesini anlatıyor gibi hissediliyor.
Bu teknikte kamera operatörü, oyuncular ve sahne ekipmanları kusursuz bir koordinasyon içinde çalışmak zorunda. Sonuç ise izleyiciye, olayların tam merkezindeymiş hissi veriyor.


Sevilen karakter, Marvel Sinematik Evreni’ne geri dönüyor!
Marvel Sinematik Evreni'nin en sevilen karakterlerinden biri, yeni yapımlarda evrene geri dönmeye hazırlanıyor. İşte detaylar...Sinema, yaratıcılığın sınırlarını zorlayan bir sanat. Bu tekniklerin her biri, hikayeye duygu katmak ve izleyiciyi büyülemek için geliştirildi. Belki de bir sonraki filmi izlerken, hangi tekniklerin kullanıldığına dikkat ederek bu sihirli dünyaya biraz daha yakınlaşabilirsiniz.
Peki sizin en sevdiğiniz çekim tekniği hangisi? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.
Namık abi eski sinemacılardandır. Charlie Chaplin’in tam boy karton maketinin omzuna elini attığı fotoğrafları var. Abi dedim sen renklisin ama Chaplin siyah beyaz, o sıralar sektörde sorunlar yaşanıyordu, çok çekti, adamın beti benzi attı diyor. Ayağında maketi yapan şirketin logosu görünüyor dedim, logo değilmiş, modaymış, Chaplin modaya ayak uydurup dövme yaptırmış. Penguen gibi Chaplin yürüyüşü taklidi yapabilir misin diye sordum, fırladı uçtu gitti, aradım ne oldu neredesin abi dedim, frak almaya gitmiş. Namık abi yaptığı işe çok özen gösterir.