Mobil işlemci tasarımında ve kablosuz telekomünikasyon endüstrisinde önemli bir paya sahip olan Qualcomm, mobil işlemci alanındaki en donanımlı sınıfını oluşturan Snapdragon 8xx serisi ile amiral gemisi akıllı telefonlara güç veriyor.
Snapdragon 800 ile yeni bir dönem başlıyor
Snapdragon 8xx ailesinin ilk üyesi olan Snapdragon 800 modeli 2013 yılında karşımıza çıktı. S4 Pro ve Snapdragon 600’ün devam niteliği taşıyan bu modelin yeni bir serinin ilk üyesi olması ve sunduğu özellikler çerçevesinde bu modeli önemli kılan unsurlar arasında yer alıyordu.
Qualcomm tarafından özelleştirilmiş Krait 400 mimarisine sahip 4 çekirdekli 2,26GHz frekans hızında çalışan Snapdragon 800’e 450MHz hızında çalışan Adreno 330 grafik işlem birimi eşlik ediyor. Özellikle grafik işlem biriminde bulunan Adreno 330, Snapdragon 600’de bulunan Adreno 320’ye göre yüzde 50 performans artışı sağlıyordu. 28nm üretim sürecine sahip olan Snapdragon 800, 2K ekran desteği, Blutetooth 4.0, Quick Charge 2.0, 4K 30FPS video kaydı imkanını da beraberinde getirmişti.
MediaTek rekabete dünyanın ilk 8 gerçek çekirdekli işlemci modeli ile ortak oluyor
Aynı dönem MediaTek cephesi ise ARM Cortex-A7 tabanlı MT6592 isimli dünyanın ilk mobil 8 çekirdekli işlemcisi ile rekabete ortak oldu. 1,7GHz ile 2,0GHz arası frekans seviyelerinde eş zamanlı çalışan 8 çekirdekli mimari, mobil işlemcilerin gelişimine yönelik yeni bir boyut katacağı şeklinde yorumlanıyordu. ARM’ın Cortex-A7 tasarımı ve 28nm üretim teknolojisiyle geliştirilen model, grafik işlem birimi tarafında 700MHz frekans seviyesinde çalışan Mali-450 MP4 ile güçlendirildi.
Dünyanın ilk 8 gerçek çekirdekli mobil işlemci ünvanını MT6592 modeliyle eline alan MediaTek, bu durumu dönemin akıllı telefon üreticileri tarafından iyi bir pazarlama argümanı olarak kullanılmasını sağlamış ve sektörde 8 çekirdek kavramının popülerliğini arttırıcı bir detay olmuştu. Qualcomm tarafı ise MediaTek’in çoklu çekirdek dizaynının aksine tekil çekirdek performansına odaklı bir politika izliyordu. Bu politika kapsamında ARM’ın hazır tasarımlarından ziyade Krait adındaki özelleştirilmiş çekirdek dizaynı ile fark yaratmayı amaçlıyordu.
Qualcomm, Snapdragon 801 platformunu tanıtıyor
2013 yılının sonlarına geldiğimizde ise Qualcomm’un Snapdragon 801 modeli bizleri karşıladı. Snapdragon 801 serisi AA,AB ve AC olmak üzere 3 farklı model şeklinde tanıtıldı. Üretim süreci ve mimarisi Snapdragon 800 ile aynı olan modelde sadece CPU ve GPU frekans seviyelerinde ufak farklılıklar mevcut. Snapdragon 801’de çekirdekler 2,5GHz frekans seviyesine ulaşabiliyorken, grafik işlem biriminde ise 578MHz seviyesinde işlem görüyor. Aynı zamanda bu model, Android ekosistemi içerisinde bulunan Sony, HTC, LG, Samsung gibi markaların amiral gemisi cihazlarında boy göstermişti.
Qualcomm, Snapdragon 805 ile 32-bit mimariye devam ediyor
Qualcomm 2014 yılına da hızlı bir başlangıç yapmak istiyordu. Bu amaçla Snapdragon 805 modelinin yılın ilk çeyreğinde yaygınlaşmasını planlıyordu. Qualcomm’un amiral gemisi cihazlar için 32-bit mimariye sahip son modeli olması ve getirdiği yenilikler ile Snapdragon 805’i önemli kılıyordu.
Snapdragon 805, 2,7GHz saat hızına ulaşabilen ve Krait 450 özelleştirilmiş tasarıma sahip 4 çekirdekli bir yapı olarak karşımıza çıktı. Grafik işlem birimi tarafında ise Adreno 420 modeliyle Adreno 330’a göre yüzde 40’a varan performans artışı sağlıyordu. 20nm üretim sürecine sahip olan modelde 4K ekran desteği, Bluetooth 4.1 desteği ve 55MP’e kadar kamera desteği sunması önemli yenilikler arasında yer aldı.
Snapdragon 805, kağıt üzerinde sunduğu özellikler ile önemli bir model olsa da daha önce tanıtılan Snapdragon 8xx serisi modelleriyle arasında bulunan zaman diliminin az olmasından kaynaklı global pazarda firmaların öncelikli tercihleri arasında yer almayan bir model oldu. Ayrıca Apple tarafında ise 2013 yılının Eylül ayında tanıttığı iPhone 5S’de bulunan A7 yongası ile birlikte 64-bit mimariye geçiş yapması sektörde büyük yankı uyandırmıştı. Bu durumun sonrasında tanıtımını gerçekleştirdiği Snapdragon 805’in 32-bit mimari ile gelmesi ve Qualcomm cephesinin 64-bit mimariye geçiş aşamasında halihazırda elinde bir planının olmaması, bu modelin gölgede kalmasına sebebiyet verdi.
Qualcomm, Snapdragon 808 ve Snapdragon 810 ile amiral gemisi sınıfında 64-bit mimariye geçiyor
2014 yılının ortalarında tanıtılan ve global anlamda 2015 yılında son kullanıcılara erişen Snapdragon 808 ve Snapdragon 810’lu akıllı telefonlar ile Qualcomm, 64-bit destekli amiral gemisi yarışına dahil oldu. Snapdragon 8xx serilerinde alışkın olduğumuz özel tasarımsal mimariden bu modellerinde vazgeçen Qualcomm, ARM’ın big.LITTLE tasarımını baz alıyordu.
Snapdragon 810; 4 adet Cortex-A53 ve 4 adet Cortex-A57 olmak üzere 2,5GHz saat hızına ulaşabilen 8 çekirdekli kümesel bir mimari eşliğinde geliyor. Yoğun iş yükü altında Cortex-A57 çekirdeklerini devreye alarak performans sunan modelde 8 çekirdek eş zamanlı çalışabiliyor. 20nm üretim süreciyle işlem gören modele Adreno 430 grafik işlem birimi eşlik ediyor. Kullanım senaryosuna bağlı olarak Adreno 420’ye oranla yüzde 40’a varan performans artışıyla birlikte yüzde 20’ye varan enerji verimliliği sunuyordu.
Snapdragon 808 ise 810’un kırpılmış hali olarak karşımıza çıkıyor. 6 çekirdekli mimaride 4 adet Cortex-A53 ve 2 adet Cortex-A57 çekirdeği bulunuyor. 20nm üretim sürecine sahip olan ve Adreno 418 grafik işlem birimiyle gelen Snapdragon 808, Snapdragon 810’un “Thermal Throttling” sorununun ortaya çıkmasından sonra tercih kısmında bir adım daha öne gelen bir yonga seti haline gelmişti.
Snapdragon 810 istenileni veremiyor
Android ekosistemi içerisinde 64-bit mimariye sahip amiral gemisi işlemcili cihazlarını piyasaya sürmek isteyen firmalar MWC kapsamında 2015 yılının başlarında cihazlarını tanıtmaya başlamıştı. Dönemin Snapdragon 8xx serisine yönelik en güçlü modeli olan Snapdragon 810’u global anlamda ilk kullanan cihazlar LG G Flex 2 ve HTC One M9 modeli olmuştu. Fakat Snapdragon 810’un ısıya bağlı olarak frekans kaybına sebebiyet veren “Thermal Throttling” sorunu baş göstermesiyle birlikte başta HTC olmak üzere bir çok firmanın beklenen satış rakamlarının altında kalmasına yol açmıştı.
Mevcut durumu iyileştirme adına daha sonra Qualcomm tarafından Snapdragon 810 v2.1 ismiyle yeni model duyurulmuştu. Bu yeni model daha düşük frekans seviyesinde çalışıyor ve daha az ısınan güncel bir model iddiası taşıyordu. Frekans seviyesinin azaltılmasına bağlı olarak termal denge nispeten sağlanmıştı. Fakat aynı döneme ait birçok amiral gemisi cihazın Snapdragon 810’un ilk sürümüyle gelmesinden kaynaklı kronik sorunlu olmasına sebebiyet vermişti.
Aynı zamanda Samsung tarafı ise önemli yatırımlar yaparak sektörde ilke imza atıp Exynos 7420 isimli modeliyle 14nm FinFET üretim sürecine geçiş yapmıştı. 14nm üretim süreci kapsamında enerji verimliliği ve performans anlamında çıtayı yukarılara çeken Samsung, dönemin Galaxy S6 serisine olan ilgiyi ve talebi son kullanıcı nezdinde arttırmayı başarmıştı. Bu durum ayrıca Snapdragon 8xx serisinin gidişatı ile ilgili bazı eleştirileri de beraberinde getirmişti.
Qualcomm, Snapdragon 820 ile yeni bir başlangıç yapmak istiyor
14nm üretim sürecine ve 64-bit destekli işlemci tasarımına geçiş aşamasında geç kalan Qualcomm, 2016 yılında tanıtılan Snapdragon 820 modelinde bu durumu telafi etmek istiyordu. 8 çekirdek dizaynından vazgeçen Qualcomm, Snapdragon 820’yi tekil çekirdek performansına ve çekirdek tasarımına odaklanmış bir model olarak sundu.
4 çekirdekli yapıya geri dönüş yapılan bu modelde Kryo adında özelleştirilmiş çekirdek tasarımı öne çıkan detaylar arasında yer almıştı. 2 çekirdeği 2,2GHz hızında diğer 2 çekirdek ise 1,6GHz hızında çalışan model, ikinci nesil 14nm üretim süreciyle ve Adreno 530 grafik işlem birimiyle donatılmış şekilde karşımıza çıkıyordu. Özellikle grafik işlem biriminde OpenGL ES 3.1 ve Vulkan desteğinin gelmesi, mobil oyun sektörü geliştiricileri için ve son kullanıcıların oyun performansı nezdinde önemli bir gelişme olarak kayıtlara geçti.
2016 yılının ikinci yarısında Snapdragon 821’i piyasaya süren Qualcomm, tasarımı ve üretim süreci Snapdragon 820 ile aynı olmasına rağmen CPU ve GPU tarafında daha yüksek frekansta çalışıyordu. Snapdragon 820’nin daha iyi optimize edilmiş hali olarak yorumlanan Snapdragon 821, yapılan verimlilik çalışmaları sonucunda Snapdragon 820’ye göre enerji tüketiminde de daha iyi sonuçlar veriyordu.
Snapdragon 835 10nm üretim süreci ile sektörde bir ilke imza atıyor
2017 yılına geldiğimizde ise Qualcomm tarafı Snapdragon 820 serisinde elde ettiği başarıyı Snapdragon 835 modeliyle devam ettirmek istiyordu. Tamamen özelleştirilmiş çekirdek tasarımından vazgeçilen bu modelde, 8 çekirdekli mimariye geri dönülmüş ve yarı özelleştirilmiş tasarım ile bizleri karşılamıştı. Samsung’un 10nm üretim teknolojisine sahip olan model sektörde bir ilke imza atıyordu.
Snapdragon 835, ARM’ın Cortex-A72 ve Cortex-A53 tasarımını temel alan ve Qualcomm mühendisleri tarafından üzerinde geliştirmeler yapılan Kryo 280 adındaki çekirdekler 2 küme halinde oluşuyordu. 4+4 formatında enerji verimliliğine yönelik olan çekirdekler 1,9GHz hızında, performans çekirdekleri ise ihtiyaç durumuna göre 2,45GHz seviyelerine çıkabiliyordu. Adreno 540 grafik işlem birimiyle donatılan Snapdragon 835, bir önceki jenerasyonun daha güncel ve daha verimli bir modeli anlamına geliyordu. Ayrıca 10nm üretim süreciyle birlikte birim alandaki transistör sayısının artması sonucunda Snapdragon 835, teorik olarak termal anlamda yüzde 25’e varan verimliliğin yanında yüzde 25’e varan performans kazanımını da kendinde barındırıyordu.
Snapdragon 835, 2016 yılında gündeme gelen ve birçok modelde gördüğümüz çift kamera dizaynını donanım olarak da destekleyen bir yapıya sahipti. 16MP+16MP formatında ikili kameraya ya da 32MP çözünürlüğünde tekil kamera desteğine olanak tanıyordu. Buna ek olarak Quick Charge 4.0 desteği, HDR video kaydı ve Bluetooth 5.0 desteği de bünyesinde getirdiği yenilikler arasında yer alıyordu.
Qualcomm, Snapdragon 845 ile çıtayı yükseltiyor
Qualcomm tarafından 2017 yılı sonunda yapılan ve yeni yılda Snapdragon 8xx serisinin temsilcisi olacak model Snapdragon 845 ismiyle gün yüzüne çıktı. 2021 yılında hala güçlü işlemciler arasında yer alan Snapdragon 845, 10nm üretim sürecine sahip.
Selefi Snapdragon 835’te olduğu gibi yarı özel bir tasarım anlayışı ve 8 çekirdek mimarisi benimseniyor. Qualcomm, Kryo 385 adını verdiği yarı özel mimariyi ARM’ın Cortex-A75 ve Cortex-A55 tasarımlarını baz alarak geliştirildi.
Yüksek performanslı 4 çekirdek kullanım senaryosuna bağlı olarak 2,8GHz değerine ulaşabiliyordu. Enerji verimliliğini baz alan diğer 4 çekirdek ise 1,8GHz hızında çalışıyordu. Grafik işlem birimi tarafında Adreno 630’u barındıran model, Adreno 540’a göre yüzde 30 daha fazla performans vadediyordu.
Qualcomm’un açıkladığı verilere göre Snapdragon 845, selefi olan modele göre işlem performansı ve güç verimliliğinde de yüzde 30 oranında artış sağlıyordu. Quick Charge 4+ ile 15 dakikada yüzde 50 oranında dolum vadeden Snapdragon 845’te aynı zamanda 48MP’e kadar tek kamera desteği bulunuyor. 16MP+16MP çift kamera desteği devamlılığı sürdürürken video tarafında ise 4K 60FPS çekebilme özelliği o dönemin yenilikleri arasında yer aldı.
Snapdragon 855 ile 3 kümeli tasarıma geçiş yapılıyor
2019 yılına geldiğimizde ise Qualcomm tarafından serinin yeni modeli Snapdragon 855 oldu. Gerek tasarımsal gerekse mimari olarak çeşitli farklılıkları bünyesinde bulunduran model 7nm FinFET üretim geometrisine sahip. İlk olarak MediaTek tarafında 2015 yılında Helio X20 modeliyle tanıdığımız, sonrasında da Kirin işlemcilerde de gördüğümüz 3 kümeli yapı şeklinde karşımıza çıkan modelde iş yüküne göre dağılım çeşitlenmiş durumda.
1+3+4 formatında konumlanan modelde Cortex-A76 tasarımını baz alan Kryo 485 adına sahip 4 çekirdek bulunuyor. Çekirdeklerden biri yoğun yük altında 2,84GHz frekans seviyesine çıkabilirken diğer 3 çekirdek ise 2,42GHz frekans seviyesinde çalışıyor. Enerji verimliliğine yönelik Cortex-A55 tasarımıyla gelen 4 çekirdek ise 1,8GHz hızında işlem görüyor. Yarı özelleştirilmiş tasarımın devam ettiği bu modelde 3 kümeli mimariye geçilmesi önemli detaylar arasında yer alıyordu.
Snapdragon 855 ile yeni gelen özelliklerden biri ise ilk 5G destekleyen yapıya sahip olmasıydı. Uygun altyapı sağlanması durumunda 5G’de 4Gbps hıza, 4G’de ise 2Gbps seviyelerine ulaşabiliyor olması önemli bir gelişme olarak göze çarpmıştı. Yapay zeka tarafında ise ciddi yatırımlar yapan Qualcomm, Snapdragon 855 yongası ile yapay zeka biriminde 3 kat gelişim katettiğini belirtiyordu. Bununla birlikte ekran altı parmak izi tanıma altyapısına yönelik geliştirilen sensör ile de kullanıcı deneyimini arttıran önemli bir detay olarak karşımıza çıkıyordu. Kamera deneyiminde de yenilikleri beraberinde getiren Snapdragon 855, 4K HDR ve HDR10 Plus video kaydı, 480FPS ağır çekim desteği gibi yetenekleri bünyesinde barındırıyordu.
Qualcomm, Snapdragon 865 ile yine çok iddialı
Qualcomm, Android ekosistemi içerisinde 2020 model amiral gemisi akıllı telefonlara güç verecek işlemcisini Snapdragon 865 olarak tanıttı. Snapdragon 8xx serisinin yeni modeli yine çok güçlü ve çok iddialıydı. Snapdragon 855’te bulunan 3 kümeli mimariyi devam ettiren yeni modelde 8 çekirdekli Kryo 585 adında yarı özel mimari tasarım göze çarpıyordu. Cortex-A77 mimarisini baz alan Kryo 585 kod adlı çekirdeklerden biri yoğun iş yükü altında devreye giriyor ve 2,84GHz frekans seviyesine ulaşabiliyor.
Kalan 3 çekirdek ise 2,40GHz frekans seviyesinde çalışıyor. Verimlilik prensibine dayalı Cortex-A55 çekirdeklerinin çalışma frekansı ise 1,8GHz seviyesinde bulunuyor. Grafik işlem birimi tarafında ise yine amiral gemisi cihazlara yakışır düzeyde yer alan ve 587MHz hızında çalışan Adreno 650 eşlik ediyor.
Dahili 5G modemin bulunmadığı Snapdragon 865 işlemcisini kullanacak olan akıllı telefon üreticilerinin ise 5G deneyimini sunabilmeleri için X55 modemini ek olarak satın alması gerekiyordu. Bu durum Qualcomm’a yönelik ilgili telefon üreticilerinden ve son kullanıcılar tarafından eleştirilere sebebiyet vermişti. Qualcomm cephesi ise dahili 5G modemin bulunmamasını, maliyetleri azaltmak amacıyla izlenen bir politika olarak açıklamıştı.
Snapdragon 865+ ile 3GHz barajı aşılıyor
2020 yılının Temmuz ayına gelindiğinde ise Snapdragon 865+ isimli model gündeme geldi. Yoğun yük altında aktif olan çekirdeğin 3,1GHz seviyesine ulaşabilir düzeyde olması Snapdragon 8xx serisi adına bir ilk anlamına geliyordu. Standart modele göre grafik performansındaki yüzde 10 artışa ek olarak Wi-Fi 6 ve Bluetooth 5.2 desteği de gelen yenilikler arasındaydı.
2020 yılında Snapdragon 865 ve 865+ ile görüntü işleme kabiliyeti önemli ölçüde artmış ve bu bağlamda çoklu kare işleme özelliği ile 200MP tekil kamera desteği, 8K video kaydı ve 960FPS ağır çekim video kaydı gibi detayları bünyesine dahil etmişti.
Snapdragon 888 işlemcisinde Cortex-X1 mimarisi dikkat çekiyor
2021 yılında ise ilk olarak Xiaomi Mi 11 modeli ile görmeye başladığımız ve önümüzdeki süreçte de bu cihaz skalasının Android ekosistemi içerisinde çoğalacağı beklenilen Qualcomm’un en donanımlı ve en güçlü işlemcisi, Snapdragon 888 adını taşıyor.
Snapdragon 8xx ailesinin yeni üyesi ve 5nm üretim teknolojisine sahip olan Snapdragon 888, 1+3+4 formatındaki kümeli mimariyi devam ettiriyor. 3 kümeli mimari anlayışını Snapdragon 855’ten bu yana devam ettiren Qualcomm, performans çekirdeklerinin özel tasarımıyla dikkatleri üzerinde toplamaya devam ediyor. Kryo 680 adını verdiği ARM’ın halihazırda dünyanın en güçlü mobil işlemci çekirdeği iddiasıyla gelen Cortex-X1 tasarımını baz alıyor.
2,84GHz frekans seviyesinde çalışan Cortex-X1 çekirdeğini, 2,42GHz hızında Cortex-A78 tasarımına sahip 3 çekirdekli yapı destekliyor. Enerji verimliliğini baz alan 4 çekirdekli yapı ise 1,8GHz hızında çalışıyor ve Cortex-A55 tasarımıyla geliyor.
Snapdragon 888’de dahili 5G modem olarak X60 modelinin bulunuyor. Selefi olan X55 modeline göre daha güncel teknolojileri barındıran ve enerji verimliliğini arttıran bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Qualcomm tarafından yapılan açıklamaya göre, yapay zeka kısmında altıncı nesil AI motoru kullanılıyor. Bu motor ve görüntü işlem sinyal bileşenindeki gelişmeler ile bir önceki jenerasyona göre yüzde 35’e varan performans kazanımı vadediyor.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}