Açıkça söylemem gerekirse, Sonic Generations, Sega firması tarafından ilk kez duyurulduğunda aklımdan “yine mi?” sorusu geçmişti. Tabii küçüklüğünden beri büyük bir Sonic hayranı olan ve neredeyse Sega konsollarının her türlüsünde Sonic oyunlarının tamamını oynamış olan ben, bir merak duygusuna kapılmadım da diyemem.
Ardından ilk ekran görüntüleri ve videolar yayımlandı. Üç boyutlu olarak daha çok Crash: The Bandicoot’u hatırlatan bölümlerinin dışında, orjinal Sonic’e sadık kalınarak hazırlanan bölümlerini görmek beni sevindirmişti.
Şimdi ise Sonic Generations piyasaya sürüldü ve Sega için oldukça özel olan Sonic serisinin 20. yılını kutlamak amacıyla yerini aldı. Peki bu kutlamayı hak ediyor mu dersiniz? Gelin hep birlikte öğrenelim.
{pagebreak::1}
Mavi kirpi mi olur?
Sonic Generations, serinin son dönemlerdeki en iddialı projesi. Bu kadar iddialı olmakta da aslında biraz haklı. Çünkü bu kez basit bir geri döndürme operasyonu değil, yepyeni bir oyun hazırlamayı akıl etmiş durumdalar. En büyük yenilik ise bizlere iki ayrı Sonic ile oyunu oynama şansı tanınması diyebilirim.
Bu iki farklı Sonic’ten birinin boyu biraz daha uzun ve kendisi 3D bölümleri temsil ediyor. Diğer, bizim eski Sonic’imize daha çok benzeyen versiyon ise oyunun 2D platform bölümlerini içeriyor. Oyuna girdiğinizde ilk iki bölümü oynadıktan sonra dünya üzerinde hareket etmeye başlayacak ve kumandanızın yukarı yön tuşuna basarak Sonic’ler arasında geçiş yapabileceksiniz.
Benim en çok hoşuma giden özellik bu oldu aslında. Farklı oyun deneyimleri sunuyor olması nedeniyle ikisinden de oldukça zevk alacağınızı belirtmem gerek. Bu oyun deneyimleri o kadar farklı ki, eski Sonic oynanışına hızlı diyorsanız, yeni versiyonla gerçekten oldukça şaşıracaksınız.
Yalnızca oyunun hızlı olması nedeniyle değil, grafiklerinde yapılan geliştirmelerle de iyi bir izlenim bırakmayı başarıyor. Dinamik olarak hareket eden bir platform üzerinde oyunu oynuyoruz ve etrafımızda sürekli bir şeyler patlıyor, binalar yıkılıyor, araçlar bizi kovalıyor.
Bu kaçma kovalama sahnelerinde ise en iyi yaptığımız işi yaparak hızla koşuyoruz ve yakalanmamaya çalışıyoruz. Klasik iki boyutlu oynanışa bakarsak, bizlere nostaljik anlar yaşatacağını söyleyebilirim. Zira Green Hills’e baktığınızda eski Sega konsollarınızı anımsayabiliyorsunuz rahatlıkla.
{pagebreak::2}
Sonic’ler ölmez, Green Hills bölünmez!
Bölüm tasarımları da oldukça başarılı. Sonic’ten beklenecek bir performans sergiliyor. Güzel düşünülmüş tetiklenen olaylar ve çok güzel olmasa da yine de iyi denebilecek grafikler sayesinde Sega güzel bir Sonic atmosferi yaratmış. Gerçekten tebrik etmek gerek.
Sesler konusuna gelirsek klasik Sonic seslerinin tamamen aynıları olduğundan çok da üzerinde durulacak bir konu değil aslında. Yine de teknolojideki gelişmeler Sonic’in sesleri konusunda da yardımcı olmuş diyebilirim.
Kısacası Sega oldukça başarılı bir oyuna imza atmış. Son dönemlerde görebileceğiniz en iyi Sonic oyunu olmuş. Sonic Generations, serinin hayranlarına ve belki de yeni tanışacak oyuncu arkadaşlarıma kesinlikle tavsiye ettiğim bir oyun.
Oldukça cüzi rakamlara satıldığını da belirtelim. Eh sudan ucuz Sonic Generations, baldan tatlıdır değil mi? (Bu söz böyle değildi ama…Neyse…)
Grafik: 7/10
Ses – Atmosfer: 8/10
Oynanış: 9/10
Genel: 8/10
3. sayfadaki başlık rahatsız edici geldi bana, bu ara duygusal bir dönemdeyiz sanki dikkat edilebilirdi…
güzel inceleme, sonic harika geri dönmüş
başlık konusuna gelince, arkadaş biraz haklı olabilir de, bu kadar hassas olmamak gerek bence. kötü bişey söylenmemiş