Günümüzde milyarlarca insan sosyal medya platformlarını kullanıyor. Mesajlaşmak, yeni insanlarla arkadaş olmak, iş ağı oluşturmak ya da mevcut arkadaşlarımız ile bağlantımızı sürdürmek bu platformları tercih etme nedenlerimizden yalnızca birkaçı. Ancak söz konusu uygulamalar fayda sağladığı kadar zarar verici de olabilmekte. Örneğin, yanlış bilginin hızla yayılmasını kolaylaştırıyor.
Peki, bu platformların uygarlığımız için büyük bir tehdit oluşturma ihtimalini hiç düşündünüz mü? Bilim insanları tam da bu konuda insanlığı uyardı.
Sosyal medya ve dezenformasyonun yayılması
Ya insan uygarlığı savaşlardan ve çeşitli hastalıklardan kurtulup sosyal medyadan sağ çıkamazsa? Hakemli bilimsel dergi Proceedings of the National Academy of Sciences‘da yayımladıkları bir makaleyle bilim insanları bu konu üzerinde durdu. Biyoloji, psikoloji, sinir bilimi ve iklim bilimi dahil pek çok alanda çalışan 17 araştırmacı endişe verici, kasvetli bir makaleye imza attı.
Bilim insanlarının odak noktasında sosyal medya platformlarındaki yanlış bilginin (dezenformasyon) yayılması vardı. Ortak yazar ve Washington Üniversitesi araştırmacısı Joseph Bak-Coleman konu hakkında bir demeç verdi. Cevaplamaya çalıştıkları sorunun şu olduğunu söyledi: “Karmaşık sistemler hakkında bildiklerimiz göz önüne alındığında, toplumun gidişatı hakkında geniş ölçekte ne çıkarabiliriz?”
Bak-Coleman ve meslektaşları sosyal medyanın sağlık, iklim ve diğer birçok önemli konu hakkında güvenilir bilgi akışını bozduğunu söyledi. Makale, yeni teknolojinin kolektif davranışsal etkileri hakkındaki anlayış eksikliğimizin demokrasi ve bilimsel ilerleme için bir tehlike olduğunu savundu. Örneğin, teknoloji şirketlerinin devam eden koronavirüs pandemisini iyi yönetemediklerini ileri sürdüler. Ekip, özellikle maskelerin ve aşıların yaygın olarak kabul edilmesini engelleyen yanlış bilgileri engelleyemediklerini söyledi.
Biyolog Carl Bergström çalışmaya ilişkin konuştu. Sosyal medyanın yanı sıra algoritmik arama ve tıklama tabanlı reklamcılık dahil İnternet teknolojilerinin de tehlikeli olduğunu söyledi. Bu teknolojilerin insanların fikir edinme şeklini değiştirdiğini ekledi. Üstelik insanları dezenformasyona karşı savunmasız bıraktığını da belirtti.
Bergström, “Örneğin kötü bir makale hidroksiklorokinin Covid-19 için bir tedavi olabileceğini öne sürdü. Sonucunda yöneticiler bu ilacı önerdi. Ardından da hastalar bu ilacı kullandı. Ancak bu ilaç çeşitli sağlık sorunlarına yol açıyor.” dedi.
Yazarlar sosyal medya araçlarının hastalık, ırkçılık, kıtlık ve savaş gibi fenomenlere katkıda bulunma ihtimali üzerinde durdu. Ancak İnternet korkunç bir güç olabilirken, aynı zamanda iyilik için bir güç olabileceğini de belirttiler.