Puan: 8.2/10
Gizliliğin ön planda tutulduğu aksiyon oyunlarının en meşhur isimlerinden biridir Splinter Cell serisi. Ünlü Amerikalı yazar Tom Clancy‘nin kaleminden dökülen öyküleri, sanal dünyaya taşıma görevini Ubisoft üstlendi. İlk kez 2003’de karşılaştığımız bu yapımın başarısı, ardından gelen devam oyunlarına da ilham verdi ve Splinter Cell serüveni bitmek bilmedi…
Sam Fisher adında özel bir ajanı kontrol ettiğimiz seride, gizlice binalara giriyor, düşmanları etkisi hale getiriyor ve ulaşmak istediğimiz verilere sahip oluyorduk. Serinin en yeni yapımı Splinter Cell: Conviction‘da da bu düzenin bozulmayacağını sanıyorduk. Ancak yanılmışız. 2006’dan bu yana geliştirilmekte olan Conviction’da, işler bir hayli değişmiş.
{pagebreak::Gizlenmek Şart mı?}
Gizlenmek Şart mı?
Oyun kısa sayılabilecek bir giriş videosuyla başlıyor. Ardından Sam direkt aksiyona giriyor. Bu aşamada evvela çevredeki nesneleri siper olarak kullanmayı ve onlarla kurulabilecek etkileşimleri öğreniyoruz. Örneğin üzerinden atlayabileceğiniz bir masa varsa, yanına gelip Space’e basmanız kafi. Sam büyük bir çeviklikle hamlesini yapıyor.
İşin ilginç yanı, siz bu hamleleri yaparken, çevrede dolaşan düşmanlar sizi fark etmiyor. Epey yakınında siperden sipere koşuyorsunuz ve tam da onun görüş alanındasınız; buna karşın görmüyorlar. Daha oyunun başlarında karşılaşılan bu yapay zeka problemi, maalesef oyunun tamamına yayılmış durumda.
{pagebreak::Ayağa Kalk Asker!}
Ayağa Kalk Asker!
Eğer Splinter Cell: Conviction’da gizlenmek isterseniz, oyun size bu imkanı veriyor. En kötü ihtimalle yapay zeka mağduru düşmanlar sizi göremediği için gizli gizli ilerliyorsunuz. Peki böyle ilerlemenin getirisi nedir? Evvela gizli hareket ederseniz daha yüksek puan alıyorsunuz ve skorlarınız neticesinde silah geliştirmeleri yapıyorsunuz…
Tabii işin bir de geleneksel boyutu var. Sonuçta Splinter Cell serisi daima gizliliğin ön planda tutulduğu bir yapımdı. Buna karşın siperin ardından ayağa kalkıp, attığınızı vurabilirsiniz de! Önceki yapımlarda görünür olduğunuzda çoğunlukla görevi kaybediyordunuz. Şimdi ise Rambo’culuğa devam ediyorsunuz.
{pagebreak::Head Shot Sanatı}
Head Shot Sanatı
Düşmanlara direkt ateş açarak ilerlemek zorunda değilsiniz. “Q” tuşu ile iki tanesini işaretleyip (Bu özellik gelişebiliyor), “E” tuşuna bastığınızda, Sam Fisher sizin için rakiplerini beyninden zımbalıyor. Bu özelliği sıkça kullanırsanız, düşmanlarınızı kolaylıkla elimine edebilirsiniz.
Burada bir animasyon hatası ortaya çıkıyor. Bazen bir şeyin arkasındayken bile düşmanlarınızı vurabiliyorsunuz. Kurşununuz önünüzdeki objenin içinden geçmiş gibi oluyor… Muhtemelen bu hata bir yama ile kapatılacaktır.
{pagebreak::Flashback}
Flashback
Hikaye boyunca flashback’lerle karşılaşıyoruz. Sam Fisher’ın ortadan kaybolduğu yıllarda ne yaptığı ve hikayenin arasındaki boşluk bu flashback’ler sayesinde bir nebze doluyor. Sam, yakaladığı kişilerle geçmişte yaşadığı anılarını hatırlıyor. Kısa bir süre yaşanmışlıkları oynadıktan sonra yeniden günümüzdeki maceraya dönüyoruz…
Yapımın içeriğine yaslanan sinematik tarzı aksiyon sahneleri sayesinde, Splinter Cell: Conviction adeta film gibi oluyor. Bir düşmanı yakaladığınız ve onun biraz canını yakıp, konuşturmak istiyorsunuz diyelim. Bunun için, ister bir ayna bulup, orada ilgili tuşa basarsınız, ister bir duvar vb… Butona tıklayınca Sam direkt olarak düşmanı tutup, kafasıyla aynayı kırıyor. Bu kadarla da kalmayıp, çevredeki diğer objeleri bu şekilde kırıp dökemeye devam ediyor. Bütün bunlar tek bir tuş vasıtasıyla oluyor. Gerisi kısa bir sinematik…
{pagebreak::Grafikler Ve Sesler}
Grafikler Ve Sesler
Splinter Cell: Conviction, aksiyon oyunlarında grafiğe önem verenler için ortalamanın üzerinde görseller sunuyor. Ancak buna karşın sistemi yoran bir yapım olması oyunun hanesine eksi olarak yazılıyor. Tamam, Sam Fisher’ın modellemesi gayet başarılı, animasyonları da iyi, fakat çevredeki objelere yaklaştığınızda, detaydan uzak olduklarını fark ediyorsunuz.
Sesler ve müzikler ise gayet başarılı. Atmosferi tümleyen işitsel öğeler sayesinde Splinter Cell: Conviction’daki maceramızın lezzeti artıyor. Seslendirmelerde ise Sam Fisher’a deneyimli aktör Michael Ironside sesini veriyor.
{pagebreak::Görev Sonu}
Görev Sonu
Genel olarak bakıldığında Splinter Cell: Conviction başarılı bir aksiyon oyunu. Ancak serinin gidişatını değiştirerek, yapımcılar gizliliği biraz geri plana itmiş. Bu yüzden ortaya eskiye nazaran daha sıradan bir aksiyon oyunu çıkmış. Ancak bu demek değil ki, Conviction kötü bir oyun. Aksine yeni oyun dinamiklerine rağmen gayet kaliteli bir yapım. Co-Op seçeneğiyle, arkadaşlarınız ile yaşayabileceğiniz Splinter Cell keyfi ise oyunun en büyük artılarından biri. Türün müdavimlerine ve serinin takipçilerine tavsiye ederim.
Puan: 8.2/10
:: Splinter Cell: Conviction hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşın.
OHAAAAAAAAAAAAAA