Bilginin yok olduğunu ileri süren teorisi
1982 yılında Hawking, yok olan kara deliklerle ilgili başka bir tespitte bulundu. Yeni iddiasında kara deliklerin bilgiyi yok ettiklerini açıkladı.
Işın ışınları bir kara deliğin olay ufkundan geçerken evrenin geri kalanına asla dönmez. Bu yapının bazı bilgileri taşıdığını düşünüyordu. Hawking 1981’de kara delik fiziğinde bilginin yok olması paradoksuyla ilgili olarak San Francisco’da bir konuşma gerçekleştirdiğinde, Amerikalı fizikçi Leonard Susskind bu fikre karşı çıkmıştı.
1997’de Hawking, California Teknoloji Enstitüsü’nden John Preskill ile bilginin kara delikte kaybolduğuna dair ansiklopedisine iddiaya girdi. 2004’de Dublin’deki bir konferansta Stephen Hawking, Susskind’in haklı olduğunu ve Preskill’in ansiklopediyi kazandığını açıkladı.
Okuduğum en güzel paylaşım
Aynen katılıyorum. Noktası virgülüne kadar okuduğum harika bir makaleydi. Yiğit Can POLAT tebrik ve teşekkür ederim kardeşim. SDN’ye büyük değer kattığınızı söylemek isterim.
Tek kelimeyle harika bir insan. Ortaya attigi teoriler her zaman ilgimi cekmistir. Bu yorumu okuyan herkese pembe dizi izlemek yerine ilgi alanini boyle konulara yonlendirmesini tavsiye ederim
Yiğit Bey , M.S 300 ‘lü yıllara dayanan Mayaların paleolitik çağ teknolojisi konusunda da bir yazı bekliyoruz.
Kaleminize sağlık. Tebrikler..
Rica ederim, keyifli okumalar. Öneriniz için teşekkür ederim, haftaya yayınlanacak ikinci serimizde buluşmak dileğiyle 🙂
Stephen hawking yaratıcı yi inkar eden bir bilim adamıydı.bizim nazarımizda bir kıymeti harbiyesi yoktur.varolus tezi ve evrenin başlangıcı hakkındaki fikirleri İslamiyete tamamen ters sapkın bir ruh halinin ürünüdür.Artik kafalarınızi gömdüğünüz çukurdan çıkarmanın vakti gelmedi mi
En son yazdığınız paragraf için konuşacağım.
Dünyadan başka gezegende veya gezegenlerde hayat ve yaşam söz konusudur. Hawking bu hususta tam isabet yapmıştır.
Lakin uzaylı diye tabir etmesi veya dünyayı sömürüp terk edecekleri düşüncesi tamamen yanlıştır. Çünkü son peygambere gönderilen islam dini bütün kainata gönderilmiştir. Bu sebeble ben dünya dışında ümmeti Muhammedin olduğunu ve islama ,kurana bize göre daha sıkı sarıldıklarını bunun sonucunda teknoloji ve bilim alanında bizden daha ileride olduklarını savunuyorum. Son zamanlarda uzaya olan yatırımların artması da bununla ilişkilidir.
Merhaba,
Fazla ve ayni kelimelerle şişirilmemiş, düşük cümleler ve anlatım hataları içermeyen ve içerik olarak da doyurucu bir yazı olmuş. Devamını bekliyoruz.
Bu şahsın belgeselini, annesinin, arkadaşlarının ve kendisinin bilgisayar tarafından seslendirilmiş konuşmalarını izledim. İzlediğiğim binlerce bu ve buna benzer belgesellerden şunu anladım. Batılı bilim adamlarının %90’i Allah ve kader konusunda zerre fikre sahip. Onlara göre bir taş binadan düşerken onu 3 katta yakalamak kaderi yenmek. Ama esas olan kader ise olmuş bitmiş herşeydir. Oysa taşı yakalamanda kaderindi, yakalamasan da kaderindi. İnsan kaderini asla değiştiremez ama bu şu değil. Ama bu şu değil adamı vuruyorsun, bu kaderimdi değil. Kader doğum ve ölüm arasında yaptığımız ve yapacağımız faaliyetler bütünüdür. Adamı sen ve senin tercihinle vurdun. İrade sana ait. Birde bunun gibi adamların çoğu gençliğinde içki, karı kız vb… gibi çok faal belli bir süre sonra başına bela gelince o zaman tanrıyı hatırlıyor ama ona savaş açıyor… Bill Gates, Elon Musk vb… bugün benzerleri yaşıyor.
Bu konuya bu yorumlar. Komedi resmen. Milyarlarca insan yaşamasına rağmen, kimin neye katkısı var? İnansa da inanmasa da, uğruna çalıştığı şeylerden vazgeçmeyen bir insan görüyoruz. İsyan etmek hoş değildir. Hatta günahtır diyenler var. Adamın hayatına bak, ömrünün baharında, hayatının en büyük sınavına girmiş. Ve devam etmiş ölene kadar. Bence, kişilerin inanışlarından ziyade biraz da başka seylerine saldirdaniz. Mesela, Hawking kadar çalışkan birisini tanıyor musunuz? Bizzat. Tvden falan değil. Adama helal olsun..