Süper bilgisayarlar günümüzde birçok alanda kullanılıyor. Örneğin hava durumunun hesaplamasında, doğa araştırmalarında, ürün geliştirmesinde ve tıp gibi alanlarda bu tür sistemler kullanılıyor. Bu bilgisayarlar sayesinde, eskiden 6 saat süren bir tomografi işlemi bir dakikaya inmiş durumda.
Bu, birçok kişi için inanılmaz bir gelişme. Oysa paralel mimariye sahip bu süper bilgisayarlar bu tür zor işleri yapmak için geliştirildi. Hatta bu sistemler daha fazlasını da yapıyor. Her türlü simülasyonu herhangi bir vakit kaybetmeden size gösterebiliyor.
Eskiden 6 saat süren bir tomografi işlemi bu modern sunucu sistemler sayesinde 1 dakikaya inmiş durumda.
Esasında bu epey önemli bir gelişme. Çünkü gerçek zamanlı bir simülasyon sayesinde bilim adamları araştırmalarında daha hızlı bir yol katedebilir. Buna ek olarak tasarım veya testlerle, karmaşık olayları gerçeğe yakın görebiliyorlar. Tabii bu da bilim adamlarının olayları daha iyi anlamalarını sağlıyor.
Böylelikle tıp veya fizikte çok daha hızlı ilerleyebiliyorlar. Buna en iyi örnek olarak termik santrallar gösterilebilir. Termik santraldaki yanma işlemi bu bilgisayarlarda simüle edilebilir. Simülasyon sayesinde yanma işleminin ve çıkan enerjinin etkinliği ölçülebilir. Bu da, verimliliği artırmak için iyi bir deneme olabilir.
{pagebreak::Yüksek Performanslı Bilgisayarlar}
Yüksek Performanslı Bilgisayarlar
Yüksek performans için geliştirilen bu bilgisayarlar (High Performans Computing), gün geçtikçe uygulamalara yönelik yerlerini alıyor. Bu sistemler artık sadece araştırmalarda kullanılmıyor.
Konuda uzmanlaşmış firmalar veya orta ölçekli şirketler, sistemleri kullanmaya başladı. Bilginin çok yoğun olduğu veri işleme merkezleri veya iş raporlarının oluşturulduğu yerlerde, bu bilgisayarların etkisi önemli ölçüde hissediliyor.
Orta ölçekli şirketler bu tür sistemleri rahatlıkla alabiliyorlar.
Şaşırmamak lazım, çünkü x86 Cluster ve açık kaynak kodlu yazılım ile birlikte Linux işletim sistemi ile satılan süper bilgisayarlar, özellikle orta ölçekli işletmeler tarafından tercih ediliyor.
Öyle ki, 50.000 dolara, normalde bilimsel araştırmalarda kullanılan yüksek performanslı bir sisteme sahip olunabiliyor.
{pagebreak::Maliyetler İnanılmaz Derecede Düştü}
Maliyetler İnanılmaz Derecede Düştü
Eskiden milyon dolar seviyesinde satılan bu bilgisayar sistemlerinin maliyeti önemli ölçüde düştü. Buna en büyük sebep işlemcinin (CPU) ve grafik yongasının fiyatlarının düşmesi.
HP ve IBM gibi devler, bu donanımlar sayesinde orta ölçekli şirketlerin bile satın alabileceği süper bilgisayarlar üretebiliyor. Ama bu gelişme üreticilere ve kullanıcılara yetmemiş olmalı ki, Intel, çok daha uygun maliyetli işlemci ve grafik yongasını piyasaya sürdü.
Nvidia, yüksek performanslı bilgisayarların herkes tarafından alınabileceğini hepimize gösterdi.
Tüm bunları esasında NVIDIA başlattı çünkü firma, Tesla işlemcisi ile uygun fiyatlı ve yüksek performans sergileyen bir sistem tasarladı. Bu sistem en modern sekiz çekirdekli işlemciyle aynı performansı sergilemesine karşın, 1/5 oranında güç tüketiyor ve toplamda maliyeti %10 düşürüyor.
Bu da ister istemez piyasayı meraklandırdı. Sonuçta günümüzde enerjinin maliyetinin artması, şirketleri farklı alternatiflere yönlendirdi. Bu da yüksek performanslı bir sistem için olmazsa olmaz kriterlerin başına geçti. Dolayısıyla Intel ve IBM (Cell işlemci) gibi devler, bu değişime ayak uydurdu.
{pagebreak:: Farkı Yaratan Linux}
Farkı Yaratan Linux
Süper bilgisayarlar inanılmaz bir rağbet görüyor. Durum böyle olunca enerji, soğutma, boyut ve taşınabilirlik gibi istekler gün geçtikçe çoğalıyor. Üretici firmalar da bu istekleri yerine getirmek için inanılmaz fikirler üretiyor. Bunların en ilginç olan SGI ve HP’den geliyor. Her iki firma da, gemi konteynerının içine bir süper bilgisayar yerleştirdi.
Aslında bu çok da akıllıca bir fikir. Çünkü HP, gemi konteyner bilgisayar konsepti ile enerji verimliliğini %50 artırabildiğini söylüyor. Buna ek olarak aylar veya yıllar süren bir veri merkezi kurulumu bu sayede birkaç haftaya hazır oluyor. Kullanıcı bu sisteme hızlı bir şekilde ulaşabiliyor ve istediği yerde kullanılabiliyor.
Yer sıkıntısı çeken firmalar, bu sistemi otoparka kurup yüksek performanslı bir veri merkezine sahip oluyor.
Süper bilgisayarlar denildiğinde Linux işletim sisteminden bahsetmeden olmaz. X86 işlemci mimarisine sahip yüksek performanslı veri işlem merkezleri, genelde Linux işletim sistemini kullanıyorlar.
Geliştiriciler bu sistemler sayesinde açık kaynak kodlu bir tümleşik geliştirme ortamı olan Eclipse’ye direkt olarak bağlanabiliyor. Bunun avantajı, burada yazılan Linux uygulamalarının farklı platformlara kolayca entegre edilebilmesi. IBM BlueGene adlı sistemler, bu yüzden Linux işletim sistemini tercih ediyor.
{pagebreak::Cloud ComputingYeni bir Pazar}
Cloud ComputingYeni bir Pazar
Süper bilgisayarların bu kadar ilgi çekmesinin diğer bir nedeni kuşkusuz Cloud Computing teknolojisi. Cloud Computing şimdiye kadar iş uygulamaları için kullanılıyorken, bilimsel araştırma ve mühendislik alanlarında da kullanılmaya başlandı.
Firmalar bu iki teknolojinin birleşmesinde büyük bir potansiyel görmüş olmalı ki, yüksek performanslı işlemleri Cloud Computing ve süper bilgisayarlar yardımıyla daha geniş bir kitleye yaymak istiyorlar. Yeni iş modeli, yüksek performanslı bu sistemlerin Cloud Computing üzerinden firmalara kiralanması.
Süper bilgisayarlar bulut bilgi işlem sistemlerde de kullanılıyor.
Neticede süper bilgisayarların maliyetinin düşmesiyle, onları bir çok alanda görmeye başladık. Geçmişte bu sistemlerin birçok kişi tarafından kullanılabileceği hayali gerçek oldu. Artık bu bilgisayarlar rekabeti inanılmaz derecede artırmakla kalmıyor, ürünlerde kalitenin yükselmesine ve esnekliği de beraberinde getiriyor.