Teknopark İstanbul firmaları, özellikle savunma sanayii alanında gerçekleştirdikleri iş birlikleriyle tecrübelerini artırırken, ürünlerinin uzay gibi farklı alanlarda test edilmesi süreçlerini de geliştiriyorlar. Örneğin DeltaV firmasının uzaya erişim için geliştirdiği hibrit roket motoru teknolojisi, farklı alanlardan firmaların katkısını da içeriyor.
Teknopark İstanbul’daki firmalar yerli ve milli teknolojilerde güç birliği sağlıyor
DeltaV, Milli Uzay Programı içinde yer alan Ay Araştırma Programı (AYAP) projesi kapsamında Türkiye Uzay Ajansı ile yürüttüğü projede milli imkanlarla ürettiği sonda roket sistemiyle 100 km irtifayı geçerek uzaya giriş yaptı. DeltaV, Ar-Ge çalışmalarını Teknopark İstanbul’da yürütüyor ve bu durum, derin teknoloji projeleri üreten diğer firmalarla bir araya gelerek bu kritik projede iş birliği yapmasına olanak sağladı.
DeltaV’nin geliştirdiği ve dünya pazarında direkt muadili bulunmayan sistemin alt komponentlerinden olan kompozit ve metalik yapısal parçaların geliştirilmesinde; epoksi bazlı ürünler için CET Kompozit ve Epoksi Teknolojileri A.Ş., karbon fiber kompozit parçaların üretim ve testleri için Sabancı Üniversitesi Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi ve metal parçaların 3D yazıcı ile üretimi için Alloy Additive ile iş birliği yapıldı.
Teknopark İstanbul Genel Müdürü M. Fatih Özsoy, bu iş birliği sayesinde alt komponentlerin büyük oranda ithal olarak ikame edileceğini, zaman kaybı ve yüksek maliyetlerin önüne geçildiğini belirtti. Özsoy, firmaların güvenilir ortamda işlerini hızlandırdığını ve yerlilik oranı yüksek çözümlere güvenli, kolay ve hızlı ulaşma konforunu elde ettiklerini ifade etti. Ayrıca firmaların birbirlerinin tecrübelerini geliştirdiklerini ve bu ortak projelerin başta savunma sanayii olmak üzere geleceğin stratejik alanlarında yaygınlaşmasını istediklerini söyledi.
Özsoy, derin teknoloji alanında yerli çözümlerin geliştirilmesini destekleyerek Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmak için çalıştıklarını belirtti. Günümüzde uluslararası arenada rekabetçi olabilmenin koşullarından birinin yüksek performanslı bir ürünü rekabetçi fiyatla sunmak olduğunu ve Teknopark İstanbul ekosisteminin ihtiyaç duyulan mühendislik hizmetini yüksek kalite ve düşük maliyetle sağlayabilecek firmalara sahip olduğunu söyledi ve fiziki yakınlıkla birlikte düzenledikleri etkinlikler ve buluşmalarla daha çok firmanın ortak noktalarını bularak güç birliği oluşturmalarının yollarını açmak istediklerini belirtti.