Dört yıllık bekleyişin ardından geçtiğimiz hafta tanıtılan Porsche Taycan ve Audi’nin ilk elektrikli otomobili E-Tron sektörde büyük bir heyecana neden olsa da, söz konusu menzil olduğunda halen Tesla’nın karşısına çıkabilen bir araç yok.
7 yıl önce piyasaya sürülen bir otomobilin günümüzde halen geçilemiyor olması oldukça tuhaf gelebiliyor. Bu kapsamda Porsche Taycan gibi bir aracı satın almak, Tesla karşısında birçok kullanıcı için iyi bir yatırım değil gibi görünüyor.
Tesla menzil konusunda neden geçilemiyor?
Ancak, işler düşünüldüğü kadar basit değil. Sadece rakamları dikkate almanın aksine, neden? veya nasıl sorusu ile konuya yaklaşmak gerekiyor. Peki, Tesla menzil konusunda rakiplerini geride bırakmayı nasıl başarıyor?
Audi E-Tron’a ait olan diyagramlar her şeyi gözler önüne seriyor. Otomobili oluşabilecek her türlü riske karşı koruma almayı tercih eden Audi bu dayanıklılığı sağlayabilmek için menzilden feragat etmek zorunda kalıyor.
Benzer bir durum Porsche için de geçerli. Örneğin, soğutma sistemini ele alalım. E-Tron pil modüllerini 23 – 35 derece arasında tutmak üzere programlandı. Piller ısındığında soğutma sistemi devreye giriyor. Herhangi birinde arıza yaşandığında, onu bütün modüle müdahale etmeye gerek kalmadan değiştirebilirsiniz.
Kabin sıcaklığının kontrol edilebilmesi için motor ısısından yararlanan bir atık ısı pompası da dahil olmak üzere aracın motoruna odaklanmış bir ısıtma / soğutma sistemi kullanılıyor. Ancak, motor bazlı soğutma sistemi Model S’in en zayıf halkalarından. Bunun nedeni ise zorlu sürüş koşullarında güç kaybı yaşatması.
Tesla’nın daha uzun menzile sahip olmasının bir diğer nedeni ise pil. Audi’nin elektrikli aracında 95 kWh pil yer alırken, Model S ise 100 kWh’lik bir pili bünyesinde barındırıyor. Daha büyük bir pil size daha fazla menzil sağlar, ancak maliyeti ve ağırlığı doğrudan artırırken daha fazla yer kaplar.
Audi’nin aracında çarpışmalara karşı bataryayı çerçeveleyen yapının yoğunluğu açıkça görülebiliyor. Bu kapsamda bataryanın güvenlik hücresini daha büyük bir pakete sığdırmak için genişletmek oldukça pahalı olacaktır.
Tabi, aradaki 5 kWh’lik batarya farkı 267 KM’lik menzil farkına eş değer olamaz. Burada soğutma, aerodinamik ve ağırlık gibi etkenler açıkça ortaya çıkarken, en büyük fark Audi’nin bataryayı sonuna kadar kullanamıyor olması.
E-Tron pilinin yüzde 12’lik bölümünü otomatik olarak kapatarak, 83.6 kWh’lik bir kullanım imkanı sunuyor. Bunun nedeni ise pili tamamen bitirerek tekrar şarj etmenin uzun süreli kullanımlar için pek sağlıklı olmaması.
Tesla’da bunu onaylıyor ve kullanıcılara sınırlama imkanı veriyor. Ancak, birçok kişi için menzil daha önemli bir kriter olduğu için pek tercih edilmiyor. Temel olarak, geleneksel otomobil üreticilerinin müşterileri, Tesla’ya kıyasla batarya değişimi vb. konularda endişeleri kabul etmeyi pek sevmiyor.
Bu nedenle Audi, Porsche ve Mercedes elektrikli otomobil teknolojilerine temkinli davranıyor. Motorları ve bataryayı serin ve sağlıklı tutmak için menzilden fedakarlık ederek, içten yanmalı bir otomobilin kalitesini veya dayanıklılığını kullanıcılara yansıtmayı hedefliyor.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}