TikTok, Avrupa’da antitröst yasasından muaf tutulma mücadelesini kaybetti ve uyum sağlayacağını belirtti. Ancak, çocuk koruma yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle Avrupa Birliği’nde yasaklanma riskiyle ve ABD’de geleceğiyle ilgili ayrı bir kararla karşı karşıya. TikTok’un geleceği belirsizliğini koruyor.
TikTok, Avrupa’da hukuki mücadeleyi kaybetti; ABD ve AB yasaklarıyla karşı karşıya
Avrupa’da TikTok, Dijital Pazarlar Yasası’na (DMA) tabi tutulacak kadar kullanıcıya sahip olduğuna karar verildi. Ana şirketi Bytedance, bu karara mahkemede itiraz etti ancak Bloomberg’in bildirdiğine göre bu davayı kaybetti. Avrupa Birliği Genel Mahkemesi, platformun büyük teknoloji şirketlerini dizginlemeyi amaçlayan bu yeni yasaya tabi olması gerektiğine karar verdi. Bytedance, bu karara itiraz edebilir ancak şu an için DMA’ya uyum sağlamak için çalışmalara başladığını belirtti.
TikTok, DMA’nın gerekliliklerine uysa bile, çocukları bağımlı hale getirmeyi amaçladığı gerekçesiyle hala yasaklanma riskiyle karşı karşıya. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, uygulamayı “tehlikeli” olarak nitelendirmişti. Platformun, kullanıcıları videoları izlemeleri için ödüllendirmek amacıyla hediye çekleri sunması gibi eylemler, çocukları uygulamayı daha uzun süre kullanmaya teşvik ettiği gerekçesiyle yasa dışı olarak değerlendirilebilir.
Mart ayında, ABD Temsilciler Meclisi, TikTok’un ABD’den yasaklanması veya uygulamanın bir Amerikan şirketine satılması için oy kullandı. Başkan Biden, Çinli sahibi ByteDance’e, uygulamayı bir ABD şirketine satması için dokuz ay süre tanıyan yasa tasarısını imzaladı. TikTok, ABD hükümetini mahkemeye vererek bu yasağın anayasaya aykırı olduğunu ve ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini savundu. Bu dava hızlandırılmış bir şekilde ele alınacak ve Eylül ayında görülmeye başlanacak.
Öğrenciler, TikTok üzerinden öğretmenlerine itibar suikastı yaptı!
TikTok, hem Avrupa hem de ABD’de ciddi yasal ve düzenleyici zorluklarla karşı karşıya. Avrupa’da DMA’ya uyum sağlamak için çalışmalarına devam ederken, çocuk koruma yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle yasaklanma riski bulunuyor. ABD’de ise uygulamanın geleceği, mahkemenin vereceği karara bağlı olarak şekillenecek. Platformun bu zorlu süreçten nasıl çıkacağı merak konusu.