Uzun yıllardır motor konusu Türkiye içerisinde büyük bir tartışma konusu oldu. Bu nedenle bize de en çok sorulan ve merak edilenler arasında yer alıyor. Diğer haberlerimizden farklı olarak giriş gelişme ve sonuç kısmını atlayıp cevabı direkt olarak paylaşıyoruz. Evet, Türkiye uçak motoru yapabiliyor.
Fakat nasıl yapıldığı, lisans altında mı yoksa özgün projelerle mi yapıldığı ve hangi hava araçlarında ya da füzelerde kullanıldığı ile kimlerin bu konuda lider olduğunu merak ediyorsanız bu konulara da değineceğiz.
Türkiye uçak, helikopter, füze ve İHA motoru yapabiliyor!
Türkiye, uzun bir süredir savunma sanayii alanında kendine yetebilen, başka bir deyiş ile kritik ihtiyaçlarını karşılayabilen bir ülke olmaya çalışıyor. Aslında bu hedef 99 yıl önceki kuruluşuna, hatta çok daha öncesine dayanıyor. Fakat tarih kısmı apayrı bir konu.
Şu anda Türkiye, özel sektörün ve teknoloji transferlerinin de büyük katkıları ile birlikte hem pistonlu hem jet motor üretimi yapabiliyor. Burada özellikle TUSAŞ’ın çatısı altındaki TEI (TUSAŞ Motor Sanayii) ön plana çıkıyor. Fakat Kale Grubu gibi bu alanda önemli ve kritik yatırımları olan şirketler de mevcut.
TEI ise şu anda sektörün parlayan yıldızı. Özellikle de uzun yıllardır F-16’larda kullanılan General Electric’in F110 motorunun lisans anlaşması altında a’dan z’ye montaj, test ve tamir faaliyetlerini yürütüyor. Yalnızca Türkiye de değil, Umman ve Suudi Arabistan gibi ülkelere de hizmet sağlayabiliyor. Bu kapsamda ise 325’den fazla F110’a temas ettiğini, dolayısıyla bu projeden gelen büyük bir bilgi birikimine sahip olduğunu biliyoruz.
Tabii buna benzer birden fazla projesi bulunuyor. Örneğin AH-64 Apache helikopterlerinden MH-60M Black Hawk’a kadar birçok helikoptere güç veren General Electric Aviation’ın T700-GE-701D motorunu, kendi konfigürasyonları ile T700-TEI-701D olarak üretebiliyor. Yani montajın bir adım ötesine giderek yedek parça üretimine kadar birçok şeyi yapabiliyor.
Fakat bunlar belirttiğimiz gibi lisans altında yapılan çalışmalar. Bunların yanı sıra 10 farklı kendi özgün ve lisans hakları elinde olan yani yerli ve milli motor projesi bulunuyor. İçlerinde en bilindik olanı ise ANKA ve Bayraktar TB2 SİHA’larında kullanılan (40+ adet, sayısı artıyor) TEI-PD170 (Turbodizel havacılık motoru).
Diğerlerinden de kısaca bahsetmemiz gerekirse, TEI-TS1400 (Gökbey helikopterinde kullanılacak Turboşaft motor), TEI-PD180ST, TEI-PD222ST (Anka-S, Akıncı, TB3 ve Aksungur’da göreceğiz), TEI-TJ300 (Orta menzilli gemisavar füze motoru), TEI-TJ90, TEI-PG50, TEI-PG50S, TEI-TP38 ve TEI-TJ35 şeklinde toplam 10 proje mevcut. İlgili motorları incelemek için burayı tıklayabilirsiniz. Buraya bir ek olarak Kale tarafından geliştirilen KTJ-3200 turbojet motorunun da Atmaca ve SOM füzelerinde kullanacağı bilgisini ekleyelim.
Bu projelerden bir kısmı hayata geçti ve şu anda sahadaki hava araçlarında etkin bir şekilde kullanılıyor. Bir kısmı ise test aşamasına kadar geldi ve montaj işlemini bekliyor. Fakat bunların dışında da henüz kendine kaynak bulamamış veya projesinin temelleri atılanlar mevcut.
Örneğin TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, Milli Muharip Uçak için F-22’de kullanılan Pratt & Whitney F119 (F119-PW-100 varyantı) motoru ile aynı gücü üretebilecek, yani 35 bin pound itkiye sahip olacak bir motor geliştirebilecek seviyede olduklarını söyledi.
Tabii bu tip projeler bir iki yıldan ziyade en az 5 ila 15 yıl arası bir sürede yapılabiliyor. Dolayısıyla MMU beklenildiği gibi 2023-24’te hangardan çıkıp 2025’te ilk uçuşunu gerçekleştirir ve de 2028-30 arasında hizmete girerse burada dışarıdan alınan motorlar kullanılmak zorunda kalınacaktır.
Zira Akşit tarafından belirtilen motor için henüz bir kaynak aktarılmadı ve ekip kurulmadı. Zaten bu bahsettiğimiz kaynak da bir gecede aktarılabilecek bir şey değil. Öyle ki bu işi 50 yıldır yapan ABD’li şirketler bile yeni bir motor geliştirmeye kalktıklarında en az 2-3 milyar doları gözden çıkartıyor.
Türkiye özeline bakacak olursak, şu anda kamu ve özel şirketlerin motor yapabileceğini ve de yaptıklarını açık ve net bir şekilde görüyoruz. Fakat olası bir hava aracı için özel sipariş üzerine bir motor yapmak belirttiğimiz gibi 5-10 yıl gibi süreleri ve milyarlarca dolar kaynağı gerektiriyor.
Bu nedenle şu anda geliştirilen her projede yerli motor olmayışının sebebi, hem zaman (TSK’nın acil ihtiyaçları) hem de maliyet açısından (Türkiye’nin ekonomik durumu) karşılanamıyor oluşu diyebiliriz. Bu nedenle üretime hazır ve oturmuş sanayii ile motor dışı parçaları üreterek motoru dışarıdan almak çok daha hızlı ve uyguna mal oluyor. Ancak herkesin bildiği gibi bu seçim sonucunda da olası bir ambargo her zaman için söz konusu.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
{{user}} {{datetime}}
{{text}}