Deloitte’in yayınladığı “Elektronik Haberleşme ve Eğilimler 2011” raporuna göre bu yıl en yüksek büyümenin yaklaşık %15 ile Bilgi Teknolojileri donanım pazarında olması bekleniyor.
Raporda; “Gelişmiş ülkelerdeki eğilimin tersine katma değerin önemli ölçüde ülkemizde üretildiği hizmetler ve yazılım pazarı, hala donanımdan daha az paya sahiptir ve bu açık oransal olarak artmaya devam etmektedir. EITO tarafından yayınlanan ‘2010 ICT Market’ raporuna göre geleneksel Radyo/TV yayıncılığı hariç olmak üzere Türkiye elektronik haberleşme pazarının toplam büyüklüğü ABD doları cinsinden bir önceki yıla göre %3,2 artışla 27.3 milyon olarak gerçekleşmiştir ve 2011 yılında %7,2 büyüyerek 29.2 milyon dolar olması beklenmektedir” ifadelerine yer veriliyor.
{pagebreak::Abonelerin sadakatleri sorgulanacak}
Abonelerin sadakatleri sorgulanacak
Rapora göre Türkiye’de Aralık 2010 itibariyle mobil abone sayısı 61.8 milyon, abone yaygınlığı %85 seviyesinde seyrediyor.
Raporda, “Mobil yaygınlıkta AB ortalamasının %126, en yüksek değerin %156 ile Finlandiya ve Türkiye’ye en yakın değerin %94 ile Fransa olduğu düşünüldüğünde; özellikle belli yaş grubunun altı ve üstünde daha gelişme fırsatı olduğu açıkça görülmektedir. 2008 yılında 65.8 milyon aboneye karşılık %92 olan yaygınlık ile karşılaştırıldığında mobil numara taşınabilirliği ve sabit ödemeli (flate rate) tarifelerin etkisiyle oluşan konsolidasyonun 2010 yılında da sürdürdüğü anlaşılmaktadır, artık daha az sayıda kişi birden çok aboneliğe sahiptir. Bunun yanında 2010 yılsonu itibariye mobil işletmeciler arasında taşınan toplam 25 milyon numara, abonelerin mevcut işletmecilerine sadakatlerinin sorgulanmasını gerektirecek büyüklüktedir” deniliyor.
{pagebreak::Yabancıların Türkiye’ye bakışı }
Yabancıların Türkiye’ye bakışı
Türk Telekom ve Telsim’in satışları dışında pazara yabancı sermaye girişinin yok denecek kadar az olduğu belirtilen raporda, gelişmiş pazarlarda en önemli yabancı yatırım alanı olarak görülen sabit-mobil alternatif işletmeciler alanının Türkiye’de yatırımcılar açısından yeterince cazip görülmediği kaydediliyor.
Raporda, “Mobil pazar gelişmesini sürdürmekle birlikte 2010 yılında abone ve gelir artış hızı yavaşlamıştır. Buna karşın gerek ses ve gerekse veri kullanım oranları artmakta, buna cevap verebilmek için de şebekeye yatırımlar devam etmektedir. Buradaki sıkıntı, bazı işletmeciler için gelirlerin yatırım ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalmasındadır. Mevcut ses temelli iş modelleri ile bu durum sürdürülebilir değildir. 2011 ve sonrasında tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ses hizmetlerinin payı azalırken veri/görüntü bazlı hizmetler ile katma değerli hizmetlerin daha da ön plana çıkması ile işletmeci gelirleri artmaya başlayacaktır.
Orta vadede sabit ses pazarı yerini büyük ölçüde mobile terk edecek, sabit pazar ağırlıklı olarak veri/görüntü tabanlı genişbant internet hizmet ve uygulamalardan oluşacaktır. 2011 ve sonrasında sabit pazarda genişbant erişim teknolojileri (xDSL, FTTx…) giderek artan oranda önem kazanacak, bu alandaki yatırımlar hızlanarak devam edecektir” ifadelerine yer veriliyor.
{pagebreak::Ne yapmalı?}
Ne yapmalı?
Raporda mobil iletişim konusunda Türkiye’de önümüzdeki dönem yapılması gerekenler şöyle sıralanıyor:
• 2010 yılında, tüketiciler açısından bir tür tarife şeffaflığı sayılan “kontör”den “TL/Kr”a geçişin gerçekleştirilmiş olması ülkemizdeki tekel döneminin önemli bir izinin silinmesini sağlamıştır. Tarifelerin sadeleştirilmesi, bir birleriyle karşılaştırılabilir hale gelmesi ve bunun için uygun teknolojik imkanların tüketicilere sunulması önümüzdeki dönemin beklentileri arasındadır.
• Dünyanın pek çok ülkesinde cep telefonlarından alınan vergiler sigaradan alınandan daha yüksektir. Ülkemiz dünyanın en yüksek vergi oranlarının olduğu ülkelerin başında gelmektedir. Mobil iletişimde vergi oranları %60’lar seviyesinde olup gelişmiş pazarlarda ve Avrupa’da oranlar %5-20 aralığındadır. Ülkemizde de hızla bu oranlara inilmelidir.
{pagebreak::Dünyada fiyatlar hızla düşüyor}
Dünyada fiyatlar hızla düşüyor
Rapora göre dünya üzerinde mobil yaygınlık %75’ler seviyesine ulaşarak belli bir yaşın altı ve üstü hariç tutulduğunda hemen hemen yeryüzünde yaşayan her insan mobil haberleşme sistemlerinden birinin kullanıcısı durumunda.
İnternette ise dünya çapında yaygınlık %30’lara ulaştı ve yeryüzündeki her 3 kişiden biri internet kullanıcısı.
Elektronik haberleşme pazarları tüm dünyada liberalleşiyor. Devlet tekelindeki işletmeler özelleştirilip alternatif işletmecilerin devreye girmesi ile rekabet artıyor, hizmetler çeşitleniyor ve fiyatlar hızla düşüyor.
Elektronik haberleşme dünyasının her alanında bir değişim ve dönüşüm süreci gerçekleştiğini söyleyen raporda, “İçerik ve katma değerli hizmetler önem kazanmakta; geçmişte birbirinden ayrık olan Bilgi Teknolojileri, İletişim ve Yayıncılık hizmetleri tümleşik hale gelmektedir. İçinde bulunduğumuz yıllar bu sürecin başlangıç aşamasını oluşturmaktadır ve bu süreç giderek hızlanacaktır” deniliyor.
{pagebreak::5 yıl içinde beklenenler}
5 yıl içinde beklenenler
Rapora göre 5 yıl içinde yeryüzünde mobil trafik 66 kat artacak, 2015’de mobil trafiğin %75’i veri, %25’i ses kaynaklı olacak. Sabit tarafta ise ses trafiği giderek azalırken veri trafiği her yıl %50 oranında artacak.
Raporda, “Bunun doğal sonucu olarak işletmeci gelirlerinde de buna paralel değişimler olacaktır. Yankee Group tarafından 2010’da yayınlanan bir çalışmaya göre mobil haberleşme gelirleri içinde sesin payı sürekliazalacak, 2013 yılında toplam mobil gelirlerinin %26’sı veri (internet) kaynaklı olacaktır” deniliyor.
{pagebreak::Önümüzdeki yılların en popüler konusu M2M}
Önümüzdeki yılların en popüler konusu M2M
Rapora göre gelecekte M2M (Makineler arası iletişim) büyük popülerlik kazanacak. Raporda, “Ericsson tarafından yapılan değerlendirmelere göre 2020 yılına kadar cep telefonu, sabit telefon, bilgisayar, ev ve araba içi cihazları, müzik çalar, TV, elektronik kitap okuyucu ile endüstriyel makina ve algılayıcılardan oluşan 50 milyar kadar cihaz BT şebekeleri üzerinden iletişim halinde olacak.
M2M olarak da adlandırılan bu yeni alan insan sayısının 5-10 katına varan miktarlarda yeni kullanıcı sayısı yaratarak önümüzdeki yılların en popüler konusu olmaya adaydır” ifadelerine yer veriliyor.
ITU (ICT Statistics Database) tarafından 2010 yılı sonunda yayınlanan verilere göre; dünya üzerinde internet bağlantısına sahip hane sayısı 500 milyona ulaştı. İnternet kullanıcı sayısı ise son beş yılda iki kat artarak 2 milyara (1,2 milyarı gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere) çıktı.
Dünyadaki internet kullanım oranları ise şöyle: gelişmiş ülkelerde %71, gelişmekte olan ülkelerde %21, Afrika ülkelerinde %9,6, dünya ortalaması %30. Rapora göre yeryüzündeki insanların %90’ından fazlası mobil şebekelerin kapsama alanına girmiş durumda.
:: Sizce raporun en can alıcı noktası neresi?
Gelin forumda tartışalım.
göreceli bir haber hep bir restaurant açmak isterim ,asıl para gıda sektöründe ah ah
7 senedir bilgisayar okudum niye bu pazara daha girebilmişdeğilim anlamadım