Babası artık yorulmuştu. Komşularla barışı sağladığını düşündüğünde tahttan çekilme kararı aldı. Oğlu Mehmet’e koca bir devleti emanet ettiğinde Mehmet daha 12 yaşındaydı.
İki sene boyunca bu büyük sorumluluğu o ufak omuzlarında taşıdı. 1444 yılında yeniden tahtı babasına bıraktığında da babasına yazdığı mektup onun kazandığı tecrübeyi gözler önüne seriyordu.
Eğitime de adı verildi
Genç yaştaki bu iki yıllık deneyiminin asıl meyvesini ise 19 yaşında yeniden tahta geçtiğinde alacaktı, alınmaz denen İstanbul’u fethedip bir devre son vererek.
Türkiye’nin eğitimde bilişim hareketine de adını veren Fatih Sultan Mehmet’in hayatı bu projenin bir adım daha ileri taşınabilmesi için güzel derslerle dolu.
Türkiye’de daha küçük yaşlarda tabletlerle eğitime başlayacak öğrencilerin, ders programlarına bu cihazları zenginleştirecek yazılımları da üretebilecekleri dersler konmalı. Böylece ufak yaşta yazılımla haşır neşir olan gençler sayesinde bilişim dünyasında Türkiye de imkansız denen fetihler yapabilir.
Bu konuda Estonya oldukça ilginç bir örnek. Kuzey’in bu ufak ülkesi, yıllardır bilişime ciddi önem veriyor. Bunun meyvesini de geçtiğimiz yıllarda aldılar.
Estonya’da doğan internetten konuşmayı sağlayan bir yazılım olan Skype, bilişim devi Microsoft tarafından 8,5 milyar dolara satın alındı. Türkiye’nin en büyük şirketlerinden biri olarak gösterilen Tüpraş’ın yüzde 51’nin 4 milyar 140 milyon dolara özelleştiği düşünülürse bu çok ciddi bir rakam.
Skype’nin verdiği motivasyonla Estonya bilişime çok daha sıkı bir şekilde sarılıyor. Nitekim bu yıl şirketler yazılımcı bulmakta sorun yaşadıkları için devlet okullarında ilkokuldan itibaren yazılım, uygulama geliştirme gibi dersler verilmeye başlanıyor.
{pagebreak::2}
Çok çalışmamız lazım
Türkiye’nin de en az Estonya kadar bilişimde yol almaya ihtiyacı var. 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye’nin bu hedefine ulaşması için yılda ortalama yüzde 8,5 büyümesi gerekiyor.
Oysaki son 50 yıllık büyüme ortalaması yüzde 4,5. Son yıllarda en hızlı büyüdüğü 2001-2007 dönemlerinde de ortalama büyüme yüzde 6,5. Yani mevcut imkanlarla büyümenin hızı hedeflere yetmeyecek. Bu yüzden büyümeye faz atlattıracak bir sektör gerek. Bu da bilişim. Skype, Tüpraş örneği ortada. Bunun için ise altyapı ve kalifiye insan gücü gerekiyor.
Bu yüzden Türkiye de Estonya modelini örnek alıp okullarda müfredata yazılım geliştirme ile ilgili dersler koymalı. Wired dergisine yaptığı bir açıklamada Mozilla Yönetim Kurulu Üyesi Mark Surman çocukların 8 ila 10 yaşları arasında içerik üretici mi yoksa tüketici mi olacaklarına karar vermeye başladıklarını, bu yüzden dolayı da bu yaşların çok kritik öneme sahip olduğunu ifade ediyor. Yine Fatih’in de padişah olduğu 12 yaş düzeyi çocukların en yaratıcı oldukları zamanlar.
Logo Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Tekbulut, yaratıcılık gerektiren oyun yazılımlarını yapanların çoğunluğunun dünyada 18 yaşının altında yazılımcılar olduğuna dikkat çekiyor.
Bu açıdan Fatih projesi ile sınıflarda kullanılacak tablet ve bilgisayarlarla çocuklar içerik tüketecek mi yoksa üretecek mi sorusunun cevabı uygulanacak müfredata bağlı.
Daha genç yaşlarda çocukların yazılımla haşır neşir olması sağlanıp ellerindeki teknoloji ile üretici olmaları sağlanabilir. Ya da şimdiye kadar olduğu gibi başkalarının ürettikleri yazılımları tüketen birer birey olmaları.
akilli tahtalarin sifrelerini kirdik ancak tabletleri bir turlu rootlayamiyoruz. 😀
bir lise öğrencisi olarak şu akıllı tahta ve daha gelecek olan tabletlerin israf oldugunu düşünüyorum cok gereksiz
Millet program yazıyor biz de okulda akıllı tahtada Angry Birds oynuyoruz
bizim okulda her sınıfta var lise sondayım. ancak daha bir kaç kere kullandık bir de kilitli. anahtarları öğretmenlerde var ve hiç biri akıllı tahtayı tercih etmiyor. dersler daha zevkli olucak oysa ki… sırf zevkli olmasın diye zaten
getirilseydi çok güzel olurdu lisede bilgisayar dersinde hocamız yoklamayı alır ne yapıyorsanız yapın derdi ha ders işlerse klavye fare yada kasa içindeki parçaları söylerlerdi bunlar çok gereksiz şeyler derste programlamanın temelini öğretseler fenamı olurdu çok üzülüyorum ben bu duruma
Tamamen Pardus’a geçiş sağlanmadıkça bu projenin adına “Fatih” demesinler..! Fetihler sahibinin torunları, işletim sistemi dahi geliştiremeyecek tabiri tam da caizdir ecnebilerce Feth olunacaklar ,toplama sistemlerle bir de Fatih olacaklar! Hadi oradan! Genç nesilleri kurtarmak zorundayız kimse bill gates’in cebini doldurmasın artık! Linux bu kadar değerli bir gerçekken sen gel virüslü sistemleri kullan. Aynen bu ülkenin bor yatakları gibi bir durum… Petrole para elektirğe para, arabaya para, telefona para, teknolojiye para para para ve hepsi de dışarıya… ne zenginiz değil mi?! Aptal değiliz ya ne gerek var kendimiz üretmeye adamlar yapıyor..! Ulan be Pardus ah ulan sen Linux’un gelecekten günümüze gölgesi düşen nimetiydin ama hiç ettiler! Bu ülke bir fırsatı daha kaçırmak üzere yıllar sonra bu yazı hala duruyor olursa internetin bir yerinde göreceksiniz her yer Linux olacak bir bizim gibi 3.Dünya ülkesi olmaya çalışan milletler Linux’un ne olduğundan bile haberi olmayacak! Atam çağ açıp çağ kapatmış bir de torunlara gel beri..!
Dünyanın en gereksiz eğitim yatırımı. Öğretmenim. Okullarda yalvarıyoruz velilere para alalımki tuvaletlere sabun koyalım… İşin vehametini siz düşünün… Öğrencinin sahbah 5 de uykusunu almadan kahvaltı yapmadan mı başarını arttırabilirsiniz yoksa tabletlemi siz düşünün. Çağdışı eğitime çağ üstü proje… Saçma gereksiz… Ve kırılamaz hiçbir sistem yoktur… FBI’dan iyi mi korunacak….
herkes bu işi yaprsa mühendisler napsın
estonya örneğine yaklaşabilmek için önce yetişmiş eleman ihtiyacını çözmek gerekli. özellikle bilişim alanında yeni mezunların özel sektörde tekrardan işi öğrenmesi 1-2 seneyi buluyor. zaten okul 4-5 yıl sürmekte. haliyle yaşı ilerlemiş olan bireyleri gelecek kaygısı sarıyor. bu girişimcilik için olumsuz bir durum. bunun dışında kolaycılığı da getiriyor. kişi mezun oldukdan sonra en hızlı para kazanabileceği konulara yöneliyor ve kendi gelişimini baltalıyor.
bu şartlarda yenilikçi bakış açısına sahip, denemekten korkmayan girişimleri görmek çok zor. bir çok girişim maddi kaygılarla varlığını sürdürüyor. bu düzen içinde ar-ge faliyetleri çoğu zaman ekstra masraf olarak görülmekte.
bunu aşabilmek için devletin ar-ge konusunda bizzat yatırımlar yapması gerekli. devlet ticari kaygı gütmeden sadece know-how odaklı ekipleri finanse edip koruma altına almalı.
Ben MEB tabletten her yere girebiliyorum, aslında çok basit.
Bilgisayar öğretmeni alımı durduruldu. Ögğrenciler kendisi öğrensin bakalım.. Tek kelime ile süper bir bakış açısı. Daha iyi planlama yapılamazdı (!) Tebrikler meb (!!!)
Tabii ki sadece tüketici olacağız.
Bizim okuldaki tahtalarda internet bile yok
Maalesef her geçen gün Fatih projesinin başarısına olan inancım sarsılıyor.
Çünkü bu proje donanım satıcılarının iştahını kabartmaktan öteye gidemedi. Bölge bölge geçişler sağlansa iyi olabilirdi. Herkesi aynı anda bu projeye dahil ettiğiniz an meblağ büyüdüğünden işin siyasi boyutları da devreye giriyor. Dönen dolaları burada anlatsam forum kapatılabilir kısaca.
Bu proje çok önemli olsa da düzgün bir altyapı sağlamadan epic-fail olabilecek bir proje olma yolunda ilerlemeye başladı ilk cümlemde bahsettiğim gibi.
Keşke; bu proje için 7 ayrı coğrafi bölgede pilot okullara seçilseydi, her bölgenin tepkilerine göre gerekli düzenlemeler yapılsaydı. Ancak şu aşamada okulları ve öğrencileri donanım çöplüğüne çevirme aşamasındayız.
Yazık… Umarım yanılırım.
Hdmi kablosuyla s3 ü bağlayıp aspalht 7 oynuyorum
Millet program yazıyor biz de okulda akıllı tahtada Angry Birds oynuyoruz 🙂 Yazıya katılıyorum daha docx dosyası düzenleyemeyen arkadaşlarım var.
akıllı tahtaların şifreleri bizde zaten neyin kafası bu ? 🙂
Devlet incik boncuk kursları açacağına yazılım, grafik ve web geliştirme üzerine kurslar açsın. Özellikle halk eğitim ve belediyeler (örn. ismek) içler acısı halde! Buralara giden paralara yazık değilmi?
MEB in akil hocasi kim bilmiyorum.Sen bilgisayar dersini kaldir sonrada FATIH e dunya para yatir…
Önemli olan bu cihazların kullanılması değil , önemli olan bireylerin bu cihazları geliştirmesi, korkarım mağzalarda satılan poly pad ler gibi dandik tabletler verilmesin. Yazılım olarak android ya da linux cok avantajlı olabilir. Sonuçta çocukların sabit kullanıcı değil üretken kullanıcı olması lazım.
Bence bu davranışlar çok gereksiz. Yazılımcı olacak kişi ister istemez bu işlerle ilgilenir ancak çocukların hepside ilerde yazılımcı olacak diye bir şey yok. Tabletlerin ve bilgisayarların genel üretim amacı budur tüketilsin. Üretmek ise kişinin isteğine bağlı bir durumdur. Kısacası tüm çocukları yazılım uzmanı yapmaya çalışmanın lüzumu yok.
😀 çoktan kırıldı bu zaten neyin derdinde bunlar 😀
Ben geçen sene 8. sınıftaydım. Bilgisayar dersimiz kaldırılmış yerine ingilizce konulmuştu. Bir gün ingilizce dersindeyken ingilizce okuma metni çıktı, konusuda program yazan çocuklar. Bilgisayar dersimizin kaldırılmasına neden olan dersin hocası, bakın milletin çocukları ne yapıyor, siz ne yapıyorsunuz dedi.
Millet olarak neden hep kırma dökme bozma vs.ye eğilimliyiz hiç anlamış değilim.
Fatih projesi ile bizim okula akıllı tahtaları okul acılmadan önce getirdiler hala kurulmadı ne zaman kurulacak merak ediyorum.
bir öğretmen olarak, 40 50 kişilik sınıflarda ders yapamıyoruz, tablet dağıtacağına bina yap, öğretmen al 15 kişilik sınıflarda eğitim verelim. başarı o zaman artar. birileri bu proje ile bizi fena kandırıp, dolandıracak gibi…
MEBin diğer projeleri gibi 3-5 yıl sonra vaz geçilir, paralar ve bir sürü nesil heba olur.
demedi demeyin sonraaaaaa
Maalesef her geçen gün Fatih projesinin başarısına olan inancım sarsılıyor.
Çünkü bu proje donanım satıcılarının iştahını kabartmaktan öteye gidemedi. Bölge bölge geçişler sağlansa iyi olabilirdi. Herkesi aynı anda bu projeye dahil ettiğiniz an meblağ büyüdüğünden işin siyasi boyutları da devreye giriyor. Dönen dolaları burada anlatsam forum kapatılabilir kısaca.
Bu proje çok önemli olsa da düzgün bir altyapı sağlamadan epic-fail olabilecek bir proje olma yolunda ilerlemeye başladı ilk cümlemde bahsettiğim gibi.
Keşke; bu proje için 7 ayrı coğrafi bölgede pilot okullara seçilseydi, her bölgenin tepkilerine göre gerekli düzenlemeler yapılsaydı. Ancak şu aşamada okulları ve öğrencileri donanım çöplüğüne çevirme aşamasındayız.
Yazık… Umarım yanılırım.
Dönen usulsüzlükler hakkında bende bir şeyler duydum internette paylaşılmış haberler var ise yanında özel den pm atabilirmisin
🙂 Türkler yaptıysa biraz zor kırarlar ama yabancılar yapsa hemen
adam akıllı bilgisayar sınıfları olmayan okullara akıllı tahta ve tablet . bu devletin iyi parası var demek. ama nereye harcayacağını yanlış seçmiş.
ha birde yetişmiş elemandan fln bahsediliyor.
ben Meslek lisesi bilgisayar bölümü ve ardından yüksek okulda bilgisayar bölümü bitirdim. ancak ne öğrendiysem özel sektörde öğrendim. okul sadece ezberle geç olayıydı eğitimde kalite hiç bi zaman olmadıki öyle tabletle akıllı tahtayla olacak iş değil bu.
haberin aksine, meb okullarında Bilişim Teknolojileri dersleri kaldırıldı. gerekçe öğrenci bilgisayarla ilgili HERŞEYİ biliyor(muş)
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz. Teşekkürler.
Türkiye sadece yazılım alanında değil her alanda üreten nesiller yetiştirmeli. Çağımız bilişim çağı olduğundan tabii ki en çokta bilişimle ilgili kalifiye elemanı yetiştirmeli.
Türkiye’de son zamanlarda özel üniversitelerin sayısı bir hayli arttı, bu üniversitelerin eğitim kaliteleride maalesef ki çok kötü. bu bilinçsiz artışla türkiyede kalifiye eleman sayısı azalacak ve ileriki zamanda iş yapacak eleman bulunmasında sıkıntılar yaşayacağız. Yakın zamanda herkes mühendis, doktor, eczacı vs. olunca diğer işleri yapacak elemanları yurtdışından getiririz artık.
Hayat giderek sanallaşıyor.. 1984 yaklaşıyor.. Feysbuuk patronu dünyayı yönetiyor..
arkadaşlar akıllı tahtaların kilidi parayla açılıyor biz sınıfta açıp fişi takıp takılıyoruz 🙂 türkün önünde kimse duramaz 😀
Butun sifreleri kirdim okula erken gidip pes yukleyecem
Tabletlern şifresini kırabilen varsa söylesin bazı kişiler opera minide hiçbişey engelli değil diyo ben şuanda bu sayfaya tabletten baglandm ama facebooka felan girilmiyo .s.s