Yaşadığımız bu çağa dijital çağ diyebiliriz. Artık hemen her şeyi dijital platformda yapabilmek mümkün. Video kameralar da dijital dünyaya ayak uydurdu. Eskiden bir video çekmek için 16mm veya 35mm video kameralar ile görüntü makaralara kaydedilir, sonrasında bu makaralar aracılığıyla görüntü perdeye aktarılırdı. Makaraların çalışma mantığı temelde; fotoğrafların ardı sıra gösterilmesiydi. Dolayısıyla saniye başına düşen fotoğraf sayısı düşüktü. Bu da görüntünün kare kare olmasını, hareketlerin akıcı olmamasını sağlıyordu.
Zamanla teknoloji gelişince saniye başına 24 kare sığdırmak mümkün oldu. Bu sayede görüntü de akıcı bir hale geldi (Amerika‘daki standartlara göre (NTSC) saniyede 30 kare baz alınrken Avrupa (PAL) merkezli televizyonlarda saniyede 25 kare oynatılıyor). Bu esnada video kameralar da gelişti, kompakt hale geldi ve boyut olarak da bir hayli ufaldı. Artık hemen herkesin alabileceği türden video kameralar mevcut. Aileler piknik, doğumgünü ya da benzeri herhangi bir etkinliği kolayca videoya çekebiliyor.
Bu aşamada siz de ihtiyacınıza göre olan video kamerayı seçmek durumundasınız. Piyasada bulunan birçok farklı video kamera segmenti, kullanıcıların kafasını bir nebze karıştırabiliyor. Camcorder, Handycam, kompakt Mini DV’ler derken kullanıcılar, hangi kameraya ihtiyaçları olduğunu belirlemek için saatlerce araştırma yapmak durumunda kalabiliyor.
{pagebreak::Pratik mi, Profesyonel mi?}
Pratik mi, Profesyonel mi?
İşe; Camcorder terimini açıklayarak başlayalım. Camcorder, İngilizcede Camera Recorder kelimelerinin birleşmesinden türetilen bir kelimedir ve kelime anlamı Türkçede Video Kamera’ya tekabül eder. Yani camcorder deyince bir segment değil, video kamera akla gelmeli. Kısacası aşağıda bahsedeceğimiz bütün video kameralar halihazırda camcorder kategorisinde yer alıyor.
Profesyonel video kameralar oldukça pahalı olmasına rağmen,
uzun metrajlı film bile çekmeye olanak sağlarlar
Artık Mini DV olarak adlandırılan ve dijital görüntüyü mini kasetlere kaydeden kameralardan bile daha pratik çözümler bulmak mümkün. Tıpkı Point & Shoot olarak adlandırılan ve amacı; kullanıcıyı ayarlara boğmadan kolay ve hızlı bir şekilde fotoğraf çekmeye götüren fotoğraf makineleri olduğu gibi, aynı konsepte sahip video kameralar son yıllarda iyice revaçta. Bu tür video kameralara Shoot & Share deniyor. Shoot & Share video kameralar, oldukça kompakt bir yapıya sahiptirler. Kolayca cebinize bile sığabilir.
Video çekmek istediğiniz zaman, tek yapmanız gereken cihazı açmak ve kaydet tuşuna basmak. Çok fazla ayarı bulunan Shoot & Share (Türkçesine “Çek ve Paylaş” diyebiliriz) kameralar, videoyu anında Facebook, YouTube, Vimeo gibi popüler sitelere, yani internet ortamına yükleyebilme özelliğine de sahipler. Bu kategorideki video kameralar, son teknoloji kullandıklarından dolayı HD versiyonları da mevcut. Eğer amacınız pratik bir şekilde HD videolar çekmek ise, Shoot & Share bir kameraya yönelmenizi tavsiye ediyoruz.
{pagebreak::Mini DV}
Mini DV
Dijital çağa en iyi şekilde ayak uydurmayı başarabilen video kameralar arasında Mini DV‘ler bulunuyor. Bunlar, analog video kamera mantığını dijital ortama taşıyan video kameralardı. Görüntüyü manyetik bant üzerinde dijital sıkıştırma yaparak oluşturan Mini DV‘ler de aslında DV kameraların kompakt versiyonlarıydı ve amaçları; pazardaki alt segment boşluğunu doldurmaktı. Bu kameralar piyasada halen mevcut fakat görüntüyü 3 CCD üzerinden mini kasetlere aktardığından, bu kasetlerin dijital ortama aktarılması kullanıcıya zahmet veriyor.
Mini DV’ler en yaygın video kamera modellerinden biridir
Dolayısıyla hızlı çözüme ulaşmak isteyen kullanıcılar, Share & Shoot gibi kategorilere yöneliyor. Bolca duyduğunuza emin olduğumuz handycam‘ler de aslında Mini-DV‘lerin genel adı. Piyasada farklı farklı handycam’ler mevcut. Mini DV dışında bunlara örnek olarak Micro MV, Digital 8, Hi 8 gibi örnekler verilebilir. Mini DV olanlar, bu saydıklarımız arasında en popüler olanlarıydı.
{pagebreak::Neye Göre Karar Vermeli?}
Neye Göre Karar Vermeli?
Peki amatör bir kullanıcı, Shoot & Share ve Mini DV dışında hangi alternatiflere sahip? Gelişen teknoloji bu alanda da boş durmadı ve yepyeni bir sektör ortaya çıkararak kullanıcılara yeni bir alternatif sundu. Artık birçok yeni DSLR fotoğraf makinesi 24, 25, 30 fps’lerde video, hatta HD özellikte video çekebiliyor. Video çekebilen bir DSLR satın aldığınız vakit, aynı zamanda profesyonel bir fotoğraf makinesi sahibi oluyorsunuz.
Canon’un üst segment makinelerinden 5D Mark II, video kalitesiyle de göz dolduruyor
Ayrıca DSLR’ların objektifleri değiştirilebilir olduklarından, sabit bir görüntü formatı yerine dinamik bir seri formata sahip olmanız da ayrı bir avantaj. Üstelik video kamera pazarında DSLR kameraların pazar payı giderek yükseliyor. Artık birçok amatör sinemacı da bu sektöre yönelmiş durumda zira bu DSLR’ların, kullanıcıya kazandırdığı avantajlar, diğer kameralara göre bir hayli fazla.
Fakat eğer çekeceğiniz videolarda önceliği sinematografiye vermiyorsanız, daha basit çözümlere gitmenizi öneriyoruz. Yine Shoot & Share gibi, Point & Shoot yani Bas ve Çek fotoğraf makinelerinin veya dslr-like olarak bilinen yarı profesyonel fotoğraf makinelerinin de video çekim özellikleri mevcut. Bu makinelerin avantajı ise diğer camcorder’lara göre daha ucuz olmalarıdır.
Çözüme hızlı yoldan ulaşabileceğiniz, Kodak’ın Shoot & Share kamerası
Eğer; “Video çeksin de kalitesi orta seviyede olsa da olur” diyorsanız bu türden bir çözüme gitmeniz sağlıklı olabilir. Bu şekilde düşünmeyip de; kaliteli video çeksin fakat fiyatı da uygun olsun istiyorsanız Shoot & Share video kameralar size hizmet etmek amacıyla üretildi diyebiliriz. Zira bu kategorideki video kameraların su geçirmeyen modelleri bile piyasada mevcut.
{pagebreak::Küçük Detaylar}
Küçük Detaylar
Ne tür bir kamera almak istediğinize karar verdikten sonra, o kategoriye ait kameralar arasında dikkat etmeniz gereken belli başlı noktalar var. Video kayıt esnasında cihazın elinize tam oturup oturmadığına dikkat etmelisiniz. Seçiminizi buna göre yaparsanız, ileride sıkıntı yaşamazsınız. Ayrıca alacağınız kameranın sarsıntı veya titreşim önleyici modu olup olmadığına, kaç GB’a kadar veri depolayabildiğine de dikkat etmenizde fayda var.
Çektiğiniz videoları Movie Maker gibi yazılımlarla kurgulamanız gerekir
Sonuç olarak; piyasada birçok farklı teknik terim dönüyor olabilir. Fakat siz, artık kendi ihtiyacınıza göre ne tür bir video kamera, yani camcorder satın almanız gerektiğini biliyorsunuz. Tek yapmanız gereken ilgili mağazalara ya da online alışveriş sitelerine gidip, ihtiyacınızın olduğu video kamera kategorisini açarak bütçenize uygun olan video kamerayı seçmek. Sürekli gelişen teknolojinin bizlere kazandırdığı en büyük avantajlardan biri de; mevcut pazarı zenginleştirerek ürünlerin uygun fiyatlara edinebilmesini ve çözüme kolay yoldan ulaşabilmemizi sağlamak.
:: Video kamera almak istiyor olsanız, ne tür bir kamera tercih edersiniz?
Az çok teknolojiyi takip eden herkesin bildiklerini yeni birşeymiş gibi sunmanız malesef yarar getirmiyor.Kamera almayı düşünen birisi olarak yazının sonunda işime yarayan hiçbir bilgiye ulaşamadım