Bazı oyunlar, diğerleri için adeta yol gösterici niteliğinde olmuştur. Öyle ki, kendilerinden sonra gelen yapımlara örnek teşkil eden bu oyunlar, arşivlerimizin en güzide parçalarıdır…

Sizler için oyun tarihine yön veren yapımların bir kısmını derledik. Bu dosya konusunda göreceğiniz isimler, satışa sunulduklarında büyük ses getirmelerinin yanında, kendilerinden sonra gelen oyunlara da yön verdiler.

Super Mario Bros. (1986)

Platform oyunlarının atası Super Mario, hâlâ devam eden bu türün gelmiş geçmiş en iyi örneği. Kaçırılan prensesi kurtarmak gibi basit bir hikaye ile yola koyulan Super Mario, aslen bir musluk tamircisi olmasına karşın, sıradışı işler yapıyor. Kaplumbağalar, su tesisatları ve mantarlardan oluşan fantastik evreniyle Super Mario, soldan sağa ilerlemeli oyunların en meşhuru.

{pagebreak::Prince of Persia (1989)}

Prince of Persia (1989)

Platform oyunu türündeki Prince of Persia, şimdinin üç boyutlu aksiyonlarına büyük katkı sağladı. Hatta Prince’de ilk kez kullanılan bir teknoloji, futbol oyunlarından (FIFA, PES) üçüncü şahıs görünümlü yapımlara kadar birçok oyunda halen kullanılıyor. Bu teknolojinin adı Motion Capture. İlk kez 1989’da Prince of Persia’da kullanılan bu sistem sayesinde, insan hareketleri bilgisayara aktarılabiliyor. Dolayısıyla kullanıcılar, gerçekçi insan animasyonları izliyor.

{pagebreak::Wolfenstein 3D (1992)}

Wolfenstein 3D (1992)

Şimdilerde Bethesda’nın satın aldığı haberleriyle gündemden düşmeyen id Software’in geliştirdiği Wolfenstein 3D, oyun tarihine altın harflerle kazındı. Zira id, bu yapım ile beraber yeni bir tür yarattı! FPS tanımıyla ilk kez karşılaştığımız bu oyun sayesinde, düşmanlarımızı tepeden değil, aksine aynı seviyeden görüyor, bir nevi kendimizi savaşın ortasında buluyorduk. Şimdinin FPS’lerinin atası olan Wolfenstein, ayrıca üç boyutlu oyunlara geçişin mihenk taşlarından biri olan Doom’a da yön vermiştir.

{pagebreak::Sensible Soccer (1992)}

Sensible Soccer (1992)

Artık her ne kadar komik görünse de, bir zamanlar gerçekçi ve son derece sempatik geliyordu gözümüze. Emsallerinde görülmediği kadar çok fazla sayıda futbol takımı barındıran Sensible Soccer, oyuncuların farklı özellikleri, sahaya son derece gerçekçi yansıyordu. Gerçekten futbol oynadığımızı hissettiren samimi yapımlardan biriydi Sensible Soccer. Amiga’da başladığı serüveni, PC’de devam etti ve günümüzün konsollarında da zaman zaman boy gösterdi. Özellikle Sensible World of Soccer versiyonu, türü menajerlik oyunlarıyla buluşturdu.

{pagebreak::Street Fighter II (1992)}

Street Fighter II (1992)

Dövüş oyunu dendiğinde adını anmadan edemediğimiz Street Fighter II, hem türüne yön vermiş, hem de içeriğinde başarıyla kurgulanmış karakter dengeleriyle, strateji oyunlarına bile ilham vermiştir. Her dövüş oyununda olduğu gibi favori karakterleri bulunan yapımın en büyük artısı, favorilerin sayısının bir hayli fazla olması. Zira hemen hemen her karakterle oynamanın ayrı bir zevki (Ken ve Ryu da dahil) olduğu için, Chun-Li’den Zangief’e, Dhalsım’dan Guile’a kadar Street Fighter II sayesinde birçok popüler dövüşçü ortaya çıktı. Hatta bu kişiler filmlere konu oldu.

{pagebreak::Doom (1993)}

Doom (1993)

1993 yılında satışa sunulan Doom, oyun dünyasında ilk üç boyutlu yapım olarak tarihe geçti. Ondan önceki isimler, kullanıcıya sadece 8 farklı açı sunarken, Doom ile beraber tamamen üç boyutlu bir devir başladı. Artık objelerin ya da düşmanların çevresinde tur atıp, onları her açıdan görebiliyorduk. Kendinden sonraki hemen her üç boyutlu oyuna ilham vermiş olan Doom’un izleri asla unutulmayacak.

{pagebreak:: Mortal Kombat (1994)}

Mortal Kombat (1994)

Street Fighter gibi bir başka dövüş oyunu fenomeni de Mortal Kombat’tır. Ancak onun oyunlara yaptığı görsel katkı, benzelerinden çok daha önemlidir. Zira 1994 yapımı Mortal Kombat ile ilk defa bir dövüş oyununda, gerçek resimlerden oluşan hareketli animasyonlar kullanıldı. Vahşet içeren yapısı ile gerçekçi görseller birleşinde, ortaya son derece etkileyici bir dövüş oyunu deneyimi çıkıyordu. Bu sayede Mortal Kombat, türünün önde gelen örneklerinden biri oldu.

{pagebreak::Warcraft: Orcs & Humans (1994)}

Warcraft: Orcs & Humans (1994)

Tolkien’in yarattığı Orta Dünya evreninden beslenen Warcraft ile ilk kez Orc’lar ve İnsanlar arasındaki savaşa dahil olduk. Şeytani Azeroth topraklarından dünyaya gelen Orc’lar, insan ırkını sona erdirmek için var güçleriyle savaşırken, insanlar da onları topraklarından süpürmek için kılıçlarını ve oklarını kuşanmıştı. Gerçek zamanlı strateji oyunları arasında unutulmazlardan biri olan Warcraft, gerek birim dengesiyle, gerek dramatik kurgusuyla, insanı bu fantastik evrenin varlığına inandırıyordu. Günümüzde World of WarCraft’ın temelleri, 1994 yılındaki bu oyun ile atıldı.

{pagebreak::The Sims (2000)}

The Sims (2000)

Şimdilerde üçüncü oyunuyla tozu dumana katan Sims’in ilk versiyonu, efsanenin başlangıcıydı. İnsan hayatını simülasyona çevirmek, yani günlük hayatta yaptıklarımızı sanal ortama taşımak, kullanıcılar tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Oyunun enteresan olan bir yanı da, tasarımcıların önceden tahmin ederek ya da etmeyerek, bayan oyuncu kitlesini de yakalamış olmalarıydı. The Sims, ardından gelen onlarca ek paket ve iki devam oyununa ilham verdi.

{pagebreak::Jet Set Radio (2000)}

Jet Set Radio (2000)

Kuzey Amerikalı bir oyun yapımcısı olan Smilebit’in geliştirdiği Jet Set Radio’nun, günümüz oyunlarına yaptığı katkı yadsınamaz. Yalnızca Xbox için geliştirilen yapımı böylesi değerli kılan, grafiklerinde kullanılan Cell Shaded teknolojisiydi. Miror’s Edge’den Prince of Persia’ya, Street Fighter IV’den Okami’ye kadar birçok yapım, bu teknolojiden faydalandı. Oyunun görsellerinin kenarlarını netleştirip, renklerini matlaştıran bu uygulama sayesinde, grafikler iki boyutlu gibi görünüyor ve çizgi roman benzeri görseller elde ediliyor. Street Fighter IV’ün grafiklerine bir göz gezdirin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

{pagebreak::Grand Theft Auto III (2001)}

Grand Theft Auto III (2001)

Rockstar’ın efsanevi serisi GTA’nın ilk iki oyunu, yönettiğimiz karakteri tepeden gördüğümüz, koca bir şehirde dilediğimiz arabaya atlayıp tura çıkabildiğimiz bir yapımdı. İnsanların çok fazla hayal dahi etmediği bir şekilde GTA, 2001’de geri döndü. Üçüncü yapım tamamen üç boyutlu hazırlanmıştı. Daha önce tepeden gördüğümüz ne varsa, şimdi yanında, hatta altındaydık. Şehri geziyor, arabalara biniyor, polislerden kaçıyor, mafyanın görevlerini yerine getiriyorduk. Film tadındaki kurgusuyla ve daha önce tatmadığımız kadar özgürlükçü oyun yapısıyla büyüleyici bir deneyimdi GTA III.

{pagebreak::World of Warcraft (2004)}

World of Warcraft (2004)

Warcraft efsanesinin ardından gelen devam oyunlarının en popüleri ve en farklısı olan World of WarCraft (WoW), tüm dünyada 11 milyonun üzerinde kullanıcı tarafından oynanıyor. İnsanlar ve Orc’ların savaşı olarak başlayan öyküye yeni ırklar katıp online arenaya taşıyan WoW, bu haliyle yoğun ilgi gördü ve adeta MMORPG’ler arasında fenomen oldu. Türün oyunlarına yol gösteren ve gelecekteki oyunculuk kavramını da değiştiren WoW, tarihin en unutulmaz yapımlarından biri.

{pagebreak::Wii Sports (2006)}

Wii Sports (2006)

Yıllarca birileri çıksın da, ellerindeki sihirli değnek ile video oyunlarına dokunsun diye bekledik. Nihayet dileğimiz Nintendo sayesinde gerçek oldu. Tasarladıkları hareket algılayıcılı kumanda sayesinde, artık havayı döverek boks maçı yapmak ya da olmayan bir raket ve top ile tenis oynamak mümkün! Konsol ile beraber gelen Wii Sports’un içeriğinde bulunan yapımlar arasında, golf, bovling ve beyzbol da bulunuyor. Bu sıradışı oyun deneyimi, şimdilerde Microsoft’un Project Natal’ı geliştirmesine neden oldu.

{pagebreak::Portal (2007)}

Portal (2007)

Orange Box ile beraber gelen Portal, kardeşleri Half-Life 2: Episode Two ve Team Fortress 2’nin gölgesinde kalmayıp, kısa zamanda oldukça popüler oldu. Portal, içeriğinde bulunan portal fikri sayesinde, oynayan hemen hemen herkesin ufkunu açmış bir yapım. Elinizde bir silahınız var ve bu, ateş ettiğiniz yerde portal açmaya yarıyor. İleride bir yere ilk portalı açıyorsunuz, hemen altınıza da ikinciyi. Dolayısıyla aşağı düşüyor ve kazandığınız ivmeyle diğer taraftan fırlıyorsunuz. Eğer Portal’ı oymadıysanız, bu deneyimi kesinlikle kaçırmayın.

{pagebreak::LittleBigPlanet (2008)}

LittleBigPlanet (2008)

İlk bilgileri yayınlandığında, oyun çevreleri uzun bir müddet LittleBigPlanet hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Zira bu oldukça enteresan yapımda, amacınız kendinize bölümler tasarlayıp, sonra onlarla oynamak! Kulağa çok keyifli gelmese de, uygulamaya konulduğunda sıradışı bir eğlencenin kapıları aralanmış oluyor. Tasarladığınız bölümleri İnternet üzerinden yayınlama imkanına da sahip olduğunuz yapım, oyun dünyası için değişik ve başarılı bir deneme oldu.

:: Sizin de bu listeye eklemek istediğiniz oyunlar var mı?