Yapay zeka çağında geleceğe bakış: Vitruvian Code!

0

San Francisco’nun kalbinde yer alan sanat ve teknolojiyi bir potada eriten yenilikçi bir mekan olan Gray Area, 6-9 Ağustos tarihleri arasında Vitruvian Code adlı çarpıcı bir sergiye ev sahipliği yaptı. Sergi, yapay zekanın hızla gelişen dünyasında insan olmanın ne anlama geldiğini yeniden düşünmeye ve insan etkileşiminin geleceğini sorgulamaya davet ediyordu.

Sergi, SXSW24’te yapay zekanın iletişime etkisi paneli moderatörü olan iletişimci-teknoloji yazarı Çiğdem Öztabak ve ödüllü belgesel Balkancisco’nun yaratıcı yapımcısı müzisyen-küratör Duygu Gün’ün ortak vizyonunun bir ürünüydü.

Serginin temelini oluşturan fikir, İstanbul’da birçok başarılı tasarım, kamusal alan ve sürdürülebilirlik projesine imza atan sosyal girişim Onaranlar Kulübü’nün kurucu ortağı Ufuk Emin Akengin’den geldi. Akengin, teknolojinin insan ilişkileri üzerindeki etkisine dikkat çekmek için insan boyutunda 3D baskı bir Vitruvius Adamı heykelini tasarladı.

Bu heykel, serginin ana mesajını, yani teknolojinin giderek artan yalnızlığa yol açabileceği ve insan etkileşimini azaltabileceği gerçeğini somutlaştırıyordu. İstanbul’dan San Francisco’ya getirilen bu heykel, ziyaretçilerin dikkatini çekmeyi başardı.

Vitruvian Code

“Vitruvian Code”, ziyaretçilerine düşündürücü bir soru yöneltiyordu: “Teknoloji hayatımızdan bir insan etkileşimini alsa, hangisini kaybetmekten korkardınız?” Bu soru, ziyaretçileri kendi yaşamlarında teknolojinin yerini ve insan ilişkilerinin önemini derinlemesine düşünmeye teşvik ediyordu. Ziyaretçilerin samimi cevapları, serginin yıl boyunca devam edecek diğer etkinliklerinde kullanılmak üzere görsel sanatçı ve belgesel yönetmeni Onur Cabi tarafından kısa bir video belgeseline kaydedildi.

Sergi, dijital çağda yalnızlığın yükselişine dair çarpıcı istatistiklere de yer veriyordu. The Roots Of Loneliness Project ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) araştırmalarına göre, dünyada her dört yetişkinden biri yalnızlık hissediyor.

Türkiye’de ise bu oran daha da yüksek ve Ipsos’un araştırmasına göre insanların %54’ü son altı ay içinde daha da yalnızlaştıklarını belirtiyor. “Vitruvian Code”, teknolojinin bir yandan insanları birbirine bağlama potansiyeline sahipken, diğer yandan gerçek insan etkileşiminin yerini alabileceği ve yalnızlığı artırabileceği paradoksuna dikkat çekiyordu.

Sergi, sadece bir uyarı niteliğinde değildi, aynı zamanda umut verici bir mesaj da taşıyordu. Yapay zekayı ve teknolojiyi, insan bağlantısını güçlendirmek ve yalnızlığı azaltmak için kullanma potansiyelimizin altını çiziyordu.

Gray Area’nın küratörü Wade Wallerstein, serginin amacını “Sanat, teknoloji, bilim ve sosyal bilimleri bütünleştirerek disiplinler arası iş birliğini teşvik etmek, sürdürmek ve daha adil ve yenileyici bir gelecek için uygulamak istiyoruz” sözleriyle özetledi.

“Vitruvian Code”, 6-9 Ağustos tarihleri arasında Yapay Zeka ve Geleceğin Canlı Deneyimleri etkinliğinin bir parçası olarak yaklaşık 90 kişiyle paylaşıldı. Etkinlik, Duygu Gün’ün açılış konuşmasıyla başladı ve yeni medya sanatçısı ve teknolojist Niki Selken moderatörlüğünde, Volta kurucu ortağı ve CEO’su Alex Kane ile Superfly inovasyon başkanı Steve Milton’ın katıldığı bir panelle devam etti. Ufuk Emin Akengin, Onaranlar Kulübü’nün İstanbul’daki projeleri ve 3D heykelin yapım aşaması hakkında bilgi paylaşırken, Çiğdem Öztabak da serginin tema ve araştırması hakkında detaylı bilgi verdi.

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Kasım indirimlerini değerlendiriyoruz: Hangi laptopu alalım?

Exit mobile version