Ülkemizde de oldukça popüler olmuş “Gen Bencildir” ve “Tanrı Yanılgısı” gibi çok satan kitapların yazarı Prof. Richard Dawkins’e ait olan richarddawkins.net artık yeniden erişilebilir durumda.
Evrim teorisinin en önemli savunucularından olan Richard Dawkins’in sitesinde kendisine hakaret edildiği iddiasıyla şikâyette bulunan Adnan Oktar, 2008 yılında sitenin erişime kapatılmasını sağlamıştı.
Uzunca bir süredir devam eden hukuki süreç son olarak Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin web sitesi üzerindeki tedbir kararını kaldırmasıyla sonuçlandı. Temyiz yolu açık olmasına rağmen kararın değişmesi yönünde bir beklenti şimdilik bulunmuyor.
Türkiye’deki bir grup gönüllü avukat tarafından sürdürülen mücadelenin sonucunda yasağın kalktığını anasayfadan duyuran site, bir Türk bayrağı eşliğinde Türkçe TEKRAR MERHABA! yazarak olayı okuyucularına duyurdu.
:: Yasağın kalkması hakkında ne düşünüyorsunuz?
yasak mıydı ki
Tanımadığım, etmediğim biri. Benim işimi görmez.
Yazar Hakan Bey’i kınıyorum.
aynen
evrimi savunan alim oluyorsa biz cahiliz.
Terbiyeli ol sen kimsinde bana cahil diosun ? Ve bu ne konuşma tarzı böyle ? Kırk yıllık arkadaşımmısın sen bilader :@ Sana katıl yada katılma diyen olmadı ! Kendi fikrini belirt gec!
Yukarda belirttiğim benim kendi şahsi görüşüm . Katıl yada katılma o senin sorunun . Ben Allahı inkar eden herkeze karşıyım. Ve evrim demekte herşeyin kendiliğinden oluşup sonrada evrime uğramasını savunur.Yaradılışı ve Allahı inkar eder . Yani maymundan insanın türemesi gibi . Sen bu görüşe katılıo olabilirsin ! Hatta kendini evrilmişte hissedio olabilirsin!! Ama şurda yorum yapılacaksa adam gibi düzgün yorum yapın !
@muratveb
paylaştığın video ile bilgin olması açısından okumanı tavsiye ederim. "buradan" erişebilirisin.
Bilgi için teşekkürler ama size videodan birtek kare veriyorum aşşağıda
Kendini "Modern bir hayvan" gibi gören insan bu insan Kendine hayvan gözüyle bakan bir zihniyet bu zihniyet. O yüzden şu adamı kaale bile almam
Herkesin görüşüne saygım sonsuz. Ama dediğim gibi. Darwinizm materyalizim ve evrim saçmalığına sonuna kadar karşıyım. Konuyu daha fazla uzatmamak adına ötelemek istemiyorum İyi forumlar herkese.
Evrim teorisini bilmem okumadım okumamda fikri sabit bir insanım tek bildiğim doğru evrende hiç bir şeyin boşa yaratılmadığı ve kendi kendine olmadığıdır bu konuda kimsenin fikrine de saygı göstermem mezardan atam dedem çıksa bana bu konuyu savunsa onu mezara ben sokarım.
Bu kendi kendine oluşma neden devam etmemiş? Çoğalma neden ana rahimlerine taşınmaya karar vermiş? İnsanın evrildiği ne kadar adi bir aldatmacadır. Siz açık havada hiç gökyüzüne baktınız mı? Eğer yaradılışı anlayamadan ölürseniz hayatınız boşa gitmiş demektir. Yazıktır hem de çok… Acıyorum bunlara.
benim hatırladığım harun yahya karşılıklı tartışma için tüm masraflarını karşılayacak şekilde istanbula davet etmişti, dawkins gelmemişti..savunduğuna inanan bir bilimadamı ne olursa olsun bu daveti kabul edip tartışmalı bence. demekki dawkins evrim teorisini savunabilecek kadar destekleyip gerçekliğine inanmıyor…
Deccaliyet görüldügü gibi faaliyetlerine devam ediyor… Ama “Hak batılın beyninin darmadağan eder” hep beraber göreceğiz…
malesef dünyada bunlara profesör diyorlar halbuki dağdaki bir çobandan daha akıllı olduğunu sanmıyorum bunların peşinden koşan yardakçılarında alayı menfaati için koşuyor adım gibi eminim.
Şu saçmalıkları bırakın ,kim kime ,kim neye inanırsa inansın hiç kimseye karışamazsın ,kardeşim baskıcı tutumlar içerisinde bulunmayın müslümansan müslümanlığını bil millete kendi ideolojini benimsetme ,müslümanlık baskıcı bir din değildir.Sen dinini ve ideolojini baskıcı bir şekilde millete tanıtmaya başlarsan bir teröristden farkın kalmaz ve bu da zorbalığa girer .Bu denli baskıcı olara dini tanıtanların ne gibi işler ile meşgul olduklarını bizler iyi biliriz .Belki o ateist diye adlandırdığınız kişiler kendi kültürlerine sahip çıkmak için Araplaştırılmış düşüncelerden uzak duruyorlardır.
Öyle değil mi muratveb ?
Evet!
İnsan modern bir hayvandır, çünkü diğer hayvanlarla ortak birçok özelliğe sahiptir. Biyolojik olarak hayvan olmak ile hakaret olarak kullanılan "hayvan"ı ayırt edebildiğin zaman umarım anlayacaksın.
İstersen bir de aşağıda şempanzelerin nasıl doğum yaptığı ile videoyu izle, sonra gör, insan ve şempanze ne kadar yakın ve biyolojik olarak şempanze hayvan olabiliyorken, insanın da olabileceğini…
http://news.bbc.co.uk/earth/hi/earth…00/9462662.stm
"Darwinizm materyalizim ve evrim saçmalığına sonuna kadar karşıyım."
Ayrıca lütfen Darwinizm gibi bi uydurma bir ideolojiyi, materyalist felsefe ile birlikte karıştırıp, bilimsel bir teorinin yanında yazma! Evrime saçmalık demeden önce öğren.
yorumlardaki eşşek kafalı zihniyet yüzünden yasaklanmıştı zaten. allah belasını versin bu milletin cahil kesiminin.
eğer insanlar maymundan geldiyse neden hala maymunlar var
eğer insan maymundan geldiyse,şimdiki maymunlar neden insan olmamış
İşte bu yüzden insan maymundan gelmemiştir. Geçmişte yaşayan ve şu an yok olan bir ortak atadan, insan ve örneğin şempanze türleşmiştir. Ayrıca bu diğer insansı maymunlar goril ve orangutan için de geçerlidir. Kuyruklu maymunlar ise insana daha uzaktır.
Olumlu bir haber. Richard Dawkins gibi bir bilim adamının sitesinin engelli olması ülkemiz için çok büyük bir ayıpmış (engelli olduğunu da bu haberden öğrendim).
Ben evrimi araştırın diyenlere şunları söylemek istiyorum. Siz bir insanın uydurma fikirlerin teoriden öteye götürmek için yıllarca uğraştınız durdunuz,peki neden Yüce Allah’ın kendi sözlerinin olduğu Yüce Kuran-ı bir kenara attınız? Neden yaratılanın peşinden koşuyorsunuz da,Sizi yaratan Yüce Allah’ın dediklerini hiçe sayıyorsunuz. Onun kutsal kitabı olmasaydı,şimdiki bilim kaynağını nereden alacaktı.Sadece deneme yanılmalarla şimdiki bilim ve tekniğin oluştuğunu,ortaya çıktığını mı sanıyorsunuz,Gerçekten çok şey kaçırıyorsunuz.İnandıklarınızla ve bildiklerinizle yargılarsınız ama bilmediklerinizle ve inanmadıklarınızla da yargılanırsınız.Bunu unutmayın.
Olumlu bir haber. Richard Dawkins gibi bir bilim adamının sitesinin engelli olması ülkemiz için çok büyük bir ayıpmış (engelli olduğunu da bu haberden öğrendim).
———- Post added at 19:00 ———- Previous post was at 18:56 ———-
http://www.youtube.com/watch?v=HMB4VED0QCI
yeterli
+1 …
diyorum ama neden diyorum bi düşün… kendi kendine debelendğin verdiğin videodan belli olayın nasıl olduğuna dair arkadaş link vermiş zaten o yuzden gülüp geçiorum bu konuda zaten;)
diğer konulara gelinceee gerçekten bu konu hakkında en ufak bi fikriniz dahi yok maymundan insan türemesiymiş nasıl bir tabir bu ya bilmediğin konular hakkında yorum yapma o zaman arkadaşım, ama en doğrusu cevap vermemek galiba videoda olduğu gibi çünkü cevap vererek ciddiye alındığını zannediyor insan. Sana tavsiyem aç biraz bu konuları araştır merak etme günahkar olmassın, meraklı olun biraz ya din penceresinden bakmayın sadece olaya..
Hangi siteymiş bu yasaklı olan, ilk mesajda verilmemiş???
ayrıca bu videoyu izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum, hani mükemmellik hani kusursuzluk..
Evet dostum hepiniz cahilsiniz. Görüşüme saygı duy, allahı inkar ediyor diyorsun, gerekli siteleri açsınlar diyorsun. Yahu arkadaş otur da biraz saygı duy. Engelli olmasın, isteyen girsin okusun, düşünsün. Sizin gibi kuyruğunu kıstırıp, aman engelleyin bunu kimse düşünmesin mantığı ne kadar saygılı? Adnan Oktar dediğin adam, programında kadınlara abuk subuk laflar eden, hayatı fiyasyo biri. O kadar bilgisi var mıymış Evrim hakkında? En basit örneğini vereyim, metal müziği eleştiren bu adam çok ünlü bir metal grubunun solistinin ismini bile yanlış bulmuştur internetten. 3 yaşındaki çocukların basit bir aramayla ulaşabileceği bir isme, böylesine büyüttüğünüz adam ulaşamamıştır. Saygıdan söz edebilecek son kişiler, sizlersiniz.
vakti zamanında senelerce kapalı olan bi siteyi bende açtırmıştım,yasaklı siteler makul ücret karşılığı tarafımdan açılır
Fosiller ve bir protein olmadan başka proteinin olamaması , evrim safsatasına vurulmuş bir darbedir. İslam, bu felsefeleri darmadağın etmiştir. Din ile bilimi beraber zikredemeyen bu yobaz kafalara en güzel örnekte Harun Yahya siteleri ve kitaplarıdır. Bu kitapları okuyup aksine savunabilecek varsa görelim ….
bunca zamandır bir çok kişiyle forumlarda evrim teorisini tartışmışlığım var sdn’deki tartışmayı görüncede dayanamadım üye oldum(sırf şu soruyu sormak için);
malum mutasyonlar öldürücüdür yararlı mutasyonsa neredeyse görülmemiştir yani teorikte mümkün pratikte imkansızdır buna rağmen evrimin en önemli sac ayağı mutasyonlardır benim siz evrimi savunan arkadaşlardan istediğim ise şu;
bana mutasyonların canlıyı nasıl bir sistematik yapı içerisinde evrimleştirdiğini anlatınız.
ama lütfen link vererek ya da şu videoyu izle diyerek geçiştirmeyiniz!!
eğer mantığıma yatkın bir açıklama görürsem bende kabul edeceğim evrim teorisini(bilim mantık demek değil mi?)
malum mutasyonların öldürücü olduğunu lütfen önce sen anlatırmısın? nasıl oluyorda mutasyonlar "malum" bir biçimde öldürücü oluyor. ayrıca mutasyon derken neyi kastediyorsunuz? burada da bir soru işareti görüyorum.
devam edecek olursak ben bir çırpıda aklıma gelen "yararlı" mutasyonlardan bazılarını söyleyebilirim. örneğin bir çok böcek türü böcek zehirlerine karşı bir sonraki nesilde mutasyon geçirerek daha dayanıklı oluyor. bu bilimsel olarakta ortadadır. virüsleri söylememe bile gerek yok sanırım.
ayrıca bilim mantık demektir evet ama mantık ne demektir bu da tartışılır. işte bilim bunu da tartışır. bilim bu demektir.
mutasyonun ne olduğuna dair daha kapsamlı bir araştırma yapın lütfen. çokta basit bir konu olmadığını göreceksiniz.
tabi burada şu ikilemle karşılaşıyoruz. siz bilimsel verilerin hangisini kabul edecek hangisini kabul etmeyeceksiniz?
Sen önce kendini ve haddini bileceksin. Benim dinim bana senin dinin sana. Gelip her yaptığınızı insanlara direteceksiniz. Zihniyetinizi heryerde budaklandırmaya çalışacaksınız ondan sonra gelip benim dinime laf uzatacaksın. Yok öyle arkadaş orda duracaksın. Benim dinim hakkında yorum yapmak sizlere düşmez. Bu ülkenin dini İslamiyet. Haddinizi bileceksiniz. Gül bahçesinde .ok kokusu olmaz.
Hani kendi kendine oluşumu savunanlar bir sorun bakim ailenize kendi kendinize mi olmuşsunuz ? He yok zaten bu işler çiftleşme ile oluyor doğanın kanunu bumu diyorsunuz ? Peki o rahme o dölü koyan o dölden etden beden oluşturan o bedende herşeyi yerli yerine koyan o bedene ruh , can verende doğanın kendisi sanırım ? Rabbim ne büyük ne merhametli ne adaletliki her kuluna eşit veriyor artık kim ne kadarını kullanırsa. Sizler karanlık bir odadasınız. İnsanlar size ışık var diyor , siz sağa dönüyorsunuz karanlık. Işık var diyorlar sola dönüyorsunuz karanlık. Işık var diyorlar geriye dönüyorsunuz karanlık. Sanıyorsunuzki heryer karanlık , sizin zihniyet kararmış halbuki kapıya daoğru bir adım atsanız kapının ardındaki ışığa sizde şaşıracaksınız.
Merhabalar,
Öncelikle mesajınızda gördüğüm bir sorundan bahsetmek istiyorum.
Bir soru soruyorsunuz veya anlatılması gereken bir şey… Ancak bunun hakkında bilginiz olmadığı sorunuzdan ve isteğinizden belliyken, sormadan veya istemeden önce "bu imkansızdır, evrimin sac ayağı mutasyondur" gibi söylemlerde bulunuyorsunuz.
Buradaki sorun şu ki, bilmediğiniz konuda bu şekilde bir yargıya ulaşmanız mantıksal olarak imkansızdır. Aynı zamanda, her şeyi bilmeniz de mümkün değil ancak bilmeyip de böyle "ortaya sallamak" hiç hoş değil.
Bahsettiğiniz malum mutasyonlar öldürücü değildir ancak öldürücü de olabilir. Birçok yararlı mutasyon da tarihte görülmüştür, ağaşıda örnekler vereceğim. Ayrıca, mutasyonlar evrimin sac ayağı falan değildir, elbette önemlidir ancak mutasyonlar evrimin diğer birçok mekanizmasından (doğal seçilim, cinsel seçilim, genetik sürüklenme, gen akışı, …) sadece biridir.
Mutasyon, genetik materyalde meydana gelen değişim demektir. Bu değişim birçok çeşitte olabilir. Genetik dizilimde tek bir nükleotid değişebilirken, birçok nükleotid grup olarak silinebilir, kopyalanabilir, taşınabilir.
Bu değişimlerin faydalı olup olmadığını, değişimden anlayamayız. Öncelikle bakmamız gereken o değişimin bireye ne kattığıdır. Yani, mutasyon olması demek, "bireye zarar geldi" demek değildir, sadece "bireyin genetik materyalinde bir değişiklik oldu" demektir ve bu değişikliğe göre birey bundan yararlanabilir, zarar görebilir veya nötr durumda kalabilir.
Klasik bir örnek olarak tek mutasyonun hem yararlı hem de zararlı olabileceğini göstermek istiyorum. Diyelim ki, vücudunuzda hastalık yapıcı bir bakteriye karşı bağışıklık var. Ve size, bu bakteri bulaştığında hastalık geçirmiyorsunuz. Ancak, bakteride gerçekleşen bir mutasyon sebebiyle, artık savunma sisteminiz ona cevap veremiyor ve bakteri yaşamaya dolayısıyla hastalık yaymaya başlıyor. Bu durumda, gerçekleşen o mutasyon, sizin için zararlıdır ancak bakteri için yararlı bir mutasyondur. Bu sayede bakteri sizin vücudunuzda yaşayabilirken ve çoğalabilirken, siz belki hastalık sebebiyle çok zor bir durumda kalacaksınız.
Bu örnekte görüldüğü gibi gerçekleşen herhangi bir mutasyonun faydalı olup olmadığı, mutasyon gerçekleştikten sonra, çevre şartları ile birlikte, bireye kattığı avantaj/dezavantaj sonrasında karar verilebilir. Aksi takdirde net bir şey söylemek imkansızdır.
Birkaç tane yararlı mutasyon örneği verip, kapatmak istiyorum. AIDS virüsüne (HIV) karşı direnci artırtığı bulunan CCR5 genindeki 32 silinme tipi mutasyon, faydalı mutasyona örnektir. Bu sayede, virüs sinir hücrelerinde tutunacak reseptör bulamıyor ve hastalık yapamıyor.
Diğer örnek ise orak hücre anemisi. Bu, kanda oksijen taşıyan hemoglobinde meydana gelen bir nokta mutasyon (adeninin timine dönüşmesi) sebebiyle olur. Bu mutasyon nedeniyle hemoglobinler orak şeklini alır. Bu durum ilk başta düşünüldüğünde zararlı olarak görülür. Çünkü orak şeklini alan hemoglobinler artık daha az oksijen taşıyabilecektir. Ancak Afrika’da insanlar için durum böyle değildir. Onlar bu mutasyon sayesinde öldürücü sıtma hastalığından korunabilir. Dişi sivrisineklerde üremesini gerçekleştiren, sıtma hastalığına sebep olan, plazmodyumlar artık insanlarda hemoglobinlere tutunamaz ve insanlar bu şekilde hastalıktan kurtulur. Bu mutasyon görüldüğü gibi taşınan oksijen miktarını azaltsa da, ölümcül bir hastalıktan korumaktadır. Dolayısıyla faydalıdır.
"Canlının sistematik olarak evrimleşmesi" yukarıda açıkladığım sebeple sadece mutasyon tarafından gerçekleşmez (hatta çok nadir, belki hiç diyebiliriz). Canlıların evrimleşmesi, türleşmesi, evrimin diğer mekanizmaları öğrenilerek anlaşılabilir. Bunlar, doğal seçilim, cinsel seçilim, genetik sürüklenme, gen akışı, rastgele çiftleşme gibi çoğaltılabilir. Bunlarla birlikte doğanın baskılaması sonucu, türler zaman içinde değişir. Örneğin, bir ortamda yaşayan primat ataları, bir felaket sonucu ormanlarını kaybetmiş olabilirler. Bu yüzden artık ağaçlar yerine, yerde yaşamak zorunda kalırlar. Yerlerde bulunabilecek uzun otlar sebebiyle, onların artık 4 ayakları üzerinde gezmeleri dezavantajlıdır. Ve zamanla yukarıdaki mekanizmalar dahilinde 2 ayak üzerinde durabilen bireyler populasyonda görünmeye başlar. Bu bireyler avantajlıdır; üreme ve hayatta kalma şansları yüksektir. Dolayısıyla bu sayede genlerini çocuklarına aktarır ve uzun yıllar sonra 2 ayak üzerinde durabilen primatlar evrimleşmiştir. Bu şekilde birçok evrim açıklanabilir.
Eğer canlıların evrimini merak ediyorsanız, yapmanız gereken ilk şey evrimin mekanizmalarını ve türleşmeyi öğrenmek. Daha sonra tümüne açıklama getirebilirsiniz.
Saygılarımla.
Merhabalar,
Öncelikle mesajınızda gördüğüm bir sorundan bahsetmek istiyorum.
Bir soru soruyorsunuz veya anlatılması gereken bir şey… Ancak bunun hakkında bilginiz olmadığı sorunuzdan ve isteğinizden belliyken, sormadan veya istemeden önce "bu imkansızdır, evrimin sac ayağı mutasyondur" gibi söylemlerde bulunuyorsunuz.
Buradaki sorun şu ki, bilmediğiniz konuda bu şekilde bir yargıya ulaşmanız mantıksal olarak imkansızdır. Aynı zamanda, her şeyi bilmeniz de mümkün değil ancak bilmeyip de böyle "ortaya sallamak" hiç hoş değil.
Bahsettiğiniz malum mutasyonlar öldürücü değildir ancak öldürücü de olabilir. Birçok yararlı mutasyon da tarihte görülmüştür, ağaşıda örnekler vereceğim. Ayrıca, mutasyonlar evrimin sac ayağı falan değildir, elbette önemlidir ancak mutasyonlar evrimin diğer birçok mekanizmasından (doğal seçilim, cinsel seçilim, genetik sürüklenme, gen akışı, …) sadece biridir.
Mutasyon, genetik materyalde meydana gelen değişim demektir. Bu değişim birçok çeşitte olabilir. Genetik dizilimde tek bir nükleotid değişebilirken, birçok nükleotid grup olarak silinebilir, kopyalanabilir, taşınabilir.
Bu değişimlerin faydalı olup olmadığını, değişimden anlayamayız. Öncelikle bakmamız gereken o değişimin bireye ne kattığıdır. Yani, mutasyon olması demek, "bireye zarar geldi" demek değildir, sadece "bireyin genetik materyalinde bir değişiklik oldu" demektir ve bu değişikliğe göre birey bundan yararlanabilir, zarar görebilir veya nötr durumda kalabilir.
Klasik bir örnek olarak tek mutasyonun hem yararlı hem de zararlı olabileceğini göstermek istiyorum. Diyelim ki, vücudunuzda hastalık yapıcı bir bakteriye karşı bağışıklık var. Ve size, bu bakteri bulaştığında hastalık geçirmiyorsunuz. Ancak, bakteride gerçekleşen bir mutasyon sebebiyle, artık savunma sisteminiz ona cevap veremiyor ve bakteri yaşamaya dolayısıyla hastalık yaymaya başlıyor. Bu durumda, gerçekleşen o mutasyon, sizin için zararlıdır ancak bakteri için yararlı bir mutasyondur. Bu sayede bakteri sizin vücudunuzda yaşayabilirken ve çoğalabilirken, siz belki hastalık sebebiyle çok zor bir durumda kalacaksınız.
Bu örnekte görüldüğü gibi gerçekleşen herhangi bir mutasyonun faydalı olup olmadığı, mutasyon gerçekleştikten sonra, çevre şartları ile birlikte, bireye kattığı avantaj/dezavantaj sonrasında karar verilebilir. Aksi takdirde net bir şey söylemek imkansızdır.
Birkaç tane yararlı mutasyon örneği verip, kapatmak istiyorum. AIDS virüsüne (HIV) karşı direnci artırtığı bulunan CCR5 genindeki 32 silinme tipi mutasyon, faydalı mutasyona örnektir. Bu sayede, virüs sinir hücrelerinde tutunacak reseptör bulamıyor ve hastalık yapamıyor.
Diğer örnek ise orak hücre anemisi. Bu, kanda oksijen taşıyan hemoglobinde meydana gelen bir nokta mutasyon (adeninin timine dönüşmesi) sebebiyle olur. Bu mutasyon nedeniyle hemoglobinler orak şeklini alır. Bu durum ilk başta düşünüldüğünde zararlı olarak görülür. Çünkü orak şeklini alan hemoglobinler artık daha az oksijen taşıyabilecektir. Ancak Afrika’da insanlar için durum böyle değildir. Onlar bu mutasyon sayesinde öldürücü sıtma hastalığından korunabilir. Dişi sivrisineklerde üremesini gerçekleştiren, sıtma hastalığına sebep olan, plazmodyumlar artık insanlarda hemoglobinlere tutunamaz ve insanlar bu şekilde hastalıktan kurtulur. Bu mutasyon görüldüğü gibi taşınan oksijen miktarını azaltsa da, ölümcül bir hastalıktan korumaktadır. Dolayısıyla faydalıdır.
"Canlının sistematik olarak evrimleşmesi" yukarıda açıkladığım sebeple sadece mutasyon tarafından gerçekleşmez (hatta çok nadir, belki hiç diyebiliriz). Canlıların evrimleşmesi, türleşmesi, evrimin diğer mekanizmaları öğrenilerek anlaşılabilir. Bunlar, doğal seçilim, cinsel seçilim, genetik sürüklenme, gen akışı, rastgele çiftleşme gibi çoğaltılabilir. Bunlarla birlikte doğanın baskılaması sonucu, türler zaman içinde değişir. Örneğin, bir ortamda yaşayan primat ataları, bir felaket sonucu ormanlarını kaybetmiş olabilirler. Bu yüzden artık ağaçlar yerine, yerde yaşamak zorunda kalırlar. Yerlerde bulunabilecek uzun otlar sebebiyle, onların artık 4 ayakları üzerinde gezmeleri dezavantajlıdır. Ve zamanla yukarıdaki mekanizmalar dahilinde 2 ayak üzerinde durabilen bireyler populasyonda görünmeye başlar. Bu bireyler avantajlıdır; üreme ve hayatta kalma şansları yüksektir. Dolayısıyla bu sayede genlerini çocuklarına aktarır ve uzun yıllar sonra 2 ayak üzerinde durabilen primatlar evrimleşmiştir. Bu şekilde birçok evrim açıklanabilir.
Eğer canlıların evrimini merak ediyorsanız, yapmanız gereken ilk şey evrimin mekanizmalarını ve türleşmeyi öğrenmek. Daha sonra tümüne açıklama getirebilirsiniz.
Saygılarımla.
———- Post added at 12:21 ———- Previous post was at 12:10 ———-
Bir ülkenin dini olmaz, bireylerin dini olur. Bu ülkedeki bireylerin dinini paylaşmak da sana düşmez, herkes kendi inancından sorumludur.
youtube açık gerisiyle ilgilenmiyorum
Sen kim oluosun da haddimizi bilcekmişiz karanlıkta olan sizlersiniz.. sağa, sola, öne, arkaya bakan da araştıran da bilimin ta kendisidir ama sizlerin ne tafara baktıkları(!) mulum;)
Bireylerin dini beni ilgilendirmez isterse maymuna tapsın problem değil. Ama sen bir toplumun dini bu değil ülkenin dini olmaz dersen benim senin ortalamını seçerim. Evet tekrar söylüyorum bu ülkenin dini İslamiyettir. Bu konuyu azına bile alamazsın seni ilgilendirmez. Hangi ülkeye mensupsan git orda yeşert kendi inancını eğer yok bu ülkeye aitsen ve başka bir dine mensupsan oda beni ilgilendirmez fakat nufusun %70-80 nin dünyaya gelirken müslüman bir ailesinin olması bu ülkenin nimetidir. bu kadar detayları anlayamayacağının farkındayım ama beni anlayan arkadaşlar çıkar elbet. Geliceksin burda yaradılışı inkar edip propaganda yapacaksın hemde caka satacaksın yok öle 3 kuruşa 5 köfte haddinizi bileceksiniz.
nur-40: Yahut [onların yapıp-ettikleri] engin bir denizin kopkoyu karanlıkları gibidir; (öyle bir deniz ki) üst üste kopan dalgalar ve tepedeki [kara] bulutlar o karanlığı daha da arttırıyor: kat kat, üst üste karanlıklar! (öyle ki,) insan, çıkarıp (baksa), neredeyse kendi elini dahi göremez; öyle ya, Allah’ın aydınlatmadığı kimse için ışık (bulma umudu) yoktur!
evrimi savunan arkadaşların da evrimin geçersiz olduğunu savunan arkadaşlarımızın da görüşlerine saygı duyuyorum.
ama primat atalarının yerde yaşamak zorunda kaldıktan sonra "dört ayaklı olmak bizim işimizi zorlaştırıyor hadi ilk iki ayağımızı oluşturan genleri genetik materyalimizden çıkaralım da bizden sonra gelenler iki ayaklı olarak daha rahat yaşasınlar" şeklinde düşünürcesine iki ayaklı olmaya karar vermeleri bana çok saçma geliyor.
biraz sesli düşüneyim: (evrimi anlamaya çalışayım)
yukarda anlatılan olayın gerçekleşme ihtimalı olabilir. sonuçta canlı varlıklar bulundukları ortama az ya da çok uyum sağlama yeteneğine sahiptirler. bu durumda dört ayaklı olmak eğer bir canlınn yaşamasını zorlaştırıyorsa o canlı doğal olarak yaşama olasılığını arttırmaya çalışacaktır. bu durumu rakımı yüksek olan yerlerde yaşayan insanların alyuvar sayısının deniz seviyesinde yaşayan insanların alyuvar sayısından daha fazla olmasına benzetebilirim. bu alyuvar durumu bana biraz bilgisayardaki overclock işleminde işlemcinin voltajını arttırmak olayına benziyor. herhangi bir donanım değişikliği olmuyor, sadece bu donanıların birbirleriyle olan iletişiminde değişiklik oluyor. tamda bu noktada şu soru güzel olur: çevreye uyum kuran bir canlıda donanım değişikliği olabilir mi? ya da sadece aynı donanımların birbirleriyle olan iletişimindeki değişime mi çevreye uyum denir? hadi donanım değişikliği yaparak bir canlının çevreye uyum sağladığını kabul ettim, peki bu ne kadar bir sürede olur?
primat atalarından devam edelim. diyelimki dişi bir primat atası mayoz bölünme sırasında yumurtasının genetik materyalinden ilk iki ayağını oluşturan genleri çıkardı ve henüz mayoz bölünme ile spermindeki ilk iki ayağı oluşturan genleri genetik materyalinden çıkarmayan bir erkek primat atası o yumurtayı spermi ile dölledi, bu durumda ecüc bücüc bir canlının doğması kuvvetle muhtemel. sonuçta tüm primat ataları sanki sözleşmişcesine "genetik materyalimizden ilk iki ayağı oluşturan genlerimizi çıkarıyoruz" diye anlaşmadılar aralarında. illaki bazılarında bu genleri atmak erken bazılarında ise geç olmuştur. bu tarz canlıların fosilleri ise bildiğim kadarıyla yok.
evrimi savunacak ya da evrimi çürütecek bilgiye sahip değilim. sadece sesli düşünmek istedim.
Bu ülkenin resmi dini islamiyettir deyince aklıma kimlik müslümanları geldi.Türkiye’de din özgürlüğü vardır.Çoğunluğu müslümandır %90 küsür bu’da insanlara tek bir pencere ile bakış acısından kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum benim gözümde en değerli müslüman Tevrat’ı İncil’i Zebur’u Kuranı kerimi gibi kutsal kitapları okuyup diğer dinler hakkında’da bilgi sahibi olup farklı bakış açılarından sonra emin adımlarla müslüman olan kişidir körü körüne değil.
Toplumun dini olabilir, bu seçtiğin topluma göre değişir ancak bir ülkenin dini olamaz! Ülkede ne kadar insanın Müslüman, ne kadarının Hıristiyan veya ne kadarının Ateist gibi istatistikler sadece ülkenin din anlamında çeşitliliğini gösterir. Birinin çok olması, ülkenin o dine ait olması gibi bir sonuç göstermez.
Eğer bir kişi bu ülkeye aitse ve Hıristiyansa, senin "ülkenin dini İslamiyet"tir demenin hiçbir anlamı yoktur, ayrıca "beni ilgilendirmez" söylemini de çürütür. Eğer seni gerçekten ilgilendirmiyorsa, genelleme yapmayacaksın!
Ayrıca benim propaganda falan yaptığım yok. Bilimin propagandası olmaz. Açarsın, öğrenirsin. Eğer bilmiyorsan susarsın.
Bu konuyu sen nasıl ağzına alabiliyorsan, bizlerde alabiliriz.
Bu ülkenin dini yoktur. Eğer bu ülkenin anayasası belli bir dine göre değilde, genel olarak insan haklarına dayalı, mantığa dayalı hazırlanıyorsa, yönetim biçimi olarak laikliği savunuyorsa, ülke içerisinde sadece bir dine ait ibadet yerleri barındırmıyor, her dine, inanca ait kutsal yerleri bulundurabiliyorsa vs. vs. o ülkenin dini yoktur. İçinde yaşayan bireylerin %90’ının yada daha fazlasının müslüman olduğu gerçeği bunu değiştirmez..
+ kendinize gelin kimsenin burada yaradılışı inkar edip propaganda yaptığı yok, kimsenin kimsenin inançlarını eleştirdiği de yok. İnançlar her insana göre değişebilir kimine mantıklı gelirken kimine garip gelebilir. Ama bilimden bahsediliyorsak bu evrenseldir, 2+2’ye 4 demek varken banane ben kabul etmiyorum o 5’tir demek saçma birşeydir.
Herkes fikrini beyan etmiş hatta bazı kendini bilmezler laf sokar gibi öyle değilmi muratveb bile diyebilmiş Abe kardesim siz inanın istediğiniz şeye bisey diyen yok . Kendi inancınızı yaşayın . Ama sizden farklı düşünen insanlarada kalkıp saygı duymayı öğrenin !
Evrime körü körüne inanmış olanlarıda ALLAH gözlerinin açılıp herşeyin bir yaradılışının olduğunu görmeyi nasip eylesin inşallah diorum. Aslında kör olmayan insanlar zaten kendine baktığı zaman kendindeki kusursuz yaradılışın farkına varar. Ama rabbim kimi insanların gerçekten gözlerini kör etmiş. Ne yazık ki isteseler de göremezler !
Apaçık Olan Gerçek: Yaratılış
Evrimciler insanın iki ayaklı dik yürüyüşünün, maymunların dört ayaklı eğik yürüyüşünden kademeli olarak evrimleştiği iddiasındadır.
Bu iddia doğru değildir. Öncelikle fosil kayıtları, hiçbir zaman hiçbir canlının insan ve maymun yürüyüşü arası bir hareket şekline sahip olmadığını göstermektedir. Fosil kayıtları üzerinde yapılan detaylı incelemeler, Australopithecus ve Homo habilis sınıflamalarına dahil edilen canlıların maymunlar gibi dört ayaklı ve eğik yürüdüklerini, Homo erectus ve Neandertal adamı gibi insan ırklarının aynı bizim gibi dik yürüdüklerini ispatlamaktadır. Yani iki ayaklı dik yürüyüş modeli, dünya üzerinde ilk olarak insanlarla birlikte ve aniden ortaya çıkmıştır.
Kısacası, "insanın evrimi", hiçbir bilimsel temeli olmayan bir masaldan ibarettir. İnsanı, sahip olduğu tüm yetenek ve özelliklerle birlikte, Allah yaratmıştır. Evrim teorisi canlılığın bir "tesadüf" ürünü olduğunu iddia eder. Oysa incelediğimiz tüm bilimsel kanıtlar, bunun kesinlikle gerçek dışı bir iddia olduğunu, canlılığın asla tesadüfle açıklanamayacak kadar üstün bir tasarımla yaratıldığını göstermektedir.
Bu apaçık gerçeği görebilmek için, mutlaka biyokimya laboratuvarlarına ya da fosil yataklarına gitmeye de gerek yoktur. İnsan, akıl ve sağduyusunu kullanarak dünyanın hangi köşesini incelese, yaratılış gerçeğini görebilir. Kendisinin, ilk başta sadece bir damla su iken, bu satırları okuyup anlayabilen bir insan haline nasıl geldiğini düşünse, Yaratıcımız olan Allah’ın sonsuz aklı, bilgisi ve gücünü anlayabilir.
Bu alıntı bu konudaki son mesajım Bu arada kendini bilmiş ayaklarına çeken arkadaşlar . Siz rahat olun. Tıpkı yaradılışı göremeyeceginiz kadar araştırmacıyımdır. Ve şükürler olsunki evrim gibi bi saçmalığa inanmıyorum. Bazen böyle insanları görmekte rabbime şükretmeme neden oluo. Tekrardan şükretmeme neden olduğunuz için çok teşekkür ederim Evrimci olan tüm arkadaşlara iyi sallamalar dilerim
Bu işe bir tek kendileri sevinmişdir.
şu videoda kusursuzluğun olmadığı çok açık bilmiş çocuk izlemek istemedin heralde al türkçesini izle
Senin gibi araştırmacı(!) biri, bulduğu ilk kaynağa inanıp, eğer bunu sorgulamıyorsa, ben bu araştırmacının(!) araştımacılığını sorgularım!
Bulduğun alıntı her zaman ki gibi çarpıtılmış bilgiler içeriyor. Bunu azıcık taksonomi bilen herkes anlayacaktır.
"Australopithecus ve Homo habilis sınıflamalarına dahil edilen canlıların maymunlar gibi dört ayaklı ve eğik yürüdüklerini, Homo erectus ve Neandertal adamı gibi insan ırklarının aynı bizim gibi dik yürüdüklerini ispatlamaktadır."
Yukarıdaki kısımda Homo habilis iki ayak üzerinde yürüyemiyor, ama Homo erectus yürüyebilir denmiş. Öncelikle bunlar Homo cinsinde olduğu için ve tümü Hominina alt oymağında bulundukları için hepsi iki ayak üzerinde yürüme özelliği gösterir.
Yani, araştırmacı kişiliğinizi(!) biraz daha konuşturun. Aksi takdirde sallayan, sadece sen olacaksın!
Bana böyle yalan yanlış bir bilgi verip altına da "Kısacası, "insanın evrimi", hiçbir bilimsel temeli olmayan bir masaldan ibarettir." demek çalışmıyor. 😉
Önce çürütmeyi düşündüğünüz bilimsel gerçeği öğrenin, sonra SALLAMAYA başlayın.
evrimin en başarısız olduğu yer insan zekası bence. yada başka bir açıdan bakalım. o zaman da diyebiliriz ki en başarılı olduğu yer. çünkü o evrimleşen zeka toplumları yönetmek için mükemmel bir yol düşünmüş.
bence bir konu en iyi konuya hakim taraflar tarafından tartışılabilir. burada gördüğüm ise uzun uzun konuyu anlatmaya çalışanlarla fanatikler arasında bir monolog şeklinde gelişiyor. hakarete ve sinire gerek yok. sadece cevap verin.
tez+antitez=hipotez
Not : İslamın bir hoşgörü dini olduğunu ve kul hakkının her şeyin üstünde olduğunu bilen inançlı arkadaşlarımı ayrı tutuyorum.
Evrim zeka için yeterli açıklamalara sahiptir. Beyin, beynin zekayı nasıl oluşturduğu gibi kavramları öğrenirsen, içinden çıkabileceğini düşünüyorum.
İnsan zekası özellikle bipedalism (iki ayak üzerinde yürüme) sebebiyle bu kadar gelişmiştir. Çünkü bu şekilde iki ayağı boş kalmış ve bunları aletler yapmak için kullanmış. Dolayısıyla zamanla insan türlerinde daha iyi alet yapan, yani zeka açısından daha üstün bireyler avantajlı olduğu için, bu derece gelişmiştir. (Yapılan aletler hayatta kalma başarılarını artırmıştır.) Bunun yanında beynin büyüklüğü de önem taşır. Büyük beyin, dolayısıyla daha fazla sinirsel birleşim demek, daha fazla zeka demek.
Zeka, hemen hemen tüm hayvanlarda vardır, ancak çoğu çok düşük zekaya sahip olduğu için bize onlar "aptal"larmış gibi görünür. Bizim hareketlerimiz onlara göre daha komplekstir ancak onlarınki de onlardan daha az zekaya sahip canlılar için kompleks gelecektir.
Senin de söylediğin gibi insanın sahip olduğu zeka, matematik gibi, bilim gibi araçlar oluşturarak, evreni ve üzerinde yaşadığı Dünya’yı araştırmaya başlamış. Elbette aynı zeka, maalesef, daha kötü işler de yapmış ve bunlar gazetelerin 3. sayfalarında her gün takip ediyoruz. Ancak insan yine zekasını kullanarak bunları doğru bir şekilde önleyebilir.
Güzel reklam olmuş siteye.
Gırtlak kaslarını hareket ettiren sinir sadece zürafada değil nerdeyse tüm omurgalı canlılarda (insanlarda dahil) gerçektende çok yer dolaşıp öyle ulaşıyor.
İsmi nervus laringeus recurrens.. son kelime recurrens dönen manasına gelir.
Acaba neden öyle ilginç…
Evrim teorisini sadece bununla açıklamak yetermi?
Cenab-ı Hak yaratırken yoktan bir anda varetmesi yanında bir kısmını tedricen yani kademe kademe bir taslak üzerinde zamana bağlı değişikliklerle yaratıyor.
Eğer tüm yaratılanlar kademe kademe değilde.. aniden gözümüz önünde oluşsaydı, o zaman yaratıcıya inanmak bence daha kolay olurdu., aklı zorlardı inanmak için. Nitekim mucizeler bu çeşittir. Mucizeler hayatımızda sürekli olsaydı. İnsanların % 100 olmasa bile % 90 civarında dindar olmalıydı. kanaatimce…
Aşamalar kullanılması yine bir sır bence. Bu şekilde sıradanlaşıyor. İnsan aklını zorlamıyor.
Sebebine gelince neden o sinir öyle uzuyor? Eğer bunu o videodaki bilim adamı neden embriyo gelişimini bilmiyor. Nasıl onu söyleyebiliyor hayret. Embriyodaki sinir sistemi ve akciğer akçiğer gırtlak gelişimini nasıl merak etmez öğrenmez?
Sinir sistemi canlı fasulye gibi bir taslak halinde iken baştan başa boru şeklinde uzanıyor. organlara giden sinirlerin bir kısmı direk baş tarafından gelir. Akciğer karaciğer mide barsakların bir kısmı orta kesimde olur. Sonra akciğer ve gırtlak gelişirken baştarafına doğru uzar. uzarken siniride beraberinde uzatır. ,
Yani önce sinir baştan orta kesime kadar uzanır sonra tekra boğaz kısmına geri döner…
Peki sinir organlarla beraber taşınmazsa ne olur.
işte o zaman organ gelişimini tamamlayamaz. o kadar basit
organlara giden komutları veremezse embriyo büyüyemez ya düşük olur yada sakat doğar doğduğunda akciğer gelişmediği ölür…
Yabancı bilim adamlarıda herşeyi biliyor sayılmazlar…
Atladıkları nokta burda…
videoyu izlerken koptum kendi saçmalıklarını pardon teorilerini savunma adına bir bilim insancığının bu kadar düşeceğini düşünemezdim.
yok Rekürren larengeal denilen sinir bu hayvancağızda ve diğer örnek insanda niye o kadar dolanıyorda yine başlangıç yerinde bitiyor .niye bu kadar dolambaçlı yol izliyor direk kestirmeden gitse yolu kısa tutsa zamandan tasarruf etse bla bla bla . önce insan bir düşünür kendine bir sorar bu damar niye bu kadar dolanıyor amacı gayesi nedir diye.bunu araştırması lazım değilmiş gibi (belki bazıları araştırmıştır ama ne işe yaradığını bulamamıştır) . ama onun yerine aha kusurlu bir şey buldum evraka deyip böyle saçma işlere girmezdi. Bu olay ençok tamir işi ile uğraşanların başına gelir hep artan vidalar fazla kablolar vs.vs sonra basarlar kalayı bunu üreten firmaya
Embriyolojik gelişme esnasında bir kaç yerdeğiştirme var.
Erkekte testisler evvela karında böbreğe yakın yerde olur sonra karın içinde aşağılara iner. Doğumdan kısa süre öncede torbalara iner. Peki neden iner. çünkü spermler 33-34 derece sıcaklıkta olgunlaşıyorlar o yüzden torbada vücut sıcaklığından düşük bir ortamda bulunurlar. O yüzden fırın gibi sıcak ortamda çalışanlarda veya testisleri aşağı inmemişlerde kısırlık olur.
barsaklar ve mide karın içinde yaklaşık 270 derece dönüş yapar beraberinde damarlar ve sinirlerde dönerek yerleşirler. karaciğer sağa dalak sola o yüzden yerleşir.
Başlangıçta kalp bir düz bir boru gibidir. kendi etrafında düğüm atılır gibi döner ve birbiriine yapışır dört odacık olur….
Barsaklar ve akciğer önceleri yanında bir balon gibi bir şeye dışardan gömülür içinde kaybolurlar. etrafında çift katlı zar oluşmuş olur. Bu zarın içinde sıvı var. Bu sayede kolayca içinde kayar ve hareket ederler yoksa akciğerlerin hareketi mümkün değildi.
Vucut içinde organlar beraberce aynı zamanda sinirleri ile beraber yer değiştirir. Bu sayede organlar şekillenir. Bu sırada bazı sinirler ve damarlar gereğinden fazla uzamış olur. Bu olmazsa olmaz bir durumdur.
Eğer kablolu bir telefonun teli uzun değilse yer değiştiremezsiniz çok yerde kullanamazsınız. çıkarıp tekrar ekleme gibi bir durum sinirler için mümkün değil.
Yoksa sinir felçleri çoktan tamir edilirdi. bin tane teli olan kabloyu karşılıklı birleştirmek nerdeyse mümkün değil…
Yukardaki videoda eksik bilgilerle konuşulmuş bir durum.
Başka izahı yok.
(Uzattım fakat daha kısa izah edilemez….)
evet sevgili bilim adamları hepiniz bu adamdan daha bilgilisiniz ve onun göremediklerini gördnüz hmmm peki neden o dünyaca ünlü bir bilim adamı da siz forumlarda sürtüyosunuz kopyala yapıştır anasını satıyım..
yani karşı tezim bu diyorsun adam bilgili çeşitli ünvanlar almış görme kuvveti yüksek bizim gibi değil cahil cüheyla takımından görmek için için şişedibi gözlükle bakmıyor olaylara
herhangi bir insan Allah C.C bu şekilde yaratmış bu şekilde dizayn etmiş şöyle yapmış böyle etmiş hikmetleri şunlardır o sizin kusurlu dediğiniz şeyleri. sen Allah C.C’dan dahamı iyi bilicen koskoca evreni yaratmış otur oturduğun yerde bre gafil dese . Sizin cevabınız ne olurdu merak ediyorum zaten biliyorum ama.
Embriyo gelişimi ve bu sinirin embriyodan itibaren gelişimine göre bir yorum yapmak akıllıca, tebrik ederim. Ancak bu sinirin, akciğerin gelişiminde rol oynadığını söylemek, abartıdır. Elbette, embriyolojik gelişimi biliyorlar, ancak burada gösterilmek istenen durum farklıdır. Embriyo gelişimi de olsa sadece sinir iletiminin bu kadar yol alıyor olması, bu şekilde açıklanamaz.
Bu sinir aynı işi gayet düz bir yolla da yapabilirdi, ancak canlılar ortak atadan evrimleştiği için, balıklarda aslında az yol alan bu sinir diğer hayvanlarda (özellikle boyun geliştirmiş olan) böyle uzun bir yol alabiliyor. Elbette zürafa gibi boynu büyük bir uzunluğa ulaşmış hayvanda bu absürd geliyor. Ancak bunun tek sebebi canlıların evrimleşmiş olmasıdır.
Ayrıca, kimse sadece bununla evrimi kanıtlamaya çalışmıyor. Evrimi kanıtlayan milyonlarca kanır var ve bu sadece bir tanesi.
Sanırım videonun tümünü izlemedin.
Çünkü videonun devamında sinirin "amacını" (görevini) açıklıyorlar. Zaten işin garipliği de onun görevini anladıktan sonra ortaya çıkıyor. 😉 Sinirin yaptığı şey sadece ses kutusunun işlevini denetlemek. Bunun için o kadar yol alması gerekmiyor.
Açıkçası sana bir kişiye laf atmadan önce, kendini, bildiklerini ve BİLMEDİKLERİNİ fark etmeni ve buna göre davranmanı öneriyorum. Aksi takdirde sadece gülünç duruma düşüyorsun.
İşi yanlış anlıyorsun. Elbette embriyolojik gelişimde bir hücreden, çok hücreli bir canlıya ulaşırken organların oluşumu, yerleşimi önemlidir. Elbette organlar yer değiştirecektir. Bu gelişimde bir sürü yapı oluşuyor ve genetik bilgi dahilinde yerleşiyor.
Fark ettiysen sinir sadece ses kutusuna gidecek. Yani, bu sinirin o yolu yapmasının açıklaması bir organın onu "çekiştiriyor" olması değildir. Eğer böyle düşünürsek, vücudundaki tüm sinirlerin, vücudunun ağırlık merkezinden geçmesini beklersin.
Embriyo gelişimi ve bu sinirin embriyodan itibaren gelişimine göre bir yorum yapmak akıllıca, tebrik ederim. Ancak bu sinirin, akciğerin gelişiminde rol oynadığını söylemek, abartıdır. Elbette, embriyolojik gelişimi biliyorlar, ancak burada gösterilmek istenen durum farklıdır. Embriyo gelişimi de olsa sadece sinir iletiminin bu kadar yol alıyor olması, bu şekilde açıklanamaz.
Bu sinir aynı işi gayet düz bir yolla da yapabilirdi, ancak canlılar ortak atadan evrimleştiği için, balıklarda aslında az yol alan bu sinir diğer hayvanlarda (özellikle boyun geliştirmiş olan) böyle uzun bir yol alabiliyor. Elbette zürafa gibi boynu büyük bir uzunluğa ulaşmış hayvanda bu absürd geliyor. Ancak bunun tek sebebi canlıların evrimleşmiş olmasıdır.
Ayrıca, kimse sadece bununla evrimi kanıtlamaya çalışmıyor. Evrimi kanıtlayan milyonlarca kanır var ve bu sadece bir tanesi.
Sanırım videonun tümünü izlemedin.
Çünkü videonun devamında sinirin "amacını" (görevini) açıklıyorlar. Zaten işin garipliği de onun görevini anladıktan sonra ortaya çıkıyor. 😉 Sinirin yaptığı şey sadece ses kutusunun işlevini denetlemek. Bunun için o kadar yol alması gerekmiyor.
Açıkçası sana bir kişiye laf atmadan önce, kendini, bildiklerini ve BİLMEDİKLERİNİ fark etmeni ve buna göre davranmanı öneriyorum. Aksi takdirde sadece gülünç duruma düşüyorsun.
İşi yanlış anlıyorsun. Elbette embriyolojik gelişimde bir hücreden, çok hücreli bir canlıya ulaşırken organların oluşumu, yerleşimi önemlidir. Elbette organlar yer değiştirecektir. Bu gelişimde bir sürü yapı oluşuyor ve genetik bilgi dahilinde yerleşiyor.
Fark ettiysen sinir sadece ses kutusuna gidecek. Yani, bu sinirin o yolu yapmasının açıklaması bir organın onu "çekiştiriyor" olması değildir. Eğer böyle düşünürsek, vücudundaki tüm sinirlerin, vücudunun ağırlık merkezinden geçmesini beklersin.
———- Post added at 18:19 ———- Previous post was at 18:04 ———-
Evet!
İnsan modern bir hayvandır, çünkü diğer hayvanlarla ortak birçok özelliğe sahiptir. Biyolojik olarak hayvan olmak ile hakaret olarak kullanılan "hayvan"ı ayırt edebildiğin zaman umarım anlayacaksın.
@majeste
Yanii bi hayvanla kendini nasıl bir tutabiliyorsun bunu benim kafam bi türlü almadı gitti… Israrla söylüyorum bi insan bi hayvandan meydana gelemez çünkü insandaki donanım hayvanda yoktur… Mesela akıl yoktur hayvanda aklı olmayan bi varlıktan aklı olan bi varlığa dönüşüm imkansızdır.. Yanii ortada bi evrim söz konusu bile değildir ortadaki gün gibi görünen şey yaratılıştır…
HY dawkinsi rezil etti diyenler var ahaahaha
İddianı araştıralım. "Hayvanda insandaki donanım yoktur." Bir tane hayvan ele alalım, köpek.
Köpeğin organ sistemindeki tüm organları insanınkiyle aynıdır. Köpeklerin gözleri, burnu, kulakları, derisi, kılları da vardır. Köpekler, insanlar gibi memeli hayvanlar oldukları için "memeleri" de vardır. Görüşleri insandaki kırmızı-yeşil renk körlüğü hastalığı ile aynıdır. İşitme duyusunda ses aralığı insanlara göre daha yüksektir. (Bu açıdan bizden gelişmiş diyebiliriz).
Ayrıca köpeklerde "akıl" da vardır, çünkü beyinleri de vardır.
Köpekler öğrenebilir, düşünebilir ve problemlere çözümler getirebilir.
http://en.wikipedia.org/wiki/Dog_intelligence
Yani, canlılar zaman içinde evrimleşerek şu anki durumlarına gelmiştir. İnsanlar, diğer hayvanlara göre daha yüksek zekaya sahiptir. İnsanla aynı organlara sahip çita ise çok yüksek hızlara ulaşabilir. Bu da onun "özel gücü"dür.
Merak ettiğim şey acaba hiçbir hayvanı gerçek anlamda gözlemleyip, gözlemlemediğin. Herhalde insanları diğer hayvanlardan ayırt edebilecek somut örneklerin var. Yoksa gerçek apaçık ortada. 😉
Majeste benim evrimi çürütmek gibi bir derdim olmadı. ve o eklemiş olduğun video yine kopardınız beni.
———————————————
"Sanırım videonun tümünü izlemedin.
Çünkü videonun devamında sinirin "amacını" (görevini) açıklıyorlar. Zaten işin garipliği de onun görevini anladıktan sonra ortaya çıkıyor. 😉 Sinirin yaptığı şey sadece ses kutusunun işlevini denetlemek. Bunun için o kadar yol alması gerekmiyor.
Açıkçası sana bir kişiye laf atmadan önce, kendini, bildiklerini ve BİLMEDİKLERİNİ fark etmeni ve buna göre davranmanı öneriyorum. Aksi takdirde sadece gülünç duruma düşüyorsun.
—————————
ben anlatıyorum ama siz anlamakta zorluk çekiyor veya anlamak istemiyorsunuz.
ben o sinirin amacının ne olduğu ile ilgilenmiyorum isterse Akü olarak kullanılıyor olsun
benim o konu ile ilgili bir bilgiyede ihtiyacım yok bilimsel takılmıyorum olaya . Bir bilim adamının bir konu hakkında kesin olarak bir bilgisi olmadan (yani o sinirin neden böyle uzun olması gerektiği (işlevi değil ) kendi amaçları için manipule etmesi kesip atması o yüzden bir tamirci örneği verdim eğer mesajımı okumuşssan anlarsın . yarın öbür gün bir çok yüce bir bilim adamı derseki insanda 2 göz fazla 2 burun fazla 10 tane kalp kapakçığı fazla bu damar kısa bu damar uzun diye ortaya çıkarda aha bakın bunlar kusurlu eğer yaratıcı olsa idi bunlar kusurlu olmazdı hepsi tesadüfler sonucu ortaya çıkmış derse…bunu savunacakmısınız
fi tarihinde bir bilim adamı çıkarda senin yazmış olduğun gibi"İşi yanlış anlıyorsun." diye başlayarak sözlerine anlatırda anlatır 2 saat boyunca. bu damar burdan başlayarak şurdan dolanır uzunluğu şu işe yarar bla bla diye kısaca sizin gibi boyunun kısa olması makbuldur işlevi için önemlidir diye değilde. boyuda posuda işlevide önemlidir diye bunuda kesin delillerle açıklama yaparsa hiç bu aklına geldimi.
.yazarken aklıma şu geldi aynı işlevi görüyorsa zencilerinki kusurlumu yaratılmış.
artık şu at gözlüğünüzü çıkarın diyorum çok yüce varlıklar birşeyler söylüyor diye herşeye 5N yapmadan körü körüne inanmayın sorgulayın .herşeye kesin bu bilgi doğrudur bundan daha ötesi olmaz demeden bakın olaylara.
Bilim geliştikçe açıklayamadığı şeyleri açıklık getiriyor bunu bizden çok siz biliyorsunuz .
Eğer o sinirin "amacıyla" ilgilenmiyorsan, daha doğrusu görevini bilmiyorsan; lafı uzatmayabilirsin. Çünkü yazının devamı, bunu bilmediğin için bir çöp oluyor. Ayrıca, "bilimsel takılmadan" bilim insanlarının bu konuyu bilmediklerini nasıl iddia edebiliyorsun anlamadım. Sen bilmediğin bir şeyin, başkası tarafından bilinip bilinmediğini nasıl anlayabilirsin?
Adamlar videoda açık açık "bir sinir neden bu kadar uzun olabilir"i sorguluyorlar ve çok basit olarak bir anlam veremiyorlar.
Sinirlerin görevi sinyalleri iletmektir, bu sinyaller de başka bir siniri veya buradaki gibi bir yapıyı uyarabilir. Dolayısıyla bir sinirin aslında daha az yol alması gerekirken işi bu kadar uzatması bir kusurdur. Ancak bu kusur evrimsel süreç sonunda var olmuştur ve organizmaya olumsuz bir etki yapmamaktadır.
Bu sinire uzunluk ve sayı bakımından karşılaştırma yaptığın direk örnekler sadece bilgisizliğin sebebiyledir. Eğer olayı anlayabilirsen, zencilerin penisinin boyuyla alakası olmadığını göreceksin.
Ne saçmalıyorsun ? Bu ülkenin çoğunluğunun dini İslamiyettir, ülke asla İslamiyet olamaz ayrıca cinsellikten ve çiftleşmeden bahsederek midemi çok bulandırdın siz dinciler ancak genital bölgeye kafa yorarsınız insanları anlamaya ve evreni tanımaya değil.İnsan oluşumunu yanlış yerde arıyorsun günümüz bilim ile teknoloji sayesinde canlı klonlanıyor.Yaratıcıyı başka yerlerde aramalısın .
Ne saçmalıyorsun ? Bu ülkenin çoğunluğunun dini İslamiyettir, ülke asla İslamiyet olamaz ayrıca cinsellikten ve çiftleşmeden bahsederek midemi çok bulandırdın siz dinciler ancak genital bölgeye kafa yorarsınız insanları anlamaya ve evreni tanımaya değil.İnsan oluşumunu yanlış yerde arıyorsun günümüz bilim ile teknoloji sayesinde canlı klonlanıyor.Yaratıcıyı başka yerlerde aramalısın .
Senin gözündeki en değerli Müslüman olmak değil, Allah’ın gözündeki en değerli Müslüman olmak önemlidir. Bu da ancak takva ile mümkündür…
Senin gözündeki en değerli Müslüman olmak değil, Allah’ın gözündeki en değerli Müslüman olmak önemlidir. Bu da ancak takva ile mümkündür…
———- Post added at 00:20 ———- Previous post was at 00:06 ———-
Değerli Arkadaşlar,
Bu Majeste ve ekibine ne söyleseniz boş. Bunlara açık açık bir mucize gösterme imkanımız bile olsa bunlar iman etmezler. Ben günlerdir tartışıyorum hiç bir gelişme gösteremediler…
Mevzuyu önce dinimize göre ele aldık rezil ettik. Sonra dediler ki bu işler dinle filan olmaz, biz inanmıyoruz bizim yolumuz bilim yolu ona göre konuşun ya da susun; biz de kendilerine bilimsel olarak cevap verdik. Bu defa bunlar kopyala-yapıştır bilgi dediler, taraflı bilgi dediler… Biz de dedik ki bu çalışmaları yapanlar bilim adamı, verilerin de kaynakları var. Siz oradan buradan link verince bir video paylaşınca kopyala-yapıştır olmuyor mu? Siz kendi deney ve gözlemlerinizi mi paylaşıyorsunuz? dedik. Bu sefer de biz buraya yapıştırıyoruz ama önce okuyup sonra mantık süzgeçimizden geçiriyoruz sizin kaynaklarınız geçersiz dediler. Biz de ne münasebet? Sizden çok daha tutarlıyız dedik ama kendimizi dinletemedik.
Biri çıktı din adına bir sürü yanlış bilgi söyledi, bunlar bana mantıksız geliyor izah edin dedi; izah ettik cevaben tek kelimede bulunmadı.
Ben Allah’a inanan ve evrim ve türevi tüm teorileri, çalışmaları yalan ve yanlı olarak nitelendiren tüm arkadaşlarıma bir çağrıda bulunuyorum. Bu adamlar burada materyalist düşüncelerin reklamını yapıyor, saçmalıklarını fikirlerinin misyonerleri olarak yaymak istiyorlar. Biz buna alet olmayalım… Biz tartıştıkça beş para etmez saçmalıkların hiti artıyor. Onların amacına hizmet ediyoruz.
Gelin hep birlikte bu tarz konuların altına sadece " " ifadesini koyup geçelim. Onlar da kendileri çalıp kendileri oynasınlar? Zira zaten bu milletimiz tarafından rağbet görmüş bir konu değil. İnsanlara gerçekleri anlatmak ihtiyacımız da yok. Milletimiz çok şükür bunlara inanacak kadar …. değil. Bana katılanlar konuyu beğensinler….
Evet milletimiz bunlara inanacak kadar … değil doğru söyledin arkadaşım o yüzden millet olarak bu kadar gerideyiz cehaletten kırılıyor toplum 😉 bizim paylaştğmız videolar yıllarca araştırılmış bilimsel verilere dayanan gerçekler, sizin alıntılarınız ise sizin gibi düşünen bilimle uzaktan yakından alakası olmayan kişilerin tezleri fark bu. biyoloji, taksonomi, genetik,… konusunda en ufak bilgisi olmayan tipler sadece muhalefet olsun diye nasıl konuşabiliyorlar anlamış değilim. Zamanında Galileo güneş merkezlievren kuramını benimsemiş ve bu nedenle vatikan kilisesi tarafından iki defa yargılanmıştır. Bizim ki de o hesap şuan avrupanın ortaçağsını yaşıoruz ama herşey yerine oturucak zamanla bizim ülkemizde de unutmayın evrimin eğitimde gösterilmekten korkulduğu bi ülkede yaşıyoruz o yüzden seni de suçlamıyorum sen de araştırmadıysan nerden bilceksin böyle şeyleri..
…
Coğu mesajı okumadan es geçiyorum. Belirtmek istediğim bir kaç şey var.
Dine inanın. İstediğiniz gibi inanın. Ama 2 dk düşünüp deyin ki “ulan tamam inanıyoruz güzel, de niye inanıyoruz?”. Bunu kendine sor. Bu yolu sen mi seçtin? hayır. Kendini müslüman addettiğinde Kuran’dan bile bir haberdin. Ama noldun, şimdi büyük adamsın ve Müslümansın. Peki Fransa’da bir fransız olarak doğsaydın ne olacaktı? Hristiyan olacaktın. Ee hani o müslümanlık? Demek istediğim şu ki sırf bu topraklarda doğdun topraklarda büyüdün diye müslüman olanlar kendilerini sorgulamadan müslüman oluyorlar. Bak bir kere daha söyleyeyim ol müslüman, istersen hristiyan ol istersen pagan ama unutma ki bir tarafta Bilim var bir tarafta yapıldığı söylenen doğa üstü şeyler ve zırvalıklar. Ha bir de unutmayın 600’e yakın tanrı geldi geçti bu dünyadan. Kimisine hala inanan var kimisi unutuldu gitti. Ateşe tapanlar “tapmassanız öleceksiniz oooo” dedi sonra millet “yalan olum bu bırakın ya” dedi ve tarihe karıştı. Aynı şeyleri tekrar tekrar insanlar yiyor. Değişen sadece Tanrının ismi ve öğütleri. Museviler,Hristiyanlar,Müslümanlar, Budistler …
İstediğine inan. Ama önce sorgula.
http://www.google.com.tr/search?hl=tr&q=after%20hiroshima&gs_sm=s&gs_upl=0l 0l0l0l0l0l0l0l0l0l0ll0&biw=1024&bih=653&um=1&ie=UT F-8&tbm=isch&source=og&sa=N&tab=wi
önce bir bu linkteki görüntülere bakın.kelime oyunlarına gerek yok mutasyonlar zararlımı yararlımı görmüş olursunuz.ayrıca ben evrimin tek sac ayağı vardır felanda demedim yoğunlaştığım nokta mutasyonlardı sadece ve zaten şimdi mutasyonlar hakkında söyleyeceklerimi söyleyeceğim;
çok büyük oranda zararlı olan mutasyonların bir canlıya yeni yetenekler kazandırması hiç de öyle 3-5 kelimeyle anlatılacak kadar basit bir şey değildir.mesela bir dönem gözün evrimi ile ilgili tartışmaların ardından şöyle bir şablon çıktı ortaya;
http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Dosya:Gozun_evrimi_diyagrami.svg&f iletimestamp=20091222112222
göz gibi kompleks bir organın evrimleşmesi için belki milyonlarca mutasyonun gerçekleşmesi gerekirken 6 bölümlük bir resimle evrimciler açıklayabildiklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar.
mutasyonun mesela göz gibi bir organı geliştirebilmesi için şu şekilde işlemesi lazım
diyelim dna üzerinde 10 milyon adet nükletid diziliminde ekleme olacak.eğer tek bir nükleotitde adenin sitozin guanin timin de farklılık olursa o organ hiç bir işe yaramaz.o zaman evrimin bu yapıyı oluşturabilmesi için.aynı anda aynı saniye içinde bu 10 milyon adetlik nükleotit diziliminin tek bir mutasyonda gerçekleşmesi lazımdır.
yani eğer ATSGGTGTSG şeklinde devam etmesi gerekiyorsa önce A sonra T sonra S sonra G… şeklinde devam etmelidir.eğer araya tek bir tane yanlış nükleotit girerse o organ oluşmaz(bu mutasyonların üreme hücrelerinde olması gerekliliğinden bahsetmiyorum bile).Yanlış mı söylüyorum?
Benim sizden anlatmanızı istediğim şey işte bu…
http://www.google.com.tr/search?hl=tr&q=after%20hiroshima&gs_sm=s&gs_upl=0l 0l0l0l0l0l0l0l0l0l0ll0&biw=1024&bih=653&um=1&ie=UT F-8&tbm=isch&source=og&sa=N&tab=wi
önce bir bu linkteki görüntülere bakın.kelime oyunlarına gerek yok mutasyonlar zararlımı yararlımı görmüş olursunuz.ayrıca ben evrimin tek sac ayağı vardır felanda demedim yoğunlaştığım nokta mutasyonlardı sadece ve zaten şimdi mutasyonlar hakkında söyleyeceklerimi söyleyeceğim;
çok büyük oranda zararlı olan mutasyonların bir canlıya yeni yetenekler kazandırması hiç de öyle 3-5 kelimeyle anlatılacak kadar basit bir şey değildir.mesela bir dönem gözün evrimi ile ilgili tartışmaların ardından şöyle bir şablon çıktı ortaya;
http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Dosya:Gozun_evrimi_diyagrami.svg&f iletimestamp=20091222112222
göz gibi kompleks bir organın evrimleşmesi için belki milyonlarca mutasyonun gerçekleşmesi gerekirken 6 bölümlük bir resimle evrimciler açıklayabildiklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar.
mutasyonun mesela göz gibi bir organı geliştirebilmesi için şu şekilde işlemesi lazım
diyelim dna üzerinde 10 milyon adet nükletid diziliminde ekleme olacak.eğer tek bir nükleotitde adenin sitozin guanin timin de farklılık olursa o organ hiç bir işe yaramaz.o zaman evrimin bu yapıyı oluşturabilmesi için.aynı anda aynı saniye içinde bu 10 milyon adetlik nükleotit diziliminin tek bir mutasyonda gerçekleşmesi lazımdır.
yani eğer ATSGGTGTSG şeklinde devam etmesi gerekiyorsa önce A sonra T sonra S sonra G… şeklinde devam etmelidir.eğer araya tek bir tane yanlış nükleotit girerse o organ oluşmaz(bu mutasyonların üreme hücrelerinde olması gerekliliğinden bahsetmiyorum bile).Yanlış mı söylüyorum?
Benim sizden anlatmanızı istediğim şey işte bu…
———- Post added at 10:56 ———- Previous post was at 10:51 ———-
mutasyon meselesinde evrimciler söylecek tek kelime bulamaz ancak taassup yaparlar.
ayrıca yararlı mutasyon göster dediğimizdede gösterebilecekleri tek örnek bakterilerdir.oysa insanlardan bahsettiğimizde son 100 yılda insan hakkında bir tane yararlı mutasyon olmuşmu?Ey evrimciler bana "bak son yüzyıl içerisinde insan vücudunda şöyle bir mutasyon oldu buda şu şekilde pozitif etkidi" diyebiliyormusunuz?
Daha mutasyonun nasıl çalıştığını bile anlatamıyorsunuz!!
http://www.google.com.tr/search?hl=tr&q=after%20hiroshima&gs_sm=s&gs_upl=0l 0l0l0l0l0l0l0l0l0l0ll0&biw=1024&bih=653&um=1&ie=UT F-8&tbm=isch&source=og&sa=N&tab=wi
önce bir bu linkteki görüntülere bakın.kelime oyunlarına gerek yok mutasyonlar zararlımı yararlımı görmüş olursunuz.ayrıca ben evrimin tek sac ayağı vardır felanda demedim yoğunlaştığım nokta mutasyonlardı sadece ve zaten şimdi mutasyonlar hakkında söyleyeceklerimi söyleyeceğim;
çok büyük oranda zararlı olan mutasyonların bir canlıya yeni yetenekler kazandırması hiç de öyle 3-5 kelimeyle anlatılacak kadar basit bir şey değildir.mesela bir dönem gözün evrimi ile ilgili tartışmaların ardından şöyle bir şablon çıktı ortaya;
http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Dosya:Gozun_evrimi_diyagrami.svg&f iletimestamp=20091222112222
göz gibi kompleks bir organın evrimleşmesi için belki milyonlarca mutasyonun gerçekleşmesi gerekirken 6 bölümlük bir resimle evrimciler açıklayabildiklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar.
mutasyonun mesela göz gibi bir organı geliştirebilmesi için şu şekilde işlemesi lazım
diyelim dna üzerinde 10 milyon adet nükletid diziliminde ekleme olacak.eğer tek bir nükleotitde adenin sitozin guanin timin de farklılık olursa o organ hiç bir işe yaramaz.o zaman evrimin bu yapıyı oluşturabilmesi için.aynı anda aynı saniye içinde bu 10 milyon adetlik nükleotit diziliminin tek bir mutasyonda gerçekleşmesi lazımdır.
yani eğer ATSGGTGTSG şeklinde devam etmesi gerekiyorsa önce A sonra T sonra S sonra G… şeklinde devam etmelidir.eğer araya tek bir tane yanlış nükleotit girerse o organ oluşmaz(bu mutasyonların üreme hücrelerinde olması gerekliliğinden bahsetmiyorum bile).Yanlış mı söylüyorum?
Benim sizden anlatmanızı istediğim şey işte bu…
———- Post added at 10:56 ———- Previous post was at 10:51 ———-
mutasyon meselesinde evrimciler söylecek tek kelime bulamaz ancak taassup yaparlar.
ayrıca yararlı mutasyon göster dediğimizdede gösterebilecekleri tek örnek bakterilerdir.oysa insanlardan bahsettiğimizde son 100 yılda insan hakkında bir tane yararlı mutasyon olmuşmu?Ey evrimciler bana "bak son yüzyıl içerisinde insan vücudunda şöyle bir mutasyon oldu buda şu şekilde pozitif etkidi" diyebiliyormusunuz?
Daha mutasyonun nasıl çalıştığını bile anlatamıyorsunuz!!
———- Post added at 11:01 ———- Previous post was at 10:56 ———-
şu resimle sadece alay edilir
upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/thumb/5/5a/Gozun_evrimi_diyagrami.svg/429px-Gozun_evrimi_diyagrami.svg.png
…
@huanglee
Konuda sadece şu noktada bir eksiğin var. Siz yazmasaydınız zaten ben yazacaktım. DNA yarı korunumlu olarak eşleniyor. Yani Adenin yerine Guanin veya Timin gelmesi düzeltilebilir şu şekilde. Atıyorum aşağıdaki DNA parçası eşleniyor. I. zincir anlamlı zincir, 2. zincir tamamlayıcı zincir.
A-T—————– T-A
G-S—————– S-G
S-G — Eşleme — G-S
T-A —————– T-A
S-G—————— G-S
G-S ——————S-G
Normal olarak yukaridaki gibi eşlenir. Eşlenmiş DNA da şöyle bir problem olmuş ise
T-A
S-G
G-S
T-A
?-S
S-G
Bu kaynak DNA dna dan tekrar okunup düzeltilir. Mutasyon ise şu şekilde olur.
T-A
S-G
G-S
T-A
?-?
S-G
ki şimdiye kadar olan çok hücreli dokuların veya organların veya organizmaların mutasyondan sonra hayatta kaldığı görülmemiştir. Sizlerde zaten sadece bakteri gibi tek hücrelilieri örnek olarak gösterebilirsiniz.
Bi deney vardı aklımda değil. Dünya ilk zamanlarında. İşte Metan Gazı, azot vs. vs. gazlardan oluşuyormuş atmosferi. Sonra enerji yüklenmesiyle işte öncelikle Besin zincirinin alt tabakası üreticiler yani otlar ama canlı bir birim oluşturamadılar. Sadece amino asit yığılmaları oluştu ama onlarda kendi kendi asla protein gibi karmaşık bir yapı oluşturamadı
http://tr.wikipedia.org/wiki/Miller-Urey_Deneyi
http://www.evrenvebilim.com/yeryuzunde_hayat.html
"Hani kendi kendine oluşumu savunanlar bir sorun bakim ailenize kendi kendinize mi olmuşsunuz ? He yok zaten bu işler çiftleşme ile oluyor doğanın kanunu bumu diyorsunuz ? Peki o rahme o dölü koyan o dölden etden beden oluşturan o bedende herşeyi yerli yerine koyan o bedene ruh , can verende doğanın kendisi sanırım ?"
Yukarıdaki yazıma aşağıdaki cevabı vermişsin.
Ben bu kadar alakasız bu kadar değersiz yorum grmedim. Seni leyleklermi getirmiş klonlamışlarmı ?
Bu yoruma zaten birşey yazmaya gerek yok. Biz insanlarıda tanıyoruz insanlarıda anlıyoruz. Biz dincilerin tek sorunu hayvanları anlamakda zorluk çekiyoruz. Doğanın kanunu gereği olsa gerek.
hitmanman Nickli Üyeden Alıntı İnsan oluşumunu yanlış yerde arıyorsun günümüz bilim ile teknoloji sayesinde canlı klonlanıyor.Yaratıcıyı başka yerlerde aramalısın .
Bilime göre yoktan var vardan yok edilemez. O zaman herşey durup duruken mi oldu. Evren vs ? Zaten var mıydı ? Peki var olan bir şey nasıl var olacak ? Bilim açıklasın bunu. Bilimin doğruları olduğu yerde yanlışlarıda var. Asla yanılmaz diye birşey mi var. O zaman 100 sene önce uçamıyorduk bilim asla yalnılmıyor olsaydı ?
Evren nasıl oluştur ? Bir şeyler mi patladı ? Peki o birşeyler nasıl oluştu ? Bilime göre var olan birşeyin başı, sonu ortası var değil mi ? Bana evrenin başlangıcını göster ? Nasıl ortaya çıktı ?
De getin yav. Saçma sapan bir ton şey konuştunuz; Mutasyonlardı vırttı zırttı. Zaten bazıları dini her yere koymayada müsaitmiş. Kardeşim, insan bir bilimsel olarak tartışır sonra dine göre bakar.
Kii, bazıları dindar insanları aşağılamaktanda hiç çekinmiyormuş. "Genital kafa" ne ya? "Genital kafa" ne? Saçma sapan insanlardan, saçma sapan yorumlar gelir.
Söylemek istiyorum. Materyalist biri olarak dediklerinizin çoğu mantıksız geldi. Bazıların konuşmaları hoşuma gitti. Ama gerisi konuşmasın yav.
Hayvan hayvanı anlayamaz bundan kaynaklanmaktadır . O hayvan beyinin fazla yorma
Ben yaratanı inkar etmiyorum ki 1000 yıldan beri aynı soruların cevabını arıyoruz neden farklı bir soru oluşturup onu aramıyoruz ben size bunu anlatmaya çalıştım yok leylek yok sperm yumurta nefs üzerinden yaratanı anlamaya çalışıyorsunuz olacak iş mi ? Tanrı zevkte mi gizli?
Allah’ın varlığına inanmayan biri bir ottan farksızdır. Neden çünkü Allah’ın varlığına inanan biri ahirete de inanır, bir "ot gibi" doğup büyüyüp yaşayıp sonra sadece toprak olmayacağını , ondan sonrasının da olduğuna inanır. Bir bitki bile fotosentez yaparak ömrü boyunca faydalı olmuştur. Peki materyalist herhangi bir arkadaş sen ne yaptın? Öyle "bilimin ışığı" zırvalarıyla nereye vardın? Ya daha doğrusu nereye varabilirsin? Genelde işiniz gücünüz "yaratılışın olmadığını ispatlamak" da ondan böyle konuşuyorum. Bakınız japonlara adamlar bilimi kullanarak acayip, güzel işler çıkarıyorlar, gelir düzeyleri de yüksek, sosyal devlet imkanları da çok güzel ancak intihar oranları da çok yüksek. Neden materyal açıdan doygunluğa ulaşıyorlar belki ama ruhlarını doyuramıyorlar. İnançları bu derinlikte değil. Velhasıl dünyayı görmek için önce inanç penceresinden bakmalısınız. O andan itibaren zaten güzel göreceksiniz. Yaratıcının varlığına inanan kişi aynı zamanda bilimsel bilgiyi de iyi şeyler için kullanır. Atom bombası, insan klonlamak , yapay bilmem ne zarı v.s. bunlar iyi şeyler değildir. Ancak bilimsel metodlarla üretilmiş/bulunmuşlardır. Yeterince toparladım mı bilmiyorum ama umarım buradan vermek istediğim mesajı çıkarabilirsiniz diye düşünüyorum.Saygılar.
Ben yaratanı inkar etmiyorum ki 1000 yıldan beri aynı soruların cevabını arıyoruz neden farklı bir soru oluşturup onu aramıyoruz ben size bunu anlatmaya çalıştım yok leylek yok sperm yumurta nefs üzerinden yaratanı anlamaya çalışıyorsunuz olacak iş mi ? Tanrı zevkte mi gizli?[/QUOTE]
Öncelikle üslubunu düzelt. Bir kere ben öyle birşey demedim. Onun için o düşünceyi savunma veya yerme ihtiyacı duymuyorum. Örnekleme yanlış da olsa saygı duymak gerek.
Benim tepkim, "Yaratıcıyı başka yerlerde aramalısın" bu cümlene oldu. O da arkadaşla ilgili bir tartışmanmış. Rahatsız ettiysem kusura bakmayın.
bu çok bilgili arkadaşlardan hala mutasyonların nasıl çalıştığı konusunda bir yorum göremedik…düşündürücü…çünkü eğer mutasyonların nasıl çalıştığı konusunda bir yorum yazarlarsa açıkları çok net ortaya çıkacak(ama alıntı yapmadan ama)(bi ara loto sistemi felan deyip milleti inandırmaya çalışıyorlardı oda tutmadı zaten)
bu çok bilgili arkadaşlardan hala mutasyonların nasıl çalıştığı konusunda bir yorum göremedik…düşündürücü…çünkü eğer mutasyonların nasıl çalıştığı konusunda bir yorum yazarlarsa açıkları çok net ortaya çıkacak(ama alıntı yapmadan ama)(bi ara loto sistemi felan deyip milleti inandırmaya çalışıyorlardı oda tutmadı zaten)
———- Post added at 13:08 ———- Previous post was at 12:59 ———-
şunuda ekleyeyim;
muhetlif forumların birinde doktor geçinen arkadaşlardan birine şu soruyu(beyin hakkında bilinenler bilinmeyenlerden fazlamıdır azmıdır?) sormuştumda verdiği cevap çok ilgi çekiciydi;(bilinenler bilinmeyenlerden azdır)
O zaman sormazlarmı adama sen daha doğru dürüst ne olduğunu bilmediğin bir sistemin nasıl oluştuğuyla ilgili nasıl yorum yapıyorsun?bu bir kutunun içinde ne olduğunu bilmeden o kutu içindeki cismin nasıl oluştuğuyla ilgili yorum yapmak kadar saçma birşeydir.
evrimin gerçeklerle yeterince desteklenmediğini düşüncesizce savunanlar, kendi teorilerinin hiçbir gerçekle desteklenmediğini unutmuş görünüyorlar…
Eğer bir konuda hakkında yeterli bilgiye sahip değilsen, lütfen ya yazdıklarımı oku, öğren, ya da sus!
Mutasyonun ne demek olduklarını yazımda anlattım. Onu okuyabilir veya direkt internette araştırmalar yapabilirsin. Ancak şu konuda tedirginim. Bilgi, alsa tek kaynaktan ulaşılmaz. Bilginin doğruluğunu savunacaksan, birçok kaynak tarayıp, tümünü sorgulayıp öyle öğrenirsin. Dolayısıyla, eğer mutasyonlar ile ilgili araştırmanı, Hiroşima resimlerinde olduğu gibi yaparsan, aynı cahilliğe düşersin. Çünkü, daha mutasyonun ne demek olduğunu bilmeden, Hiroşima’da yaşanan felaket sonucunda doğan bebeklerin durumunu sadece mutasyona bağlayarak, mutasyonları kötü olarak algılaman tamamen cahilcedir. Umarım bunu sürdürmezsin.
Çünkü, o bebeklerin durumu sadece mutasyonla açıklanmaz. Embriyolojik gelişimde maruz kaldıkları radyasyon sebep olmuş olabilir. Ayrıca bu resimlerin gerçek olmama ihtimali de var. Bu şekilde insanları savaşa karşı olmaya çağıran kimseler, bu resimleri üretmiş olabilir. Bu yüzden, eğer böyle bir iddia atacaksan, altını desteklemelisin. "Alın bu bebeklerin eli yüzü düzgün değil, mutasyon olmuş; dolayısıyla mutasyon zararlıdır" demek hiçbir yerde işe yaramaz. 😉
Maalesef aynı şeyi gözün evriminde de yapmışsın. Olayı bilmediğin gibi aşamaları ÖZETLEYEN bir grafiğe bakıp "bakın ne kadar basitçe, dolayısıyla gerçek olamaz" demek sadece seni gülünç duruma sokar. Başka da bir işe yaramaz. Eğer gözün evrimini tartışmak istiyorsan, önce öğreneceksin. (Wiki’deki yazı fena değildir ama yine de başka kaynakları da kullan.) Sonra bildiğin şeyi tartışacaksın. Boş boş laflarla dönmüyor bu tartışmalar. 😉
Gözün evrimi, daha önce de söylediğim ve her şeyin evrimi için geçerli olan, evrim mekanizmalarının tümü birlikte işleyerek oluşmuştur. Daha önce saydığım evrim mekanizmalar evrimin her yerinde rol alır. Sadece mutasyonu bilip, dolayısıyla, evrimin sana imkansız gelmesi, pek normaldir. Ancak, bilmemene rağmen, çıkıp kesin yargılarda bulunman üzgünüm ki cahilliğindendir.
Daha önce de yazdığım gibi mutasyonlar genlerde oluşan rastlantısal değişikliklerdir ve zararlı olup olmadığı sadece sonucu görüldükten sonra anlaşılır. Ve üstelik bazı mutasyonlar, bir çevrede yararlıyken, diğer çevrede zararlı olabilir (örneği önceki yazımda vardır).
Tekrar ediyorum, eğer evrim veya herhangi bir konuda tartışmak istiyorsan, önce öğreneceksin; sonra başlayacaksın. Sen bilmediğin sürece burada hiçbir sağlıklı tartışma dönmez. Eğer öğrenmeyi düşünürsen, Google üzerinden bulabileceğin kaynakları öneririm. Ancak bu kaynakları iyi değerlendirmelisin. Evrim teorisi ile ilgili bir kaynak asla taraflı olmamalıdır. Çünkü evrim bilimsel bir teoridir ve bilimde taraf yoktur. Eğer inançlı veya inançsız kimseler, evrim ile ilgili yazılarını taraflı bir şekilde yazmışlarsa bunlardan kaçınmalısın. Her zaman tarafsız kaynakları seçmeli ve her konu için birden fazla kaynağı tarayarak öğrenmeni sağlamalısın. Aksi takdirde, çarptırılmış bilgilerle dolman pek mümkün, burada görüldüğü gibi… 😉
Diğer mesajında beyinden bahsetmişsin. Açıkçası beyinle ilgili de birçok muhabbet dönüyor ve bu muhabbetler genelde konuyla ilgili bilgisiz insanlar tarafından yapıldığı için sonunda; "Biz sadece beynimizin %1’ini kullanıyoruz, Einstein bile %4’ünü kullanıyormuş düşünsene" gibi konuşmalar görülebilir.
Eğer ciddi anlamda bilimsel araştırmalar yaparsan böyle bir şeyin olmadığı ve beyinle ilgili birçok şeyin bilindiğini görebilirsin.
Beyinde birçok sinir hücresi vardır ve bu hücreler bilgiyi iletmekten çok işlemek ve saklamak üzerine özelleşmişlerdir. Zaten bunlar böyle özelleştiği için o organa beyin diyoruz. Bu sinir hücrelerine bağlı iletimi sağlayan diğer sinir hücreleri, (duyu organları aracılığıyla) algıladığı bilgiyi beyne taşır ve işlenmesini sağlar. Burada işlenen bilgiler hafıza hücreleri tarafından depolanır, ancak kısa dönem, uzun dönem hafıza "olayı" vardır. Beyin bir bilgiyi uzun süre hatırlayacaksa, uzun dönem hafızesında saklamalıdır. Bunun için de insanlar bilgileri uzun süreler hatırlamak için en etkili şekilde öğrenmelidir. Tekrarlar, uygulamalar bunun içindir.
Beyin ile ilgili daha ayrıntılı ve teknik bilgiyi yine makaleleri arayarak bulabilirsin. Bu konuda Google Scholar’ı öneririm. Ancak, yazıları daha fazla İngilizce bulman muhtemeldir, çünkü ülkemizde Biyoloji pek gelişmiş değil. Tıp da uygulamalara yoğunlaştığı için kimse oturup beyni araştırmıyor. Varsa da çok ses duyurmuyor.
Son olarak cevap geciktiğinde "N’oldu, sustunuz kaldınız" gibi çocukça şeyler yerine bekleyebilirsin. Daha sağlıklı bir tartışma için bu önemlidir.
DNA’nın düzeltme mekanizmasını çok kapsamlı olmasa da iyi anlatmışsın. İnsanda buna benzer bir sistem vardır. Vücudumuzda sürekli mutasyonlar gelişir (yanılmıyorsam günde 10.000). Ancak bunlar çoğu zaman bir etkide bulunmaz. Bunun birincil sebebi DNA’nın büyük bir kısmının (%98) protein kodlamayan genlerden oluşmasıdır. Yani oluşan mutasyonlar yüksek olasılıkla bu bölgelerde oluşacağı için bireylerde bir etki görülmez. Diğer neden ise senin bahsettiğin düzeltme mekanizmasıdır. Bu mekanizma sayesinde mutasyonlar düzeltilir ancak düzeltilemeyenler de vardır.
Önceki yazımda insanlarda görülen yararlı bir mutasyondan bahsetmiştim. Onu tekrar okumanı öneririm. Ancak buna rağmen bakteride oluşan mutasyon da evrime kanıttır. Çünkü yaşam tek hücrelilerle başlamıştır.
Değindiğin deney Miller-Urey deneyi. Amacı ilkel atmosferi modelleyip, "acaba organik moleküllerin yapıtaşları oluşuyor mu" diye araştırmak. Araştırmalar sonucunda, bilim insanları organizmaların yapıtaşlarını oluşturan molekülleri elde edebilmiştir, üstelik bu deney birçok üniversite tarafından tekrar edilmiş; hatta diğer gezegenlerde yaşam olabileceği konusu bile bu deney tekrar edilerek araştırılmıştır.
Ancak bu konuda kesin bir yargıya varmadan önce olayı öğrenmemen seni cahilce bir söyleme itmiş. Bu modellemeden direkt protein beklemek yerine, daha da işi abartıp direkt bir tek hücreli canlı beklemediğin için aslında şanslı olsam da, protein bekliyor olman çok yanlıştır.
Bu deneyle amino asitler, organik bazılar, su, karbonmonoksit vs. moleküller elde edilmiştir. Peki, amino asitlerden proteinlerin oluşması mı beklenir? Hayır. Çünkü bu tepkime için enzim gereklidir. Ancak organik bazlardan bir nükleik asit olan RNA, oluşabilmiştir. RNA’nın hem bilgiyi taşıyabilmesi hem de enzim olarak görev yapabilmesi DNA’nın oluşmasını; o da santral dogma dediğimiz olayın sayesinde proteinlerin oluşmasını sağlamıştır. Elbette bu süre içinde evrim her alanda sürmektedir, ve RNA, DNA veya protein üretebilecek ortamlar sağlandığında başarıyla sonuçlanmış ve doğal seçilim ile seçilmiştir.
Sana önerim, konular daha ayrıntılı şekilde okuman, öğrenmen ve sonra bir yargıya ulaşmandır. Aksi takdirde, boş bilgiye dayanan yargılarının bir önemi yoktur.
Bakma arkadaşlar aylak oldukları için hemen cvp yazabiliyorlar Majeste Yoksa aylak olmasalardı bu fikirlere nasıl sahip olabilirlerdi öyle değil mi!
Aylak demeyelim de biraz bilgisizler. Elbette herkes her konuda bilgili olmak zorunda değil ancak bilgili olmadıkları konularda atıp tutmaları hiç hoş değil.
Dediğin gibi hemen mesaj yazabiliyorlar, çünkü mesajları hakkında bir şey bilmedikleri ancak anlayamadıkları ve anlayamamalarına rağmen taraflı bir yargıya sahip oldukları konularda yazıyorlar. Bunlar hiçbir araştırma ve sorgulama gerektirmiyor.
Bu yüzden de yanlış fikirlere sahip oluyorlar.
Umarım "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya" devam etmezler. Çünkü bu onlara hiçbir şey kazandırmıyorken, buradaki tartışmalara da bir nitelik getirmiyor.
Bir an için canlıların evrimleştiğini kabul ettiğimizi var sayalım.Bir tesit açısından canlıların evrimleşerek bugüne gelmesi sorun değildir.Zira iman ettikleri yaratıcı bunu pekala yapabilecek güçtedir..Ancak tanrıyı merkeze koymadan Materyalist bir bakışla evrimin doğruluğunu savunmak ideolojik bağnazlıktan öte bir şey değildir.
Evrim Teorisin bilimsellik kriterlerinden olan deney ve gözlem evrelerini geçemediği çok açıktır. Tek hücreli organizmaların zamanla daha karmaşık organizmalar dönüştüğü ve memeli hayvanların insanlara kadar geliştiği yönündeki süreci gözlemleyen biri var mı? Hayır. Bu süreç yavaş yavaş olduğunu göre bu durumda şu an hali hazırda milyonlarca yarı insan yarı maymun yarı kedi yarı aslan vb canlıların olması gerekirdi. Peki bu süreci şu anda kimse gözlemliyor mu? Hayır.
Materyalist bakış gibi bir felsefe, bilim yaparken uygulanmaz. Evrim teorisi, bilimsel bir teori olarak herhangi bir felsefe üzerine kurulmamıştır. Eğer bilimin nasıl bir "bakış" ile yapıldığını merak ediyorsan bilimsel yöntemi araştırmanı öneririm.
Bilimsel yöntem sayesinde doğadaki bir olay, tarafsız ve doğru bir şekilde açıklanabilir. Elbette bu açıklama için bilimsel yöntemin gerektirdiği deneyler ve gözlemler, ayrıca birçok bilim insanı tarafından doğru olduğu sonucu alınan hipotezler ve teoriler sayesinde getirilir.
Evrim teorisi bilimsel bir teori olduğu için elbette deney ve gözleme dayalı bulgulara sahiptir. Ancak, senin beklediğin bulgu, tamamen bilim-dışıdır. Bilimsel teorilere karşı yapılan sorgulamalar çok önemlidir ancak bu sorgulamaların da bilimsel niteliği olmalıdır.
Bilimsel olarak yarı-aslan, yarı-kedi gibi bir evrim gerçekleşmediği için, beklediğin bulgu imkansızdır ve bunun alınamaması sadece sorgulamanın yanlış olduğunu gösterir. Evrim, değişikliklerin yıllarca doğal seçilim tarafından desteklenmesi sonucu elde edilir. Bu değişiklikler, uzun yıllar gerektirir ve yeni bir tür elde etmek, bir insan ömrü süresince imkansızdır.
Ancak mümkün olan evrimler vardır. Örneğin, bakterilerde sitrat molekülünün kullanımı. Lenski tarafından yapılan bu deney 20 yıl sürmüştür ve E. coli bakterileri yıllar sonunda bir mutasyon sonucu sitrat molekülünü işleyebilir hale gelmişlerdir. Bu deneyde bakterinin kullanılması, evrimin yani değişimin, 20 yıl gibi bir sürede görülebilmesi içindir. Çünkü bakteriler çok hızlı çoğalır ve ortamlarına çok iyi adapte olabilirler. Bunun sebebi yüksek mutasyon hızıdır ve bu sayede elde edilen genetik çeşitliliktir.
Ancak aynı şeyi memeliler için düşünmek çok zordur çünkü örneğin insan doğurganlığına geç ulaşır ve embriyo gelişimi için bile ortalama 8-9 ay gereklidir. Bu da bahsettiğin anlamda görülebilen evrimi imkansız kılar.
Ancak, elde edilen fosiller, geçmiş ile ilgili bilgiler vermektedir ve bunlara dayanarak insanlarda bulunan evrimi, yani değişiklikleri görebiliriz.
Evrim dediğin gibi yavaş ve sürekli gerçekleşir. Şu an herhangi yarı-insan, yarı-maymun göremiyorsan, ve bunun cevabını evrimle alamıyorsan, sorunu gözden geçirmeni öneririm. Eğer evrimin bunu iddia ettiğini düşünüyorsan, bunu öğrendiğin kaynağı sorgulamanı öneririm.
Anladığım kadarıyla sen kendinle çelişiyorsun ?
Evrim mutasyonla olur ? Hiç yoktan en önemli adımı mutasyondur ?
Senin insanda evrim diye nitelendirebileceğin bir örnek verebilir misin ? (Art niyetli bir soru değil. Eğer cevabın düşündüğüm gibi ise birşeyler söylemek isterim.)
Dergahta sex Genital Kafalılar sizi http://gundem.milliyet.com.tr/sozde-…60/default.htm
Sen 1 kişi ile milyonlarca insan topluluğunu mu yargılıyorsun ? ki haber de söylenene göre bir lider değil. Kendini bir tarikatın ilk lideri olarak tanıtmış ? İlk cümlesini bile okumadığın bir haber linkini vererek milyonlarca kişiden oluşan Müslüman kitleyi nasıl yargılıyorsun ? Hadi yargıladın diyelim Birçok Osmanlı Padişahı da genital kafalı o zaman ya da Mevlana Celaleddin Rumi, Yıllarca anatomi kitabı okutulan İbn-i Sina da Genital kafalı ?
Boş bir mesaj olmuş…
Tabi bu mantıkla hareket edilirse, Müslüman olmayan; 1 tane o…pu, 1 tane p…k, 1 tane de i…ne bulup, Müslüman olmayanlar, ….., ….., ….. dır demekte mümkündür. İşte çağdaş ve medeni olduklarını iddia insanların halleri, konuşmaları ve kültürleri… Yazıklar olsun…
Evet bende ekleyecektim de bunu zahmete girmeyeyim dedim
Bu arada C++ biliyor musun ?
ahahahahaha çok güldürdün ya mesajına değil balıklığına güldüm
Bir miktar biliyorum. Yine de öğrenci sayılırım C++ gerçekten zor ve uzun bir süreç Her gün bir şey öğreniyorum…
Bu konuda yazdığım önceki mesajım sorularına cevap veriyor.
+ Açtığın konulara baktım… Orada Qt mi gördüm ne! Senin durumun nedir c++ ve Qt ile ilgili olarak?
Şimdi birşeyler yazmak isterdim ama akşamları ilginç bir ruh halim oluyor. Belki yarın yazarım. ya da ölünce öğreniriz neyin ne olduğunu sonsuza kadar yaşamayacağız ne de olsa. Birbirimizi kırmanın anlamı yok boşu boşuna
@mcht_z
Zaten aklımda vardı güçlü programlama dilleri öğrenmek. Bu Qt ve C++ merakı da N900’ün abisi N9’un duyrulaması ile alevlendi
Sonra bi kendime geldim. Bu sene YGS-LYS sınavım var sen ne yapıyorsun çocuk dedim
En iyisi kazanabilirsem Yazılım Mühendisliğine gidince ya da sınav bitince ilgi ve alakamı yoğunlaştırmak akıl kârı gözüktü
Belki seneye fikir alışverişlerinde bulunuruz diye düşünmüştüm
Anladım başarılar diliyorum sana… Elbette fikir alılverişinde bulunuruz buna sevinirim Qt ve C++ iyidir
@mcht_z
Teşekkür ediyorum. Hayırlısı
yine demogoji yine taassup…majeste arkadaşım bak sorulan sorulara cevap veremeyeceksen ve eğer söyleyeceğin tek şey araştır ya da cahil gibi aşağılayıcı laflar olacaksa bu konu altında yazman çok anlamsız tekrar yazıyorum;
1-)ben evrimin tek sac ayağı vardır demedim mutasyon konusunu açtım ama bu konuda batacağını anladığın için sürekli lafı çevirmeye çalışıyorsun
2-)benim söylemediğim lafları söylemişim gibi gösterip birde cevap verme
3-)beyin hakkında söylediğim şeye bir cevap veremediğin için bu konuda yine araştır gibi beylik laflar etmeni anlabiliyorum
4-)mutasyon nasıl çalıştığı konusunda bir açıklama yapmamış olman manidar.benim iki önceki mesajımı oku ve eğer orada mutasyonla ilgili yanlış birşey söylemişsem ona göre cevap ver taassup yapma.öyle ki hastalık derecesine gelmiş sende taassup.
5-)Hiroşima sonrası ile ilgili verdiğim link hakkındaki yorumun çok komik açıkçası.neymiş resimler gerçek olmayabilirmiş de bebeklerin öyle olması radyasyonun etkisi olabilirmiş mutasyonu değilmişmiş.Pardon ama sorarım ben sana zaten radyasyonun mutasyon yaptırıcı etkisi yokmuydu?bu kadar bilgisizmisin?radyasyonla mutasyon arasında hiçbir bağlantı yokmuş gibi konuşman evrimi nasıl körü körüne savunduğunu gösteriyor
6-)ben doktor değilim ve beyinle ilgili makale okumayacağım şimdi…ama senin gibi bilgili(!) birisini bulmuşken sormak isterim;hafıza öğrenme hayal etme bildiğim kadarıyla açıklanamıyor ama öyle bir konuşuyorsun ki sanki bunların hepsinin nasıl oluştuğunu biliyorsun.Eğer biliyorsan söylede anlayalım
Yazılarımı okuyup anlamanı bekleyeceğim. Ondan sonra tartışabiliriz. Eğer gerçekten tartışmak istiyorsan, bunu düzgün ve mantığa uygun yapmalısın. Mutasyonla ilgili açıklamalar yapmama rağmen "mutasyon nasıl çalıştığı konusunda bir açıklama yapmamış olman manidar" yazman açıkçası amacının tartışmak yerine sadece olayı karıştırmak olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, eğer beyinle ilgili makale okumayacaksan, yani bu konuda bilgisiz kalmaya devam edeceksen, "hafıza öğrenme hayal etme bildiğim kadarıyla açıklanamıyor" demen, ne yazık ki çok anlamsız kalıyor. Eğer bunu söyleyebiliyorsan, araştırmışsın ve bir bilgi bulamamışsın demektir. Eğer hiç araştırma yapmadıysan, bu da tek amacının ortalığı karıştırmak ve saçma sapan bir tartışma tutturmak olduğunu ortaya koyar.
Ben burada sadece bilgili insanlarla, bilimsel tartışmalar yaparım. Eğer bu tartışmalardan rahatsız oluyorsan, devam etmeyebilirsin; eğer devam edeceksen, mantıklı davranmanı öneririm. Aksi takdirde, ilerideki mesajlarına cevap alamayabilirsin.
arkadaşım ne makalesinden bahsediyorsun ben doktor değilim ki?temel biyoloji bilgim var o kadar bir de forumlarda doktor geçinenlerden edindiğim bilgiler…
Bak belli oluyor ki zamanı çok kıymetli olan birisi değilsin herkese laf yetiştirme gibi bir çaban var paragraf paragraf mesajlarda yazıyorsun o zaman bir zahmet sorduğum sorularada cevap ver.her defasında yazdıklarını okuyorum acaba bu defa birşey söylemişmi diye ama yok.ben ise çok netim bir takım iddialarda bulunuyorum ve bu iddialarla ilgili evrimcilerden cevaplar bekliyorum ama bana söylenen tek şey araştır oku makalelerle uğraş.ben araştırma yapacaksam yeri burası değil ki zaten!!dolayısıyla eğer cevap veremiyorsan cevap veremiyorum de!!!
Şimdi;Sorularımı gayet açık ve net bir şekilde tekrarlayacağım ve yenilerinide ekleyeceğim!
1-)mutasyonlar hakkında söylediklerimde yanlış olan nedir?eğer yanlış birşey yoksa söylediklerimi kabul etmişsin demektir.yok eğer yanlış birşey varsa o zaman bir zahmet mutasyonların nasıl bir sistematik içerisinde çalıştığını bizlere açıkla(evrim özelinde)
2-)eşeyli üremeyle neslin devamında -dişi ve erkek-ikisinde birisi olmazsa olmaz.öyleyse bu iki cins aynı anda nasıl oluşmuştur bunu da açıkla lütfen.
3-)arılar(bkz.arıların haberleşme danslarında geometriyi kullanmaları) ve sair hayvanat bilimin akıl sır erdiremediği davranışlarda bulunur.Mesela arı geometriyi özelde altıgeni nereden bilmektedir?
4-)Hafıza öğrenme hayal kurma gibi beyinsel işlevler nasıl gerçekleşmektedir genelde bilim özelde evrim bunlara bir açıklama getirebilmektemidir?(bilim ve evrimin ruhu hepten inkar ettiğini kabul ediyoruz)
Forumlarda doktor geçinen insanlardan edindiğin bilgilerle tartışma yürümez, kusura bakma. Git adam akıllı kaynaklardan öğren. Eğer öğrenmeyi düşünmüyorsan, yarım yamalak yanlış bilgilerinde konuşma, bunun yerine susmayı dene.
Anlaşıldı klasik evrimci figürleriyle tartışmadan kaçmayı deniyorsun.oysa ki eğer bu konularda azıcık güvenin olsaydı kendine sorduğum sorulara cevap verirdin.(gerçi veremyeceğini biliyorum çünkü kime sorduysam suspus oldu)
boş boş boş bunlar. Hep aynı nakarat. Şöyle çıkmadı ki karşıma bi tane evrimci. İnsan fiziki evrimi nasıl geçirir bi göstereyim. Kaynak olarak kullansınlar
İnsanların susması, senin ön yargılı tavırlarından dolayıdır. Yalan yanlış bilgilerle çıkıp, evrim teorisine laf atarsan, yazılanı okumayıp, ona göre cevap vermez hala aynı soruyu tekrar edersen, kimsenin seninle tartışmaya devam etmemesi normaldir.
Görmeni bekliyorum ama hala devam ediyorsun. Ben buradan amacının öğrenmek değil, ancak yazılanları göz ardı edip, olayı sonuçsuz bırakmak, sonrasında da bakın "sus pus oldular" demek olduğunu görebiliyorum.
Yoksa, sorduğun soruların cevapları vardır.
1- Mutasyonlarla ilgili yanlış bildiklerini yazılarımda açıkladım, eğer okumayı denersen, anlayabilirsin.
2- Eşeyli üreme, evrimi hızlandıran en önemli olgulardan biridir. Eşeyli üreme, elbette mayoz bölünmenin evrimleşmesiyle sağlanmıştır. Mayoz bölünme sayesinde, canlılar farklı eşeyler üretip, çeşitlilik sağlayabilmiş ve onlara değişen zaman koşullarına daha kolay adapte imkanı sağlamıştır. Mitoz bölünmede genetik çeşitlilik sadece mutasyonlarla sağlanırken, burada krossing-over, rastlantısal dağılma gibi mayoza özgü olaylar çeşitliliği çok daha fazla artırmıştır.
Ayrıca dişi-erkek ayrımı, sonradan insanlar tarafından verilen bir isimdir. Aslında farklı eşey üreten her birey, yani mayozla üreyen her birey ayrı bir eşey yani ayrı bir cinsiyettir ancak biz daha genel benzerlikleri taşıyanları birleştirerek, bunu insan için ikiye indirebiliyoruz. Ancak mantarlarda 36.000 farklı cinsiyet görülür. Ve bu gibi örnekler oldukça fazladır.
3- Arılar, gelişmiş beyne sahiptirler ve çok özel yetenekleri vardır. Öyle ki, beyin büyüklüğü/vücut büyüklüğü oranları bizden fazladır. Arılar hormonlar yardımı ile ve bizlerin davranışları gibi geliştirdikleri davranışları ile bu yeteneklerini gösterirler. Aslında bakarsanız, bizim yeteneklerimiz de benzer kimyaya sahiptir.
Altıgen olayı insanların çokça kullandığı bir konudur ve yanlış anlaşılmaktadır. Şöyleki, incelendiğinde altıgen olmayan petekler de olacaktır ancak peteklerin çoğunun altıgen olması, oluşturulan yuvarlak peteklerin birbiri ile sıkışmaları sonucu yaptıkları kuvvet sebebiyledir. Yani onlar sadece en uygun seçil olarak (hücre de temel olarak yuvarlaktır) yuvarlak olarak oluştururlar ancak bunlar her taraftan birbirlerini sıkıştırınca altıgene benzer şekiller ortaya çıkar.
4- Hafıza, beyinde hippokampusta bulunan hafıza hücreleri tarafından tutulur ve bu hücreler alınan bilgilerin işlenmesi sonucu işlenme sıklığı, işlenirken bulunulan duruma göre güç seviyesi gösterir. Yani, çok fazla tekrar ettiğiniz bilgi, sürekli bir yerde gördüğünüz bir şekilde, hafıza hücrelerinizde daha uzun süre tutulur ve hatırlanması da kolaydır.
Hayal kurma da aynı şekilde beyinde gerçekleşen biyokimyasal olaylarla açıklanır. Dışarıdan görülen, alınan bilgiler beyinde tutulur ve bu bilgiler, hayal kurma sırasında kullanılır. Bunlar elbette hafızadan, beklentilerden veya en çok ilgiye değer nesnelerden oluşabilir.
Beyin oluşumunun bireylere çok büyük katkısı vardır. Evrimsel süreçte bu sayede daha iyi aletler yapılabilmiş ve diğer hayvanlar üzerinde üstünlük kurulabilmiştir. İnsanın marifeti de zaten buradan gelir. Beynin yapısı ve barındırdığı hücre tipleri sebebiyle, hayal kurma, düşünme, rüya gibi birçok kavram da oluşmuştur. Bunlar da aynı şekilde bize avantaj sağlar. Örneğin, rüya, öğrenme açısından çok önemlidir.
Bu açıklamalar sana, bir Biyoloji lisansı okutmak için değil, olayla ilgili fikrin olsun ve bunlardan yola çıkarak araştırma yap diye yapılıyor. Ben burada sana tüm ayrıntıları, deney sonuçlarını ve makaleleri anlatamam.
Ayrıca, soru sormak için de olayı bilmek gereklidir. Olayı hiç bilmeden ortaya soru atmak, hem de bunu taraflı ve ön yargılı bir şekilde yapmak, sana cevap gelmemesine neden olabilir. Bunun sebebini, direkt olarak "zaten cevabı bilmiyorlar" olarak algılamak ise tamamen senin kendini kandırma yöntemindir. Çünkü, sen bunu dışarıdan belirleyemeyeceğin gibi, onların cevabı bilmiyor olması bir cevabın olmadığı anlamına gelmez. Ayrıca, eğer çok ilgiliysen, sen araştırır ve bulursun. Aksi takdirde aynı göndü ve cahillik devam eder, hiçbir sonuç alamazsın.
Eğer aynı şekilde devam edersen, tüm sataşmalarına rağmen cevap vermeyeceğimi belirtmek istiyorum.
İnsanların susması, senin ön yargılı tavırlarından dolayıdır. Yalan yanlış bilgilerle çıkıp, evrim teorisine laf atarsan, yazılanı okumayıp, ona göre cevap vermez hala aynı soruyu tekrar edersen, kimsenin seninle tartışmaya devam etmemesi normaldir.
Görmeni bekliyorum ama hala devam ediyorsun. Ben buradan amacının öğrenmek değil, ancak yazılanları göz ardı edip, olayı sonuçsuz bırakmak, sonrasında da bakın "sus pus oldular" demek olduğunu görebiliyorum.
Yoksa, sorduğun soruların cevapları vardır.
1- Mutasyonlarla ilgili yanlış bildiklerini yazılarımda açıkladım, eğer okumayı denersen, anlayabilirsin.
2- Eşeyli üreme, evrimi hızlandıran en önemli olgulardan biridir. Eşeyli üreme, elbette mayoz bölünmenin evrimleşmesiyle sağlanmıştır. Mayoz bölünme sayesinde, canlılar farklı eşeyler üretip, çeşitlilik sağlayabilmiş ve onlara değişen zaman koşullarına daha kolay adapte imkanı sağlamıştır. Mitoz bölünmede genetik çeşitlilik sadece mutasyonlarla sağlanırken, burada krossing-over, rastlantısal dağılma gibi mayoza özgü olaylar çeşitliliği çok daha fazla artırmıştır.
Ayrıca dişi-erkek ayrımı, sonradan insanlar tarafından verilen bir isimdir. Aslında farklı eşey üreten her birey, yani mayozla üreyen her birey ayrı bir eşey yani ayrı bir cinsiyettir ancak biz daha genel benzerlikleri taşıyanları birleştirerek, bunu insan için ikiye indirebiliyoruz. Ancak mantarlarda 36.000 farklı cinsiyet görülür. Ve bu gibi örnekler oldukça fazladır.
3- Arılar, gelişmiş beyne sahiptirler ve çok özel yetenekleri vardır. Öyle ki, beyin büyüklüğü/vücut büyüklüğü oranları bizden fazladır. Arılar hormonlar yardımı ile ve bizlerin davranışları gibi geliştirdikleri davranışları ile bu yeteneklerini gösterirler. Aslında bakarsanız, bizim yeteneklerimiz de benzer kimyaya sahiptir.
Altıgen olayı insanların çokça kullandığı bir konudur ve yanlış anlaşılmaktadır. Şöyleki, incelendiğinde altıgen olmayan petekler de olacaktır ancak peteklerin çoğunun altıgen olması, oluşturulan yuvarlak peteklerin birbiri ile sıkışmaları sonucu yaptıkları kuvvet sebebiyledir. Yani onlar sadece en uygun seçil olarak (hücre de temel olarak yuvarlaktır) yuvarlak olarak oluştururlar ancak bunlar her taraftan birbirlerini sıkıştırınca altıgene benzer şekiller ortaya çıkar.
4- Hafıza, beyinde hippokampusta bulunan hafıza hücreleri tarafından tutulur ve bu hücreler alınan bilgilerin işlenmesi sonucu işlenme sıklığı, işlenirken bulunulan duruma göre güç seviyesi gösterir. Yani, çok fazla tekrar ettiğiniz bilgi, sürekli bir yerde gördüğünüz bir şekilde, hafıza hücrelerinizde daha uzun süre tutulur ve hatırlanması da kolaydır.
Hayal kurma da aynı şekilde beyinde gerçekleşen biyokimyasal olaylarla açıklanır. Dışarıdan görülen, alınan bilgiler beyinde tutulur ve bu bilgiler, hayal kurma sırasında kullanılır. Bunlar elbette hafızadan, beklentilerden veya en çok ilgiye değer nesnelerden oluşabilir.
Beyin oluşumunun bireylere çok büyük katkısı vardır. Evrimsel süreçte bu sayede daha iyi aletler yapılabilmiş ve diğer hayvanlar üzerinde üstünlük kurulabilmiştir. İnsanın marifeti de zaten buradan gelir. Beynin yapısı ve barındırdığı hücre tipleri sebebiyle, hayal kurma, düşünme, rüya gibi birçok kavram da oluşmuştur. Bunlar da aynı şekilde bize avantaj sağlar. Örneğin, rüya, öğrenme açısından çok önemlidir.
Bu açıklamalar sana, bir Biyoloji lisansı okutmak için değil, olayla ilgili fikrin olsun ve bunlardan yola çıkarak araştırma yap diye yapılıyor. Ben burada sana tüm ayrıntıları, deney sonuçlarını ve makaleleri anlatamam.
Ayrıca, soru sormak için de olayı bilmek gereklidir. Olayı hiç bilmeden ortaya soru atmak, hem de bunu taraflı ve ön yargılı bir şekilde yapmak, sana cevap gelmemesine neden olabilir. Bunun sebebini, direkt olarak "zaten cevabı bilmiyorlar" olarak algılamak ise tamamen senin kendini kandırma yöntemindir. Çünkü, sen bunu dışarıdan belirleyemeyeceğin gibi, onların cevabı bilmiyor olması bir cevabın olmadığı anlamına gelmez. Ayrıca, eğer çok ilgiliysen, sen araştırır ve bulursun. Aksi takdirde aynı göndü ve cahillik devam eder, hiçbir sonuç alamazsın.
Eğer aynı şekilde devam edersen, tüm sataşmalarına rağmen cevap vermeyeceğimi belirtmek istiyorum.
———- Post added at 21:15 ———- Previous post was at 21:11 ———-
İnsanlar bilmedikleri şeyler "boş boş" diye betimleyerek, bilgiden kaçma belirtisi gösterir. Eğer o bilginin yanlış olduğunu düşünüyorsan, "boş boş" demek yerine yanlışlığını gösterirsin.
Eğer bilgilerle savaşamayıp, işi kavgaya getirmişsen, işte o en aciz olduğun durum demektir. Bu da açıkçası beni üzer, ancak evrim savunucularının seni böyle görmesi, onlar adına sevindirici olabilir. Bu onların bilgilerinin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha kanıtlar.
Eğer evrim teorisine kaynak olarak bir şey sunmak istiyorsan; bu kaynak, çürütse de, kanıtlasa da bunu klavye arkasından değil de araştırmalarla, bilimsel sorgulamalarla yaparsan, bir değer olur. Aksi takdirde sadece gülünç duruma düşersin.
Ben genel itibariyle artık bu konulara cevap vermiyorum ama, yaşadığım çevre itibariyle şu yazmış olduğun bilgiye bir cevap vereceğim:
"Altıgen olayı insanların çokça kullandığı bir konudur ve yanlış anlaşılmaktadır. Şöyleki, incelendiğinde altıgen olmayan petekler de olacaktır ancak peteklerin çoğunun altıgen olması, oluşturulan yuvarlak peteklerin birbiri ile sıkışmaları sonucu yaptıkları kuvvet sebebiyledir. Yani onlar sadece en uygun seçil olarak (hücre de temel olarak yuvarlaktır) yuvarlak olarak oluştururlar ancak bunlar her taraftan birbirlerini sıkıştırınca altıgene benzer şekiller ortaya çıkar."
Bu bilgi yanlıştır. Ben en az on-beş senedir doğanın içinde biri olarak, kovanları ve arıları da olan biri olarak şunu söyleyebilirim ki bu bilgi kesinlikle yanlıştır. Zira bazı yaban arıları vardır ve bu arılar çok küçük gruplar halinde toplamda 4-5 petek oluşturabiliyorlar hatta 3 tane oluşturduklarını da gördüm ve hepsi altıgendir. Bunlar bir birlerine bir baskı yapıyor olamazlar…
Bununla ilgili bir fotograf sağlayabilirsen, daha net bir şekilde tartışabiliriz. Çünkü, o peteklerin ne durumda olduklarını bilmiyoruz. Belki de onlar daha büyük bir parçaydı ve diğer parçaları alındı. Eğer yapımından itibaren gözlemlediysen ve sonunda sadece 3 tane peteği altıgen şeklinde yaptıysalar, bunu resmedip, bu konuda yapılan çalışmalara katkıda bulunabilirsin.
Ben sana ayrıca kraliçe (ana) arının tek bir ayrı petekte geliştiğini ve bu peteğin altıgen olmadığını, düzensiz olduğunu hatırlatmak isterim. Eğer bu hayvanlar hepsini altıgen şeklinde oluşturuyorsalar, bu petek de aynı şekilde olmalıydı.
Kraliçe arının geliştiği petek çok daha farklı. Bir petekten ziyade ona arıcılıkta "meme" diyorlar. Bir fotoğraf da sağlamaya çalışacağım… Eğer bulabilirsem birkaç petekten oluşan ufacık bir petek topluluğunu buraya koyacağım… Bu bilgiden %100 eminim…
Kraliçe arının geliştiği petek çok daha farklı. Bir petekten ziyade ona arıcılıkta "meme" diyorlar. Bir fotoğraf da sağlamaya çalışacağım… Eğer bulabilirsem birkaç petekten oluşan ufacık bir petek topluluğunu buraya koyacağım… Bu bilgiden 0 eminim…
———- Post added at 22:05 ———- Previous post was at 21:48 ———-
Bakın bahsettiğim bu türden bir şey. Gerçi burada yaklaşık on küsur petek var. Aslında iddiama yeterli olsa da ben çok daha küçüğünü bulup bizzat resmini çekip buraya koymaya çalışacağım…
Sence bu petek doğal, arılar tarafından yapıldığı ortamda mı? Bence değil, kesip almışlar ve artistik bi resim çekmişler.
Ayrıca birde arıların danslarında geometriyi kullanmasını söylemiştim ama -hüsnüzan yapıyorum- görmedin galiba…;
http://www.hayvanlaralemi.net/resimler/087a.jpg
ayrıca 6 genlik meselesi hakkında söylediklerini destekleyecek nitelikte bir kaynak varmı çünkü arının ilk peteği yuvarlak olsa bile diğerleri altıgen oluyor yani hiçbir baskı olmamasına rağmen sadece ortadaki yuvarlak diğerleride altıgen oluyor bu da senin söylediğini çürütüyor.bu baskıyla altıgenleşme meselesinde söyledikler tamamen yanlış kanımca
(diğer söylediklerine yarın cevap vereceğim uzun uzun yazacak havamda değilim)
Ayrıca birde arıların danslarında geometriyi kullanmasını söylemiştim ama -hüsnüzan yapıyorum- görmedin galiba…;
ayrıca 6 genlik meselesi hakkında söylediklerini destekleyecek nitelikte bir kaynak varmı çünkü arının ilk peteği yuvarlak olsa bile diğerleri altıgen oluyor yani hiçbir baskı olmamasına rağmen sadece ortadaki yuvarlak diğerleride altıgen oluyor bu da senin söylediğini çürütüyor.bu baskıyla altıgenleşme meselesinde söyledikler tamamen yanlış kanımca
(diğer söylediklerine yarın cevap vereceğim uzun uzun yazacak havamda değilim)
———- Post added at 23:02 ———- Previous post was at 22:58 ———-
mesela şu fotodada açık ve net görülmektedir ki arı peteği hususen altıgen yapmaktadır eğer söylediğin gibi olsaydı sadece diğer kısımlar köşeli olur boşta kalan kısımlar ise oval olurdu ama değil.yok yok bu konuda kesinlikle biz haklıyız.
Yazımda da dediğim gibi sorularına verdiğim cevaplar, bütün Biyoloji’yi kapsamamaktadır. Merak ettiğin konuları diğer açıklamalarımdan fikir alarak araştırabilirsin. Sana bütün Biyoloji’yi anlatma hevesinde değilim (ki sen daha yazılarıma cevap vermezken).
Gösterdiğin acaba düzenleme içeriyor mu? Bunu sorguladın mı? Kaynak ile birlikte paylaşırsan, daha iyi olacaktır. Ben sana şunu göstereyim:
Kaynak ve resmin telif hakkı bilgileri
yok vallahi internette resimlere bakarken telif haklarıyla uğraşmıyorum.
Ama çok açık ve net mantık hatası var yorumunda.eğer ortadaki petek oval ise diğerleri neden oval olmuyor?eğer petekler baskı sonucu altıgenleşiyorsa ilk oval peteğin etrafındaki peteklere hiç bir baskı olmamasına rağmen neden altıgen oluyor?Hem peteklerin birbirine baskı yaptığınıda nereden çıkardın(üstüste binmiyorlar ya azizim!!)?ayrıca zurnanın zırt dediği yerde yine yorumlarını göremiyoruz hani şu arıların dansı konusunda…
(verdiğin linkin ne geçerliliği var anlayamadım seninkide web sitesi bizimkide web sitesi kaynaklı)
Not:yarın etraflıca bir mesaj yazacağım merak etme eğer tek bahanen buysa senin bana vereceğin cevap içinde yarını beklerim sorun değil.
Benim yorumumda mantık hatası yok ama sende açık bir bilgi eksikliği var. En azından basit Fizik kurallarını bilmediğini görüyorum. Ayrıca, arılarla ilgili bilmeden de yorum yapman cabası…
Arılar peteklerini balmumundan yaparlar ve ilk yaptıklarında, ilk peteğin hemen bitişiğine ikincisini kurarlar ve bunlar arttıkça yer çekimi gibi kuvvetler sebebiyle birbirilerini baskılarlar. Bu sonuçta da altıgene benzer şekiller oluşur. Ancak her şekil düzgün bir altıgen değildir, paylaştığım resimden bunu görebilirsin.
"Zurnanın zırt dediği" ama senin bir türlü araştırıp öğrenmeye yanaşmadığın arı dansını açıklamayı düşünmüyorum. Çünkü, tekrar ediyorum, ben burada senin her sorunu cevaplayıp, bunlara açıklama getirme konumunda değilim; ancak bir fikir oluşması için açıklamalar yazıyorum ve bunları yeterince yaptım. Sonra merak ettiklerini araştırıp, öğrenebilirsin.
Aynı şekilde benim verdiğim kaynakla, senin vermediğin kaynağın arasındaki farkı da sorgulayarak öğrenebilirsin.
Şunu belirtmek istiyorum. Eğer tartışmayı sadece soru sorarak sürdürmeye çalışır ve hiçbir araştırma yapmadan, bilgi sahibi olmadan; sataşmaya devam edersen, bundan sonra cevap alamayacağını bilmelisin.
majeste’nin yorumlarını okuya okuya gülesim geliyor. internet de oto boka inanmış, yazık diyebiliriz. ayrıca eminim ki kendisi şuan lisededir.(iddiaya bile girerim)
ayrıca bu evrim şeysine az çok inanıyordum taki bu konuya okuyana kadar. geçmişim de harbi malmışım.
1-)bal peteğinin en köşe kısmının resmini koyup sonrada ama bunlar düzgün altıgen değiller demeyi kimseye yakıştıramam google görsellere gir ve honeycomb yaz bak bakalım düzgün altıgenler mi değiller mi?ki senin verdiğin linkteki ilk resimdede altıgenlerin gayet ölçülü olduğu gözüküyor.(evinde cetvelle çizdiğin gibi olmasını beklemiyorsun heralde)
2-)hersoruma cevap vermek zorunda olmadığın gibi her soruma cevap verme kaabiliyetindede olmayabilirsin(görülüyor ki değilsin).ama en azından cevap veremiyorum bilgim yetmiyor demeyi öğren
3-)yine arı konusuna gelirsek söylediğini destekler nitelikte herhangi bir belge göremiyorum önceden oval oldukları sonradan altıgenleştikleri yönünde.ayrıca bu geometrik olarak imkansız arkadaşım.
…
sey…. yanlliiz kralice ari dediginiz sey. bal arisi degil ki kraliice olsun
resimdeki arilar yabani ari vb isimleerle tanimlanan birr ari turu.
bunlarda kral krralice yok .
herkes istediğine inanır, kimisi maymundan geldiğine, kimisi topraktan. bırakın herkes aklının gösterdiği yoldan ilerlesin .kimse birbirine birşey kanıtlamak zorunda değil.sayfalarca tartışmanın bu tür hassas konularda gereksiz olduğunu düşünüyorum ben şahsen. bu konularda internette milyonlarca site var merak eden girer bakar kendi yolunu çizer.
iyi de bicoknalddatmaca var inl alakali. tamam evrimi de carpitanlar yok degil de .
mesela kuran degissmez denitor. ki bu materyalist felsefedir. kainatta ezeli ve ebedi olaan bissey yok. ? ozaman evrende bir baskasina benzetilen (fotokopi cekilen bbir kuran gibi ?)
birseyiin meta yada materyalistik bir sekilde ancak aciklanabilenbdegistirilemez ve degisstirilememis oldugunu iddia etmek bazi dincilerin darvine materyalist diye karsi cikanlarin bir diger konuda etrafindan dolanarak ayni seyi birbaska seymis gibi yine karsit olarak savunmalar tuhaf
yani kuran degistirilemez diyelim hadi. de her kuranddan okunup aklindaan yazilan kitap daa degisemez demek sacma.
kaldi ki kuranin orjinali sadece peygamberinbaklindaydi.
yazili olan kopyalar hafizlarin duyduklari ve hatirladiklaridir.
bunu da dikkate almak lazim. cunku allah bu hafizlarin da peygamber kadar asil seref;i ve durust olduklarina dair garanti vermemektedir yanlis veya eksik bildigimiz bisey yoksa .
Alakası yok tamamen doğal bir resim ben de aynısına benzer bir görüntü koyacağım. Doğal alanından Bu arılar önlerine gelen her yere bu tip petekler yapıyorlar doğal ortamları ile ilgili fikrin olmadığından böyle düşünüyorsun da ben doğal ortamındaki resmini koyunca ne diyeceksin onu çok merak ediyorum. Gerçi sen yine bir kulp bulmaya çalışırsın
Alakası yok tamamen doğal bir resim ben de aynısına benzer bir görüntü koyacağım. Doğal alanından Bu arılar önlerine gelen her yere bu tip petekler yapıyorlar doğal ortamları ile ilgili fikrin olmadığından böyle düşünüyorsun da ben doğal ortamındaki resmini koyunca ne diyeceksin onu çok merak ediyorum. Gerçi sen yine bir kulp bulmaya çalışırsın
———- Post added at 00:45 ———- Previous post was at 00:44 ———-
Bunlarda kraliçe arı olduğuna dair bir cümlem oldu mu ki? Bal arısı da demedim. Arı dedim sadece Hatta yabani arılar da dedim… Mesajları iyi okuyalım cevap vermeden önce…
Alakası yok tamamen doğal bir resim ben de aynısına benzer bir görüntü koyacağım. Doğal alanından Bu arılar önlerine gelen her yere bu tip petekler yapıyorlar doğal ortamları ile ilgili fikrin olmadığından böyle düşünüyorsun da ben doğal ortamındaki resmini koyunca ne diyeceksin onu çok merak ediyorum. Gerçi sen yine bir kulp bulmaya çalışırsın
———- Post added at 00:45 ———- Previous post was at 00:44 ———-
Bunlarda kraliçe arı olduğuna dair bir cümlem oldu mu ki? Bal arısı da demedim. Arı dedim sadece Hatta yabani arılar da dedim… Mesajları iyi okuyalım cevap vermeden önce…
———- Post added at 00:49 ———- Previous post was at 00:45 ———-
Senin burada verdiğin bilgilere gülmekten başka hiç bir şey yapılmamalı aslında. Esasen sen konu hakkında çok eksik bilgi ve gözleme sahipsin. Birbirlerini baskılarlar diyorsun ya senin bu yapıdan bir haber olduğun çok net orada koyduğum resim gayet doğru ve orijinal. Normal herhangi bir siteden aldım o resmi O resmi oraya koyanlar senin iddialarını çürütmek için photopta hazırlamamışlardır değil mi?
O peteklerden bulup resmini buraya koyacağım. Hatta açık adresini verirsen kargoyla yollarım bile Yeter ki sen "haklıymışsın" de
Al bak bunu da farklı bir yerden buldum
@burns206 Öncelikle senin gördüğün gibi değil, biz burada aynı şeyi öyle dolambaçlı şekilde falan savunmuyoruz. Sen çok yaşa,bravo (!) ; 1400 senedir bunu kimse akıl edemedi, onca alim onca müslüman düşünemedi, sen bizim yerimize olayı çözdün. Neden inanmamak için bu kadar takla atıyorsunuz?
—La ilahe illallah–
Türkçe mi bu?
yok arapca
Evrim teorisi bitti, arıları anladık; benim liseli olup olmadığımı mı tartışacağız artık? Peki, yorumlarıma gülüyor olman acaba, "ağlanacak haline gülmek" olarak yorumlanamaz mı? Hadi ben lise öğrencisiyim diyelim ve sadece interneti kullanarak evrime "inandım" (her nasıl oluyorsa). Sen çıkıp, hiçbir şey bilmeden ne demeye laf atıyorsun?
Adama sormazlar mı, "sen kimi, nasıl, neye göre sorguluyorsun; önce bir kendine bak!"
Eğer tartışmaya dahil olmak istiyorsan, benim kim olduğuma değil, evrim teorisine yoğunlaşmalısın. Üstelik yorum yapmadan önce de evrim teorisini öğrenmelisin. Muhtemelen bilmediğin bir konuda yorum yapabileceğini öğrenmedin. Bunu benim liseli olduğumu iddia ederek gösterebiliyorsun. Bunu da öğrenirsen, daha sağlıklı bir şekilde tartışma olur. Yoksa, susmanı öneririm.
Benim burada verdiğim bilgilere gülmeyip, araştırarak; doğruluk payını görebilirsin. Gülerek tek yaptığın şeyi sana yanlış öğretilen şeyleri sorgulamadan yaşamına devam etmek ve bütün bu bilimsel bulgulardan habersiz olmak.
Ben sana resmin orijinal olup olmadığını, kaynağı ortada olmadığı için soruyorum. Yoksa amacım senin buraya getirdiğin her şeyi çürütmek değil. Ancak öyle bir ön yargı biriktirmişsin ki, en çok emin olduğun bir şeyi bile inkar edeceğimi düşünüyorsun. Bunu, ön yargıyla birlikte sahip olduklarını detaylı araştırmamış olmana da veriyorum.
Ben sana yeni yapılmış bir petek göstereceğim. Eğer buna rağmen de oturup, bu arılar nasıl evrimleşmiş, nasıl böyle petekler yapıyor diye araştırma yapıp, öğrenmezsen bu sadece senin eksikliğindir.
Resim kaynağı
Bu arada bahsettiğin petekleri araştırıyorum, ayrıntıları burada da paylaşırım.
Ben evrim konusunda değilim… Diğer arkadaşın iddiasını desteklemek için de yazmadım tüm bunları. Sadece senin orada bir bilgi yanlışı sunduğunu gördüm ve bunu düzeltmek için açtım bu konuyu… Resimlere gelince. Benim resimlerim daha orijinal duruyor. Bize sunduğun resimde biraz bulanıklık var çok yakınlaştırılmış… Belkide bunların yuvarlakları da vardır bilmiyorum ama benim savunduğum peteklerdeki şekillerin asla birbirlerine baskı yaparak oluşmayacağı yönündedir. Tüm iddiam bu.
Ben evrim konusunda değilim… Diğer arkadaşın iddiasını desteklemek için de yazmadım tüm bunları. Sadece senin orada bir bilgi yanlışı sunduğunu gördüm ve bunu düzeltmek için açtım bu konuyu… Resimlere gelince. Benim resimlerim daha orijinal duruyor. Bize sunduğun resimde biraz bulanıklık var çok yakınlaştırılmış… Belkide bunların yuvarlakları da vardır bilmiyorum ama benim savunduğum peteklerdeki şekillerin asla birbirlerine baskı yaparak oluşmayacağı yönündedir. Tüm iddiam bu.
———- Post added at 02:07 ———- Previous post was at 02:04 ———-
Kaynak da vereyim
http://galeri.netfotograf.com/fotograf.asp?foto_id=338102&syf=1806
http://muratcakir.blogspot.com/2007/06/ile-hatras.html
majeste flickr’dan resim koyunca oluyor amenna ama biz resim koyunca olmuyor telif hakkı göster deniyor(bir yaşıma daha girdim).
Arkadaş senin o resimde verdiğinin bal peteği olduğunu nereden bilelim(sen bize böyle demiyormuydun ikide bir)(büyük ihtimalle tamamlanmamış).
Şimdi sana senin söylediğini bir an için doğru kabul edip bir soru soruyorum madem petekler baskılama sonucu neredeyse bilgisayarla çoğaltılmış gibi altıgenler oluşturuyor o zaman her bit peteğin etrafına 6 adet petek yapılmasıdamı tesadüf?Hem bu nasıl bir baskılamaymışda bu kadar net petekler ortaya çıkarıyor?
Bak seni kendi silahınla vuracağım şimdi.argümanlarını desteklemek için resimler koyduğun siteden altıntıdır bu resim
majeste flickr’dan resim koyunca oluyor amenna ama biz resim koyunca olmuyor telif hakkı göster deniyor(bir yaşıma daha girdim).
Arkadaş senin o resimde verdiğinin bal peteği olduğunu nereden bilelim(sen bize böyle demiyormuydun ikide bir)(büyük ihtimalle tamamlanmamış).
Şimdi sana senin söylediğini bir an için doğru kabul edip bir soru soruyorum madem petekler baskılama sonucu neredeyse bilgisayarla çoğaltılmış gibi altıgenler oluşturuyor o zaman her bit peteğin etrafına 6 adet petek yapılmasıdamı tesadüf?Hem bu nasıl bir baskılamaymışda bu kadar net petekler ortaya çıkarıyor?
Bak seni kendi silahınla vuracağım şimdi.argümanlarını desteklemek için resimler koyduğun siteden altıntıdır bu resim
———- Post added at 09:35 ———- Previous post was at 09:17 ———-
Biz genelde insanların bilmedikleri atıp tuttukları konular için boş boş deriz. Yav benim en aciz halim hepinize yeter. Bütün evrim savunucaları önce bir araya gelip mantıklı cümleler kurmaya çalışın. Mantıklı yazılar yazın sallamayın.Sallamaya o kadar çok alışmıssınızki artık sizde takıntı haline gelmiş yalana dönmüş. Yalan söyleyen bir zihniyet herşeyi mübah sayar. Yalan yalan doğurur misali. Hani biliyoruz diyorsunuz ya hiç birşey bildiğiniz yok. Sadece bilmek istediğinize inanıyorsunuz. Araştrmalarla bana cevap ver vs. demişsin. Senin zihniyetinin araştırılacak bir doğruluk payı yok. Gereksiz zaman kaybından başka hiçbirşey değil. Doğruda 1 tanedir yanlışda 1 tanedir. Bir olay hem doğru hem yanlış olamaz. Ben herzaman derim Firavun size yeter ibret almak için ama oda kesmiyor sizi. Allah hidayet etsin ne diyelim
Arıların peteği altıgen mi yoksa oval mi yaptığı tartışmasını sonlandırmak için resimler koyacağım ve arıların peteği altıgen yaptığını görmeyen kalmayacak;
Bilim bilim diyorsunuz da, bilimle alakanız yok.Tarafsız olmayışınızla baştan kaybediyorsunuz zaten.Çok şey bildiğinizi zannediyorsunuz ama hiçbir şey bilmiyorsunuz.Araştırmaktan bahsediyorsunuz ama ,kısır dünya görüşüne sahip bilim(?) adamlarının kuramları dışına çıkamıyorsunuz.Mana’dan haberiniz varmı……..Boş işleri,hayatınızın mihenk taşı görüyorsunuz ama hayat yok ortada, mihenk olsun taş olsun.
Bu evrimcilerle,varoluş sebebine göre yaşayanlar arasında şunu görüyorum.Fare dağa küsmüs ,dağın haberi yok.
Şunu vicdanınıza bir sorun:”Sonu yokluksa bu varlık niye?” eğer cevabı sizi bir şekilde harekete geçirmiyorsa bitmişsiniz demektir.Ki vicdan nedir biliyorsanız..
6gen olunca ewrim teorisi curumus mu oluyo simdi ?
7 gen olmasi gerekmezmi sonra ilahi /ruhani felan bi acidan bakarsak 6 9 un tersten yazilisi ve 3 tanesi biraraya gelince seytanin rakami cikiyo ortaya
da ewrimi hangi teoriyle curuttunuz onu anlamadim yinede .
Evrimi sadece bu konu ile çürütmedik. Sizin desteksiz sallamanıza müsaade etmedik sadece
xnxx de yasaklanmasa süper olcak
tamam kesin yapmissinizdir , bu azimle curutemiyceniz teori yok zaten , ona lafimiz yok
su dincileri anlıyorum cunku salaklar:D burada evrimden bahseden insanların bir kez olsun allaha kufur ettiğini gormedim yada laf attığını. adamalr bilimsel yaklasırken sizler kuranı ac oku diyorsunuz, peki kuranda nuhun hikayesi yazarken sumerlerde nuhun destanı olduğunuda bilrisniz sümerce adıda zeusudra dır. bilim 6666 kitaba sığacak kadar dar bir dusunce değildr geniştir, putperest bir kavmin(sumerler,babililer) inandığı nuh tufanını semavi dinler de aynı sekilde rahat ele aldılar, mitoloji bilgi aktarımı olmustur. allah maddeye ihtiyac duymuski bizler hepimiz maddeyiz hersey birbirni duzenli zincirlemiş hersey bizde dahil birbirimize bağlıyız atalarımız geleceğimiz, gozle gorduğumuz goremediğimiz ama var olan tum atomlar maddedir, peki işte evrimleşme bu hersey birbirni yok ediyor yada bazıalrı birbirni yapılandıyor, geliştiryor, allah akrabalrımızdan en zekisini bizi gordu ve bize kendini gosterdi vs. sunu dusunemeyebilrisnz de belkide allah evrimle bizi geliştrdi ve bize ozel bir sıfat koydu , ya da bu doğada en mukkemel gelişen beyne ozellik kattı vs seyler. gercek bilimde allah var yok denmez, bu kişisel dusuncedir, evrimi savunan bir cok inanclı insanlarda var allahın lutfu diye bizi secti ve bize kendine en yakın olanını secti die vs vs. kuran da evrimi anlattığını soyledniz yaratılısdan bahsettinizz belki bu yaratılıs sırı dier akrabalarımızdan ayıran mutasyonlar ise, doğada ve evrende hersey bribrine duzenli bir sekilde bağlı , işte birbrileriyle kaynasarak çoğalıyolar ve primatlar yada onlardna once ki yasam formları ve bizden sonraki insanın yada farklı yaşamların yine olusacağı mutasyonlarıda allahın bir lutfu olarak gorun, gozlerimle bile gorduumuz gunumzde cok seyler oluyor. ben bir dine menzup değilim sadece inanclı bir evrim teorisini savunan arkadaslarımdan duyduğum bir kucuk bir felsefeyi anlatmak istedim. burda bazı arkdaslar evrim teorilerindede cok guzel seyelr anlatmıs, olayda hic dini katmadılar ama inanclılar direk olayda allah dediler politik yazılar yazmışlar, harun yahya dan bahsetmişler okuyun felan diye, anladığını ve onun ıspatladığı dusunceyi suraya yazsaydın gercekten tam bir tartısma formu olabirlide guzel bir tartısma. harun yahya cuppeli ahmet hocaya bile dusman birisidr, ki ahmet hoca bile onu takmamaya çalısıyor, onun hakkında musluman birliği , turk islam birliği, dunyayı muslumanlar ele gecircek sozleri soylemiyor die adamı elestrior ki adam politika dusunmuyorki adam dini felsefeci , harun yahya hem bilimci hem politik hem dunyada ne varsa herseye karısmak hem din hocası hemd ebir cok seye karısıyor, bunlarda olabili diyeli,m ama ahmet hocanın yasam feslefesine kim ne olursa olsun allahı gunahıda vermiş sevabıda isteyen gunah işler isteyen sevap sonucta kişi kendisi bilir, sorumluluğu kendisi bilir der allah bunu koymustur der, ama harun yahya siddetle karsı cıkar ona kin duyar ve bu dusunceye karsı cıkar, allahcılık oynayan brisidr, harun yahya kendi dusucnlerini innsalra bastıra bastıra kesinlikle kabul ettmrye calısır, evrimclerin yazdıklarında olasıklı konusurlar, tanrı olabilirde olmayabilirde, kimsenin dinine saldırmamıslar, bilimseldir, muahmmedin de dediği gbi ilim çindede olsa gidin , çin muslumanlıktan uzak bir kulturle yasayan budist bir topluluktur, ilimin bilimin dini olmaz olduğunu vurgular gbi, demekki kuran bilgilieri dısında farklı bilgilerinde baskalrı tarafından bulunacağınıda gosterdi, hersey sır olduunu kesfedin ve allah evrimi kendisinden baslattı ve iclerinden en değerlilerini secti deyin yeter.. bilimsel konusmadım cunku halk dilinden konusursam belki dikkatlerini cekerim dedim 😀
Tarih boyunca gelmiş geçmiş bütün peygamberler çeşitli mucizeler göstermişler de gözüyle gören insanlar inanmamış, helak olmuşlar. İnanmak istemeyen adama bişey anlatamazsın. O yüzden dedelerinin maymun olduğunu zanneden arkadaşları kendi haline bırakın bence…
Arkadaşlar,
Yoğun olarak gönderdiğiniz tek tip, kuru, içi boş peteklerin bulunduğunu parçaları araştırmaktayım. Siz bi açıklama getirmeyip, sadece resimler paylaştığınız için bunu kendim yapıyorum. Yeterli veri topladığımda burada paylaşacağım.
Benim açıklamama gelince; arıların peteklerini yuvarlak bir biçimde oluşturduğu ancak bunların sertleşirken, birbirilerine yaptıkları basınçtan dolayı altıgen şeklini aldıkları bilimsel olarak desteklenmiş bir bilgidir.
Bilim, gönderdiğiniz resimlerle alakalı açıklamalar da mutlaka yapmıştır, onları bulmaya çalışıyorum.
Ayrıca, arıların altıgen petek yapmasıyla evrim teorisinin çürüdüğünü iddia eden kişiler, bilimsel olarak bir çürütmenin nasıl yapılması gerektiğini öğrenmeliler. Çünkü, bilim; forumlarda resim paylaşılarak yapılmıyor. Bu yüzden, bilimsel bir teoriyi çürütmek istiyorsanız, dahasını yapmalısınız.
Şimdi bilgili arkadaşlara şu soruyu soruyorum. Gönderilen resimlerdeki hemen hemen her petek kuru ve içeri doğru yuvarlak yapıya sahip. Acaba bunun bi açıklaması var mıdır? Eğer bunlar kurumadan (sertleşmeden) önce çekilseydi yine altıgen mi olacaktı? Bunun altıgen olduğunu nasıl görebiliyorsunuz?
Not: Soruyu düşünürken, yeni oluşturulmuş, yuvarlak hücrelere sahip petekleri göz önünde bulundurabilirsiniz.
dedeldrinin camur adamlar veya heykeller olduguna inananlara da laf etmemek lazim
gargorgliyil zannediyolar kendilerini
okumak,bilgi sahibi olmak yetmiyor işte bazen,yakında zordinaryüs de olur inş zaten kafa gitmiş zorlamasın daha
İşte sizin anlayamadığınız nokta tam da burası. Burada iman girer devreye akıl herşeyin cevabını veremez bazı durumlarda.
"Cenâb-ı ALLAH, Hz. Adem’i yaratırken, maddesi olan çamuru, çeşitli mertebelerde değişikliğe uğratarak, canın verilmesi ve ruhun nefhedilmesine müsait bir hale getirdi. Nihayet şekil ve sûretinin tesviyesini/düzenlemesini tamamlayınca ona can vermiş ve ruhundan üflemiştir.
"Rabbin o zaman meleklere demişti ki: ‘Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım. Artık onu düzenleyerek (hilkatini) tamamlayıp ona da rûhumdan üfürdüğüm zaman kendisi için derhal (bana) secdeye kapanın.’ Bunun üzerine İblis’ten başka bütün melekler secde etmişlerdi. O (İblis) büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu. ALLAH: ‘Ey İblis, iki elimle (bizzat kudretimle) yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Kibirlenmek mi istedin? Yoksa yücelerden mi oldun?’ buyurdu. İblis dedi: ‘Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın." (Sâd: 38/71-76)"
Bu durumda, yaratılış gerçeğine inanan bizlerin en azından bir açıklaması var.
Dedesi maymun olan arkadaşların dediği "herşey kendi kendine oluşmuştur" gibi bir saçmalığa inanmaktan sonsuz kere iyidir bence.
tamam hocam da iman dediginiz sey bazi hacilarin ortayaa attigi laflar. bunlarin gercek imanla veya allahla baglantisi net degill. biri salliyo bi laf ortaya 40 deli pesinden atliyo kuyuya.
sonra imanla hersey aciklanabiliyo diyosun yani ?
bilimle aciklanamayacak sey yok. niye mi ? adi ustunde bilim /bilmek.
yani biseyi bilmeden bilimsel bilinerek olmayan bi aciklama zaten bilinmeyendir ki aciklama degil bilinmeyendir ve iddiadan oteye gecmemis biseydir.
biseyin aciklamasini imanda getirse artik bilinen olacagindan bilinmiss olur ki bilimsel aciklama olmustur ki … neyse bukadar yeter klawyeyi fazla eskitmeyelim
Biraz karışık olmuş. Okurken karıştırdım..
Senin dediklerine cevap verirdim de, o kadar basit ve sığ konuşuyorsun ki, sana cevap vermeyi kendime hakaret sayıyor, yazmıyorum…
Neredeyse 13.000’e yakın Hıristiyan din adamı daha önce evrimin doğruluğunu açık bir mektupta imzalarıyla kabul ettiler. Bunun yanında aynı şekilde yaklaşık 500 Musevi haham da bu konuda birlikte görüş bildirip evrimin doğruluğunu kabul ettiklerini onayladılar. *Şimdi de Müslüman din adamları ve imamlar evrim ile kendi dini inançları arasında herhangi bir çatışma olmadığını ilan eden bir açık mektuba imza attılar.
ABD’de bu hafta başlatılan evrimi kabul eden imamlar-mektubu, yaratılışçılık lehine evrimi reddeden üç İbrahimi dinler içindeki radikal köktendinci akımlara karşı yapılan en son düello niteliği de taşımaktadır. *2006 yılında başlatılan ve evrimi kabul eden imamların imzalarını kapsayan açık mektup şu an toplam 12.725 imamın imzasını içermektedir. Bundan üç yıl önce başlatılan Hahamlar Mektubunda ise toplam 476 hahamın imzası bulunmakta.
Bundan önceki mektuplar gibi, İmam Mektubu da müminler için evrim gerçeğini kabul etmenin neden doğru olduğunu bildirmektedir. Bunun yanında İmamlar Mektubu okullarda fen derslerinde evrimi ret eden yaratılışçı öğretimin yasaklanması için çağrı da yapmaktadır. *Michigan’da bir doktor olan ve Ohio-Perrysburg’daki Büyük Şehir Toledo İslam Merkezi üyesi T. O. Shanavas’ın yazdığı mektupta; "biz imamlar olarak, *devlet okulları eğitim müdürlüklerinde ve kurullarında evrim biliminin öğretilmesinde kararlı olunmasını ısrarla tavsiye ediyoruz" denilmekte.
Evrimi kabul eden imamlar mektubunun fikir babası olan Indianapolis Butler Üniversitesi’nden Michael Zimmerman ise; "Bu durum ayrıca, evrim ve bilimin, aralarında oldukça derin dinsel bölünmeler olan kişi ve dini toplulukları, ortak bir zemin üzerinde birleştirici bir faktör sağlamada ve bu çeşitli grupları birleştirmede de başarılı olduğunu gösteriyor" diyor. Michael Zimmermann ayrıca "Hıristiyanların da, evrimi kabul eden Müslüman imamların mektubu dolayısıyla heyecan duyduklarını" belirtiyor. *Zira Zimmermann’a göre, *Hıristiyanlar, kendi dinlerinde olduğu gibi, Müslümanların da parçalara bölündüklerini ve onların içinde de birçok kişinin kutsal metinlerdeki ayetleri bağlam dışında ve çoğu zaman çarpıtarak yorumladıklarını fark ediyorlar.
Örneğin son zamanlarda Londra’da bir imam, Darwinizm’i açıkça desteklediğini söylediği için ölüm tehditlerine maruz kaldı ve camiden kovuldu. Aynı şekilde, özellikle ABD’de kimi Hıristiyan cemaatlere bağlı fanatik köktendinciler yaratılışçılığın fen derslerinde öğretilmesi için büyük çaba göstermekteler.
Kaynak: http://www.evrimteorisi.org/index.ph…eri&Itemid=104
Sen de "çevir kazı yanmasın" politikasını ne çok benimsemişsin yaa Bilimsel olarak desteklenmiş bir bilgidir deyip günlerce burada atıp tutuyorsun ama ne hikmetse o bilimsel bilgilere atıp tuttuktan sonra ulaşmaya çalışıyorsun. Bu da demek oluyor ki kafana göre konuşup sonra bunu bilimsel olarak "bir şekliyle" belgelendirmeye çalışıyorsun. Ha gayret
Tekrar ediyoruz, sadece bu konu değil, evrim teorisini çürüten milyonlaca sistem ve bilgi var kainatta. Burada içi boş ve sonradan doldurmaya çalıştığın bilgilerin de kimse tarafından yenmediğini görür de ona göre "daha destekli" sallarsın umarım
Kolay gelsin…
Sen de "çevir kazı yanmasın" politikasını ne çok benimsemişsin yaa Bilimsel olarak desteklenmiş bir bilgidir deyip günlerce burada atıp tutuyorsun ama ne hikmetse o bilimsel bilgilere atıp tuttuktan sonra ulaşmaya çalışıyorsun. Bu da demek oluyor ki kafana göre konuşup sonra bunu bilimsel olarak "bir şekliyle" belgelendirmeye çalışıyorsun. Ha gayret
Tekrar ediyoruz, sadece bu konu değil, evrim teorisini çürüten milyonlaca sistem ve bilgi var kainatta. Burada içi boş ve sonradan doldurmaya çalıştığın bilgilerin de kimse tarafından yenmediğini görür de ona göre "daha destekli" sallarsın umarım
Kolay gelsin…
———- Post added at 20:20 ———- Previous post was at 20:14 ———-
Burada bahsi geçen 12725 imam, Hristiyan değil mi?
yahu hristiyan imam mı olur imam ne demek once bi onu öğren sen 😉 kimlerle evrim muhabbeti yapıyoruz ya hata bizde offf
"İmâm olacak kimsenin Müslüman, akıllı, buluğ çağına erişmiş ve erkek olması, ayrıca namaz sıhhatli olacak kadar ezbere Kur’ân bilmesi, özürlü olmaması, namazın sıhhat şartlarından birisini yitirmiş olmaması gerekir." Bu senin için son bilgim daha da konuşma bence sıvama 😉
Neyse konuyu araştırdım Güya bunlar Müslüman imamlarmış… Lakin çalışma şöyle, Bir mektup var, imamlar da buna "internet üzerinden" isim soyad ve mail adresi alanlarını doldurarak imza atabiliyorlar… Böyle bir saçmalığı nasıl bilgi olarak bizlerle paylaşabilirsin? Oradaki formu dolduran; hristiyan, musevi, müslüman, ateist, budist, ve sayabileceğim her türden insan bu imza etkinliğine katılabiliyor, üstelik bir kişinin farklı mail adresleriyle birden fazla katılım yapması da mümkün… Bu mu sunduğunuz bilgi?
Örneğin son zamanlarda Londra’da bir imam, Darwinizm’i açıkça desteklediğini söylediği için ölüm tehditlerine maruz kaldı ve camiden kovuldu.
sen cok iyi biliyorsun imamı gercekten
İmam Arapça bir kelime olup, "uyulan" anlamındadır. Farklı dinlerdeki din bilginleri ve alimler için genel anlamıyla imam kelimesi kullanılması mümkündür. Sen dinden ve İslami bilgilerden zerre kadar anlamadığından bu konu hakkında böyle bir sazanlık yapmış olabilirsin. Yukarıda verdiğin imamlık tanımı "cami imamlığı" dır. İmam kelimesi ise köken itibariyle daha genel bir anlam taşır. Bu konuyu uzatma da iyice rezil etmiyeyim seni
şurda birkaç video var. bir izleyin derim.
izlemeden önce önyargılarınızı kırın. öyle izleyin. izleyince gözünüz çıkmaz. izlemekten ne zarar gelir.
Tesadüf saçmalığı
http://www.youtube.com/watch?v=kk_vE_jMomc
http://www.youtube.com/watch?v=rDk8pRxXysk
Ateizmin yalanları: http://www.youtube.com/watch?v=S5Wc2…eature=related
ateistin biri türbülansa giren uçakta olsa o an kimden yardım isteyebilir. hiç düşündümüz mü? tabi ki ALLAH’tan. ALLAH’tan başka her şey yalan değil mi o an?
Fosil bilimi diye bir şeyi unuttunuz heralde
http://www.youtube.com/watch?v=LjP_YFTG3JM
http://www.youtube.com/watch?v=5EE50kW9RKU <<<< (Ateizmi yıkan gerçekler)
Kuran Mucizeleri videoları
http://www.youtube.com/watch?v=YX3nemcaOAE
http://www.youtube.com/watch?v=LbioF…eature=related
http://www.youtube.com/watch?v=lDpdC…feature=fvwrel
http://www.youtube.com/watch?v=6WWm6…eature=related
http://www.youtube.com/watch?v=79oTe…feature=relmfu
yaratılış mucizesi
http://www.youtube.com/watch?v=f-Hs4zeJWWg
http://www.youtube.com/watch?v=DaL-bNVSmPk
http://www.youtube.com/watch?v=JIEQsNBhJdE
Kıyamet alametleri
http://www.youtube.com/watch?v=Yh0wk…eature=related
İslam’ın yükselişi
http://www.youtube.com/watch?v=_Z8hC…eature=related
http://www.youtube.com/watch?v=04xii…eature=related
http://www.youtube.com/watch?v=X3G_l…eature=related
http://www.youtube.com/watch?v=5qboR…eature=related
hacii , harcaniyosun buralarda ya.
kiymetini bileemiyolar senin.
O mesajımda Kur’an dan ayet yazmışım oraya.Sen hacıların ortaya attığı laflar diyorsun.
İmanla herşey açıklanır demedim ki ben. Aklın,bilimin yetersiz kaldığı yerde iman girer devreye dedim.
Mesela şu an yeryüzündeki tüm bilim dalları enerji almadan enerji üretmenin mümkün olamayacağını söylüyor değil mi? (Bkz. Erke dönengeci zırvası ) Ben de diyorum ki Güneş milyonlarca yıldır nereden almaktadır enerjisini sürekli patlamalar yaşanmakta ama hala sönmemektedir. Neden hep aynı yerinde durmaktadır da kafası bozulup "ya bu yıldızlar kayıp duruyor ben de bi tur atayım şu evrende" dememektedir. Oraya kendi kendine gelip dünyayı da kendi yörüngesine nasıl oturtmuştur da milyonlarca yıldır bu böyle devam etmektedir?
Dünya yuvarlak olduğu halde, neden kuzey ekseni tarafındaki denizler aşağıya doğru yani güney eksenine doğru akıp komple o tarafta yoğunlaşmamaktadır?(Yerçekimi kanunundan) Bu kanun koyucu kimdir? Böyle bir şeyin kendi kendine olması nasıl mümkün olur? İşte iman burada devreye girer. Biz bunları yüce bir yaratıcının yani Allah C.C. yaptığına inanırız. Siz de doğa kendi kendine yapmıştır dersiniz.
Ayrıca imansızlığınızı ispat için bu kadar çırpınmanıza, bin dereden su getirmenize gerek yok. Biz şahadet ederiz sizlerin imansız olduğunuza merak etmeyin.
ya.. dediklerinin hepsinin ayrintili aciklamasi var googleden bile en az %20 sini rahatlikla bulabilirsin bu sorularin cevaplarini.
.. mesela gune yanan bir mumgibi bisey vaktinde sarj edilmis pil gibi vakti gelince sonucek oyle kenndi kendine sifirdan enerji uretmiyo.
ben zaten allah yok demedim ancak sacma sapan seyler ortaya atip allah yapti allah oyle dedi diye atip tutan ucukler var dedik kisaca ozetlersek anlamini.
kaldi ki kuranda da allahin bir insan olmadigi soyleniyor zaten
her bilinmeyeni allah kendi elleriyle yapti aciklamasi yok demek cocukca.
mesela su an kullandigin bilgisayarda bir sac telinin bir parcasi kadar kucuk bi alanda sayilamiycak kadar cok kablo baglantisi ve acma kapama dugmesi ve ekranda gordugun goruntu o sacma kablolarin arasindaki gorece rastgele elektrik akimlariyle gercek hayatla baglantili goruntuler olusuyo, senin icin anlam tasiyan gercek olmayan goruntuler de olusuyo.
simdi soru au. boyle biseyi sen veya bir insanin yapmasi mumkun mu ?
bu durumda insan okadar kucuk kablilari baglamaya ne hassas kucuk elleri var nede akli yeter . yani bilgisayarlari da allah yaratti. ! bunu dogrulayan bisuru sey de bulabilirsin kuranda hatta … neyse.
Burda yaradılışı açık ve net delillerle sunan arkadaşlarımın klavyesine yüreğine sağlık. Hepinizden ALLAH razı olsun. Fakat sizlere önerim daha fazla kendinizi yormamanızdır Zira burdaki evrimci arkadaşların gözleri kapatılmıştır. O yüzden siz naparsanız yapın gerçeği göremezler. Ve bundan yola çıkaraktan kendinizi daha fazla yormamamınızı o değerli ellerinize parmaklarınıza ve klavyenize acımanızı , vaktinizi böyle görmeyen bilmeyen göstersende inkar eden birileri için harcamamanızı öneririm. Saygı ve selam ile…
Son olarak Fibonacci Dizisi
Matematiksel olarak dizinin ne olduğunu söylememe gerek yok. Kesinlikle düzenli ve sistemli olduğunu bilmeniz videodan ne anlam çıkarmanız gerektiğini anlamanıza yeter diye düşünüyorum. Mükemmel düzen.
Soruma cevap gelmemiş. Amacınızın sadece ortada bir "düzen" görüp, bunu araştırmamak ve sadece düşüncelerinize bu şekilde destek sağlamak olduğu için buna gerek duymuyorsunuz.
Ben şöyle açıklayayım. Senin gösterdiğin önrk (birçok resim var ama örnek aynı) bir eşek arısı (sarıca) türüne ait ve onları, kağıttan yapılmış olduğu için bu şekilde görünüyor. Kovan için bilimin getirdiği açıklama oldukça yeterli, ancak bunlar için henüz bir açıklama görmedim. Muhtemelen çalışılıyordur.
Diğer sözlerin ise sadece ortalığı karıştırmak amaçlı. Ben sana bilimsel bilgi getirmeye çalışırken, bunun öneminden habersiz olup bu tarz şeyler yazman sadece senin zayıflığını gösterir. Eğer bilimsel bilgiyi neden önemli gördüğümü araştırıp öğrenirsen, bu tarz düşünmeyecek ve sen de bilimsel olarak getirilen açıklamalara güveneceksin. (Tıpkı evrim teorisi gibi)
Bu arada neden bilimsel bilgiyi tekrar etmem rahatsız ediyor bilmiyorum. Çünkü kullandığın bilgisayar, internet gibi çevrendeki birçok şey bilimin çalışmalarını, açıklamalarını temel alan teknoloji ürünü. Eğer bilim bu güce sahipse, onu hayatımın her alanında kullanmayı isterim.
Ayrıca, eğer hala evrimi "çürüttüğünü" düşüyor, ancak evrim konusunda bir şey bilmiyorsan, bu konuda sana tek söyleyeceğim, bunu öğrenmen olacaktır. Çünkü sahip olduğun fikre, bilgi sahibi olmadan sadece belirli kaynaklardan çıkan yanlış, çarpıtılmış iddialar ve yanlış yorumlamalar sayesinde edindiğin bilgilerle konuşuyorsun.
cin olmadan adam çarpmaya çalışan arkadaşlar yine iş başında. başka bir konu başlığı altında devam eden karşılıklı bilgilendirme çalışmaları burada da devam ediyor.
iki kere ikinin dört olduğunu dahi,darwinizm adına çarpıtmaya hazır ve nazır arkadaşlara laf anlatmanın ne kadar fuzuli olduğunun anlaşılmış olması lazım.
Hadi kardeş hadi Elinde sağlam bilgi olmadan burada atıp tutmaman gerektiğini öğrettik sana sanıyorum ki. Bundan sonra daha dikkatli olursun, öyle bilimseldir, kanıtlanmıştır deyip de ondan sonra 1 hafta araştırma yapıp sözlerine dayanak bulamadığında "Muhtemelen çalışılıyordur" demeyle olmaz bu işler 😉