Ülkemiz çevrimiçi alışveriş konusunda pek çok Avrupa ülkesinin önünde ilerliyor. Benzer bir şekilde online bankacılık sistemi ve alışverişteki güvenlik önlemleri konusunda en çok atılım yapanlar arasında. Fakat iş yurt dışından ürün almak olunca değişiyor. Çünkü bazı kısıtlamalar altında bu işlemi yapabiliyorsunuz. Peki en fazla kaç para harcayabiliriz?
Ticari amaçlar dışında yurt dışından ürün almak!
Geçtiğimiz dönemde yurt dışından ürün almak istediğimizde 1.500 Euro’ya kadar çıkabileceğimiz bir limit vardı. Tabii bu alışverişi Avrupa Birliği ülkelerinden yapıyorsak yüzde 18, diğer ülkelerden yapıyorsak ise yüzde 20 oranında bir vergi ödememiz gerekiyordu.

Fakat 1 Mayıs itibariyle bu kural değiştirildi. Artık 150 Euro’ya kadar yapılan alışverişlerde Avrupa Birliği dışından satın aldıysanız yüzde 30 oranında bir vergi uygulanacak. Avrupa Birliği içerisinden verilen siparişlerde ise yüzde 18 anlaşması devam ediyor.
Öte yandan 150 Euro’yu aştığımız takdirde 1.500 Euro’ya kadar olan alışverişlerde hızlı kargo seçeneğinin kullanılması zorunlu bir hale geldi. Fakat bu sınırın altındaki alışverişlerde eski vergilendirme aynen devam edecek.

Bunula birlikte alışveriş esnasında satın alınan eşyanın türüne göre Gümrük Vergisi, İlave Gümrük Vergisi, ÖTV ve KDV gibi ek vergilendirmeler ile karşılaşılabilir. Ayrıca elektronik, içki, tütün ve kozmetik ürünlerin hızlı kargo seçilse bile ithalinin yasak olduğunu belirtelim.
Örnek verecek olursak ABD’den sipariş edilen bin dolarlık sipariş eğer kanun maddesindeki ek vergi uygulanacak ürünler arasında yer alıyorsa 200 Euro İlave Gümrük Vergisi’ne tabi olacak. Ayrıca 240 Euro ÖTV ve 259 Euro’da KDV ödenerek yaklaşık 1.700 Euro’ya getirilebilecek.

Ek olarak şunu da belirtelim. 1.500 Euro limitini isterseniz aşabilirsiniz. Fakat bu durumda artık bireysel alışveriş sayılmayacaktır. Yani ticari mal ithalatı olarak gözükecek. Bu sebeple tüm prosedür değişecektir ve ödeyeceğiniz vergiler artacaktır.
Dolayısıyla toplu alım yapmayacaksanız oldukça zararlı bir alışveriş olacaktır. Ayrıca aynı üründen çok sayıda alırsanız görevli gümrük memuru bunun ticari amaçla alındığına kanaat getirip bu sınıfta bir vergilendirmeye sokabilir. Zira yasal söz hakkı kontrolü yapan memura aittir.
Not: 150 Euro’yu aşan alışveriş yapan bazı tüketiciler ürünlerinin gümrükte ticari olarak sınıflandırıldığını ve neredeyse ürünün kendi fiyatı kadar vergi ödediklerini belirtiyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi SDN Forum‘da veya yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Fırsat Ürünleri


Bu ülkedekilere lüks yaşamak haram afrikaya döndük.
Sen ne anlatıyorsun kardeşim? Ezbere konuşuyorsun. Daha yeni Fuji X-S10 makina aldım ve yurtdışı fiyatından daha ucuza bu ülkede satılıyor. İhtiyaç olmayan her şey israftır. Sizin bu lüks merakınız cari açığın en büyük nedeni. Elin Avrupalısı ekonomik durumu daha iyi olmasına rağmen, bizdeki telefon değiştirme ve lüks kullanım sıklığı onlardan kat kat fazla. Almanya’dan daha fazla iphone bu ülkede satılıyor. İhtiyaçtan mı? Hayır, lüks merakından… Cari açığı kapatmak, sizi bu lüzumsuz lüks merakından caydırmak için getiriliyor bu sınırlama ve vergiler. Devlet, özellikle teknolojik israfın boyutunun cari açığa ne kadar büyük etkisi olduğunu biliyor. Elbette önlem alınacak.
Size kalsa ülkeyi Yunanistan’a çevireceksiniz. Bir önceki makinam Canon 70D, 2013’te çıkmış bir makina. İhtiyaç oldu, ekonomik durumum el verdi, 9 sene sonra değiştirdim.
Lüks yaşamakmış, kullandığı tabire bak! 30 sene önce biz üniversite okurken cafede çay kahve içmekten kaçınırdık, bunlar lüks yaşamak derdine düşmüş. Hayırdır, ne zaman bu noktaya geldik biz?
Dediğin makine Yurtdışı fiyatından daha ucuz bu ülkede diyorsun da kur ile çarpmasana bu ülkedeki asgari ücrete oranla ordakini ordaki asgari ücrete oranla, en çok 2.el iphone dönen ülkeyiz nerdeyse neden çünkü sıfırı çok zor alıyor insanlar. Ayrıca kim ne isterse alır sanane olayı bireysel çekme. Burda eleştirilmesi gereken neden bu ülke dışardan alınan bir ürüne nerdeyse o ürünün fiyatı kadar da vergi koyuyor?
30 sene önce üniversite okuyorduk demeniz herşeyin cevabı aslında.
İsteyen istediğini alır, ister lüks der ister ihtiyaç.
Bunu ürün üretmeyip ihraç etmeyip cari açığı sürekli arttıran devlete söylemelisin, vatandaşa değil…
“Yaşamak haram” desek daha doğru olur. Lüks diyerek biraz abartmışsınız. Bu bencesi tabi.