Bugün ortalama 20 ev, 2008 yılında tüm dünyanın yarattığından daha fazla internet trafiği yaratıyor. Yakın gelecekte sadece insanlar değil, neredeyse her şey (yollar, arabalar, buzdolapları, güneş panelleri ve medikal cihazlar) internet üzerinden iletişim kuracak.

Bu veri artışı ile 2016 yılına kadar tüm dünyada internet trafiğinin 6 kat kadar artacağı ön görülüyor. Y kuşağı zaten internet dünyasına doğdular ve iş hayatına yeni çalışma şekillerini getirecekler. Akıllı mobil cihazların iş hayatındaki kullanımı hızla artıyor ve kendi cihazını getir ( Bring Your Own Device) trendi bir gerçeklik haline geliyor.

Mobil cihazların artan popülaritesi

2012’nin en önemli trendlerinden birisi bilişim sektörünü yakından takip etmeyenlerin bile fark edebileceği gibi akıllı mobil cihazların artan kullanımıydı. Bu trend hem mobil ağlar üzerindeki veri trafiği hem de bu cihazların iş yerlerindeki kullanımı üzerinde büyük etkiye sahip.

Cisco Görsel Ağ Endeksi tahminlerine göre 2016 yılında akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar ve diğer taşınabilir cihazlar küresel mobil veri trafiğinin yüzde 90’ını kapsayacak. Bu artan mobil internet talebini karşılamak için servis sağlayıcılar trafiği daha da çok Wi-Fi ağlara yüklemenin yollarını arıyorlar.

Önümüzdeki 5 yıl içinde mobil veri trafiği 18 kat artacak. Video ise tüm internet trafiğinin gittikçe daha büyük bir payını kapsayacak. 2016 yılı itibari ile tüm internet trafiğinin yüzde 90’ı ve mobil veri trafiğinin 3’te 2’si video olacak. 

Her şeyin interneti

2020 yılında internet bağlı “şey”lerin sayısı 50 milyara ulaşacak. Bugün ortalama 20 ev, 2008 yılında tüm dünyanın yarattığından daha fazla internet trafiği yaratıyor.

Bu da yeni internet protokolünü kaçınılmaz bir hale getiriyor. Ipv6 artan ihtiyaç için yeterli internet adresi sağlayacak. Hatta Ipv6 ile dünya üzerinde her bir atom 100 internet adresine sahip olabilecek.

{pagebreak::2} 

Kendi cihazını getir  ve Y kuşağı

Akıllı cihazlar artık iş için daha çok kullanılıyor ve BYOD trendi bir gerçeklik haline geliyor. BYOD organizasyon kültürü üzerinde gözle görülür etkilere sahip ve „iş’te olmak” kavramının yeniden yorumlanmasına neden oluyor.

Global bir araştırmaya göre beyaz yakalı çalışanların yüzde 60’ı bir mobil cihaz kullanıyor. Aynı araştırmaya göre şirketlerin yüzde 63’ü çalışanların sahip olduğu cihazların şirket ağında aldığı yerin önümüzdeki iki yıl içinde artacağını ön görüyor.

İnternet ile büyümüş olan Y kuşağı iş hayatına girdiklerinde yeni alışkanlıkları da beraberinde getiriyor. Üniversite öğrencilerinin 3’te 2’si eğer bir seçim yapmaları gerekirse internet bağlantısını bir arabaya tercih ediyor.

Ayrıca yüzde 50’den fazlası akıllı telefonlarını cüzdanlarından daha çok önemsiyor. Y kuşağı hiç bir önemli bilgiyi kaçırmak istemiyor. Bu kuşak için bilgi eş zamanlı olmalı.

Her an çevrimiçi olan bu kuşak – kişisel ya da şirket cihazı olması fark etmeksizin- tek bir mobil cihaza ihtiyaç duyuyor. Bu da şirketin varlıklarını ve bilgilerini korumak zorunda olan BT yöneticileri için yeni bir mücadele gerektiriyor.

Artan veri trafiği ve bulut trendleri

Hem özel hem kamu sektöründe iş ve veri analizinin önemi artıyor. Bu da veri merkezi ve alt yapı konusunda yeni bir yaklaşım gerektiriyor.

Önümüzdeki 4 yıl içinde bulut trafiğinin 6 katına çıkması bekleniyor. Aynı süreçte küresel veri merkezi trafiğinin de 4 kat artacağı ön görülüyor. İlk olarak 2014 yılında iş yükünün çoğunluğu bulutta işlem görecek.

Veri merkezi trafiğinin büyük çoğunluğu son kullanıcılar tarafından değil, veri merkezleri ve bulut uygulamaları ile oluşturulan ve gözle görülmeyen sanal işlemler tarafından yaratılıyor.

2011-2016 yılları arasında veri merkezi trafiğinin yaklaşık yüzde 76’sının veri merkezi içinde kalacağı ve depolama, üretim ve geliştirme verilerinden oluşacağı tahmin ediliyor. Veri merkezi trafiğinin yüzde 7’si ise veri akışı ve yazılım/sistem güncellemelerinden oluşacak. Kalan yüzde 17’lik veri merkezi trafiği ise web, e posta ve video için buluta erişen son kullanıcı tarafından yaratılacak.

:: Sizce İnternet’in hayatımızda bu kadar hızlı yer kaplamasının kötü yanları neler?