Dizüstü bilgisayarların ilk piyasaya çıktığı günden bugüne geçen yaklaşık 20 yıl boyunca bu cihazların tasarım ve donanım özellikleri büyük değişiklikler geçirdi. Ghz frekanslarındaki işlemcilerden, renkli ekranlara, boyutlarından, kablosuz bağlantı özelliklerine kadar birçok değişiklik yaşandı.

Ancak dizüstü bilgisayarların tasarımında ilk günden beridir değişmeyen bir özellik var ki o da hemen hemen hepsinin kapağını açtığınızda bir tarafında ekran, diğer tarafında da klavye bulunması. Bu tasarım şekline yurt dışında “Clamshell” yani deniz kabuğu adı veriliyor.

{pagebreak::Tabular yıkılıyor}

Tabular yıkılıyor

İşte uzun yıllardan beri süregelen bu temel tasarım artık yavaş yavaş değişmek üzere. Dizüstü bilgisayarda artık neredeyse bir tabu haline gelen kapaklı tasarım yakın bir gelecekte tamamen değişebilir.

Sektörün ileri gelenleri de eli kulağında olan bu değişikliğin farkında. Intel‘in mobil ürünler departmanından Mike Trainor “2015 yılına kadar dizüstü bilgisayar tanımı tamamen değişecek. Kullanıcılar bu cihazlarda yaşanacak büyük değişikliklere hazır olsunlar.” şeklinde konuşarak bizleri bu değişiklik konusunda uyarıyor.

{pagebreak::Geleceğin dizüstüleri}

Geleceğin dizüstüleri

2015‘e kadar daha önümüzde uzun bir zaman var ama şimdiden ortada birçok konsept tasarım var. Aynı otomobillerde rastladıklarımıza benzeyen bu tasarımlar gelecek 10 yıl içinde nasıl dizüstü bilgisayarlar kullanacağımız hakkında bir fikir oluşturmaları açısından oldukça faydalı.

Bu konsept tasarımlar ya bağımsız tasarımcılar tarafından ya da dizüstü bilgisayar üreticileri tarafından görevlendirilmiş tasarım firmaları tarafından yapılıyor. Aslen bu tasarımcılar geliştirdikleri konseptleri çok gizli tutup, hakkında detaylı bilgi vermekten kaçınıyorlar.

Konsept tasarım bir dizüstü bilgisayarın gerçeğini bire bir olarak piyasada görmek zor. Ancak yapılan bu tasarımlardaki bazı temel öğeleri geleceğin seri üretim ürünlerinde görmek büyük bir olasılık. Örneğin 1990’ların başında yapılan dizüstü bilgisayar konseptlerinin hemen hemen hepsinde touchpad, hoparlör ve webcam‘ler bulunuyordu. Günümüzde satılan dizüstü bilgisayarlarda artık bunların hepsi standart olarak bulunuyor.

Buradan hareketle, sizlere tanıtacağımız konsept tasarımlarda bulunan özelliklerin gelecekte standart hale gelme olasılığının çok yüksek olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Geleceği şimdiden görmek istiyorsanız bu tasarımlara dikkatli bir şekilde bakmanızı tavsiye ediyoruz. Buradaki fikirler ileride gerçek olursa “Ben yıllar önce bunu ShiftDelete.Net’te okumuştum.” diyebilirsiniz.

{pagebreak::Compenion}

Compenion

Compenion adı verilen bu tasarım Alman bağımsız tasarımcı Felix Schmidberger‘in bir ürünü. Kayar kapaklı cep telefonlarına benzer tasarımıyla dikkat çeken Compenion, klasik deniz kabuğu tasarımının aksine, üst kısımda bulunan ekranın alt kısmında bulunan klavye kayarak meydana çıkıyor.

Compenion’daki klavye de alışık olduğumuz mekanik klavyelerden değil. Tasarımdaki iki adet 11 inçlik dokunmatik LED ekrandan biri klavye vazifesi görüyor.

LED panellerin kullanılması tasarımın inanılmaz derecede ince olmasını sağlıyor. Compenion’un en kalın yeri sadece 19 mm. “Kayar kapak ve LED ekranlar kalınlığı azaltıyor ve alışageldiğimiz dizüstü bilgisayar kullanımından çok farklı bir deneyim sunmuyor.” şeklinde konuşan Schmidberger, “Amacım insanlara kullanım zorluğu yaşatmadan, klasik dizüstü bilgisayar donanımını değiştirmek.” diyerek Compenion‘un kullanabilirliğini ön plana çıkarıyor.

{pagebreak::Canova}

Canova

Çift ekranlı sistemlerin geleceğin standardı olacağını öne süren tasarımlardan birisi de Canova. V12 Design adlı İtalyan bir tasarım şirketinin ürünü olan Canova klasik deniz kabuğu tasarımını tam olarak terk etmiyor ama tek bir farkla.

Ekran ve mekanik klavye yerine, Canova’nın kapağını açtığınızda iki adet dokunmatik ekranla karşılaşıyorsunuz. Üst kısımda bulunan ekran bildiğimiz görevini görürken, alt kısımda kalan ise yazı yazma, çizim yapma ve not tutma gibi işlevler için kullanılıyor. Ayıca daha geniş çalışma alanı isteyenler için Canova tam olarak açılabiliyor.

{pagebreak::Siafu}

Siafu

Ekrana kimin ihtiyacı var? ABD’li tasarımcı Jonathan Lucas‘ın Siafu adını verdiği konspet tasarım bir ekrana sahip olmak yerine, size dokunmayı tercih ediyor. Bunun sebebi ise Siafu’nun görme engelliler için tasarlanmış olması.

Görme engelliler ekranda olan biteni doğal olarak göremeyeceği için Siafu’da herhangi bir ekran bulunmuyor. Bunun yerine bu tasarımda görselleri ve yazıları üç boyutlu kabartılar halinde sunacak olan manyetik özellikleri güçlü olan bir madde var. Magneclay adı verilen yağ bazlı bu madde elektrik akımlarına ve manyetik alanlara tepki veriyor.

Siafu ile görme engelliler, oluşan kabartılardan görüntüleri algılayabilip, görme engelli afabesi ile yazılmış yazıları okuyabilecekler. Tasarımcı Lucas, Siafu’nun ne zaman gerçek olabileceği sorusuna ise “Henüz bunu tam olarak bilemiyorum.” cevabını veriyor.

{pagebreak::Cario}

Cario

Her yerde rahatlıkla kullanabileceğiniz bir tasarım arıyorsanız Anna Lopez adlı tasarımcının Cario‘suna bir göz atmanızı tavsiye ediyoruz. Hem dış görünüm hem de kullanım açısından büyük bir kolaylık sağlayacak olan Cario ayaklı bir ekran ve klavye işlemi gören bir tabakadan oluşuyor.

Ekran bölümünün üzerinde bulunan kaynaktan yayılan ışık, tabakaya yansıyarak klavyeyi oluşturuyor. Ayrıca bu ışık herhangi bir yere, örneğin arabanın ön camına görüntüyü yansıtabiliyor. Böylece yolda giderken cam üzerinde harita bilgisi ve benzeri verilere ulaşabiliyorsunuz.

{pagebreak::Değişen hammaddeler}

Değişen hammaddeler

Dizüstü bilgisayarlarda yaşanması beklenen değişimin bir sebebi de üretim de kullanılan materyallerin zaman içinde gelişmesi. Siafu’da kullanılması düşünülen Magneclay bunlardan biri. Magneclay uçuk bir örnek olabilir belki ama dizüstü bilgisayarların yapımında kullanılan plastiğin yapısında yapılacak değişiklikler ile bu cihazlar inanılmaz dayanıklı olacaklar.

UCLA Üniversitesi Egzotik Materyaller Enstitüsü‘nde yapılan çalışmalar sonucunda kendi kendini tamir edebilen reçine benzeri bir madde yapıldı. Automend adı verilen bu madde ısıtıldığında, arasında oluşan çatlakları kapatabiliyor. Bu madde ile kaplanan dizüstü bilgisayar, yere düşürülüp çatladığı zaman saç kurutma makinesi ile bile tamir edebileceksiniz.

Bir diğer gelişme de aksesuarların boyutlarında olacak. Örneğin bir sigara paketi boyutlarındaki projektörler, dizüstü bilgisayarlarda standart hale gelebilir. Lazer ile çalışacak olan bu projektörler ile lens ayarlamak zorunda kalmadan, metrelerce uzaktan bile görüntü elde edilebilecek.

{pagebreak::Daha güçlü ve daha zeki}

Daha güçlü ve daha zeki

Yeni nesil dizüstü bilgisayarların daha güçlü olacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok. Ayrıca dizüstü bilgisayarlar, bileşenlerin boyutları küçülüp, ufak bir alana daha çok sayıda sıkıştırılınca daha zeki olacaklar.

Bunun sonucu olarak, yakın bir gelecekte, dizüstü bilgisayarlar şimdilerde sadece hayal edebildiğimiz işlemleri yapabilecek hale gelecekler. Şimdi donanım bileşenlerinin nasıl gelişeceğini görelim.

{pagebreak::İşlemciler}

İşlemciler

2015 yılına geldiğimizde artık tek ya da çift çekirdekli işlemcileri geride bırakmamız büyük bir olasılık. Bu dönemde dizüstü bilgisayarlarda en az altı çekirdekli işlemciler kullanacağımız söyleniyor.

Günümüzde zaten bu teknolojiye sahibiz fakat henüz dizüstü bilgisayarlarda bu seviyeye ulaşamadık. Ancak yakın gelecekte dizüstü bilgisayarlarda da altı ya da daha fazla çekirdekli işlemcilerin standart hale geleceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Böylece bu cihazlarda her türlü uygulamayı çalıştırmak artık şaşırtıcı olmayacak.

{pagebreak::Front side bus}

Front side bus

İşlemcilerde bulunan FSB’lerin (Front Side Bus) 2015 yılına kadar ortadan kalkacağı söyleniyor. FSB, sistemin farklı bölümlerine veri trafiğini düzenleyen bir trafik polisi görevi görüyor. İşlemci çekirdeğinden daha düşük hızlarla çalışan FSB’lerin yakın bir gelecekte yerini tümleşik kontrolcülere bırakacağı belirtiliyor.

Çok çekirdekli işlemcilerin yaygınlaşması ile buna duyulan ihtiyaç biraz daha arttı. Örneğin, önümüzdeki yıl yeni Nehalem işlemci mimarisini çıkaracak olan Intel, FSB’ye olan ihtiyacı ortadan kaldıracak tümleşik bir kontrolcüye sahip olacak. Ancak bu trendin dizüstü bilgisayarlara adapte edilmesi biraz zaman alabilir. Yine de 2015’e kadar önümüzde uzun bir zaman olduğunu unutmamak gerek.

{pagebreak::Kapasite}

Kapasite

Daha az yer kaplayan, daha çok kapasiteye sahip olan ve daha az güç harcayan depolama çözümleri geliştirilmeye ve yaygınlaşmaya başladıkça, dizüstü bilgisayarların kapasiteleri de ona göre daha fazla olacak.

Şu an için dizüstü bilgisayarınıza 64 GB’lık bir SSD eklemek isterseniz yaklaşık 1000 $‘ı gözden çıkarmanız gerekiyor. 2015’e gelindiğinde bir dizüstü bilgisayarda standart olarak 2 TB kapasite olması bekleniyor. Daha küçük modellerde ise 250 GB’lık flash bellekler devreye girebilir ancak bu da doğal olarak maliyeti artıracaktır.

Kapasitenin artmasının yanı sıra yeni tip kapasite çözümleri sistem performansını artırmak için de kullanılacak. Hali hazırda Vista’nın Ready Boost özelliği ile USB bellekler sayesinde sistem performansını artırmak mümkün. Sabit sürücü için ön bellek vazifesi görecek olan bellek tipleri ile dizüstü bilgisayarların performansı gelecekte çok daha iyi olacak.

{pagebreak::Ekranlar}

Ekranlar

2015 yılına geldiğimizde artık dizüstü bilgisayarlarımızın ekranlarında farklı teknolojiler göreceğiz. Günümüzün LCD ekranlarında kullanılan soğuk katod flüoresan tüpler yerine OLED arka ışıklandırmalar standart hale gelecek. Bu ekranlar daha parlak görüntü vermesinin yanında daha az güç harcayacaklar OLED ekranların standart hale geleceği büyük bir ihtimal fakat bu teknoloji 2015’e yetişir mi yetişmez mi bunu zaman gösterecek.

Bunun da ötesinde yaklaşık 10 yıl içinde 3 boyutlu ekranlara da sahip olabilme ihtimalimiz var. Eğer bu teknoloji gerçek olursa sadece oyunlar için değil karmaşık verilerle çalışanlar ve bilgisayar tabanlı grafik tasarım yapanlar için de muhteşem bir deneyim olacak. İki boyutlu düz bir ekran yerine, derinliği ve perspektifi olan bir görüntü üzerinde çalıştığınızı hayal edin. Bu teknoloji bilgisayar kullanım deneymini kökünden değiştirecektir.

{pagebreak::Pil ömrü}

Pil ömrü

Dizüstü bilgisayarlar hakkında her zaman söylediğimiz bir şey var. Bu cihazların en önemli özelliklerinden biri pil ömürleri. Ancak uzmanların söylediğine göre dizüstü bilgisayarlar nasıl şimdi kısıtlı pil ömrüne sahipse gelecekte de öyle olacaklar.

Buna rağmen, bu durum mobil güç kaynakları konusunda hiçbir gelişme olmayacağı anlamına gelmiyor. Günümüzde kullanılan lityum-iyon pillerin yerini lityum-polimer pillerin alacağı belirtiliyor. Bu modeller daha ufak boyutlarda ve her şekilde olabilmesiyle, dizüstü bilgisayarların boyut ve ağırlık bakımından daha ufak olmasını sağlayacak.

{pagebreak::Nasıl şarj edeceğiz?}

Nasıl şarj edeceğiz?

Ayrıca pillerin şarj edilmesi konusunda da büyük değişiklikler olması bekleniyor. Compenion ve Cario tasarımlarının günümüzdeki kablo ile şarjın yerine kablosuz kullanılan platformların üzerine konularak şarj edilmesi düşünülüyor. Yani dizüstü bilgisayarınızı şarj etmeniz için yapmanız gereken şey onu bir platformun üzerine koymak olacak. Bu teknoloji yaygın bir şekilde hayata geçirilirse AC adaptörlerden kurtulacağız demektir.

Bunun dışında güneş enerjisi ile şarj etme yolları da göz ardı edilmiyor. Nikola Knezevic adlı bir tasarımcının Solar Laptop Concept adını verdiği klasik deniz kabuğu modeli konsept tasarımın kapağının üst kısmında bir güneş paneli bulunuyor. Cihaz böylece her yerde şarj edilse ve doğa dostu olsa da standart dizüstü bilgisayarlardan daha kalın oluyor.

Öyle ya da böyle gelecekte de bir şekilde dizüstü bilgiasyarlarımızı şarj etmek zorunda kalacağız. Kesintisiz bir enerji kaynağı olmayacağına göre buna katlanmak zorundayız. Ancak daha uzun pil ömrüne sahip olacağımız da kesin.

:: Sizce geleceğin dizüstü bilgisayarlarında hangi özellikler olacak?