Al Pacino her zaman Francis Ford Coppola’nın beğenilen mafya filmi The Godfather’daki (1972) çığır açan performansıyla anılıyor. Fakat yıllar sonra ortaya çıkan bilgilere göre yapım şirketi neredeyse tecrübeli oyuncuyu o dönem oyuncu kadrosundan çıkarmayı düşünüyordu.

Oscar ödüllü başarılı oyuncu, yakın zaman önce piyasaya çıkan yeni anı kitabı Sonny Boy’da, Paramount firmasının Mario Puzo’nun kitabının film uyarlamasında Michael Corleone’yi canlandıracak doğru oyuncu olup olmadığı konusunda sorguladığını anlattı. Al Pacino sonrasına kendisini yapım şirketine nasıl kanıtlamayı başardığına dair ilham verici hikayesini seneler sonra paylaştı.

Al Pacino az kalsın hayatının projesinden kovulabilirdi!

Usta aktör Al Pacino, “Paramount, Michael Corleone’yi oynamamı istemedi” diyerek yapım şirketinin o dönemki fikirlerini şu şekilde anlattı: “Jack Nicholson’u, Robert Redford’u, Warren Beatty ya da Ryan O’Neal’ı istiyorlardı. Kitapta Puzo, Michael’ı ‘Corleone ailesinin hanım evladı’ olarak tanımlamıştı. Ufak tefek, esmer, yakışıklı olması gerekiyordu.”

Al Pacino için bu kriterler, rol için seçmelere katılmak anlamına geliyordu. Aktör kitapta şunun altını çizdi:

“Daha önce hiç yapmadığım bir rol için seçmelere katılmak zorunda kalacaktım. Bunu yapmak için Batı Yakası’na uçmak zorunda kalacaktım ki bunu yapmak istemiyordum. The Godfather olması umurumda değildi. Biraz uçmaktan korkuyordum ve Kaliforniya’ya gitmek istemiyordum, menajerim Marty Bregman bana ‘O lanet uçağa bineceksin’ dedi. Uçakta içebilmem için bana bir litre viski getirdi ve ben de gittim.”

Netflix’te izlenmesi gereken en iyi filmler (2024)

Netflix’te izlenmesi gereken en iyi filmler (2024)

Netflix'te izlenmesi gereken filmler listesi ile karşınızdayız! İşte platformda yer alan en kaliteli ve ödüllü film önerileri...

Pacino, Coppola’nın kendisi için kampanya yürütürken “aşırıya kaçtığını” düşündüğünü itiraf etse de, oyuncu seçme odasına girip bu rol için yarışan tek kişinin kendisi olmadığını fark etmenin “hoş olmayan hissini” hatırladı. Tecrübeli isim sözlerine şu şekilde devam etti:

“Ama işin sırrı şu: Francis beni istiyordu. O beni istiyordu ve ben de bunu biliyordum. Bir yönetmenin seni istemesinden daha iyi bir şey olamaz. Ayrıca bana Diane Keaton şeklinde bir hediye verdi. Kay rolü için seçmelere kattığı bazı oyuncular vardı ama beni Diane’le eşleştirmek istedi.”

Al Pacino, Coppola’nın bunu kasıtlı olarak yapıp yapmadığından emin olmasa da yönetmen, henüz provası yapılmamış olan Michael’ın Sollozzo ve McCluskey’den intikam almaya geldiği İtalyan restoranı sahnesini çekmeyi bekliyordu. Pacino kitapta, bu sahnenin birkaç gün sonra çekilmesi gerektiğini, ancak bir oyuncunun becerilerini sergileyeceği bir yeteneği olmasaydı onun için ikinci bir şans olmayabileceğini dile getirdi.

Coppola’nın neden bu rol için kendisini seçtiği konusunda bu sahneyle birlikte emin olduğunu söyleyen Al Pacino sözlerini şöyle tamamladı:

“Sonra Francis stüdyodaki restoran sahnesini canlandırdı ve baktıklarında bir şeyler olduğunu gördüler. Bu sahne sayesinde beni filmde tuttular. Böylece The Godfather’dan kovulmadım. Yaptığım şeyi yapmaya devam ettim, Manhattan’da bir aşağı bir yukarı yalnız yürüyüşler sırasında düşündüklerimi yapmaya devam ettim. Bir planım vardı, Bu karakter için doğru olduğuna inandığım bir yön vardı ve Francis’in de aynı şekilde hissettiğinden emindim.”

The Godfather filmi Al Pacino’ya En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında ilk Oscar adaylığını kazandırdı. Başarılı oyuncu daha sonra The Godfather Part II filmiyle de En İyi Erkek Oyuncu ödülüne layık görüldü.

Peki siz The Godfather ile ilgili neler düşünüyorsunuz?

Read this news article in English