Güney Amerika’daki Amazon Yağmur Ormanları artık emebildiğinden daha çok karbondioksit salıyor. Araştırmacılar, ormansızlaşma seviyelerinin yüzde 30’u aştığı bölgelerin, yüzde 20 veya daha az ormansızlaşma olan bölgelere göre 10 kat daha fazla karbon emisyonuna sahip olduğunu buldu. Bilim insanları yeni yayımladıkları bir çalışmada tüm dünyayı uyardı. Gezegenin en büyük tropik orman bölgesi iklim değişikliğinden bizi kurtarmak yerine katkı sağlıyor.
Amazon dokuz ülkeyi kaplasa da, ormanın yaklaşık yüzde 60’ı Brezilya’da. Greenpeace’e göre, Brezilya Amazonları son 40 yılda yağmur ormanlarının yüzde 18’inden fazlasını kaybetti.
Ormansızlaşmanın Amazon Yağmur Ormanları üzerindeki etkisi
Nature dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, değişen hava koşulları Amazon’un karbonu emme yeteneğini azaltıyor. Bu durumun küresel ısınma nedeniyle giderek daha yaygın hale gelmesi muhtemel. Aynı zamanda gelecekte daha fazla karbondioksit salması da. Bu, elbette küresel çevre için daha da fazla sorun yaratabilecek korkunç bir döngü.
2010 ile 2018 yılları arasındaki dönemi inceleyen çalışma drone verilerine dayanıyor. Yüzlerce uçuşta dronelar, Amazon’daki dört yerde karbon seviyelerini ölçmek için örnekler topladı. Uzun bir zaman dilimi sayesinde araştırmacılar ormanın karbon seviyelerindeki yıldan yıla değişimleri hesaba kattı. Makaleye göre, orman yangınları ve ormansızlaşma nedeniyle yağmur ormanları her yıl 1 milyar metrik tondan fazla emisyona neden oluyor.
Uluslararası araştırma ekibi makalelerinde, “Genellikle karbonmonoksit türevli yangın emisyonlarındaki mekansal farklılıkların bir sonucu olarak, doğu Amazonya’da toplam karbon emisyonlarının batı kesiminden daha yüksek olduğunu bulduk.” dedi.
Amazon’un en büyük karbon emisyon kaynağı yangınlar, 1,5 milyar metrik ton karbon emisyonuna neden oldu. Araştırmacılar yangın veya ormansızlaşma olmasaydı, Amazon’un atmosferden yaklaşık 0,5 milyar metrik ton karbonu emeceğini belirtti.
Ardından bilim insanları, “Özellikle Güneydoğu Amazonya, atmosfere net bir karbon kaynağı görevi görüyor.” şeklinde bir açıklama yaptı. Ancak uzmanlar, eğilimi tersine çevirmek için çok geç olmayabileceğini savunuyor. Araştırmaya dahil olmayan George Mason Üniversitesinden Thomas Lovejoy, The New York Times’a verdiği demeçte ağaçlandırma yoluna gidilmesi gerektiğini söyledi.
Çalışma, ormansızlaşmanın, yangınların ve şiddetli kuraklıkların sadece etkiyi daha da kötüleştirdiğini gösterdi. Özellikle COVID-19 salgını sırasında ormansızlaşma oranları önemli ölçüde arttı. Üstelik ormansızlaşma faaliyetlerine (tarım alanları açmak gibi) yoğun tepkiler olmasına karşın.
Araştırma ekibi, Amazon’un en ormansız bölgelerinin daha kuru, daha sıcak ve daha uzun kurak mevsimlere sahip olduğunu ekledi. Kurak mevsimler yaşayan bölgeler 2 santigrat derecelik bir sıcaklık artışı gördü. Bu durum yangınları artırarak karbon emme yeteneğini kısıtladı.
Bu Greenpeace amaçsız saçma bir kuruluş, dediklerinin çoğu yalan yanlış bilgi, bilginiz olsun ona göre değerlendirin..