Sanayinin gelişmesi ve üretim kapasitelerinin artması ile birlikte, birçok şirket de daha çevreci çözümler bulmaya çalışıyor. Büyük organizasyonların ve şirketlerin karbon ayak izlerini azaltması, çevre açısından büyük önem taşıyor. Yayımlanan yıllık Çevresel İlerleme Raporu doğrultusunda, Apple karbon ayak izi için yeni hedefler koymuş durumda.
Çevreci çalışmalarını toplamda 3 kategoriye ayıran Apple, 2030 yılını hedef olarak belirlemiş durumda.
Apple karbon ayak izi için çalışmalara başlıyor
Büyük şirketlerin üretim ve satış kapasiteleri arttıkça, çevreci bir gelişim göstermek için daha fazla çaba göstermeleri gerekiyor. Bu kapsamda birçok şirket, uzun ve kısa vadeli projeler geliştiriyor. Birkaç hafta önce Amazon, karbon ayak izini sıfıra düşürmek için çalışan 2 milyar dolar nakte sahip Climate Pledge Fund‘ı tanıtmıştı. Apple ise, 2030 yılına kadar kendi karbon ayak izini sıfıra düşürmeyi planlıyor.
Amerikalı teknoloji üreticisi Apple, hali hazırda 2018 yılında veri merkezlerinin, dağıtım merkezlerinin, parekende mağazalarının ve ofislerinin karbon ayak izini sıfıra düşürmüştü. Apple’ın belirttiğine göre tüm bu birimler, yüzde 100 yenilenebilir enerji ile çalışıyor.
Apple karbon ayak izi için geliştirdiği projelerini üçe ayırıyor. Bunlardan ilki ve en büyüğü, uzun vadeli yenilenebilir enerji sözleşmeleri. Yapılan yatırımların yüzde 84’ünü oluşturan bu kategori, temelde güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerjilerinin araştırılmasını, geliştirilmesini ve konuşlandırılmasını içeriyor.
Apple’ın sahip olduğu ikinci en büyük kategori ise şirketin doğrudan sahip olduğu projeler. Apple, bu kategoride mümkün olduğu kadar kendi yenilenebilir enerji projelelerini inşa ediyor. Bu projeler arasında güner enerjisi, rüzgar enerjisi ve düşük karbon salınımına sahip hidro projeler yer alıyor. En küçük kategori ise yatırımları içeriyor. Apple kendi projelerini geliştiremediği zaman, başka şirketlerden yardım alıyor.
Apple, bu yatırımları diğer firmaların ve tedarikçilerin de yapmasını istiyor. Apple’ın karbon ayak izinin yaklaşık yüzde 75’i, küresel tedarik zincirlerinden geliyor. Bu yüzde 75’lik oranın yüzde 70’i ise elektrikten oluşuyor. Bu kapsamda tedarikçilerini de teşvik eden Apple, 2030 yılına kadar tamamen yenilenebilir enerji ile çalışan tedarik zincirine sahip olmayı amaçlıyor.