Son yıllarda Türk adalet sisteminde yapılan reformlardan birisi de iş uyuşmazlıklarında arabuluculuk düzenlemesidir. Adliyelerde dava dosyası bakımından en yoğun mahkemeler olan iş mahkemelerinin yükünü azalttığı gibi arabuluculuk sistemi sayesinde çalışanlar ve işverenler arasındaki uyuşmazlıkların çözüm süresi de kısalmış durumda…

1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe giren arabuluculuk sistemi, oldukça hızlı bir şekilde uygulamaya konularak hem çalışanların hem de işverenlerin uyuşmazlıklarını çözmeye devam ediyor. Peki, iş uyuşmazlıklarında arabuluculuk sistemi nedir, hangi süreçler arabuluculuk sistemi kapsamında çözülebilir ve arabuluculuk hizmeti nasıl alınır? İşte tüm bilmeniz gerekenler.

Arabuluculuk sisteminin en önemli özelliği iş alacakları ve işe iade davalarında, dava şartı olarak uygulanmasıdır. Bu, tarafların yaşadıkları iş uyuşmazlıklarını dava konusu etmeden önce arabuluculuk sistemine başvurmalarını zorunlu kılmıştır. Bir başka deyişle iş alacakları için yaşanan uyuşmazlıklarında arabulucuya gidilmeden iş mahkemesinde dava açılması söz konusu değildir.

2019 Ocak ayı itibari ile de arabuluculuk sürecine yeni giren Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı getirilmiş bulunmaktadır. Ticaret hukukunda davaların çözümü ve uzayan alacak davaları şirketleri zarara uğratmaktaydı. Yeni düzenleme ile ticari hayatta ortaya çıkan alacak, sözleşme gibi konularda arabulucuya başvuru dava şartı olarak getirilmiştir.

Arabuluculuk sürecinin hayatımıza girdiği ve bugünlerde kendini hissettirdiği uzlaşı kapısı olmaya devam etmektedir. Yapılan çalışmalarda diğer hukuk davalarında da arabuluculuk dava şartı olma konusunda çalışmalar devam etmektedir. En çok merak edilen konu ise aile mahkemelerinde ve boşanma davalarında arabuluculuk konusunun gündeme gelip gelmeyeceğidir.
Arabuluculuk hizmeti ile hangi tür iş uyuşmazlıkları çözülebilir?

Arabuluculuk hizmeti ile hangi tür iş uyuşmazlıkları çözülebilir?

İş mahkemelerinde dava konusu olan iş hukuku tazminatı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, fazla mesai ücretleri, yıllık izin ve hafta tatili ücretleri gibi iş alacakları ile işe iade davaları, hem işçi hem de işveren tarafından arabuluculuk hizmeti alınabilecek konulardır. Zaten bu saydığımız süreçlerin çok fazla olması nedeniyle iş mahkemelerinde dava dosyaları birikiyor, tarafların haklarını alabilmeleri yılları buluyordu.

1 Ocak 2018 sonrasında başlayana arabuluculuk süreci sayesinde iş mahkemelerinin iş yükü hızla azalırken, artık birçok uyuşmazlık birkaç hafta içerisinde davaya dönüşmeden sonuçlandırılabiliyor.

Arabuluculuk hizmeti nasıl alınır, nereye başvurulmalı?

Çalışanlar ile patronlar arasında arabuluculuk kapsamına giren uyuşmazlıklarda tarafların adliyelerde açılan arabuluculuk bürolarına yazılı olarak başvurmaları yeterlidir. Eğer bağlı bulunduğunuz adliyelerde arabuluculuk bürosu yoksa ilgili başvuru sulh hukuk mahkemelerinin yazı işlerine yapılabilir.

Tarafların adliyelere yapmış oldukları başvurularda arabuluculuk büroları tarafından bir arabulucu atanarak sürecin başlaması sağlanır. Eğer taraflar adliye siciline kayıtlı arabuluculuk ofislerinden biriyle çalışmak için anlaşmaya varırsa, kendi belirledikleri arabulucu ile süreci işletme hakkına sahiptir. Ancak talep edilen arabulucu üzerinde her iki tarafında kabul şartı aranır. Yani tarafların arabulucuyu kendi başlarına seçmeleri söz konusu değildir.

Arabulucunun belirlenmesinin ardından, 3 hafta içerisinde taraflar ve arabulucu arasında gerçekleştirilen görüşmelerde uyuşmazlık konusunun çözümlenmesi hedeflenir. 3 haftalık süre bazı zorunlu hallerde en fazla bir hafta uzatılabilir.

Arabuluculuk hizmeti ücretli midir?

Başvuru aşamasında işçi ya da işverenin herhangi bir ücret ödemesi gerekmez. Yapılan görüşmelerde taraflar anlaşamazsa iki saat ücret de Adalet Bakanlığı tarafından ödenir. Arabuluculuk görüşmelerinin iki saatten fazla sürdüğü ve tarafların anlaşamadığı durumlarda ise 2 saatlik kısmı Adalet Bakanlığı tarafından karşılanırken, kalan saatlerin ücreti ise iş mahkemelerinde görülen davanın sonunda her iki taraf arasında paylaştırılır.

Eğer yapılan görüşmelerden bir anlaşma çıkarsa, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesince belirlenen arabuluculuk hizmet bedeli işçi ve işveren arasında ortak ödenir. Ancak gerçekleştirilen arabuluculuk hizmetlerinde anlaşılması durumunda bedeli çoğu kez işverenin ödediği görülmüştür. Yani, taraflardan birinin arabuluculuk hizmetini tek başına ödemesinin önünde herhangi bir engel yoktur. Arabuluculuk hizmetini karşılayamayacak olan tarafın başvurması durumunda adli yardım da söz konusu olabilir.

Arabuluculuk görüşmelerine iştirak edilmezse ne olur?

Tarafların bizzat ya da avukat ile temsil edilebildiği arabuluculuk görüşmelerine taraflardan birisi herhangi bir mazeret öne sürmeden katılmazsa, mahkemeye taşınan sürecin sonunda haklı bulunca bile hem arabuluculuk hizmet bedeli hem de yargılama giderlerinin tümünü ödemek zorunda kalacaktır.

Eğer arabuluculuk görüşmesine her iki tarafta mazeret belirtmeden katılmazsa, süreç yine iş mahkemesine taşınır. Bu durumda hem arabuluculuk hizmeti hem de yargılama sonrası doğan giderleri kişiler kendi paylarına düşen oranlarda karşılamak zorundadır.

Arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamazsa süreç nasıl devam eder?

İş uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculuk hizmeti sonucunda tarafların anlaşamaması da söz konusu olabilir. Eğer anlaşma sağlanamazsa, arabulucu tarafından düzenlenen belgeyle birlikte tarafların iş mahkemesine başvurarak dava sürecini başlatma hakkı doğar. Dava şartı olmasından ötürü, arabuluculuk hizmeti sonrası hazırlanan sonuç belgesi olmadan dava açılamayacaktır.

Arabuluculuk süreci, arabuluculuk hizmetini sunan kişilere de görüşmelerde elde edilen bilgilerin gizliliğin sağlanması yükümlülüğü getirmiştir. Yani arabuluculuk görüşmelerindeki bilgiler taraflar arasında gizli tutulması kanunlarca güvence altına alınmıştır.