Çoğu bilim insanı ve filozof, yaşamın yaklaşık 3.8 milyar yıl önce Dünya’da ortaya çıktığını ve bilincin karmaşık biyolojik bilgi işlem süreçleriyle, belki de sadece dil ve alet yapma yeteneklerine sahip beyinlerde, sonradan evrimleştiğini düşünüyor. Ama tam burada işler ilginçleşiyor. Çünkü başka bilim insanlarının ortaya attığı “bilinç, bilmediğimiz bir güç tarafından biz doğmadan önce geldi” şeklindeki teori ortalığı karıştırdı. Peki biz doğmadan önce bilincimiz mi var oldu? Gelin bu teoriye yakından bakalım…
Bilinç biz doğmadan önce mi geldi? İşte bilim insanlarını şaşırtan teori
Bilim insanlarından Astrobiyolog Stuart Hameroff, malzeme bilimci Anirban Bandyopadhyay ve gezegen bilimci Dante Lauretta, bilinç olgusunun doğmadan (yaşamdan) önce geldiğini, yaşamı ve evrimi mümkün kıldığını savunuyor. Bu teori, Hameroff’un fizikçi ve filozof Roger Penrose ile birlikte geliştirdiği Orch OR teorisine dayanıyor.
Aslında, temel olarak bir kuantum parçacığının (örneğin bir elektron) gözlemlenene kadar belirli bir niteliğe sahip olmadığını savunuyor. Bu gözlem anı, kuantum süperpozisyonlarının belirli durumlara çöküşü olarak bilinir ve Penrose, bu çöküşün bilinci ürettiğini iddia ediyor. Penrose’a göre bu süreç, klasik fiziğin algoritmik ve hesaplanabilir doğasının ötesinde, hesaplanamayan bir süreç. Yani bir yerlerde bilmediğimiz bir güç var diyor.
Bu bilim insanları, bilincin evrimin değil, evrimin bir bilinç ürünü olduğunu anlatan teori ile yola çıkıyor. Peki, bu nasıl olabilir? Araştırmacılar, evrendeki erken dönemde amfipatik moleküllerin mikeller oluşturduğunu teorize ediyor. Bu mikellerin, zamanla biyolojik “proto-hücrelere” dönüşerek hayatta kalma davranışları geliştirdiği belirtiliyor.
Peki bu davranışlar neden ve nasıl gelişti? İşte burada bilincin rolü devreye giriyor. Ekip, bazı elementlerin rastgele, bağlantısız proto-bilinç anları oluşturabileceğini öne sürüyor. Bu anlar, ilkel bir zevk alma mekanizması olarak işlev görerek, aromatik halkaların mikeller içinde düzenlenmesine yol açabilir.
Bilim insanları, bilinç olgusunun doğumdan önce geldiği teorisini desteklemek için Murchison meteoritini ve erken dönem asteroitleri incelemeyi planlıyor. Amaçları, kuantum optik süperpozisyon etkileri gibi yaşam belirtilerini aramak. Eğer bu belirtiler bulunursa, bilincin köklerini oluşturabilecek süreçler olarak kabul edilebilir.
Bu cesur hipotez, evrimin bilinci yaratmadığını, aksine bilincin evrimi şekillendirdiğini savunuyor. Bu teori, Darwinci materyalistlerin kafasını karıştıracak gibi görünüyor. Yine de bir çoğu, Penrose OR teorisinin test edilebilir, derin ve mantıklı olduğunu savunuyorlar.
Peki bilim insanlarının “bilmediğimiz güç” dediği şey Tanrı olabilir mi? Bu teori, bilinç olgusu ve Tanrı inancı konularında yine bilim dünyasında büyük bir tartışma yaratacağa benziyor. Bu teori tam da, evrim değil bilinç önce geldi diyenlere göre. Makalenin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz. Peki siz ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.
Allah var Allah
İnsan ne kadar Rabbimiz Celle Celalühü den uzaklaşırsa o kadar sapıtır.
Bir oto tamircisinde görmüştüm, diyorki;
‘Çırak ustayı sollamazsa sanat ölür,
Hatalı sollarsa çırak ölür’
Yani diyor ki usta, ne için yaratıldığını bilmez ise insan, saçma teoriler peşinde sürüklenir. Sonra bakarsın maymun tapınağında, fare tapınağında bulur kendini, bilimi öne koyup da yaratıcıyı unutmak da bu kabildendir.