Ana sponsorluğunu Vodafone Türkiye’nin üstlendiği, Interpromedya tarafından hayata geçirilen ICT Summit Eurasia Bilişim Zirvesi’12, bilişimin geleceğinde çizilecek yol haritaları ve “sonraki adım”ları mercek altına almaya devam ediyor. 11-13 Eylül 2012 tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen ve 30 ülkeden binlerce profesyoneli bir araya getiren ICT Summit Eurasia Bilişim Zirvesi’12, ikinci gününde, mobil teknolojilerin eğitim, finans, sağlık, eğlence ve girişim gibi alanlarda ivmelendireceği dönüşümün, kurum ve bireylerin yaşamlarında açtığı yeni kapıları ele aldı.
Zirve’nin ikinci gününde “Sektör Politikalarında Sonraki Adım” panelinde konuşan Vodafone Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Regülasyondan Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, Türkiye’nin 2023 hedefi olan 160 milyar dolarlık ICT sektörü büyüklüğünün, ülkeyi dünyanın ilk 10 ICT ekonomisinden biri yapacağının altını çizerken, şunları söyledi;
“2011-2012 arasında Türkiye genişbant internet erişimi %65 büyüdü ve bunun neredeyse tamamına yakını mobil erişimde yaşanan artıştan kaynaklandı. Vodafone Türkiye olarak bu artışın bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz. Dünyada sabit telefonun %50 penetrasyona ulaşması 50 seneden fazla sürerken, akıllı telefonların aynı seviyeye ulaşması sadece 5 sene içinde gerçekleşti.”
“Son 15 yıl içinde ekonominin itici gücü olan, birbirinden farklı mecralarda iki devrim niteliğindeki buluş, internet ve kablosuz iletişimin mobil genişbant altında tek noktada buluşması, bu platform üzerinden eğitim, finansal hizmetler, yayıncılık, sağlık gibi çok çeşitli hizmetlerin sunulabilmesi ve böylece verimlilik ve rekabetçilikte elde edilecek artış, bizi gelecekte bekleyen en büyük fırsattır.”
“Bugün Türkiye’nin ICT sektörünün büyüklüğü, ülkenin ulaştığı ekonomik gücün ve potansiyelinin altındadır. Bu noktada, sağlıklı ve adil koşullarda bir rekabet ortamının, gerek telekomünikasyon sektörü gerekse ekonominin tüm diğer sektörleri için olmazsa olmaz bir koşul olduğunun altını çizmek isterim.”
“Türkiye’de de ekonomik büyümenin motoru olan sektör üzerindeki vergi politikaların gözden geçirilmesi, yatırımları kolaylaştıracak teşvik politikalarının oluşturulması ve oluşan piyasada etkin rekabet ortamının sağlanması, ülkemiz ekonomisinin sürdürülebilir gelişiminin ve Türkiye’nin bölgesel bir bilişim üssü haline gelmesinin önünü açacaktır. Stratejimizi doğru belirler ve adımlarımızı doğru atarsak, sektörümüzün büyüme ivmesi artacak ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasında itici bir güç olacaktır.”