Puan: 9.5/ 10
Efsanevi savaşçıların ve güçlü büyücülerin hikâyeleriyle heyecanlanıyorsanız o zaman RPG türü tam size göre. Rol yapma oyunu denilen bu türde, kendinize bir karakter yaratıp onu yaşatıyorsunuz. Belirli kurallar doğrultusunda yarattığınız karakterin davranışlarını da belirliyorsunuz. Esasen masaüstü oyunlarla başlayan bu tür, gelişen teknolojiyle birlikte bilgisayar dünyasına da taşındı. Bioware ekibide, teknolojik dünyadaki en iddialı RPG’lerin yaratıcısı oldu. Baldur’s Gate adlı efsanevi oyunun yapımcıları, şimdi Dragon Age: Origins‘i yarattılar.
1998 yılında Baldur’s Gate RPG sevenlerin favorisi olmuştu
Baldur’s Gate, filmler ve kitaplarla yarışan hikâyesi sayesinde efsane olmuştu. Ayrıca çok geniş bir oyun yapısına sahipti, binlerce diyalog, verdiğimiz kararlara göre değişen hikaye gibi unsurlar yapımı başarılı kıldı. Dragon Age’de de bunların hepsi var, ancak Baldur’s Gate’den farklı olarak yapım Dungeon & Dragons kural sistemini kullanmıyor. Bu radikal kararla birlikte yapımcılar, çok orijinal bir ürün ortaya çıkartmış.
11 yıl sonra Dragon Age: Origins Baldur’s Gate’in mirasına sahip çıkmayı hedefliyor
{pagebreak::Karakter Yaratma }
Karakter Yaratma
Oyuna başlamak için ilk önce bir karakter yaratmamız gerekiyor. Bunun için, insan, Elf ve cüce ırklarından birisini seçiyoruz. Her ırkın seçebildiği meslekler farklı. Daha sonra, karakterimizin tipini ve özelliklerini düzenlememiz gerekiyor. Tip düzenleme ekranı, bu konuda ödül almış Age Of Conan kadar başarılı olmuş.
Giriş ekranında görsel bir şovla karşılanıyoruz
Karakterin, saçını gözünü ve yüzünü değiştirdiğimiz gibi ona dövme ya da makyaj da seçebiliyoruz. Yüz hatları, kaşların yapısı ve rengi gibi ufak detaylar sayesinde, yüzlerce özel tipte karakter yaratabiliyorsunuz.
Karakterin her türlü detayını oyuncu ayarlıyor
Daha sonra ise, karakterin özeliklerini seçiyorsunuz. Büyücü, savaşçı, hırsız gibi sınıfları belirledikten sonra karşınıza devrim niteliğindeki Origins (Kökler) kısmı çıkıyor. Kökler kısmında, karakterin geçmişiyle ilgili seçenekler var. Mesela soylu seçerseniz, karakteriniz bir şato da oyuna başlıyor, sıradan birini tercih ederseniz ise sokaklarda yaşıyorsunuz.
Birkaç yıl önce Age Of Conan adlı Online oyunda buna benzer bir sistem vardı. Ancak hiçbir RPG’de bu kadar detaylı bir ön giriş senaryosu kullanılmadı. Burada yaptığınız seçim, size 3-4 süren farklı giriş senaryolarına yönlendiriyor. Kısacası, hiçbir karakterde aynı şeyi tekrar yaşamıyorsunuz.
{pagebreak:: Online Oyunlarla Yarışıyor}
Online Oyunlarla Yarışıyor
90’lı yıllar RPG’ler için altın çağ gibiydi. Yeni yeni gelişen oyun teknolojisiyle birlikte, bu tarz yapımlar çok fazla insana hitap etti. Fallout, Baldur’s Gate, Planescape Tourment o dönemin akılda kalan oyunlarından. Tabii bu üç oyununda aynı yapımcılar tarafından hazırlanması da, işin dikkat çekici kısmı. Ancak 2000’li yıllarla birlikte büyük bir çılgınlık haline gelen MMORG (Devasa Online Rol Yapma Oyunları)‘lar tek kişilik türevlerin ilgisini azalttı.
Origins menüsü oyunu türevlerinden ayrıyor
İnsanlar MMORG‘larda, binlerce kişiyle birlikte maceraya atılabiliyordu. Ayrıca herkes gerçek oyuncu olduğu için, rutinlerin yaşanması da azdı. Tek kişilik oyunlarda ise, bu özgürlükler kısıtlıydı.
Dövüş sistemi Online RPG’leri andırıyor
Dragon Age: Origins, MMPORG’lara en yakın oynanışa sahip. Bunu ilk önce, dövüş sisteminde görüyoruz. Bioware‘in diğer oyunu Knights Of The Old Republic‘de bulunan yaratıcı ve dinamik dövüş sistemi ne yazık ki, bu yapımda kullanılmamış. Bunun yerine, online oyunları andıran bir büyü ve dövüş çubuğuna sahibiz. KOTOR’da düşmanın üzerine tıklayınca, çıkan ufak menüden, yapacağımız özel hareketleri seçiyorduk. Burada ise, 1-9 arası atanmış olan tuşlara basıp bu işi yapıyoruz.
{pagebreak::İlgi Çekici Hikaye }
İlgi Çekici Hikaye
Bu yapımcı firmanın elinden çıkan oyunlar her zaman ilginç hikâyelere sahip oldu. Dragon Age’de bu kuralı bozmuyor. İlk baştaki 6 farklı geçmiş hikâyesi nihayetinde tek bir senaryoya bağlanıyor. İçinde bulunduğumuz dünya Dark Spawn adlı yaratıkların istilası altında. Filmlerle yarışan bir videoyla birlikte bu yaratıkların hikayesini de öğreniyoruz.
Dark Spawn adı yaratıkların tek amacı insanlığı katletmek
Önlerine çıkan her şeyi katleden bu yaratıklara ise bir tek Grey Wardens adlı özel bir grup karşı koyabiliyor. Grey Wardens kendilerine has eğitim teknikleri sayesinde, bu kötü yaratıkların en büyük düşmanı. Yarattığımız karakterler, Duncan adlı Warden tarafından bu gruba davet ediliyor.
Ara videolar filmlerle yarışan cinsten
Gerçekçi bir şekilde Grey Warden olarak maceramız ise hemen başlamıyor. Ülkenin genç kralına hizmet eden bu topluluk bizi kabul etmeden önce, bazı sınavlar veriyor. Bu sınavları geçmek için, bizim gibi çaylaklarla birlikte, bazı görevler yapıyoruz.En sonunda yarattığımız karakter gruba katılıyor, ancak buna sevinemeden kendimizi bir savaşın ortasında buluyoruz.
Yüzüklerin Efendisi’yle yarışan savaş sahnelerinin bulunduğu bu savaş görevinin sonucunda ise, kızılca kıyamet kopuyor. Bir ihanet sonucu kral ölüyor ve Grey Warden dağılıyor. Biz bu grubu temsil eden tek kişiyiz. Amacımız büyüyen Dark Spawn tehdidini durdurmak için, insan, Elf ve cüceleri örgütleyip onlardan bir ordu oluşturmak.
{pagebreak::Konuş Ya da Savaş }
Konuş Ya da Savaş
Dragon Age: Origins‘de her şeyi, savaşarak çözebileceğimiz gibi bunu konuşarak da yapabiliyoruz. Aslında konuşma kısmı bir RPG’de olması gereken en büyük özellik. Ancak, türe alışık olmayan ve iyi İngilizce bilmeyen oyuncular yüzünden, yapımcılar konuşma kısmına fazla önem vermiyorlar. Fable gibi Action-RPG türevi oyunlar da konuşmanın hikâyeye hiçbir etkisi yok.
Ancak Dragon Age’de karakterinizi, konuşma ve zeka yönünden geliştirirseniz, her şeye çare bulabiliyorsunuz. Mesela ikna etmeniz gereken birisi var, onu tehdit edebilirsiniz, ya da biraz sohbet edip zayıf noktalarını öğrenebilirsiniz. Daha sonra psikolojik bir saldırıyla, o karaktere istediğinizi yaptırabiliyorsunuz.
Yaptığımız konuşmalar gerçekçi şekilde, senaryoyu da etkiliyor. Aynı şekilde girdiğimiz çatışmalarda, hem senaryoyu hem de insanların bize olan bakış açısını da değiştiriyor. Etraftaki karakterlerle dalaştığımız zaman ya da onlara kabaca bir şeyler söylersek, o kasabada istenmeyen adam ilan edilebiliyoruz. Herkese güvenip eğer gerçekte Grey Wardens olduğumuzu söylersek, başımızdaki ödül nedeniyle saldırıya uğruyoruz.
Ayrıca birlikte gezdiğimiz gruptaki karakterle konuşmakta önemli. Onların geçmişi hakkında aldığımız bilgiler sayesinde, oyunun senaryosu gelişmeye başlıyor. Eğer onlara kötü davranırsak, bize sırtlarını dönüp grubu terk edebiliyorlar.
{pagebreak::Seçimlerimiz Kaderimizi de Belirliyor }
Seçimlerimiz Kaderimizi de Belirliyor
Yaptığınız seçimler oyunun sonunu değiştirdiği gibi grubunuzdaki insanların davranışlarını da etkiliyor. Sizden bağımsız olarak yolda giderken, ekibinizdeki karakterler bir birleriyle dalaşıyor ya da sohbet ediyorlar. Eğer onların onaylamadığı hareketler de bulunursanız, sizi sürekli iğnelemeye başlıyorlar. Yetmediği gibi size düşman bile olabiliyorlar. Ayrıca grubunuzdaki bu karakterlerle, aşk yaşamanız bile mümkün. Hatta birden fazla kişiyle aynı anda aşk yaşayabiliyorsunuz. Ancak bunu fark ederlerse, olay çıkartıyorlar.
Grubunuzu buradan ayarlıyorsunuz
Kendinizle birlikte grup olarak, 4 kişi dolaşabiliyorsunuz. Arkadaşlarınızı seçerken dikkatli olun, çünkü dengeli bir grupla tüm düşmanları alt edebileceğiniz gibi, kötü seçilmiş müttefikler ölmenize neden olabiliyor. Dövüş sırasında, boşluk (space) tuşuna basarsanız, oyun duruyor. Burada tüm karakterlerin stratejilerini ayarlayabiliyorsunuz.
Dövüş sırasında oyunu durdurup stratejinizi gözden geçirin
Açıkçası böyle dövüşmezseniz zaten, savaş kazanmayı düşünmeyin. Her karakterin kendine ait güçleri ve özellikleri var. Savaşçılar, kalkanları sayesinde, düşmanın üzerlerine çekip saldırı avantajı sağlarken, büyücüler ise uzaktan daha etkililer. Hırsızlar ise, dövüş sırasında düşmanın arkasından vurarak daha hasar sağlıyorlar.
{pagebreak:: Oynanış 90’lardan Teknoloji Günümüzden}
Oynanış 90’lardan Teknoloji Günümüzden
Son yıllarda, Fallout 3 ve Mass Effect gibi iddialı RPG oyunlarıyla karşılaştık. Ancak bunların hepsi, daha fazla oyuncu çekmek için saf rol yapma özelliklerinden uzak yapımlardı. Ancak Dragon Age 90’ların havasını günümüzün teknolojisiyle birleştirmiş. Türevde klasik olan Level atlama sistemi, bu oyunda hem basit hem de etkili bir hale getirilmiş.
Strateji ekranı savaş sırasında rahat etmenizi sağlıyor
Her öldürdüğümüz yarattıktan, aldığımız tecrübe (Experience) puanları zamanla Level (seviye) atlayıp güçlenmemizi sağlıyor. Level ekranında, grubumuzdaki karakterler de dahil yönettiğimiz herkesi tek tek geliştirebiliyoruz. Aynı şekilde, eğer istersek oyun bunu otomatik olarak bizim yerimize yapabiliyor.
Level ekranlarının basit hale getirilmesinin hem iyi hem de kötü yanları var. Mesela bir Fallout’daki gibi, özel yetenekler üzerinde kendimizi geliştiremiyoruz. Hırsız olacaksak eğer, özellikle gizlenme üzerinde gelişim sağlayamıyorsunuz. Bunun yerine, savaşçı, hırsız ve ağzı iyi laf yapan tarzı ana başlıkları geliştiriyorsunuz.
Grubumuzdaki bayanlar güzel oldukları kadar öldürücüler de
Oyunda klasik üçüncü şahıs(TPS) kamera açısına sahibiz. Ama eğer isterseniz 90’ların kuş bakışı oynanış açısına da geçebiliyorsunuz. Bir RPG klasiği olan eşyalar ekranı da teknolojik rötuşlardan nasibini almış. Sahip olduğunuz eşyaya tıklayınca, ufak bir menü çıkıyor buradan onun özelliklerine baktığınız gibi kullanabiliyorsunuz da. Bazı RPG’lerde bulunan strateji ekranı da geliştirilip daha işlevsel hale getirilmiş.
Kendi yarattığımız karakterler dışında, yanımızda bulunan grup arkadaşlarımıza da bir dövüş stratejisi çıkartabiliyoruz.Özel bir menüden sadece şu durumlardan, bu saldırıları yap ve seçtiğimiz eşyaları kullan diye komut veriyoruz. Karakterlerde dövüş sırasında bu sınırlara göre savaşıyor.
{pagebreak::Son Sözler }
Son Sözler
Dragon Age: Origins, senaryosu ve sunduğu yenilikler kadar grafikleriyle de oyuncuları büyülüyor. Karakter detayları, eşya, mekân modellemeleri çok başarılı olmuş. Özellikle dövüşler sırasında üzerimize sıçrayan kanın uzun süre kaybolmaması ince düşünülmüş bir detay. Seslendirmeler de, bir o kadar başarılı. Onlarca karakter için yapılan ayrı dublaj ve bunların farklı aksanlardaki tonlamaları sizi o dünyanın içine çekiyor.
Grafikler ve kanlı detaylar oyunu gerçekçi kılıyor
Bioware‘in MMPORG tarzına darbe vurmak için oyunu daha sosyal hale getirmiş. Kendinize Online bir profil yaratıyorsunuz ve sistem otomatik olarak her açılışta buraya login oluyor. Oyun sırasında, yaptığınız her hareket online profilinize kaydediliyor. Kazandığınız başarılar, yaptığınız savaşlar, karakteriniz son durumu otomatik olarak buradan gözüküyor. Böylece online oyunlardaki, karakteriyle hava atma durumu bu yapımda da geçerli oluyor. Tabii Dragon Age’in de bazı eksik yanları da var. Öncellikle, dövüş sisteminin MMPORG’lara benzetilmeye çalışılması büyük zorluklara neden oluyor.
Takım arkadaşlarınız bir birleriye laf dalaşına girebiliyor
Oyunda bazı şeylerin eksik olduğunu fark ediyoruz. Bunu firma büyük ihtimalle, gelecek ek paket ve görevlere ön ayak olması için yaptı. Kısacası, Dragon Age: Origins, şimdiye kadar çıkmış tüm RPG’lerin en iyi özelliklerini kendine has ve yaratıcı yeniliklerle toparlamış bir oyun. Gelmişmiş grafikleri ve konusuyla kesinlikle denenmesi gereken bir yapım. Eğer RPG türüne başlamak istiyorsanız, basit oynanışı ve kaliteli yapısıyla birlikte bu oyunu tercih edebilirsiniz. Türeve küskün olan eski masaüstü RPG oyuncuları ise Dragon Age sayesinde sanal dünyayla barışabilir.
Puan: 9.5/ 10
:: RPG türünü sever misiniz? Bu tarzı hiç denediniz mi?
dungeon siege ye çok benzer bir oyun.2 haftadır oynuyorum sinir edici yerleri var ama 10/10 puan