Mobil işlemci savaşlarında ilk dönem
Nvidia, Tegra 2 işlemcisiyle ilk defa dünyanın ilk çift çekirdekli mobil işlemcisini piyasaya sürdü. İşlem hızı açısından S1 ile performans anlamında çok farkı olmayan işlemci, daha tutarlı bir pil ömrü sağlamak için ilk defa temel işlevleri devralan ikinci bir çekirdek ile karşımıza çıktı.
Qualcomm ise uzun zaman çoklu çekirdek teknolojisinin gereksiz olduğunu savundu. Tegra 3 ile birlikte 4 çekirdek yapısına kavuşan Nvidia, vitesi yükseltmesine karşın Qualcomm çekirdekleri performans açısından çok daha iyi sonuçlar veriyordu.
İşlem gücü açısından Nvidia önde olsa da, çift hafıza kanalı sayesinde Snapdragon S3 ilemcisine kadar çift çekirdek teknolojisine geçiş yapmadı.
Yine de rakibi karşısında geride kalmak istemeyen firma, ardı ardına yaptığı geliştirmelerle bugün bile Android dünyasında sarsılmayan bir güce kavuştu.
TI ise bu yarışta geride kalmış olsa da pil ömrü değerleri açısından iki rakibinden de öndeydi. Performans açısından geride kalsa da, hem Tegra hem de Snapdragon serisi uzun süre ısınma sorunları ile boğuştu.
Texas Instruments özellikle orta segment ve orta üst segment akıllı telefonlara güç veriyor ve başarılı pil ömrüyle öne çıkıyordu. Bir süre sonra hem işlemci sayısı hem de nm başına düşen transistör sayısının artmasıyla birlikte, firmayı zorlamaya başladı.
Tegra 4 sonrası Nvidia’nın havlu atmasından bir süre sonra Texas’ta bu rekabetli piyasadan çekildi. Özellikle Qualcomm’un 4G için işlemciye entegre modem patenti alması, tüm işleri değiştirdi. Modem için ayrıca maliyet altına girmek istemeyen firmalar, Sanapdragon işlemcileri tercih etmeye başladı.
Samsung bile bu patentleme yüzünden, ABD gibi 4G teknolojisine geçen ülkelerde Snapdragon işlemci kullanmaya başlamıştı.
Daha sonradan bu sorun çözülmüş olsa da, Snapdragon işlemcilerin Exynos işlemciler karşısında daha performanslı olması, ABD ve Avrupa pazarında Snapdragon işlemcili Samsung amiral gemisi telefonların karşımıza çıkmasına neden oldu.
Qualcomm, ABD’li rakiplerini bir bir elemeye devam etti. Pazara bir süre göz kırpan Intel bile mobil işlemci pazarında tutunamayacağını kısa sürede anladı.
Ancak bu rekabet boşluğunu Tayvanlı MediaTek ve Çinli Huawei doldurmaya başladı. Apple, Samsung ortaklığını bırakıp kendi ARM tabanlı mobil işelmcisini üretmeye başladığında ise yeni bir mobil işlemci savaşı ile karşı karşıya kaldık.
Apple iPhone 4 ile yeni tasarıma geçiyor
İlk olarak daha oval bir tasarımla karşımıza çıkan Apple, kenarlarda kullandığı parlak çerçeveyi ovalleştirmek yerine daha düz bir çerçeve haline getirdi. Bu parlak paslanmaz çerçeve yapısı uzun yıllar Apple için önemli bir tasarım öğesi haline geldi. Hatta bir süre terk edilen bu tasarım iPhone 12 ile birlikte yeniden hayatımıza girdi.
iPhone 4 klasik anlamda iPhone denilince aklımıza gelen akıllı telefon tasarımı olarak karşımıza çıkıyor. İkonik şekli, ergonomik tasarımı ve çok daha hızlı işlemcisiyle yine rakipleri karşısında büyük bir başarı elde etti.
Yine de cep telefonu dünyasında zirveye yerleşen Apple, çok yakında kendisinden bu koltuğu devralacak Samsung ile ilk defa iPhone 4 ile birlikte büyük bir rekabete girdi.
İşlemci tarafında Cortex A-8 tabanlı Apple A4 işlemcisi ile karşımıza çıkan firma, bu işlemciyi en büyük rakibi olmaya hazırlanan Samsung’a ürettiriyordu. Kısacası o yıllarda piyasayı sallayan iki akıllı telefon markası da aynı işlemcilerle karşımıza çıkıyordu.
iPhone 4 için en önemli özellik ise bugün Apple ürünleri için standart haline gelen Retina Display özelliğinin ilk defa bu modelle karşımıza çıkması. Apple özellikle Samsung’un parlak AMOLED panelleri karşısında çok daha önemli bir ekran hamlesi yapması gerektiğini anlamıştı. Bu ekran panelleri ise Samsung’un bu pazarda en büyük rakibi LG tarafından üretiliyordu.
O dönemlerde IPS LCD panel kullanan Apple, bu ekranın görüntü kalitesini arttırmak için Retina Display dediğimiz, piksel yoğunluğunu artıran bir teknoloji kullanmaya başladı.
O dönemde 200 ppi piksel yoğunluğunda ekranların piyasada olduğunu düşünürsek, iPhone 4 ekranı 330 ppi piksel yoğunluğu ile çok daha kaliteli bir ekran deneyimi sunuyordu.
Akıllı telefon savaşları henüz yeni başlıyordu. Apple’ın bu atağına Samsung tek bir telefonla cevap vermeyecekti. Samsung Galaxy S serisinin ikincisi de bugün geleneksel tanıtım tarihi olan Şubat ayında karşımıza çıktı.
s2 reklamında soldaki çekik gözlüye bayıldım keşke benim olsa 🙂
Apple 3gs ne telefondu be, çok farklı hissediyordum o telefonla. Şimdi 8 Plus var ama yine de böyle hissedemiyorum.
Eski güzel günler